Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYCT 26 MAYIS 2003 PAZARTES
HABERLER
Orgeneral Ozkök, bugün düzenleyeceği basm toplantısmda iç ve dış gelişmeleri değerlendirecek
Gözler Genelkurmay 'daANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Genelkuurmay Başkaru Orgeneral HU-
miÖzkS4v Türkıye'yi yakından ilgi-
lendiren iç ve dbş güncel somnJara iliş-
kin göıüşlerini bugün düzenleyeceği
basm toplantısıyla açıklayacak. Öz-
kök. geçen hafta içinde bir araya gel-
diği Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'a "Hükümetin uygulamalanndan
rahatsızız. Genç subaylar tedirgjn" di-
yerek ralıatsızhklannı iletmişti. Bu
sözlerle başlayan tartışma sürerken
Başbakan Erdoğan'ın "Haberler uy-
durma.Orduyla ahenkiçindeçahşryo-
ruz" açıklamalannda bulunması da
bugün basın toplantısı düzenleyecek
olan Özkök'ü yönlendirme çabası ola-
rak yorumlanıyor.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Özkök, basm toplantısını bugün saat
14.00'te Genelkurmay Karargâhj'nda
gerçekleştirecek. Basın toplantısına
Genelkurmay'a akredite gazetelerin
MEB'in özel okul planı
• Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök. basın toplantısını bugün saat
14.00'te Genelkurmay Karargâhı'nda gerçekleştirecek. Erdoğan'ın TSK'nin
rahatsızlığına ilişkin ilk değerlendirmesini, Özkök'ün basın toplantısı
düzenleyeceğinin duyurulmasının ardından yapması dikkat çekti. Başbakan'ın
basın toplantısı öncesinde "Orduyla ahenk içinde çalışıyoruz. Haberler uydurma"
söylemini kullanarak Özkök'ü yönlendirme arayışında olduğu gözleniyor.
Ankara temsilcileri davet edildi. Ba-
sın toplantısırun başında kameraman
ve foto muhabirlerinin görünrü alma-
sına izin verilecek. Görüntü alımının
ardından Özkök'ün iç ve dış gelişme-
lerle ilgili bir açıklama yapması ve ar-
dından gazetecilerin sorulannı yanıt-
laması bekleniyor.
Özkök'ün basın toplantısmda, kimi
çevrelerce Türk Silahlı Kuvvetleri 'nin
hedef gösterilmesiyle başlayan süre-
ci değerlendirmesi bekJeniyor. Milli
Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tun-
cer Kıhnç'ın 6. uyum paketine ilişkin
görüşlerini iletmesinin ardından.
AKP'nin üstdüzey yöneticilen Orge-
neral Kılmç'a dönük yoğun eleştiriler-
de bulunmuşlardı. Orgeneral Özkök de
bu gelişmeler nedeniyle Başbakan Er-
doğan'dan randevu istemişti. Özkök ve
Erdoğan geçen hafta içinde Başba-
kanhk'ta bir araya gelerek 1.5 saatlik
birgörüşme gerçekJeştiımişlerdi. Gö-
rüşmede Özkök'ün gündeme getirdi-
ği ve ilk kez Cumhuriyet gazetesinde
yer alan kimi uyanlar şöyle:
- Türkiye'de tam demokrasinin yer-
leşmesi ıçın elimizden gelen çabayı
harcıyoruz. Ancak hükümetin kimi
uygulamalannın demokrasinin yer-
leşmesine hizmet eder nitelikte olma-
dığını görüyoruz. Örneğin. 19 Ma-
yıs'ın kutlanmasına ilişkin yaklaşım ka-
bul edilemez. AB yasalannın ıçine ko-
nan kimi maddeler de tam demokra-
sinin yerleşmesine değil, aksine yara
almasma neden olabilır.
- AfTye karşı değiliz. Türkiye'nin
çağdaş dünyada yerini almasmı sonu-
na kadar savunuyoruz. AKP hüküme-
tı de AB süreci için gerekli yasalarha-
zırladığını duyuruyor. Bu yasalarara-
sında yer alan her apartmana bir iba-
det yeri uygulaması hem demokrasi-
mize hem dinimize zarar verir.
- MGK Genel Sekreteri Orgeneral
Tuncer Kılmç'ın AB yasalanna ilişkin
3 maddelik değerlendirmesi bizim de
paylaştığımız görüşlerdir.
- Bu tür uygulamalannız bizim ta-
banımızdaki kaygıyı arttınyor. Komu-
ta kademesine süreklı tedirginlıkler
iletiliyor. Özellikle genç subaylanmız
durumu endişeyle izliyor. Sonuç ola-
rak kaygı sadece genç kesimde değil
genelimizdedir.
Başbakan Erdoğan'ın haberlerle il-
gili ilk değerlendirmesini Orgeneral
Özkök'ün basm toplantısı düzenleye-
ceğinin duyurulmasınuı hemen ardın-
dan yapması dikkat çekti. Erdoğan,
cumartesi ve pazargünü yaptığı açık-
lamalarda, "Askerle hükümet arasm-
dasorunoimadığınr vurgulamaya ça-
lıştı. Erdoğan'ın bu söylemi, basın
toplantısı düzenleyecek olan Orgene-
ral Özkök'ü "yönlendnTneçabas" ola-
rak değerlendirildi.
Öğrenciler
tarikat
kapanında
• Millı Eğıtım Bakanı Çelık, başanlı
öğrencileri yaptıkJan sınavlarla
okullanna alan Gülen cemaatinin işini
hafîfletti. Bakanlık, Çelik'in özel okul
projesiyle cemaat okullanna "seçme"
öğrenci gönderecek.
MAHMUTGÜRER
ANKARA - Milli Eğıtım Bakanhğı'nın
"10 bin yoksul çocuğu özel okullarda
okutma" projesi kapsamında "başanh
ve yoksul" öğrencilerin, başta Gülen
okullan olmak üzere tarikat ve cemaat
okullanna "bakanhk eüyie teslim
edüeceğr belirtiliyor. Mevcut 353 özel
ortaöğretirn okulunun yaklaşık 100
tanesi Fettullah Gülen'e yakınlığıyla
tanınan şirket ve vakıflar tarafindan
kurulurken bu okullann bulunduğu tüm
illerde yine Gülen cemaatine yakın
vakıflann öğrenci yurtlan bulunuyor.
Bakanlığın projeden yararlanmak
isteyen okullara getirdiği yıllık 3 milyar
liralık ücret sırurlaması koşulunu da
yine Gülen cemaatine yakın okullar
taşıyor. Çoğu özel ortaöğretim
kurûmunun ücretinin 5 milyar liranın
üzerinde olması öğrencileri, yılhk
yaklaşık 2 milyar liraya öğretim veren
cemaat okullannı tercih etmek zorunda
bırakacak. Fettullah Gülen cemaatine
yakın okullar, özel ortaöğretim
kurumlanrun yüzde 28'ini oluşturuyor.
Gülen cemaatine yakın şirketlere ait
Istanbul'da 20, Ankara'da 7, îzmir ve
Kaysen'de 8 ve diğer illerde 55 olmak
üzere toplam 98 okul bulunuyor. Diğer
kurumlara oranla oldukça ucuz olan
Gülen cemaati okullannm yıllık eğitim
öğretim ücretleri 1.5 ile 3 milyar lira
arasında değişiyor. Projenin, öğrenciye
bannma hizmeti sağlamaması da cemaat
okullannın işini kolaylaştınyor.
Öğrencileri okullannın yurtlannda
ücretsiz banndıran cemaatin Izmir'de
32, Ankara'da 29, Istanbul'da 15 ve her
ilde birden fazla olmak üzere yaklaşık
500 öğrenci yurdu bulunuyor. Devletin
yoksul ama başanlı öğrencilere yapacağı
sınav da cemaat okullannın işini
kolaylaştıracak. Her yıl öğrenci almak
için kendileri çeşitli sınavlar düzenleyen
bu okullar devletin yapacağı sınavla bu
yükten de kurtanlacak.
Ata 'ya Saygı Yürüyüşü
19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençh'k ve Spor Bayramı
kutlamalannın kapanış şöleninde dün "Ata'ya Saygı
Yürüvüşü" yapıldı. Şenük kapsamındaki gösterilere
kaolan Istanburdaki tüm okullann öğrencileri eüerine
Türk bayraklan ve Atatürk resinıleri ile Ata'ya saygı
için yüriidüler. Halk oyunları, bando ve izci kryafetieri
giyen öğrenciler, iki büyük grup halinde Dolmabahçe
ve ŞişK'den yürüyerek Taksim'e vardılar. Yürüyüşün
ardından Cumhuriyet Anıü önünde gerçekleştirilen
törene. MilK Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve D Milh
Eğitim Müdürü Ömer Balıbey katddL Anıta çelenk
konufnıası. saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın
söy lenmesinin ardından konuşan Çelik, "19 Mayıs
1919 tarihi, imkânsKhklar içinden yeniden doğuşun
nıümkün olabildiğinin tarihidir. Olumsuz sartlar
alünda bile insan azminin her şeyin üstesinden
gelebileceğini görmek isteyenkr 19 Mayıs'ı
düşünsünler" dedL Tören, öğrencilerin bando ve halk
oyunlan gösterileriyle sona erdt
(Fotoğraf: GÖKÇE UYGUN)
iran
Şeriat
pardösüyü
yasakladı
TAHRAN (AA) -İran'da, ka-
dınlann vücut hatlannı ortaya çı-
karan ve kısa olan pardösü satışı
yasaklandı.
Hambestegi gazetesinin habe-
rine göre Tahran Hazır Giyim Es-
naf Odası Başkanı Abülkasım Şi-
razi, firmalann bu tip pardösüle-
ri üretmesi ve mağazalann da sat-
masına yasak geldiğinı söyledi. Şi-
razi. insan \iicuduna yapışan, dar,
vücut hatlannı belli eden ve kısa
olan pardösüleri kadınlann fazla-
sıyla tercih etmesi üzerine, Es-
naf Odası, ilgili sendikalarve gü-
venlik güçlerinin bu pardösüle-
rin sahşını yasaklayan talimat ya-
yımladığını belirttı. Daha önce
bu tip pardösülerin satışını ya-
saklayan yasa bulunduğunu hahr-
latan Şirazi, bu pardösüleri giy-
menın şeriata ve yasaya aykın ol-
ması nedeniyle üreticılerin, satı-
cıların, dağıtımını yapanlann ve
bu pardösüleri giyenlerin bu ta-
limatla uyanldığını kaydetri.
Şirazi, bu pardösülerin toplan-
ması için bir ay süre verildiğini,
üreticilerin ve sahcılann bu tali-
matı yerine getirmezse mah-
kemeye çıkanlacağını söyledi.
Çelik'e göre hukukun siyasi simge gördüğü türban demokratikleşme meselesi
Milli Eğitim Bakam türbam savunchı
• Türbanm tabu
olmaktan çıkanlması
gerektiğini söyleyen
Bakan Çelik, sorunun
çeşitli uzlaşmalarla
çözülebileceğini ileri
sürdü. Çelik imam
hatip liselerini de
eğitimli imam ve hatip
yetiştiren okullar olarak
değil, çocukJann dini
bilgileri daha derin
aldıklan okullar olarak
tanımladı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, tür-
banm Türkiye'nin demokratikleşme me-
selesi olduğunu ileri sürerek "Artıktür-
banın tabuolmaktan çıkanlması gerek.
Asılmeseielerdururken bu hayatmemat
meselesi yapılmamair dı> e konuştu.
Çelik, dün katıldığı bir televizyon
programında, gündemdeki konulara iliş-
kin sonılan yanıtladı. Türban sorunu-
nun şekil değil öz ve içerik olduğunu ifa-
de eden Çelik, çeşitli uzlaşılarla bu so-
runun çözülebileceğini savundu. Çelik,
herkesin okumasından, eğitim almasın-
dan yana olduğunu belirterek "Tophı-
mu kamplara ayırmak kimseyi bir yere
getirmez" dedi.Dinı meselelerin tehlı-
keli alan olmaktan çıkanlması gerekti-
ğini kaydeden Çelik, dini öğrenmeye
herkesin ihriyacı olduğunu kaydederek
bazılannın, çocuklannın dini bilgileri da-
ha derin almasını istediği için imam ha-
tip lisesine gönderdiğini söyledi. Çelik,
"Herkesin fıkrinesaygıdırymaklazım'*
diye konuştu. YÖK 'ün yeniden yapılan-
masınm hükümetin programında oldu-
ğunu, 1987"den bu yana bütün parrile-
rin bu değişime programında yer verdi-
ğine işaret eden Çelik. "Değ^ik çevre-
lerden deYÖKyasası değişmeli dhe bir
talep>ar" şeklinde konuştu. Çelik. YÖK
yasa taslağınm hazuiandığını, gündemin
uygun olması halinde bugünkü Bakan-
lar Kurulu 'nda taslakla ilgili sunum ya-
pacağını söyledi. Çelik, Erkan Mum-
cu döneminde hazırlanan taslak ile ye-
ni taslak arasında farklılıklar bulundu-
ğunu ifade etti.
Üniversitelere girmek için çok sayı-
da talep olduğunu. böyle birortamda üni-
versite sınavının kaldınlmasının müm-
kün olmadığını anlatan Çelik, "Arz ile
talep dengekndiği zaman üniversite st-
naM kalkar. 15-2 müyon kişi ümversite-
ye talip olursa bu sınav kalkmaz" dedi.
Çelik, bu nedenle meslekı eğitıme ağu--
lık verilmesi gerekhğınin altını çızerek
-Kısa yoldan kişilerin meslek sahibi ol-
ması sağlanarak üniversitelere tatipö sa-
yısuun azaltıhnası gerekiyor'' diye ko-
nuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
1960'tan hemen sonraydı. Babam
Tarsus CHP llçe Yönetim Kurulu üye-
siydi. CHP llçe Kongresi için köyle-
ri dolaşıyordu. ilçe Sekreteri Izzet
Amca ile birlikte Tarsus'un 140'a ya-
kın köyünü tek tek ziyaret edip kong-
re delegelerini seçmek için yaptıkla-
rı gezilere bazen ben de katılıyor-
dum.
Tarsus'un dağ köylerinden birine
gittik. Her zaman olduğu gibi köylü-
lerin toplandığı kahveye oturduk.
Köyden kimseyanımızagelmedi. Es-
kiden Demokrat Parti'ye oy veren
köy bu kez Adalet Partisi'ni destek-
liyordu. Sonunda biraz gayret ede-
rek, tanıdıklara haber salarak küçük
bir topluluk sağlandı.
Babam söze başladı, ilçe kongre-
si için delege saptayacaklarını söy-
ledi. Eskiden tanıdığı köylülerin isim-
lerini yazarken, o ana kadar sessiz
duran bir köyiü ayağa kalktı ve gö-
bek atmaya başladı. Şaşırdık. Biraz
oynadıktan sonra köylü bize döne-
rek şunları söyledi: "O sağır, Mare-
şal öldüğünde radyoda göbek hava-
ları çaldırdı. Cihan Harbi'nde biziaç
12 Mart Darbesinde înönü...
bıraktı." "Sağır" dediği Ismet Inö-
nü, Mareşal da Fevzi Çakmak'tı.
Demokrat Partililer, Fevzi Çakmak
öldüğünde radyonun gün boyu yas
tutmamasını Inönü aleyhinde eleşti-
ri konusu yapmışlardı. Türkiye'nin
ikinci Dünya Savaşı'nda çektiği sıkın-
tılan propaganda konusu olarak kul-
lanmtşlardı.
Babam, "Ismet Paşa"y\ savundu.
"Onun sayesinde savaşa girmedik,
çocuklarımız ölmedi, ülkemiz yakı-
lıp yıkılmadı. Bunun değerini anla-
makgerekir. Bizlersavaş görmüş bir
kuşağız, savaş acısının ne olduğu-
nu biliriz. Ismet Paşa olmasaydı, ba-
şımıza kim bilir nelergelirdi" dedi. Or-
talık sakinleşti. Delegeler seçildi.
• • •
Necdet Uğur'un, ismet Inönü ile
geçirdiği siyaset günlerine ilişkin anı-
larını keyifle okudum. Yapı Kredi Ya-
yınlan'ndan çıkan "Ismet Inönü" ki-
tabında bugün için dersler çıkarıla-
cak önemli saptamalar var. Kitabın
bir bölümünde 12 Mart 1971 askeri
müdahalesinin hemen ardından dö-
nemin Cumhurbaşkanı Cevdet Su-
nay'la Ismet inönü arasında geçen
ilginç birdiyalog, Inönü'nün demok-
rasi anlayışını çok güzel ifade ediyor.
Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, is-
met Inönü'ye aşırı özgürlükten söz
ediyor ve askerlerin bundan şikâyet
ettiğini söylüyor. Aralannda şu konuş-
ma geçiyor,
Cevdet Sunay: (...) Ben bütün mec-
muaları okumasam da fihristlerine
bakarım, içlerinde ne var ne yok di-
ye. Ahmet Hamdi Başar'ın Barış
mecmuasının da fihristine bakıyo-
rum bir gün (üstelik bu adam benden
kontenjan senatörlüğü istedi), birde
baktım son sayfasında Kürtçe bir şi-
ir. Tercümesi de vardı.. aklım yerin-
den oynadı. O zaman Genelkurmay
Başkanı idim. Birtamim yaptım, Ba-
nş mecmuası hiçbir gamizona girme-
yecek diye. Başargeldi, bu tamimin
anayasaya aykırı olduğunu söyledi.
Anayasadaki dil, din serbestliğinden
bahsetti. Fakat Siyasi Partiler Kanu-
nu'nda demokrasiyi koruma mese-
lesi var, orada bunlar yasak.. Atatürk
aleyhinde Rıza Nur'un dört ciltlik ki-
tabı çıktı. Birinci cildi çıktığında bak-
tım, Atatürk aleyhinde demediğini
bırakmıyor. Öteki cirtlerin de çıkaca-
ğını söylüyor. Savcıyı çağırdım, ma-
ni olunmasını istedim. Savcı, anaya-
sa mucibince, bir kitabın mahkeme
kararı olmadan men edilemeyece-
ğini söyledi. Nitekim 4. cildi de çık-
tı. Okudum. Yahu bugün hür bir mem-
lekette yaşıyorsak, bu adam ne ka-
dar kötü olursa olsun. ölmüş gitrn/ş,
bunun aleyhinde nasıl neşredersi-
niz?
inönü: Şimdi iki gözüm, adamı (Ata-
türk'ten söz ediyor) tutmak ve üstü-
ne söz söyletmemek için dikkat edi-
yoruz. Saidi Nursi onun aleyhinde
bir tarikat kurdu. Eski hükümetin
(Menderes hükümeti) kendine des-
tek saydığı onun tarikatıdır. Nurcular-
dır. Atatürk'ü deccal ilan ederier. Ata-
türk için her şey söylendi, yazıldı.
Ama ne oldu?.. BunlarAtatürk'ü azalt-
madı ki. Onu müdafaa edenler daha
kenetlendiler. Bak, tekmil Ordu Ata-
türk diye ayağa kalktı. Bu neşriyat ol-
masaydı Atatürk bu kadar kuvvetli ol-
mazdı. Bir ucundan men etmeye kal-
karsak, sonu gelmez, iptidai cemiyet
olmaya gideriz. Geçen iktidar, bu
sağcı cereyanları kendine destek
gördü, onlara yüz verdi, fısıldayarak
Nurcu tarikatını söyledi. Bunu tut-
mak olur mu? Bu cereyanı da men
eden birpolitika izleneydi, bu durum
olmazdı.
Cevdet Sunay: Fakat çok serbes-
ti var. Gazete var istediğini söylüyor.
Ismet inönü: Mahkemeye verilir.
Cevdet Sunay: Benim aleyhimde
bir yazı için llhan Selçuk'u mahke-
meye verdim. Mahkeme 6 ay ceza
verdi. 2 yıldır hâlâ Yargıtay'da. Böy-
le adalet olmaz.
Ismet Inönü: Umumi havanın tesi-
rindendir.
Görüşme bu şekilde sürüyor. Ismet
hönü'yü sevgı ve saygıyla anıyorum.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Cemaat Kültiirü
Iktidara Gelince...
Atatürk ve Inönü dönemlerinden sonra çok
partili sisteme geçilip de yeni bir siyasal dönem baş-
ladığı zaman, "cemaat kültürü" iktidara yaklaş-
maya başlamıştı. Demokrat Parti'nin tarikatlarla,
dergâhlarla yakınlaşması ortaya çıkıyordu. Sonra-
dan Adalet Partisi de bu yolda ilerleyecek, Türk si-
yaset sahnesine tarikat şeyhlerinin, dergâh hoca-
lannın etkileri de önemli rollerie katılacaktı. Böyle-
ce "cumhuriyetkültürü" ile "cemaat kültürü" bir-
likte, kimi zaman sessizce, kimi zaman sürtüşerek
yaşamaya başlayacaktı.
Cemaat kültürünün bilinen iki özelliği, bu kültü-
rü bizim gibi toplumlarda etkin kılmaktadır. Eleş-
tirmeden, sorgulamadan dayanışma içinde olmak
ile kişisel kimliğinden çok daha güçlü bir toplum-
sal kimlik vermek. Bu iki özellik de azgelişmiş top-
lumlarda etkilidir, kişileri rahatlatarak sorumluluk-
tan kurtarır.
Evrensel kökenli cumhuriyet kültürü ise bireyle-
ri kendi durumlarından sorumlu tutar. Tembellikle-
rini hoş görmez, boş vericiliklerini eleştirir, daya-
nışması onu geliştirmek ve uyarrnak amaçlıdır.
Toplumsal kimliği de onun gelişmemişliğini ört-
mek için değil, tersine onu daha da geliştirmek, top-
lumda etkin kılmak için onaylar.
Cemaat kültürü durağanlığı, değişmezliği korur,
cumhuriyet kültürü ise sürekli gelişmeyi, gelişerek
değişmeyi hedefler.
1980 sonrasında önemli bir değişim oldu, "ce-
maat kültürü" ile "kapitalist tüketlm toplumu kül-
türü" arasında bir yakınlaşma kuruldu, yeni bir
sentez yaratıldı. "Kapitalistmodelde tüketime açık
bir cemaat kültürü" oluşturuldu. Mercedes araba-
lar, pahalı kadın giyimleri, modaya uygun pahalı er-
kek giyimleri, lüks yaşam biçimleri din kökenli ce-
maat kültürüyle bütünleştirildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi, böyle bir kültürden
gelerek tek başına iktidar oldu.
Şimdi, hem cumhuriyet kültürünü korur görün-
mek hem de cemaat kültürünün istemlerini yerine
getirmek gibi çelişkili bir görevi var.
Cemaat kültürü, AKP iktidanndan, "türbam ka-
musal alanda kabul ettirmek", "imam hatip lise-
lerini bitirenleri üniversitenin her dalına kabul et-
tirmek", "ilerde din eğitimini her aşamadaki okul-
lara koydurmak" sonra da yavaş yavaş din kural-
lannı, kaynağını dinden almayan kuralların yerine
koydurmak gibi beklentileri var.
Ramazan aylannda kurulan "iftar çadırtarı"', fa-
kirevlerinegönderilen "erzakpaketleri", gecekon-
dulara yapılan "başbakan, bakan ziyaretleri", eş-
ler arasında kurulan dost ilişkileri cemaat küttürü-
nün yaşayan işaretleridir. Ama bunlann sonrasın-
da çok daha önemli çalışmalar geliyor
• Kadrolaşma: Olmadığı söylenen kadrolaşma
bütün devlet kadrolarında "cemaat içinden olma
koşulu" aranarak gerçekleştirilecektir. Bu tutum-
dan AKP vazgeçemez, çünkü geldiği kültür bunu
ısrarla istemektedir.
• Yerel yönetimlerin yetkililerinin arttınlması: Mer-
kezi hükümet denetiminden uzak kalarak yetkile-
rin kullanılması için gereklidir. Eğitimi de içeren
pek çok konuda yerel yönetimler "Bütünden ay-
nlarak yerel kararlar verebilecektir".
• Milli Görüş ve Fethullah Gülen okullannın
olumlanması gene cemaat kültürünün kaçınama-
yacağı bir koşuldur.
Dikkati çeken nokta, "ulusal görüşe sahip" ol-
duğunu söyleyen AKP'nin Avrupa topluluğu ve
Amerika ile olan ilişkilerinde "Temelinde bulunan
cemaat kültürü"nü güçlendirici destekler aradığı,
gerek kamu alanında gerekse ordu-hükümet iliş-
kilerinde kendi konumunu güçlendiren arayışlar
içinde olduğudur.
AKP'nin önündeki engeller, toplumdaki cumhu-
riyet kültürünün koruyuculan olan kuruluşlar (ki
Türk Silahlı Kuvvetleri de bu kuruluşların içindedir)
ve güçlerdir. AKP de uzun vadeli bir strateji uygu-
layarak, ortalığı bulandırmadan isteklerini adım
adım gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Çalışma bi-
çimleri ve takvimleri de bu stratejiye ve taktiklere
göre hazırlanmış görünmektedir.
Cumhuriyet kültüründen ayrılmak, geleceğimi-
zin geçmişe gömülmesidir.
Hepimiz görevlerimize çok daha bilinçle sahip
çıkmak zorundayız.
YTP Cenel Başkanı ismail Cem:
Hükümet Türldye
ile kavga ediyor
tstanbulHaber Servi-
si- YTP Genel Başka-
nı tsmaiCem. önümüz-
deki yıl yapılacak yerel
seçimlerde, sosyal de-
mokrat partilerin itti-
fak yapması gerektiği-
ni belirterek "Aksi hal-
de soldaki arkadaşlar,
bu vebalin altmdan kaJ-
kamazlar" dedi. Hükü-
metin Türkiye ile kav-
ga ettiğini vurgulayan
Cem. "Başkalankendi-
ierinemerkezdeyerara-
yadursunlar, biz sosya)
demokrat bir parti ola-
rak yolumuza devam
edeceğiz'' diye konuştu.
Partisinin Istanbul tl
Kongresi'nde konuşan
Cem, önümüzdeki yıl
yapılacak yerel seçim-
lerde sosyal demokrat
partilerin ortak aday
göstermesi yönündekı
çağrısına çok olumlu
tepkiler aldığını anlat-
h, Cem. "Kimsenin par-
tisinden aynlmasına ge-
rek kalmadan, sosyal
demokrat partiler ola-
rak bir aday üzerinde
uzlaşabiiiriz. Belediye
meclisi h'stesi de ortak-
laşayapıhr" dedi. Cem,
sosyal demokrasinin,
çağdaş, demokratik, ba-
nşçı solun temsilcisi ol-
duklannın altını çizdi.
"Biz gemileri yakarak
büyiiy oruz. İsteyen yo-
lunu şaşırsm, kteyen vaz-
geçsüı, isteyen dönsün,
biz yolumuzdan dön-
mej'ecegız" diyen Cem,
YTP'nin kimsenin kim-
seye kulluk etmediği,
ne genel başkan sulta-
sının ne de genel mer-
kez cuntasının olduğı
bir parti olduğuna işa-
ret etti. Cem, AKP'nin
yarattığı karanlığa kar-
şı, gerekirse tek başla-
nna direneceklerini öne
sürdü ve şöyle devam
etti:
"Bazüan 'ıMerkezde
bana yer var mf diye
sorarakyenfleşmekisti-
yorlar ama Türkrye'nin
laik cunıhuriyetçi ilke-
lerinden vazgeçerek ye-
nileşme olmaz. Biz sapı-
na kadar sosyal demok-
ratız, demokratik sol-
cuyuz ve yerimizden
memnunuz". Yapılan
seçim sonucunda il baş-
kanlığına Turan Tos-
ka seçildi.