25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2003 PAZARTESİ 8 HABERLERÎN DEVAMI Ankara'da zorlu gündem• Baştarafı 1. Sayfada seyı'ne sunacaklan 14 Şubat tarihi- nin bekleneceğini kaydetti. Hükümetin. BM karannın gecik- mesi durumunda asker bulundur- mayla ilgili yetki tezkeresine, par- ti gnıbunun desteğini alabilmek ıçm "uluslararası yasallık koşu- lu" ibaresinin konulması da tartı- şılıyor. Başbakan Abdullah Gül, bugün CHP lideri Deniz Baykal 'ı ziyaret ederek gelişmeler ve hükümetin polıtikalan konusunda bilgi vere- cek ve Meclis'ten yetki ahnması konusunda CHP grubundan des- Hemen yetki alın' mesajı Washington sabırsız tek isteyecek. AKP, gruptaki "ABD ve savaş karşıtı" hava nedeniyle sıkıntılı bir sürece giriyor. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, bugün düzenleyece- ği bilgilendirme toplantısında AKP grubunu ikna etmeye çahşacak. AKP gnıbunun yansmdan fazlası- nın ABD askerleriyle ilgili Başba- kanhk tezkeresine sıcak bakmadı- ğı biliniyor. Grubun rahatsızlığını önce însan Haklarını Inceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış dile getirmişti. Elkatmış, görüştüğü en az 100 AKP milletveküinin savaş- la ilgili tezkereye karşı oy kullana- cağı izlenüni aldığmı açıklamıştı. TBMM Başkanı Bülent Arınç da ABD Büyükelçisi'nin davetine git- meyerek tepkisini gösterdi. Dışişleri ve Milli Savunma Ko- misyonu'ndan bazı üyeler de BM Güvenlik Konseyi'nden karar alın- madığı sürece tek Amerikan aske- rinin bile Türkiye'de konuşlanma- suıa onay vermeyeceklerini dekla- re etmişlerdi. AKP Istanbul Milletvekili Emin Şirin, tezkerelerin Meclis'e ayrı ayn mı yoksa tek bir yetki biçimin- de mi geleceğini bilmediğini belir- terek "Ulnslararası hukuk bakı- mından meşru müdafaa, göçün önlenmesi, göçle birlikte PKK unsurlarının Türkiye'ye sızması gibi olayların önlenmesi için Türk askerinin gönderilmesi yö- nünde gelecek bir tezkereyi yüz- de 100 desteklerim. Ancak ABD askerinin konuşlanması ya da ge- çişi söz konusu olursa bunun için BM'nin 1441 sayılı kararı ulus- lararası hukukun meşru saydığı bir durumu yaratmıyor. Böyle bir tezkereyi destekleyemem. Bu anayasanın 92. maddesinin ihla- li anlamına gelir" dedı. Parti içindeki Güneydoğulu mil- letvekilleri yetki tezkeresi konu- sunda yönetime tepki gösteriyor. Bazı milletvekilleri, "Böyle bir şeye nasıl evet deriz, bunu söyle- mem mümkün değil. Hem kom- şumuz hem de Müslüman bir ül- keye operasyon yapılmasına na- sıl destek sağlayabilir Türkiye? Bu noktada bizi ikna etmeİeri çok zor" diye konuştular. Tezkerelerin oylaması sırasında iktidar partısi içinden fire bekle- nirken birçok milletvekilinin de oy- lamaya katılmayabileceğine dıkkat çekildi. • Baştarafı 1. Sayfada ken "Zaman akıyor. Türkiye kararını ver- mek durumunda. Eğer çok fazla duraksarsa. oluşacak uluslararası koalisyona katılmakta gecikir, Irak konusun- da dışanda kalır" gö- rüşünü savundular. Irak operasyonu için hazırlık- laruıı her geçen gün iler- leten ABD, AKP'nin ka- rar almakta zorlanması nedeniyle kuzey cephesi planlanndariskiçerisine giriyor. Yaptığı askeri planlamalarda şubat ayı başında Türkiye"deki üs- lerde hazırlıklara başla- mayı tasarlayan ABD yönetimi, Meclis'ten yetkinin bu hafta içeri- sinde alınması için hükü- met üzerinde tüm ağırlı- ğını kullanmaya hazırla- nıyor. AKP ise kendi ta- banından tepki çekme- mekveuluslararası süre- ci daha net görebilmek için zamankazanmak is- tiyor. Sorulanmızı yanıt- layan ABD'li kaynaklar, Meclis'in alacağı karar her ne olursa olsun buna saygı duyacaklannı be- lirtirken, Türkiye'nin I- rak konusunda karannda daha fazla gecikmesinin, Irak'ta dışanda kalması- nı beraberinde getireceği uyansuıda bulunuyorlar. ABD'li yetküüere gö- re, şu aşamada Türkiye "hâlâ çok geç kalmış değiTABDkaynaklan, bununla birlikte Mec- lis'ten yetkinin bu hafta içinde alınmasının öne- mıni \iırguluyorlar. AB- D'nin bakış açısından I- rak yönetiminin önünde artık aylar değil yalmzca "sayılı haftalar" kaldı- ğını vurgulayan yetkili- ler, "Zaman akıyor. Türkiye karannı ver- mek durumunda. Eğer çok fazla duraksarsa, oluşacak uluslararası koalisyona katılmakta gecikir, Irak konusun- da dışanda kalır" gö- rüşünü vurguladılar. ABD'nin hükümetten bir an önce yetki alması- nı istemesinin gerisinde, kuzeyden cephe planla- malannda gecikmesi ya- tıyor. Uzmanlara göre ÂBD yönetimi, iklim ve diğer savaş koşullannı da gözeterek, operasyon için en uygun zaman ola- rak şubat ayı sonu ile mart ayı başını görüyor. Hafta başından itiba- ren gelişecek ulusla- rarası süreç ise şöyle: 5 Şubat Çarşamba: ABD yönetimi, Birleş- mış Mılletler (BM) Gü- venlik Konseyi'ne I- rak'ın gizlice sılahlanma çalışmalanna devam et- tiği ve BM denetçilerini aldattığma ilişkin öne sürdüğü kanıtlannın bir bölümünü açıklayacak. 8 Şubat Cumartesi: BM silah denetim kuru- lu Başkanı Hans Blix ile BM' ye bağh Uluslarara- sıAtom Enerjısi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradei. Bağdat'a gidi- yor. Saddam Hüseyin ile görüşmek isteyen Blix'in ziyaretinden çı- kacak sonuç merakle bekleniyor. 14 Şubat Cuma: BM denetçilerinin, BM Gü- venlik Konseyi'ne ikinci raporlannı sunmalan bekleniyor. Hükümet, bu süreçte banşçıl yollardan çözümün sağlanamama- sı ve BM Güvenlik Kon- seyi'nde de "ikinci bir karann" alınması duru- munda daha kolay hare- ket edebileceğini düşü- nüyor. Ancak ABD açı- sından, şubat ayı sonuna sarkacak böyle bir süreç, savaş planlamalan açı- sından riskler taşıyor. CHP lideri Denlz Baykal: Asker göndermeyi destekleyebiliriz ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bugün Başbakan Abdul- lah Gül ile yapacağı gö- rüşmede Kuzey Irak'a Türk askerinin gönderil- mesiyle Türkiye toprakla- nna yabancı askerlerin gelmesi karannm ayn ay- rı TBMM'ye getirilmesi- ni önerecek. Baykal, ka- rarlann aynlması duru- munda Kuzey Irak'aTürk askerinin gitmesine des- tek verebileceklerini kay- detti. Baykal, "Eğer iİd karar birlikte gelirse, bu daha tehlikeli olur. Biz tavnmızı saldırınm ol- mamasındanyana koya- nz* 1 dedi. Baykal, Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlar- ken, Gül'den hükümetin alacağı kararlara ilişkm bilgiler vermesini isteye- ceğini söyledi ve şöyle devam etti: "Sanıyorum Saym Gül, MGK zemi- ninde yapılan tartışma- lar ile ilgili olarak da de- ğerlendirme sunacak. Bizim bakışımız Cum- hurbaşkanı'mn değer- lendirmesine yakındır. Türkiye, ABD'nin I- rak'a yönelikbir saldın- sında rol almamahdır. Ancak, kendi güvenliği açısından gerekli olan önlemleri almakta da ödün vermemelidir." Baykal, tartışıhnakta olan iki karann ayn aynTBM- M'ye getirilmesi gerekti- ğini vurgulayarak "Tür- kiye'nin güvenliği ile Türkiye'nin. bir savaşa sokulması çok farklı şeylerdir. Eğer hükümet kolay olur diye iki kara- rı birleştirirse, bunu uluslararası kamuoyu- na anlatamayız. Saldın- nın içinde doğrudan biz de yer almış oluruz" di- ye konuştu. Başımıza parçalar yağdı • Baştarafı 1. Sayfada Program Direktörü Ron Dittemore, 16 Ocak'taki kalkış sırasında, Columbia uzay mekiğinden kopan birparçamn, me- kiğin sol kanadına çarpmasının kazaya neden olmuş olabileceğini söyledi. Dittemore, önceki gün düzenlediği ba- sın toplantısında, mekikle bağlantı kop- madan önce sol kanat hidrolik sistem sı- caklık alıcılannın bozulmasını takiben i- niş lastiklerinde basınç anormalliği ve aşın gövde ısınması gibi bir dizi sorun çıktığını, ardından da tüm bağlantının koptuğunubildirdi. Dittemore şöyle ko- nuştu: "Bağlantı olabileceğini göz ardı edemeyiz. Bu alanda birçok önemli bil- ginin, bir süre sonra olayla hiçbir Uiş- kisinin olmayacağı anlaşılabilir. Ancak yine de kesin bir karar vermek için acele etmemek gerekiyor." Felakete kopan parça neden oldu Bir NASA mekiğiyle uzaya giden ilk Japon astronot Mamoru Mori ise, kana- da çarpan parçanın aşın şekilde buzlan- mış olabileceğini ve bunun da felaketi getirmiş olabileceğini kaydetti. Mori, parçanın koptuğu tanklardaki hidrojenin, eksi 250 derecede korunduğunu ve bu şartlarda buzlanmarun başlayabileceğini bildirdi. NASA Genel Müdürü Sean O'Keefe de felaketle ilgili olarak bağım- sız bir araştırma komisyonu kurulduğu- nu, komisyonda hava ve deniz kuvvetle- riyle Ulaştırma Bakanlığı ve diğer fede- ral kurumlardan uzmanlann yer aldığını söyledi. Bir başka NASA yetkilisiyse, olayın nedenlerini aydınlatmanın hafta- lar ya da aylar sürebileceğini anlattı. Teksas eyaletine bağh Hemphiü polis sözcüsü Karin Steel, Columbiauzayme- kiğinin 7 kişılik mürettebatının parçala- ruıın bulunduğunu belirtti. Steel yaptığı Teksas eyaleti sakinleri, Columbia'nın düşüşüyle ilgili olarak üç şiddetli patlama sesi duyduklarını, daha sonra gökten enkaz parçalaruun yağmaya başladığını anlattılar. Polis, enkazın zehirH olabileceği için parçalann düştüğû alanı güvenlik bandıyla çevirdi. (REUTERS) t açıklamada, "tnsan parçalarının bu- lunduğunu doğrulayabilirim" dedi. Bulguya ilişkin daha fazla bilgi vere- meyeceğini söyleyen Steel,parçalann ve kalıntılann dikkatle incelendiğini vurgu- ladı. 16 Ocak'ta fırlatılan Columbia uzay mekiğinin, önceki gün dünyaya geri dön- mesine 16 dakika kala NASA ile bağlan- tısı kesilmişti. Hemen ardmdan Teksas üzerindeyken parçalanarak düşen meki- ğin içinde biri Israilli 7 astronot bulunu- yordu. Uzay mekiğinin, aralannda Hint asıllı ABD vatandaşı üyesi Kalpana Çavla'nın da bulunduğu astronotlanmn ölümünün ardmdan, Hindistan'dayas tu- tuluyor. 41 yaşuıdaki kadın astronot Çav- la'nın doğduğu yer olan Karnal'da yüz- lerce kişi, Çavla'nm okudugu ilkokulda toplandı. Hindistan Başbakanı Atal Be- hari Vacpa>i de ABD Başkanı George Bush'a başsağlığı mesajı gönderdi. Uzaya giden ilk îsrailli astronot tlan Ramon'un, felakette yaşamını yitirme- sinin, Israil'in uzaya astronot gönderme- sini engellemeyeceği açıklandı. tsrail Sa- vunma Bakanı Şaul Mofaz, olaya karşın, ABD'ninuzay programına katılmayı sür- düreceklerini söyledi. Denktaş'la omuz omuza I Baştarafı 1. Sayfada verdiler. Atatürkçü Düşünce Derneği, Istanbul Universitesi, Türk-tş, 68'liler Birliği Vakfı, Ulusal Sanayici ve Işadamlan Derneği (USlAD),TürkOcak- lan, Jeopolitik Dergisi, Clkü Ocaklan, Aydmlar Ocağı ve Ulusal Dergisi'nin de aralann- da bulunduğu 800'den fazla si- vil toplum örgütü, sendika, meslek odası ve kuruluş da, Türkiye'ninbağımsızlığı, ege- menliği ve bütünlüğü konu- sunda ödünsüz olduklannı ve Kıbns'ı ulusal dava olarak gördüklerini belirterek katılun çağnsma imza attılar. Organizasyon komitesinden USÎAD Genel Başkam Kemal Özden, alana toplananlan "Ulusal dava Kıbrıs için,ABD saldınsma karşı çıkmak için ve milli politikaları savunmak için bir araya geldiniz, bir ara- ya hoş geldiniz" diye selamlar- ken, organizasyon komitesı adı- na konuşan eski Dışişleri Baka- nı ve gazetemiz yazan Prof. Şükrü Sina Gürel de, Kıbns'm Türkiye için ileri savunma mer- kezi olduğuna dikkat çekti. "Annan Planı. çözüm değil, çözülüş planıdır. lçinıizden de sorumlu, sorumsuz, cahil, ar- niyetli bazı kesimler Annan Planı'nı sanki çözümmüş gibi sunuyorlar" diyen Gürel, Denktaş'ın mücadelesinin her- hangi birmücadele değil,Türki- ye'nin ve Türk ulusunun müca- delesi olduğunu söyledi. Kıbrıs vatanımız Istanbul Universitesi Rektörü Prof. Kemal Alemdaroğlu da, gençliğmde "Ya taksim, ya ölüm" diye bağırdığını belirte- rek "Kıbrıs bizim vatanımız- dır. Çanakkale'de. Kurtuluş Savaşı'nda binlerce şehit ver- miş bir üniversite olarak, yur- dunıuz için yine şehit oluruz" diye konuştu. tP Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu. MHP adı- na Şevket BülentYahnici, DYP adına Nevzat Ercan, CDP adı- na Osman Özbek, SP adına Ömer V^ehbi Hatiboğlu ve ADD Genel Başkanı Halil tb- rahim Şahin de Amerikan em- peryalizminin dayatmalanna boyun eğilmeyeceğinin altını çi- zerekTürkiye'ye önerilen prog- ramm "Kıbns'ı ver kurrul de- ğil, Türkiye'yi ver kurtul" programı olduğunu belirttiler. Konuşmalarda. Kıbns'taki Türk varlığından kurtulmak isteyen- lerin, silahı göze almalan gerek- tiği ifade edilerek "Kimse Mehmetçiğin kanını satamaz. Dolar ve Euro üzerinden satı- lan, emperyalistlerin piyonu olan, Karen Fogg'dan aferin alan kimi işadamları ve müta- rekebasını artıklan amaçlan- na ulaşamayacaklar" denildi. BAYKAL HÜKÜMETİ ELEŞTlRDt: iktidar kurtulmak istiyor ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, BM Genel Sekreteri Kofı An- nan'ın planını müzakere eden KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş'ın, AKP Genel Baş- kanı Recep Tayyip Erdoğan tarafındanhançerlendiği görü- şünü yinelerken "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir tab- lo olmaz" eleştirisindebulun- du. Baykal, üçüncü birAnnan plamna ihtiyaç duyulduğunu belirtirek yeni planın iki ke- simhTikve sınırlann dahama- kul çizümesi durumunda ka- bul edilebileceğini söyledi. CHP Genel Başkanı Baykal, CNNTürk'te kaûldığı Kafe Si- yaset programında Kıbns'a ilişkin değerlendirmelerde bu- lundu. Kıbns'ta 1974'tebmü- dahalenin ardından iki kesim- lilikesasına dayahbiryapılan- ma oluştuğunu ve 30 yıla ya- kın bir süredir ciddi anlamda herhangibirkavganın oluşma- dığını belirtirkenAnnan planı- nın bugünkü haliyle bu duru- mu bozmaya yönelik olduğu- nu söyledi. PlanınkuzeyiTürk kesimi olmaktan çıkardığmı vurgulayan Baykal, "Plana göre 60bin Rum ahnıp kuze- ye yerleşririliyor, kuzeyin 3'te Vi Rumlaştmlıyor. Ku- zey, 'Türk ve Rum kesimi' olurken güney Rum kesimi olarak kahyor" dedi. Baykal, hükümetin alterna- tifsiz bir Kıbns politikası izle- diğini, müzakerelerden bir so- nuç çıkmaması durumundaiz- leyeceği yeni bir politikanın bulunmadıgını belirtti. Bay- kal, "İktidar partisinin yet- Idlileri verip kurtulmak isti- yor" dedi. MÎTÎNGDEN İZLENÎMLER Vatanı keşfetmek • Baştarafı 1. Sayfada pılan Denktaş'la Omuz Omu- za mitingine açıkça söylemek gerekirse biraz gönüllü, biraz da gönülsüz gitmiştim. Gö- nüllüydüm çünkü yabancı güçler tarafındanparçalanmak istenen bir ulusun gücünü ve bütünlüğünü görüp hissetmek istiyordum, gönülsüzdümçün- kü orada Rumlar aleyhine atı- labiîecek sloganîan duymak içimi burkacaktı. Bu ikileme rağmenmitingeKemalistTürk arkadaşunla gittim. Belki kışın en sert rüzgân esiyordu. Yağmur içimize içi- mize işliyordu. Onun elinde birKKTC bayrağı. Kalabalığa kanştık, insanlann yüzlerinde bu yağmurda vatanın bölün- mesini engellemek adına yap- tıklan fedakârlık yansıyordu. MeydandakiTürkve KKTC bayraklan adeta bir gelincik tarîası izlenimi veriyordu. Ayten Alpman'ın Memle- ketim şarkısına gizliden gizli- ye eşlik etmeye başladım. Çember sakallısuıdan tel çer- çeve gözlüktaşıyanentellektü- ele kadar pek sevimli bir kan- şım olan bu çorbanuı mayda- nozu mu olmuştum ne? Yanmıdabiraile duruyordu, elinde KKTC bayrakh ufaklık annesine sordu: "Anne, Kıb- ns'ı vermek ne demek?" Ce- vap anında çocuğun anlayaca- ğı şekilde geldi: "Oğlumsen arabalarını kimseye veriyor musun ki biz vatanı vere- lim." Minicik eliyle bayrağa sıkı sıkı sanldı. Miting dağıl- mak üzere idi. Atatürkü dü- şündüm, sessizce kendime fi- sıldadım daha doğrusu ona, bu vatan sahipsiz değil. • * G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada olarak iktye aytnp, gelişmeleri bu ikilem etrafında izlemek. Bugün, Irak ekseni etrafında dönen tartışmala- n, "Türkiye merkezli" yapmadan sorulara boğa- lım: 1- Almanya ile Fransa, ABD'ye karşı ortak ha- reket etme karan aldı. Buna ABD'nin tepkisi çok sert oldu. "Yaşlı Avrupa" diye başlayıp, "son dö- nemde dünyanın neresinde varsmız ki" ile devam eden çıkışlar geldi. Ancak Almanya ve Fransa'nın Mezopotamya'da da hedeflerinin olduğu bilini- yor. Acaba, bu iki ülke ABD'nin Irak'a girmesine mi karşı, yoksa tek başına girmesine mi karşı? 2- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi var. Bunlardan Ingiltere ve ABD ikiz gibi hareket ediyor. Fransa, Çin ve Rusya da bir başka üçgen oluşturma arayışında. Son üç ülke- nin Irak'layaptığı pek çok ikili anlaşma da var. Gü- venlik Konseyi'nin en iç çekirdeğinde bu bölün- me yaşandığma göre 20. yüzyılın kurumları 21. yüzyılı taşıyabilecek mi? 3- Almanya ile Fransa birlikte hareket ediyor gi- bi görünüyor ama, Avrupa Birliği'nin nasıl büyü- yeceği sorusuna farklı yanıt veriyorlar. Fransa, ulusal yapıların korunarak AB'nin büyümesinden yana, Almanya ise bunun yerine Avrupa'yı büyük bir federal devlet haline getirip, Avrupa Birleşik Devletleri oluşturmaktan yana. İki büyük güç, rotasında ısrar ederse AB büyü- dükçe sulanır ve özelliğini yitirir mi? 8'ler kimi 8 eder? 4- Almanya-Fransa ittifakından sonra ABD'nin dünyada yalnızlaşabileceği hesaplanırken, 8 Av- rupa ülkesi liderinin ABD'nin yanında olduklannı ifade eden bir ilan vermesi ne anlama geliyor? Ingiltere 8'lerin başını çekiyor. Italya ve Ispan- ya Ingiltere'nin altındaki iki önemli ayak. öteki im- zacılardan Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Po- lonya için Almanya'nın bakışı şu: Arka bahçem yapabilir miyim? Bu ülkeler AB'nin ve NATO'nun genişleme sü- recinde de yer alıyor. AB'de Almanya, NATO'da ABD lider. Bu durumda ABD, Almanya'yı arka bahçesinden mi vurmuş olur? Yoksa bu 8 raka- mı iki sıfın üst üste koyarak mı oluştu? 5-ABD ve AB'nin Ortadoğu, Balkanlar, Kafkas- ya ve Orta Asya hattındaki çekişmesi ABD'nin le- hine devam ediyor. Türkiye 4 bölgenin ortasında. AB, Türkiye'yi iÇine almak istememesine karşın tümüyle ABD'nin kucağına da atmaktan yana de- ğil. AB, Almanya-Fransa hattı, Ingiltere-ABD hat- tı ve kararsızlar olmak üzere üçe bölünmüşken, Türkiye'nin karariarı, belirleyici bir rol oynayacak. Böyle bir durumda ABD, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinin iyi olmasını ister mi? 6- Şimdi moda her tanımın önüne "yeni" söz- cüğünü koymak. Yeni dünya düzeni, yeni libera- lizm, yeni sömürgecilik! Yukanda aktardığımız çıkar dengelerinin hedef- lerine baktığımızda aslında yeni bir şey yok. Pet- rol savaşı mı yeni? Ortadoğu'ya hâkim olma ara- yışı mı yeni? Dogu Avrupa'daki etkinlik çekişme- si mi yeni? Bu durumda, başına "yeni" konan tüm tanım- lan "eski" diye okusak, gelişmeleri daha iyi yo- rumlayamaz mıyız? 7-Türkiye'nin karşısına çıkıp, "Herşeyyenileş- ti, eski tutumlan bırakın" diyenlerin kottuklannın al- tında da hep "eski" defterier var. Emperyalist dünya, öteki coğrafyalara yeniden dünün yasını tutturmak isterken, kendileri de dü- nün planlanna yeni yaftası takarak, geleceğe mi yürümek istiyor? Ne dersiniz? ankcum@ttnet.net.tr KKTC'II muhalifler Annan Planı dengeli tstanbul Haber Servisi- KKTC'dekı muhalefet partilerinin temsilcileri, BM Ge- nel Sekreteri Kofi An- nan'ın Kıbns için ha- zırladığı planın "den- geli bir yapıya" sahip olduğunu belirterek Başbakan Rauf Denk- taş'ın amacınınTürki- ye ile AB'yi karşı kar- şıya getirmek olduğu- nu savundular. Banş Girişimi dün Bilgi Universitesi Do- lapdere Kampusu'nda "Kıbrıs'ta Çözüm- Farklı Görüşler Öne- riler" paneli düzenle- di. CumhuriyetçiTürk Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye'de AB'yi iste- meyenlerin, Avru- pa'ya kuşku ile bakan- lann Denktaş ile doğal bir ittifak kurduğunu ifade ederek "Denk- taş, Türkiye ileAB'yi Kıbrıs'ta çatıştıra- rakTürkiye'nin önü- nü kesmeyi istiyor" dedi. 2004'ün AB adaylı- ğı için Türkiye açısın- dan önemli bir tarih ol- duğuna dikkat çeken Talat, önümüzdeki yıl, imzalanan Helsinki Belgeseli nedeni ile Kıbrıs sorununun da gündeme geleceğini anımsattı. Toplumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı Hüseyin Angolemli, Denktaş'ınAnnan Pla- nı konusunda halkı ya- mlttığını ifade etti. Kıbns'ta yanan ba- nş ateşini söndürmek isteyenlerin olduğuna dikkat çeken Ango- lemli, "Denktaş, 'bu planı halk kabul etse bile ben etmem' diyor. Bizim, Kofi Annan'a 'Kıbns'taki değil Tür- kiye'deki mitinglere bakın' diyen bir baş- bakanımız var. Denktaş, Türkiye'de destek arayarak taşı- ma su ile banşın önü- ne geçmeye çalışı- yor" dedi. Birleşik Kıbns Par- tisi Genel Sekreteri Iz- zet tzcan da Annan'ın hazırladığı planın "tek ve bölünmez bir devlet, tek uluslara- rası kimlik, tek va- tandaşük" içerdiğini anlatarak Kıbnslılann da bunlan istediğini söyledi. Ulusal Birlik Partisi Yönetim Kurulu Üye- si Mustafa Gündüz ise parti olarak iki ta- rafuı da özgür, eşit, ba- nş içinde yaşamalannı istediklerini belirterek Annan'ın hazırladığı belge ile Rumlann mal edinme hakkının, Türklerin güven için- de yaşama hakkının önüne geçildiğini sa- vundu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear