Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19> HAZİRAN 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK
/
OTûM0öİJ-"İN
AKT| . 4H
J>0S7~U O-LAN
NLiMAPAU
i ALMAH
L>A
tTÎDAö.1 KAi-MAMı5T|. TAM O
13Eİ.L Ü B '
Î>E TEHUİKfcLl
CHP Kadın Kollan Başkanı, İstanbul Milletvekili Güldal Okuducu, parlamento gözlemlerini anlattı...
CHP feministpartiTÜREYKÖSE
ANKARA - CHP Kadın Kollan
Başkanı ve istanbul Milletvekili Gül-
dal Okuducu, TBN1M gözlemlerini
anlatırken "CHP feminist bir parti.
AKP'de siyasetyapan kadın arkadaş-
larunız yeteri kadar rahat bir zetnin-
de siyaset yapmıyorlar. Onlar farkın-
dalar ya da değilİer ama daha kuşanl-
nuş, daha kısnnlmışlar'" dedi. Okudu-
cu, "Kadın daha duyarh, daha özve-
riü değeriendirnıelerine kanlmadığı-
ru, düzenin dişüleri arasında bu bek-
lentinin karşüanmadıgınr söyledi.
12 Eylül sonrasında CHP açıldığın-
da bu partiye üye olan ve bugüne dek
partide çeşitli aşamalarda görev yapan
Okuducu, 7 yıldır kadın kollan baş-
kanlığını yüriitüyor. Okuducu, son se-
çimlerde de tstanbul milletvekili ola-
rak parlamentoya girdi. Okuducu, *ka-
dm" olarak parlamento gözlemleri ve
"syasetçi" olarak yaphklannı anlat-
tı. Okuducu'ya sorulanmız ve yanıt-
lan şöyle:
-Bir kadın olarak 7 aytk parlamen-
to idenimlerinizi anlaür nusınız?
AKP'de siyaset yapan kadınlann daha
kuşatılmış, daha kıstınlmış olduğunu belirten
Okuducu, kadının daha duyarh olduğu
yolundaki görüşe de katılmıyor. Okuducu'ya
göre bunun en iyi örneği, işkencecilere
adayhk yolunu kapatan yasa tasansma AKP'li
kadınlann erkeklerle birlikte karşı çıkması.
- Siyasette uzun bir yoldan geliyo-
rum, bir birikimim var. Sonuçta par-
lamentodayım. TBMM'de olmanın
bir kaduı siyasetçi olarak yüklediği
sorumluluk çok büyük. Meclis'te iki-
li bir yapıyla görev yapmanın zorluk-
lan ve kolaylıklan var. Parlamentoda
24 kadın milletvekili var. 11'iCHP'li.
Bu; siyaset yolunda kadınlan bekle-
yen yolun uzunluğuna, çözülecek so-
runlann yoğunluğuna bir delildir. Par-
lamentodaki görevlerimi yerine ge-
tirmeye çalışırken kadın ya da erkek
çok fark etmiyor. tnsan olarak dünya-
ya, Türldye'ye nasıl baktığınız önem-
li. Kadınlar daha duyarh, daha hassas.
daha özverili, gibi bir değerlendirme
var. Ben bıraz farkh düşünüyorum.
Düzenin dişlileri arasında bu özellik-
leri yansıttığımızı ya da beklenildiği
kadar, öngörüldüğü kadar yansıttığı-
mızı düşünmüyorum. Meclis'te iş-
kencecilerin aday olmamalanyla il-
gili yasa görüşülürken kadın tavn ör-
nektir. CHP'li kadınlar ve erkekler,
işkenceciler aday olamaz olayına bir-
likte oy kuüandı. Iktidar partisinde de
bunun geçmemesi için aynı eller kalk-
tı. Hiçbir kadının eli işkence için kal-
kamazdı eğer o değerlendirmeler doğ-
ru olsaydı. Ya da Türkiye'nin savaşa
girmesine neden olabilecek bir tezke-
renin oylamasında kadınlann imzası
varsa, İ'i hariç bütün kadınlann eli
kalkmışsa bu dikkat çekici.
- Kadın potitikacüar, partiyi yöne-
tenerkekkreboyııneğmekzorundamı
kabyor?
- Erkeklerin getirdiklerine mi boyun
eğiyoruz yoksa erkekler de kadınlar
da getirilene mi boyun eğiyor? Çoğu
milletvekilleri, mensup olduklan sos-
yal sınıfayûkler getirecek düzenleme-
ler için oy veriyor.
- Anayasa değişikBgi görüşmeleri sı-
rasuıda yumruklu, küfüıiü sahnelere
tanıkolduk™
- Evet, şiddetle reddedilecek man-
CEV'den açık oturum
4Kasmrm
ardmdan
Haber Merkezi - Çağdaş
EğitimVakfı(ÇEV), "4
Kasım'dan Bugüne Türkiye"
konulu bir açık oturum düzenledi.
ÇEV'den yapılan yazılı
açıklamaya göre Prof. Dr. Necla
Arat'ın yöneteceği açık oturuma
eski Devlet Bakanı Masum
Türker, Prof. Dr. Nur Serter,
emekli Orgeneral Kemal Yavuz ve
gazetemiz imtiyaz sahibi ve
yazan İlhan Selçuk konuşmacı
olarak katılacak. Bugün saat
17.00'debaşlayacak"4
Kasım'dan Bugüne Türldye"
konulu açık oturum, Taksim Şehit
Muhtar Caddesi. 58 numaradaki
Elite Otel'de gerçekleştirilecek.
İtalya'ya gidecek
6
Ankara'
Idralandı
İstanbul Haber Servisi - Istanbul-
İzmir ve Istanbul-Rize hattında
çalışan Ankara feribotu, artık
Türkıye-Italya seferi yapacak.
Zarar ettiği gerekçesiyle
seferleri durdurulan feribot, 78
günlüğüne ve 700 bin dolara
Santur şirketine kiralandı. 2002'de
3 trilyon lira zarar eden feribot
seferlerinin kaldınlması, îstanbul-
Izmir yolculannın, karayolunu
kullanmasma neden olacak.
Türkiye Denizcilik İşletmeleri
(TDİ) Basın Müdürü Ceznıi
Zafer, Ankara feribotunun yüzde
70'lık doluluk oranıyla, 2002
yılmda 3 trilyon lira, 2003'te ise
2.5 trilyon lira zarar ettiğini
belirtti. Zafer, kaynaklann daha
iyi kullanılabilmesi amacıyla
Santur"a kiralanan feribotun
Türkiye-Italya seferiyle
Avrupa'dan Türkiye'ye yolcu
taşıyacağını söyledi.
tstanbul LhesVnde mezuniyet heyecanı
tstanbul Lisesi, 2002-2003 yıh mezunlanna okul
bahçesinde düzenlenen törenle diplomalannı
verdi. 279 öğrencinin mezuniyet belgesini aldığı
törene, Eminönü Kaymakamı Cezmi Türkgöçer,
İlçe MilB Eğitim Müdürü Basri Özbay ile çok
sayıda öğrenci velisi katüdı. Törende bir konuşma
yapan Okul Müdürü Fatma Tan, öğrencilerden
hiçbir inanca körü körüne bağh kalmadan,
Atatürk ilke ve devrimlerinin takipçileri
olmalannı istedi. Duygulu anların yaşandığı
törende, eğitim maratonunu birincuikle
noktalayan Puıar Ertör ile ikinci Özge Özden ve
üçüncü Arda Saltoğhı'na plaket verildi.
(Fotoğraf: ÖZGÜR BURAK ÖZTÜRK)
VALİLİĞE BAŞVURULDU
Korsan durağa tepki
tstanbul Haber Ser-
visi - Sefaköy, Fevzi
Çakmak Mahalle-
si'ndeki ISKİ Halkalı
Su Antma Tesisi'nin
tek şeritli itfaiye yolu
olan Şeref Sokak'a, İs-
tanbul Büyükşehir Be-
lediyesi Ulaşım Koor-
dinasyon Merkezi'-
nin(UKOME) izni ol-
madan Topkapı-Sefa-
köy-Fevzi Çakmak mi-
nibüs hattının durağı
yapıldı.
Mahalle sakinleri,
çocuklann artık soka-
ğa çıkamadığını ve ma-
hallede huzur kalma-
dığını belirterek, dura-
ğın kaldınlması için be-
lediye, valilik ve kay-
makamlığa 150 imza-
lı dilekçe verdi. istan-
bul Büyükşehir Beledi-
yesi Ulaşım Koordi-
nasyon Merkezi'nin
(UKOME) 28 Şubat
2003 tarihli karanna
göre söz konusu mini-
büs hattının son dura-
ğının Şeref Sokak'ın
paralel caddesi olan
Mehtap Sokak olması
kararlaştınlmıştı.
Belediye yetkilileri.
durağın kaldınlması
için kolluk kuv\etleri-
ne bildirimde buluna-
caklannı belirttiler.
ECZACIFAZLASI VAR
İşsizlikkapıda
İstanbul Haber Ser-
visi - VII. Türkiye Ec-
zacılık Kongresi bu-
gün Grand Cevahir
Oteli'nde başlıyor.
21 Haziran'a kadar
devam edecek kongre
ile ilgili olarak dün dü-
zenlenen basın toplan-
tısında konuşan Türk
Eczacılar Birliği Baş-
kanı Mehmet Domaç,
Türldye'de 2020 yılına
kadar yetecek eczacı
bulunduğunu söyledi.
Her yıl yeni eczacı-
lık fakülteleri açılma-
smı eleştiren Domaç,
eczacılık eğitiminin de
hasta odaklı olacak bi-
çimde yeniden düzen-
lenmesi gerektiğini
vurguladı. Avrupa'da
4 yıl eczacılık eğitimi
veren nadir ülkelerden
biri olduğumuzu da be-
lirten Domaç, "Eğiti-
min 5 yüa çıkması ge-
rekiyor. Eğitim hasta
odaklı oimalı. Konten-
janlar sumiandmhna-
n* diye konuştu.
istanbul Eczacılar
Odası Başkanı Zafer
Kaplan da halen tas-
lak halinde olan Ilaç
Kunımu'nda eczacı ve
hekim istihdarranın söz
konusu olmadığına
dikkat çekri.
zaralar oldu. Ben oy kullanmaya git-
tiğimde de kabinin önü etten duvarla
kaphydı. Filmlerde gördüğümüz, Ame-
rika'nın mafya egemenliğindekı sen-
dika kongTeleri gibiydi. Oy kullan-
maya çalıştım ama benım iki katım
uzunluğumda bir milletvekili engel-
ledi. Bu arada elimi çizdı. Bana, ba-
yansın diye bir şey yapmıyoruz, dıye
lafattılar.
-Kadın mifletvekilleriparlamento-
da kadın istemlerini ne ölçüde yansı-
tabiHyor?
- Biz 11 millet\ ekiliyiz. Doğru bir
işbirliğiyle, ortak bir çalışma yürütü-
yoruz. Medeni Yasa için değişiklık
önerileri verdik, TCK'yi inceliyoruz.
Seçim öncesi çıkardığımız kadın prog-
ramında yer verdiğimiz taahhütlerimiz
var, onlardan hayata geçmesi için ça-
lışma içindeyiz. Oradaki en çarpıcı
önermelerden biri kadınlann eşit tem-
silini sağlamaya dönük tedbirleri al-
mak. Biz feminist bir partiyiz. Biz
söylersek eksik kalabilir. Partimizin
genel başkanı yıllar önce ilan etti,
CHP feminen bir partidir, diye. Çok
da iyi tepkilerle karşılaştı. Biz de ka-
dın çalışmalan yaparken o sözün ge-
tirdiği bütün kolaylığı kullandık.
- Siyasette bir yerlere gelmiş kaduı-
lar, diğer kadmlara biraz tepeden mi
bakıyor? ~Ben mücadele ettim. çahş-
sın seçfisin, kotaya ne gerek var" ben-
zeri yanoşlan kadın siyasetçilerde çok
gördük...
- CHP grubundaki kadınlara bakar-
sanız böyle değildir. Ezihniş, ikinci sı-
mf, geri bıraktınlmış bir büyük top-
lumsal kesimin yürüyüşünde ona ufak
tefek kolaylıklar sağlama çabası önem-
lidir. Hayatın hangi alamna bakarsa-
nız, çeşitli nedenlerle kadınlann yeri
daha ikincil. Olumlu aynmcılık poli-
tikalanna ihtiyacımız var. Insanlar
kotaya ihtiyacı olmadan da gelebilir
ama mesele ben meselesi değil, kişi-
sel değil. Geldiğinyeri, ait olduğun top-
lumsal grubu reddetmeyle mesafe al-
mak çok olanaklı değil.
- CHP feminist bir parti, dediniz.
AKP nasü bir parti?
- AKP kafasının arkasındakilerle
topluma yansıttıklan örtüşmeyen bir
parti. Toplumun karşısında, Milli Gö-
rüş elbisesini sıyırdik, diyorlar. Ger-
çekten sıyırdığına kanıt olacak yakla-
şım olmadan kimin değirmenine su ta-
şındığı iyi görünmeli. Milli Görüş'ün
neyinden rahatsız oldun, neyi değiş-
tinnek istiyorsun, kimsenin kendini
böyle bir ikna erme arayışmda oldu-
ğunu görmedim. Tesettür defilesiyle
ilgili birçok spekülasyon oldu. Dev-
let KonukevTne bir anlayışın taşın-
mak istenmesi, beni rahatsız ettiği ka-
dar, AKP'li kadın milletv ekilini de ra-
hatsız etmeli. Çağdaş Türkiye cumhu-
riyeri felsefesini hedef alan açıklama-
lar, denemelerkarşısında Atatürk cum-
huriyetinin açtığı yolda parlamentoya
gelmiş kadınlar olarak bizim soraca-
ğımız sorularla, ıktidar partisinden ka-
dınlann soracağı sorular arasmda fark
olmamalı.
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdo-
ğan'ın, kadınlar doğurun, diye bir açık-
laması vardı. Buna, kadınlar kuluçka
makinesi mi. diye tepki göstermiştim.
Doğurmaya karşı değiliz ama kadını
nerede. nasıl. ne için görmek istedi-
ğiniz önemli. Kadınlar için siyaset
yapmak biraz daha zor. Ama CHP dı-
şındaki partilerde siyaset yapmak ka-
dınlar için çok daha zor.
- Kadın milletvekilleri pantolon gi-
yemiyor. Bu konuda ne düşünüyorsu-
nuz?
- Doğrusu, pantolon giyebihneyi is-
terdim.
GÖRÜŞ
DENİZ KtTE ögr,•etim Görevlisi
Strateji ve Satranç
Strateji üretmek, satranç oynamaya benzer; her
olabilecek hamleye karşı alternatif hamleler üre-
tilmemişse, beklenmedik bir hamle karşısında du-
yulan şaşkınlık ve acelecilik; oyuncuları hata yap-
maya yöneltir. Hatalar ise mat olma olasılığını art-
tırır.
11 Eylül'den sonra dünyada olan değişikliklere
kısaca bakacak olursak...
ABD. terorizm diyerek Afganistan'a dolayısıyla
Kafkaslar'a girdi. Özgürlük diyerek bugüne kadar
variığı kanıtlanamayan kimyasal silahlara sahip ol-
duğunu söylediği antidemokratik Irak'a da askeri
güç ile girdi... Enerji kaynaklarını böylelikle tama-
men kontrolü altına aldı.
Israil, terorizm gerekçesiyle Filistin'i hemen he-
men yerle bir ettikten sonra, Arafat'sız bir Filistin
kurulması için anlaşmaya razı oldu.
Çin ve Uzakdoğu, nereden geldiği belli olmayan
ve kısa sürede tedavisi de mümkün görünmeyen
bir virüsün etkısinde ekonomik olarak çökmekle
kalmıyor, aynı zamanda etkin bir güç olmaktan da
uzaklaşıyor.
Rusya bir tarafında hastalıkla mücadele eden Çin
ve diğer Uzakdoğu devletleri, diğertarafta Kafkas-
lar'da ABD askeri gücü ile çevrelendi. Aynca ABD,
Romanya ve Bulgaristan'da kuracağı askeri üsler-
le, hem Boğazları hem de Rusya'yı kontrol altına
almış olacak. Polonya, Estonya, Litvanya gibi ül-
keler ise ABD yatırımlanyla ekonomik olarak Ame-
rikanlaşmıştır. Kısaca Rusya, ABD kıskacında ra-
hat hareket edebilme şansından yoksun.
AB, 11 Eylül sonrasında terorizme karşı Afga-
nistan'da ABD'nin yanındaydı. Ancak AB kendi
içinde önce Ingiltere'nin ABD yanlısı politikasıyla,
sonrasında ise Irak savaşı yanlıları ve karşıtlan ola-
rak bölündü. Bu, başlangıçtaFransa veAlmanya'yı
birbirine yaklaştırdı, ancak birkaç gün önce de gö-
rüldüğü gibi Fransa da ABD ile yeniden yakınlaş-
ma içinde. Kısaca AB, Ingiltere dışında, enerji kay-
naklarının merkezi olan Kafkaslar ve Ortadoğu'da
askeri üstünlüğü ABD'ye kaptırdı. Genişlemenin san-
cısı, tarihten gelen ayrılıklar, Ortadoğu'da kaybet-
miş olmanın verdiği rahatsızlıklar, AB'yi kendi bün-
yesinde birlik ve beraberlik içinde hareket etmek-
ten uzaklaştırıyor.
Bundan sonra neler olur?
ABD, Ortadoğu ülkeleriyle serbest ticaret yap-
maya başladığı andan itibaren, askeri üstünlük
kurduğu coğrafyada sadece enerji kaynaklannı
kontrol etmekle kalmayacak, aynı zamanda kriz için-
dekı ekonomisine de yeni bir pazar yaratacaktır.
Birkaç on sene sonra bu bölgedeki ülkeler, eko-
nomik olarak ABD'ye bağımlı tüketici toplumlar ola-
caklardır. Iran'a gözdağı vermekle birlikte, ABD
buraya müdahale yapacaksa yapmadan önce Or-
tadoğu devletleriyle serbest ticaret anlaşmalarını
imzalayacaktır. Aynca Iran'a müdahaleyi kolaylaş-
tırabilmek için, Iran içindeki aynlıkçı gruplar ara-
sında kendine destek olabilecek gruplarta ön ha-
zırlık ve pazarlık süresine ihtiyacı vardır.
Rusya ve Uzakdoğu, ABD karşısında hareket şan-
sına sahip değildir; ne şimdi ne de birkaç on se-
ne sonra...
AB'nin yeni açılımlara ihtiyacı vardır. ABD karşı-
sında etkin bir güç olmamakla beraber AB, Kaf-
kaslar'dan Ortadoğu'ya kadar tüm coğrafyada,
askeri üstünlükten sonra ekonomik üstünlüğün
de ABD kontrolünde olmasını istemeyecektir.
Türkiye'ye gelince... Türkiye, Ortadoğu yeniden
şekillenirken bu şekillenmede şimdeye kadar söz
sahibi olamamıştır. Ancak elinde hâlâ çok önemli
olan su ve gıda (tanm) kozları vardır. Ortadoğu'nun
en önemli ihtiyaçları su ve gıdadır. Akıllı politika-
larla, bu çok önemli pazarlık unsurları Türkiye'nin
Ortadoğu'daki stratejik önemini arttırarakTürkiye'yi
bölgede karar vericiler arasına sokabilir. Ve bu
mutlaka ulusal bir polrtika haline gelmelidir. AB
üyeliğine gelince; şimdiye kadarTürkiye'nin AB üye-
liğinin önündeki en önemli sebeplerden biri, Tür-
kiye'nin üyeliği ile birlikte AB'nin sorunlu Ortado-
ğu ve Islam ülkelerine doğrudan komşu olması ve
AB'nin bundan rahatsızlık duymasıydı. Ancak Kıb-
rıs'ın üyeliği, Ortadoğu'da esen barış rüzgâriarı ve
ABD'nin Ortadoğu'daki varlığı ve her şeyden önem-
lisi, tıpkı ABD gibi içinde bulunduğu ekonomik aç-
mazdan kurtulabilmesi için ihtiyaç duyduğu yeni
pazar arayışı, AB'nin Türkiye'ye çok daha ılımlı
bakmasına sebep olabilir. AB Parlamentosu'nun
kabul edilen son Türkiye raporu, tartışılması ge-
rekli, sözgelimi Kıbrıs ve Ermenistan konularında,
birkaç madde dışında, 1993 Kopenhag kriterîeri-
nin yerine getirilmesi isteğinden başka bir şey de-
ğildir.
Türkiye'nin uluslararası arenada önündeki engel-
ler bellidir; insan hakları sorunu, Ermeni sorunu,
Kıbrıs sorunu, Kürt sorunu ve çok yakında gelme-
si muhtemel su sorunu... Strateji üretmek satranç
oyununa benzer... Ülke olarak bu sorunlara karşı,
'karşı hamleler' düşünebiliyor muyuz? Daha da
önemlisi, karar verici merciler bu hamleler konu-
sunda aynı düşüncelere sahip mi? Uluslararası
başanlar, masa başında kazanılıyor... Türkiye'de bir
güç gösterisi haline gelen siyaset, duygu ve çıkar-
lara dayalı olmadan. ülke geleceği düşünülerek
aklıselim bir şekilde düşünülmeli, planlanmalı ve
her şeyden önemlisi aklıselim bir şekilde uygula-
nabilmelıdir. Pek fazla seçeneğimiz de yok; ya ka-
zanırız ya da mat oluruz.
TEŞEKKUR
Yırmıncı >aşmda aramızdan aynlan se\gılı kedımız
MIRNIK
ıçm onun son \ıllannda\e gunlerınde şefkatlı çabalannı
esırgemeven Ankara l nnersıtesı \'etenner Fakültesı
Iç Hastahklan \nabılım Dalı Başkanı
Profesör Dr. M E H \ H : T Ş A N A L
ile değerlı >ardımcılannadenn te^ekkürlenmızı bildınrız
SOYSAL AİLESİ
LÖSEV
Lösemılı Çocmar SaOI* ve Ejjıom Vakfı
teefon 0 312
447 06 60
faksO3i2 447 68 33
ww» losev org.tr
losevsiosev.org.tr
Reşıt Galıp Caddesi llkagrm Sokak No:14 G.O.P/ Ankara