22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 HA2RAr>2003PAZA.=lTESl CUMHURİYET SAYFA 17 SıJanabaş tezgâhı "Sıknsbaş" üzerine anketler düzenlenı- y o r üstünevazife olma/an konulardagö- rüşDildime/uş edinrniştarikatlaria sarmaş dola.ş isinlerkonuştLıruluyor, doğrudan in- s a r hakarna aykırı. kadına kapanmayı, örtinme/i. yasağı dayatan bir alan "öz- gürük' dyesunuluycr. Türkiye'nin en yük- sekyarg organı olan Anayasa Mahkeme- s i ta-af ndan karara bağlanmış konu kaşı- nıycr, 'hclkböyle dü yünüyor" tartışması- n a cönüjtürülmek İS'enıyor. Eme<ligeneral Nevzat Bölügiray'ın ye- n i çı<an 'Türban Sa\raşı" adl/ kitabının bir bölımünriepeş peşeyapılan öylesinede- ğerter cirmelervar ki, Daşkaca yorum yap- ma^aoerekyok: "ABD \e Batı örne<gösterilerek Türki- ye'os de türbana özgürlük isteniyordu; ama TLrhye ne ABOJdı ne de Batı; çün- kü onların Türkiye'de*/ gibi yakın bir irti- cai geçnşı yoktu. Birkısmı kanlı biten şe- riat eylerrleri de yokiu. Cüppeli, şalvarlı, karaçarşaflı. kaba sazallı, aynı tip türban- lı, sooü'ge pardösülC, kara gözlüklü, ha- reml -selsmlı ve şerist ısteyen topluluklar yoktj. OrJann, bizde hâlâ süren ırtica-la- iklik savaşını bitirip laklıği benimsemele- ri ve özürvsemeleh çok çok gerilerde kal- mıştı Onlann bizdeki çybı şeriat isteyen mil- Jetvekiller,, poiitikacılan ve partileri yoktu ve kirnı mı'letvekı/leri donla havuza da gir- m/yordu. Oralarda, tCrban bir şeriat sım- gesi olarak yaygmlaşmıyordu. özgürlük- leri yok etme özgüıiücü sayılan irtica teh- likesı ve tehdidı, Hizbillah, İBDA-C vb. Is- lamo terör örgütlerine ve mezar evlerine de hiç rasilanmıyordc. Imam hatip okullanndaki ve üniversite- lerdeki türban olayı, inançtan çok genel- likle islamcı kaynaklı bir örgütlenme ola- yıdır. Imam hatip okulfanndan Kuran kurs- fanna ve üniversitelere dek uzanan birpla- nın parçasıdır." AKP tezgâhında tü^tan dokunuyor, il- meklerini laikliğin boyrunageçıregeçire... IŞIK KANSII Insan, zaman zaman çelişkiler- le dalga geçeyim derken kendisi de çelişkiye düşebiliyor. insan, biryandan Atatürk'e iliş- kin kitaplar çıkarıp özellikle genç- lere Atatürkçü gibi gözükmeye ça- lışırken diğer yandan "Kemalist tarikatlar" nitelemesiyle Atatürk'e sevgi ve saygı duyan kesimi aşa- ğılamaya kalkabiliyor. Ya da insan, bir anı kitabını ya- yına hazırladığını ileri sürebiliyor, ama bir bakıyorsunuz o kitap za- ten daha önce yayına hazırlanmış, hatta yayımlanmış... Veya ınsan, "Kâtibim" şarkısı- nın yerli olduğunu sanabiliyor. San- Çelişkiler içindemakla da kalmıyor, öyle olduğunu yazabıliyor. Olur a, insan "Kâti- bim" şarkısının "yerli" olmadığı- nı tarihçi Reşat Ekrem Koçu'nun yıllar önce dile getirdiğini bilmeye- bilir: "Kırım harbinde müttefiklerimiz olan ingilizler, Fransız ve Sardun- yalılann ordulan Istanbul'dan geç- mişti. Üsküdar civannda Selimiye Kışlası da bu gayrimüslim Avrupa- lı müttefiklerimizin emrine hasta- ne olarak verilmişti. Istanbul'dan geçen Ingiliz ordusunda bir de Is- koç alayı vardı; meşhur gaydalan ve pantolon yerine kısa etekleriy- le Iskoçyalılar, Istanbulluların pek tuhafına gitmişti. Ve bu garip kı- yafetliyabancılara 'donsuz asker' lakabını takmıştı. Iskoç alayı Şark'a hareket ederken, birlskoçyalı bes- tekâr bu alay için hususi bir marş bestelemişti. Bu marşın bestesi, bizim Kâtibim türküsünün nağme- leridir. Işte, bir Istanbul külhanisi, Avrupalılann Selimiye kışlasında yerleşmesine 'Üsküdar'a gider- ken..' diyegenç kâtiplerhakkında yukarıdaki türküyü yazmış, ona beste olarak da donsuz askerle- rin marşını almıştı." insanlık hali işte. Insan, zaman zaman ikı arada bir derede kala- biliyor. Devlet küçülünce kim büyür? Devlet epeydir küçüftülüyor. Nasıl küçültülüyor? özelleştirmelerle küçültülüyor. Peki, devlet küçülünce kim büyüyor? Bu soruya karşılık gelecek küçük bir ömek verelim: Petrol-iş Sendikası hesabını, kitabını tutmuş... Petrol Ofisi devletin elinde bir kamu kuruluşuyken 1999 yılındaki kârı 70 trilyon lirayı bulmuş. Aynı yıl Petrol Ofisi, devlete 41 trilyon lira da vergi ödemiş. Petrol Ofisi, özelleştirilmiş. özelieştirilmesinden hemen sonra, 2000 yılında Petrol Ofisi'nin devlete ödediği vergi 32.5 trilyon liraya inivermiş. Devletteyken kâr eden Petrol Ofisi, özelleştirildikten yaklaşık 3 yıl sonra, bu yıl 141.2 trilyon lira zarar göstermiş. Bir başka deyişle, devletteyken tıkır tıkır vergilerini ödeyen Petrol Ofisi, özelleştirildikten yaklaşık 3 yıl sonra, bu yıl devlete beş kuruş vergi vermeyecekmiş. Sahi, sorumuz neydi? ÇALIŞAJVLARIN SORLLARI/SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL TC Emekli Sandığı, Emekli Aylığı ile İkramiye Arasındaki Fark SORU: Bir kamu kurumunda çalışmakta iken TC Emekli San- dığı'ndan isteğümJe emekli oldunı. Yaptığım görev gereği, makanı lazminatı ile tenısil öde- neği de almaktaydım. Vapöğım hesaplamalarda, emek- ti a> lığımın fazla. emekli ikramiyemin ise az hesaplan- mış olduğunu gördüm. Nedeniıü merak etmekteyim. (S.A.) YANTT: Türk L i r a s r n ı n "özgül ağırhğT her geçen gün gide- rek azalmaktadır. Bunun sonucu Türk Lirası, dünya para piyasalannın en dibi- ne doğru hızla yol almaktadır. Türkiye"de bu gıdişten, her kesim etkilenmektedir. Ancak, en çok etkilenenler ise memur, işçi, emekli, dul ve yetimler gibı "sabit gefirlilerdir". Türkiye'de yasayla kurulmuş üç temel sosyal güvenlik kuru- mundan biri, TC Emekli Sandığı'dır. Emekli Sandığı nın tanıdığı haklardan, "Türk uyruğunda ol- mak ve 18 yaşını bitirnıiş bulunmak koşuluyla kamu kesiminde: u a) Genel bütçeye giren dairelerde, b) Katma bütçeli dairelerde, c) Özel idarelerde, ç) Beledh elerde, (...) g) Özel yasayla kurulmuş ve kurulacak bankalarda, („) k) Ticaret ve sanayi odalan ile ticaret ve zahire borsalannda, (...) I) 5434 sayıh Emekli Sandığı Yasası'yla kurulan, Türkije Cum- huriyeti Emekli Sandığı'nda" görev yapanlar yararlanmaktadır. f c Emekli Sandığı'nca bağlanan emekli ayhklannın hangi yjntemle hesaplanacağı. 