Catalog

22 MAYIS 2003 PERŞEMBE + CUMHURfYET SAYFA HABERLER AKP kumarhaneleri yeniden açıyor SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk Gökçeada hükümetin kumar üssii olacak ECEVİTKILIÇ AKP Hükümeti, bütçe- ye ek gelir sağlamak ama- cıyla kumarhanelerin yeni- den açılması ve ilk etapta Gökçeada'nın kumarhane merkezi olması ıçin çalış- ma başlattı. CHP'liler ise yolsuzluk sektörü olduğu gerekçesiyle kumarhanele- rin açılmasına karşı çıkıyor. CHP İstanbul Milletvekı- li Mehmet Ali Özpolat, "AKP'nin amacı adada yağma başJatmaknr" dedı. AKP hükümeti, suç üre- tim ve yasadışı yollarla ka- zanılan paralann aklandı- ğı yerler haline geldiği için 1998 yüında kapatılan ku- marhanelerin yenıden açıl- ması için hareke geçti. Hü- kümet, kumarhanelerle il- gili bır rapor hazırlanma- sı için Çanakkale Milletve- kili tbrahim Köşdere'yi görevlendirdi. Köşdere de hazırladığı raporda kumar- hanelerin önce Gökçe- ada'da açılmasını önerdi. Çalışmalannın yalnızca kumarhaneleri değil, tüm şans oyunlannı kapsadığı- nı belirten Köşdere, "Ku- marhaneierin önemü bir getirisi var. Binlerce kişi şans oyunlannı oynamak için başka ülkeleregidiyor. Bunun için Gökçeada'yı pilot böige oiarakönerdim. AKP, diğersektörtergfoi bu sektöre de önem veriyor " diye konuştu. Amaç yağma' CHP İstanbul Milletve- kili Mehmet Ali Özpolat. AKP'nin kumarhaneleri yeniden açmaya kalkışma- sımn ekonomi yönetımın- deki acizliğinin gösterge- sı olduğunu \Tirguladi. Öz- polat, "Kumarhanekreko- nomiye kaynak sağlama- nın doğru volu değildir. Gökçeada'nın kumarha- ne merkezi seçilmesinin amacı burada bir yağma gerçeUeştirmektir" dedi. İki bakanlık arasındaki protokolle borcu olan Bağ-Kur'lunun tedavi hizmetleri karşılanmayacak Prim yoksa sağlık dayok Erener ayakta alkışlandı • Türkiye'yi, 48. Eurovision Şarkı Yanşması'nda temsil edecek olan Sertab Erener, yanşmanın düzenleneceği Letonya'nın başkenti Riga'da, yoğun ilgi altında basın toplantısı düzenledi. "Everything That I Can" isimli şarkının çok güzel olduğunu ve herkesi mutlu edeceğini söyleyen Erener, gazetecilenn isteği üzerine, şarkırun Türkçesini de seslendirince ayakta alkışlandı. Everesften canlı yayın • PEKİN (AA) - Çırüi dağcılar, Everest'e 50 yıl önce yapılan ilk başanh zirveyi kutlamak için, zirveden ilk canlı televizyon yaymmı yaptı. Televizyondan seslenen dağcı grubunun bir üyesi, "Zirveye 2008 'de tekrar tırmanmayı umuyoruz" dedi. • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Içişleri Komisyonu'nda Kaçakçıhkla Mücadele Yasa Tasansı'nın görüşmesinde bilgi veren Gümrük Müsteşan Nevzat Saygılıoğlu, İstanbul ve Marmara'daki kaçakçıhk örneklerini anlatırken mazot kaçakçıhğı için adalara "vana kurulduğunu" saptadıklannı söyledi. Btonomi portalı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ihracat Dünyası ekonomi portalı, 'Ihracat Seferberliği' için Anadolu turuna başladı. "UII Ihracat ve Türkiye' adlı proje kapsamında, Internet üzerinden yurtdışına ihracat olanaklan ilk oiarak Samsun ve Sıvas'ta, sanayi ve ticaret odalan ile üreticilere tanıtıldı. Tüziin'den imza günü • Haber Merkezi - Yazar Şansın Tüzün, 24 Mayıs Cumartesi günü şehir öykülerinden oluşan son kitabı Havanah Isa ve kitabın CD'sini imzalayacak. Tüzün, Sıraselviler'deki Erciyes Kitabevi'nin kafesinde, saat 12.00-14.00 arasında gerçekleşecek etkinlikte okurlanyla söyleşecek. Şans Topu devretti • Haber Merkezi - Şans Topu'nun bu haftaki çekilişinde alt kolon rakamlan4, 14, 15, 16 ve23, üst kolon rakamı ise 2 oiarak belirlendi. Çekilişte 5 artı 1 tutturan çıkmadığından 367 milyar 135 milyon 335 bin lira gelecek haftaya devretti. Çekilişte 5 tutturanlar 1 milyar 661 milyon 300 bin lıra, 4 artı 1 tutturanlar 164 milyon 750 bin lira, 4 tutturanlar 14 milyon 750 bin lira, 3 artı 1 tutturanlar 6 milyon lira, 3 tutturanlar 1 milyon 250 bin lira, 2 artı 1 tutturanlar 2 milyon 100 bin lira, 1 artı 1 tutturanlar ise 1 milyon lira ikramiye kazandı. 550. yıla müzikal kutlama İstanbuJ'un fethinin 550. yıldönümü kutiamalan kapsamında gerçekkştirilen "Hoşgörü İmparatorluğu" adlı müzikal gösteride, sanatçı ve miizik topluluklan sahneye çıkü. CRR Konser Salonunda gerçekleştirilen ve genel sanat yönetmenUğini Arda Aydoğan'ın. orkestra şefliğini ise Orhan Şalberin üsttendiği müzikal gösteri, CRR Senfoni Orkestrası ve Opera Korosu ile Kültür Bakanlığı tstanbul Tarihi Türk Müziğj Topluluğu Mehter Takııru'nın birlikte yer aldığı konserle başladL Rum Ortodoks Korosu, Los Paşaras Sefaradis Gnıbu ve Feriköy Surp Vartanants Korosu çeşitii ilahikr seslendirirken piyanist Tuluvhan Uğurhı "Sala" ve "İstanbul Kanatiarımın Atanda" adlı parçayı, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Takımı da "Estergon Kaksi"ni sundu. (AA) Semah veBeethoven bir arada Kültür Bakanhğı Tarihi Türk Müziği Topluluğu da semah ve sema gösterileri gerçekleştirdL Müzikal gösteri, Orhan Şalbel tarafmdan nıiksknen Beethoven'in Dokuzuncu Senionianin "Neşeye Övgü" adh bölümüyle "Salat-u Ummrye" adh tasavvuf şarktsmm CRR Senfoni Orkestrası ve Opera Korosu ile istanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Korosu'nca seslendirilmesiyle sona erdL Etkinüğt İstanbul Valisi Muammer Güler, Büyüksehir Belediye Başkanı Ati Müfrt Gürtuna ve Emnivet Müdürii Celalertin Cerrah da iztedi YAZISINDAPROPAGANDAYAPTIĞI ÎDDtAEDtLMÎŞTÎ Bilgesu Erenus'a ilk duruşmada beraat İstanbul Haber Servisi- Yazar ve müzisyen Bilgesu Aydan Erenus, "Hasretle Yüksel'in avlusunda" başlıklı yazısmda "bir örgüt üye- sinin hayaünı anlatarak propagan- da yapüğı" iddiasıyla hakkında açılan davanın ilk duruşmasında be- raat etti. İstanbul 6 No'lu DGM'deki du- ruşmaya, tutuksuz sanık Bilgesu Erenus katıldı. Duruşmada sa\Tin- ma yapan Erenus, "düşgücü,yaz- ma yeteneği ve içtenliği dışında hiç- bir silahı bulunmayan bir aydm ol- duğunu" söyledi. Yaşadığımız Vatan Dergisi 'nde- ki yazısmda anlattığı Hülya Şim- şekin ölüm orucu eyleminde öl- düğünü ve yasadışı örgüt değil, ÖDP üyesı olduğunu belirten Ere- nus, bu nedenJe yasadışı örgüt pro- pagandası yapmadığmı ifade etti. "Hakkmdaki iddianameyi haznia- yan DGM Cumhuriyet Savcısı'nın, kendisi gibi yazarlara başka bir önerisi olabileceğhıi" ifade eden Erenus, şarkıcı Hülya Avşar'ı kas- tederek şöyle dedi: "Ben bu öne- riyi, 'yazılacak başka Hüryalar yok muydu' şeklindealgunorum. Böv- le bir Hülya var... Yazdığmı Hülya, alçakgönüllülükle 'dağdan büyük dağ var" derkeruyazmakistemedi- ğim Hülya, kof egosu hepüniz ta- rafmdan şişirümiş birL." Mahkeme suçun yasal unsurla- n oluşmadığı gerekçesiyle Ere- nus'un beraatını kararlaştırdı. • Protokole göre prim borcu olan Bağ-Kur'lu hasta Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde tedavi edilmeyecek. Hastane hastayı tedavi ederse Bağ-Kur faturayı ödemeyecek. Acil müdahale gerektiren durumlarda ise hasta tedavi edilecek ancak Bağ-Kur faturayı sigortalıdan tahsil edecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı arasında imzalanan protokol, prim borcu olan Bağ-Kur'luyu perişan edecek. Protokol ile prim borcu olan Bağ- Kur'lu hasta Sağlık Bakanhğı'na bağlı hastanelerde tedavi edilmeyecek. Eğer hastane hastayı tedavi ederse de Bağ-Kur faturayı ödemeyecek. Acil müdahale gerektiren durumlarda ise hasta tedavi edilecek ancak Bağ-Kur faturayı sigortalıdan tahsil edecek. Sağlık Bakanlığı ile Bağ-Kur Genel Müdürlügü Bilgi Işlem Dairesi başkanlıklannın ortak çalışmasıyla, öncelikle otomasyona geçmiş ve internet bağlantısı bulunan hastanelerden başlamak üzere, hastanın müracaah anında sağlık karnesi kontrolü yapılarak prim borcu kontrolüne ilişkin provizyon alınmak suretiyle hasta kabul işlemleri yapılacak. Bağ-Kur'lu hastanın sağlık hizmeti alabilmesi için, pnm borcunun bulunmaması koşulu aranacak. Prim borcu bulunan sigortalının tedavisi yapıbnayacak, yapılması halinde söz konusu fatura bedelleri kurum tarafından ödenmeyecek. "Sağnk Bakanhğı, Bağ-Kur Genel Müdürlügü Sağhk Hizmetleri Protokohı" ile Bağ-Kur sigortalısı ve ayhk alanlann eş ve bakmakla yükümlü olduklan çocuk, anne ve babalarının Sağlık Bakanlığı kurum ve kuruluşlanna müracaatlan halinde tedavileri, sevkleri ve tedavileri sonucu düzenlenecek faturalara ilişkin esaslar da yeniden düzenlendi. Buna göre, Bağ-KurTu hastalar, birinci basamak kapsamına giren sağhk ocaklarından ve ikinci basamak kapsamındaki devlet hastanelerinden doğrudan yararlanabilecek. Üçüncü basamak kapsamındaki eğitim-araşnrma ve özel dal hastanelerinden ise acil haller dışında sevkle hizmet alacak. AYDINLANMA SÖYLEŞlLERÎ Sağlığı korumak devletin asli görevidir İstanbul Haber Servisi - Sağlık harcamalannın özel sağlık kuru- luşlanna ve bunlann pazarlamacı- lanna gittiği belirtildı. Aydınlan- ma Söyleşileri'nin tümüne katılan 136 öğrenciye, "Aydınlanma Eği- tim Sertifikası'' verildi. Istanbul Üniversitesi Rektörlüğü tarafmdan düzenlenen Aydmlanma Söyleşileri'nin sonuncusu dün IÜ Fen Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemıl Bilsel konferans salonunda gerçek- leştınldı. "Türk Vatandaşına Sağ- hkGüvencesi Sağlanabinr mi?" ko- nulu söyleşiye başkanlık eden ga- zetemiz yazan Dr. Erdal Atabek, sağlığm ve sosyal güvencenin bir kamu hizmeti olması gerektiğini belirterek "İnsanın \< aşama hakkm- dan sonra sağhkve eğitim hakkı ge- lir. Devlet bunlardan kendini yü- kümlü savmak zorundadu"" dedi. Prof. Dr. Orhan Anoğul da ulusal sağlık harcamalannm 1973 yıhndan bu yana artmasma karşm toplum- sal oiarak sağlık göstergelerinin yükselmediğine dikkat çekti. Doç. Dr. TonguçGörker de sağ- lık sistemi sorunlarının sosyal bir sistemle çözülebileceğüıe dikkat çekerek "Sağhk güvencesi tophım güvencesidir" dedi. Görker, kamu hastaneleri ile özel hastaneler ara- smda imzalanan SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na bağlı hastala- nn özel hastanelere gidebilmesi- ne olanak sağlayan protokolü de eleştirdi. TOKTAMI? ATEŞ Giincel Konular Türkiye'nin siyasal ve toplumsal yaşamı, inanıl- maz tartışmalara ge?e. örneğin, bir sosyal demok- rat partinin başkanı kalkryor, sosyal demokrasiyi mer- keze çekeceğinden ^ahsediyor. Bu yaklaşımı bana, kasabadan geçen d^prem fay hattını belediye mec- lisi karanyla kasaba dŞina çeken belediye meclisi üye- lerini anımsattı. Çok sevgi duyduğum Sayın Baykal'ın bu yaklaşımını, önürıüzdeki günlerde ele alacağım. Bir başka meslektaşım (hem gazeteci, hem oğre- tim üyesi), sosya) demokrat partilerin ilçe merkezle- rinde, Kautsky'nin, Bernstein'in, Jauers'in resim- lerini göremediğini vıırgulayarak üzüntülerini dile ge- tiriyor. Sanki liberal partilerimizin ilçe merkezlerinde; John Locke'un, Bentham'm posterteri varmış gibi. Bu konuya da önümüzdeki günlerde dönecegim. • • • Bir başka televizyon programında, Mustafa Ke- mal'in "solcu" olupolmadığıtartışıldı. Bu konudaçok iddialı görünen ve Mustafa Kemal'in solcu olduğu- nu ifade eden birkaç genç, "neden solcu olduğu" sorusunu yanıtlamakta çok zorlandılar. Solcu olma- sını, anti emperyalist olmasına bağlamak istediler ama, bunun da doğru biraçıklama olmadığı ortaday- dı. 20. yüzyılda solcu olmayan, pek çok anti emper- yalist hareket ve lider görülmüştür. Bunu bilmemek, pek bağışlanabilir bir durum değildir. Mustafa Kemal'in solcu olup olmadığını ortaya koyabilmek için; önce, solun ne olduğunu ortaya koymak gerekir. Türkiye'de bu konuda kalem oyna- tan pek çok yazar var. Benim yazılanm arasından bi- le, bu konuda en az 10 örnek çıkartılabilir. Fakat bu gençler, maalesef beni okumuyorlar. Kendilerince birtakım nedenlerle, sevmemelerini anlayabiliyorum. Ama ne kadar karşı olurlarsa olsunlar, okumamala- nnı anlayabilmek ya da mazur görebilmek mümkün değil. Bu gençlerimiz kendilerini "Atatürkçü" sayıyorlar. Buna memnun olmamız gerekir. Ancak, Atatürkçü- lük ile bağnazlık bağdaşmaz. Hele yobazlık asla bağ- daşmaz. Yobaz kişi, salt siyasal Islamı iktidara taşı- mak isteyen insan değildir. "Doğru bildiklerini" hiç tartışmayan ve farklı düşüncelere asla itibar etme- yen kişi, düşüncesi her ne olursa olsun yobazdır. • • • Solculuk, 1789 Fransız Devrimi sonrasında orta- ya atılan bir kavramdır. O devrimin yiğit liderieri "ko- numlarının" ileride, sağcılık ve solculuk aynmına ze- min oluşturacağını akıllanna bile getirmezlerdi. Fa- kat "genelmeclislerin" (Etat generaux) ortak toplan- tısında, "düzeni değiştirmekten yana" olan üçüncü grup, yani halkın temsilcileri, krala göre solda yer al- mışlardı. Soylular ve kilise temsilcileri, yani düzenin değiştirilmesine karşı olanlar, krala göre sağda yer almışlardı. "Vera/m/ş/ard/"fiilini kullanıyor, örneğin "oturuyor- lardı" fiilini kullanamıyorum. Çünkü kralın karşısında oturulmazdı. Ancak çok ayncalıklı olan bazı soylula- nn ve aile üyelerinin oturma hakkı vardı. Bunlann dı- şında henkes ayakta durmak zorundaydı. Çünkü Kral 16. Lui'nin, tannnın yeryüzündeki gölgesi olduğuna ve Fransız halkını yönetmekle görevlendirildiğine ina- nılırdı. Halkın bu konuda sorular soımaya başlama- sı, "Aydmlanma "denen birsürecin başlamasıylaeş- zamanlıydı. ••• Bunlar çok ilginç konular. Ancak bugünkü konu- muz bu değil. Günümüzde toplumsal bir değişim sonrasında, o toplumdaki ekonomik ve siyasal "ya- rahanma" geniş kesimler lehine değişiyorsa, bu de- ğişim "sol" bir değişimdir. Eğer bu değişim hızla, yani ani bir biçimde gerçekleşirse buna, "devrim " (in- kılap) diyoruz. Ekonomik yararianma, o toplumdaki gelir dağılı- mının daha dengeli bir hale gelmesi ve ekonomik fır- sat eşitliğinin, toplumun tüm kesimlerine sonuna ka- dar sağlanması demektir. Siyasal yararlanmaysa, her türüyle o toplumdaki "siyasal katılımın" geniş kesimler lehine değişmesi demektir. Bunun içine belli bir gazeteyi almaktan belli bir derneğe üye olmaya kadar, belli bir sendi- kaya üye olmaktan belli bir partiye oy atmaya kadar akla gelen ve gelmeyen her türlü siyasal eylem gi- rer. ••• Kemalist devrimin Türk toplumuna ekonomik ve siyasal oiarak neler kazandırdığı düşünüldüğü zaman, Mustafa Kemal'in nasıl bir "solcu" olduğu net bir bi- çimde görülür. Ancak bunu görmek istemeyenler ve solculuğu "belaltına" indirgeyenlerle, solculukladin- sizliği bilinçli ya da bilinçsiz kanştıranlar göremez. Mustafa Kemal, tarihin gördüğü en büyük "solcu- lardan" biridir. Büyük Adam Küçük Ask' yasak Diyarbahr Festivali yasaklı başlayacak DİYARBAKIR (AA) - Diyarbakır Valiliği,Bü- yükşehir Belediyesi'nce 23 Mayıs-1 Haziran ta- rihlerinde düzenlenecek '•3. Diyarbakır Kültür \e Sanat Festivali" kapsa- mındaki bazı etkinJikle- re izin vermedi. Valilik^BüyükAdam Küçük Aşk''1 filmınin gösterimine, Telif Hak- lan ve Sinema Genel Müdürlüğü'nce gösteri- minin yasaklanması ne- deniyle izin verilmeyece- ğini açıkladı. Valilik ay- nca Borusan Filarmoni Orkestrası'nın Keçi Bur- cu'nda vereceği konser \e resepsiyona da izin vermedi. Bilim adamlarından müjde HlVaşısılOyUiçinde geliştirilebilecek Haber Merkezi-Bi- lim adamları, AIDS hastalığınm en çok aö- rüldüğü ülkelerden bi- ri olan Uganda'da yaşa- yan 28 kişinin hastalı- ğa yol açan HTV vuü- süne karşı bağışıkhk kazandığmı ortaya çı- kardı. Yapılan araştırmalar- da söz konusu 28 kjşi- nin bağışıkhk sistemle- nnin HTV virüsüne kar- şı büyük bir saldın baş- latmak yerine virüsü ta- şıyan hücrelerle tek tek küçük saldınlar gerçek- leştirdiği belirlendi. Bi- lim adamlan, elde ede- cekleri verilerle 10 yıl içinde HFV aşısı geliş- tirilebileceğini açıkla- dılar.