25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3NİSAN 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 15 yıl önceki katliamı kınayan ABD şimdi Iraklılara daha acımasız yöntemlerle saldınyor Halepçe'denbeter• ABD. zafer beklentisi ırzadıkça öfkeleniyor ve Irak güçlerini bir an önce bertaraf etmek için kirli savaşın gerçek kahramanı olmaktan kaçınmıyor... Kimsayal madde zerreciklerinin yerini misket bombalannın parçacıklan alıyor. Sonuçta Irak'ta. Halepçe'den hiç de farklı olmayan bir katliam yaşanıyor. MEHMET FARAÇ Kürtleri. Irak'a saldında Halepçe katliamını gerekçe göstererek saflanna çeken Amerika. kimyasal gaz yerine misket bombalan kullanarak bebekleri öldüriiyor... Cumhuriyet'in dünkü birinci sayfasına ağzında emziğiyle cesedinin görüntüsü yansıyan bebekle, 16 yıl önce Halepçe'de babasımn kucağında ölen bebeğin sonu farksızdı... Ya kimyasal zerrecikleri ya da misket parçacıklan... Bundan tam 15 yıl önce 16 Mart 1988"de Halepçe"de Kürtlere yönelik saldında kimyasal gaz kullanılması üzenne 5 bini aşkın masum insan yaşamını yitirdi. Bebek, çocuk, yaşlı ve kadın yüzlerce insan tarihin en büyük toplu katlıamlanndan birinde ahlaksız bir öfkenin kurbanı oldu... Bir grup basın mensubuyla Halepçe'ye gıren gazetecı Ramazan Oztürk"ün "Sessiz Tanık" adını verdiği görüntüler dünya kamuoyunun hafızasma kazındı. Şüphesiz en çarpıcı tablo, kucağında adı konmamış bir aylık bebeğiyle birlikte can veren Halepçeli'nin görüntüsüydü... 7 kız babası AB Haber. saldın sırasmda erkek olduğu için üzerine titrediği 8. çocuğunu kurtarmaya çalışırken ölüme yakalanmıştı... ABD tepkl göstermiştl Katliam tüm dünyada nefretle karşılanmıştı. O günlerde Saddanı Hüseyine en büyük tepki gösteren ülkelerden biri de Amerika'ydı. ABD'liler olayı soykınm olarak nitelemiş, Irak'ın Kuveyt'i işgali sırasmda da bunu gündeme getirmışlerdi. ABD'nin Irak'a saldınsında 15. gün dolarken koalısyon güçlen dünya kamuoyunda haksız duruma düşüyor... Irak'ta kimyasal silah bulunmaması bunun önemli bir J"V 1988 HALEPÇE (Fotoğraf: Ramazan Öztiirk) nedeni... Ancak insanlığı öfkeye yönelten asıl gerekçe gazete ve televizyonlara daha sık yansıyan sivil halka yönelik katliam... ABD, zafer beklentisi uzadıkça öfkeleniyor ve Irak güçlerini bir an önce bertaraf etmek için kirli savaşın gerçek kahramanı olmaktan kaçınmıyor... Misket. kimyasal silahtan daha acımasız Kimsayal madde zerreciklerinin yerini misket bombalannın parçacıklan alıyor. Sonuçta Halepçe'den hıç de farklı olmayan bir katliam yaşanıyor... "'Bileşik etkili bomba" ya da "SalkmT olarak da tanımlanan misket bombalan kimyasaldan daha acımasız... CBU-87'B tipinde 300 kilo ağırlığındaki bombalar havada infilak ettıkten sonra küçükparaşütlerle l.5'erkilo ağırlığında 200 küçük bomba yere düşüyor ve bunlardan 2 bin şarapnel parçası çevreye yayılıyor. Misket, gaz maskesiyle korunma sağlayan kımyasalın yanında çok daha acımasız bir silah... Bebekler ve küçük çocuklar çevreyi cehenmeme çeviren binlerce şarapnelden kurtulamıyor... Bazen patlamayan misketler mayın göre\ ı görüyor, "gıda paketi" diye toplayan çocuklann kucağında patlıyor... NATO'nun Yugoslavya'nın Niş kentinde kullandığı bu bombalan ABD'liler Irak'tan önce Afanistan'da Taleban güçlerinin üzerine attılar. Ancak hiçbir misket bombası Irak'taki gibi adı konmamış bebeklerin küçük bedenlerini parçalamadı... Irak'ta misketle yapılan katliamlar durmuyor. Yalnızca Basra'da 116 kişi yaşamını yitirdi. Önceki gün Babil'in El Hille kasabasında ise 48 sivil öldü, 400 kişi de yaralandı. Özgürlük' ölüm oldu ABD ve Ingıltere "Irak'a özgürlük"adı altında yürüttüğü saldında misket bombalanru kullandıkça mevzi kaybediyor... Masum insanlan katleden bombalar, dünyadaki öfkeyi arttınrken. Amerika'nın kurtaracağını öne sürdüğü Irak halkını da Saddatn'la kucaklaştınyor. Sıvillere yönelik katliamlar hem dünyadaki Müslümanlan ayaklandırarak dini tepki yaratıyor, bir taraftan Ortadoğu'da Arap milliyetçiliğini yeniden hortlatıyor, diğer yandan da ABD ve Ingiltere'yi hedef tahtasına koyuyor. L HİLLE (Reuters: Akram Salelt) Savaş karşıtlan, Ankara'da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanı'nın peşini bırakmadı PoweIPla 6 köşekapmaca'ANKARA (Cumhumet Bürosu) - ABD Dışışlen Bakanı Colin Povvefl Ankara'daki temaslan sırasmda yo- ğun protesto gösterileriyle karşılaştı. Dışişleri Bakanlığı ve Çankaya Köş- kü önünde eylem yapan savaş karşıt- lan, Başbakanlık önüne de kırmızı boyalar dökerek ABD'nin "kanh" sa- vaşını protesto etti. Powell' uı dünkü "hEh" Ankara tra- fiğine. kendisine yönelik protestolar damgasuu vurdu. ABD Dışişleri Ba- kanı'nın ziyareti boyunca yoğun gü- venlik önlemleri alınırken polisler de geçtiğı güzergâhlardaadeta "ettendu- var" oluşturdu. Ancak savaş karşıtla- nnın "boyalT ve "yumurtalT eylemi- ne engel olamadılar. Görüşmelere "gü- zergâh" değiştirerek giden Powell, kendisini adeta 'gölge" gibi izleyen protestoculan "aÜatamadT.Güne Dı- şişleri Bakanı AbduDahGül ile görüş- me programıyla başlayan Povvell'a karşı ilk eylem bakanhk önünde ger- çekleşti. Yaklaşık 30 kişilik bir grup "Türkiye saühk değü", "Katil ABD" sloganlan arh. Grup. kendılerini en- gellemek isteyen polise de yumurta fir- lattı. Bu sırada Türk ve Amerikalı ko- rumalann gençlere yönelik sert tavır- lan dikkat çekti. Eylemin ardından bakanlığın önündekı cadde. Çevık Kuvvet polislerince kapatıldı. Gül ve Powell, Dışişlen'nden Cumhurbaş- kanlığı'na aynı araçta gitti. Gül'ün Ankara'da temaslarda bulunan PovveU, Dışişleri Bakanhğı, Çankaya Köşkii, Başbakanlık ve Güvenpark'ta yapılan gösterilerle protesto edildi. Polis çoksayıda eylemcryiyaka paça gözaltına aldı. (Fotoğraflar: AA / SERDAR ÖZSÖY) makam arabasına ıse ABD'nin Tür- kıye Büyükelçisi RobertPearson otur- du. Gül ve PoweU'ın aracına Türk ko- ruma alınmaması dikkat çekti. Po- well'ın konvoyundaki Amerikalı ko- rumalann zırhh ciplerin penceresin- den otomatik tüfeklennı göstererek caddelerde ılerlemelen tepki topladı. Povvell'ın yaklaşık 30 arabadan olu- şan konvoyu Dışişleri Bakanlığı'ndan çıktıktan sonra protokol yolunu değiştirerek Çankaya Köşkü'ne gel- di. Powell, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüşmesine 25 da- kika geç kaldı. Powell'ın Köşk'e gi- rişi sırasmda 5 kişilik bir grup protes- to gösterisi yaptı. "Savaşahayn-" pan- kartlan açan eylemciler. polis tarafin- dan gözaltına alındı. Sezer-Powell gö- rüşmesi 40 dakika sürdü. Povvell'ın Başbakan RecepTayyipEr- doğan ile görüşmesi öncesinde sabah saatlerinden itibaren Başbakanhk'ta olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Başbakanlık'ın önündekı cadde halka kapatılırken güvenlik önlemleri kap- samında yaklaşık 700 Çevik Kuvvet polisi, Özel Harekâttimleri, istihbarat ve sivıl polisler görev yaptı. Yoğun önlemlere karşın îşçi Parti- si bayrağı taşıyan yaklaşık 50 kişilik grup, ^argıtay ile Milli Eğitim Ba- kanlığı arasındaki tel örgülerin oldu- ğu bölüme gelerek "ABD def oT dö- vızleri taşıdılar. Açıklama yapmasına ızin verilmeyen grup, "Katil Povvefl Tûrkiye'dendefoI'',"KahrolsunAme- rikan empen^Iizmi", "Irak kardeş ABD kaDeş" sloganlan attı. Başba- kanlık'taki ikinci eylem ise Poweü'ın gelişine yakın bir saatte gerçekleşti. Po- lisin aldığı yoğun güvenlik önlemle- rine karşın Başbakanlık'ın önüne ka- dar gelen 4 ÖDP'li, üzerlerindeki ''Sa- vaşa ha\Tr" yazan elbiseyle "Bunlar IraktaçocuklannkanT diye bağırarak ellenndeki kırmızı boyalan Powell'ın geçtiği yolun üzerine döktü. Eylem- ciler ifadeleri aluımak üzere Çanka- ya Merkez Karakolu'na götürüldü. CazetecUerden eylem Powell'ın Başbakanlık'a gelişi sıra- smda da bazı Başbakanlık muhabir- len de sırtlannı dönerek eylem yaptı. Gazetecıler, Irak'taki savaşta sivılle- rin öldürülmesine tepki duyduklan için eylem yaptıklannı ifade ettı. Po- well-Erdoğan görüşmesi sırasında da Güvenpark'ta eylem yapıldı. Aralann- da TKP, ÖDP,'EMEP ve Halkevle- ri'nden yaklaşık 300-400 kişilik bir grup, "KatB ABD, işbirtikçi AKP", "Yankee go home" sloganlan atarak protesto ettı. Eylemcılerin Powell'ı "damarlanndan petrol akarken" gös- teren pankart asması djkkat çekti. GÖRÜŞ TURKKAYA ATAOV Bush ve Blair Mahkemeye mi? ABD Irak'taki savaşı BM Güvenlik Konseyi'nin (GK) onayı olmadan ve yalnız Brıtanya'nın (o da kü- çük ortak olarak) fiılen desteğıyle yürütüyor. Bironay tasarısı, geri çevrileceği kesın olduğundan, oylama- ya bile konamadı. Bu destek olmadan savaşa giriş- me ve sivil hedeflenn de bombalanması, silahlı ça- tışmayı başlatanlara hesap verme gibi sorumluluk da yüklüyor. Bu konunun (hukuk yanlışı yapmadan) açıkça bılinmesı gerekır. Bazi Amerıkan yetkililerı çabuk davranarak ve ko- nuya tersinden yaklaşarak. savaş sonrasında bir "savaş suçlulan mahkemesi" kuracaklannı duyurdu- lar. Bu Amerikan girişimınin uluslararası hukukta te- melı olamaz. Savaşı başlatan ve çatışmada taraf olanın bir de "yargıç" durumuna geçmesi düşünü- lemez, Amerikan önensi hukukun temel ilkesiyle ça- tışır. Ancak, yansız bir muhakeme olabilır. Bazı Arne- rikalılarla Britanyalıların yargılanmalan pekâlâ olası- dır. Bu durumda, hukukun ve kurallann neyi elvefdi- ğine şımdiden bakmaiı, hukukun geç kalmadan ya- pacağı uyarılar savaşın durmasını ve vahşetin azal- masını da sağlayabilır. önce, Lahey'de "Uluslararası Ceza Mahkemesi" (UCM) diye bir kuruluş var. Ama bılmek gerekır ki, (dış basında bir ikı yazıda değinılenin aksine) orada Amerikan (ve -taraflardan ikincısi olduğuna göre, onun da adını analım- Irak) resmi kişileri ve görevli- leri muhakeme edilemezler. Nedeni bir "usul" soru- nudur. Her ıkisı de UCM'nin 1 Temmuz 2002'den bu yana yürurlükte olan Roma Statüsü'nü onaylama- mışlardır. Öte yandan, bu mahkeme Britanyalılan yargılayabılir, çünkü söz konusu devlet, statüyü 4 Ekim 2001'de onaylayıp kendi ıç hukukuna geçırmiştir. Başbakanından rütbesız erıne değın, ilgılı Brıtanya personeli yaptıklanndan ötürü bir gün hukuken sı- gaya çekılebilirler. Irak'ta sivillenn ve sivil kuruluşlann bombalanma- sı, sivıl altyapmın bilmçlı olarak yok edilmesi, parça- lı ve uranyumlu olanlar gibi yasaklanmış patlayıcıla- rın atılması suçtur. Devlet ya da hükümet başkanla- n ve yönetimde bakan ve subay gıbı kişıler, işlenen suçlara destek verenler de dahıl olmak üzere, suç- lanmaktan kurtulamazlar. işlenen suç beliriiyken, devlet ya da hükümet başkanlannın konumlanndan ötürü "muaf" sayılmaları söz konusu değildir. öyle ki şimdi Amerika'da "bağlantıyla suç" diye (1950'ler McCarthy dönemınin bile ulaşamadığı) genel bir uy- gulama bızzat yeni Kongre yasaları ve Beyaz Saray başkanlık emirlerıyle yapılmaktadır. Bu konuda, gene usul nedeniyle. bazı sınıriar da var. Roma Statüsü'nde "sa/d/n"nın tanımı yapılma- mış. Bu nedenle, UCM'nin bu suça bakma yetkısi yok. BM Antlaşması'na göre, ortada (meşru savun- maya bağlanamayan) bir saldırı var ama, bu suç da mahkemeninyetkisineşimdilıkgirmiyor. Neden "şim- dilik"7 UCM (ya da benzen bir sürekli ve yansız ulus- lararası mahkeme) Irak savaşını ele alabilecek ko- numa. en azından "sa/d/n"yı hukuken saptamaaşa- masına gelebilır. Bunun ya da başka bir mahkeme- nin ele alacağı suçlar soykınm, insanlığa karşı suç- lar, savaş suçları ve saldırı suçudur. Bunlar statüde M. 5'te sayılıyor da. Saldın tanımı (M. 123'e göre) sta- tüyü gözden geçirecek ılk konferansta ele ahnabilir. Ne var ki gene usule göre, neredeyse yedi yıl geç- mesi, yanı 2009'a ulaşmak gerek. Bu tanım statüde yoksa da BM Genel Kurulu'nun 3314 sayılı karann- da var. Savaş suçlan da statüde M. 8'de ve 1949 Ce- nevre Antlaşmalan'nda yer alıyor. BMGK'nin hukuk konulanndaözel bir yetkisi yok. Ama (Yugoslavya ve Rvvanda olaylarında olduğu gi- bi) BM Antlaşması Bölüm VII çerçevesinde, teorik olarak, "geçici mahkeme" oluşturabilir. Ama pratik- te savaşa taraf olan ABD ve Britanya veto kullana- rak kendi aleyhlerine boyle bir gelışmeye ızın verme- yecektir. Vetonun işlemediği BM Genel Kurulu da M. 22'den hareketle, sırf Irak Savaşı için önce bir "Savaş Suç- lulan Komisyonu" kurabılir. Yalnız, boyle bir ek or- ganın kararlan "bağlayıcı" olmayacak, "tavsiye" ni- teliğini taşıyacaktır. Gene de bulgulan uluslararası ve/ya da ulusal ceza kurumlan/mahkemeleri için degerli mal- zeme oluşturabilir. Aynca, her devletin kendi adalet sıstemi, Cenev- re Antlaşmalan da dahıl, uluslararası suçlara da bak- maya yetkilidir. Bu yolun da iki sınırı var. Biri, ulusal mahkemelerin ıç ve dış siyasetin etkisiyle bu konu- larda yansız davranmayacağı kuşkusudur. Ikincisi, Uluslararası Adalet Dıvanı 14 Şubat 2002 tarihli ve "Belçika 'ya karşı Kongo Demokratik Cumhuriyeti da- vas/"nda belirttiği gibi. ulusal mahkemeler yabancı devlet başkanları ve hükümet üyelerinı yargılaya- mazlar. Bu durumda, 'Irak Için Savaş Suçlan Mahkeme- si" gibi bir ad altında uluslararası mahkeme kurmak bir çıkar yol olarak görünüyor. BM'ye üye devletle- rin büyük çoğunluğu kendi aralannda bir antlaşma imzalayarak bu yolu açabılirler. Dünya devletlerinin önünde Bush ve Blair ile tüm yardımcılannı bu yol- dan muhakeme etme olanağı hukuken vardır. Dev- letler kendılerinde bu cesareti bulabılirlerse, savaş seçeneği ağır bir darbe daha alır ya da çatışma du- rur, onu izleyecek sayısız kötülüğün de önü kesilir. Bu çözümü uluslararası düzeyde savunmak ve ka- bul ettirmek gerekir. ABD saldırısı protesto edildi Banşın sesi her yerde Haber Merkezi - An- kara'da temaslarda bu- lunan ABD Dışışlen Ba- kanı Colin Povvett, tzmir, Diyarbakır ve Iskende- run'da düzenlenen gös- terilerle protesto edildi. İzmır'de Emek Banş ve Demokrası Bloku üyesi olduklannı belirten bir grup, AKP tzmir tl Binası önünde toplana- rakABDkarşıtı slogan- lar attı. Topluluk adına konuşan ENIEP Izmir tl Başkanı CabbarDemir- ci, "HaDan yüzde 94'ü savaşa karşı iken AKP hükümeti. Tl SİAD ve bir grup işbirükçi takımu Amerikan taraftarhğm- da sınırtanmn\w" dedi. Diyarbakır'da ellerinde nergis çiçekleri ve to- murcuk güllerle Sanat Sokağı'ndatoplanan 100 kadar DEHAP'h kadın •'Kadınız. anayız, sava- şa karşryız" sloganlan attı. İskenderun Yank- kayaRotaryKulübü, 10. kuruluş yıldönümünü Irak sav aşı nedeniyle ba- lo yenne klasık müzık ılekutladı.SHPtskende- run tlçe Başkanı Vedat Kireççideherkesi Irak'ta yaşanan savaşın durdu- rulması için seferber ol- maya çağırdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear