23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S27VAYIS 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Japonya'da 5'i ağır en az 90 kişi yaralandı 7 büyüklüğündeki depremde can kaybı yok Dış Haberler Servisi - Japon- yada dün Richter ölçeğine göre 7 0 büyüklüğünde deprem mey- dana geldi. Yaklaşık 2 dakika sü- rer depremde. ilk belirlemelere -g5re hiçbir can kaybı yaşanmadı. Depremde mal kaybının da az okkığu kaydedıliyor. Japon Mete- orcloji Kurumu, depremın mer- kez üssünün baskent Tokyo'nun yüdaşık 300 kilometre kuzeyin- dtki Miyagı bölgesi açıklannda, denizin 60 kilometre altında oldu- guıu açıkladı.Hükümet yetkilisi Kosei Ueno. acil binmlerin kurul- duğunu belirtri. Depremde 5' i ağır en az 90 kışinın yaralandığı biJdirildi. Japon televizyonu, Sen- da: kentindeki 2 binada yangın çık- tığını duyurdu. Öte yandan Cezayir'de 13 yaşın- da bir kız. depremden 4 gün son- ra enkaz altından sağ çıkanldı. Ülkenin 80 kilometre doğusun- daki Borz Menaiel kasabasında dün kurtanJan kızın, ailesine yar- dım etmek için annesinin yaptığı kekleri sattığı bildırildi. Kız, ken- disini kurtaran görevlilere, hayat- ta kalmak için kekleri küçük par- çalara ayırarak yediğini söyledi. Cezayir-Boumediene bölgesin- de çalışmalara katılan Türk Sivil Savunma ve GEA Ekipleri ise depremin 3 'üncü gününde Erdo- ğan Muallim adlı 21 yaşındaki genci bir otel enkazından canlı olarak kurtardı. Diyarbakır'da Kürtçe tiyatro Diyarbakır 3. Kiiltür ve Sanat FestivaH etkinJilderi kapsamında ilk kez bir Kürtçe tiyatro oyunu sahnelendi. "Cinlerin Türküsü" adlı oyun beğeni topladı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen festivaİ. ilginç eddnlUderie sürüyor. Teatra Evina VVelat adb tiyatro grubunca hazırlanan ve bölgede boşalaJnus bir köyde yalnEhktan sıküan cinkrin konu afandığı Kürtçe "Strana Cinan" adh oyun, Mehmet Akif Ersoy Tiyatro Salonu'nda önceki akşam sahnelendi. Hüseyin Umaysz'ın ya/dığı oyunda Kibar Nayır, Mtirsel Beg, Aziz Çapkurt ve Emrah Değirmenci rol ahyor. Oyun, boşahümış bir köydeld yıkık evierde ve değümende yaşayan cinkrin insanlara oynamasmı ve onlan, kendi gerçekleri Ue baş başa bırakmasını konu ediyor. (ÎBRAHÎM KARAASLAN) * _ ^ İspanyol Banş Gücü askerlerini taşıyan uçak, Maçka'da düştü, 74 kişi yaşamını yitirdi Olüm Trabzon'dayakaladı • Devlet Hava Meydanlan Işletmesi yetkilileri, pilotun iniş için yanlış yöne girdiğini öne sürerken görgü tanıklan uçağın havadan ateş topu şeklinde düştüğünü anlattılar. AHMETŞEFİK TRABZON-Afganistandaki Banş Gü- cü (ISAF) kapsamında 4 ayhk görevleri- ni tamamlayarak ülkelerine dönen ispan- yol askerlerini taşıyan Ukrayna Hava Yol- lan'na ait YAK 42 tipi uçak, dün sabah sa- atlerinde yoğun sıs altındaki Trabzon'un Maçka ilçesine bağlı Şahinkaya beldesi Pilavdağı eteklerine düştü. Uçakta bulu- nan 12'si mürettebat ve 62'si yolcu olmak üzere 74 kişi yaşamını yitirdi. Askerlerin 41'inin kara kuvvetlerine, 21'ınin hava kuvvetlerine mensup olduğu açıklandı. Havaalanı yetkilileri pilotun iniş için yanlış yöne girdiğini öne sürerken, görgü tanıklan uçağın havadan ateş topu şeklin- de yere çakıldığını anlattılar. Onceki gece Kırgızistan'ın Bişkek Ha- vaalanı'ndan kalkan ve Ispanya'nın Zara- goza Havaalanı 'na giden uçak, saat 04.00 sıralannda yakıt almak için Trabzon Ha- vaalanı'na inmek istedi. inmevl Iki kez denedt tki kez deneme yapmasına karşın inme- yi başaramayan uçak, en son 04.15 'te ha- vaalanı yakınlannda görüldü. Bir süre son- ra bağlanh kesilen uçak, saat 04.30 sıra- lannda Maçka ilçesine bağlı Şahinkaya Beldesi Konaklar Mahalesi, Pilavdağ etek- lerindeki Koçkina mezrasına düştü. 1200 rakunda bulunan bölgenin yoğun sis altın- da olduğu öğrenildi. Görgü tanıklanndan Adfl Ydmaz şunlan anlattı: "Saat 04.00 civanydL Sabah namazma gköyordum. Büyük bir gürültü duydum. Gökyüzüne baktığımda yanan bir uçak gördüm. Yaklaşık 2 dakika sonra 2 büyük patlama sesi duydum. Daha sonra birkaç patlanıa sesi daha duyuldu. Ergin köyü olayın olduğu yere yakın. Dunımu hemen Muhtar Ali Koç'a haber verdinı. Daha sonrajandarmayı aradık." Başka bir görgü tanığı Mehmet Turan da, uçağın ateş topu biçiminde düştüğünü doğruladı. Parcalanmış cesetler... Şahinkaya Beldesi Belediye Başkanı Mehmet Akkayada,"Bölgeyegittiğimizde uçakparamparça her yana yayılmıştL Ba- n cesetleryannuş, bazılan parçalanmış et- rafa saçıfanıştL Baa parçalar hâlâ yanıyor- du* dedi.Olayın duyulmasının ardındanjan- darma, itfaiye, sivil sa\Tinma ekipleri ve 112 Acil Servis harekete geçti. itfaiye yan- gınlara müdahale ederek söndürme ve so- ğutma çalışması yaparken uçağın parça- lannın yayıldığı 1 kilometrekarelik alanı jandarma güvenlik altına aldı. Çoğu yan- mış cesetler, Trabzon ve Ordu'dan da ge- tirilen torbalara konularak Şana mevkiin- deki soğuk hava deposuna kaldınldı. Merzifon'daki askeri üsten gelen uz- manlar, Türkiye"ye gelen İspanya Sa- vunma Bakanı FedericoTriIlo tspanya ve Ukrayna büyükelçilik yetkilileri de böl- gede inceleme yaptı. IRS ÇALIŞIYOR içağmikikezinememesindehavBkoşuIlannmetkiliol- madığı bikiirildi. Trabzon Meteoroloji Müdüriüğü yetkilileri, uçağın inmeve çahş- üğı sıralarda Trabzon ve havaalanı çevTesinde görüş açısınm 10 kilometre okiuğu- nu açıkladL Ha\ ahmanı Meteoroloroji Müdürü Mustafa Dahnan iseuçağın pas geç- mesinin hava koşullanndan kavnaklanmadığmı söyledi. Dabnan, alandaki IRS ci- hazının en modern cihazlardan biri olduğunu ve sürekli çahşır durumda bulundu- ğunu açıkladı. Bu arada Türkije'ye gelen tspanya Savunma Bakanı Federico TriBo, ispanya nm Ankara Büvükelçisi Manuel De Le Camara Ue Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Shor Dolhov kaza yerine giderek üıcelemelerde buhındu. (AA) YANLIŞ YÖN İDDİASI: PİLOT KUZEYDEN DEĞİL DOCUDAN ALÇALDI Devlet Hava Meydanlan Işletmesi (DHMİ) yetkilileri, uçağın, rüzgâr nedeniyle piste doğu istikametinden (Rize tarafindan) yaklaştığmı söylediler. Uçağuı, yüksek irtifadan geldiği için pisti karşılayamadığını belirten yetkililer, alçahnak üzere pisti pas geçtiğini kaydettiler. Alçahna işleminin pilotun elindeki haritada belirtildiği şekilde, kuzeyde deniz üzerinden yapılması gerektiğine dikkati çeken yetkililer, buna rağmen pilotun yaklaşık 35 kilometre güneye, dağlık alana yöneldiğini ifade ettiler. Havaalanı kontrolörünün uçağı gördüğünü ve pilotla konuştuğunu belirten yetkililer, dağ tarafuıa yönelen uçaktan bir daha haber alamadıklannı anlattılar. YAK-42 tipi uçaktan Rusya'da 180 adet üretildiği öğrenildi. Düşen uçağın ise Sredizemnomorskje"adlı Ukravnalı bir havayolu şirketine ait olduğu büdirildi. Şirketten bir yetkili, "uçak gerekli tüm güvenlik normlanna sahipti" dedi. 4 yd önce kurulan şirketin Lübnan, Mısır, ispanya, Türkiye, Yunanistan ve Italya'ya charter seferleri düzenlediği belirtildi. Uygulamanın şişirilmiş faturalarla devleti zarara uğratabileceği kaygısı var Memııra özel hastane olanağı EBRUTOKTAR ANKARA - Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı. özel sağlık ku- rumlan ile yaptığı anlaşma çerçeve- sinde memurlara 1 Haziran'dan itiba- ren sevk edilmeden olarak özel po- liklinik ve hastanelerden yararlanma olanağı getirdi. Sağlık Bakaru Re- cepAkdağ. "Amacmuzhastalannva- şadığı sıkıntnı ortadan kaldırmak, devletveözel hastaneler arasındaki re- kabeti arttırnıak. Avnca, sağhk hiz- mederinin özel kurumlar tarafindan yapılmasını da desteküyonız" dedi. Denetimin güçlü olmaması nede- niyle, poliklinik ve hastanelerin ge- reksiz tetkikler isteyerek faturalan şişirebileceği ve devleti zarara soka- bileceği endişesi yaşanıyor. Bu çerçevede hazırlanan yönerge • Özel sağlık kurumlan ile yapılan anlaşma uyannca, memurlar 1 Haziran'dan itibaren sevk olmadan özel hastanelere gidebilecek. Yönerge, 'sağlıkta özelleştirmenin adımı' olarak değerlendirildi. tamamlanarak yayımlanmak üzere Resmi Gazete'yegönderildi. Yöner- ge, "sağhkta özelleştirmenin adımı" olarak değerlendirildi. Yönergenin getirdiği düzenleme- ler şöyle: t/ Maliye Bakanlıgı'nın belirle- diği fıyat tarifesini kabul eden özel hastane ve poliklinikler, memurlan sevk olmadan tedavi edebilecek. %/ .^ncak bu tedavi için öncelikle hastalann polikliniğe gitmesi gereke- cek. Hasta, poliklinikten önce özel hastanelere gidemeyecek. */ Hasta özel poliklinikten önce hastaneye giderse. aradaki ücret far- kını kendisi karşılayacak. %/ Özel sağlık kurumlannın fatu- rayı şişirmemesi için bazı önlemler ahnacak. Poliküniklerde uygulanacak sağlık hızmetlerinin standardı belir- lenecek. Ömeğin ayakta tedavi uygu- layan poükliniklerde, "V1R, tomog- rafi" gibi tetkikler istenmeyecek. Sağlık Bakanlığı 'nın hesabına göre, polikliniklerde yapılacak tedavinin masrafi en fazla 50 milyon lira. Sağlık Bakanı Akdağ, yönergeye ilişkin Cumhuriyet'in sorulanm ya- nıtladı. Akdağ özel hastanelerin ya- pabileceği usulsüzlüklerin anımsa- hlması üzerine "Önernü olan hasta- lann en hızb ve en i>i biçimde tedavi edilmesi. Tedavi ederken ezjjet edil- memest Şu anda içinde bulunduğu- muzekononıikkoşullar içinde her ye- re yaürunyapmamız, hastaneaçma- nuz, doktor göndermemiz mümkün değfl. Bu nedenle hastalann mağdur ounasını istemeyiz. Ama denetimi SH la tutacağtz" dedi. SSK hastalannın de\let hastanele- rinden yararlanmasını öngören ve Ecevithükümeti döneminde imzala- nan protokolün de yürürlüğe girme- si bekleniyor. Protokolün, "ilaç" anlaşmazlığı- na tabldığı öğrenildi. Edinilen bilgi- ye göre SSK, devlet hastanelerinden yararlanacaklar için kendi ilaçlan- nın kullanıhnasını istedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ 27 Mayıs Devrimi Durup, durup; "Belli günlerde, o günlerle ilgili yazı yazmayacağım", diyorum, sonra da oturup o günlerle ilgili yazılar yazıyorum. Galiba en doğru- su, böyle atıp tutmamak. Bugün 27 Mayıs, 1960 Devrimi'nin 43. yıldönümü. Ve kimi "süper zekâlı- lar", "27 Mayıs"\, "12 Mart" ve "12 Eylül"\e aynı kaba koyarken ve "askerin müdahalesi", genel başlığı altında değerfendirirken; bugünü, "hiçbir şey olmamışçasına" pas geçmek, mümkün mü? 27 Mayıs Devrimi'ne böylesine sahip çıkmamın nedenlerini, her yıl olduğu gibi, bir kez daha an- latmak istiyorum. öncelikle; bilinçli bir biçimde kullandığım, "deır/yT?"sözcüğünden başlayalım. • • • "Devrim", çoğu kez "ihtilal", yani "ayaklanma" kavramı ile kanştırıldığı için, kimi "muhteremlerln dudaklannı uçuklatmaktadır. Oysa ki o kavram, eskiden kullanılan "inkılâp" kavramının yerine tü- retilmişti ve Atatürk'ün son yıllarda çok severek kullandığı bir kavramdı. (Bunu, güzel sesinden dinlemek de mümkündür). Devrim; bir toplumda, "ekonomik" ve "siyasal" yararianmanın, toplumun geniş kesimlen' yaranna, hızla değişmesinden başka bir şey değildir. Eğer bu değişim; "hızla" değil, yavaş olursa buna, "ev- rim" (tekâmül) denir. Eğer bu değişim sonrasında, ekonomik ve siyasal yararlanma, bir "azınlık" lehi- ne değişirse, buna "karşı devrim" adı verilir. Hiç kuşkusuz, ekonomik yararlanma denildiği zaman anlaşılması gereken şey; gelir paylaşımı ve fırsat eşitliğidir. Siyasal yararianma ise; her tünjyle, si- yasal katılım'dır. 27 Mayıs'ın, bu tanım çerçevesinde, bir "dev- rim" olduğu konusunda hiçbir tereddüt olmaması gerekir. Hele demokrasimize inanılmaz bir ıvme kazandıran, "1961 Anayasası" düşünüldüğü za- man, ne söylemek istediğim daha net bir biçimde anlaşılır. • • • 27 Mayıs'ı, Türkiyemizin daha sonra binbir acı- larla yaşadığı 12 Eylül'le aynı kefeye koyanların en çok takıldıkları nokta, 27 Mayıs Devrimi'nin de, diğer müdahaleler gibi, halkın seçtiği bir parla- mento ve hükümete karşı, silahlı kuvvetlerin, "zor kullanarak" yaptığı bir müdahale olarak görmeleri oluyor. Doğrusunu isterseniz, 27 Mayıs'ta ordunun si- yasal düzene müdahalesi, "orduyu kışladan çı- karttı" ve kimi zaman sıkıntı veren bir alışkanlık doğurdu. Fakat burada; ordunun kışladan "çıktı- ğı" mı, yoksa "çıkmak zorunda kaldığı" mı, soru- su önem kazanmaktadır. Bana öyle geliyor ki, o dönemde darbeyi gerçekleştiren ve daha sonra bir devrime dönüşen bu darbenin ardındaki "Milli Biriik Komitesi", ilk gün dile getirdikleri gibi, "kar- deş kavgasına engel olmak için" bu işe girişmiş- lerdi. 27 Mayıs'a karşı olanların yanıldıkları nokta, Türkiye'de 27 Mayıs öncesindeki düzeni bir "de- mokrasi" olarak değerlendirmeleridir. Kimi ku- rumların varlığına karşın, net bir biçimde şunu söyleyebiliriz ki, 26 Mayıs 1960'ta, Türkiye'de de- mokrasi yoktu. • • • Demokrat Parti, 1950 ve 1954 genel milletvekili seçimlerinde büyük başarılar kazanmış, fakat 1957 seçimlerinde aynı başarıyı gösterememişti. Zira, CHP'nin tutumlu ekonomisi sayesinde ve "soğuk savaştaki" konumu nedeniyle elde ettiği kaynaklan tüketmiş ve yarattığı olumlu havayı yi- tirmişti. Işte o andan itibaren, tam bir baskı rejimi uygu- lanmaya başlandı. Zaten soğuk savaş koşullann- da, her taşın altında komünist ararlardı. "Solcu" olarak suçlanmak (!), olabılecek en kötü şeydi. Bunun hesabını, adamın yedi sülalesinden sorar- lardı. Adnan Menderes, "Devr-i sabık" yaratmaya- cağım derken, iktıdarı kolayına bırakmayacağına işaret ediyordu. "Vatan Cephesi" adıyla, uyduruk bir örgütlenmeye gitmişti. Devlet radyoları her ge- ce dakikalarca Vatan Cephesi'ne, sözde kaydo- lanlann isimlerini sayardı. Daha sonra, bu isimler- den büyük bir çoğunluğunun, gerçek olmadığı saptanacaktı. Yeni doğmuş bebeklerle, ölüler bile "Vatan Cephesi'ne geçtiler" diye duyurulmuştu. • • • Eğer Türkiye'de 26 Mayıs'ta demokrasi olsaydı, 27 Mayıs'a karşı çıkmamız gerekirdi. Fakat Türki- ye'de 26 Mayıs'ta demokrasi yoktu. Ve 27 Ma- yıs'a karşı çıkanlar ve 27 Mayıs'ı mahkûm eden- ler, 27 Mayıs Devrimi nedeniyle çıkarları zedele- nenlerdir. 120 milyar lira gasp edildi Merter'de silahlı soygun: 2 yaralı • Mutemedi bacağından yaralayarak 120 milyar lira gasp eden soyguncular, kaçarken otomobille de bir yurttaşa çarptı. fstanbul Haber Ser- visi-Merter'de karmas- keli ve silahlı üç kişi, birmutemedin 120 mil- yar lirasını gasp etti. ArifMuş adlı muteme- di bacağından yarala- yan saldırganlar, oto- mobille kaçarken Ka- znn Akgöz adlı yurtta- şa çarptı. Merter'deki Ahmet Kutsi Tecer Caddesi üzerinde bulunan ban- ka şubesinden saat 11.00 sıralannda çıkan ArifMuş, Bakırköy'den çaluıdığı anlaşılan 34 CEF 07 plakah otomo- bille yanına yaklaşan maskeli ve silahlı 3 ki- şi tarafindan etkisiz ha- le getirilmek istendi. Di- renen Muş'u silahla ba- cağından yaralayan 3 daha sonra içinde yaklaşık 120 mil- yar lira bulunan çanta- yı alarak aynı otomo- bille kaçmaya başladı. Olayın duyulması üze- rine polislerce bölgede geniş çaplı uygulama başlahhrken, süahlı soy- gunculann içinde bu- lunduğu otomobil Ömür Hastanesi önün- de Kazım Akgöz (85) adlı yayaya da çarptı. Bir benzin istasyonu- nun mutemedi olduğu öğrenilen Muş, olay ye- ri yakınlanndaki Bizim Poliklinik'e kaldınlır- ken, Kazım Akgöz'ün ÖmürHastanesi'nde te- daviyi kabul ehnediği ve hastaneden aynldığı büdirildi. Polisin, olaya ilişkin başlattığı soruşturma "sürüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear