Catalog

Genel Yayın Yönetmeni: tbrahim Yıldız • YaaişleriMüdürü: SaBm Afcasbn#SorumlU MÜdÜr Mehmet Sucu • Haber Merkezi Müdürü: HakanKara Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: CUMHURIYET VAKFI adma İLHAN SELÇHL/K Istıhbarat. Cengiz YıJdınm 9 Ekonomı. Öz- Abdüikadif \ ücelman # Makaleler Sami Ka- raören # Düzeltme Abdullab Vazıcı 9 Bil- gi-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Meh- met Faraç • Avrupa Temsılcısı: Gnray Öz Yaym Kısnüu: tlhan Seiçuk (Baş- kan). Emre Kungar (Danışman), Orhan Erinç, Hikmet Çetin- kava. Şükran Soner, İbrahün Yddız, Orhan Bursalı. Musta- fa BaJbay. Hakarı Kara. Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay Ataturic Bulvan No: 125, Kat-4, Bakanlıklar-Ankara Te|- 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • tzmır Temsılcısı: Serdar Keak, H. Ziya Biv. 1352 S 2 3 Tel 4411220, Faks. 4418745 • Adana Temsilcisi:ÇetinYiğenoğhı, faönüCd II9 S.No-1 Kat: 1, Tel-363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Bılgı tşlem: Abmet Korulsan # Sa- tış: Fazilet Kuza KEKLAM: P.M. Ltd. Şü. • Ge Mudur Gülbin Erduran # Koorduıa Reh« Işılman • Genel MûdıirYı Sevda Çoban # Fmansman VJudû Çetin Erdnran Tel 0212 514 0? 5 513 84 60-61. Faks 0212 513 84 63 t «•*>!•: YeraGün Haber ApnsBasımeYjyıJiciiık*^ TüiocagCad 394! Cagaloglu 34334faaıbuiPk_ :*>-Sufcsa 34435 la. Td"ıû2l'2l512O5O5ı2Ohaı Faks 'O2I2I513 8595 B«ln: MerkezGazeteDergıBasım YıymcılıkSffl «Tıc \ŞBstamsBuhanN'o 125 Beşlnş-ls 22 ŞUBAT 2003 lmsak:5.15 Güneş: 6.43 Ögle İ2.25 tkindi: 15.22 Akşam: 17.54 Yatsı: 19.1 2 kişiden oluşan evde bakım grubu kas hastalannı muayene ederek kendileriyle banştınyor Bu ekipyaşamabağhyor Modanın anatomtsi • Haber Merkezi - Ispanya'mn başkenti Madrid'de düzenlenen defilelerde her giin başka bir ilginçlik objektiflere yansıyoc Modacılann Sonbahar - kış kreasyonlannı tanıttığı defılede Tolo Crespi imzah kıyafet dikkat çekti. Pelüş bir hırka ve bikiniden oluşan tasanmın üst kısmı boyadan oluşuyordu. Modelin vücuduna çizilen ilginç anatomik desen hem alkış aldı hem de görenleri hayrete düşürdü. HerŞey Çocuklanlçin • Haber Merkezi - Ayhan Şahenk Vakfı çalışmalannı çocuk sağlığı ve egitimi alanında yoğurüaştınyor. Başta 6-14 yaş arası ilköğretim çağı çocuklan olmak üzere 180bini aşkın kişiye ücretsiz muayene hizmeri götüren vakıf yeni bir sağlık aracı almak ıçın kampanya düzenliyor. Her Şey Çocuklar için adıyla düzenlenen etkinlik yann pek çok ünlü sanatçı ve sporcunun katılımıyla gerçekleştirilecek. Etkinliğin sonunda şarkıcı Nil Karaibrahimgil de bir konser verecek. Aynntıh bilgi için telefon0212 ^-- _ t tstanbul Haber Servisi - Türki- ye'de sayıian milyonlarla ıfade edi- len kas hastalan, "evde bakun biz- meti"olmadığıiçinhastalıklannı da- ha ağır yaşıyor. Bazı özelfirmalannbaşhthğı bu hizmetin ancak belli bir kesime hi- tap edeceğine dikkat çeken Kas Hastalıklan Derneği Başkanı Prof. Dr. CoşkunÖzdemir, hizmetin ge- nele yayılması gerektiğıni belirtti. Bu amaçla bir fizyoterapist ve birhemşire ile birlikte evde bakım hiztnetini başjattıklanru söyleyen Özdemir, gelişmiş ülkelerde bü- yük oranda çözülen bu sorunun Türkiye'de yeru yeni ele ahnmaya KMS Hastalıklan Derneği Başkanı Prof. Dr. Coşkun Özdemir gelişmiş ülkelerde sayıian fazla olan evde bahm e/dplerinin Türkiyede de yaygınlaştınlmasının önemine dikkat çekiyor. Ellerindeki olanaklarla günde 6 hastaya bakabilen ekibin isteği ise hastalann insanlarla diyalog kurarakyaşama bağlanması. İ başJandığma dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi'nin fi- nansmanıyla 2 ayönce evde bakım çalışmalanna başlayan fizyotera- pist Nur Demir ve hemşire Zckiye Usal, amaçlanmn "Hastayıve afle- sini bilgflendirerek komptikasyon- ian en aza indirmek" olduğunu anımsatn. Ellerindeki olanaklarla haftada 2 güa gündede 6 hastaya bakabildik- lerini belirten Usal şunlan söyledi: "Bö\1ebirhizmeti verirkenekip- te, sosval hjzmet uzmaıu, nörolog, psikoJog, beslenme uzmanı, solu- num rehabilitasyon uzmaıu da o\- mah. BffinçG hastalar kendine ba- kryor. Sokak ve ev yaşamını bağ- daşbrama>anhastalanyoıiden ha- yala bağiamaya çabşıyonız.'' Görevlerinin bilgilendirmek, muayene etmek olduğunu ifade eden Demir ise "Biznn için hasta- nm kendinebakabSmesi,insanlar- la diyalog içjode olması önemfi" diye konuştu. Dernelde tanışhktan sonra bakış açısının değiştiğini söyleyen 20ya- şuıdaki kas hastası NurSedef, "Es- ldden vücudumu beğenmezdim, şimdidahada deformeokhıama ar- ükkendimi beğeniyonını.Onlar gj- biolmakistemed^bniçininsanlar- dannefmederdinıAnıaburadaviri- nız olmadığımuı farlana vardım. OıxwlengûKimserdim şimdigerçek- ten gülüyorum" dıyor. NGtLÎZ GRAMMY'Sİ OLARAK ADLANDIRILAN BRlT ÖDÜLLERt SAHtPLERÎNt BULDU Eminem vePink zirvedeLO3VDRA (AA) - tngilizler'in Grammy'si olarak göriilen "Brit Awards" müzik ödülleri, sahiplerini buldu. Başkent Londra'da düzenlenen törenin yıldızı R&B şarkıcısı Ms. EHnamite, George MkhaeTın yeniden yorumladığı parçası "Fatth"i ünlü şarkıcıyla birlikte söylerken olası Irak harekâtını protesto etti. Ms. Dynamite. şarkısım seslendirirken, "ArOk çocuklann ölmesini istemiyorum. Bu yüzden karşı durmata>im. Babam 'Alallı olan, sözcüklerle savaşır' denö'' dedi. "A Rush Of Blood To The Head" ile en iyi albüm ödülünü alan Coldplay'in üyelerinden Chris Martin de, "Tüm ödüfler aptalca. (ABD Başkanı) George Bush istediğini yapınca, hepimiz öleceğjz" dedi. Robbie W Mams, en iyi erkek şarkıcı ödülüne layık görüldü. .Ajnerikalı rapçı Eminem ve şarkıcı Pink. en iyi yabancı erkek ve kadın şanatçı ödüllerine sahipoldu. RedHotChili Peppers'ın en iyi yabancı grup ödülünü aldığı törende, Norah Jones en iyi çıkış yapan yabancı şarkıcı seçildi. Iibertj X "Just A IJttfe" ile en iyi şarkı ödülünü ahrken, Wifl Young en iyi çıkış yapan Ingiliz şarkıcı, Tom Jones da ömür boyu başan ödülünü aldı. Pink (üstte). Amerikah rapçi Eminem (altta) S A H N E D E T A C İ Z VARÎ ŞarkıcıJustinTımr>eriakeveAvııstrar>alıüıılöşarkıa KylieMinogue,BritÖdiüeri'nin gecesindemuhteşem bir sahne şovuyapû.tkflmİDizleyi- dterin bol alkışınıalan dansşovuzamanzaman ilginçgörüntüleresahneo!du.(REUTERS) DER SPIEGEL'İN İDDİALARI ÇÜRÜDÜ Anı diye 'alınan' taş tanhi esenniş GÜRSUKUNT ANTALYA - Almanya'da haftalık yayımlanan Der Spiegel dergisinde yer alan "Türkiye'de hiç kimsenin bile tanımadığı bir >asa\1a ruristlere tuzak kuruluyor" haberinin gerçekleri yansıtmadıfı bilirkişi raporuyla da onaylandı. AHI olarak alınan bir taşın bile turistlerin başına büyük belalar açtığının ileri sürüldüğü haberde, Türk hukuk sistemi şöyle karalanmaya çalışılmıştı: "Almanturist Gerald Röhr, deniz kenannda bolduğo bir taşı Almanya'ya götflrmek için çaotasma kö> du. Ancak havaliınanında gümriik memurlan Röhr'ü rufuldadı.'1 Ancak savcılığa sunulan bilirkişi raporunda taşın müzelik değerde olduğu belirtildi. Rapora gore, sıradan olduğu ıddia edilen taş, Roma împaratorluğu dönemine ait sütun İ | I f I başlıklannda kullanılan, akanthus yapraklı mermer, mimari bir parça özelliği taşıyor. Akdeniz Üniversitesi Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri Bölüm Başkanı Prof. Sencer Şahin parçalann, genellikle Roma Çağı sütun başlıklannda kullanıldığını belirtti. NEW YORKTA MÜZAYEDE Rus Çan'nın saati görücüye çıkıyor YORK (AA) - Dünyada benzeri bulunmayan antika saatler, Sothebys müzayede evi tarafindan New York'ta düzenlenen açık arttırmada görücüye çıkacak. 6 Mart'ta yapılacak müzayedede satılacak saatler, 28 Şubat-5 Mart tarihleri arasında Sothebys'in New York'taki merkezinde teşhir edilecek. Satılacak saatler arasında Rus Çan L Aleksander'a ait Breguet marka 1822 yapunı bir saatin yanı sıra Isviçreli ünJü saat flrması Patek Philippe tarafindan imal edilen takvimli ve ayın hareketlerini gösteren otomatik saat de yer alıyor. Uzmanlar, bu saatin 260 bin- 300 bin dolar arasında abcı bulmasını bekliyor. Rus Çan'na ait Breguet marka saatinse bir zamanlar Illinois eyaletinin Rockford kentinde bulunan "SaatMüzesiııe" ait olduğu kaydedildi. Saatler hakkındaki görüşlenni açıklayan bir LLzman. "Saati bilmek istiyorsamz 20 dolara bir Timex saat ahnanız yeterü. Dünyaya zevldniz ve paranız olduğu mesajını vermek isti>orsanız. o zaman 18-kırataJün kaplama Audemars Piguet marka bir saat takmahsınız" dedi. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Gel Tezkere Gel... A merika'nm tezkere JX krizidebizimasker- lerin terhis beklentisine girmiş gibi. Tezkereyi bekliyorlar ki Amerikan askerleri malzemeleriy- le buralara girip hazır- lıklannı yapsınlar. Bi- zimkiler de "teküf geldi, tekfif gftti'' tantanasıyla durumu idare etmeye ça- lışıyorlar. Işinpek de ko- lay olmadığı ortada ama bu ortaklık kimin çıkan- na işliyor, görülecek. Acaba nasıl geldller? efirter, gefemezler, \J daha tezkereçık- madı, pazarnklar sürü- yor' denirken bir de ba- kıyorsunuz ki Amerika- iılar gemileri dayamış- lar, habıre asker indiri- yor, malzeme boşaltıyor- lar. Hani tezkere bekli- yorlardı, hani pazarlık- lar sürüyordu? Anlaşılı- yorki büyük ortakpek bir şey beklemeye niyetii de- ğil. Ama bir yandan da kamuoyunu oyalamak gerekiyor, böylece de "banşistivoruz,banşiçin eümizden geleni vapr>o- ruz" diyerek iş alargaya alınmış gibi yapalırken öbüryandan, askerler de malzeme de gelip duru- yor. Recep Bey kardeşi- miz de şaşıp kalıyor, "Ben de neden geldikle- rini bflmrvorum, sorup öğreneceğim" diyor. Çok iyi olur, bizim öğ- renip öğrenmememiz önemli değil ama ken- disınin bunu öğrenme- si iyi olur, merakını gi- derir. Aslında gelen mi- safire de git demek ol- maz. Madem ki bir ke- re gehnişler, artık bu- yur deyip ağırlamak ge- rekir. Onlar da bizim ko- nukseverliğimizi görsün- lerde Amerika'daki kar- deşlerimize kötü davran- masınlar değil mi? Şim- di bize düşen onlan iyi ağırlamamız, "Şu Tûrk- lere bak canmı, nasıl da yakmlık gösteriyorlar" dedirtmemiz gerekiyor. Acaba dil uyuş- mazlığı mı var?.. TA>ksa bu Amerikalı- 1 larla dil bakımmdan anlaşmazlık mı çıkıyor. Hani bizTürkçesöylüyo- ruz da onlar anlamıyor mu? Yoksabizimkiler In- gilizce söylüyor da onlar Türkçesini mi bekliyor? Yani biranlaşmazlık olur da sonra ne olduğu anla- şılmaz. Hani bizim gü- zel bir fikramız vardu". Adam sık sık evlerine gelen kızıyla damadı- na "yavrum, tath ge- 101" demiş de onlar da gelirken bir kutu tatlı alıp gelmişler, adamın ne demekistediğini an- lamamışlar, o hesap. Bizimkiler, tt gdmama şu tezkereyi bekleyiıT demiş olabilirler, onlaı da baştaki a gelin"i ka- bul edip damlamış ola- bilirler mi? Acaba böy- le bir anlaşmazlık mı var? Bizimkiler şu In- gilizce işini sular sel- ler gibi çözmüşlerdir de onlann Türkçe bil- diği kuşkuludur. Yani nasıl oluyor da bizimkj- ler "daha tezkereçıknıa- dı, çıkmasına daha çok var" derken adamlar ge- milerini yanaştınp işi bi- tirmeye kalkıyorlar. Yok- sa "sen ne dersende, ben bildiğimi okurum" anla- rrunagelen birdeyim kul- landılar da bizunkiler at- ladı mı? Doğrusu her şey insanın aklına geliyor. Hani şu görüşmeler sı- rasında çevirmenler yan- lış yapmış olabilir mi? Bihniyoruz, bu gidişle bileceğimiz de yok. Büyük ortak ne demek? ( O ucuklarnuzdane ed O kullanryorsunuz" diye sormuşlar, sucuk ya- pımcısı da "Dana ile h\\- dtran" demiş. Soran şaş- mış, "Yapmayahu, nasıl koyuyorsunuz?" Yapun- cı yanıtlamış, "birdana- ya bir büdırcın". Bu or- taklık konusu da böyle oluyor herhalde. Ameri- ka ile bizim ortakhğımı- za "Bir bufalo ile bir ko- çun ortaklığı" demek uyar mı, yoksa "birkurt ilebirkuzu" daha mı uy- gun düşer. Olanlara ba- karsak kurtla kuzunun ortaklığı duruma daha yakın görünüyor. Ameri- kan kurdu Ortadoğu ağı- lma dalıyor, bizim kuzu- cuk da "belki bana biraz taze ot düşer" hesabını yapıyor. Kurt elbette "Canım sana taze ot da düşer, ağüuı en güzel ye- rini de sana avınnm he- Je sen şu taze sesinle ağı- kn kapısmıaçrver" dıyor. Bizim kuzunun aklı ba- şına geliyor, "Şimdi bu kapıyı mckyip açtmnm da sonrakenaraçekSebi- Kr miyim, yoksa ayak al- tında ezflir miyim?" di- ye içinden geçiriyor. De- neyimli kurtise "Bak ku- zucuk" diyor, "senaçör- masan da ben o kapıdan girerim ama sen sonra havanıafcrsm''. Bızımku- zu telaşh, orayı da bura- yı da idareye çalışıyor. Ama sen bir kere kurtla ortakolmuşsunkuzucuk, şimdi ne yapsan zor. NUMARA DE- ĞİŞTİRMEK 0L- MASA, YARIN TELSİM'E GE- ÇERİM DİYEN- LER!.. ŞİMDİ NUMARA DEĞİŞ TİRMEK "IN". HEP AYNI NU- MARAYI KUL- LANMAK "OUT". BİLGİNİZE. 444 0 542 www.telsim.com.tr A r: w