25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
20 MART 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 - if gmeocesl erteteaaif. 5 HukünetlB E günacestlçMH £ Belctronik posta: denizsom©cuiT*ıuriy8tcom.tr Tel: G.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 - Dine siyaset bulasmış... "Srvasete din bulasmadı mı!" NazireIstanbul'dan Sa- di Çakıroğlu, ma- lum şiiri, savaş yanlısı medya için yeni- den düzenlemiş: "Ka- lemlerimiz süngümüz/ Manken sutyenleri miğferimiz/ Plazatar kışlamız/ Dönekler as- kerimiz." Emlakçi CHP'den millet- vekili adayı olan Nevzat Yıldız, Nusaybin küçük sanayi srtesinde- ki 154 dükkanı ABD as- kerierine 248 bin dolara kiralamak için anlaşınca Ayşe Meral sormadan edemiyor: "ABD'ye em- lakçilik yapmak CHP'li- lere mi kaldı? Deniz Baykal'ın muhalefeti, partisinin grup toplantı- larında attığı nutuklarla mı sınırlı?" avaşın görünürdeki nedeni petrolün paylaşı- mı... Petrolün altında ise başka bir neden ya- tıyor gibi... Internet ortamında ekrandan ekra- na dolaşan tez, dolar-Euro kavgasından söz ediyor "Dünya piyasalarında referans döviz birimi Ame- rikan Doları'dır. Amerikan Doları sadece bir yerde ba- sılmaktadır; Federal Reserve; burası özel sektör tara- fından temsil edilmektedir veYahudi bankacılardan olu- şan bir konsorsiyumdur. Herhangi bir ülke 50 milyon dolarlık bir şey satın al- mak ıstediğinde bu parayı elde etmek için bir bedel ver- mek zorundadır... Amerika ise aynı şeyi satın almak is- tediğinde sadece matbaayı bir mesai çalıştınp hazine- sinde altın karşıhğı olmadan o parayı çıkartabilir. Bu uy- gulamanın sonucunda, Amerikan ekonomisi şu anda 2500 milyar dolar civannda bütçe açığıyla karşı karşı- yadır ve bu açık Bush'un ekonomistleri yaptığı hesap- la, gelecek üç yılda 3500 milyar dolara yaklaşacaktır. An- cak, Amerikan Dolan, dünyanın dövizi kaldığı sürece bu Saddam bahanesi bir sorun olmaz. Istedikleri zaman para basıp borçlan- nı kapatabilirter. Sorun, petrol ihraç eden ülkeler birliği OPEC'in üye- si Irak'ın, 6 Kasım 20O0'de kendi petrollerini Euro'yu re- ferans alınarak satmayı kararlaştıran ilk ülke olmasıyla başladı. O zaman Euro dolar paritesi 0,8 idi ki o dönem Irak çok zarar etti. Ama şimdi büyük kârlar elde ediyor zira dolar Euro'nun gerisine düştü. Işte bu, Saddam'ın Amerika tarafından asla affedi- lemez en büyük hatası oldu. OPEC üyesi Iran ve Suri- ye de Euro'ya geçme hazırlığı yapıyor; Venezüella pa- ra rezervlerini Euro-dolar kanşımı şeklinde değiştırdi. Rus merkez bankası rezervlerinin yansını Euro'ya çe- virdi, Çin aynı şeyi yaptı. Bunun sonucunda dünya piyasalarında anormal bir dolar fazlalığı ve Euro talebi oluştu. Bu durum Amerikan ekonomisi için resmen bir çö- küş demektir. Euro dünyanın dövizi olacaksa Amerika keyfince dolar basamayacaktır. OPEC'ten petrol satın alabilmek için, tüm büyük yatınmcılar Amerikan paza- nndan çekilip Avrupa pazanna yönelecektir. Amerika, Asya ülkeleriyle yaptığı polftik anlaşmalar- la dolann değerini suni şekilde korumaya çalışıyor. Ame- rika bu ülkelere borç veriyor, onlar ürünlerini Amerika'ya satıp borçlannı ödüyor. Bir kısırdöngü oluşup para gi- dip geliyor. Asya dolardan vazgeçip euroya geçerse Amerikan ekonomisi çöker. Zira onlann da petrole ihti- yaçlan var ve petrol alabilmek için onlar da Euro'ya geç- me eğiliminde. Sonuçta Bush bir 'kara liste' hazıriayıp, Euro ile petrol satmak ısteyen ve rezervlerini euro'ya çe- viren tüm ülkeleri dahıl etti. Amerika zamanla bu ülke- lerde de yönetimi kendi çıkariarı doğrultusunda değiş- tirene kadar mücadele edecektir. Saddam bahane. Sa- vaş kısa olmayacak gibi. Bu sadece başlangıç..." Fark •Akrf Kökçe so- ruyor ve yanrtlı- yor: "Gecekondu yapmak ile üs ve tesis- lerde modernizasyon çalışması yapmak ara- sındaki fark nedir? Fark yoktur. Her ikisinde de ruhsat, imar durumu, yasa, belediye gibi for- malitelere bakılmaz." SESSÎZSEDASIZ(l) Yüksek Yerilim Hatto erdincutku ı yahoo.com Mart CNN'den baktınr. savaş YÜREK yaktınr! Çevre Bakanlığı 'reform'a kurban! Kamu yönetiminde reform adı altın- da Çevre Bakanlığı ile Orman Bakan- lığı birieştirilecek... Çevre Mühendis- leri Odası, bu "reform"u şöyle yo- rumluyor: "Orman ve Çevre bakanlıklannın bir- leştirilmesi sadece kamunun düzenleyi- cilik işlevinin sınırlandınlmasına hizmet edecektir. Oysa ülkemiz halihazırda in- san ve çevre sağılığı açısından çok önemli çevresel sorunlaria yüz yüzedir. Sadece aşağıda yer alan istatistiksel bil- giler bile karşı karşıya olduğumuz tab- lonun zorluğunu ortaya koymaktadır: Ülkemiz nüfusunun yüzde 76'sının yaşadığı 3 binden fazla belediyemizin yalnızca binde 15'i atık su antma tesi- sine sahiptir. Bir yıl da kentlerimizde olu- şan evsel atık sulann ancak yüzde 20'si bu antma tesislerinde arrtılabilmekte- dir. Atık su oluşumunda yüzde 55 pa- ya sahip endüstriyel nitelikteki atık sulann ancak yüzde 9'u antlmakta- dır. Inşa edilmiş antma tesislerinin bir- çoğu; enerji maliyetlerinin yüksek oluşu ve kalifıye eleman istihdamının sağlana- maması nedeniyle çalıştınlamamakta- dır. Organize sanayi bölgelerinin ancak yüzde 14'ü endüstriyel atık su antma tesisine sahiptir. Turizm sektöründeki atık su antma tesisi oranı yüzde 20'ler düzeyindedir. Ülkemizde bir yılda 25 milyon ton katı atk oluşmakta ve yalnız- ca yüzde 5.9'u yönetmeliklere uygun bertaraf edilmektedir. Ülkemizde her yıl ortalama 5.5 milyon ton tehlikeli atık oluşmakta ve ancak bunlann yüzde 1 'lik kısmı bertaraf edilmektedir." Iş Güvencesi Yasası Ertelendi YAŞAR SEYMAN Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olur olmaz, Iş Gü- vencesi Yasası'nı kendi deyi- şiyle öteledi. Oysa bilim insan- larına göre yürüriüğe giren ya- sanın ertelenmesi hukuk ku- rallanna aykındır. Hukuk dev- leti, hukuk kurallan algılanınca anlamlı olur. Algılamayanlar is- tediği gibi ötelerler. Aslında 59. Hükümet mi, 58. Hükümet mi, tartışılır. Ne çok kavram kargaşası ve tar- tışmalaryaşanacak görülüyor. Yeni Başbakan aslında ne çok şeyi öteleyerek hükümeti kur- du... Beş yüz elli üyeli partamen- toda, yüzün üstünde sanayici ve işadamı yanında yedi sen- dikacı olursa; bir de görünme- yen patron temsilcilerinin sa- yılan bilinmezse; daha çok Iş Güvencesi Yasası ötelenir. Oysa Sayın Erdoğan, 3 Ka- sım 2002 seçimleri sonrası AB üyeliği tarihi için koştuğu Av- rupa ülkelerinde iş güvencesi- nin 1917-1920'li yıllardan bu- güne değin variığından ve uy- gulanmasından haberdarmı? Banka işkolundaki grev yasa- ğının kara Afrikası ülkelerinde bile kalmadığını biliyor mu? Haziran ayında gidilecek I- LO'da (Uluslararası Çalışma örgütü) sorulacak sorulara, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı hangi yanıtı verecek- tir? Bakan da biliyor ki 1932'den bu yana ILO stan- dartlan yakalanmadı. Türkiye, dünya çalışma pariamentosu- nun kara listelerinden çıkama- dı. Kaldı ki o standartlann da çok ileri olmadığı, çağdaş de- mokrasinin yaşam bulduğu ülkelerde ILO standartlarının aşıldığı bilinen bir gerçektir. Üç gün süreyle Iş Yasası'nın TBMM'deki görüşmeleri sıra- sında milletvekillerinin konuş- malannın içeriği, sunumu, ayarlanmayan ses tonları üzüntü vericiydi. CHP'li Oya Araslı ve Güldal Okudu- cu'nun konuşmalan örnekalı- nacak düzeydeydi. Beş yüz elli milletvekilinden sadece yirminin üstünde kadın vekilin olması ne kadar acı. Kaldı ki Sayın Erdoğan, çok kısa za- manda bakanlık sayısındaki azaltma nedeniyle; 59. Hükü- met'teki kadın bakanı da öte- leyecek... AKP'nin Iş Güvencesi Yasa- sı'nı ötelemesi sürpriz olmadı. Çünkü Sayın Erdoğan, AKP'de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yapacak bi- rikimdebirsendikacı bulama- mıştı. Kaldı ki Çalışma Komis- yonu Başkanı da sendikacı değildi. Artık bu biraz da AKP'ye oy veren işçilerin so- runu olmalı. AKP iktidarı ile mücadele için sendika seçim- lerine "Nerede kalmıştık" so- rusu ile girip seçim kazandık ve etkin sendikal mücadele için aktif politikayı bıraktık. Hem siyaset sadece siyasi partilerde yapılmaz ki... e-posta:yasar.seyman'; is- bank.net.tr KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicako turk.net ÇİZGtLÎK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMtH POROY semihporoya yahoo.com Meryem ve Hasan Doğan'ın oğlu, Aybüke'nin kardeşi CENCİZHAN DOĞANın doğumunu tüm dostlarımıza duyururuz. (14.03.2003 Samsun-Çarşamba) AKTAŞ AİLESt SANff İŞÜĞİ KÜLTÜR MBtKEZİ (0216) 414 03 32 TUCCAR KENTİN MELEKLERI Yazao: Cahit ATAY - Yöneten: Emrah EREN 23-30 MART Saat: 20JO TRE Yazan: Tnrgot ÖZAKMAN - Yöneten: CENAN ÇAMYURDU 26-28 MART Sut:2OJ0 MİSVİCRE HASTANESİ Sanatın Yanında TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ AMKAN 20 Mart LÜLEBURGAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 2002 471 Davacı Necatı Oktay vekili Av. Ahmet Kantarcı tarafından davalı Ha- tice Oktay aleyhine açılan boşanma davasının yapılan açık yargılama sı- rasında \enlen ara karan gereğınce, Davalı Evrensekız kasabası. Gün- doğu Mahallesi'nde oturur Hatice Oktay tüm aramalara rağmen buluna- mamış. ilanen tebligat yapılmasına karar verilmekle adı geçenin duruş- ma günü olan 6.5.2003 günü saat 9.00'da mahkememizde hazır bulun- ması veya kendini bir vekille temsil ettırmesı. aksı halde yokluğunda karar venleceğı ilanen teblığ olunur. 11.3.2003 Basın: 12244 Nüfiıs cüzdanımı ve H.U. öğrencı kımliğimi kaybettım. Hükümsüzdür. ÖZKANSEVGt 16.03 2003 tarihinde sürücü belgemi kaybettım. Hükümsüzdür MERDÎYE SEVİNÇ MEVLlT YENAL DANİMARKAU SİNEMACt DREYER 1968'De BU6ÜN, ÜNLÜ MHÎMA&tALI FİLM yÖfJBTME- Mİ CABL THEOOOB. bREYBfZ, 79 YAÇlNOA ÖLDİJ. 1913'T£ SİNEMAY/ MESLEK SEÇM£t>€N ÖH- "JanDark'm Tutkusu'nda. Renie. FakoneHi l/£ TİYATBDELEÇrtRMEMÜĞİ YAPM/ŞT7. SffJEMA- YA SENA&YO VS ALT YAZI YAZ^AK BAÇLAPI. İLK YÖNE7Tİ6İ FİLM İSE "BAÇKANn Pl(i9ia^- BUNU DİSEBLEBİ /ZL£Pİ. EN ÜNLÜSÜ, "JXU TU7XUSU" İOİ. BÜTÜN ZAMAA/LAS/AJ EN İYİ FİLMLBHİ ABASIUDA YBSALAM Sü yAPlT, İA/~ SAM PSİKÛLOTİSİNİ USTACA YANŞt71YO/i, ÇA&- PICI_ YAKIN PLAM ÇEKIMLEB.İ, PLÂSTİK OE- GE&YLE.SESSİZ QİNEMANIN POSUK NOK- -mLACllNPAN BİÜ OLMAYt MK ~ SATILIK Üstbostancı Fındıklı Mahallesi'nde 105 nf 3 oda + salon kaloriferli, hidroforiu, asansöriü daireier sahibinden satıltktır. Tel:0216 518 2198 Ümranıye Vergı Daıresi mükellefı Yasemin Aydemir'e ait Teks- til firmasının 09.08.1999 tarihinde Star Matbaacılık'ta basılmış olan 20451 'den 20550'ye ve 20601 'den 20650 seri numaralara ait olan sevk irsaliyeleri, 33101 'den 33150 seri numaralara ait olan fa- turalar kaybedilmek üzere zayi olmuştur. Hükümsüzdür Nüfiıs cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. CEM KUMRAL DÜZ ÇİZGİ ÜMtT ZtLELİ 'B Planı' Asla Olmadı!!! Oyun bitti!.. Tarihin en eski hilelerinden biri başarıyla oynan- dı ve mükemmel sonuca ulaşıldı... Türkiye, çok ön- ceden kararlaştınldığı üzere, ABD'nin yanında ve çok uzun sürecek "21. yüzyılı biçimlendirme" projesinde kendisine biçilen rolü üstlendi... - Tebrikler!!! Şimdi gerçek trajedi başlıyor!.. Neler olacağına bakmadan önce, Türkiye'nin elbirfiği ile bu nokta- ya nasıl getirildiğini hiç olmazsa tarihe not düşmek açısından özetleyelim.. öncelikle; işbiriikçitakımın, "savaş karşrtlannın felsefesinin iflas ettiği", "süper gücün bir B planının bulunduğunun, Bush'un son ültima- tomu ilekesinlikkazandığı", "Türkiye'nin ikin- ci tezkereyi reddederek yaptığı büyük hatayı süratle düzeltmesi ve ABD'nin yanında yeral- ması gerektiği" yolundaki çığlıklan kocaman bir palavra!.. ABD'nin, işbiriikçilerle sürdürdüğü oyun, hafta- lardır yazdığım gibi aşama aşama gerçekleştirildi. Türk halkının ve parti içindeki muhalefetin bastı- nlması gerekiyordu. Iddia ediyorum: - ABD'nin asla bir B planı olmadı!.. En ba- şından beri tüm planlar Kuzey Irak üzerinden yapılacak bir harekâta göre oluşturuldu... - Bu nedenle ABD ikinci tezkereye ölümü- ne mahkûmdu!.. ABD Genelkurmay Başkanı Myers ne olacağı- nı çok önceleri, "Türkiye ne kadar direnirse diren- sin, ABD kuzey cephesini açacaktır" sözleriyle net olarak açıklamıştı. Yıne iddia ediyorum: - Türkiye Bush'un 48 saatlik ültimatomuna "hayır" diyebilseydi, ABD-lngiltere ittifakı bu savaşı başlatamazdı!.. Ama Bush, Blair ve Beyaz Saray'da "Türki- yey/fes//meden"zevat, perdenin nasıl kapana- cağını çok önceden biliyorlardı!.. - Aradageçen "halkıuyutma"oyunlannın tümü yalnızca detaydıü! ••• Meclis'ten çıkması kesinleşen tezkere ile biriik- te, savaş asıl şimdi kaçınılmaz!.. Ya bu satıriann yazıldığı çarşamba günü ya da bu satırlan okuduğunuz perşembe günü, ABD'ye istediği gibi at oynatmasına olanak verecek tez- kere, istenildiğinden "âlâ" bir şekilde kotanlmış olacak... Sevgili Metin Uca'nın deyişiyle, işbirlik- çi koro, hep bir ağızdan "uşşak makamında" haykınyor: - Gel tezkere, gel tezkere bitsin bu hasretü! Işbirlikçi, yüzündeki maskeyi fırlatıp atmış, ka- pısına bağlandığı ABD'yi bakın nasıl tanımlıyor: "Apo'yu bize teslim eden, ne zaman ekono- mik olarak çuvallasak bize yardımcı olan, sa- dece kendi ülkesinde dünya üretiminin yüz- de 26'sını, çokuluslu şirketleriyle dünya üre- timinin yüzde 90'ını karşılayan, tüm uluslara- rası finans kuruluşlarını denetleyen, emper- yal olduğu için de sık sık kabadayılık yapan bir müttefık!." Tehdit, bu aşağılık tanımlamanın içinde sıntı- yor!.. Aylardır çiğnenen sakızı, bir kez daha Türk halkının önüne sürüyor: "Eğer savaşa sırt çevirip ABD'nin yanında yer almazsak, denetimimiz dışında Kürt dev- leti kurulacak, teröryeniden hortlayacak, Or- tadoğu bize zerre kadar sorulmadan yeniden kurulacak ve Türkiye yine o eski, acı ve içine kapanık günlere dönecek..." • • * Işbirlikçi yalan söylüyor!.. Kuzey Irak'ta Kürt devletini son noktaya getiren, Kürtleri silahla, füzeyle, parayla donatan zaten ABDdeğil mi?.. Amerikan ordusu Güneydogu'nun en yaşamsal noktalanna yerieştikten sonra, Tür- kiye, Kürt devletinin kurulmasına nasıl engel ola- cak?.. Sıradan bir harita açın, ABD askerinin ko- nuşlandığı Türk topraklarını işaretleyin ve sonra şu soruyu sorun: - ABD birgün Diyarbakır'dan rtibaren, GAP'ı da içine alacak şekilde bir kırmızı hat çeker- se ne olacak?!. Ruhunu Amerika'ya peşkeş çekenler, eminim bu sorunun yanıtını gayet iyi biliyor!.. - Uzun yıllardır, "Batı üretiyor, Doğu tüketiyor, Anadolu sırtımızda yük" diyenler onlar değil miydi?!!! E-posta: umrtzileli v) ttnetnettr B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Ahmet HamdiTanpt- nar'ın Anka- ra, Erzurum, Konya, Bursa ve Istanbul'u konu edinen denemeler ki- tabı. 2/ Bir topluluğu oluşruran bi- reylerden her biri... Aralıksız yine- lenen ve artık düşün- meksizin yapılan ey- lemlerin tümü. 3/ Kuş kanadının bü- yük tüyü... Tanntanı- maz. 4/Faiz... îskanv bilde bir kâğıt. 1 2 3 4 5 / 6 Kendini büyük gör- 7 me. 6/Bir soru eki... ^ Antılmış, incehniş. 9 7/Birkaç renkli ipliktenyapılmış dokuma... Ince ve uzun metal çubuk. 8/Bir akvaryum balığı. 9/Elma, armut, erik gibi mey\elerin kurutulmuşu... Tanrı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kemal Tahir' in bir romanı. 2/ Binek hayvanla- nnın sırtındaki oturmalık... Incirağaçlanndadöl- lenmeyi sağlayan sınek. 3/ Sırtta taşınan yük... "Kimine bir — vermez giyesi/ Kiminin atuıa at- las çul eyler" (Yunus Emre). 4/Yabçapkmı da de- nilen kuş. 5/Bir işi yaptırabilme gücü... Bazı Arap ülkelerinde faaliyet gösteren sol eğilimli parti. 61 Derviş selamı... Şırası alınmış üzüm posası... Bo- ru sesi. 7/Verme, ödeme... Kirpik boyası. 8/ " — Hayworth": ABD'lı aktris... Kuran'da bir sure. 9/ Bireyin kişisel göriışünden bagımsız olan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear