Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SVTFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2003 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
sanbJİ PB 7 SinoD
Ecirne
<tcae*i
^makKîJe
z-ıir
Ttınısa
Vydın
>tnizli
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
7
9
10
13
11
11
9
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Kon^a
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
K
10
10
10
4
5
4
3
PB _7 Adana
^TJ Mersın
1fJ Diyarbakır
10 Şanlıurfa
"anguki* PB 7 Antaya PB 14 Kars
(JAÇ>K Parçalı bulutlu
Yurdun doğu kesımlen
parçalı yer yer çok bulutlu,
Orta ve Doğu Karadenız,
Içanadolu'nundoğusu do-
ğu Akdenız ile Doğu ve Gu-
neydoğu Anadolu bolgelerı
yağışlı geçecek Yağışlar;
Doğu Anadolu'nun gune-
yınde yer yer etkılı olmak
üzere Orta ve Doğu Kara-
demz kıyılan, Doğu Akdenız
ile Guneydoğu Anadolu'da
yağmur dığer yerterde kar
şeklınde olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
K
K
B
K
K
K
K
-1
-13
0
4
4
3
6
2
Münih K 3 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
K
Y
K
K
Y
Y
Y
1
1
12
3
6
5
15
13
B 2 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahıre
B
Y
PB
PB
B
B
K
B
-14
13
-8
12
6
1
-1
18
Y 11
k Çok bulutlu < Yağmurlu Sulu kar > Gok gu
G L N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
MBaştarafı 1. Sayfada
ü gelişmelere bakarak önümüzde sadece iki üç
~ «öı var. diyor. ~ ~ ~ ~
3ün saptaması elbette dayatmalarına koşut ol-
nayan h^çbırgelişmeyi, hiçbir gerekçeyi kabulte-
rezzülırde bulunmayan yüceler yücesi müttefi-
Hniz, stratejik ortağımız büyük Amerika'dan!
L/lilli Güvenlik Kurulu ulusal yararlarımız neyi
çerektıryorsa o yolda kararlar alarak uygulan-
nasını stedi. Bıldiride ABD'nin umursamadığı
'o/daşlıktan" da söz edildi.
Âmerıka'nın küstah sesi hemen yankılandı:
MGK kararlarını beğenmedik!
ktidar cephesinden bir AllatVın kulu (örnegin
txi'nu havada RTE) ortaya çıkıp karşılık vermedi,
vsremedi.
• • *
Başbakan, "ABD sabırsız" diyor. RTE Beye-
ferdi ise ıç politikada ağzından düşürmediği kav-
ranları ABD'ye, Bush'a ve kuyruğundaki şunla-
ra Dunlaraanımsatamıyor. Burada kafa ütülüyor.
Anerikal ya geldi mi suspus.
Oysa aumnadan söyleyegeldiği halksız karar
aınmaz; anayasa, yasalar var içeriğindeki ve ben-
zari nutuklar ne olacak?
Halka karşı hareket edilemeyeceğini sürekli
SDyleyen RTE ve AKP hükümeti, büyük çoğun-
Itğu savaş ıstemeyen halkımıza karşın ABD'nin
yanında savaşa katılmak için uğraş veriyor.
Halk ne söylerse, neye karar verirse doğruyu
ve uyulması gerekenı gösterir diyen söylemler
nerede kaldı? Şeytan aldı götürdü mü?
Halkımız savaş istemiyor, varsın istemesin.
Amerika savaş istiyor ya: VVashington höt deyin-
ce bizimkı "gerekeni yapmak, Meclis'ten ABD
doğnıltusunda kararalmak için iki gün zamanımız
kaldığım" söyleyerek harekete geçiyor. Çıkıyor
halkın karşısına, savaş istemeyen halka savaşa
katılacağımızı söylüyor.
Böylece halka karşı hareket etmiş olmuyorlar
mı?
Biz "Bu işlere girmek istemiyormuşuz" amma,
günümüzün ve geleceğin ulusal yararları, "uzun
vadeli çıkarianmız ABD yanında yeralmamızı ge-
rektihyormuş". Sosu bol vaatlerie üslerimizi de
açarız, askerlerine geçit de veririz, daha bastınr-
sa Conileri aylarca ve yıllarca toprağımızda ko-
nuşlandınrız.
Biz konuksever bir ulus değil miyiz?
Yeter ki ABD istesin, dayatmalarını yerine ge-
tirmek için hükümette gerekçe çoook. Günümüz-
deki yöneticiler fedakâr çocuklarımız; ülkemize
Ingiltere'den sonra ABD'ye büyük destek veren
tek Islam devleti olma onurunu (onursuzluğunu
mu desek acaba) kazandırıyorlar. Daha ne yap-
sınlar?
• • •
An, bir de AKP grubundaki "Müslûman birül-
keye savaş açılmasına karşı çıkan" tepkiler olma-
sa... Okullar olmasa Milli Eğitim Bakanlığı'nı ra-
hatlıkla yöneteceğini söyleyen Osmanlı nazın gi-
bi; Gül ile gece yanları hükümete kumanda eden
RTE de öyle rahat bir nefes alacak, ohhh çeke-
cekler ki...
Bir değil iki, iki değil üç tezkereyi (veya birtikte)
anında TBMM'ye gönderecek, ABD'ye dönüp
"işte karştnızda istediklerinizi duraksamadan
onaylayan, el vermiş kolu kurtaramayan tek başı-
na biriktidar" diye şişinecekler!
Elbette siyaset bu, yarın ne yapacağı belli ol-
maz. Hele sıyasal Islam terbiyesi ile gelişen yan-
sı bağnaz yarısı oldukça liberal AKP grubundan
savaşa yatkın karar çıkmayacağını söylemekzor.
Zor olmasına zor da kimilerinin açıklamaları var
ki; san ile kırmızı arasında gidip geliyor; Gül'le
RTE'nin içini bulandırıyor.
Hükümet ve RTE, milletvekillerini kulislerde
özel "savaş eğitiminden" geçiriyor. Gizli oturum-
lar hazırlanıyor.
5 Şubat'ta ABD'nin Irak delilleri fos çıkarsa yan-
dı gülüm keten helvam! Gül'üm çaresiz. önce üs-
lerde 4 bin teknik adam yerleştirecek, sonra Co-
nilerin gelip Irak'a geçmelerine ve nihayet, bu yüz-
yılda geleceğimizi büyük ölçüde etkileyecek olan
Mehmetçiğimizin Kuzey Irak'a geçmesini ve ora-
da kalmasını sağlayacak tezkereleri TBMM'nin
onayına sunacak. Birlikte ya da ayn ayn, fark et-
mez!
Türk askerine Kuzey Irak yolunu açacak tez-
kereye Meclis'te ittifak tamam.
Ya ötekıler? Göreceğiz!
Tekstîle kachn eli değdi• Baştarafı 1. Sayfada
gören proje, çalışan ve dolayı-
sıyla ürün kalitesini arttırarâk
sektörü kotalann kalkacağı
2005 sonrasında özellikle Çin,
Hindistan, Meksika gibi zorlu
rakiplerinin karşısında güçlü
hale getirecek.
Gecen martta kurduklan,
merkezi Londra'daki Larksım
Ltd'nin sahipleri olan Haynes
ve Erengül, TurkMark'ın " T "
ve "M"sinin Türk malı ve Türk
tekstil ürünlerinin kalitesini
simgeleyen marka anlamına
geldigine dikkat çekti.
Şirket, öncelikle boyahane-
den, kumaş atölyesine, iplik
üreticisinden, nihai ürünü
hazırlayan firmaya 50 işyerin-
de araştırma yaptı. Uzmanlann
da desteğiyle projeyi hazırla-
dıklannı anlatan Haynes, teks-
til sektöründeki hatalann yüz-
de 95 'inin insanlardan kaynak-
landığına dikkat çekti. Ve tek-
nolojiye çok önem veren teks-
til sektörünün insana yatınm
yapmadığını belirtti. Köyde ip-
lik temizleyen kadmdan, maki-
Yasemin Haynes (sağda) ve Berrin Erengül'ün "TurkMark" projesi
Tflrk tekstiüne yeni bir imaj kazandıracak. (Fotoğraf: UĞUR DEMÎR)
ne işçisine her alanda insanın
çok önemli olduğunu, eğitim
yetersizliği ve çalışma koşulla-
nnın tatmin edici olmamasın-
dan sektörde büyük fireler ve-
rildiğini vurguladı. Erengül de
"Bazen hazırianmış bir ürün
ütü anında oluşan lekeyle
mahvoluyor" diyerek sektö-
rün devletten beklemek yerine
kendi yağıyla kavnılarak eği-
tim sorununun üstesinden gele-
bileceğine işaret etti.
Kademeli eğitim programın-
da patronlar, üst düzey yöneti-
ciler, orta kademedeki ıdareci-
ler ve iki sınıfa aynlacak işçi-
lerden oluşan beş gruba eğitim
verilecek. Farklı şirketlerden
aynı alanda çalışanlar bir arada
eğitılecek. Işçilerin şeflen eği-
tilerek kendine bağlı olarak ça-
lışanlann eğitilmesi sağlana-
cak. Türk ve Ingiliz uzmanlann
yönetimindeki program sonra-
sında Ingiltere'deki Liderlik ve
Yönetim Enstitüsü'nden tas-
dikli bir sertifika verilecek.
Proje martta yabancı basına ta-
nıtılacak ve nisanda eğitim
programı başlatılacak. Prog-
ram sonrasında ise katılımcı
şirketlerin önce Ingıltere'de
sonra Avrupa'nın diğer mer-
kezlerinde düzenlenecek fuar-
larda CD tanıtımlan yapılacak.
TurkMark' a üye olmak için ön-
ce şu anda kesinleşmeyen bir
aidat ödenecek. Çalışan başına
100-150 dolarhk bir eğitim üc-
reti.
Projeye birçok şirketin ilgi
gösterdiğini anlatan Erengül,
"Program sonrasında çalı-
şanların en azından mane\i
tatmini artacak, ne iş yaptık-
ları daha net tanımlanacak
ve işyerindeki verimlilik ar-
tacak" dedi. Haynes ise Turk-
Mark'ın Türk tekstiline katma
değer, ve yeni bir vizyon ka-
zandıracağını. kotalann kalktı-
ğı dönemde Türkiye'yi teksti-
lin iddialı ülkeleri karşısına da-
ha kalitelı ve zor bir rakip o-
larak çıkaracağını söyledi.
Lindh, AKP'den
memnun
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Is-
veç Dışişleri Bakanı Anna Lindh,
AKP'nin AB'ye verdiği taahhütlerden
büyük memnuniyet duyduklannı belirte-
rek "Bunlar Türkiye'yi çok uzun ol-
mayan bir sürede AB'de görme konu-
sunda bizi umutlandırıyor. Türki-
ye'nin üyeliğini dört gözle bekliyoruz"
dedi. Önceki hükümet döneminde Diyar-
bakır temaslanna izin venlmemesi nede-
niyle ziyaretini iptal eden Lindh,
AKP'nin "açıklık ve şeffaflığı" için de
teşekkür etti. Isveçli Bakan. "Yeni hü-
kümetin niye Diyarbakır'a gitmek is-
tediğimi sormaması ve istediğim yere
gitmeme izin vermesi çok olumlu bir
işaret" diye konuştu. AB, Kıbns ve Irak
başta olmak üzere önemli dış politika ko-
nulannda görüş ahşverişinde bulunmak
üzere Ankara'ya gelen Lindh, Başbakan
Abdullah Gül, AKP lideri Tay^ip Erdo-
ğan ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile
görüştü. Lindh ile Yakış' ın Dışişleri Ba-
kanlığı'nda yaptıklan heyetler arası gö-
rüşmelerde Türkiye'nin AB üyelik süreci
ile Kıbns ve Irak konulan ele alındı. Gö-
rüşmenin ardından gazetecilere açıkla-
malarda bulunan Lindh, hükümetin "iş-
kenceye karşı mücadele ve Kürtçenin
kullanılmasına izin verilmesi" konula-
nndaki reformlannı, AB'ye yakınlaşma
adımlan olarak gördüklerini kaydetti.
Gazetecilerin "Diyarbakır'a gitme
ısrarı" ile ilgili sonısunu Lindh "Yeni
hükümetin niye Diyarbakır'a gitmek
istediğimi sormaması ve istediğim yere
gitmeme izin vermesi çok olumlu bir
işaret. Ülkenin bu bölgesi, uzun zaman
çok zorluklar yaşadı. Oraya gidip
ekonomik sorunları da değişik çev-
relerle konuşmanın önemli olduğuna
inanıyorum" şeklinde yanıtladı. tsveçli
Bakan'ın, Ankara'daki temaslannın ar-
dmdan bugün öğle saatlerinde Diyar-
bakır'a geçmesi öngörülüyor..
Gazetemize ziyarette bulunan DYP lideri
Mehmet Ağar, Türkiye'de artık iki kutuplu
çatışma ekseninin kaybolduğunu ve bu çatış-
ma ortamı ile ülkenin enerjisinin boşa har-
candığını söyledi. (Fotoğraf: SERKANYILDIZ)
fktidar dışarıda
meşruiyet artyor
Haber Merkezi - DYP Genel Baş-
kanı Mehmet Ağar ve Genel Baş-
kan Yardımcısı Mehmet Ali Bayar,
gazetemizi ziyaret etti. Gazetemiz
Tmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Baş-
kanı tlhan Selçuk ve gazetemiz ya-
zarlanyla görüşen Ağar, güncel ko-
nulara ilişkin görüşlerini de dile ge-
tirdı. DYP hderi, AKP iktıdannın iki
kınlma noktası bulunduğunu, bun-
lardan birinin "Kıbns" dığerinin ise
"laiklik" olduğunu belırtri.YÖK'ün
kaldınlmasına ilişkin hazırlanan
Acil Eylem Planı ile kadrolaşmanın
ve üniversiteyle ilişkisi kesilmiş ki-
şilerin affının amaçlandığına dikkat
çeken Ağar, "tktidann yaptığı en
tehlikeli şey, dışarıda meşruiyet
aramasıdır. Meşruiyet milletten is-
tenir, dışarıdan değil" dedi. Ağar,
Irak operasyonu konusunda ise şun-
lan kaydetti: "Türkiye, Kuzey
Irak'ta olmak zorunda. Orada ol-
mazsan söz sahibi de olamazsın.
Irak meselesinde yapılacak en
ufak bir hata, Türkiye'de küllen-
miş yangını yeniden alevlen-
direbilir. O nedenle Türkiye Kuzey
Irak'a girmeli ve inisiyatifi ele al-
malıdır. Aksi takdirde orada plan-
lanan senaryolarda rol alamazsın,
sözün de dinlenmez."
Akaryakıt zamlan durmuyor
• Baştarafı 1. Sayfada
yağında yüzde 2.95, motorinde yüzde 3.04,
kalyakta yüzde 4.33, 6 numara fueloil'de ise
yüzde 0.82 oranında yükseltildi. Istanbul'un
Avrupa yakasında gazyağı 1 milyon 256 bin-
den 1 milyon 293 bin liraya, motorin 1 mil-
yon 382 binden 1 milyon 424 bin liraya, kal-
yak 831 binden 867 bin liraya, rueloil 488
binden 492 bin liraya yükseldi. En son 21 O-
cak'ta kurşunsuz benzine yüzde 1.71, süper
benzine yüzde 1.70, 6 numara rueloil'e ise
yüzde 9.85 oranında zam yapılmıştı.
AL GÖZÜJVI SEYRETLE /IŞIL ÖZGENTÜRK
Arjantin Tango Haberleri
• Baştarafı Arka Sayfada
üç yumurta bir maydonoz bırakacak.
Aıjantın'de ışler bu kadarla kalmı-
yor. Kriz var, fabrikalar işlemiyor.. ne
olacak? tşçıler demişler kı: "Fabrika-
lann zaten abcısı yok, bize bırakın.
biz çalıştıraJnn." Ve başlamışlar çalış-
tumaya, biı fabrika çok öne çıkmış ve
diğerlerine ömek olmnş. Bu fabrika bi-
zım Paşabahçe gibı ekonomi tarihinde
önemli biı ışlevı olan bir motor fabri-
kasıymış. Iflas etmiş, bunun üstüne iş-
çiler fabrikayı alnuşlar, hesap kitap
yapnuşlar, şimdi fabrikada diş macunu
tüpleri yapılıyonnuş. Heıkes gayet iyi
durumdaymış ve işçiler fabrikanın üst
terasına çeşitlı sanat atölyeleri kurmuş-
lar. Şimdı hercumartesi pazar orada bir
konser vannış. bir yandan da fabrika
gürül gürül çalışıyormuş. Hüseyin hiç
yalan söylemez.. bu fabrikalann sayısı
gündeıı güne çoğahyormuş. Arjantin
şanslı, Amerika Irak savaşını ve bizim
bor madenlennı düşünüp onlara ver-
medığı parayı bize transfer etti. Belkı
biz de böyle çaresiz, tam anlamıyla pa-
rasız kalsaydık Arjantin'den daha par-
lak çözüm yollan üretebihrdik. En
azından dünyanrn en stratejik maderu
olan bor madenı yataklanmız aklımıza
gelır ve acıl bir mılli çözüm gelistirir-
dik. Dünyada bılmeyen kalmadı.. bir
biz bilmiyoruz, geleceğin en önemli
madeni bor ve bu bizde var. Ama EMF
ve çokuluslu şırketler elimizi kolumu-
zu bağlamış. kımıldayamıyoruz, keşke
para fılan eelmese de kendimize gel-
sek!
Bir de işin bellek kısmı var. Arjantin
mükemmel bir şeyi başarmış, orada
belleğin unutkanbğına karşı ciddi bir
savaş açılmış. Bu savaşın öncüleri de
gene "Mayo Meyr
danı Annele-
ri'"ymiş. Her an herkese geçmiş anım-
satılıyormuş. Çocuğu öldürülmüş bir
anneyle o çocuğu öldüren asker sürek-
li karşı karşıya geliyorlarmış. Arhk nef-
ret yok ama geçmişi unutma da yok!
Çünkü Arjantin binlerce ölü verdi. bin-
lerce kayıp verdi, "Mayo Mej danı An-
neleri" bunlarm unutulmasına izin
vermiyorlar.
Böyle bir oluşuma en çok bizim ih-
tiyacımız olduğunu düşünüyor.. bize
bir bellek hatırlatma mekanızması ge-
rek. Her şeyi unutuyoruz. "Hayır", di-
yor Hüseyin Karabey, "Unntmuyoruz,
unutmuş gibi yapıyornz.Ve yaşadığl-
mız toplumsal ve kişisel travmalar
çok farklı tepkiler olarak ortaya çı-
kryor. Şiddet, karamsarbk. inançsız-
bJİ, umutsuzluk. sevgisizlik gibi."
Belkı de haklı, yeni fılminin konusu
buymuş, acaba gerçekten hiçbir şeyi
unutmuyor muyuz?
seyre>1eisil(â yaboo.com
Rauf Deııktas'taıı 4 önemli koşul
REŞATAKAR
LEFKOŞA - Kuzey Kıb-
ns Türk Cumhuriyeti (KK-
TC) Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ile Güney Kıbns
Rum Yönetimi (GKRY)
Başkanı Glafkos Klerides
arasında devam eden yüz yü-
ze görüşmeler sürecinin dün-
kü bölümünde yine sonuç
alınamadı.
Denktaş, dünkü görüşme
sırasındaTürk tarafinın "ol-
mazsa olmazlanm" yazılı
olarak Klerides'e iletirken,
Rum lideri yazılı belge sun-
mak yerine BM Genel Sek-
reteri KofiAnnan tarafından
sunulan haritayı masaya ge-
tirerek toprak konusunun
tartışılmasını istedi.
BM Özel Temsilcisi Alva-
ro de Soto'nun gözetiminde
gerçekleşen ve yaklaşık 1.5
saat süren görüşmede, An-
nan haritasının bu şekliyle
kabul edilemeyecegini söy-
leyen Denktaş, Türk tarafi-
nın haritaya ilişkin detayh
görüşlerinin yannki toplantı-
da ortaya konacağını belirt-
ti. Denktaş. Türk tarafinın
"olmazsa olmazlarını" 4
madde halinde özetledi:
1) Ayn egemenlik,
KıbnsAB üyeliğini engeller
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ingiltere'nin Kıbns Özel Temsilcisi
Lord David Hanney, Kıbns'ta çözüm
olmazsa Türkiye'nin AB üyeliğinin en-
gelle karşılaşacağını söyledi.
Türkiye den çözüm sürecini hızlandır-
masını isteyen Hanney, plan üzerinde bü-
yük değişiklikler için ise zaman olmadı-
ğını savundu.
David Hanney, Kıbns konusunda Türk
tarafinın pozisyonuna ilişkin son geliş-
meleri öğ^enmek için Ankara'ya geldi.
Birleşmiş Milletler (BM) çözüm pla-
nının mimarlanndan biri olduğu bilinen
Hanney, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Büyükelçi Baki İlkin ve üst
düzey diplomatlar ile bir araya geldi.
Ingiliz temsilci, Kıbns'ta taraflann en
geç mart ayı sonuna kadar bir anlaşma-
ya varmalan gerektiğini söyledi.
David Hanney, bir çözümsüzlük duru-
munda bunun Türkiye açısından olum-
suz sonuçlan olacağı uyansmda da bu-
lunarak "Kıbns Türkiye'nin AB üyeli-
ği önünde bir taş olarak dikilip kala-
cakör" diye konuştu.
2) Siyasi eşitlik,
3) Türkiye garantisinin su-
landınlmaması,
4) Toprak ayarlaması ya-
pılırken yeniden göç olma-
ması, olacaksa çok az olma-
sı.
Klerides'le yaptığı görüş-
me sonrasında gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş, Klerides'in masaya ge-
tirdiği haritanın yeni olma-
dığına dikkat çekerek şunla-
n söyledi:
"Rum tarafı sadece hari-
tayı görüşmeye geldi ve An-
nan belgesinde yer alan ha-
rita üzerinde görüş alışve-
rişi yaptık. Çarşamba gü-
nü herhalde onlar da bir
şeyler getirirler veya getir-
mezlerse yine biz harita
üzerinde düşündüklerimi-
zi daha detayh bir şekilde
söyleyeceğiz."
Rauf Denktaş, BM Genel
Sekreterinin taraflara revi-
ze edılmiş 3'üncü bir belge
sunmasının muhtemel oldu-
ğunu belirtti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada •
Dönemin AKP kurucuları, Recep Tayyip Er-
doğan, Abdullah Gül, Biilent Annç^ Salih Ka-
pusuz, Abdülkadir Aksu, Ibrahim Ozal, Reha
Denemeç hep bunu dile getirdiler. 3 Kasım se-
çimlerinin ardından kurucular arasındaki açı ge-
nişledi, farklar arttı, başlangıçtaki yaklaşımlar gi-
derek unutuldu.
Geldik bugüne...
Hafta sonu yapılan Kurucular Kurulu'nda da
onaylanan tüzük değişikliğiyle AKP'nin yukarıda
sözünü ettiğimiz bütün özellikleri rafa kalktı. Ar-
tık ortak akıl yok, genel başkanın aklı var.
Ne diyelim? Akıl akıl, gel genel başkanatakıl...
Parti içi demokrasi derken, lider sultasına ça-
kıl...
Yapılan değişiklikle, AKP'nin Merkez Yürütme
Kurulu (MYK) üyelerinin tümü genel başkan ta-
rafından belırlenecek. Merkez Karar ve Yürütme
Kurulu'nun içinden istediği kişiyi genel sekreter
ve genel başkan yardımcısı yapacak olan genel
başkan, yolda bu kişilerie anlaşamazsa, istediği
an değişikliğe gidebilecek. Değişiklik tek tek ola-
bileceği gibi, toplu rtalde de yapılabilecek. Artık
şubat başından itibaren 11 genel başkan yardım-
cısı ve genel sekreterin koltuğu genel başkanın
iki dudağının arasında...
AKP'nin MYK'sinin belirlenmesi için "seçim"
sözcüğü tüzükten çıkanldı, yetkiler genel başka-
na verildi.
Ipleri tümüyle genel başkanın elinde bulunacak
olan Teşkilat Başkanlığı, parti üyeliklerini de iste-
diği gibi yenileyebilecek. "Işlem düzenlemesi"
gerekçesiyle parti üyelikleri silinebilecek.
ll başkanlan da birer küçük genel başkan ola-
rak, il örgütlerini istediği gibi oluşturabilecek.
AKP tüzüğüne göre partinin kuruculan arasın-
da yer alan kişiler doğal delege olarak siyasi ya-
şamlarını sürdürüyorlar. Bu da tüzükten çıkanldı,
eğer kuruculuk statüsünde değişiklik olmuşsa,
delegelik de yok.
Gün-delik demokrasi
Asıl önemli değişiklik ise genel kurulda uygu-
lanacak seçım sisteminde. AKP kurulurken "çar-
şafliste" yöntemi benimsenmişti. Halen uygula-
madaki en demokratik yöntem bu. Genel başka-
nın, ona karşı olan kışilerin listeleri birleştiriliyor
ve çarşaf bir liste yapılıyor. Delegeler listeden is-
tedikleri kişilere oy verip, partinin üst yönetimini
belirliyor.. du.
Artık tüzük öyle demiyor. önümüzdeki ağustos
ayında yapılması öngörülen ilk genel kurulda
"normalliste" uygulamasına gidilecek. Buna gö-
re genel başkanın listesi ayrı, öteki listelerayrı se-
çime girecek. Diyelim ki, genel başkanın listesin-
den bir kişi çizildi yerine başka bir isim yazıldı. O
kişinin, tüm delegelerin yansından bir fazlasının
oyunu alması gerekiyor.
Birazcık kongre deneyimi olan kişiler bılirler ki,
tüm delegelerin aynı adı silmesi ve onun yerine
yine önceden belirlenen aynı adı yazması nere-
deyse olanaksızdır.
Oyle anlaşılıyor ki, AKP yönetimi çarşafiama-
mak için çarşaf listeden vazgeçiyor. Bu noktada
yakın geçmişi kısaca anımsatalım.
Fazilet Partisi'nin (FP) son kongresinde Erba-
kan'ın etrafındakiler, Abdullah Gül'ün başını çek-
tiği "yenilikçilerden" bir kişinin dahi listeye girme-
mesi için gizlice tüzük değişikliği yapmış ve bu-
gün AKP'nin denediği yöntemi getirmişti. Çarşaf
listeden vazgeçilince de Gül ekibi az oy farkla
parti yönetimine kimseyi sokamamıştı. Bu du-
rum, "Genel başkanlığı Kutan, kongreyi Gül ka-
zandı" biçiminde yorumlanmıştı.
Bu süreç yenilikçilerin Erbakan'dan kopması-
nı beraberinde getirmişti.
Gelinen noktada Erdoğan için şunu söyleyebi-
liriz:
Tüzüklerin efendisi!
Listenin delinmemesi için her şeyi yapıyorlar.
Varsın demokrasi delinsin ama, liste delinmesin...
Bizde demokrasi koltuğa ulaşana kadar...
Gün-delik demokrasi!
[email protected]
Karadeniz'de gemi
battı: 8 ölü, 4 kayıp
tstanbul Haber
Servisi - Rus bandıra-
h "Strelets" adlı kuru
yük gemisi, dün Zon-
guldak'ın Ereğli ilçe-
sinin yaklaşık 50 mil
açıklarında, olumsuz
hava koşullan nede-
niyle ambar çatlaması
sonucu battı. Gemide-
ki 14 kişilik mürette-
battan 8 i yaşamını yi-
tirdi. Mürettebattan 2
kişi kurtanlırken 4 ki-
şinin kayıp olduğu bil-
dirildi.
132 metre uzunlu-
ğundaki 3390 groston-
luk boş kuru yük ge-
misinin 14 kişilik mü-
rettebatını kurtarma
çalışmalanna 7 gemi
ve 1 firkateyn katıldı.
Kurtarma çahşmala-
rına katılmak üzere
bölgeye hareket eden
Genelkurmay Başkan-
hğı'naait 1 helikopter
ve uçak, olumsuz hava
koşullan nedeniyle
bölgeye ulaşamadan
üslerine dönmek zo-
runda kaldı. Kayıp 4
kişiyi arama çalışma-
lanna olumsuz hava
koşullan nedeniyle
dün akşam saatlerinde
ara verilirken yaşam-
lanndan ümit kesildi.
Kilyos'ta karaya
oturdu
Karadeniz'deki
olumsuz hava koşulla-
n nedeniyle kontrol-
den çıkan Kamboçya
bandıralı "EuroAsia"
adlı kuru yük gemisi
ise dün Kilyos Gümüş-
dere Plajı'nda karaya
oturdu.
Buğday yüklü olan
geminin Rus uyruklu
olan 10 kişilik müret-
tebatı Kıyı Emniyeti
ve Gemi Kurtarma îş-
letmeleri Genel Mü-
dürlüğü Kilyos Tahli-
siye Istasyonu ekiple-
rince gerçekleştirilen
çalışmalar sonucu, kı-
yıdan gemiye teleferik
sistemi kurularak sahi-
le çıkanldı.