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasa- sı'nın 41. maddesinde beJirtilmiştir. -a) Emekli, adi, malullük ve \azife malullüğü aylıklannın he- sıplanmasında, 657 sayıh Devlet Memurlan Kanununun 43'ün- ca maddesinde yer alan gösterge tablosu ve personel kanunla- rndaki ek göstergeler esas ahnır." TC Emekli Sandığf nca bağlanan emekli ayhklan, "ayhklar" ile "•tazminatlar >e ödenekler" olarak ıki ödeme grubundan duşmaktadır. Bu gruplann birincisi olan aylıklardan. % 15 iş- trakçi payı, % 20 oranında kurum karşılığı olarak, toplam % 35 oranında prim ahnmaktadır. Bu grup: 1) Genel Gösterge Aylığı, 2) Ek Gösterge Aylığı, 3)KıdemAylık. 4) Özel Tazminat Aylığı. 5) Taban Ayhk"tan oluşmaktadır. Bu grupta yer alan aylık bi- rmleri. "hizmet süresi" göz önüne alınarak hesaplanmaktadır. fM ve itibari" hizmet süresi toplamı 25 yıl olanlara, emekli ^lığı bağlanmasına esas alınan tutann (Ödeme Birimi Göster- «esi x Ödeme Birimi Katsayısı) % 75"i. hizmeti. "25 yıldan az Janlara her tam yıl için % 1 eksiği, fazla olanlara da her tam yıl tin % 1 fazlası üzerinden bağlanır. FnB ve itibari hizmet toplannndaki a> kesirleri tam ay sa\ıhr. ^ıl kesirlerinin her a>ı için, emekli ayhğı bağlanmasına esas tu- ınn % 1 'inin 12'de biri emekli aylığına a>nca eklenir." Bağlanacak aylıklann toplamı. "emekli ajhğı bağlanmasına sas" tutann fiili ve itibari hizmet süresi 50 tam yıl karşılığı olan, % 100'ünü geçemez." Emekli aylıklanna yansıyan ikinci grupta yer alan ödemeler ,e "Tazminatlar ve OdeneklerT1 dir. 1) Makam Tazmınatı. 2) Temsil Tazminatı, 3) Temsil Ödeneği, ikinci grubu oluşturur. Bu grupta yer alan demelerden gerek iştirakçi payı, gerekse kurum karşılığı prim esilmez. 5434 sayıh T.C. Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 68 uyann- a. "Makam tazminatı ile vüksek hâkunük tazminatı ödenme- ini gerektiren göre\ lerde toplam 2 (iki) yıl bulunduktan sonra mekliye avnlanlara makam veya yüksek hâkimlik tazminatı ve emsil tazminatlan bulunduklan en üst görev esas alınarak öde- ıir." Bu gruptaki. Makam Tazminatı. Temsil Tazminatı ve Temsil )deneğı, hizmet süreleri göz önüne alınmaksızın, emekli ay- .klanna. % 100 oranında yansıtılır. .\ncak, ikinci gruptaki bu tazminat ve ödenekler "emekli ik- amiyesine" yansımaz. Hesaplamalannızdaki fark bize göre. bundan kaynaklanmak- idır. Mumcu'nun yanıtı Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, "medya "nın 22 milyar dolarlık banka hortumculuğunun üstünde yeterince durmadığından, bu konuda hesap sorulmadığından yakınan yazılar yazdı ve bir yazısını da şöyle bitirdi: "Unutmayalım. Uğur Mumcu bu hesabı sorduğu için 'hâlâ yaşıyor.' Peki bizler? Bizler daha yaşarken 'mezara girmeyi' kabul edecek miyiz?" Uğur Mumcu ise basın ile ilgili bir yazısını şöyle bitirmişti: "Basın üzerinde 'lokal anestezi' yapanlar, basının beyin merkezlerine uzanan sinir uçlannı uyuşturup çoktan öldürmüşlerdir." Zonklama Bir "neşter" vurdular, irin aktı. Zonklama ise sürüyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu, yalnızca geçen yıl 283 dosya görüşmüş, 140 hekim hakkında ceza kararı vermiş. "Tıbbi hata, ihmal sonucu hastaya zarar verme, kamuda çalışırken usulsüzlük yapma, gerçeğe aykırı belge düzenleme" gibı gerekçelerle verilen cezaların yüzde 17.6'sı geçici süreyle "meslekten men" olmuş. TTB Başkanı Füsun Sayek, asıl zonklayan yarayı "Tıp Dünyası"nda açıklıyor: "Deontoloji Tüzüğü'nü 'Bu tüzüğü sağlık ve adalet bakanlıkları uygular' diyerek çıkaracaksınız. TTB'nın yeni hazırladığı tüzüğü, tüzük olarak benimseyeceksiniz. TTB Yüksek Onur Kurulu ve tabip odalan tarafından 'neşter operasyonu'nda/c/ uygulamalar benzeri faaliyetleri nedeniyle cezalandırılan hekimleri, hem de basına demeçler verip savunarak ödüllendirip en büyük hastanelere yönetici yapacaksınız. TTB'nin soruşturma yetkisini sürekli sorgulayacak, Danıştay'da 'TTB kamu hekiminı soruşturamaz' kararlan alacaksınız, sonra da bu olumsuzluk yumağını 'Sen çöz' dıyeceksiniz. Buna güleıier..." HARBİ SEMİH POROY semihporoyia yahoo.com BULUT BEBEK NVRAYÇÎFTÇI bulutbebek" hotmail.com başmı kapattîrma f ö; Verev aydmîarîrmz, ormanlar7 satma özğ-ürlüğ-ü Je v« ^^ HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BİLGL AMAN EFENİM YORULDU^UZ, TERLEDÎNIZ... ..SAKIN HASTA OLMAYASINIZ... BU ARADA ĞAZETEM HER ŞEKÎLDE YANINIZDADIR EFENÎMİ l I i i TARİHTE BLGÜN MÜMTAZ ARIKA* 2 Haziran ÂmiÜf/f RESSAM AVM LfFfJ 132? 'D£ BU6UN, UHUJ SSSS4/U HÜSBy/N 4VNİ UFİJ, 38 yAŞiNOA İSTANBUL 'DA ÖLDÜ. BıR.- &4Ç fZESMIYLE ŞEH2ADE ABDÜLMEC/T'İN (ŞON HAUFE') PİKKATİN/ Ç£KM/Ç, ÖĞGEUİU İÇİN PARİS'E SUZEL SANATLAR. OKULU'HA GÖNDEZİİM/ŞTİ. YUGC* DĞNPÛK7EN 3ÜH- RA, SANAYİi NEFİSE MEK.TEB,t'NOE (&>j - 2EX- SANATLAR AKA&EMlZ7) ÖĞRE7MEUÜK YAPMlŞ, gu AfZAPA OKLILUN SÜSLEMECJÜK BÖLÜAAÛVÜ KURMUŞni.SANATÇININ HESİM LE.Rİ, AŞlgJ DUYGUS/U.LIKLA SEMgOUSf AMLApM/fJ VE İZLENİMCİ(eMPeİ) TEKNİĞİU BİR 8İLEŞİMİ GİBiD/R... YAfJDA ONUN BİR MIZAJCAL£M DEM KOPYA Gö/ZÜLÛYOIZ- YEŞÎL VT MAVİNİN BULUŞTUĞU BODRUM-BİTEZ'de HOTEL NATUR • • • Kişi Başı Y.P.: 30.000.000.- TL. Odalarda klima. mınıbar. TV, saç kurutma, balkon. sauna, masaj. fitness. tenıs, bisiklet, \-uzme havıızu. kapalı açık restaurant, bar, snack bar. özel restaurant, engellı odası, eğlence gecelen ve tam gün doktor. Tel: 0 252 - }6) T* ^4 (5 Hai), Faks: 0 252 - 363 77 83 »»».naturhotel.com Tatilcılerın %10'u rekiamla, %9G'ı tavsiye ile kendı oteilennı bulurtar. C lut 0n«n K'St. ÇaJr. adalet sa>» vt ttvrç «pn DıJuşmj mentv ol*ı Orotût Oenae 'stır Cjn»' y*m» su ö» kûyudUf Homeros'ur acOum ytn işdciır Sahârnüe. ^ n y a w ajrosfenn* oksıen oran «ı <fl*s#k «a no*as»*Sa<ı Mrt oljn Fdrem« Korivfnlt Zcytin Rıvıerîs'nöaar CUı Onenne Ege stitnk yiptnş 6? dudieks yıpının her emta 2-4 vtyı A* kştt met «,-r. Us«Unm>; içlennoe duyWC n teie'on oian oOllareın oluşu T&n kjpte <xv bt boOnk Dahçesme *;*r 5iftç« M » nctck kumlu AnOk Çağtn KDnnntun Örends ftr aian Club Orlent, sagalcıUnn, Özûtuler n cngeüfcr (,t\ lumuyte teıya» ve;ctary«iler vt daMOSûe ıçn soruısuzutl Gırt*at*hxvats Haziran 2003 MLOMMf n C*ab Orint ll*ttda> RtMrt, Öra-B« Td: 0.24*^11 S3 54 - 4 U U 45 • t'al: 0.2M.4U 49 26 cencciierln Sünûmürtelı) Bulttpna MerfcszMlr. SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Gazeteci NasılKovulur? Kelle isteyen: Medya patronu. Başbakan Berlus- coni. Kovulan gazeteci: Genel Yayın Yönetmeni Fer- ruccio de Bortoli. Gazete: Corriere della Sera. Tiraj: 700 bin. En büyük yayın organı. Sebep: "Va/a/ca///("yapmamak. "Temizelleri" des- teklemek. "Savaş karşıtı" ve "bağımsız" olmak. Gerekçe: Yok. Kılıf: "Yorgunluk nedeniyle istifa." Sonuç: Basında isyan. "Corriere della Sera" ça- lışanlan ile Ulusal Basın Federasyonu'nun grev ila- nı. Ve okurayaklanması. 'Son damla'... Berlusconi'nin -kurulu düzenin gazetesi- "Cor- riere Della Sera" yönetiminden bir süredir memnun olmadığı malumdu. "Operasyon" bu açıdan sürp- riz değil. Ancak devlet televizyonu RAl'yi de kont- rol altına alan medya patronu Başbakan Beriusco- ni'nin merkez basına da el atması bardağı taşıran damla oldu. Basının gücünü bilen, siyasi kariyerini de bunun üzerine inşa eden Berlusconi başbakan olur olmaz ilketapta zaten FtAl'yi temizlemişti. Sakıncalı "Anc- hor"\ar ve komedyenler, devlet televizyonundan sürüldü. "Kaybolanlar listesi" -"Desapahcidos"- gazetecilerle sınırlı kalmadı. Siyasi tartışma prog- ramlanna katılan çok sayıda aydın da son iki yıl için- de "kara listeye" alındı. Ortalık tam böyle dikensiz gül bahçesine dönüşürken, "Corriere della Sera" mesajı almadı. Irak savaşında gazete "yanlış ata oynadı" ve "ba- nşçı cepheyi" destekledi. Karikatürist Giannelli, birinci sayfada cüretkârçizgisini korudu. Anayasa- cı, siyaset uzmanı, başyazar Giovanni Sartori, Beriusconi'yi Mussolini'ye benzetti. Istifayazorla- nan / kovulan Genel Yayın Yönetmeni Ferruccıo de Bortoli -bunlar yetmiyormuş gibi- bir yazısında Ber- lusconi'nin avukatlannı "avukatçıklar" olarak ta- nımladı. Bu bir "kınlma noktası" oldu. Hadi muha- lif basın olsa neyse... Başbakan muhalif organlara "maninaller" deyip geçıyor. Ama "Corriere della Se- ra", Italyan burjuvazisinin kalesi Milano'da çıkıyor. Kendisi de Milanolu olan Başbakan'ın oy deposu sayılan kentteki seçmenlerinin eline birinci gazete olarak ulaşıyor. Sistemin göbeğindeki "merkez ba- s/n"dan gelen bu "çıkış ve saldmlar", Berlusconi için kabul edilmez bir "kırmızı çizginın" aşılması anlamına geliyor. "FIAT'm patronu Agnelli ailesi de gazetede hıs- sedar. Krizde olan "FIAT"\n hükümet desteğine ih- tiyacı var. Agnelliler için bir tercih söz konusu: Baş- bakan'a karşı De Bortoli. Sonuçta "iktidann man- tığı" baskın çıktı ve elli yaşındaki deneyimli gaze- teci De Bortoli, altı yıllık genel yayın müdürlüğünün ardından "yoruldum" diye istifa etti. Meslek ve okur dayanışması... Türkiye'de olsa olay burda biter. italya'da bitme- di. Çizme ayağa kalktı. "Repubblica" başta olmak üzere Italyan basını sürekli konuyu birinci sayfadan işliyor. Profesyonelliğine leke düşürmeyen De Bor- tolt'ye dört koldan mesleki dayanışma gösteriliyor. "Yalnız De Bortoli değil, basın özgürlükleh tehdit altında" diyor gazeteler. Ulusal Basın Federasyo- nu 6 Haziran'da tüm gazeteleri genel greve davet ediyor. De Bortoli'ye herkesten önce gazetenin kendi çalışanlan sahip çıkıyor. llkgrevionlaryapıyor. Cor- riere della Sera'nın yazıişleri, Ulusal Basın Federas- yonu'ndan da önce inisiyatif alarak. bugün rotatif- leri durduruyor. Imrendim. Yalnız bu göz kamaştıncı "mesleki da- yanışmaya " değil, "iktidargüçlerine boyun eğmek istemeyen okurdayanışmasına" da imrendim. Okur- lar da "Corriere"yi "e-posta" kuşatmasına alarak genel yayın yönetmenlerini geri istiyoriar: "Berlusconi'nin emrindeki bir gazeteyi okuma- yız" diyoriar. "Mücadelenize destek olmak için ne yapabiliriz? Sırada daha kim var?" diye soruyorlar. Grevdeki "Corriere della Sera "ya gelen bu "e- posta"lan biz, medya dedikodulan yayımlayan, kı- yıda köşede kalmış internet sitelerinden değil, "Cor- riere "ye aslanlar gibi arka çıkan rakip gazete "Re- pubblica"run sütunlanndan okuyoruz. Şapo! Oku- ru ve gazetecisi ile herkes demek, ancak "hak et- tiği" basın özgürlüğüne sahip oluyor. B U L M A C A SEDATYAŞAYAy 1 2 3 SOLDANSAĞA: 1/în taneli bir kiraz cinsi. 2/ Erzincan'in Kemaliye il- çesinin eski adı...Halkdi- linde negatif 5 fotoğrafa ve- 6 rilen ad. 3/ -, Saçları ağar- maya başla- ° mış orta yaşh 9 erkek. 4/Ver- me, ödeme... Azer- baycan, Kuzey Kaf- kasya ve Kars yöre- sinde kullanılan tel- li bir çalgı. 5/ Ağız mukozasında oluşan yüzeysel yara... Dü- 6 j şünülenin tersini söy- 7 leyerek yapılan ince 8 alay. 6/ Radyumun 9 simgesi... Ağn Dağfna verilen bir başka ad. II ABD"ninbireyaleti. 8/ Afiika"dabirırmak... Ka- dınlann takındıklan süs iğnesi. 9/Anadolu'nun gü- neybatısına antik dönemlerde verilen ad... Mezo- potamya'da kurulmuş en büyük sitelerden biri. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Tüysüz şeftali" de denilen meyve. 2/ Zehir... Afyon yöresinde kadınlar tarafından oynanan bir halk oyunu. 3/Pınltılı knstallerden oluşan doğal de- mir sülfürü ya da doğal bakır sülfürü... Kanşık renkli.4/"Emin—":Mimarımız...İlenme,beddua. 5/Kenya'nın başkenti. 6/Özel gezıntı gemısi... Ar- jantin'in plaka işaretı... Eski Mısır'da güneş tann- sı. 7/Dınsel ya da yan dinsel bir konu üzerıne bes- telenen büyük ölçeklı müzik yapıtı. 8/Olumsuzluk belirten bir önek... Temel. esas... Pasta hamuru. 9/ Iki paranın kambıyo değerinin eşit olması.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear