Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2003 SALI
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
A 29 Sinop B 25
Edırne A 34 Samsun B 26
Kocaeli A 31 Trabzon PB 23
Çanakkale A 30 Giresun PB 23
Izmır A 34 Ankara B 30
Manısa A 36 Eskişehır B 30
PB 28Aydın A 36 Konya
Denizlı A 35 Sıvas B 27
Zonguldak B 23 Antalya B 34 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
Y
PB
B
B
B
B
B
B
33
30
34
37
31
32
28
25
Y 23
Yurdun ıç ve kuzey-
doğu kesımlen parçalı
bulutlu. Iç Anadolu'nun
guneydoğusu, Doğu AK-
deriizın ıç kesımlen, Do-
ğu Karadenız'ın ıç ke-
sımlen. Doğu Anado-
lu'nun kuzeydoğusu ıle
Malatya çevrelen sağa-
nak ve gokgurultulu sa-
ğanak yağışlı, dığer yer-
ler az bulutlu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklığında
bır değışıklık olnnayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockhoim
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
B
B
PB
Y
19
22
21
22
25
30
29
30
Berlin PB 28 Moskova Y 21
skabat B 22
Münih PB 32 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
PB
Y
PB
B
B
35
34
31
33
29
31
30
PB 33 Şam
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Y
PB
Y
Y
Y
B
1/
29
22
17
14
35
B 34
Parçalı bulutlu t Çok bu ' Yağmurij > Gok güaıltulü
G U N C E L CÜN EYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Aldı mı sazı eline, vaat kesesinin ağzını açmak-
tan kendini alıkoyamıyor. Kara, deniz ve demiryol-
ları ile ilgili "yeni çalışmalara" değinirken demiş ki;
"Trafik canavannı -da- yeneceğiz."
Şu "da" varya, "daaa"... vaat curcunasının baş
tacı...
Onu da bunu da şunu da gerçekleştirdi ya; RTE,
geriye kala kala trafik canavarı kaldı. Onu da yene-
cek!
Neredeyse her konuşmasıyla "Atma Recep din
kardeşiyiz" dedirtmeye azmetmiş. Bütün bunlar
"nev'i şahsına mûnhasır hasletler" olabilir.
Diyecek yok; beyefendi ulusal iradeyi bir kez ya-
kalamış, esiyor.
Ne ki, şu trafik canavannı nasıl yeneceğini merak
etmez misiniz?
Çözüm yolların yetersizliği ile başlıyor. Her ay bi-
ne yakın yeni aracın trafiğe çıkmasıyla giderek de-
rinleşiyor. Sürücü ehliyetlerinin para karşılığı basit
sınavlarla verilmesiyle büyüyor ve nihayet toplum-
sal terbiye ve eğitimle noktalanıyor.
RTE için her sorun gibi trafik canavannı da yen-
mek kolayyy! Nasıl mı? Peygamber efendimiz de iç-
kiyi lanetlemedi mi, yasaklayıverir. Alkollü kazalar
son bulur.
Yollara sığmayan, park yeri bulamayıp kaldınm-
lara taşan araçları üreten otomotiv firmalarına üre-
tim kısıtlaması getirir.
Ulusal irade efeliği halk adına, halk için, halk ya-
ranna böyle yapmayı gerektiriyorsa, Kasımpaşalı-
lık var serde. Yapar mı yapar!
• • •
Neden yapmasın?.. Ulusal iradedemek, RTEde-
mek. RTE demek, istediğini uygulayabilmek için
önüne küçük büyük engeller çıkanlmaması demek.
Bu mantık, bu anlayış beklediğimiz bir sonuca va-
racaktı: RTE, geldi dayandı "rejimden şikâyete".
Deniz Ticaret Odası Konseyi'ndeki konuşmasın-
da RTE, "pariamentodakieziciçoğunluğu"daartık
yeterli bulmuyor.
An efendim ah; -dediğine göre- "çektiğiçileyibir
bilseniz". öncelikle "zihniyetnoktasındaki 'çok cid-
di bir sıkıntıdan' kurtulmamızı" zorunlu görüyor.
"Zihniyet sıkıntısı" neymiş? Başlıyor anlatmaya:
"İş Yasası Meclis'ten geçti, muhalefet tümgayre-
ti, haşmetiyle saldırdı. Bu bir temelyasa değildir, de-
di.
Bozuldu (yasanın Çankaya'dan geri dönmesini
böyle tanımlıyor) 126 maddeyi tek tek, sabahlara dek
çalışarak3 haftada çıkardık. Çıktı ama çıkmasıyla bit-
miyor ki iş, şimdi Çankaya 'dan gelecek mi gelme-
yecek mi? Onu bekleyeceğiz" diyor.
Bu ifadelerin altında yatan mantığı anayasal dü-
zen ve demokratik rejim anlayışı ile bağdaştırmanın
olanağı var mı? Demokratik siireci nalıncı keseri gi-
bi saptırarak, yozlaştırarak kendine yontmak, işle-
yen anayasal düzeni "zaman kaybı ve ekonomiye
darbe" ile özdeşleştirmek ancak imam hatip kültü-
ründen kaynaklanabilir.
Işçi yararlarını koruyan CHP muhalefetini "haş-
metlıbirsaldın"diye nitelemek, temel kaygılarla ya-
sayı geri gönderen Cumhurbaşkanı Sezer'i zaman
kaybına neden olmakla suçlamak ve bütünüyle de-
mokratik işleyişi "aykın zihniyete" bağlamak ancak
sınırsız hareket özgürlüğü arayanlara yakışır ve ya-
raşır.
RTE artık rejimden şikâyetçi. Anayasa değişikli-
ğine gerekçe hazırlıyor. Dikensiz gül bahçesi arıyor.
Hükümetin hazırladığı yasalar Meclis'ten üstün kö-
rü bir muhalefetle şıpınişi geçecek; Çankaya, söz-
cüğüne dokunmadan yasayı onaylayacak, RTE di-
lediği gibi at oynatacak!
Halk arasında bir söz vardır, yeri geldi: "Alan da
kaçan mı?"
AL GÖZÜM SETRETLE /IŞILÖZGENTÜRK
NuriBilge Ceylan h Iderken
• Baştarafı Arka Sayfada
"Dur biraz bekle. ne
kadar sabırsızsın. fil-
min daba ilk yansı bile
olmadı."
"Sibel bu bir Ameri-
kan fılmi değil, her şey
reel zamanda anlatılı-
yor."
Sibel atışlan hemen
karşılıyor: "Benim reel
zamanım daha hızlı. o
kadar."
O da ne, yan taraftan
kocaman. bir "susun!"
komutu yükseliyor. Kö-
şedeki altı kişi iyice kap-
tırmış. filmin içinde eri-
yip gitmişler.
Biri ağlıyor: "Bu sü-
rekli geçmişindeki göç
hikâyesini anlatan
adam, aynen benim ba-
bam. O da ne zaman ai-
le bir araya gelse, baş-
lardı, ben eskiden..."
Sibel, karşı tavn sür-
dürmeye kararlı "Ne ol-
muş" diyor. "benim ba-
bam da hep anılarını
anlatır ve herkes sıkı-
ür."
Yandan bir kahkaha
kopuyor: "İyi ya, filim-
dekiler de sıkılıyor. Ne
yapsınlar?"
"Ne yapsınlar var mı,
yönetmene karşı çıksın-
İar!"
"Bravo Sibel!" alkış-
lar.
Bütün bu sözlerin, tar-
tışmalann arasında film
devam ediyor. Filmdeki
Amerikalarda okuyup
gelmiş. hiç durmadan bi-
limden söz eden adam
oyuncu adayımız Nur-
gül'ün sinirine dokunu-
yor. "Böyle birini tanı-
yorum" diyor. "o ne za-
man konuşsa içimden
dövmek gelir." Destek-
çisi pek çok, "Her Çehov
oyununda bu karakter
mutlaka vardır" diyor
Nurcan. "gelişmekten
yana, ama kendi kişili-
ğini tam kuramamış bi-
ri. Bence filmin en acılı
kişisi."
"Hayır" diye itiraz
ediyor Iknur, "en acıh ki-
şi, genç çocuk. Bu kasa-
bada ona hiçbir hayat
vaat edilmiyor. Kendini
diri diri mezara konul-
muş gibi hissediyor.
Kaçmalı, mutlaka git-
meli."
Bu söz üzerine Sibel
ilk kez itirazlanndan vaz-
geçiyor. "Hepimizden
birer parça var bu fi-
limde" diyor. "Belki de
benim itirazlarım bu
nedenle. kendimizi gör-
mek bana acı verdi, bu
acıyı yok etmeye çalışı-
yorum. İşte bu kadar!"
Doğru söze ne denir,
herkes susup fılme dönü-
yor ve ben içimden kıs kıs
gülerek "Siz istediniz"
diyorum; "aün bakalım,
tarzı farklı, ritmi farklı
ve bizi bize anlatan bir
film, seyredin."
Seyrey1eisil(§
yahoo.com
isilozgenturkCâ
superonline.com
Başbakan Erdoğan 'Yoksulluğun Azaltılması' konferansına katıldı:
Komünist kalıntılar varIstanbul Haber Servisi - Başba-
kan Recep Tayyip Erdoğan. özel-
leştirme programını kesinlikle de-
vam ettireceklerini ancak özelleş-
tirmeye yeni kriterler getirecekle-
rini belirtti. Erdoğan. PETKlM'e
değennin altında teklif verildiğini,
bu konuda yeniden karar verilece-
ğini söyledi.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfi ta-
rafmdan Ceylan Inter-Continental
Hotel'de düzenJenen "Mikrokre-
di Vasıtasıyla Yoksulluğun Azal-
tılması" konulu uluslararası kon-
feransın açılış konuşmasını yapan
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
özelleştirme programını kesinlikle
devam ettireceklerini ancak özel-
leştirmeye yeni kriterler getirecek-
lenni belirterek "Bu yüzden top-
lumun zayıf düşürülmek istendi-
ği yeni alanlar meydana getiril-
mesin. Asla böyle bir oyunun
içinde bulunulmasın" dedi Erdo-
ğan, hükümet olarak milli gelirde
kişi başına 1500 dolann altına olan
illeri vergiden muaf tutmak ve ya-
tmmcıya ücretsiz arazi verme gibi
hedefleri bulunduğunu anımsata-
rak bunun da yeni iş alanlan doğu-
racağını vurguladı. Erdoğan' ın ko-
nuşması sırasuıda ifade ettiği "Biz
Türldye'ye sonsuz güvenıyoruz"
sözünün ardından protesto gösteri-
si yaşandı.
Erdoğan, uyanlanna rağmen
protestocunun salondan çıkanlma-
sının ardından. "Hanım kardeşi-
mizin özelleştirmeye karşı çık-
ması, IMF'ye karşı çıkması, bu
işi çok iyi biliyor olmasından
kaynaklanmıyor. Tam aksine
farklı bir galakside yaşamasm-
dan kaynaklanıyor" diye konuş-
tu. Erdoğan şöyle devam etti: "Ko-
münist dünya artık elindeki o
hantal yapıyı tamamen terk et-
miş, tüm fabrikalarını A'dan
Z'ye özelleştirmiştir. Bununla da
istikran bulmaya başlamışlardır.
Ne yazık ki komünist dünyanın
kalıntıları Türldyemizde var.
Onlar tekrar silbaştan yapmak
istiyor. Türkiye'nin oraya dön-
mesi mümkün değil."
Erdoğan. "IMF'ye karşı olabi-
lirsin, saygı da duyarım; ancak
şunu bilmen lazım, IMF gelip bi-
ze yalvararak borç vermiyor. Af-
federsiniz biz gidip kuyruğa gir-
dik, borcu biz aldık.Tabii ki IMF
de kendisini sağlama alıyor. Şu-
nu şunu yapacaksın. diyor. Şu
anda IMF'ye 20 milyar dolar
borcun var. 2004 yılı sonuna ka-
dar koymuş olduğu programı da
uygulamakzorundasın. 2004"ten
sonra borçlarımızı da inşallah
ödedikten sonra ondan sonraki
süreç sorulabilir."
Sosyal yardımlaşmaya
yeniden işlerlik
fçışlen Bakanı Abdülkadir Ak-
su ise Türkiye'deki Sosyal Daya-
nışma ve Yardırnlaşma Fonu'nun
da mikrokredi uygulamasına ben-
zediğini, zaman içinde işleyişinde
problemler çıkan fona yeniden iş-
lerlik kazandınlacağmı kaydetti.
Grameen Bank'ın kurucusu ve yö-
netıcisi Muhammad Yunus da
yoksulluk sorununun. politik irade'
tarafından çözülebileceğini söyle-
di. Ülkesi Bangladeş'de bir köyde
yaptıklan çalışmayı anlatanYunus.
"Bu merhamet sorunu değil, iş
tasarlama projesidir" dedi.
Erdoğan'ı protesto eden iki genç zorla salondan çıkanlarak tuvalette sorgulandı
Düşünceye özgürlük laftaİstanbul Haber Servi-
si - Türkiye İsrafı Önleme
Vakfı tarafından düzenle-
nen "Mikrokredi Vasıta-
sıyla Yoksulluğun Azal-
tılması" konulu uluslara-
rası konferansm açılış ko-
nuşmasını yapan Başba-
kan Recep Tayyip Erdo-
ğan Halkevleri üyesi iki
genç tarafından protesto
edildi. Erdoğan konuşur-
ken ve konuşması bittik-
ten sonra 2 genç salondan
çıkanlarak tuvalete götü-
rüldü. Bir saatten fazîa tu-
valette bekletilen gençler,
tuvalette sorgulandıktan
sonra serbest bırakıldı. Ya-
şanan arbede sırasında
-Anadolu Ajansı muhabiri
Erhan Elaldı güvenlik
güçlerı tarafından tartak-
landı.
Başbakan Erdoğan "ın
konuşmasını, Istanbul
Üniversitesi Hukuk Fakül-
tesi öğrencisi, Halkevi
üyesi Mehtap Yurtluk,
"Biz Türkiye'ye güveni
yoruz, size güvenmiyo-
ruz. IMF programlarını,
özelleştirmeyi istemiyo-
ruz. Biz dilenci değiliz.
Sadaka istemivoruz"
' ır
saatten fazîa
tuvalette
bekletilen
Mehtap
Yurtluk ve
Ali Ergin
Demirhan
tuvalette
sorgulandık-
tan sonra
serbest
bırakıldı.
sözleriyle kesti. Genç kıza
korumalar müdahale ede-
rek konuşmasını engelle-
mek istedi. Bu sırada Baş-
bakan Erdoğan birkaç kez,
müdahale eden görevliyi
uyararak "Müdahale et-
meyin. Konuşmam bit-
sin, size konuşma hakkı
vereceğim" dedi. Bu ara-
da müdahaleyi sürdüren
korumalar, Yurtluk'u sa-
londan çıkanp bayanlar
tuvaletine götürdüler. Da-
ha sonra Halkevi üyesi
ÎTÜ Elektrik Elektornik
Mühendisliği bölümü öğ-
rencisi Ali Ergin Demir-
han da el kaldırarak "Ha-
ni söz verecektiniz? Yok-
sulluğu yaşayan birisi
olarak konuşmak istiyo-
rum" diye bağınnca, gü-
venlik güçleri yerde sü-
rükleyerek onu da erkekler
tuvaletine götürdü.
Erdoğan toplantı sonra-
sı yaptığı açıklamada, pro-
testoj'u "provokatif" ve
"tahrik amaçlı" olarak
nitelendirdi. Erdoğan:
"Dikkat edin, sadece slo-
ganvari bir yöneliş var
burada. Bunlar tahrik-
tir, bunlar provokatiftir
ve bu tür provokatif bir
eylemin içerisinde bu-
lunmasına rağmen ben
arkadaşlarıma gerekeni
söyledim. Geçmişi itiba-
rıyla da sicilinden ne ya-
zık ki, emniyet hemen
onu da tespit etti, lekele-
ri de olan bir vatandaşı-
mız. ama buna rağmen
şu anda ne tutukludur,
ne gözetim altındadır."
Tuvalette bir saari aşkın
süre tutulan Mehtap Yurt-
luk ve Ali Ergin Demir-
han, serbest bırakıldıktan
sonra yoksulluğun bu şe-
kilde çözülemeyeceğini,
sermayenin verdiği kredi-
leri daha sonra faizi ile ge-
ri alacağını dile getiren
Yurtluk, "tşsizlik sektör
haline getirildi. Ben Er-
doğan'la konuşmak iste-
dim. Ama bana söz ver-
meyeceklerini bildiğim
için toplantının sonunu
beklemedim. IMF poli-
tikaları halkj fakirleştir-
di" dedi. Demirhan da
"Fabrikalar kapatılıyor,
tarlalar ekilmiyor. Bu şe-
kilde fakirleştik. Bin-
göl'de hayatını kaybe-
denler, işsizliğin getirdi-
ği bunalımla intihar
edenler bu siyasi irade-
nin getirdikleridir" diye
konuştu.
Istanbul küme düşüyor• Baştarafı 1. Sayfada
Eski Mimarlar Odası Genel Başka-
nı Oktay Ekinci. yıllardu' sürege-
len ihmalin. Recep Tayyip Erdo-
ğan ve Ali Müfit Gürtuna'nın bü-
yükşehir beledi>e başkanlıklan dö-
neminde doruğa çıktığını belirte-
rek "Bu aslında sadece bir kültü-
rel bir uyan değil, dinci ve rutu-
cu siyasetlerin kent tarihi karşı-
sındaki aymazlıklarının ulusla-
rarası bir ses tarafından dile ge-
tirilmesidir" dedi.
Ekinci, tarihi yanmadanın "Boğa-
ziçi Yasası" gibi özel bir yasaya.
kültürel ve tarihi dokuyu koruya-
cak kurallara ve yeni bilimsel ku-
rullara ihtiyacı olduğunu söyledi.
Tarihi yanmadada ilk büyiik yı-
kımlann 1950'lerde Adnan Men-
deres döneminde başladığını
anımsatan Ekinci, günümüze dek
Beyazıt, Laleli. Aksaray ve Vatan
Caddesi koridorunda çok sayıda
Osmanı yapısının, sahil yolu uy-
gulamalan sırasında da sur içinde-
ki sivil mimari örneklerinin, Un-
kapanı-Eviip arasındaki kıyı kuşa-
ğındaki yüzlerce mimari yapının,
son dönemde de Sultanahmet, La-
leli ve Süleymaniye çevresindeki
tarihi kalınrılann furistik tesisler ve
otoparklar için yok edildiğini anlat-
tı. Şehir Plancılan Odası İstanbul
Subesi 2. Başkaıu Pınar Özden de
"İstanbul gibi bir metropolde
durum böyleyse listedeki diğer
kentlerin durumu daha vahim-
dir" dedi. Özden. bürokratik iş-
lemlerin koruma adına yapılan ça-
lışmalan daha da ağırlaştırdığına
dikkat çekti. Özden, "Tarihi eser-
ler için ayn envanter çıkanbyor,
imar planı ayrı. Oysa ikisi birbi-
rinden ayrılamaz. ikisi de enteg-
re olmalı. Çalışmalar var ama bir
an önce hızianıp eyleme geçmek
gerekiyor" diye konuştu. Gazete-
mize değerlendirme yapan Prof.
Dr. Hande Süer, "Böyle bir fırsa-
tı İstanbul'un kaçırması inanılır
değil. Planlamadan uzak kalmak
ülke adına da kaygı vericidir. Bu
karar sadece İstanbul'u değil, di-
ğer tarihi bölgelerimizi de olum-
suz etkileyecektir" dedi.
Fırat:
6
Nemada Ziraat kusurlu'
• Baştarafı 1. Sayfada
konuyla ilgili bilgi verdi.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir
Fırat, toplantıdan sonra yaptığı açıkla-
mada. 1.4 katrilyon liralık miktann Zi-
raat Bankası'nda bloke edildiğini, ancak
bazı teknik noksanlıklar nedeniyle bu-
güne kadar 800 trilyon liranın ödenmiş
olduğunu belirtti. En büyiik eksikliğin
Ziraat Bankası'nın kayıtlanndaki tek-
nik yetersizlikten kaynaklandığuıı ka-
bul eden Fırat şunlan söyledi: "Bugü-
ne kadar nema ödemeleri yapılırken
maalesef banka kayıtlan ile karşüaş-
tınlmamış ve dolayısıyla çalışandan
toplanmış olan nema bedelleri banka-
ya yatırılmadan bazı firmalar tara-
fından alınmış. Ancak hâlâ büyük
miktarda boşluk buiunuyor."
DÜŞÜKÜCRETLERVE NEMALAR PROTESTO EDtLECEK
KESKy 60 ilde eylem başlattı
ANKARA (AA) - KESK Genel Başkanı
Sami Evren, kamu emekçilerinin ücretlerirün
düşük olmasını ve nemalannın ödenmemesi-
ni protesto amacıyla 60 üde eylem başlattık-
lannı belirterek "Siyasi iktidar, demokratik
tepkilerimizi algılamak ve gereğini yerine
getirmek durumundadır. Aksi halde, ey-
lemlerimiz ve tepkilerimiz büyüyerek de-
vam edecektir" dedi. Evren, Eğitim-Sen Ge-
nel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantı-
sında, "merkezi ve yerel yönetim reformla-
rı adı altında kamunun tasfiyesi için hazır-
ukların sürdürüldüğünü" savundu.
Kamu Personel Rejimi Reformu adı altm-
da, kamu emekçilerinin sözleşmeli hale geti-
rilerek iş güvencelerinin ortadan kaldınhnak
istendiğini belirten EvTen, "Çaüşma yaşamı,
iş saatferinin belli olmadığı esnek isrihda-
mın hâkim olduğu, ücretlerin ise kriterleri
belli olmayan bireysel performansa bağlan-
dığı keyfi uygulamaların hâkim olacağı bir
hale getiriliyor" diye konuştu.
Dünya
çocuklarına
Nil esintileri
• Baştarafı 1. Sayfada
kavramlann yok olmaya
yüz tuttuğu 21. yüzyılda bir
insanlık dersi olarak uzun
süre anımsanacak.
îstanbul AKM'de bugün
yapılacak gösteri, saat
20.00"da başlayacak ve izle-
yerüere unutulmaz anlarya-
şatacak.
Dünyadaher 11 saniyede
bir çocuğun ölümüne yol
açan ve her gün 20 bin kişi-
ye bulaşan AIDS'in Afrika
Kıtası'nı yok olmariskiile
karşı karşıya getirdiği ve
meydana gelen depremler-
de, ölümlerin büvük çoğun-
luğunu çocuklann oluştur-
duğu gerçeğinden hareket-
le sunulacak gösterinin bü-
yük ilgi görmesi bekleni-
yor. Daha önce Paris, Lond-
ra, Moskova, Berlin, Mad-
rid, Roma gibi dünya baş-
kentlerinde binlerce izleyi-
ci ile buluşan "Mısır Gece-
leri"ni Mısır Kültür Baka-
m Samir Farag. BM AID-
S'le Savaşım Örgütü UNA-
IDS Başkam Roje Sallah
da izleyecek.
G U N D E M MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
yonun kurulmuş olmasını olumlu karşılıyoruz, soru-
nun çözümü için önce masaya gelmesi gerektiğini
düşünüyoruz. Ancak bu komisyonun çalışmaların-
da, en azından şu ana kadar, sonuca gidici bir du-
rum göremiyoruz.
Dikkatimizi çeken çelişkileri sıralayalım...
Komisyon üyeleri, yeri geldikçe yolsuzlukları önle-
menin önündeki başlıca engel olarak şunu gösterdi-
ler:
Ticari sır!
Bunda elbette gerçeklik payı olabilir. Ancak ko-
misyonun dinlediği kişilerin verdiği ifadeler de elek-
ten geçirilerek kamuoyuna duyurulmuyormu? örne-
ğin, Cıngıllıoğlu'nun verdiği bilgiler daha geniş,
Korkmaz Yiğit'in verdiği bilgiler daha dar tutuldu!
Acaba ticari sırrın kaldırılmasını isteyen komisyon,
"bilgi sımnı" şart mı görüyor?
Bu hafta Meclis'te âlem var. Son anda değişiklik
olmazsa, cuma günü Mesut Yılmaz, perşembe gü-
nü Hüsamertin Ozkan, birkaç gün içinde GüneşTa-
ner, Hasan Önal, Zekeriya Temizel dinlenecek.
Anlaşılan komisyon üyeleri 9O'lı yıllarda Türkiye'de
değildiler, belki de Mars'taydılar. Bu yüzden nelerol-
muş bitmiş, dönemin yöneticilerinden dinleyecekler!
Bize öyle geliyor ki; pek çok darbeye, erozyona kar-
şın hâlâ görevlerini eksiksiz yerine getirmeye çalışan
devletin denetim elemanlarının raporlarını dikkatli
okusalar, daha geniş bilgi sahibi oluriaıi
Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz, komis-
yonda adının geçtiğini, yakında çağrılacağını gaze-
telerde okuyunca ilanla yanıt verdi. Komisyona ilanen
meydan okudu... Komisyondan buna şu karşılık gel-
di:
"Bizim Turgut Yılmaz'ı dinleme düşüncemiz yok!"
Geçmişteki aklamaların gölgesi
Araştırma Komisyonu'nun görevi 5 Temmuz'da bi-
tiyor. Süre uzatım hakkını kullandığı için ek süre yok.
Komisyon bir başka deyimle uzatmaları oynuyor.
Normal sürede sesi çıkmayan komisyonun son da-
kika ataklarının ardından, soruşturma komisyonlan-
nın kurulması bekleniyor.
Komisyon Başkanı Azmi Ateş, "En az 5 soruştur-
ma komisyonu çıkar. Bakarsınız 7-8 tane olur. Bir ko-
misyon birden fazla konuya bakabilir" dedi. Soruştur-
ma komisyonu, araştırmadan daha ciddi. Devamın-
da Yüce Divan yolu da görünebilir.
Böyle bir durumda ortaya ilginç bir tablo çıkacak:
Çeşitli yolsuzluk suçlamaları nedeniyle yargılan-
makta iken milletvekili seçilen ve bu nedenle de do-
kunulmazlık zırhına sığınıp yargılanması durdurulan
20'yi aşkın milletvekili de oy kullanacak!
Bu da bir başka yaman çelişki...
Komisyonun AKP'li üyelerine diyoruz ki:
Sayın üyeler, çabanızı saygıyla karşılıyoruz, destek-
liyoruz. Dileriz, Türkiye'de yolsuzluklardönemi kapa-
nır. Siyasetçi destekli vurgunlar sona erer. Araştırma-
lannızın en önemli halkasını bu oluşturuyor. Hakkın-
da soruşturma açılmasını isteyeceğiniz kişiler, eğer
yeniden milletvekili olsaydı, çalışmalarınızın anlamı ol-
mayacaktı. Çünkü dokunulmazlık zırhına sığınacak-
lardı. Bu durumda AKP'li milletvekilleriyle ilgili soruş-
turmaların devamı önümüzdeki dönem milletvekili
seçilmemelerine mi bağlı?
Artık sona eımesini yürekten dilediğimiz bir gele-
nek var:
Bu tür konularda siyasetçi siyasetçiyi üzmüyor!
AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik de bunun far-
kında. Dün dedi ki:
"Geçmişte aklamalann nasıl yapıldığını çok iyi bili-
yoruz. Biz de yaşadık. Bundan sonra böyle olmama-
lı. Olursa AKP'nin geleceği tehlikeye girer!"
Yanılırsak bu köşede bangır bangır bağınp, "Yaşa-
sın yanıldık. Yolsuzluk komisyonları çok ciddi iş yap-
tı. Sonuç aldı" diyeceğiz.
Ama korkanz bu dönemdeki araştırma-soruşturma
komisyonları da yolsuzlukları "d-inleme" komisyon-
lan olarak tarihe geçecek!
ankcum@ttnet.net.tr
Bandırma'da 5.1'Nk deprem
• tstanbul Haber Servisi - Balıkesu-'in Bandır-
ma ilçesinde dün akşam saat 20.44'te 5.1 büyüklü-
ğünde bir deprem meydana geldi. tstanbul, Bursa.
Çanakkale ve İzmir"de hissedilen deprem herhangi
bir can veya mal kaybına yol açmazken, ilçede ve
hissedildiği bölgelerde paniğe neden oldu. Aynı
bölgede saat 20.47 'de 4.1, 21.05'te ise 3.0 büyük-
lüğünde iki artçı sarsıntı kaydedildi.
'Tamamen yanlış anlama'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül'ü ziyaret eden TÜSÎAD
Başkanı Tuncay Özilhan, ABD ziyareti sırasında
söylediğı "Washington, GüFün ziyaretini istemi-
yor" sözlerinin yanlış anlaşıldığını savundu.Özil-
han, 6. uyum paketi ile ilgili olarak
"Hükümetten bu konuda kararhlık mesajı aldık.
Sivil toplum örgütü olarak onun yanmdayız" dedi.
Eski bakanlara soruşturma yolu
B ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yolsuzluk-
la mücadeleyi "geçmiş dönemle hesaplaşarak"
başlatan AKP ıktıdan, 5 bakan hakkında yeni
"sonışturma komisyonları" kurulması için düğ-
meye bastı. Haklaruıda komisyon kurulacak eski
başbakan ve bakanlar arasında Mesut Yılmaz,
Hüsamertin Özkan, Yaşar Okuyan, Güneş Taner
ve Cumhur Ersümer'in adlan geçiyor.
Köy muhtarı öldürüldii
• BİNGÖL (AA) - Bıngöl'ün Genç ilçesine
bağlı Döşekkaya Köyü Muhtan Ali Keleş, ikamet
ettiği Güllüce mezrasında, gece saat 21.00 sırala-
nnda, 7-8 kişi tarafından evınden alınarak götü-
rüldüğü kırsal alanda öldürüldü. Olayın terör
örgütü K.\DEK militanlan tarafından gerçek-
leştirildiği iddia edildi.
Fatih'te gaspçı dehşeti
• tstanbul Haber Servisi - Fatih'te, bıçak ve
silah tehdidiyle etkisiz hale getirerek 1 "ini yara-
ladıklan 3'ü bayan 6 gencin para. ziynet eşyası
ve cep telefonlannı alan 3 kişiden 1 'i kaçarken
denize düşünce polislerce yakalandı. Olay yerin-
den kaçan 2 gaspçının da yakalanması için
emniyet güçleri çalışma başlattı.