Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 8NİSAN2003SAU
10 DIŞ HABERLER dishabıg cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Türk'ün Kıçına Sopa Sok!'
Belçika'nın Flamanların yaşadığı
bolgesinde çocuklara yayın yapan bir
TV kanalında "Cüce Pop" adlı prog-
ramda izlenen bir dansın şu sozlerıne
bırgözatalım:
"Herkes dikkai etsin/ çünkü bu en
büyük fırsattır./ Söyleyeceklerime iyi
kulak verl çünkü makaklann(l) dansı
geliyorJ önce heradam mükemmel
bir silah seçiyor/ eline bunu al ve bir
adım ileri at.l Bir Türk'ü yere yık.l
Ayaklannla ağzına vurj dişlerinı hava-
ya uçur,,' şimdi otur, çünkü kaçıyor.l
Brüksel kentine kadar böyle gitj tü-
münü sıradan geçirene değin.
Evet bu bayağı başanlı oldu,/ ama
henüz sona gelmedikJ Dansı tekrar-
layacağız,/ Ama iki kez ardı ardınal
yumruğunla çevrene vurj makaklan
yere vurj Camilehhavaya uçur,/inanç-
lan gülünçtür./ Onlan kazgibiyerie bir
etj makaklann dansı böyledir./ Kıçı-
na sopa sok,/ sonra ayağını ağzına
bastır,/ Hayalannı havaya uçur,/Şim-
di otur, çünkü inliyorj Bağdat'a kadar
böyle sürdürj o doyana değin.
Çok güzel dans ediyorsunuz,/ ina-
nın bana Ploppercikler(2). Bunun için
bir kez daha tekrarlıyoruz,/ Şimdi ar-
dı ardına üç kez,/şimdi Türkleri çev-
reye dağıtj Suratlannı yere vurj Ke-
baplan havaya uçur,/ hijyenleri gü-
lünçtür./ Onlara hiçbirfırsat verme, I
makaklann dansı böyledir./ Bir Türk'ü
yereyık. IAyaklannla ağzına vurj diş-
lerinı havaya uçurj Şimdi otur, çün-
kü kaçıyor.l Brüksel kentine kadar
böyle sürdürj hepsini sıradan geçi-
rinceye değin...."
Gelelım ikınci olaya! Arie Oostlan-
der Hollandalı bir Avrupa Milletvekilı.
24 Nisan'da Avrupa Parlamentosu
(AP) bu milletvekılinin "Türkiye Rapo-
ru"r\u görüşecek. Milletvekili saygın-
lığını bıryana bırakıp soyadından do-
layı "hoşt lan" dememek için kendı-
mizi zor tuttuğumuz bu sivri zekâlı,
Türkiye'nin AB'yegirebilmesi için "Ke-
malizm"\ terk etmesi gerektiğıni ra-
porunda şu sözle öneriyor: "Devlet-
çilik, ordunun güçlü rolü, dine karşı
katı bir tutum gibi yaklaşımlara önce-
lik veren Kemalizm felsefesi, Türki-
ye'nin AB'ye katılımına köstek oluş-
turvyor."
Şimdi son on günün bu iki olayını
bırlikte degerlendirdığinizde, AB'nin
Türkıye'yı neden hâiâ üye olarak alma-
dığını algılamakta zorlanıyor musu-
nuz? Bu mılletvekıline karşı bazı kö-
şe yazarlanmız ateş püskürdüler. Aca-
ba bu tepkıler yeterli mi? Her iki ko-
nuda bana gelen elektronık postaları
(elmek) dostlanma ilettim.
Bunun üzenne seçkin kültür adamı
Prof. Dr. Bozkurt Güvenç beş sayfa-
lık, bilımsel temele dayadığı tepki mek-
tubunu AB'deki Avrupalı dostlarına
göndererek bu sivri zekâlıyı yerden ye-
re vurdu. Güvenç, Türk anayasalann-
dan alıntılarla "Türkiye, AB 'ye girsin ya
da girmesin, temel tanıklık için Avru-
pa dürüstşans taruyan birdavranış için-
cteo/sL/r)yeter"çağrısınıyaptı. Değer-
li ressam Monad Balkan da Belçika-
Flaman televızyonunun yayını hakkın-
da Avrupa parlamenterlenne yönetik bir
elmek kampanyası başlattı.
Irak savaşı öncesınden bugüne de-
ğin yazılarıyla Türkiye aleyhınde bay-
raktarlık yapan New York Times ga-
zetesınin yazarı VVilliam Safire de bir
başka olay. Prof. Güvenç, Kürtler ko-
nusunda Türkıye'yı aşağılayan Safire'e
de ağzının payını veren bir yazı gön-
derdi. Prof. Dr. Oktay Yenal da tepki
olarak gazetenın yazııişlerıne bir yanıt
gönderdi. Türk parlamentosunun sa-
vaşa hayır oyunun Ingiltere ıle Ispan-
ya'dakinden farksız bir demokratik
uygulama olduğunu, Türk halkının yüz-
de95'inin duygu vedüşüncelennı yan-
sıttığını belirten Yenal, "Bu türdavra-
nışlannız artık bizi hasta ediyor, bık-
kınlık getinyor. Bağımsız Irak'tan eli-
nizi çekin" dıye yazdı.
Türk aydınlan, artık kabuklanna çe-
kilip Türkiye aleyhindekı bu yayınîan
sıneye çekmemelı, onlar da Güvenç
gibı, Yenal gibi, Balkan gibi uluslara-
rası arenada konuşan, tepkilenni gös-
teren Türk aydınlar olarak görev yap-
malıdırlar.
(1) Makak; argoda Faslı demek.
(2) Plop adlı cüceler.
Demokrasi ve dehşet
Bu köşede çeşıtli kez yazdık. Ya-
kındoğu ve Ortadoğu'da "demok-
ratik" ve "laik" tek ülke var. O da
Türkiye! Yunanistan ile Israil de-
mokratik, ancak laik değiller. Yunan
Anayasası'nın 1. maddesi, ülkenin
bir "Ortodoks Hıristiyan" devleti
olduğunu yazar. Israil'e ise "Yahu-
dilik" egemendir. Eğer Arap ülke-
leri ile öteki bölge ülkeleri Kema-
lizm ilkelerini benimsemış olsalar-
dı, bugün Irak'ta ne Saddam Hü-
seyin gibi bir diktatör, ne de Iran'da
Humeyni'nin "mollarşisi" olurdu.
Her iki petrol ülkesinin halkı, 10-15
yıl önce petrol bulduktan sonra
dünyanın en zengin halkı konumu-
na geçen Norveçliler gibi zengin ol-
mazlar mıydı? Her ne kadar Hol-
landalı sivri zekâlı pariamenter Ke-
malizme karşı çıksa da dünya, yö-
remizdeki halklara yine de Kema-
list modeli öneriyor.
Dün gazetemizin başyazısında
da vurgulandığı gibi sözde "koalis-
yon" Irak'a "demokrasi" getirecek,
karşılığında petrolü götürecek. "Kü-
resel gangster" George W. Bush,
kesenin ağzını açıp
2.5 milyardolarlık büt-
çeyle Irak'ı yeniden
yapılandıracak.
Bu yapılanmayı da
Amerikalı firmalar ya-
pacak. Eskiden bah-
çelerde elle çalışan
su tulumbalan var-
dı. Bir süre çalışma-
yan tulumbalar su
çekemeyince, içine
yanm kova su konu-
lurdu. Şimdi 2.5 mil-
yar dolarlık kova ile
çalışmayan petrol pompalan Ame-
rika sanayisi için ucuz petrolü çek-
meye başlayacak. Bunun adı da
Irak'ı "yenidenyapılandırma", hal-
ka "demokrasi" götürmek olacak.
Ancak "şok"u yaşayıp "dehşet"e
kapılıp sömürülen yine zavallı Irak-
lılar olacak.
'Gözaltına' alınan gizli zatürree!
Uzakdoğu'da başlayan "gizli zatür-
ree" yayıldıkça yayılıyor. "SARS" de-
nilen "severe acute respiratory
syndrom (ciddiakut solunum sendro-
mu - CASS)". kısaca "gizli zatürree"
salgını, henüz Türi<iye'yi etkilemedi.
Ama elı kulağında...
istanbul'da Atatürk Havaalanı'na
Uzakdoğu'dan gelen bir uçaktan ağ-
zında bez maske ıle inen bir yabancı
kalp hastasının CASS kurbanı olduğu
sanılması "traji-komik" o\ay\ara neden
oldu. Hasta önce, herhalde "tanı" için
olsa gerek "silah bulmaya yarayan"
bir "metaldedektörden"geçirildi. Sağ-
lık görevlileri hastayı karşılayıp gerek-
li denetimi başlattılar. Tıp dilinde "ka-
rantina" denılen bu olayı bazı ünlü TV
habersunuculan "Hasta gözaltına alın-
dı!" sözleri ile izleyicilerıne duyurdular.
Havaalanında panik yaşandı. Sonra
sağlık görevlileri hastanın CASS olma-
dığını açıkladılar.
CASS, Kasım 2002'de özellikle Çin'in
Guandong (Kanton) - Hong Kong - VV
etnam üçgeninde ılk kez saptandı. Sal-
gın kısa sürede bu yöreye yayıldı. Has-
talığın tanısını koyan italyan Dr. Carlo
Urfoani ise Hanoı'de yaşamını yıtirdi.
Şu ana değin dünyada 2500 kişıde
görülen hastalıktan 90 kişi öldü.
Dünya Sağlık örgütü (DSÖ) hasta-
lığın özellıklerinı, kooınma yöntemle-
rini açıkladı. Bu yöreye yolculuk yapıl-
maması uyansını yaptı. Hastalık 2-7
gün arasında bir kuluçka devresi ge-
çirdikten sonra ateş, titreme, baş-bo-
ğaz ağnsı, burun akıntısı, bitkinlıkle
kendini göstenyordu. En önemli korun-
ma aracı temiz bir bez maske idi. Has-
talık bölgesinde, maske yokken hap-
şınr ya da öksürürken ağzın kesinlikle
kapatılması, eldiven kullanılsa bile elin
sabunlu suyla yıkanıp sonra alkolle
ovulması öngörülüyordu.
DSÖ, bölgeye giden uçaklann uçuş
sonrasında "dezenfekte" edilmesini,
yolculann hastalık açısından taranma-
sını, yöreye gideceklerin önceden bil-
gilendırılmelerini, özel bir sağlık kartı-
na, olgularla hertürlü belirtileri düzen-
li işleyerek, doktorlanna vermelerini de
öneriyor. Atatürk Havaalanı'ndaceha-
letten panik yaşanmasına karşılık ba-
zı işadamlanmızın da "Bana bir şey
olmaz" düşüncesiyle Çin'de tam has-
talığın göbeği olan Kanton'a gitmeye
hazıriandıklan gözteniyor. Heryıl 15-30
Nisan'da Kanton'da bir ticaret fuan
düzenlenir. Bu fuara her yıl sayıları bir-
kaç bini bulan Türk işadamları da gi-
der; ucuz, kalitesiz Çin mallannı alarak
Türkiye'ye dönerler. Bu yıl işadamlan-
mızın Türkiye'ye bu malların yanı sıra
CASS da ithal edecekleri anlaşılıyor.
DSÖ'nın uyansından sonra, başta
ABD ile Israil olmak üzere, pek çok ül-
ke (hatta Pekin dahil) Kanton, Hong
Kong, komşu başkentlerdekı büyü-
kelçilikler ıle kıyı kentlerindeki konso-
losluklardaki görevlilerini çektiler. Böl-
gede düzenlenecek uluslararası top-
lantılar ile spor karşılaşmalan ertelen-
di. Türk Hükümeti, her nedense vatan-
daşlarına bu konuda hâlâ bir uyarı ya-
yımlamadı. Herhalde, Türkiye'ye ge-
lecek CASS hastalannı "metal dedek-
törlerden" geçırdikten sonra "gözal-
tına" alarak soruna çözüm bulunaca-
ğı sanılıyor
ABD'nin kurmayı tasarladığı yeni Bağdat hükümeti iktidar için hazırlık yapıyor
îşgal yönetiminekursDış Haberler Servisi - Irak'ta sava-
şın ardından, ülkeyi yönetmesi plan-
lanan Amerikalılann, Kuveyt'te "te-
rörle mücadele" konusunda kurs
gördükleri bildirildi.
New York Times gazetesinin habe-
rine göre Amerikalı hükümet görev-
lilerini, Bağdat'ta görev yaptıklan
süre içerisinde 'Gurka' olarak bili-
nen Nepal kökenli tngiliz askerleri
koruyacak. Savaş sonrası Bağdat'ta
görev yapacak emekli generaller ve
diplomatlann kullanmalan için zırhlı
araçlar da bölgeye sevk edilmek üzere
hazır bekletiliyor.
AvTupahlann savaştan sonra Irak'ın
yeniden yapılandınlması aşamasında
ağırhklı rolün BM'ye verilmesini is-
tedikJeri ve bu konudaki tartışmalann
sürdüğünü hatırlatan gazete, u
Ku-
w,ashington'ın BM'yi dışarda
bırakarak Irak yönetimine getirmeyi
planladığı Amerikalılar, Kuveyt'te 'terörle
mücadele' eğitimi alıyor. Bu kişilerin her
gün, "Irak valisi olacağı ısrarla söylenen"
emekli general Garner'in başkanhğında
toplantı yaptıklan belirtiliyor.
veyt'te Bağdat yönetimi için ısınan
Amerikahlann. bu tür tarüşmalan ge-
reksiz bulduklannı ve ABD'nin BM
üe bağlı olmadığı görüşünü savıındok-
lanıu" yazdı.
Gazetede yer alan haberde, şimdiye
kadar yapılan çahşmalarda benimse-
nen ortak görüşün, yardım dağıtılma-
sı alanında deneyimli BM görevlile-
rinden yararlanılması doğrultusunda
olduğu kaydedildi.
BM'ye sınırfa göre\
7
ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı
(USATD) yetkilileri de BM görevlile-
rinin özellikle "yiyecek ve su dağıtmu
ve sağhk hizmeti verümesi gibi konular-
da görev alabileceklerini" belirttıler.
Buna karşılık Irak'ın petrol endüstnsi-
nin canlandınlması ve altyapının ona-
nlması alanlannda BM'ye görev veril-
meyeceğı, Amenkan kaynaklan tara-
fmdan öne sürüldü.
Gazetenin haberinde, Bağdat'a git-
mek üzere Kuveyt'te bekleyen Ameri-
kalılann sayısının bırkaç yüzü buldu-
ğu ve bunlar arasında emekli subaylar.
diplomatlar ve uzmanlann yer aldığı
kaydedildi. Bu kışilenn her gün, "Irak
vatisi olacağı ısrarla söylenen" emekli
general Jay Garner'in başkanhğında
toplantı yaptıklan ve yeni hükümete
şekil vermeye çalışhklan belirtiliyor. Bu
görevlilere, çok az sayıda Iraklı muha-
lif ile az sayıda İngihz subayın yardım-
cı olduğu bildirildi.
Iraklı askerlere Taleban mamelesi
. BD askerleri, Nasıriye kentinde ele geçirdikleri Iraklı
esirlerin ellerini bağla\ıp yüzlerini de torbayla kapatıyorlar. 11
Evlül saldınlanndan sonra Afganistan'a düzenlenen
operasyonda toplanan Afgan esirlere de aynı muamele yapümış
ve tüm dümadan büyük tepki almıştı. (FotoğTaf: REUTERS)
ÇELEBl GÎZLİCE GÖTÜRÜLDÜ
Muhalifler
güneye
taşımyor
Dış Haberier Servisi - Irak yönetimine
muhaiıf gruplardan Irak Ulusal Kongresı
liden Ahmed Çelebi'nin gizlıce Irak'ın
güneyine götürüldüğü kaydedilirken
ABD güçlerinin, Çelebinin yönetimine
verilecek yaklaşık bin kişilik bir muhalif
S'cü de bu bölgeye taşıdığı bildirildi.
jnliz Guardian gazetesi, ABD
Sa\unma Bakanlığı'nın Irak'ta yeni
kurulacak yönetimde yer almasıru
istediği Çelebi'nin, geçen hafta sonu
ABD güçlennce bulunduğu Kuzey
Irak'taki Dohuk kentinden ülkenin
güneyındeki Nasıriye kentine
götüriildüğunü öne sürdü. Iraklı muhalif
kaynaklan, yeni yönetimde Çelebi'ye
yalnızca maliye bakanlığında
danışmanhk önerileceğıni öne
sürüyorlar. BBC'nin haberine göreyse
ABD bırlikleri, Iraklı muhalitlere b'ağlı
bin kişilik bir askeri gücü cuma gecesi
ülkenin güneyine taşımaya başladı.
El Hekim de dönüyor
Irak îslam Devnmı Yüksek Konseyi
Başkanı Ayetullah Muhammed Bekir
El Heldm'in de, 23 yıl aradan sonra
Irak'a döneceği bildirildi. iRNA'nın
haberine göre, yeğeni Muhsin Hekim.
El Hekim'in "İrak halkına destek ve
Şiüer için kutsal kent NecePte din
eğitimi vermek için" Irak'a dönme
karan aldığını söyledi.
Belfast'ta gerçekleşen buluşma öncesinde polise bir dizi bomba ihbarı geldi
Bıısh ye Blair savaşı konııştu
Dış HaberierServisi-Irak uı
savaş sonrası yeniden yapı-
lanmasma ilişkin tartışmalar
sürerken ABD ve tngiltere li-
derleri de planlanna son şek-
lini vermek için bir araya gel-
diler.
ABD Başkanı George Bush
ve tngiltere Başbakanı Tony
Blair arasında Kuzey trlan-
da'da gerçekleştirilen buluş-
manın birinci gündemi Irak
savaşı olurken görüşmede Or-
tadoğu ve Kuzey Irlanda baş-
lıklan da ele aluııyor.
Zirve, daha güvenli olduğu
gerekçesiyle Kuzey Irlan-
• ABD ve îngiliz liderleri Irak'ta savaşın gidişatı ve savaş sonrası
yönetimi masaya yatırdılar. ABD ulusal güvenlik danışmanı
Condoleezza Rice da Moskova'ya gitti.
nov ile görüşmesinden sonra
gazetecilere, "iyibirgörüşnıe
olduğunu" söyledi.
'Bilerek ateş açttlar'
Rusya Dışişleri Bakanhğı
görüşmeyle ilgili yorumda bu-
lunmazken Interfax ajansı,
adını vermediği bir diploma-
ta dayanarak "Bağdat'taki
Rus>"a Büyûkelçüıği'nden ay-
nlan ve aralannda birvükelçi-
da'nın başkenti Belfast 'ta ger-
çekleştirilirken yapılan bom-
ba ıhbarlan üzerine polis alar-
ma geçti.
Irlanda polisi, ilk ihbann,
Bush'un uçağı Air Force
One'ın ineceği uluslararası ha-
valimanıyla ilgili yapıldığını,
alandaki aramalar sonunda bir
şey bulunamadığını açıkladı.
Polis, diğer ihbarlann ulus-
lararası havalimanını kente
bağlayan otoyolla Belfast'ın
başka bir havalimanı için ya-
pıldığını, buralarda polisın ara-
ma ve ıncelemeler yaptığını
belirtti.
Irak'ın geleceği ile ilgili ola-
rak kurulan bir başka temas ise
Bush'un ulusal güvenlik danış-
manı Condoleezza Rice ve Rus-
ya Dışişleri Bakanı tgor İva-
nw arasında gerçekleşti. Mos-
kova'yı ziyaret eden Rice, Iva-
nin de bulunduğu konvtna ateş
açdmasının" da tartışılan ko-
nular arasında bulunduğunu
duyurdu.
Suriye'ye gitmeye çahşır-
ken uğradığı saldında önceki
gün hafif yaralanan Rusya'mn
Bağdat Büyükelçisi VHadimir
Titorenko. Amerikan güçle-
rini Rus kafılesine bilerek ateş
açmakla suçladı.
Rus Ria Novosti ajansının
muhabiri, Amerikan saldın-
sında elinden yaralanan Tito-
renko'nun. Amerikahlann "bi-
lerek ve kasten ateş ettiklerini
söylediğini'' aktardı.
wASHINGTON'DA REKABET KIZIŞIYOR A BD 'NİN YENİ YÖNETİM PLANLARI
Şimdilik Powell kazandı Kuveyt: Iraklüaryönetsin
Elmek: oacar@superonline.com Fax: 0312. 442 79 90
Dış Haberier Servisi - ABD'nin önde
gelen 2 dergisi "Newsweek" ve
"Tîme", Irak'ın savaş sonrasında
nasıl yönetileceği üzerine ABD
yönetimi içinde yaşanan "rekabefe
yer ayırdılar. Öci dergi de Savunma
Bakanı Donald Rumsfeld ile
Dışişleri Bakanı Coün Powell
arasındaki aynhklarda, ABD
Başkanı George Bush'un
ikincisinden yana tavır koyduğunu
belirtmekle birlikte, "Ptovell'm,
şimdilik sadece ilk raundu ka/anmış
göründüğü" fikrinde birleşri.
Ahmet Çelebi tarftşüıyor
"Newsweek" Rumsfeld ve
yardımcısı Paul Wolfowitz'in, Irak'ı
savaştan sonra yönetecek
hükümette, Irak Ulusal Kongresi
Başkanı Ahmet Çelebi'ye önemli bir
rol vermek istediklerini, buna
karşılık Colin Powell ve CIA
yöneticilerinin, Irak'ı Londra'da
ikamet eden Çelebi yerine, ülkede
yaşayan Irakhlann yönetmesinden
yana olduklanm yazdı. Haberde,
Bush'un 12 Mart'ta. ülkede yaşayan
Iraklılarla sürgündeki muhalifler
arasında dengeyi koruyacak bir
planı imzaladığı da vurgulandı.
Beyaz Saray kaynaklan ise yeni
yönetimde görev alacak sürgündeki
muhaliflerin sayısının, ülke içinde
yaşayan Irakhlardan çok daha az
olacağını ifade ettiler.
Dış Haberier Servisi - Kuveyt
Dışişlen Bakanı Şeyh Muhammed
Sabah Salinı Essabah, Irak'ta savaş
sonrasında kurulacak yönetimin
kontrolünün Iraklılara verilmemesi
halinde birçok sorunun ortaya
çıkabileceği uyansında bulundu.
Çin'in başkenti Pekin'de
açıklamalarda bulunan Essabah,
ABD'nin yeni Irak yönetimiyle
ilgili tasanlanna ihşkin olarak,
"VV'ashington'uı, Irak halkının
kendi geleceğini belirleme hakknu
başkalanna vereceğini
sanmadığnu" ifade etti. "Bu
endişesinden doiayı bir an önce Irak
hükümetinin kurulmastnı görmek
istediklerini" söyleyen Essabah,
yeni hükümetin kuruhnasuıın uzun
zaman almasımn sorunlar
yaratacağını kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanı CoBn Pöweü,
önceki gün ABD Başkanı George
Bush, Savunma Bakanı Donald
Rumsfeld ve Ulusal Güvenlik
Danışmanı Condoleezza Rice ile
görüşmesinin ardından sürgündeki
Irakhlann önemli rol oynayacağını
söylemiş, ülkedeki Saddam
Hüseyin muhaliflerini de içine alan
bir geçici hükümetin hızlıca
kurulmasını önermişti. ABD
Sa%oınma Bakan Yardımcısı Paul
VV'olfovvitz ise yeni hükümet için 6
aydan fazla süre gerektiğini
söylemişti.