23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 HAZİRAN 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA hjJvOJN OJljJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Organize sanayi Meclis yolunda • Ekonomi Servisi - Müs- takil Sanayıci ve Işadamlan Derneği'nİD (MÜSÎAD) düzenlediğı "Sanayi Böl- geleri ve Sıteleri" sempoz- yumıma katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun. organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve en- düstn bölgeleriyle ilgili yasalan müsteşarlığın ha- zırladığını belirterek bu ay içinde Meclis'e sevk ede- cekJerini bildirdi. 'IMFnîn önünde diz çöküyoruz' • ANKARA (AA) - Ba- yındırlık ve tskân Bakanı Zeki Ergezen, "Bu yıl 72.2 milyar dolar borç ödemekle mükellefiz. Dı- şandan borç alarak ihti- yaçlar karşılanıyor. Onun için IMF, E>ünya Bankası karşısında diz çöküyorsu- nuz, durum bu" dedi. Türkkonut 18. Olağan Genel Kurulu'nda konu- şan Ergezen, devletin süb- vanse etmesı ile insanla- nn kira öder gibi ev sahi- bi olabileceğinı belirtti. 'Sözjeşmeleri yenileyin' B Ekonomi Servisi - Tüke- tici Haklan Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, "4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un yürürlüğe gir- mesine rağinen bazı hizmet sözleşmelerindeki haksız şartlann devam ettiğini be- lirtti. "Kanuna ve yönet- meliğe uygun hale getiril- meyen sözleşmeler geçer- sizdir" diyen Çakar. söz- leşmelerin tamamının yeniden düzenlenmesi ge- rektiğinı belirtti. EtiKrom, Mok sattacak • ANKARA (AA) - Özel- leştirme tdaresi Başkanlığı (ÖİB), Eti Krom AŞ'de bu- lunan yüzde 100 oranında- ki idare hissesini blok satış yöntemi ile özelleştirecek. Dün Resmi Gazete'de ya- yımlanan duyuruya göre ihale, kapalı zarf içinde teklif almak suretiyle "pa- zarhk" usulü ile gerçekleş- tirilecek. Geçici teminat bedeli 2 milyon ABD Do- lan olarak belirlenen ihale- ye katılmak isteyenler tek- lif mektuplannı, 23 Eylül'e kadar OÎB'ye verecekler. Parlak, Rekabet Kundu Başkanı • ANKARA (AA) - Reka- bet Kurulu Başkanlığı'na, Mustafa Parlak getirildi. Resmi Gazete'de yayımla- nan Bakanlar Kurulu kara- nnagöre, Maliye Bakanlı- ğı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'ne ise Maliye Başmüfettişi Hasan Gül atandı. SARS, Çin'i engeltemedi • Ekonomi Servisi - Çin ekonomisi, SARS'ın olum- suz etkilerine rağmen 2003 yılınm ilk yansında yüzde 8, yılın tamamında ise yüz- de 7 büyüyecek. Devlet Is- tatistik Enstitüsü'nden ya- püan açıklamada, SARS'ın ülkedeki seyrinin ekonomiyi çok olumsuz et- kilemesine rağmen güçlü büyüme rakamlanrnn yaka- lanacağı belirtildi. Sosyal güvence içinküreselatak • Ekonomi Servisi - Ulus- lararası Çahşma Örgütü (ILO), sosyal güvencenin genişletilmesi için küresel çapta maücadele başlattı. ILO'nun amacı "yaşlı, iş- siz insanlann, çalışabilecek dunımda kimsesi kalma- yan ailelerin 'hayatta kal- mak için" gereken ihtiyaç- lannın" sağlanması olarak açıklandı. Halk Bankası'nm eski yönetimi hakkında 28 dava açıldı, Ansen'in malvarlığına tedbir kondu TrilyonlukbatıkdavasıTJ alkbank Genel Müdürlüğü'nün 1995-2001 XX Fenal Ansen'in avukatı, Prof. Dr. Ahmet 1yıllan arasmda görev yapan eski yönetim X Kılıçoğlu, davalann "haksız ve yersiz" kurulu üyelerinin bankayı zarara uğrattıklan olduğunu savundu. Kılıçoğlu, " Kriz dolayısıyla iddiasıyla açtığı davalar kapsamında, Yenal Ansen şirketler battı, kredilerini ödeyemedi diye kredi ve bazı yöneticilerin malvarhğına tedbir konuldu. verenleri sorumlu tutmak doğru olmaz" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Halk Bankası Genel Müdürlüğü, 1995-2001 yıllan arasında verdikleri kredilerle bankayı zaran uğrattıklan iddiasıyla, eski Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen, dönemin yöne- tim kurulu üyeleri ve kredi kullandı- nlan şubelerin müdürleri hakkında 28 ayn alacak davası açtı. Açılan dava- lar kapsamında, Halk Bankası eski Genel Müdürü Yenal Ansen ve ban- ka yöneticilerinin malvarhğına da tedbir konuldu. Halk Bankası avukat- lan ŞerefEfe ve Yusuf Dağcan tarafin- dan yapılan başvurularda, bankatıın 1995-2001 yıllan arasmdaki yöneti- minin "istihbarat ve değerlendirme raporlanndaki ohımsuzluklara kar- şın, banka usul ve mevzuatına aykın olarak bazı şirketlere kredi vererek bankayı zarara uğratüklan" iddiası- na yer verildi. Avukatlar. bu suçlama- ya dayanarak eski Halk Bankası'nm Genel Müdürü Ansen, kredüeri onay- layan dönemin yönetim kurulu üyele- ri ve ilgili şubelerin müdürleri aleyhi- ne Ankara asliye hukuk mahkemele- rinde 28 ayn alacak davası açtı. Geri dönmeyen kredilerin tahsili is- tenen dava dilekçelerinde, bankanın eski yöneticilerinin malvarhklanna tedbir konulması da talep edildi. Tedbir istemini yerinde bulan An- kara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi, Mehmet ve Okkeş Uncu'nun şirket- leri Uncular Pamuk, Bobinteks Kâğıt, Özdallar Tanm ve Lüks Iplik'e deği- şik tarihlerde verilen toplam 4 trilyon 71 milyar 527 milyon 818 bin 927 li- ralık kredinin tahsili istemiyle açılan alacak davasında, davalılann malvar- hklanna tedbir koydu. Buna göre, Halİc Bankası eski yö- neticileri Yenal Ansen, AB thsan El- gin. Hasan Özcan, Halil Sanaslan, Barbaros Olcay, Osman Nuri Ertuğ. Özcan Kadakaloğlu ve Muazzez Ela'nm malvarhklanna tedbir konul- du. 21. Asliye Hukuk Mahkemesi de, Gürsan Demir Çelik'e verilen 3 tril- yon 561 milyar 490 milyon 130 bin li- ralık kredinin tahsili istemiyle açılan davada; Yenal Ansen ve bankanın es- ki yöneticilerinin malvarlıklanna ted- bir konulması istemini yerinde bul- du. Yenal Ansen'in avukatı, Prof. Dr. Ahmet Kıbcoğlu ise davalann "hak- sız ve yersiz* olduğunu savundu. Kredi tahsil edilemediğinde, veren kişileri sorumlu tutmanın doğru ol- mayacağını savunan Kılıçoğlu," Kriz dolayısıyla şirketler battı, kredilerini ödeyemedidiyekrediverenlerisorum- lu tutmak doğru olmaz" dedi. Halk Bankası'nm harçtan muaf tu- tulmasının da anayasanın eşitlik il- kesine aykın olduğunu öne süren Prof. Dr. Ahmet Kılıçoğlu, "Böyle olunca, leblebi gibi dava açıyorlar. Şimdi toplamı katrilyonu bulan yak- laşık 30 dava açıldı. Görevsizlik tale- bimiz yanında, buna da itiraz ettik" diye konuştu. Halk Bankası'nm eski genel müdürü Yan- sen'inbankayızararauğratüğıikri sürüklü. OZELLESTİRME MAĞDURLARI ERİ İSTİYORUZ ÜNDSYİZ Karton üstünde 45gün geçirdüer Özdleştirme mağdunı 80 işçi, 45 gûndûr Türk-lş önünde hû- kümeteseslerini duyurmaya çahşryor. Karton kutularvebank- lar üzerinde geceleyen işçiler. ailelerinden uzakta domates,pey- nir ve ekmekle kannlannı doyuruyor. Haklanıu almadan An- kara'yı terketmeyecekkrini anlatan özeUeştirme mağdurian, "İş istiyoruz, yaşbsuuz dhoriar: o zaman bia emekli edin di- yoruz bu sefer de gençsiniz diyoriar. Biz sadece ekmeğimizi is- tiyoruz" sözteriyle tepkilerini dik getiriyotiar. 1990'h yıllarda artan özeUeştirmelersonucu Türkiyegenelindebinlerceişçiişi- ni kaybetti 57. hükümet döneminde. 25 Nisan 2002 tarihinde gerçekkştirilen yönetmetik değişikliği Ue özelkstirme mağdu- ru işçilerden 1800'ü 8 kamu kuruluşuna yeniden işçi olarak ahndj. Aynı dunımda olmalanna karşm 3 bin özeİleştirme mağdunı isebuhaktanyararlanamadL(MUSTAFA ÇAK1R) Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Koç, iş dünyası adına özeleştiriyaptı: Yolsuzhıklar konusunda daha aktif olabüirdik OLCAY BÜYÜKTAŞ KONYA - Koç Holding Yönetim Kurulu Baş- kanı Mustafa Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın işadamlanna söylediği "Tepeden ürnağa bir kirtenme, bir yolsuzİuk ekonomisi \aşanu*ken sizlerinsesidahafazlaçıkmab\dı" sozlenru kısmen haklı bulduğunu söyledı. Koç, "tş düny< ası olarak biraz daha aktif olabiürdik" dedi. Mustafa Koç, Anadolu Buluşmalan başlığı al- tında yapılan bölgesel bayi toplantı- sı için geldiği Konya'da gazetecilere yaptığı açıklamada, ÇEAŞ ve Ke- pez'e el konulması konusunu değer- lendirmek için daha fazla aynntıya ihtiyaç olduğunu belirtti. "Bu mev- zunun detayiannı kimsenin de doğ- ru dürüst büdiğini sanmıyorum. Hangi tarafa bakarsanız, o haklı gö- rünüyor" diyen Koç, Sabancı'nınbu konuda taraf olmasını da şahsı prob- lemine bağladı. Malezya modeline ilişkin bir soru- yu da yanıtlayan Koç, "IMF zorla gelip bize stand-by yapmadL Türti- ye'de deniz bitmiştL Arok kimsenin taban fhatı beürleme ya da benzeri • Mustafa Koç, Erdoğan'm yolsuzlukla ilgili sözlerini kısmen haklı bulduğunu söyledi. Bülend Özaydınh, hükümetin icraatlanyla söylemlerinin farklılaşabildiğini belirtti. bir lüksü yok. IVIF ile stand-by'ın 18 sp.da tamam- lanacağmı sanmıyorum. Malez>a. örnek ahnacak bir ülkedep" dedi. Dolarkuru ile ilgili sorulan da "Yapacakbir şey yok, kuru piyasa befirieyecek" diyerek yanıtlayan Koç, dolar indiği zaman da çıktığı zaman da şM- yet olabileceğıni vurguladı. Felaket tellalhğı yap- mayı doğru buhnadığını, Türkiye'deki sanayici- nin her zaman ağladığını belırten Koç, "Grup ola- rak kurdan memnunuz. Tofaş ve Ford Otosan en kârhşirke(leroldu' 1 dedı. Binbir emekle oluşturulan varlıklann bir bölümünün kaybedildiğini ve şimdi hızla to- parlanılmaya çahşıldığını anlatan Mustafa Koç, "Arok geriye dönüp ah vah etmenin, suçhı aramanuı bir yaran yok. SürekB di- kiz aynasından bakarak ilerlemek müm- kün değfl* dedi. Icraatla söylem farklı Koç Holding CEO'su Bülend Öza>dınh da hükümetin icraatlanyla söylemleri arasında farklar ortaya çıküğını, hattabazen reformlar- dan geri dönüş sinyalleri dahi verildiğini söyledi. Özaydınh, "Bu durum ka- falarda soru işareüerine se- bepohnakta, sağianangüven ortammı olumsuz yönde et- kuemektedir. Halbuki hü- kümetlerin icraaüan net ol- malıdır'* dedi. Özaydınlı, Koç Toplu- luğu olarak 2003 yıh için beklentilerinin yılın geri kalanında da ekonomik ve siyasi alanda bu olumlu gelişme- lerin devam etmesi olduğunu söyle- di. Bunun bazı varsayımlara dayan- dığın belirten Özaydınh, "Bunlardan enönemM,hükümetin IMF0eortak- laşa sürdürdüğü ekonomik progra- mmufakdetaylar dışmda aksatnıadan devam edeceğkür. Merkez Bankası'run para polmkasma tavizvermeden devam etnıesinibekliyoruz. MerkezBankası'nm özerkyaptsı çok önenüıdir"' dedi. Kemal Dervis: DvlFprogranu antibiyotik eiidsiyapıyor Ekonomi Servisi - IMF prograrrunı sürek- li antibiyotik kullanan hastaya benzeten CHPtstanbuiMületvekiliKemal Derviş, Tür- kiye'nin arnk küresel ekonomi içinde kendi başına, ancak IMF programına sürekli ihti- yaç duymadan yoluna devam etmesi gerek- tiğini söyledi. An Grubu'nun kurduğu Toplumsal Katı- lım ve Gelişim Vakfi'nın girişimleriyle çe- şitli kesimlerden uzmanlann bir araya gele- rek oluşturdugu Ekonomi ve Dış Politika Fo- rumu'nun tanıtım toplantısında konuşan Derviş, ekonomide ciddi düzebnelerin oldu- ğunu, ancak ağır borç yükünün de hâlâ sür- düğünü belirtti. Derviş "IMF'sizyoladevam etmek mümkün, ancak gereksinimimiz olan dış kaynağı başka bir yerden sağlamamız şart Bunun da yolu hem üretimi henı de is- tihdamı besleyecekolan dış yaünmdır" şek- linde konuştu. Forumun koordinasyon kurulundayer alan Derviş, toplantıda, Avrupa Birliği'ne üye- likte Türkiye'nin çok önemli bir aşamada ol- duğunuvurguladı. Birliğin yeni çausını oluş- turacak konvansiyon çalışmalanna Türki- ye'yi temsilen kendisini de katıldığıru belir- ten Derviş hükümetler arası konferansa Tür- kiye'nin de davet edildiğini ve bunun önem- li bir kazanım olduğunu vurguladı. Türki- ye'nin AB konusunda iki boyuttabaşan sağ- layacak bir çahşma içine girmesi haünde en geç 2005'in ilk yansmda müzakerelerin baş- layabileceğini ileri süren Derviş şunlan söy- ledi: "Birinci boyut, Kopenhag kriterlerini yerine getirmek. Bundankaçış yok." Derviş, herhangi bir AB üyesinin Türkiye'nin mü- zakerelere başlamasını veto edebileceğine dikkat çekerek "Eğer vetoya karşı mücadek edeceksek Avrupa ve dünya kamuoyunun, Türkiye'nin hakİüığınainanmasınısağlama- ta" dedi. AB sürecinde yeni oluşum An Grubu'nun öncülüğünde kunı- lan ve çeşitli ke- simlerden insanlan bir araya getiren Ekonomi ve Dış Politika Foru- mu'nun önceliği, Türkiye'nin yürüt- tüğü dış politıkada eksik olan ekono- mik boyuta biraz daha vurgu yap- mak ve ekonomiy- le dış politika ara- sındabir sinerii ya- ratmak. Forum hakkında bilgi veren Top- lumsal Katılım ve Gelişim Vakfi Yö- netim Kurulu üye- si Sinan Olgen, özellikle önümüz- deki 18 aylık dö- nemde Türkiye- AB ilişküerinin sağlıklıbırtemelde gelişmesine hizmet etmeyi amaçladığı- nı belirtti. Forum'un, Tür- kiye'deki diğeT si- vA toplum kuruluş- lanyla birlikte or- tak çalışmalara im- za atacağını anla- tan Ülgen, Fo- rum'un araştırma alanlannın "Türki- ye'ninkurpontika- sıneohnah? Türki- ye Euro'ya ne za- man geçmett? Av- rupa güvenük ve savunmapotitikası- nın Iraksonrasıge- I^imi ve Türki- ye'ninolası katkda- n, Avrupa'daki Türklerin j^şadık- lan ülkelere enteg- rasyon süreci ve Türkiye'nin tanm pohtikalannın AB üe uyunüaşünhna- sı" olduğunu bil- dirdi. İŞÇENİNEVRENİINDEN ŞÜKRANSONER Paylaşım Savaşçıları Sermaye-siyaset-medya üçgeni içinde enerji ala- nından patlak veren yine çok şiddetli bir savaşın içindeyiz. Cumhunyet yazarlannın bu kuralsız sa- vaştasözsöylemekten kaçınmalannı kasıtlı göster- meye çaJışan bu kavgada taraf büyük medyadan yıldız yorumcularımız var. Kendi adıma bu konuda söyleyecek sözümün olabilmesi için elimden geldiğince bilgilenmeye ça- lışıyorum. Işin içinden çıkamıyorum. Yapılan açık- lamaları, dosyalan kanştırdıkça, vicdani biryargıya ulaşmam güçleşiyor. Genel olarak anlayabildiğim, taraflann birbiri aleyhine kullandıklan verilerin olay- lann bir boyutunu göstermede ancak geçerli oldu- ğu. Açıklanmayan venlerle, olayın bütünü içinde gerçekler ters yüz olabiliyor. En son Uzanlar a ait hükümet operasyonunu ele alalım. Başbakan Erdoğan Meclis'te CHP'nin de- ğil, Meclis dışından Genç Parti'nın AKP için tek gerçek rakip olduğu yolunda demeç veriyor. Arka- sından operasyon geliyor. işin içinde siyasi boyut yok diyebiliyor muyuz? AKP'nin aynı konumda olan kendilerine yakın Is- lami sermaye gruplannın üzehne gitmeyip Uzanlar'ı hedef seçmeleri tıpik bir ayınmcılık, sermaye-siya- set ilişkisi içinde çıkarcı yaklaşım olabilir. Ama AKP iktidan ile birtikte Uzanlar operasyonunun yanında yer alan TÜSİAD, başta Sabancı'lar kimi büyük sermaye grupları da var. Uzanlar'ın imtiyaz sözleş- melerini kötü niyetli kullanıp birkaç katı pahalı ener- jiye mahkûm edildiklerini anlatıyorlar. Meclis soruşturması kapsamındaki gelişmeler sermaye-siyaset-medya üçgenindeki vurgun bo- yutlarını çok daha büyük çaplı kılıyor. lyi de biz top- lum olarak bugün dönüşü olmayan bedelleri öde- mek zorunda kaldığımız bilgilere yeni mi ulaşıyo- ruz? Başta elektrik mühendisleri, ilgili meslek odala- nnın kapı gibi raporlan belleğimde. Şimdi komis- yon önünde sabık olduklan için ifade veren konu- muna gelen siyasiler büyük enerji açığından, acil yatınm projelerinden, dogalgaz santrallanndan söz ettikçe, çığlık çığlığa kamuoyunu uyarmaya çalış- tılar. Acil enerji gereksinimi olmadığını, büyük bir vurgun planını, yanlış yatınmlarla Türkiye'nin, ço- cuklarımızın ödeyecekleri faturalan anlatmaya ça- baladılar. Medya yok saydı. Bizdeki haberler, yorumlar ye- terince uyancı olamadı. Başta sermaye-siyaset ör- gütleri, elbette TÜSİAD'ı, bugünküAKPiktidarkad- rolan, o gün devri sabıklann yanında yer alıp bu- gün eleştiren medya ve yıldızları.. susarak suç or- taklığının içinde yerlerini aldılar. Ammsayın, meslek odalan, enerji ihalelerindeki alım garantisi hüküm- terinin ülke için soygun olacağını bağıra bağıra vur- gulamışlardı. Türkiye gibi kömür rezervleri üzerinde oturmuş bir ülkede, bu kadar çok işsiz varken termik sant- rallann çevre kirliliği sorununu teknoloji ile yenmek arayışları gündemde olmalıydı. Çözüm dünyanın hiçbir zengin ülkesinin, dahası petrolü, doğalgazı üreten ülkelerin bile seçmeyi akıllarının ucundan geçirmedikleri en pahalı santrallar yatınmı olabilir miydi? Doğalgazı üreten ülkelerin bıle bu enerjiyi ısınmada kullandıklannı elektrik üretiminde asla dü- şünmediklerini keşfetmek bu kadar zor muydu? Şimdi AKP iktidan, Erdoğan hükümeti, yerel se- çimler öncesi iktidarda kaybettiği güveni kazan- maya yönelik Meclis soruşturması ile ne kadar inan- dıncı olabilir? Hele kendi iktidarlannda, kendi kad- rolannı kayırmak, kendi zenginlerini görmek gibi bir uygulamada, geçmiş iktidarian mumla aratacak pervasızlık içinde iseler. AKP yönetim, iktidar kad- rolan baştan iktidara gelirken dokunulmazhk zırhı ile kendilerini koruma attına alarak şimdi hesap sor- maya çalıştıkları devri sabıklardan daha mı az şa- ibelilerki?.. Sermayenin paylaşım kavgası büsbütün çirkin, vicdansız düzeylerde sürdürülmekte. Cumhuriyet kurulalı devletin hep özel sermaye gücünü, işvere- nini yaratma kaygısı olmuş. Devlet eliyle sermaye sahipleri sınırsız kollanmışlar. Az gidilmiş, uz gidil- miş, dere tepe düz gidilmiş. Bir arpa boyu yol alın- mış... Bu noktada işveren cephesinin toplu tepkisini, her alanda üretimde gelinen parlak noktalar üzeri- ne söylevlerini duymamak olanakstz. Gelin görün ki, devlet desteği olmaksızın, rantta para büyüt- meksizin, ucuz kredılere, siyasi iktidar destekleri- ne, özeUeştirme, ihale vurgunlarına dayanmaksızın kendi ayağı üzerinde duran, büyüyen sermayeden söz ediyorum. Baksanızaher iktidann kolladığı, diğerierinin üze- rine çıkardığı işverenlerimiz, holdinglerimiz, ban- kalanmız, medyamı* var.. Çıkariar çatıştığında bir- birlerine giriyoıiar. Bu haksız, çirkin paylaşım savaş- lan çoğunlukla gizli, bazen böyle su yüzüne çıkmış olarak sürüp gidiyor. soner@curnhuriyetcom.tr Sahte kalite belgesi veriliyor ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - lürk Standartlan Enstitüsü (TSE) Başkanı Kenan Malatyah, yurtdışırdan gelerek yetkili kun.|uş- larca akredite edil-ne- den standart ve kılite belgesi veren firmaann bu belgelerinin ptal edilebileceğini söyedi. Malatyah, düzenedi- ği basın toplantısnda. bu tür yabancı kunluş- lann Türkiye'de ş masına izin verilm;Sini eleştirdi. Konuyla ilgili Sanayi Bakanhğı ile Türk Akreditasyon Ku- rumu'na (TÜRKAK) şikâyette bulunduklan- nı anlatan Malatyah, TÜRKAK'ın bu kuru- luşlann verdığı belgele- ri onaylamaması gerek- tiğini söyledi. Malatya- lı, bazı Avrupa ülkele- rinden gelip kapı kapı dolaşarak kalite belge- lendirmesi yapan firma- lann bir haksız rekabet oluşturduğunu belirtti. **» &CONOMİ 1963 DİE, Türkiye'rn hayat pahalılığında dünya 2.'si olduğunu açıkladı. 19» Ihracatçıya boz teşvıki sağlandı. Vergı ladetennın kaldınlması üzerine ıracatta baş gösteren azalmayı gı- dermek için hükürm îhracatçı tarafından yurda getirilen dövizlerin ihracatçısjrafından 3 ay süreyie kullanılması karannıaldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear