25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2C NİSAN 2903 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ÎNCELEME Başkan Bush'un 'Kafamda başka bir savaş planı yok' demesine karşın Ortadoğu'da endişe sürüyor ABD'ninyenihedefî: SuriyeHAZIRLAYAN: BİLGE ESER ABD'nin Suriye'ye karşı son çıkışı tüm dünyayı şaşırttı. Irak zaferi daha ilan edilmeden ABD'li üst düzey yetkililer peş peşe, Suriye'ye ' yönelik bir dizi suçlama getiriyorda. Ardından Israil de Şam yönetimiyle ilgili şikâyetlerini Washington aracıhğıyla Suriye'ye iletmek için harekete geçti. "Sırada Suriye mivar" sorusu sorulmaya başlanmışken ABD'li yetkililer, Suriye'nin de geri adım atmasıyla birlikte Şam yönetimine karşı kullandıklan dili yumuşatmaya başladılar. ABD'den gelen sinyaller Suriye'ye yönelik bir askeri müdahalenin "şiındflik'" gündemde olmadığı yönünde. ABD Başkanı George Busb da son olarak "kafaanda başka bir savaş planı obnadığınr söyledi. Savaş olasılığı şimdılik gündemde olmasa da Suriye'ye karşı kullanılan söylemle, geçen yıl Irak ıçin kullanılan dil arasındakı benzerlik dikkati çekiyor. ABD'nin Suriye'ye yönelttiği temel suçlamalar şöyle: Saddam'ın adamlannı barındırıyor: ABD, savaşın başlarında Suriye'yi, Saddam rejiminin ûst düzey yetkililerini banndırmakla suclamış, Suriye'de bulunduğuna inandığı en az 7 Irak liderinin adını Şam'a iletmişti. Suriye'de tek belırlenebilen kişi, Saddam Hüseyin'in istihbarat yetkililerinden Faruk Hicazi oldu. Time dergisınin 28 Nisan tarihli sayısına konuşan üst düzey Amerikalı bir yetkili, ABD istihbaratının elinde üst düzey Iraklı yetkililerin Suriye'de bulunduğuna ilişkin somut kanıtlar olmadığını kaydetti. ABD'nin, Iraklı yetkililerin bir başka ülkeye kaçmasını önlemeye çalışması doğal görülebilir. Ancak Suriye'den, Iraklı mültecileri geri çevirmesinin istenmesi çok gerçekçi değil. Şam yönetimi, zaten çoktan siviller de dahil ülkedeki Iraklılan sınır dışı etmeye başladı. Ellnde Mtle Imha sllahları var: Bu suçlama gerçek olsa da çok şaşırtıcı değil. Çünkü başta Israil olmak üzere Cezayir, Mısır ve Iran gibi Ortadoğu'dakı birçok ülkenin kitle imha silahlanna sahip olduğuna inanılıyor. Saddam Hüseyin'in bu silahlan teröristlere aktarmaya çalışması Irak'ın işgal edilmesinin en önemli nedeniydi. Ancak Suriye Devlet Başkanı Beşir Esad'ın Saddam Hüseyin'le aynı şekilde değerlendirilmesının yanlış olduğu belirtiliyor. Suriye'nin -eğer elinde varsa- kitle imha sılahlannı. Israil'e karşı bir güvence olarak bulundurduğu, kendisıne saldınlmadıkça kullanmayacağı düşünülüyor. Kimyasal silahlann önlenmesini öngören uluslararası anlaşmayı imzalamayan Suriye ıçin, Birleşmiş Milletler'in, silah denetçilerini kabul etmesi yönündeki kararlan da bağlayıcı değil. Terorlzml destekllvor: Amerika'nın Irak'tan sonra Sunye'ye yönelmesinin bir başka nedem Suriye'nin "terorizmi desteklediğT savı. Ancak birçok uzman bunun zaten bilindigine dikkat çekiyor. Şam'ın, Filistinli örgütlere hoşgörüyle baktığı sır değil. Suriye aynı zamanda, Iranlılann başkent Şam üzerinden Güney Lübnan'daki Hizbullah militanlanna silah geçirmelerine de ızin veriyor. Suriye'nin bu politikayı, tsrail'in, Haziran 1967'de işgal ettiği Golan Tepeleri'ni geri vermesini sağlamak için yapılan görüşmelerde elinde koz olarak ruttuğu belirtiliyor. Bu politika aynı zamanda Suriye'nin, Filisrin ve Hizbullah üzerinde etkili olmasını da sağhyor. Bütün bu suçlamalann "yeni" olmadığı göz önüne alındığuıda ABD'nin Suriye'ye "gözdağı" vermesinin önemli nedeninin, önümüzdeki dönemde Şam yönetiminin Irak'ta bir istikrarsızlık yaratmasını engellemek olduğu da belirtiliyor. Hizbullah örgütünü destekleyen Suriye'nin, Şiilere yakınhğı biliniyor. Iraklı Şiilerin düzenlediği ABD karşıtı gösteriler, ülkede önümüzdeki günlerde yaşanabilecek bir kanşıklığın habercisi olarak görühnüştü. ABD'nin ikna edici bir gerekçe olmaksızın Suriye'yi vurmasının, Irak'ı vurmasından farklı olacağı yorumlan yapılıyor. Irak lideri Saddam Hüseyin, Arap liderlerinin de sevmediği bir diktatördü. Ancak Suriye'nin hedef alınması, Araplann işin altında "Ortadoğu haritasını tsrail çıkarianna uygun düşecek şekilde yeniden çizme planlannın" bulunduğu endişelerini besleyecek. Amerika'nm tüm bu suçlamalan şimdilık Şam yönetiminin gözünü korkutmaya yönelik. ABD'nin Suriye'ye yönelik sert tutumunu açıklamaya yönelik girişimler sürüyor. Ancak şu sorunun yanıtı hâlâ bilinmiyor: Washington bölge için gerçekte neler planlıyor? ABD, Suriye'ye Saddam Hüseyin'in adamlannı banndırmaktan kitle imha ilahlanna sahip olmaya, terorizmi desteklemeye kadar birçok suçlama yöneltiyor. Tüm bu suçlamalar şimdilik Şam yönetiminin gözünü korkutmaya yönelik. 1946'DA BAĞIMSIZLIĞINI KAZANAN SURİYE'DE BAAS PARTİSİ 1963'TEN BU YANA tKTÎDARINI SÜRDÜRÜYOR DemiryumruJda yönetilen ülkeTarım bakımından verimsiz ovalara, sıra dağlara ve çöllere sahip olan Suriye'nin nüfusunun çoğunluğunu Arap Sünnileroluş- tursa da ülkede Kürtler, Ermeniler, Asuriler, Alevi Şiileri ve Dürziler'den oluşan etnik ve dini bir yapı bulunuyor. Suriye, Fransa'dan 1946"da bağımsızlığını kazanmasına karşın, toplumu oluşturan unsurlann birbirleriyleça- tışan çıkarlan nedeniyle istikrarsızlık yıllar- dır sürüyor. 1958'deMısıriabirleşenSuriyelde 1961 'de asken darbe yaşandı. 1963 'te iktida- ra gelen Baas Partısı, halen ülkeyi yönetiyor. Baas hükümetinin başlıca özellikleri, özel- likle eski De\ let Başkanı Hafiz Esad döne- minde ülke ıçinde otonter bir rejim, dış poli- rikadaysagüçlü bir Israil karşıtlığı. Sunye, ül- ke içindeki muhalefete karşı hep sert önlem- leraldı. Hafiz Esad, anayasal yollardan seçil- diği günden 10 Haziran 2000'de ölmesine ka- dar ülkesini "demiryumrukla'' yönetti. Esad, 30 yıllık devlet başkanhğı sırasındaki var ola- bilme mücadelesini 3 temel unsura dayan- dırdı: Ordu, Baas ve El Muhaberat. Üst düzey ordu kadrolannın büyük çoğun- luğunun kendisinin de mensubu olduğu Arap Alevilerinden ohnası işini kolaylaştırdı. Ba- as Partisi, Esad'ın ikincı dayanağıydı. Esad, partinin tüm üst düzey kadrolannı yakınlann- dan oluşturdu. Esad'uı üçüncü dayanağı olan istihbarat örgütü El Muhaberat'ın temel işle- vi, muhalifkıpırdanmalan haber alıp yok edil- melennı sağlamaktı El Muhaberat üyelen, dış politika alanında da Hamas'tan PKK'ye çok sayıda örgütle Suriye çıkarlan doğrultusun- da ilişki kurmakla görevliydi. Suriye yönetimine yönelik tehditlerin biri de yönetimden dışlanmış Sünni çoğunluğun sessiz muhalefeti. En örgütlü Sünni muhale- fet unsuru olan Müslüman Kardeşler, 1981 kat- liamlan sırasında büyük darbeye uğradı. 1980 Haziran'ında suikasttan kurtulan Hafiz Esad. 500 Müslüman Kardeşler üyesini kurşuna dizdirdi, 1982'dedeHama'dayaklaşık25bin Sünniyikatlettı. Hafiz Esad'ınölmesinin ar- dından oğlu Beşir Esad devlet başkanı oldu. 1965 doğumlu Beşir Esad'la birlikte, başta si- yasi mahkûmlann serbest bırakılması olmak üzere bir dızi yumuşama hareketi başlatıldı. Suriye'de halk ABD'nin Irak'a yapüğı saldınya büyük tepld göstermişti. Suriyeliler, şimdi ABD'nin hedefî durumundalar. TÜRKİYE-SURİYE İLÎŞKİLERİ 1998 YILINDAN SONRA GELİŞME SÜRECİNE GİRDt Dönüm noktası Adana Mutabakatı Şam yönetiminin teröre deste- ği, Hatay'ı topraklan arasında göstermesi ve sukonusunu gün- deme getirmesi nedeniy- le uzun yıllar boyunca sorunlu olan Türkiye- Suriye üişkileri son yıllarda birgelişme sürecine girdi. Suriye, PKK'nin kuruluşundan 1998 yılına kadar örgütün en önemli destekçisi oldu. Orgütün üst düzey yöneticilerinin Şam'da koruma al- tında yaşamalannı sağlayan Suriye, militan- lar için eğıtün kamplan ve örgüte lojistik destek sağladı. Türkiye, 1998 yılının eylül ayında askeri ve siyasi kanattan en yüksek düzeyde "sabrmın taşmak üzere" olduğu mesajım verdi. Mısır Cumhurbaşka- nı Hüsnü Mübarek. Anka- ra ve Şam'a giderek dö- nemin Cumhurbaşkanlan Süleyman Demirel ve Ha- fiz Esad'la ayn ayn görüş- tü ve tansiyonu düşürme- ye çalıştı. Suriye ve Türkiye he- yetleri,'20 Ekim 1998'de Adana'da toplanarak an- laşmazlık konulannı ma- sayayatırdılar. Vanlan uz- laşma sonucu imzalanan tutanakla, Türkiye ve Su- riye arasında doğrudan gö- rüşme mekanizması oluş- turuldu. Sunye, Öcalan'ı Şam'dan çıkarmayı ve PKK'ye desteğinı kesme- yi kabul etti. 1998 Adana mutabakanyla başlatılan yu- muşama ortamı ve 1999'da dışişleri bakan- lan tsrnail Cem ve Faruk El Şara'nın New York'ta yapnğı görüşmede ulaşılan ilkeler çer- çevesinde normalleştirme sürecine girildi. Hafiz Esad'ın ölümü, Türkiye-Suriye ilişki- lerinin önemli bir dönemeçte olduğu sırada meydana geldi. Göreve geldikten sonra ilk yurtdışı gezisini Suriye'ye gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Hafiz Esad'ın cenaze törenine kanlarak 1990'da Tur- gut Özal'ın ziyaretinin ardından Şam'a gi- den ilk cumhurbaşkanı oldu. Son olarak Dışişleri Bakanı AbdtıDah GüL Irak'ta savaşın sona ermesinin hemen ardın- dan başlayan ABD-Suriye gerginliği nede- niyle ertelediği iddia edilen Suriye gezisini DEVLET BAŞKANI VE AtLESÎNİ ELEŞTÎRMEYE ÎZÎN YOK Haberlere sansür uygulantyor Dış Haberler Servisi - Suriye'deki yazılı ve görsel basının büyük çoğunluğunun denetimi hükümet ve Baas Partisi'nin elinde. Devlet Başkanı ve ailesini eleştirmeye izin verilmezken yurtiçi ve dışından hükümeti küçük düşürücü haberler de sansüre uğruyor. Ancak son yıllarda devlet televizyonu Suriye TV de dahil birçok kaynak, hükümet içindeki yolsuzluk ve düzensizlikleri eleştiriyor. Aynca, 1960'tan beri ilk kez özel gazeteler ve dergiler yayımlanmaya başlandı. Çanak anten kullanmak yasak olmadığından, yurtdışı televizyonlan birçok kesim tarafindan izlenebiliyor. 2002'de hükümet, haber veya siyasi içerikli programlar yayımlamamak üzere, özel ve ticari radyolara izin verme yönündeki hazırlıklarmı tamamladı. Ülkedeki gazeteler: El Baas, El Tavra, Syria Times. Ülkenin tek televizyonu: Arapça, Fransızca ve IngiMzce yayın yapan devlet televizyonu Suriye TV Radyolan Suriye Arap Cumhuriyet Radyosu ile îngilizce dahil farklı dillerde yayın yapan Radyo Şam. Haber ajana:SANA. Aralık 2001 verilerine göre 60 bin Suriyeli internete bağlanırken bu oranın 2001-2006 yıîlan arasında yüzde 43 ohnası bekleniyor. 29 Nisan'da yapmayı planlıyor. Suriye Dı- şişlen Bakanı Faruk El Şara'nın yanı sıra Dev- let Başkanı Beşir Esad ıle de görüşecek olan Gül Irak, Israil-Filistin sorunu ve diğer böl- gesel konulan konuşacak. Irak'taki savaşın ardından Kuzey Irak konusu, iki ülke arasın- da ortak bir sorun oluşturuyor. Türkiye ve Suriye ile birlikte Iran da, bölgede bir Kürt devletini istemiyor. Suriye'nin en önemli su kaynaklan ha- len tsrail işgali altındaki Golan Tepele- ri'nde. Türkiye, Fırat ve Dicle sulannın sı- nır aşan sular kapsamında olduğunu ve Suriye ve Irak'la yapılacak üç aşamalı ça- lışmalann ardından belirlenecek oranın "tahss" edileceğini söylüyor. Suriye ve Irak ise sulann uluslararası su olduğunu ve eşit oranda paylaşıhnası gerektiğıni öne sü- rüyor. 1987"deuzla- şılan protokole göre Türkiye, sınırlann- dan saniyede 500 metreküp su bırakı- yor. Bu iki ülke, Arap Birliği'ni kullanarak Türkiye'nin baraj yapmasmı önleme- ye çalışıyor. Hatay sorunu da şu anda daha çok sözde kalmış gibi görünü- yor. Suriye. resmi ha- ritalannda Hatay içın, "geçki snur" tanım- lasını kullanmayı sürdürsede Hatay so- rununun bir gergin- liğe yol açması bek- lenmiyor. SURfYTARAPCUMHURİYETİ NÜFUS: 16 mıtyı BAŞKENT: Şam ANADİU: DİNİ: Islam BAŞUCAİHRAÇMALLARI: Petrol ve doğalgaz KJŞİBAŞINA DÜŞEN 0RTAUMAY1LUKGEÜR: 990dolar Ekonomik açıdan zorda OğulEsad reform yapamadı • Suriye'de yönetim, ekonomik reformlara öncelik veriyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının aıümüaıı. Suriye'nin en Önemli İhraç Beşir Esad. piyasası çöktü ve bu nedenle petrol ülkenin başlıca dayanağı haline geldi. Üç yıl önce babasından devlet başkanlığı görevini devralan Beşir Esad'a başta, genç ve yurtdışında okumasmdan dolayı yolsuzluklarla mücadelede "birumut" olarak bakılıyordu. Ancak Esad, hükümet içindeki reform karşıtlan nedeniyle istediği çıkışı bir türlü gerçekleştiremiyor. Her yıl 1 milyon kişinin iş gücüne katıldığı Suriye'de yönetim, ekonomik reformlara öncelik veriyor. Sovyetler Birliği'nin dağılmasımn ardından, Suriye'nin en önemli ihraç piyasası çöktü ve bu nedenle petrol ülkenin başlıca dayanağı haline geldi. Öte yandan son 15 yılda petrol gelirlerinin düşmesiyle birlikte. ülkede bilinen petrol rezervlerinin neredeyse yansı rüketilmiş durumda. Zarar eden devlet sektörü ülkenin en büyük işvereni durumunda. Ekonomi uzmanlan, Suriye'nin, "yeniişçi ordusunu" karşılamak için büyüme hızmı yüzde 7'ye çıkarmak zorunda olduğunu belirtiyor. Turlzm gellrlerl Kişi başuıa düşen ulusal geliri bin dolar olan ve yok denecek kadar az kamu borcu bulunan Suriye'nin büyük bir büyüme potansiyeli var. Avrupa'dan yılda yaklaşık 150 bin turist alan Suriye'de tunzm de çok büyük büyüme potansiyeli taşıyan sektörlerden biri. Ancak tek parti kontrolünde ve bürokrasıye takıünış bir hükümetin, ekonomide gereken gerçek değişiklikleri yapabileceğıne kuşkuyla bakılıyor. Bürokrasl batağı Hükümet, uygulanması kesin ohnasa da döviz işlemleri kontrolünü özelleştiren bazı finansal reformlar başlattı. Şam, bankacılık sistemini dış yatınmcılara açmayı da planlıyor. Potansiyel yatınmcılar tarafindan memnuniyetle karşılanan bu plamn, düzenleyici altyapılar oluşrunıhnadığından henüz etkili ohnası zor. Tam bir özelleştirmenin söz konusu olmadığını da açıkça ifade eden Suriye, işgücünün yaklaşık dörtte birini besleyen ve aynı zamanda zarar eden devlet sektörünü özelleştirme niyetinde de değil. Bunlara ek olarak, hükümet içinde, var olan sistemden kâr eden ve reformlann ilerlemesini istemeyen, aşılması güç bir grup bulunuyor. Uzmanlara göre Esad hükümeti, "reform" ile "sstemin sürekliliği'' arasmda bir yol bulmaya çalışıyor. Ancak Avrupa Yatınm Bankası'ndan (EIB) Alfred Steinherr, bunun başanya ulaşacağrnı sanmıyor. Steinherr. reformlann gerçekleştiğine ilişkin somut gelişmeler olmadığı sürece EIB'nin Suriye'de yatınm yapma planlan olmadığını vurguluyor. New York Times gazetesi'nde, Suriye'deki yolsuzluklara ilişkin yayımlanan bir haberde, öğretmenlerin ve kendı klınikleri bulunan doktorlann, en fazla, "güvenlik güçlerince istenen rüşveder"den şikâyet ettikleri kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear