22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYCT 26 MAYIS 2003 PAZARTES HABERLER Orgeneral Ozkök, bugün düzenleyeceği basm toplantısmda iç ve dış gelişmeleri değerlendirecek Gözler Genelkurmay 'daANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkuurmay Başkaru Orgeneral HU- miÖzkS4v Türkıye'yi yakından ilgi- lendiren iç ve dbş güncel somnJara iliş- kin göıüşlerini bugün düzenleyeceği basm toplantısıyla açıklayacak. Öz- kök. geçen hafta içinde bir araya gel- diği Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'a "Hükümetin uygulamalanndan rahatsızız. Genç subaylar tedirgjn" di- yerek ralıatsızhklannı iletmişti. Bu sözlerle başlayan tartışma sürerken Başbakan Erdoğan'ın "Haberler uy- durma.Orduyla ahenkiçindeçahşryo- ruz" açıklamalannda bulunması da bugün basın toplantısı düzenleyecek olan Özkök'ü yönlendirme çabası ola- rak yorumlanıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, basm toplantısını bugün saat 14.00'te Genelkurmay Karargâhj'nda gerçekleştirecek. Basın toplantısına Genelkurmay'a akredite gazetelerin MEB'in özel okul planı • Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök. basın toplantısını bugün saat 14.00'te Genelkurmay Karargâhı'nda gerçekleştirecek. Erdoğan'ın TSK'nin rahatsızlığına ilişkin ilk değerlendirmesini, Özkök'ün basın toplantısı düzenleyeceğinin duyurulmasının ardından yapması dikkat çekti. Başbakan'ın basın toplantısı öncesinde "Orduyla ahenk içinde çalışıyoruz. Haberler uydurma" söylemini kullanarak Özkök'ü yönlendirme arayışında olduğu gözleniyor. Ankara temsilcileri davet edildi. Ba- sın toplantısırun başında kameraman ve foto muhabirlerinin görünrü alma- sına izin verilecek. Görüntü alımının ardından Özkök'ün iç ve dış gelişme- lerle ilgili bir açıklama yapması ve ar- dından gazetecilerin sorulannı yanıt- laması bekleniyor. Özkök'ün basın toplantısmda, kimi çevrelerce Türk Silahlı Kuvvetleri 'nin hedef gösterilmesiyle başlayan süre- ci değerlendirmesi bekJeniyor. Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tun- cer Kıhnç'ın 6. uyum paketine ilişkin görüşlerini iletmesinin ardından. AKP'nin üstdüzey yöneticilen Orge- neral Kılmç'a dönük yoğun eleştiriler- de bulunmuşlardı. Orgeneral Özkök de bu gelişmeler nedeniyle Başbakan Er- doğan'dan randevu istemişti. Özkök ve Erdoğan geçen hafta içinde Başba- kanhk'ta bir araya gelerek 1.5 saatlik birgörüşme gerçekJeştiımişlerdi. Gö- rüşmede Özkök'ün gündeme getirdi- ği ve ilk kez Cumhuriyet gazetesinde yer alan kimi uyanlar şöyle: - Türkiye'de tam demokrasinin yer- leşmesi ıçın elimizden gelen çabayı harcıyoruz. Ancak hükümetin kimi uygulamalannın demokrasinin yer- leşmesine hizmet eder nitelikte olma- dığını görüyoruz. Örneğin. 19 Ma- yıs'ın kutlanmasına ilişkin yaklaşım ka- bul edilemez. AB yasalannın ıçine ko- nan kimi maddeler de tam demokra- sinin yerleşmesine değil, aksine yara almasma neden olabilır. - AfTye karşı değiliz. Türkiye'nin çağdaş dünyada yerini almasmı sonu- na kadar savunuyoruz. AKP hüküme- tı de AB süreci için gerekli yasalarha- zırladığını duyuruyor. Bu yasalarara- sında yer alan her apartmana bir iba- det yeri uygulaması hem demokrasi- mize hem dinimize zarar verir. - MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılmç'ın AB yasalanna ilişkin 3 maddelik değerlendirmesi bizim de paylaştığımız görüşlerdir. - Bu tür uygulamalannız bizim ta- banımızdaki kaygıyı arttınyor. Komu- ta kademesine süreklı tedirginlıkler iletiliyor. Özellikle genç subaylanmız durumu endişeyle izliyor. Sonuç ola- rak kaygı sadece genç kesimde değil genelimizdedir. Başbakan Erdoğan'ın haberlerle il- gili ilk değerlendirmesini Orgeneral Özkök'ün basm toplantısı düzenleye- ceğinin duyurulmasınuı hemen ardın- dan yapması dikkat çekti. Erdoğan, cumartesi ve pazargünü yaptığı açık- lamalarda, "Askerle hükümet arasm- dasorunoimadığınr vurgulamaya ça- lıştı. Erdoğan'ın bu söylemi, basın toplantısı düzenleyecek olan Orgene- ral Özkök'ü "yönlendnTneçabas" ola- rak değerlendirildi. Öğrenciler tarikat kapanında • Millı Eğıtım Bakanı Çelık, başanlı öğrencileri yaptıkJan sınavlarla okullanna alan Gülen cemaatinin işini hafîfletti. Bakanlık, Çelik'in özel okul projesiyle cemaat okullanna "seçme" öğrenci gönderecek. MAHMUTGÜRER ANKARA - Milli Eğıtım Bakanhğı'nın "10 bin yoksul çocuğu özel okullarda okutma" projesi kapsamında "başanh ve yoksul" öğrencilerin, başta Gülen okullan olmak üzere tarikat ve cemaat okullanna "bakanhk eüyie teslim edüeceğr belirtiliyor. Mevcut 353 özel ortaöğretirn okulunun yaklaşık 100 tanesi Fettullah Gülen'e yakınlığıyla tanınan şirket ve vakıflar tarafindan kurulurken bu okullann bulunduğu tüm illerde yine Gülen cemaatine yakın vakıflann öğrenci yurtlan bulunuyor. Bakanlığın projeden yararlanmak isteyen okullara getirdiği yıllık 3 milyar liralık ücret sırurlaması koşulunu da yine Gülen cemaatine yakın okullar taşıyor. Çoğu özel ortaöğretim kurûmunun ücretinin 5 milyar liranın üzerinde olması öğrencileri, yılhk yaklaşık 2 milyar liraya öğretim veren cemaat okullannı tercih etmek zorunda bırakacak. Fettullah Gülen cemaatine yakın okullar, özel ortaöğretim kurumlanrun yüzde 28'ini oluşturuyor. Gülen cemaatine yakın şirketlere ait Istanbul'da 20, Ankara'da 7, îzmir ve Kaysen'de 8 ve diğer illerde 55 olmak üzere toplam 98 okul bulunuyor. Diğer kurumlara oranla oldukça ucuz olan Gülen cemaati okullannm yıllık eğitim öğretim ücretleri 1.5 ile 3 milyar lira arasında değişiyor. Projenin, öğrenciye bannma hizmeti sağlamaması da cemaat okullannın işini kolaylaştınyor. Öğrencileri okullannın yurtlannda ücretsiz banndıran cemaatin Izmir'de 32, Ankara'da 29, Istanbul'da 15 ve her ilde birden fazla olmak üzere yaklaşık 500 öğrenci yurdu bulunuyor. Devletin yoksul ama başanlı öğrencilere yapacağı sınav da cemaat okullannın işini kolaylaştıracak. Her yıl öğrenci almak için kendileri çeşitli sınavlar düzenleyen bu okullar devletin yapacağı sınavla bu yükten de kurtanlacak. Ata 'ya Saygı Yürüyüşü 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençh'k ve Spor Bayramı kutlamalannın kapanış şöleninde dün "Ata'ya Saygı Yürüvüşü" yapıldı. Şenük kapsamındaki gösterilere kaolan Istanburdaki tüm okullann öğrencileri eüerine Türk bayraklan ve Atatürk resinıleri ile Ata'ya saygı için yüriidüler. Halk oyunları, bando ve izci kryafetieri giyen öğrenciler, iki büyük grup halinde Dolmabahçe ve ŞişK'den yürüyerek Taksim'e vardılar. Yürüyüşün ardından Cumhuriyet Anıü önünde gerçekleştirilen törene. MilK Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve D Milh Eğitim Müdürü Ömer Balıbey katddL Anıta çelenk konufnıası. saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın söy lenmesinin ardından konuşan Çelik, "19 Mayıs 1919 tarihi, imkânsKhklar içinden yeniden doğuşun nıümkün olabildiğinin tarihidir. Olumsuz sartlar alünda bile insan azminin her şeyin üstesinden gelebileceğini görmek isteyenkr 19 Mayıs'ı düşünsünler" dedL Tören, öğrencilerin bando ve halk oyunlan gösterileriyle sona erdt (Fotoğraf: GÖKÇE UYGUN) iran Şeriat pardösüyü yasakladı TAHRAN (AA) -İran'da, ka- dınlann vücut hatlannı ortaya çı- karan ve kısa olan pardösü satışı yasaklandı. Hambestegi gazetesinin habe- rine göre Tahran Hazır Giyim Es- naf Odası Başkanı Abülkasım Şi- razi, firmalann bu tip pardösüle- ri üretmesi ve mağazalann da sat- masına yasak geldiğinı söyledi. Şi- razi. insan \iicuduna yapışan, dar, vücut hatlannı belli eden ve kısa olan pardösüleri kadınlann fazla- sıyla tercih etmesi üzerine, Es- naf Odası, ilgili sendikalarve gü- venlik güçlerinin bu pardösüle- rin sahşını yasaklayan talimat ya- yımladığını belirttı. Daha önce bu tip pardösülerin satışını ya- saklayan yasa bulunduğunu hahr- latan Şirazi, bu pardösüleri giy- menın şeriata ve yasaya aykın ol- ması nedeniyle üreticılerin, satı- cıların, dağıtımını yapanlann ve bu pardösüleri giyenlerin bu ta- limatla uyanldığını kaydetri. Şirazi, bu pardösülerin toplan- ması için bir ay süre verildiğini, üreticilerin ve sahcılann bu tali- matı yerine getirmezse mah- kemeye çıkanlacağını söyledi. Çelik'e göre hukukun siyasi simge gördüğü türban demokratikleşme meselesi Milli Eğitim Bakam türbam savunchı • Türbanm tabu olmaktan çıkanlması gerektiğini söyleyen Bakan Çelik, sorunun çeşitli uzlaşmalarla çözülebileceğini ileri sürdü. Çelik imam hatip liselerini de eğitimli imam ve hatip yetiştiren okullar olarak değil, çocukJann dini bilgileri daha derin aldıklan okullar olarak tanımladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, tür- banm Türkiye'nin demokratikleşme me- selesi olduğunu ileri sürerek "Artıktür- banın tabuolmaktan çıkanlması gerek. Asılmeseielerdururken bu hayatmemat meselesi yapılmamair dı> e konuştu. Çelik, dün katıldığı bir televizyon programında, gündemdeki konulara iliş- kin sonılan yanıtladı. Türban sorunu- nun şekil değil öz ve içerik olduğunu ifa- de eden Çelik, çeşitli uzlaşılarla bu so- runun çözülebileceğini savundu. Çelik, herkesin okumasından, eğitim almasın- dan yana olduğunu belirterek "Tophı- mu kamplara ayırmak kimseyi bir yere getirmez" dedi.Dinı meselelerin tehlı- keli alan olmaktan çıkanlması gerekti- ğini kaydeden Çelik, dini öğrenmeye herkesin ihriyacı olduğunu kaydederek bazılannın, çocuklannın dini bilgileri da- ha derin almasını istediği için imam ha- tip lisesine gönderdiğini söyledi. Çelik, "Herkesin fıkrinesaygıdırymaklazım'* diye konuştu. YÖK 'ün yeniden yapılan- masınm hükümetin programında oldu- ğunu, 1987"den bu yana bütün parrile- rin bu değişime programında yer verdi- ğine işaret eden Çelik. "Değ^ik çevre- lerden deYÖKyasası değişmeli dhe bir talep>ar" şeklinde konuştu. Çelik. YÖK yasa taslağınm hazuiandığını, gündemin uygun olması halinde bugünkü Bakan- lar Kurulu 'nda taslakla ilgili sunum ya- pacağını söyledi. Çelik, Erkan Mum- cu döneminde hazırlanan taslak ile ye- ni taslak arasında farklılıklar bulundu- ğunu ifade etti. Üniversitelere girmek için çok sayı- da talep olduğunu. böyle birortamda üni- versite sınavının kaldınlmasının müm- kün olmadığını anlatan Çelik, "Arz ile talep dengekndiği zaman üniversite st- naM kalkar. 15-2 müyon kişi ümversite- ye talip olursa bu sınav kalkmaz" dedi. Çelik, bu nedenle meslekı eğitıme ağu-- lık verilmesi gerekhğınin altını çızerek -Kısa yoldan kişilerin meslek sahibi ol- ması sağlanarak üniversitelere tatipö sa- yısuun azaltıhnası gerekiyor'' diye ko- nuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr 1960'tan hemen sonraydı. Babam Tarsus CHP llçe Yönetim Kurulu üye- siydi. CHP llçe Kongresi için köyle- ri dolaşıyordu. ilçe Sekreteri Izzet Amca ile birlikte Tarsus'un 140'a ya- kın köyünü tek tek ziyaret edip kong- re delegelerini seçmek için yaptıkla- rı gezilere bazen ben de katılıyor- dum. Tarsus'un dağ köylerinden birine gittik. Her zaman olduğu gibi köylü- lerin toplandığı kahveye oturduk. Köyden kimseyanımızagelmedi. Es- kiden Demokrat Parti'ye oy veren köy bu kez Adalet Partisi'ni destek- liyordu. Sonunda biraz gayret ede- rek, tanıdıklara haber salarak küçük bir topluluk sağlandı. Babam söze başladı, ilçe kongre- si için delege saptayacaklarını söy- ledi. Eskiden tanıdığı köylülerin isim- lerini yazarken, o ana kadar sessiz duran bir köyiü ayağa kalktı ve gö- bek atmaya başladı. Şaşırdık. Biraz oynadıktan sonra köylü bize döne- rek şunları söyledi: "O sağır, Mare- şal öldüğünde radyoda göbek hava- ları çaldırdı. Cihan Harbi'nde biziaç 12 Mart Darbesinde înönü... bıraktı." "Sağır" dediği Ismet Inö- nü, Mareşal da Fevzi Çakmak'tı. Demokrat Partililer, Fevzi Çakmak öldüğünde radyonun gün boyu yas tutmamasını Inönü aleyhinde eleşti- ri konusu yapmışlardı. Türkiye'nin ikinci Dünya Savaşı'nda çektiği sıkın- tılan propaganda konusu olarak kul- lanmtşlardı. Babam, "Ismet Paşa"y\ savundu. "Onun sayesinde savaşa girmedik, çocuklarımız ölmedi, ülkemiz yakı- lıp yıkılmadı. Bunun değerini anla- makgerekir. Bizlersavaş görmüş bir kuşağız, savaş acısının ne olduğu- nu biliriz. Ismet Paşa olmasaydı, ba- şımıza kim bilir nelergelirdi" dedi. Or- talık sakinleşti. Delegeler seçildi. • • • Necdet Uğur'un, ismet Inönü ile geçirdiği siyaset günlerine ilişkin anı- larını keyifle okudum. Yapı Kredi Ya- yınlan'ndan çıkan "Ismet Inönü" ki- tabında bugün için dersler çıkarıla- cak önemli saptamalar var. Kitabın bir bölümünde 12 Mart 1971 askeri müdahalesinin hemen ardından dö- nemin Cumhurbaşkanı Cevdet Su- nay'la Ismet inönü arasında geçen ilginç birdiyalog, Inönü'nün demok- rasi anlayışını çok güzel ifade ediyor. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, is- met Inönü'ye aşırı özgürlükten söz ediyor ve askerlerin bundan şikâyet ettiğini söylüyor. Aralannda şu konuş- ma geçiyor, Cevdet Sunay: (...) Ben bütün mec- muaları okumasam da fihristlerine bakarım, içlerinde ne var ne yok di- ye. Ahmet Hamdi Başar'ın Barış mecmuasının da fihristine bakıyo- rum bir gün (üstelik bu adam benden kontenjan senatörlüğü istedi), birde baktım son sayfasında Kürtçe bir şi- ir. Tercümesi de vardı.. aklım yerin- den oynadı. O zaman Genelkurmay Başkanı idim. Birtamim yaptım, Ba- nş mecmuası hiçbir gamizona girme- yecek diye. Başargeldi, bu tamimin anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Anayasadaki dil, din serbestliğinden bahsetti. Fakat Siyasi Partiler Kanu- nu'nda demokrasiyi koruma mese- lesi var, orada bunlar yasak.. Atatürk aleyhinde Rıza Nur'un dört ciltlik ki- tabı çıktı. Birinci cildi çıktığında bak- tım, Atatürk aleyhinde demediğini bırakmıyor. Öteki cirtlerin de çıkaca- ğını söylüyor. Savcıyı çağırdım, ma- ni olunmasını istedim. Savcı, anaya- sa mucibince, bir kitabın mahkeme kararı olmadan men edilemeyece- ğini söyledi. Nitekim 4. cildi de çık- tı. Okudum. Yahu bugün hür bir mem- lekette yaşıyorsak, bu adam ne ka- dar kötü olursa olsun. ölmüş gitrn/ş, bunun aleyhinde nasıl neşredersi- niz? inönü: Şimdi iki gözüm, adamı (Ata- türk'ten söz ediyor) tutmak ve üstü- ne söz söyletmemek için dikkat edi- yoruz. Saidi Nursi onun aleyhinde bir tarikat kurdu. Eski hükümetin (Menderes hükümeti) kendine des- tek saydığı onun tarikatıdır. Nurcular- dır. Atatürk'ü deccal ilan ederier. Ata- türk için her şey söylendi, yazıldı. Ama ne oldu?.. BunlarAtatürk'ü azalt- madı ki. Onu müdafaa edenler daha kenetlendiler. Bak, tekmil Ordu Ata- türk diye ayağa kalktı. Bu neşriyat ol- masaydı Atatürk bu kadar kuvvetli ol- mazdı. Bir ucundan men etmeye kal- karsak, sonu gelmez, iptidai cemiyet olmaya gideriz. Geçen iktidar, bu sağcı cereyanları kendine destek gördü, onlara yüz verdi, fısıldayarak Nurcu tarikatını söyledi. Bunu tut- mak olur mu? Bu cereyanı da men eden birpolitika izleneydi, bu durum olmazdı. Cevdet Sunay: Fakat çok serbes- ti var. Gazete var istediğini söylüyor. Ismet inönü: Mahkemeye verilir. Cevdet Sunay: Benim aleyhimde bir yazı için llhan Selçuk'u mahke- meye verdim. Mahkeme 6 ay ceza verdi. 2 yıldır hâlâ Yargıtay'da. Böy- le adalet olmaz. Ismet Inönü: Umumi havanın tesi- rindendir. Görüşme bu şekilde sürüyor. Ismet hönü'yü sevgı ve saygıyla anıyorum. 2000'Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Cemaat Kültiirü Iktidara Gelince... Atatürk ve Inönü dönemlerinden sonra çok partili sisteme geçilip de yeni bir siyasal dönem baş- ladığı zaman, "cemaat kültürü" iktidara yaklaş- maya başlamıştı. Demokrat Parti'nin tarikatlarla, dergâhlarla yakınlaşması ortaya çıkıyordu. Sonra- dan Adalet Partisi de bu yolda ilerleyecek, Türk si- yaset sahnesine tarikat şeyhlerinin, dergâh hoca- lannın etkileri de önemli rollerie katılacaktı. Böyle- ce "cumhuriyetkültürü" ile "cemaat kültürü" bir- likte, kimi zaman sessizce, kimi zaman sürtüşerek yaşamaya başlayacaktı. Cemaat kültürünün bilinen iki özelliği, bu kültü- rü bizim gibi toplumlarda etkin kılmaktadır. Eleş- tirmeden, sorgulamadan dayanışma içinde olmak ile kişisel kimliğinden çok daha güçlü bir toplum- sal kimlik vermek. Bu iki özellik de azgelişmiş top- lumlarda etkilidir, kişileri rahatlatarak sorumluluk- tan kurtarır. Evrensel kökenli cumhuriyet kültürü ise bireyle- ri kendi durumlarından sorumlu tutar. Tembellikle- rini hoş görmez, boş vericiliklerini eleştirir, daya- nışması onu geliştirmek ve uyarrnak amaçlıdır. Toplumsal kimliği de onun gelişmemişliğini ört- mek için değil, tersine onu daha da geliştirmek, top- lumda etkin kılmak için onaylar. Cemaat kültürü durağanlığı, değişmezliği korur, cumhuriyet kültürü ise sürekli gelişmeyi, gelişerek değişmeyi hedefler. 1980 sonrasında önemli bir değişim oldu, "ce- maat kültürü" ile "kapitalist tüketlm toplumu kül- türü" arasında bir yakınlaşma kuruldu, yeni bir sentez yaratıldı. "Kapitalistmodelde tüketime açık bir cemaat kültürü" oluşturuldu. Mercedes araba- lar, pahalı kadın giyimleri, modaya uygun pahalı er- kek giyimleri, lüks yaşam biçimleri din kökenli ce- maat kültürüyle bütünleştirildi. Adalet ve Kalkınma Partisi, böyle bir kültürden gelerek tek başına iktidar oldu. Şimdi, hem cumhuriyet kültürünü korur görün- mek hem de cemaat kültürünün istemlerini yerine getirmek gibi çelişkili bir görevi var. Cemaat kültürü, AKP iktidanndan, "türbam ka- musal alanda kabul ettirmek", "imam hatip lise- lerini bitirenleri üniversitenin her dalına kabul et- tirmek", "ilerde din eğitimini her aşamadaki okul- lara koydurmak" sonra da yavaş yavaş din kural- lannı, kaynağını dinden almayan kuralların yerine koydurmak gibi beklentileri var. Ramazan aylannda kurulan "iftar çadırtarı"', fa- kirevlerinegönderilen "erzakpaketleri", gecekon- dulara yapılan "başbakan, bakan ziyaretleri", eş- ler arasında kurulan dost ilişkileri cemaat küttürü- nün yaşayan işaretleridir. Ama bunlann sonrasın- da çok daha önemli çalışmalar geliyor • Kadrolaşma: Olmadığı söylenen kadrolaşma bütün devlet kadrolarında "cemaat içinden olma koşulu" aranarak gerçekleştirilecektir. Bu tutum- dan AKP vazgeçemez, çünkü geldiği kültür bunu ısrarla istemektedir. • Yerel yönetimlerin yetkililerinin arttınlması: Mer- kezi hükümet denetiminden uzak kalarak yetkile- rin kullanılması için gereklidir. Eğitimi de içeren pek çok konuda yerel yönetimler "Bütünden ay- nlarak yerel kararlar verebilecektir". • Milli Görüş ve Fethullah Gülen okullannın olumlanması gene cemaat kültürünün kaçınama- yacağı bir koşuldur. Dikkati çeken nokta, "ulusal görüşe sahip" ol- duğunu söyleyen AKP'nin Avrupa topluluğu ve Amerika ile olan ilişkilerinde "Temelinde bulunan cemaat kültürü"nü güçlendirici destekler aradığı, gerek kamu alanında gerekse ordu-hükümet iliş- kilerinde kendi konumunu güçlendiren arayışlar içinde olduğudur. AKP'nin önündeki engeller, toplumdaki cumhu- riyet kültürünün koruyuculan olan kuruluşlar (ki Türk Silahlı Kuvvetleri de bu kuruluşların içindedir) ve güçlerdir. AKP de uzun vadeli bir strateji uygu- layarak, ortalığı bulandırmadan isteklerini adım adım gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Çalışma bi- çimleri ve takvimleri de bu stratejiye ve taktiklere göre hazırlanmış görünmektedir. Cumhuriyet kültüründen ayrılmak, geleceğimi- zin geçmişe gömülmesidir. Hepimiz görevlerimize çok daha bilinçle sahip çıkmak zorundayız. YTP Cenel Başkanı ismail Cem: Hükümet Türldye ile kavga ediyor tstanbulHaber Servi- si- YTP Genel Başka- nı tsmaiCem. önümüz- deki yıl yapılacak yerel seçimlerde, sosyal de- mokrat partilerin itti- fak yapması gerektiği- ni belirterek "Aksi hal- de soldaki arkadaşlar, bu vebalin altmdan kaJ- kamazlar" dedi. Hükü- metin Türkiye ile kav- ga ettiğini vurgulayan Cem. "Başkalankendi- ierinemerkezdeyerara- yadursunlar, biz sosya) demokrat bir parti ola- rak yolumuza devam edeceğiz'' diye konuştu. Partisinin Istanbul tl Kongresi'nde konuşan Cem, önümüzdeki yıl yapılacak yerel seçim- lerde sosyal demokrat partilerin ortak aday göstermesi yönündekı çağrısına çok olumlu tepkiler aldığını anlat- h, Cem. "Kimsenin par- tisinden aynlmasına ge- rek kalmadan, sosyal demokrat partiler ola- rak bir aday üzerinde uzlaşabiiiriz. Belediye meclisi h'stesi de ortak- laşayapıhr" dedi. Cem, sosyal demokrasinin, çağdaş, demokratik, ba- nşçı solun temsilcisi ol- duklannın altını çizdi. "Biz gemileri yakarak büyiiy oruz. İsteyen yo- lunu şaşırsm, kteyen vaz- geçsüı, isteyen dönsün, biz yolumuzdan dön- mej'ecegız" diyen Cem, YTP'nin kimsenin kim- seye kulluk etmediği, ne genel başkan sulta- sının ne de genel mer- kez cuntasının olduğı bir parti olduğuna işa- ret etti. Cem, AKP'nin yarattığı karanlığa kar- şı, gerekirse tek başla- nna direneceklerini öne sürdü ve şöyle devam etti: "Bazüan 'ıMerkezde bana yer var mf diye sorarakyenfleşmekisti- yorlar ama Türkrye'nin laik cunıhuriyetçi ilke- lerinden vazgeçerek ye- nileşme olmaz. Biz sapı- na kadar sosyal demok- ratız, demokratik sol- cuyuz ve yerimizden memnunuz". Yapılan seçim sonucunda il baş- kanlığına Turan Tos- ka seçildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear