Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2003 CUMARTESİ
8 IRAK'A SALDIRI
GUNCEL CllVEYT ARCAYÜREK
M Baştarafı 1. Sayfada
Her şey tersine işliyor. Abdullah Gül'le başla-
yan, RTE ile süren üç-dört aylık AKP iktidan yıl-
lardır bıçak sırtında yürüyen, ince zanaat isteyen
uluslararası ilişkileri altüst etmeyi başardı.
Devlet yönetiminde yetersiz oldukları kanıtlan-
dı.
Hava sahalarını açmaya karar veren hükümet;
tezkere TBMM'de oylanmadan önce "siyasal ve
askersel açılardan mutabakata vartldığını" ifade
etti.
Ekonomik mutabakat ABD tarafından zaten ra-
fa kaldırıldı.
Hava sahalarını açarken askersel ve siyasal açı-
dan kazancımız neydi?
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek kazanımları
madde madde sıralayarak açıkladı:
Türk askerlerinin Kuzey Irak'a geçişi ilke olarak
kabul ediliyor. Siyasal "hassasiyetlerimiz"; Irak'ın
toprak bütünlüğü, Irak'ın zenginliklerinin Irak hal-
kınca kullanılması, Türkmenlerin Irak'ın "asli un-
suru" olduğu, Kuzey Irak'ta terörün (PKK'nin)pa-
lazlanmasına izin verilmemesi, Türkiye'nin eko-
nomik programına devam etmesine destek veril-
mesi, koalisyon ülkesi olarak Türkiye'nin sağla-
nan "avantajlardan" yararlanması kabul ediliyor.
Daha iyisi can sağlığı diyen diyene, yazan ya-
zana, TV'lerde bülbüller gibi konuşan konuşa-
na... Velakin kazın ayağının böyleolmadığı24sa-
at geçmeden anlaşıldı.
TBMM hava sahalanmızı ABD'ye (hükümet izin
verirse hatta Ingiltere'ye) açan tezkereyi kabul et-
tikten hemen sonra uygulamanın nasıl olacağını
saptayacak olan müzakereler -ilk haberiere gö-
re- pek çok nedenle tıkandı.
• • •
ABD, tezkeredeki Türk askerinin Kuzey Irak'a
geçmesi ile ilgili hükmü istediğimiz biçimde uy-
gulamamıza onay vermiyor.
Vermiyor; zira, tezkerenin kabulünden sonra
Beyaz Saray sözcüsü iki cümleden ibaret açıkla-
masında: Masada ekonomik paket olmadığmı
söyledi. Türk askerinin K.lrak'a girmesiyle ilgili
soruyu yanıtsız bıraktı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher
iseTürkiye'nin "tekbaşına K.lrak'a askergönder-
mesine karşı" olduklannı yineledi. Tezkere gece-
si başlayan yeni pazarlıklara eski bir ABD savıy-
la ışık tuttu; "Türkiye'ye, ABD önderfiğindeki ko-
alisyonun (tabiiABD komutanlığının) denetimidı-
şında olacak her türlü askeri eyleme karşı oldu-
ğumuzu bildirdik" dedi.
Askerin K.lrak'a girmesiyle Türkmenlerin asli
öğe kabul edildiği yolundaki söylemlerin, açıkla-
maların tek taraflı savdan ibaret olduğu böylece
anlaşıldı.
önceki gece izlenen gelişmeler, Başbakan'la
Dışişleri Bakanımızın askersel ve siyasal konular-
da ABD ile anlaştığımızı içeren söylemleri (eğer
dün-bugün anlaşmazlıklar giderilip düzeltilmez-
se) havvva!
• • •
Hava sahaları ver gitsin diye yorumlanacak bir
olgu değil. Çünkü, önü var arkası var:
Hava sahalarının açılmasının Avrupa'dan kal-
kan ABD ve Ingiliz bombardıman uçaklarının tran-
sit geçişine izin vermek anlamına geldiği ne tez-
kerede ne de resmi açıklamalarda yer alıyor.
Oysa; ABD, bombardıman uçaklarının yanı sı-
ra, K.lrak'a lojistik amaçla her türden malzeme,
cephane, füze nakledebilecek ve daha da önem-
lisi; ABD, Türkiye üzerinden K.lrak'a (tabii Ame-
rika'nın himayesine girmeye dünden hazır Bar-
zani'nin peşmergeleriyle birtikte görev üstlenecek
yeterince sayıda) "asker indirecek".
Türkiye'de asker konuşlandırmasına gerek yok.
ABD, Türk askerinin ve Türkiye'nin etkenliğini K.l-
rak'ta neden istesin? Türkiye ile stratejik işbirii-
ğini sollamaya hazırlanmadığını artık kim garan-
ti edebilir?
ABD, pek fazla güvendiğimiz jeopolitik koşul-
larımıza gereksinmeden K.lrak'ta (belki de Irak'ın
başka yörelerinde), izin oynaşmalarını gerektir-
meyen büyük çapta havaalanları, tesisler kurabi-
lecek konuma geliyor.
Amerika, çok naz âşık usandırdı demeye mi
başladı, ne?
Martino yarai Ankara'da
• ROMA (AA) - İtalyan Savunma Bakanı
Antonio Martino, 2 günlük resmi ziyaret ıçin yann
Türkiye'ye gelecek. Italya ve Türkiye arasında
karşılıklı olarak önceden programlanan
Martıno'nun ziyareti, 23-24 Mart'ta
gerçeldeşecek. Diplomatik kaynaklardan ahnan
bilgiye göre, Martino'nun Türkiye'de, Milli
Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile TBMM Dışişleri
ve Sa\-unma komisyonlan başkanlan ile
görüşmelerde bulunması beldeniyor.
TSEödülteri
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk
Standartlan Enstitüsü'nün (TSE) 'Basın Ödülleri'
Ankara Hilton Oteli'nde düzenlenen törenle
sahiplerine verildi. TSE, gazetemizin Ankara
Temsilcisi Mustafa Balbay'ı da ödüle değer gördü.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun'un da
katıldığı törende, atv, CNN Türk, CNBC-e, ETy
Flash TV, Habertürk, Işık TV; Kanal D, Kanal A,
Kanal 7, NTV, Star TY STY TGRT. TV 8, TRT,
AA, Akşam, Dünya, Finansal Forum, Hürriyet,
Milliyet, Milli Gazete, Sabah, Star gazetesi,
Türkiye ve Zaman ödüle değer görüldü.
Cezaevinde hamile kaldı
• tstanbul Haber Ser\isi - Kartal Özel Tip
Kapalı Cezaevi'nde siyasi suçtan 2 yıldır tutukJu
bulunan Kadriye Öğüt'ün 8 aylık hamile
olduğunun anlaşılması üzerine Adalet
Bakanlığı'nca soruşturma başlatıldı. Bakanlıktan 2
müfettişin cezaevinde başlattığı incelemeler
çerçevesinde ifadesine başvurulan Öğüt'ün,
Bostancı'da Ebru ve Işık Balkan adlı iki kız
kardeşin öldürülmesiyle ilgili davaıun
sanıklanndan olan Seylan Çördük'ten hamile
kaldığını söylediği öğrenildi
Bmadajj
1
da soba faciası: 4 ölü
• ELMADAĞ (AA) - Ankara'nm Ehnadağ ilçesi
Tatlıca Mahallesi'ndeki 2 katlı bir evin üst katında
oturan Yıldınm ailesi, 17 Mart'ta sobayı yakıp
salonda uyudu. Ancak, soba borusunun çıkması
sonucu, felçli olduğu bildirilen baba Halil Yıldınm
(41), anne Kezban Yıldınm (40) ile iki çocuklan
uykuda olduklan sırada zehirlendiler.
ABD, Türkiye'den Iraklı diplomatlann smır dışı edilmesini istedi
Casusluk suçlamasıANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ABD, Türkiye'den
Irak'ın Ankara Büyükelçili-
ği'nde görevlı diplomat ve ça-
lışanlan smır dışı etmesini iste-
di. Washington'ın, ABD'ye yö-
nelik istihbarat çalışması yap-
tıklannı iddia ettiğı büyükelçi-
lik çalışanlan hakkında,
Türk Dışişleri'nin ise da-
ha fazla kanıt istediği kay-
dedildi. Başbakan Abdul-
lah Gül, Brüksel'de gaze-
tecilerin konuya ılışkin
sorulan üzerine ABD'nin
bir rapor ile bu istemini
ilettiğini doğrularken "İl-
gili makamlarımız ge-
rekli incelemeleri yapı-
yor" dedı.
Diplomatik kaynaklar-
dan edinılen bilgilere gö-
re ABD. bırçok müttefikı-
nin yanı sıra Türkiye nez-
dinde de Irak Büyükelçi-
liği ile ilgili olarak giri-
şimde bulundu. Irakın
Ankara Büyükelçiliği'nde çalı-
şan görevli ve diplomatlar için
ABD aleyhine casusluk yaptık-
lan suçlamasını yönelten ABD
yetkilileri, bu kişilerin geri
gönderilmesıni istedi. Türk Dı-
şişleri ve diğer ilgili kurumlar
talebi incelemeye ahrken iddi-
alann tümünü yeterli bulmadı
ve ABD'li yetkililerden ek ka-
nıt istedi.
Ankara üzerinde baskı
Diplomatik kaynaklar, ülke-
ler arasında bu gibi konularda
Fmnsa'dan askeriyardm îeklifı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Fransa, Türkiye'nin NATO
çerçevesinde kimyasal ve biyolojik
silahlara karşı korunma
konusundaki talepleri üzerine
yardım teklifinde bulundu. Yardım
çerçevesinde Türkiye'ye "mobil
analiz laboratuvarlan"
gönderilebileceği bildirildi. Yardım
tekJifi, Fransa'nın Ankara
Büyükelçisi Bernard Garcia
tarafindan dün Dışişleri Bakanhğı
Müsteşar Yarduncısı Nabi Şensoy'a
iletildi. Büyükelçi Garcia, 1 saat
süren görüşmenin ardından yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin NATO'dan
kimyasal ve biyolojik silahlara karşı
korunmaya ilişkin taleplerine
yönelik yardım edeceklerini
söyledi. Garcia, "Hükümetimden
aJdığım yetkiyle bu konuda
Türkiye'ye yardım talebinde
bulundum. Fransa'nın sahip
olduğu kapasiteleri devreye
sokarak Türkiye'nin taleplerine
yanıt vereceğiz* dedi.
bilgi alışverişinin olduğunu an-
cak bunun gizli kaldığuıı belir-
tirken ABD'nin talebinin bası-
na yansımasından duyduklan
rahatsızlığı dile getirdiler. AB-
D'nin talebinin zamanlaması
ve hemen tüm çalışanlar için
bu talepte bulunması dikkat çe-
kici bulundu. Türkiye ile
hava sahasmın kullanımı
ve Kuzey Irak konusunda
anlaşmazlıkların olduğu
bir dönemde gerçekleşen
talebin, Ankara üzerinde
baskı kurmayı amaçladığı
düşünülüyor. ABD'nin bu
son girişimiyle, Irak reji-
minin uluslararası meşru-
iyetini zayıflatmayı da
amaçladığı yorumlan ya-
pılıyor. Kaynaklar, AB-
D'nin talebinin Türki-
ye'nin egemenlik haklan-
nı ilgilendirdiğine işaret
ederken bunun kabul edil-
mesinin güç olduğunu
kaydediyorlar.
Canlı kalkanlar: Dönmeyeceğiz
EBRU ERDOĞAN
EVRİM KAYA
ABD'nin saldınsına
karşı Irak halkıyla daya-
nışma için 15 Şubat'ta
Bağdat'a giden canlı kal-
kanlar, savaş bıtene dek
Irak'tan dönmeyecekle-
rini söyledi ler. Güney
Bağdat Enerji Üretim Te-
sisleri ve Daura'da Petrol
Rafinerisi'nde kalan
Türk canlı kalkanlar, I-
rak halkının savaşa alış-
tığını, bu nedenle gün-
düz normal şekilde yaşa-
mını sürdürdüğünü be-
lirttiler.
"Iraklılar kara hare-
kâtını bekliyor. Hazır-
lıklarını ona göre yap-
tılar. Çünkü, kara ha-
rckâtında başarılı ola-
caklannı düşünüyor-
lar" dıyen canlı kalkan-
lar, yaşadıklannı özetle
şöyle anlattılar:
-EthemTepeli:Bura-
daki durum, televizyon-
lardakı görüntülerden
çok farkJı. Bombanın
atılması halkm gündüz
yaşamında pek bir şeyi
değiştirmedi.
Fakat geceleri tüm
halk evine çekiliyor. Ilk
bombanın atılmasının
ardından esnaf kepenk
indirdi. tlk bombanın ne-
reye atıldığını görebil-
mek için çatıya çıktık. 0
saatte bir yere uJaşmak
mümkün olmadığı için
çok istediğimiz halde
bombanın atıldığı bölge-
ye, yardıma gidemedik.
Kuzey Irak'tan göçlerin
başladığını duyduk ama
Bağdat'ta durum farklı.
"Burası bizim memle-
ketimiz ve son dakika-
ya kadar burada kala-
cağız" diyorlar. Dün ko-
nuştuğum bir Iraklıya sa-
vaşla ilgili düşüncelerini
sorduğumda bana,
"ABD aynı müdahaleyi
size yapsa siz ülkenizi
bırakıp kaçar mısınız"
sorusuyla cevap verdi.
Halk, ülkeden Sad-
dam'ın kovulmasımn iş-
gal anlamına geleceğini
biliyor. Çünkü Irak'ın
kaynaklannın yağma
edılmek ıstendığinin bi-
lincinde.
Kararı halk verir
Saddam'ın Irak'tan
gidip gitmemesine ancak
Irak halkının karar vere-
bileceğini belirtiyorlar.
Iraklılar bunun bir sava§
olmadığını, bu savaşın
bir suikast olduğunu dü-
şünüyor. Sebep olarak da
"Bizbu savaşın içinde
yokuz. Yönetimden ço-
cuklara kadar hiçbiri-
miz istemiyoruz bu sa-
vaşı" diyorlar. Türki-
ye'de 1 Mart'ta tezkere-
ABD tarafından kiralanan topraklar bir daha tarım amaçlı olarak kuUanılamayacak.
Ortaş, arazilerini ABD'ye kiralayan köylüleri uyardı:
Toprak zehirlenecek
BARIŞ DOSTER
Çukurova Oniversitesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş,
savaşın yalnızca insanlan değil,
bu bölgenin sürdürülebilirliğinin
parçası olan "bitki, hayvan ve
organizma varlığını da yok ede-
ceğini" vurguladı. Mardin'in
yoksul köylülerinin, dolarla kira-
ya verdikleri kıraç tar-
lalarının başına nelerin
geleceğini hiç hesapla-
yamadıklanna dikkat
çeken Prof. Ortaş,
"Köylülerden kirala-
nan araziler, buldozer-
da bitki dabi bitemeyeceğini
bilmiyor" dedi.
Milletvekillerine yazdığı açık
mektupla, savaşın topraklanmı-
zın doğal yapısı üzerindeki sakın-
calanna dikkat çeken Prof. Dr.
Ortaş, ağır iş makineleri ile çiğ-
nenen topraklann geçirgenliğinin
kaybolduğunu ve o ortamda bir
• Mardin'in yoksul köylülerinin kiraya
verdikleri tarlalar, ABD askerlerinin
yaratacağı kirlilik nedeniyle belki de bir
daha asla kuUanılamayacak.
lerle çiğnenerek sıkıştınlıyor,
kimi alanlar üzerine beton dö-
külerek yerleşkeye, kinıisi de
düzeltilerek araç parkına dö-
nüştürülüyor. Fakat zavallı köy-
lü, bugiine kadar uğrunda şehit
düştüğü o topraklann araçlar-
dan akan benzin, yağ, mazot ile
kirleneceğini ve yuiarca oralar-
daha bitkınin gelişemeyeceğini
ifade etti.
"Binlerce tank. top arabası ve
diğer savaş araçlan bölgede tat-
bikat yapıyor, toprak çiğneni-
yor, biolerce ton petrol yanarak
atmosfere kanşıyor, bir o kada-
n da toprağa kanşıyor. Eski SS-
CB döneminde, Orta Avrupa
ütkelerinde askeri alanlann bu-
lunduğu bölge topraklarının el-
den çıktığını ve bir daha tami-
rinin zor olduğunu o ülkelerde-
ki meslektaşlarımızdan ve bi-
limsel makalelerden öğreniyo-
nız" diyen Ortaş, petrol ve türev-
lerinin kirlettiği alanlarda, başta
yararlı mikroorganizmalar elimi-
ne olduğu için uzun sü-
relerbitki yetişmediğini
anlattı.
Ortaş, savaşlarda
bombalann düştüğü
yerlerde bitkilerin bü-
yümediğini, bombanın
yanıcı maddesindeki kimi yanıcı
kimyasallann düştüğü yerde de
toksik düzeyde bulaşma olduğu-
nu söyledi. Ortaş, "tnsanuğın
ortak malı ve hepimizin besin
kaynağı olan toprağın çiğnen-
mesi, petrol ile kirletilmesi ve
bozulması hepimizin geleceğini
Ugilendinnektedir" dedi.
ye ilişkin çıkan ret kara-
rı Irak halkını çok sevin-
dirmişti. Fakat dün tez-
kere yeniden geçtikten
sonra Türklerin Irak'ı ar-
kadan vurduğunu düşü-
nüyorlar. Ben imkânlann
el verdiği sürece burada
kalmak istiyorum. Ço-
cuklarla bile, hiç bekle-
mediğim itişkiler yaka-
ladım.
- Eylül tşcan: Bomba-
lanan bölgeler bizden
uzakta ve bizim buralara
ulaşmamız çok zor. Bi-
zim bulunduğumuz böl-
gede 10 civannda Türk
canlı kalkan bulunuyor.
Irak genelinde toplam 50
canlı kalkan olduğu dü-
şünülüyor, ama tam sa-
yıyı bilmiyoruz çünkü
herkes farklı yerlerde.
Canlı kalkan hareketinin
bundan sonra çıkabile-
cek savaşlan önleyeceği-
ni ümit ediyoruz. Irak
halkı yıllardır savaşı ya-
şayan bir halk, bu nede-
ne savaş onlar için sıra-
danlaşmış. Bu bize de
yansıyor ve hem gündüz
hem gece onlann ruh ha-
lini taşıyoruz. Bomba
sesleri bizi tedirgin edi-
yor. Ancak, savaş bitene
kadar dönmeyi düşün-
müyoruz.
Blze Inanıyorlar
Cihan Keşkek: Bura-
ya gelirken savaşı durdu-
ramayacağımızı biliyor-
duk. Bugüne dek savaş
karşıtı çok sayıda etkin-
lik düzenlediİc. 8 Mart'ı
Iraklı kadınlarla birlikte
kutladık. Halk bize ina-
nıyor. Bize çok ilgi gös-
teriyorlar. Öyle ki, insan-
laruı evlerine gidip kala-
biliyoruz.
Bize özel bir güvenlik
sağlanmıyor. Irak hal-
kında korku gözlenmi-
yor. " Gerekirse sokak
sokak savaşacağız" di-
yorlar. Halkın hemen he-
men hepsinde silah var.
Saldın bjışladığında sığı-
naklara çekiliyorlar.
Dükkânlann yüzde 90'nı
kapalı. Taksi bulunamı-
yor.
Sokaklarda büyük bir
sessizlik hâkim. 10 yıl-
lık ambarganun acısı ha-
len yaşanıyor. Sonuna
kadar burada kalmaya
kararlıyız. Ancak, ABD
askerleri burayı işgal
ederlerse tavrımızı o an
belirleyeceğiz.
- Selametrin Tellioğ-
lu: Ben buraya banş el-
çisi olarak geldim. Sığı-
nağa inmiyorum. Irak
halkı savaşı kazanacağı-
na ınanıyor. Irak Devlet
Başkanı Saddam Hüse-
yin de dün "uçak düşü-
rene 100 milyon dinar,
helikopter düşürene
50, esir getirene 25, ölü
ABD veya İngiliz aske-
ri getirene de 5 milyon
dinar ödül vereceğini"
açıkladı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ABD en yakın müttefikimiz. Bunu kendileri de ye-
ri geldikçe gözümüzün içine sokuyor...
ABD en büyük bilmecemiz. Irak'ta nasıl bir yapı
öngördüğünü bizimle paylaşmadığı gibi rahatsız
edici adımlar atıyor.
Şimdi olasılıklara geçelim:
1 - Bush ve demeç arkadaşları Türkiye'ye hafta-
lardır şu mesajı verıyorlar:
EğerTBMM'den ıkinci tezkere geçmezse, bizTür-
kiye'nin K. Irak'a tek başına girmesıne izin verme-
yiz.
Bunun Türkçesi şu:
Ben bölgede zaten seni istemiyorum. Toprakları-
na mecburolduğum için senin de Irak'a girmene izin
veriyordum. Bu durumda hiç girmemelisin. Ben de
oradaki gruplara verdiğim sözlerı daha rahat tuta-
nm!
Hava koridoruna ilişkin tezkerenin Meclis'ten geç-
mesinin ve buna dayalı tartışmaların şıddetlenme-
sinin ardından Türkiye belli bir eşiği aştı. Irak'ta bir
miktar askerimiz var. ABD bunu kabul etmediğini
söyleyip, geri çekilmeye zorlayabilır.
2- ABD, Türkiye'yi geri çekilmeye zorlamaz. I-
rak'ın kuzeyini Türkiye için bataklık haline getirme-
yi isteyebilir. Bunu yapmak için kullanabileceği çok
güç var. Iraklı gruplardan biri bir gün aniden Türk as-
kerine saldırmaya girişebilir. Türkiye doğal olarak
bunu kabul edemez. Karşı saldınya girişir. ABD de
"durunbakalım"der. Ikitarafıayırmayaçalışan, böl-
gede banş isteyen bir güç olarak araya girer! Bura-
daki gruplara da "önden buyurun, ne planladınızsa
yapın" der.
3- ABD oyununu daha kötü oynar... Buradaki
grupların eylemlerini yönlendirdikten sonra Türk as-
kerinin bölgede kalmaması gerektiğini, burada ya-
şayan insanlarazulümyaptığını iddia eder. BM'den
bir karar çıkartır:
"Türk askeri Irak'tan bir an önce çekilmelidir..."
Böylece Türkiye uluslararası alanda güç duruma
sokulabilir!
Iran - Suriye faktörü
4- ABD'nin Iskenderun'dan Türkiye'ye soktuğu
uzmanlar, Güneydoğu Anadolu bölgesinde de il-
ginç görüşmeler yapıyorlar. Görüştükleri kesimler
arasında belediye başkanlan da var. özellikle de
HADEP kökenli başkanlan seçip nasıl bir yakın ge-
lecek öngördüklerini soruyorlar. Soruların temelini
şu oluşturuyor:
Irak'ın kuzeyinde farklı bir oluşum meydana gel-
diğinde siz ne yaparsınız? Bunun devamında ne
düşünürsünüz?
Bu senaryonun devamını herkesin değerlendir-
mesine bırakalım. Ancak hesaplann içinde sadece
Irak'ın kuzeyinin olmadığmı görmemek aptallık olur.
5- ABD başlangıçta Irak planlannı bölge bölge ya-
pıyordu. Irak'ın kuzeyı, güneyi, ortası... Şimdi oyu-
nunu daha büyük ve riskli oynuyor. Gıriştiği durum,
Irak'ı bölgelere ayırmak yerine tümünü yönetmeye
dayalı. Bu planı yapan bir ülke adımlarını her an de-
ğiştirebılir. Kimsenin öngörmediği taraflara çekebı-
lir. Ancak sonuçta Irak'ı bir bütün olarak ekseni et-
rafında tutmak isteyebilir.
6- Iran ve Suriye'den hiç ses yok. Kapalı rejimler-
de işin ortası yoktur. Ya tümüyle teslim olup yeni ya-
pının bir parçası haline gelebilirler ya da hiç beklen-
medik adımlar atabilirler. Türkiye'nin hesaplannı ke-
sinlikle bu ülkelerin davranışlarını da dikkate alarak
yapması gerekiyor. Suriye'yi yanımızaçekmenın be-
lirtileri var!
7- Şu ana kadar sıraladığımız her şey bize yöne-
lik senaryolar üzerine. Asıl dürbünü ters çevirebil-
memız, bizim de öncelıkli olarak ülkesel ve bölge-
sel düşünebilmemiz gerekiyor. Türkiye 9O'lı yıllar
boyunca tarifi zor bir terör belasıyla uğraştı, üste-
sinden geldi. Şimdi Türkiye'nin önüne kendı sınır-
lan içinde değil, dışında bir sorun konuyor.
Her an bizi zor durumda bırakabilecek bir oyun.
Geçen yüzyılın başında yukandakilere benzer on-
larca senaryonun üstesinden gelmıştik, şimdi de
gelebiliriz...
Işe yukarıdaki tümcenin son sözcüğünden baş-
lamak gerekiyor. Gelebiliriz değil...
Geliriz...
ankcum@ttnet.net.tr
Çocuklan TV'den
uzaktutun
NEVŞEHİR (Cum-
huriyet) - Nevşehir
Rehberlik ve Araştırma
Merkezi Müdürü Yusuf
Çağlayan, televizyon-
lardan yansıyacak savaş
görüntülerinin, çocuk-
lann psikolojik yapılan-
nı zedeleyeceğini belırt-
ti. Çağlayan, ABD'nin
Irak'a yönelik başlattığı
harekâtla birlikte yo-
ğunlaşan savaş göriintü
ve haberlerinin, çocuk-
lann beyinlerinde kalıcı
izler bırakabileceğini
söyledi.
Bu görüntülerin, ço-
cuklarda saldırganhk,
içe kapalılık, sinırlilik,
uyku bozukluğu ve suç-
luluk duygusu gibi
olumsuzluklan arttıra-
bileceğini \
r
urgulayan
Çağlayan, ailelerin,
özellikle 3-10 yaş gru-
bundakı çocuklara, bu
durumu, anlayabilecek-
leri bir dille anlatmalan
gerektiğini belirtti.
Çağlayan, "Şiddet
görüntüleri, çocuklar-
da, katıldığı etkinlik-
lere ilginin azalması
veya haz alamama, iş-
tahsızlık, kilo kaybı ve-
ya kilo alım. suçluluk
duygusu, uykusuzluk
veya uykuya düşkün-
lük gibi olumsuzluklar
yarartığı gözlemlen-
mektedir" dedi.