22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 MART 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 21 Unh/ersitelBPĞe yaişarta: YBCte yavrm YBCte! Tapuda Ankara Eryaman'da Toplu Konut Idaresi'nin yaptırdığı bloklardan bir daire satn alıyorlar... Tapu işlemleri için Etimesgut Tapu Müdürlüğü'ne gidiyorlar... Daireyi alanın ve satanın vergilerini ödüyoriar... Fakat Etimesgut Tapu Müdüriüğü, dairenin tapusunu vermek için 45 milyon lira daha istiyor... Bu parayi da ödüyorlar... Sonra ellerindeki kâğıt parçalanna bir bakıyorlar; Tapu ve Kadastro Sosyal Yardım ve Emeklilik Vakfı'na 25 milyon lira, Yeni Mahalle Kaymakamlığı Tapu ve Kadastro Birimleri Hizmet Derneği'ne 5 milyon lira bağışta bulunmuşlar ve aynca Türkıye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı Saymanlık Müdürlüğü'ne 15 milyon lira yardım yapmışlar. Elektrorak posta: derazsomecumhuriyetcom.tr - Işverenler, işçileri kiraya verebilecekmiş... "Eti senin. kirası benim!" E ski bir Mısır tapınağının duvarındaki yazıtı Ay- şegül Tokatlı göndermiş... Binlerce yıl önce- | sine dönelim... Belki bugüne ilişkin bir şeyler 1 öğrenebiliriz: Gürüitünün ortasında sükûnet- le dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unut- ma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe, her- kesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldıgında verebileceğin en iyi karşılıkunutmakolsun. Bağışlave unut. Ama kimseye teslim olma. Içten ol; telaşsız, kı- sa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Ap- tal ve cahıl oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada herkesin bir öyküsü vardır. Yalnız planlarının değii, başarılarının datadını çıkar- maya çalış. Işinle, ne kadar küçük olursa olsun ilgilen. Hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile ça- hşmış ve yorulmuş olmazsın. Işini öyle seveceksin ki, başanların bedenini ve yüreğini güçlendirirken verdik- Dünyada lerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın. Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevme- diğin zaman sever gibi yapma. Çevrene önerilerde bu- lun ama hükmetme. tnsanlan yargılarsan onlan sevme- ye zamanın kalmaz. Ve unutma ki insanlığın yüzyıllar- dır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum taneciğinden daha fazla değildir. Aşka burun kıvırma sakın; onu küçümsersen, sen de besinsiz kalır, küçülürsün. 0 yoğun sevgi, çöl ortasın- daki yemyeşil bir bahçe gibidir. 0 bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiya- cı olduğunu unutma. Kaybetmeyi ahlaksız bir kazan- ca tercih et. llkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras onur ve dürüstlüktür. Yıllann rüzgâr gibi geçmesine öfkelenme; gençliğe yakışan tutkulan gülümseyerek teslim et geçmişe. Ya- pamayacağın etkinliklerin yapabileceklerini engelle- mesine izin veıme. Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgâra göre ayarla; insanlara gö- re değil. Çünkü dünya, karşılaştığınfırtınalarla değil, ge- miyi limana getiremediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yö- nelecek olursan da hatırla ki, evreni yargılamak imkân- sızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle banş içinde ol. Hatırlar mısın doğduğun zamanları: Sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. öyle bir ömür yaşa ki, öldüğün zaman herkes ağlasın, sen mutluluklagülüm- se. Sabırlı ol, sevecen ol, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin kendinsin, sensin. Kendiliğinle ve öz benliğinle görmeye çalış ki, tüm pis- liğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğ- lunun biricik güzel mekânıdır. Kucak Akrf Kökçe diyor ki: T "Siz savaşı kucağınızda buldunuz! Sanki biz banşı babamızın evinden getirdik..." SESSÎZSEDASIZ(I) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ; yahoo.com Ülkemizin üç yanı denizlerle. kalanı da savaşla çevrili! 'Halimizi düşünüyopum gözlerim kapalf Şiirini uyarlayarak Orhan Veli'ye nazire yapmış Sevil Çalışkan: Türkiye'yi dinliyorum, gözlerim kapalı;/ Alışmadık gemiler giriyor li- manlara/ Bu, bir düş olmalı./ Uzak- larda çok uzaklarda,/ Savaş tamtam- lannın hiç dinmeyen uğultulan;/Türki- ye'yi dinliyorum, gözlerim kapalı.../ Kuşlar geçiyor, derken;/ Yükseklerden geçen, jet fılolan./ Hepimizin suya değ- meli ayaklan;/ Ülke insanını dinliyorum, gözlerim kapalı.../ Haberleri dinliyo- rum, gözlerim kapalı;/ Cıvıl cıvıl de- ğil artık Mahmutpaşa,/ Avlularda, güvercinler bile yaslı./ Meçhule gi- den bir trende Mehmetçik;/ Ortalık- ta bir şeyler olmalı;/ Haberleri dinliyo- rum, gözlerim kapalı.../ Bir kabadayı geçiyor kaldınmdan/Alaycı, tehditkâr, küfürcü ve laf atmalı./ Bir şey atıyor elinden yere,/ Bu bir dolar olmalı;/ Ha- limizi düşünüyorum, gözlerim kapalı." A P D 8 Afgoda para yerine "arpa" dendiğini, "arpası az" sözünün ™ P 1 1 "parası az" anlamına geldiğini anımsatıyor Ahmet Mete A- pak: "Geçenlerde ABD Başkanı Bush, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'a ABD askerinin Türkiye'de konuşlandınlma işini at pazartığına benzetmişti de anlamamıştım. Cüneyt Zapsu adlı AKP'li şahıs Amerikalılara Recep Tay- yip Erdoğan'a biraz dolar sağlayın ki bu asker işini halletsin' deyince işte o za- man Bush'un ne demek istediğini anladım." ÇED KÖŞESt OKTAY EKİNCt Saynur Abla'nın Heykeli, Gökova'ya Dikilmeli... Cep telefonlannın henüz çık- madığı o mutlu ve huzurlu yıl- lanmızdı... "Bodrum'dan Ge- lendost Teknesi anyor, aynlma- yui™" dendi mi yine bir eylem başlatacağımızı anlar, kulak ke- silirdik... LimanRadyosukana- hyla arayan Saynur AMa'mızın "tamam"ını işitene kadar dinle- dikten sonra, biz de ne diyecek- sek der, yine *tamam"la nokta- layıp sözü ona verirdik... Çünkü radyo kanahyla tele- fon görüşmesinde karşılıklı ko- nuşmak olanaksızdı: sırayla bi- ri dinler, öbürü anlatırdı... İşte öylesı güzel günlerde, Gökova'nın güzelliğini Oren'li köylülerle birlikte "Tennik Santrala" karşı koruma direni- şiyle başladı tanışıklığımız... le bozulamayacağıyeni kurallar getirdik..." dediğimde bile san- ki içı rahat değil gibiydi; "Bun- lar göz koydularsa, sizi de aşar- lar, kanunu bile değiştirirler._" Nitekim, tam da sonsuz din- lencesine çekildiği şu günlerde, gazetelerde de "SİT alanlannı yağmaya açacak yasa değişikn- ği haberleri" sıralanıyor... Bodrum'un kraliçesi İşte böylesi bir can dostumu- zu, sevgili Can Baba'mn melek yüzlü hayat dostunu, Gaye Cön'ün, Reşat Uygun'un, Bed- riye Gürkan'ın ve Muğla'daki diğer çevre militanlannın cephe yoldaşlannı, tanıdığım en yü- rekli ve yurtsever doğa ve kül- tür savaşçılanndan bir güzel in- AKağa eyleminde Zehra Elrînci, Saynur Gelendost ve Bedriye Gürkan. Sonra Göcek Koylan'mn "12 Eylül'ün işbitiriei talancılanna karşı" savunulması; Bodrum - Gökova kıyılannın sadece yağ- ma niyetlerinden değil, "çöpler- den" de temizlenmesi; Milas - Bodrum Havaalanf nın şımdıkı doğru yerine değil de Güllük kı- yısındaki lagünlerin üzerine ya- pılmasının engellenmesi... Ve sayısını bilemediğim, çoğunda da "önderimiz" olduğu çevre ve kültür savaşımındaki bera- berliklerimiz... Koruma Kurulu'nun gözû, kulagL.. Bu unutulmaz eylem birliği- miz, 2000'den sonra Muğla Ko- ruma Kurulu'nda da aynı gö- nüllü çe\Te sevdasıyla devam etti... Örneğin Kelebek Vadisi'nde kötü niyetli bir atsineği uçsa he- men haber verir. Gemile Ko- yu'nda SİT kararlanyla durdu- rulan tahribatçılann yeniden kı- pırdadıklannı sezdiği anda bile görevini yapar; "Aman gözünü- zü dört açın._" derdi... Bu türden son telefonu da dev bir tatil köyü için önceden pla- nı bile onaylanan MazTdaki Kissebükü'yle ilgiliydi... "Me- rak etme, planlar arûk geçersiz, tek bir ağacın kesiknıeyeceğl hiçbir arkeolojik kahnüya do- kunulamayacağu hatta pevzajı- nm ve doğal topografyasınuı bi- sanı yitirdiğimizi, Allah'ın be- lası şu cep telefonumu Alman- ya'larda çaldıran arkadaşımız lbrahim GüneTin o dünyanın en "çaresiz" sesiyle öğrendim... Ertesi gün internetten Türk gazetelerine göz attım... Bod- rum Belediye Başkanı MazJum Ağan, heykelini dikeceklerini söylemiş... Bence geç bile kal- dılar, keşke sağlığında "kraü- çelerine" yabşır bir heykeli, an- tik Haükarnassos'un efsanevi kraliçesi Ada'yla birlikte dik- selerdi... Böylece, 2000 yıl arayla bu kenti kucaklayan iki kadını yan yana getirerek, gele- cek 1000 yıllara da armağan et- selerdi... Bu elbette yine olabilir.. ama Saynur Abla'mızın bir heykeli- ni de Muğla Valiliği üstlenmeli ve Gökova'ya dikmelı... Muğ- la'dan Marmaris-Fethiye yö- nünde giderken, Sakartepe'de karşırruza çıkan antik Kar- ya'nın eşsiz Kerme (Gökova) Körfezi manzarası, bundan böy- le sonsuza dek Saynur Gelen- dost'la birlikte seyredilmeli... Çünkü, o manzaranın hâlâ böyle kalmasında en büyük paylardan biri de Gökova Sü- rekli Eylem Kurulu'na ve lider- lerlideri Saynur Abla'ya aittir... Karya'nın deniz mavisi gibi, nur içinde yatsın... Oekincii ı cumhuriyet.com.tr. KİM KtME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak(" turk.net ÇtZGÎLİK KÂMÎL MASARACl H A R B l SEMtH POROY semihporoya yahoo.com BULUT BEBEK NIRAYÇIFTÇI bulutbebeka hotmail.com TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 9Mart 6AIR EŞREF TUTUKLANIYOR!. 1301'PE BUGÜU.ÜNLÜ HİCİV ŞAİGi AAEHKAET BŞREF^ TUTZJICLAfii- MIŞT7. GÖROES tZAYtoAIZAMUĞt YAPTtĞl SIRAOA YIKtC/ BYLBM C! ) MEDeuîYce: SARA YA TURMALLEMMIÇ, ^/BÜ/AJD^AJ A f n eşeef?, DAHA SOHRA, sfte Y(L. M4p& CS- Ç/LM/-fTl'• BlMUU ASIL HEpEAJ/HiN KOR.* SUZCA YA2P/ĞI HiC.ivryetSGOŞiİRLER.iOU>UĞUBİt-İUİ- VOG.DU- Ç.ÜMKÜ, PAOİŞAR ff .AgPÜLHAİJdrCsAGOAS İÇİM BÛ.E DİUUİ yüMUÇArA^lYOÜDU. İfTE SiR ÖIZUEK .' yakm PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Türban Uluslararası "yüksek sosyete"nin bir araya geldiği son Davos buluşmasında AKP Genel Başkanı Tay- yip Erdoğan'ın eşini Isviçre'nin o karlı doğasıyla uyumlu klasik/spor/tesettür giysileri içinde gördü- ğümde akhma Çetin Artan'ın yıllar önce Akşam ga- zetesinde yazdığı bazı yazıları gelmişti. Ünlü yazar o yazılannda "tenis oynayan şalvariı köylü kadınlann- dan", "traktör kullanan, sporaraba kullanan başör- tülü kadınlardan" söz eder, bu tür görüntülerin geli- şecek, modernleşecek Türkiye'nin işaretleri olacağı- nı söylerdi. O zamanlar çogumuzun hayal bile edemediği bu görüntüler aradan geçen otuz, otuz beş yıl içinde "gerçek" oldu. Tenis oynayan şalvariı köylü kadınla- nna pek rastlanmasa da bugün kimse Uludağ'da ka- yakyapan başı bağlı kadınlan, Özcan Deniz'in, Mah- sun Kırmızıgül'ün, lbrahim Erkal'ın arabesk/pop konserlerinde sahneye fırlayan tesettürlü genç kızla- n, otomobil kullanan türbanlı hanımlan yadırgamıyor. Bu "giyim tarzrmn kamusal alanlan da zoriamasına karşı yapılan itirazlar dışında kimsenin tesettürie, tür- banla uzun boylu bir alıp veremediği yok. Hatta "bü- yük medya "da sık sık bu "giyim tarzı"nın özel bir "şık- lık" olduğuna ilişkin yazılar, yorumlar yayımlanıyor. "Büyük medya da Bayan Erdoğan'ın Davos giysi- lerine düzülen övgüler hâlâ belleklerımizde. Türkiye, belli alanlarda ağır aksak da işlese insan- lann birbirierinin giysi seçimlerine, moda yaklaşımla- nna, şıklık değerlendirmelerine müdahale etmedikle- ri demokratik bir ülke. Fakat belli giysi aksesuvaria- nna kimi "entelektüel" yorumculann yüklediği derin antamlar, -moda deyimle-, beni irite ediyor. SÖzgeli- mi, birtelevizyon programındaTaha Akyol'un, "ana- lanmız, ninelerimiz başlannı yeldirme fılan gibi herhangi bir örtüyle kapatrken kızlanmızın baş- lannı türbanla örbnelerinin kentlileşmelerinin bir sonucu olduğunu, dolayısıyla bir ileri aşama sa- yılmasını gerektiğini" söylediğini anımsıyorum. De- ğerti yazar bu yaklaşımdan yolaçıkarak, "türbanın as- lında Islamın modernleşmesinin simgesi olduğunu" belirtiyor. Ipek bir türbanın, çene altından bağlı basmadan başörtüsüyle karşılaştınldığında gerçekten de daha şık bir aksesuvar olduğu konusundaki görüşlere ka- tılmamak etde değil. Zaman zaman televizyonlar "te- settür modasr defılelerinden görüntüler veriyorlar. Hele uzun boylu manken kızlann üzerinde "türban" pek havalı duruyor. Tüm bunlar iyi, hoş da ben yine de sonuçta bir giysi aksesuvan olan "türban "ın nasıl olup da bir "modernleşme simgesi" olarak algılan- dığını kavramakta zorlanıyorum. Araplar Müslüman... Petrol zenginleri çölün orta- sında modem kentler kuruyorlar. Herkes beş yildızlı otel dikemezken onlar otellerin yedi yıldızlısını dikiyor- lar. Kullandıklan otomobiller doğal ki en son model. Evlerinde yüzme havuzlan var. Ayakkabılan "Duca di Well's", kemerieri "Gucci", kravatlan "Versace", el- biseleri "Armani", saatleri de "Rolex"... Yazın Ispan- ya'ya gidip Marbella kıyılannda su, kışın da Fransa, ısviçre, Avusturya Alpleri'nde kar kayağı yapıyoriar. Arap delikanlılan Amerika'nın, Ingiltere'nin en iyi okul- lannda okuyor. Sonra babalannın yanına dönüp pet- rol işlerine, inşaat işlerine giriyorlar... Şimdi bunlar "modem" mi olmuş oluyorlar? Ya da yukanda saydıklanmı yaptıklan, yapabildikleri için bu Müslüman Araplar "lslam"\ modernleştirmiş mi olu- yorlar? Bizim türbanlı kızlanmtz da başlanndaki örtü- lerannelerinin yeldirmelerinden daha "havalı" diye Is- lamda çığır mı açmış oluyorlar? İki gündür değerii dostum Demirtaş Ceyhun'un "Modemizm, Postmodemizm ve Türban" adlı kita- bını okuyorum. Demirtaş Ceyhun bu sorulara somut yanıtlar veriyor. Türban ile modemizm arasında ku- rulmaya çalışılan o anlaşılması zor tuhaf ilintilerin gi- zemini merak eden okuıianma bu kitabı salık veriyo- rum. Demirtaş Ceyhun'un 14 Mart Cuma günü saat 17.30'da TÜYAP Bursa Kitap Fuan'nda aynı konuda bir de konuşması var. Bursalı okurlanma duyuruyo- rum. Bilindiği sanılan, ama çoğu zaman pek de iyi bı- linmeyen kimi şeyleri bir kez daha gözden geçirmek için iyi birolanak... (e-posta: dkavukcuoglura superonline.com) (Faks:0212-23468 73) B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ Çoğu za- man romdan ve çeşitli öğe- lerden yapı- lan bir içki... Bir çeşit pa- muklu ku- maş. 2/ Ku- zey Ameri- ka'daki beş büyük gölden biri... Erzu- rum'un bir ilçesi. 3/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Eti lezzetli bir balık. 4/ Başlan- gıçta yer alan... Di- namitin bulucusu olan ünlü îsveçli kimyacı. 5/ Avcının av beklemek için taş yığınlanndan yaptı- ğı pusu. 6/ Ameri- ka'da yaşayan ve yavrulannı sırtında taşıyan ke- seli bir hayvan... Özel gezinti gemisi. 7/Bizans döneminde, Istanbul'da siyasal suçlulann kapa- tıldığı ünlü zindan... Tantal elementinin simgesi. 8/Damga, mühür... Hayvan çulu. 9/ "Nazik — ": Aziz Nesin'in öykü kitabı... Yapraklar duru- munda aynlabilen parlak bir mineral. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 17 Doğaüstü güçlere sahip olduğuna inanüan düşsel dişi varhk... Güzel ötüşlü bir kuş. 2/ Asya ile Avra- pa'yı ayıran dağ sırası... Tıp dilinde "anüslü ilgil" anlamında kullanılan sözcük. 3/ Nikelin simgesa.. Yerdeki kann yüzünde buz tutmuş olan tabaka. 4/ Tahıl yığını... İyi yaşamak için gerekli her şey. 5lfln- rupa'nın, Ladoga'dan sonra ikinci büyük gölü. 61 Kadınlann süs için saçlannın üstüne takuklan ld- çük başlık... "Hadi ver ellerini / Ufkumdan eser»- -yellerine" (BehçetNecatigil). 7/îstanbul'unsug- reksinimini sağlayan barajlardan biri... Adlan soıt yapan bir yapım eki. 8/Kuran'ın bölünmüş olduıiu 114 bölümden her biri... Bir üretim ya da kullanan sürecinde artakalan madde. 9/ "Oğuz —'": Karika- türcümüz... Bangladeş'in para birimi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear