25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SVTFA CUMHURİYET 4 ŞUBAT 2003 SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE sanbJİ PB 7 SinoD Ecirne <tcae*i ^makKîJe z-ıir Ttınısa Vydın >tnizli PB PB PB PB PB PB PB 7 9 10 13 11 11 9 Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Kon^a Sıvas Y Y Y PB PB PB K 10 10 10 4 5 4 3 PB _7 Adana ^TJ Mersın 1fJ Diyarbakır 10 Şanlıurfa "anguki* PB 7 Antaya PB 14 Kars (JAÇ>K Parçalı bulutlu Yurdun doğu kesımlen parçalı yer yer çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız, Içanadolu'nundoğusu do- ğu Akdenız ile Doğu ve Gu- neydoğu Anadolu bolgelerı yağışlı geçecek Yağışlar; Doğu Anadolu'nun gune- yınde yer yer etkılı olmak üzere Orta ve Doğu Kara- demz kıyılan, Doğu Akdenız ile Guneydoğu Anadolu'da yağmur dığer yerterde kar şeklınde olacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K K B K K K K -1 -13 0 4 4 3 6 2 Münih K 3 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina K K Y K K Y Y Y 1 1 12 3 6 5 15 13 B 2 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre B Y PB PB B B K B -14 13 -8 12 6 1 -1 18 Y 11 k Çok bulutlu < Yağmurlu Sulu kar > Gok gu G L N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK MBaştarafı 1. Sayfada ü gelişmelere bakarak önümüzde sadece iki üç ~ «öı var. diyor. ~ ~ ~ ~ 3ün saptaması elbette dayatmalarına koşut ol- nayan h^çbırgelişmeyi, hiçbir gerekçeyi kabulte- rezzülırde bulunmayan yüceler yücesi müttefi- Hniz, stratejik ortağımız büyük Amerika'dan! L/lilli Güvenlik Kurulu ulusal yararlarımız neyi çerektıryorsa o yolda kararlar alarak uygulan- nasını stedi. Bıldiride ABD'nin umursamadığı 'o/daşlıktan" da söz edildi. Âmerıka'nın küstah sesi hemen yankılandı: MGK kararlarını beğenmedik! ktidar cephesinden bir AllatVın kulu (örnegin txi'nu havada RTE) ortaya çıkıp karşılık vermedi, vsremedi. • • * Başbakan, "ABD sabırsız" diyor. RTE Beye- ferdi ise ıç politikada ağzından düşürmediği kav- ranları ABD'ye, Bush'a ve kuyruğundaki şunla- ra Dunlaraanımsatamıyor. Burada kafa ütülüyor. Anerikal ya geldi mi suspus. Oysa aumnadan söyleyegeldiği halksız karar aınmaz; anayasa, yasalar var içeriğindeki ve ben- zari nutuklar ne olacak? Halka karşı hareket edilemeyeceğini sürekli SDyleyen RTE ve AKP hükümeti, büyük çoğun- Itğu savaş ıstemeyen halkımıza karşın ABD'nin yanında savaşa katılmak için uğraş veriyor. Halk ne söylerse, neye karar verirse doğruyu ve uyulması gerekenı gösterir diyen söylemler nerede kaldı? Şeytan aldı götürdü mü? Halkımız savaş istemiyor, varsın istemesin. Amerika savaş istiyor ya: VVashington höt deyin- ce bizimkı "gerekeni yapmak, Meclis'ten ABD doğnıltusunda kararalmak için iki gün zamanımız kaldığım" söyleyerek harekete geçiyor. Çıkıyor halkın karşısına, savaş istemeyen halka savaşa katılacağımızı söylüyor. Böylece halka karşı hareket etmiş olmuyorlar mı? Biz "Bu işlere girmek istemiyormuşuz" amma, günümüzün ve geleceğin ulusal yararları, "uzun vadeli çıkarianmız ABD yanında yeralmamızı ge- rektihyormuş". Sosu bol vaatlerie üslerimizi de açarız, askerlerine geçit de veririz, daha bastınr- sa Conileri aylarca ve yıllarca toprağımızda ko- nuşlandınrız. Biz konuksever bir ulus değil miyiz? Yeter ki ABD istesin, dayatmalarını yerine ge- tirmek için hükümette gerekçe çoook. Günümüz- deki yöneticiler fedakâr çocuklarımız; ülkemize Ingiltere'den sonra ABD'ye büyük destek veren tek Islam devleti olma onurunu (onursuzluğunu mu desek acaba) kazandırıyorlar. Daha ne yap- sınlar? • • • An, bir de AKP grubundaki "Müslûman birül- keye savaş açılmasına karşı çıkan" tepkiler olma- sa... Okullar olmasa Milli Eğitim Bakanlığı'nı ra- hatlıkla yöneteceğini söyleyen Osmanlı nazın gi- bi; Gül ile gece yanları hükümete kumanda eden RTE de öyle rahat bir nefes alacak, ohhh çeke- cekler ki... Bir değil iki, iki değil üç tezkereyi (veya birtikte) anında TBMM'ye gönderecek, ABD'ye dönüp "işte karştnızda istediklerinizi duraksamadan onaylayan, el vermiş kolu kurtaramayan tek başı- na biriktidar" diye şişinecekler! Elbette siyaset bu, yarın ne yapacağı belli ol- maz. Hele sıyasal Islam terbiyesi ile gelişen yan- sı bağnaz yarısı oldukça liberal AKP grubundan savaşa yatkın karar çıkmayacağını söylemekzor. Zor olmasına zor da kimilerinin açıklamaları var ki; san ile kırmızı arasında gidip geliyor; Gül'le RTE'nin içini bulandırıyor. Hükümet ve RTE, milletvekillerini kulislerde özel "savaş eğitiminden" geçiriyor. Gizli oturum- lar hazırlanıyor. 5 Şubat'ta ABD'nin Irak delilleri fos çıkarsa yan- dı gülüm keten helvam! Gül'üm çaresiz. önce üs- lerde 4 bin teknik adam yerleştirecek, sonra Co- nilerin gelip Irak'a geçmelerine ve nihayet, bu yüz- yılda geleceğimizi büyük ölçüde etkileyecek olan Mehmetçiğimizin Kuzey Irak'a geçmesini ve ora- da kalmasını sağlayacak tezkereleri TBMM'nin onayına sunacak. Birlikte ya da ayn ayn, fark et- mez! Türk askerine Kuzey Irak yolunu açacak tez- kereye Meclis'te ittifak tamam. Ya ötekıler? Göreceğiz! Tekstîle kachn eli değdi• Baştarafı 1. Sayfada gören proje, çalışan ve dolayı- sıyla ürün kalitesini arttırarâk sektörü kotalann kalkacağı 2005 sonrasında özellikle Çin, Hindistan, Meksika gibi zorlu rakiplerinin karşısında güçlü hale getirecek. Gecen martta kurduklan, merkezi Londra'daki Larksım Ltd'nin sahipleri olan Haynes ve Erengül, TurkMark'ın " T " ve "M"sinin Türk malı ve Türk tekstil ürünlerinin kalitesini simgeleyen marka anlamına geldigine dikkat çekti. Şirket, öncelikle boyahane- den, kumaş atölyesine, iplik üreticisinden, nihai ürünü hazırlayan firmaya 50 işyerin- de araştırma yaptı. Uzmanlann da desteğiyle projeyi hazırla- dıklannı anlatan Haynes, teks- til sektöründeki hatalann yüz- de 95 'inin insanlardan kaynak- landığına dikkat çekti. Ve tek- nolojiye çok önem veren teks- til sektörünün insana yatınm yapmadığını belirtti. Köyde ip- lik temizleyen kadmdan, maki- Yasemin Haynes (sağda) ve Berrin Erengül'ün "TurkMark" projesi Tflrk tekstiüne yeni bir imaj kazandıracak. (Fotoğraf: UĞUR DEMÎR) ne işçisine her alanda insanın çok önemli olduğunu, eğitim yetersizliği ve çalışma koşulla- nnın tatmin edici olmamasın- dan sektörde büyük fireler ve- rildiğini vurguladı. Erengül de "Bazen hazırianmış bir ürün ütü anında oluşan lekeyle mahvoluyor" diyerek sektö- rün devletten beklemek yerine kendi yağıyla kavnılarak eği- tim sorununun üstesinden gele- bileceğine işaret etti. Kademeli eğitim programın- da patronlar, üst düzey yöneti- ciler, orta kademedeki ıdareci- ler ve iki sınıfa aynlacak işçi- lerden oluşan beş gruba eğitim verilecek. Farklı şirketlerden aynı alanda çalışanlar bir arada eğitılecek. Işçilerin şeflen eği- tilerek kendine bağlı olarak ça- lışanlann eğitilmesi sağlana- cak. Türk ve Ingiliz uzmanlann yönetimindeki program sonra- sında Ingiltere'deki Liderlik ve Yönetim Enstitüsü'nden tas- dikli bir sertifika verilecek. Proje martta yabancı basına ta- nıtılacak ve nisanda eğitim programı başlatılacak. Prog- ram sonrasında ise katılımcı şirketlerin önce Ingıltere'de sonra Avrupa'nın diğer mer- kezlerinde düzenlenecek fuar- larda CD tanıtımlan yapılacak. TurkMark' a üye olmak için ön- ce şu anda kesinleşmeyen bir aidat ödenecek. Çalışan başına 100-150 dolarhk bir eğitim üc- reti. Projeye birçok şirketin ilgi gösterdiğini anlatan Erengül, "Program sonrasında çalı- şanların en azından mane\i tatmini artacak, ne iş yaptık- ları daha net tanımlanacak ve işyerindeki verimlilik ar- tacak" dedi. Haynes ise Turk- Mark'ın Türk tekstiline katma değer, ve yeni bir vizyon ka- zandıracağını. kotalann kalktı- ğı dönemde Türkiye'yi teksti- lin iddialı ülkeleri karşısına da- ha kalitelı ve zor bir rakip o- larak çıkaracağını söyledi. Lindh, AKP'den memnun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Is- veç Dışişleri Bakanı Anna Lindh, AKP'nin AB'ye verdiği taahhütlerden büyük memnuniyet duyduklannı belirte- rek "Bunlar Türkiye'yi çok uzun ol- mayan bir sürede AB'de görme konu- sunda bizi umutlandırıyor. Türki- ye'nin üyeliğini dört gözle bekliyoruz" dedi. Önceki hükümet döneminde Diyar- bakır temaslanna izin venlmemesi nede- niyle ziyaretini iptal eden Lindh, AKP'nin "açıklık ve şeffaflığı" için de teşekkür etti. Isveçli Bakan. "Yeni hü- kümetin niye Diyarbakır'a gitmek is- tediğimi sormaması ve istediğim yere gitmeme izin vermesi çok olumlu bir işaret" diye konuştu. AB, Kıbns ve Irak başta olmak üzere önemli dış politika ko- nulannda görüş ahşverişinde bulunmak üzere Ankara'ya gelen Lindh, Başbakan Abdullah Gül, AKP lideri Tay^ip Erdo- ğan ve Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile görüştü. Lindh ile Yakış' ın Dışişleri Ba- kanlığı'nda yaptıklan heyetler arası gö- rüşmelerde Türkiye'nin AB üyelik süreci ile Kıbns ve Irak konulan ele alındı. Gö- rüşmenin ardından gazetecilere açıkla- malarda bulunan Lindh, hükümetin "iş- kenceye karşı mücadele ve Kürtçenin kullanılmasına izin verilmesi" konula- nndaki reformlannı, AB'ye yakınlaşma adımlan olarak gördüklerini kaydetti. Gazetecilerin "Diyarbakır'a gitme ısrarı" ile ilgili sonısunu Lindh "Yeni hükümetin niye Diyarbakır'a gitmek istediğimi sormaması ve istediğim yere gitmeme izin vermesi çok olumlu bir işaret. Ülkenin bu bölgesi, uzun zaman çok zorluklar yaşadı. Oraya gidip ekonomik sorunları da değişik çev- relerle konuşmanın önemli olduğuna inanıyorum" şeklinde yanıtladı. tsveçli Bakan'ın, Ankara'daki temaslannın ar- dmdan bugün öğle saatlerinde Diyar- bakır'a geçmesi öngörülüyor.. Gazetemize ziyarette bulunan DYP lideri Mehmet Ağar, Türkiye'de artık iki kutuplu çatışma ekseninin kaybolduğunu ve bu çatış- ma ortamı ile ülkenin enerjisinin boşa har- candığını söyledi. (Fotoğraf: SERKANYILDIZ) fktidar dışarıda meşruiyet artyor Haber Merkezi - DYP Genel Baş- kanı Mehmet Ağar ve Genel Baş- kan Yardımcısı Mehmet Ali Bayar, gazetemizi ziyaret etti. Gazetemiz Tmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Baş- kanı tlhan Selçuk ve gazetemiz ya- zarlanyla görüşen Ağar, güncel ko- nulara ilişkin görüşlerini de dile ge- tirdı. DYP hderi, AKP iktıdannın iki kınlma noktası bulunduğunu, bun- lardan birinin "Kıbns" dığerinin ise "laiklik" olduğunu belırtri.YÖK'ün kaldınlmasına ilişkin hazırlanan Acil Eylem Planı ile kadrolaşmanın ve üniversiteyle ilişkisi kesilmiş ki- şilerin affının amaçlandığına dikkat çeken Ağar, "tktidann yaptığı en tehlikeli şey, dışarıda meşruiyet aramasıdır. Meşruiyet milletten is- tenir, dışarıdan değil" dedi. Ağar, Irak operasyonu konusunda ise şun- lan kaydetti: "Türkiye, Kuzey Irak'ta olmak zorunda. Orada ol- mazsan söz sahibi de olamazsın. Irak meselesinde yapılacak en ufak bir hata, Türkiye'de küllen- miş yangını yeniden alevlen- direbilir. O nedenle Türkiye Kuzey Irak'a girmeli ve inisiyatifi ele al- malıdır. Aksi takdirde orada plan- lanan senaryolarda rol alamazsın, sözün de dinlenmez." Akaryakıt zamlan durmuyor • Baştarafı 1. Sayfada yağında yüzde 2.95, motorinde yüzde 3.04, kalyakta yüzde 4.33, 6 numara fueloil'de ise yüzde 0.82 oranında yükseltildi. Istanbul'un Avrupa yakasında gazyağı 1 milyon 256 bin- den 1 milyon 293 bin liraya, motorin 1 mil- yon 382 binden 1 milyon 424 bin liraya, kal- yak 831 binden 867 bin liraya, rueloil 488 binden 492 bin liraya yükseldi. En son 21 O- cak'ta kurşunsuz benzine yüzde 1.71, süper benzine yüzde 1.70, 6 numara rueloil'e ise yüzde 9.85 oranında zam yapılmıştı. AL GÖZÜJVI SEYRETLE /IŞIL ÖZGENTÜRK Arjantin Tango Haberleri • Baştarafı Arka Sayfada üç yumurta bir maydonoz bırakacak. Aıjantın'de ışler bu kadarla kalmı- yor. Kriz var, fabrikalar işlemiyor.. ne olacak? tşçıler demişler kı: "Fabrika- lann zaten abcısı yok, bize bırakın. biz çalıştıraJnn." Ve başlamışlar çalış- tumaya, biı fabrika çok öne çıkmış ve diğerlerine ömek olmnş. Bu fabrika bi- zım Paşabahçe gibı ekonomi tarihinde önemli biı ışlevı olan bir motor fabri- kasıymış. Iflas etmiş, bunun üstüne iş- çiler fabrikayı alnuşlar, hesap kitap yapnuşlar, şimdi fabrikada diş macunu tüpleri yapılıyonnuş. Heıkes gayet iyi durumdaymış ve işçiler fabrikanın üst terasına çeşitlı sanat atölyeleri kurmuş- lar. Şimdı hercumartesi pazar orada bir konser vannış. bir yandan da fabrika gürül gürül çalışıyormuş. Hüseyin hiç yalan söylemez.. bu fabrikalann sayısı gündeıı güne çoğahyormuş. Arjantin şanslı, Amerika Irak savaşını ve bizim bor madenlennı düşünüp onlara ver- medığı parayı bize transfer etti. Belkı biz de böyle çaresiz, tam anlamıyla pa- rasız kalsaydık Arjantin'den daha par- lak çözüm yollan üretebihrdik. En azından dünyanrn en stratejik maderu olan bor madenı yataklanmız aklımıza gelır ve acıl bir mılli çözüm gelistirir- dik. Dünyada bılmeyen kalmadı.. bir biz bilmiyoruz, geleceğin en önemli madeni bor ve bu bizde var. Ama EMF ve çokuluslu şırketler elimizi kolumu- zu bağlamış. kımıldayamıyoruz, keşke para fılan eelmese de kendimize gel- sek! Bir de işin bellek kısmı var. Arjantin mükemmel bir şeyi başarmış, orada belleğin unutkanbğına karşı ciddi bir savaş açılmış. Bu savaşın öncüleri de gene "Mayo Meyr danı Annele- ri'"ymiş. Her an herkese geçmiş anım- satılıyormuş. Çocuğu öldürülmüş bir anneyle o çocuğu öldüren asker sürek- li karşı karşıya geliyorlarmış. Arhk nef- ret yok ama geçmişi unutma da yok! Çünkü Arjantin binlerce ölü verdi. bin- lerce kayıp verdi, "Mayo Mej danı An- neleri" bunlarm unutulmasına izin vermiyorlar. Böyle bir oluşuma en çok bizim ih- tiyacımız olduğunu düşünüyor.. bize bir bellek hatırlatma mekanızması ge- rek. Her şeyi unutuyoruz. "Hayır", di- yor Hüseyin Karabey, "Unntmuyoruz, unutmuş gibi yapıyornz.Ve yaşadığl- mız toplumsal ve kişisel travmalar çok farklı tepkiler olarak ortaya çı- kryor. Şiddet, karamsarbk. inançsız- bJİ, umutsuzluk. sevgisizlik gibi." Belkı de haklı, yeni fılminin konusu buymuş, acaba gerçekten hiçbir şeyi unutmuyor muyuz? seyre>1eisil(â yaboo.com Rauf Deııktas'taıı 4 önemli koşul REŞATAKAR LEFKOŞA - Kuzey Kıb- ns Türk Cumhuriyeti (KK- TC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Güney Kıbns Rum Yönetimi (GKRY) Başkanı Glafkos Klerides arasında devam eden yüz yü- ze görüşmeler sürecinin dün- kü bölümünde yine sonuç alınamadı. Denktaş, dünkü görüşme sırasındaTürk tarafinın "ol- mazsa olmazlanm" yazılı olarak Klerides'e iletirken, Rum lideri yazılı belge sun- mak yerine BM Genel Sek- reteri KofiAnnan tarafından sunulan haritayı masaya ge- tirerek toprak konusunun tartışılmasını istedi. BM Özel Temsilcisi Alva- ro de Soto'nun gözetiminde gerçekleşen ve yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede, An- nan haritasının bu şekliyle kabul edilemeyecegini söy- leyen Denktaş, Türk tarafi- nın haritaya ilişkin detayh görüşlerinin yannki toplantı- da ortaya konacağını belirt- ti. Denktaş. Türk tarafinın "olmazsa olmazlarını" 4 madde halinde özetledi: 1) Ayn egemenlik, KıbnsAB üyeliğini engeller ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ingiltere'nin Kıbns Özel Temsilcisi Lord David Hanney, Kıbns'ta çözüm olmazsa Türkiye'nin AB üyeliğinin en- gelle karşılaşacağını söyledi. Türkiye den çözüm sürecini hızlandır- masını isteyen Hanney, plan üzerinde bü- yük değişiklikler için ise zaman olmadı- ğını savundu. David Hanney, Kıbns konusunda Türk tarafinın pozisyonuna ilişkin son geliş- meleri öğ^enmek için Ankara'ya geldi. Birleşmiş Milletler (BM) çözüm pla- nının mimarlanndan biri olduğu bilinen Hanney, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Baki İlkin ve üst düzey diplomatlar ile bir araya geldi. Ingiliz temsilci, Kıbns'ta taraflann en geç mart ayı sonuna kadar bir anlaşma- ya varmalan gerektiğini söyledi. David Hanney, bir çözümsüzlük duru- munda bunun Türkiye açısından olum- suz sonuçlan olacağı uyansmda da bu- lunarak "Kıbns Türkiye'nin AB üyeli- ği önünde bir taş olarak dikilip kala- cakör" diye konuştu. 2) Siyasi eşitlik, 3) Türkiye garantisinin su- landınlmaması, 4) Toprak ayarlaması ya- pılırken yeniden göç olma- ması, olacaksa çok az olma- sı. Klerides'le yaptığı görüş- me sonrasında gazetecilerin sorulannı yanıtlayan KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş, Klerides'in masaya ge- tirdiği haritanın yeni olma- dığına dikkat çekerek şunla- n söyledi: "Rum tarafı sadece hari- tayı görüşmeye geldi ve An- nan belgesinde yer alan ha- rita üzerinde görüş alışve- rişi yaptık. Çarşamba gü- nü herhalde onlar da bir şeyler getirirler veya getir- mezlerse yine biz harita üzerinde düşündüklerimi- zi daha detayh bir şekilde söyleyeceğiz." Rauf Denktaş, BM Genel Sekreterinin taraflara revi- ze edılmiş 3'üncü bir belge sunmasının muhtemel oldu- ğunu belirtti. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada • Dönemin AKP kurucuları, Recep Tayyip Er- doğan, Abdullah Gül, Biilent Annç^ Salih Ka- pusuz, Abdülkadir Aksu, Ibrahim Ozal, Reha Denemeç hep bunu dile getirdiler. 3 Kasım se- çimlerinin ardından kurucular arasındaki açı ge- nişledi, farklar arttı, başlangıçtaki yaklaşımlar gi- derek unutuldu. Geldik bugüne... Hafta sonu yapılan Kurucular Kurulu'nda da onaylanan tüzük değişikliğiyle AKP'nin yukarıda sözünü ettiğimiz bütün özellikleri rafa kalktı. Ar- tık ortak akıl yok, genel başkanın aklı var. Ne diyelim? Akıl akıl, gel genel başkanatakıl... Parti içi demokrasi derken, lider sultasına ça- kıl... Yapılan değişiklikle, AKP'nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin tümü genel başkan ta- rafından belırlenecek. Merkez Karar ve Yürütme Kurulu'nun içinden istediği kişiyi genel sekreter ve genel başkan yardımcısı yapacak olan genel başkan, yolda bu kişilerie anlaşamazsa, istediği an değişikliğe gidebilecek. Değişiklik tek tek ola- bileceği gibi, toplu rtalde de yapılabilecek. Artık şubat başından itibaren 11 genel başkan yardım- cısı ve genel sekreterin koltuğu genel başkanın iki dudağının arasında... AKP'nin MYK'sinin belirlenmesi için "seçim" sözcüğü tüzükten çıkanldı, yetkiler genel başka- na verildi. Ipleri tümüyle genel başkanın elinde bulunacak olan Teşkilat Başkanlığı, parti üyeliklerini de iste- diği gibi yenileyebilecek. "Işlem düzenlemesi" gerekçesiyle parti üyelikleri silinebilecek. ll başkanlan da birer küçük genel başkan ola- rak, il örgütlerini istediği gibi oluşturabilecek. AKP tüzüğüne göre partinin kuruculan arasın- da yer alan kişiler doğal delege olarak siyasi ya- şamlarını sürdürüyorlar. Bu da tüzükten çıkanldı, eğer kuruculuk statüsünde değişiklik olmuşsa, delegelik de yok. Gün-delik demokrasi Asıl önemli değişiklik ise genel kurulda uygu- lanacak seçım sisteminde. AKP kurulurken "çar- şafliste" yöntemi benimsenmişti. Halen uygula- madaki en demokratik yöntem bu. Genel başka- nın, ona karşı olan kışilerin listeleri birleştiriliyor ve çarşaf bir liste yapılıyor. Delegeler listeden is- tedikleri kişilere oy verip, partinin üst yönetimini belirliyor.. du. Artık tüzük öyle demiyor. önümüzdeki ağustos ayında yapılması öngörülen ilk genel kurulda "normalliste" uygulamasına gidilecek. Buna gö- re genel başkanın listesi ayrı, öteki listelerayrı se- çime girecek. Diyelim ki, genel başkanın listesin- den bir kişi çizildi yerine başka bir isim yazıldı. O kişinin, tüm delegelerin yansından bir fazlasının oyunu alması gerekiyor. Birazcık kongre deneyimi olan kişiler bılirler ki, tüm delegelerin aynı adı silmesi ve onun yerine yine önceden belirlenen aynı adı yazması nere- deyse olanaksızdır. Oyle anlaşılıyor ki, AKP yönetimi çarşafiama- mak için çarşaf listeden vazgeçiyor. Bu noktada yakın geçmişi kısaca anımsatalım. Fazilet Partisi'nin (FP) son kongresinde Erba- kan'ın etrafındakiler, Abdullah Gül'ün başını çek- tiği "yenilikçilerden" bir kişinin dahi listeye girme- mesi için gizlice tüzük değişikliği yapmış ve bu- gün AKP'nin denediği yöntemi getirmişti. Çarşaf listeden vazgeçilince de Gül ekibi az oy farkla parti yönetimine kimseyi sokamamıştı. Bu du- rum, "Genel başkanlığı Kutan, kongreyi Gül ka- zandı" biçiminde yorumlanmıştı. Bu süreç yenilikçilerin Erbakan'dan kopması- nı beraberinde getirmişti. Gelinen noktada Erdoğan için şunu söyleyebi- liriz: Tüzüklerin efendisi! Listenin delinmemesi için her şeyi yapıyorlar. Varsın demokrasi delinsin ama, liste delinmesin... Bizde demokrasi koltuğa ulaşana kadar... Gün-delik demokrasi! ankcum@ttnet.net.tr Karadeniz'de gemi battı: 8 ölü, 4 kayıp tstanbul Haber Servisi - Rus bandıra- h "Strelets" adlı kuru yük gemisi, dün Zon- guldak'ın Ereğli ilçe- sinin yaklaşık 50 mil açıklarında, olumsuz hava koşullan nede- niyle ambar çatlaması sonucu battı. Gemide- ki 14 kişilik mürette- battan 8 i yaşamını yi- tirdi. Mürettebattan 2 kişi kurtanlırken 4 ki- şinin kayıp olduğu bil- dirildi. 132 metre uzunlu- ğundaki 3390 groston- luk boş kuru yük ge- misinin 14 kişilik mü- rettebatını kurtarma çalışmalanna 7 gemi ve 1 firkateyn katıldı. Kurtarma çahşmala- rına katılmak üzere bölgeye hareket eden Genelkurmay Başkan- hğı'naait 1 helikopter ve uçak, olumsuz hava koşullan nedeniyle bölgeye ulaşamadan üslerine dönmek zo- runda kaldı. Kayıp 4 kişiyi arama çalışma- lanna olumsuz hava koşullan nedeniyle dün akşam saatlerinde ara verilirken yaşam- lanndan ümit kesildi. Kilyos'ta karaya oturdu Karadeniz'deki olumsuz hava koşulla- n nedeniyle kontrol- den çıkan Kamboçya bandıralı "EuroAsia" adlı kuru yük gemisi ise dün Kilyos Gümüş- dere Plajı'nda karaya oturdu. Buğday yüklü olan geminin Rus uyruklu olan 10 kişilik müret- tebatı Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma îş- letmeleri Genel Mü- dürlüğü Kilyos Tahli- siye Istasyonu ekiple- rince gerçekleştirilen çalışmalar sonucu, kı- yıdan gemiye teleferik sistemi kurularak sahi- le çıkanldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear