Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2ŞUBAT 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
(Rızayla işgal
Pıvayet muhtelıf ama ABD ıle
surdunjlen pazarlıklann ana
eksenı maddı kayıplann
gıdenlmesı ve yurt toprakiannın
yabancı askeriere açılması
Anlaşılıyor kı, ABD yıne
Turkıye'ye kredı dığer bır
deyışle "borç" onenyor Emeklı
Amıral Tanju Erdem, "Borç"
dıyor, "Turkıye'nın bugununü
<urtanr geleceğını batınr Her
/enı borçlanma Turkıye'nın
oağımsızlığına, bütünluğüne,
jüvenlığıne kalkınmasına
/oneltılmış bır tehdıt anlamına
yelmıştır bugün ıçın Aynca, bu
tukuka ve etığe aykın savaşta
jlecek ınsanlann kaybının
nalıyetlen dolaria ölçülebılır
Belelım, Turkıye'nın hava uslen
le lımanlannı ABD desteğıne
ıçmasına
"anju Erdem, bu durumu
'nzaen ışgal" olarak tanımlıyor
'e geleceğe dönuk denn bır
;izık atıyor
ABD, buradan geldığı gıbı
jıtmeyecek, Türkıye'yı bundan
onrakı emperyal
(uzenlemelen ve saldmlan ıçın
nr ılen harekât ve lojıstık ûssü
tlarak kullanmak ısteyecektır
ABD Turkıye'ye yeheşhkçe,
'ürkıye 'nın gerçek ulusal
(jkartan savunulduğunda
tunlan nötralıze etmek ıçın her
\asitaya başvuracaktır Ulke
tzınde egemen sınıflar dahı
f-BD ye karşı çıkamayacaklar
ya da müzahır (yardımcı)
dacaklar ve Türkıye ıstıkrarsız
curuma gırecektır"
A-K-P bındırdı bızı bır alamete,
gdıyoruz kıyamete
ISIK KANSU
Ikî lider tamlaması
George W. Bush'un, 28 Ocak 2003 ta-
nhlı konuşmasından
"Bız banşı arryoruz, banş ıçın mücadele
edıyoruz ve kımı zaman banş savunulmalı-
dır Korkunç tehdıtlenn merhametıne kalmış
bır gelecek, banş değıldır
Eğer bıze savaş dayatılmışsa, Amenkan
ordusunun tum gucu ve muktedırlığı ıle sa-
vaşacağız ve başaracağız. Guvenle ılerlı-
yoruz, çunku tanhın çağnsı doğru ulkeye
geldı Amenkalılar, zamanımızın tum sınav-
lanndan geçmış kararlı bır halktır Zorluk ve
sıkıntılar, ulkemızın karaktennı dunyaya ve
kendımıze gostermıştır Amenkaguçlu bır mıl-
lettır ve gucunun kullanımında şereflıdır"
Adotf Hıtler'ın "Kavgam" adlı krtabından
"Gerçekte banş ve hümanıst bır adam,
dünyayı, bu kûrenın bıncıkhâkmı olacak de-
recede tümûylefethedıpemn altına aldığı
zaman, banş kurulabıhr Bu fikır, uygulama-
da zoriukiar ve ımkânsızlıklar taşıdığı oran-
da zarartı netıceler doğurabılır Bunun ıçın
once kavga, sonra banşsevertık
Bugünyeryûzündehayran kaldığımszşey-
lenn tümü -bılım guzel sanatlar, teknolojık
ıcatlar- çok az mıktarda bırtakım halklann
belkı de tekbırırianyaratıcı faalıyetının ürû-
nüdur Uygariığın sünvesı bu halklara bağ-
lıdır
Uygartığı korumak ıçın onuyaratan ınsa-
nın korunması gerçeğı hep unutulmuştur
Bunun ıçın yaşamak ısteyen savaşsın1
Be-
lırleyıcıyasası süreklı bırsavaş olan bu dün-
yada, savaştan kaçanın yaşamaya hakkı
yoktur"
George W. Bush'un 28 Ocak 2003 tanh-
lı konuşmasından
"Bız, fethetmeden güç kullanınz ve ya-
bancılann ozgüriüğü ıçın fedakâriıkta bulu-
numz Amenkalılar, özgûrbırhalktır; bıhrter
kı, ozgüriük herifesın hakkıdırveherulusun
geleceğıdır özgüriük, Amenka'nın dûnya-
ya hedıyesı değıldır Tann'nın ınsanlığa he-
dıyesıdır Bız Amenkalılar kendımıze güve-
nınz, tûm tanhın ve hayatın ardındakı Tan-
nsevgısınebağlıyız Tannbıze kılavuzluket-
sın ve ABD'yı kutsamaya devam etsın "
Adolf Hıtler'ın "Kavgam" adlı kıtabından
"Halkçı anlayış, ınsanlığın ılkel halklannın
da degenne yer venr Prsnsıp olarak halk-
çı anlayış, devletı ancak bır amaç kabul
eder Bu amaç da halklann vahıklannın ko-
njnmasından ıbarettır Ama onlann eşıtlığı-
ne kesınlıkle ınanmaz Bu bılgı ona, bu dûn-
yayıyoneten sonsuzıradeye uyularaken r/ı-
nın ve en kuvvetlınınzafennı kolaylaştırmak,
kotulenn vezayıflann boyun eğmesını ıste-
mekzorunluluğuna dayanır Bu nedenle ta-
bıatın anstokratık prensıbıne saygı goste-
nr ve hayatın merdıvenının son basamağı-
na kadar bu kanunun önemıne ınanır"
Aşkolsun1
Bu kadar mı benzeşme ve bır-
bınnı tamamlama olur hanı
Çaiışma Bakaniığı'nda, hafta
boyunca ışçı ve ışveren konfe-
derasyonlan "Iş Yasası Tastağı"
üzennde çalışmalannı sürdur-
duter. Somut bır sonuç çıkma-
dı. Ama, taslak çok somut Ge-
nel-lş Sendıkası, bu taslak ıle
getınlen duzenlemelen her ışçı-
run kolayfıklaanlayabâeceğı, kav-
rayabtleceğı bır drffe özetlemış
"Taslağa göre esnek çalışttn-
hpesnekucretalacağız Işvere-
ntn emnne amadebırmakınegı-
bı ışverenın keyfinı bekleyece-
ğsz, o çağırdığında ışe gıdece-
ğız. ödünç ış ılışkısı kavramı ıle
Köle taslağı
kıraiık ışçı olabıleceğtz. Işvers-
nımız bızı başkalanna kıralaya-
bılecek Artıkbelıriıbtrışyenmız
olmayacak, ışyen yurdun her-
hangı bıryen olabılecek İsye-
nmı değıştırdın, ış akdını haklı
nedenlefeshedıyorum,tazmı-
natımı ver" dıyemeyeceğız. Iş-
verenimiz, ış akdımızı yapar-
ken çaiışma koşullannı de-
ğıştirme hakkını sakh tutabi-
tecek, çahşma koşullan de-
ğışt dıye hakkımaı arayama-
yacak, hakh fesih imkârandan
yoksun kalacağız. Çahşma
sureterimiz işverenin keyfine
bağlı olacak. Şu an geçerlı
olan haftalık 45 saatiık çaiış-
ma saatinın gunlere eşıt ola-
rak bolünmesı, normal çahş-
ma suresı uygulaması kalka-
cak. Fazla mesaı kavramı da
ortadan kalkacak. 45 saatiık
çahşma saat haftanın gunJe-
rine, 12 saate kadarfarklı şe-
kilde dağrtılabriecek. Işveren,
kriz haflerinde kısa çatıştema
yapabiecek. Kısa çaiışma so-
nucu duşük Ocret alacağız.
Hafta sonu tatii uygulaması da
esnekleşecek. Bu duzenleme
He pazar gunu gıbı belirlı bir
gunde tatıl yapamayacağız.
Kıdem tazmınatı fonu kuru-
lacak, bu tazminat sadece
yaşttk, matuNük, ölum ve top-
tan ödeme hallerinde ve en
az 10yıHık pnm ödenmesi ha-
finde tsteküzerme ödenecek."
Genel-lş, taslağa bır de ad
koymuş "Kölecı Döneme Dö-
nuş Taslağı"
Yine
unutkanlık,
yine
takıyye
Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer
dışında Anayasa'nın
açık hukmunu anım-
sayan kalmadı Oysa
çok değıl, daha ge-
çen Ocak ayının so-
nunda A-K-P lıden
Recep Tayyip Erdo-
ğan partısınde ga-
zetecılenn sorulannı
yanıtlarken, "Turkı-
ye'nın Irak konusun-
dakı kararının BM
Güvenlık Konseyı
karanna göre şekıl-
lendınleceğını" soy-
luyordu
Aynı gunlerde Baş-
bakan Abdullah Gül
de, Avrupa Konseyı
Pariamenterier
Asamblesı nde ko-
nuşmuştu
"Harekât ıçın BM'nın
ıkıncı karan gereklı "
Recep Tayyip Erdo-
ğan, 27 Aralık 2002
gunu de NTV ye şu
goruşlen aktanyordu
ölumun, savaşın
pazahığı olmaz
Böyle bır faturayı ko-
nuşmayı ahlakı bul-
muyorum "
Son bır haftadır sur-
durduklen pazarlıkla-
n nasıl açıklayacağız
pekı'?
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Kimin Egemenliğî...
17Şubat tanhlı Radıkal'de,
Neşe Duzel'ın, Adalet Baka-
nı Sayın Cemil Çiçek ıle hu-
kuk sıstemımız konusundakı
bır soyleşısı yayımlandı Bu
soyleşıde Sayın Çıçek'ınTurk
adalet sıstemının sorunları
konusundakı saptamalanna
gene) çızgılen ıçınde katılıyo-
rum Zaten adalet sıstemı-
mızdekı sorunlar oylesıne net
veoylesıne uzun suredırgun-
demde kı, ortak saptamaîar
neredeyse kaçınılmaz oluyor
Fakat Sayın Çıçek'ın ege-
menlıkle ılgılı goruşlerıne ka-
tılmamız mumkun değıl As-
lındabugoruşler Turkıye'de
belirlı bırdemokrası anlayışı-
nı savunanların ortak göruş-
len Ve bu goruşler maalesef
demokrasının ıstısmannayol
açan goruşler
Sayın Çıçek, "Eskıden hâ-
kımıyet kayıtsız şartsız mılle-
tındı Bu egemenlık
TBMM'detecellıederdı 1961
Anayasası mılletın hâkımıye-
tınr parçaladı", demektedır
1961 Anayasası'nın, egemen-
lığın tecellısınde bazı sınırla-
malargetırdığıdoğrudur Fa-
kat buradakı amaç demok-
rasıyı kısıtlamak değıl, tam
tersıne demokrasının kuralla-
nna daha açık bır bıçımde uy-
maktır
• • •
Demokrasıyı salt bır "ço-
ğunlukrejımı" olarak goren-
ler, demokrasıde, çoğunlu-
ğun ıstedığı her şeyı yapabı-
leceğını zanneder ve hatta
bunu hararetle savunurlar
Geçen Salı gunku yazımda
da, dolaylı olarak bu konuya
degınmıştım Aslında demok-
rasıde çoğunluk, ıstedığı her
şeyı yapamaz Elbette, "ege-
men ırade" çoğunluğun ıra-
desıdır Ancak bu ırade, sı-
nırsız bır ırade değıldır ve ço-
ğunluk karşısındakı azınlığın
hak ve ozgurluklerını kısıtla-
yacak bır bıçımde kullanıla-
maz, kullanılmamalıdır
1924 Anayasası gerçekten,
"Egemenlık kayıtsız şartsız
ulusundur" demekte ve bu
"ustun ırade"y\ hıçbır bıçım-
de sınırlamamaktaydı Ancak,
çok olumlu bır demokrası an-
layışını dıle getıren bu ıfade,
ıstısmara açıktı Ve maalesef
1950 sonrasında Demokrat
Partı (DP) ve ozellıkle bu par-
tının lıderlen bu durumu çok
fazlasıyla ıstısmar ettıler Ken-
dılerıne de yazık oldu, yıtırı-
len zamandan oturu memle-
kete de yazık oldu Ve ben
27 Mayıs 1960 devnmının tar-
tışmasız savunucusu olmama
karşın, "ordt;"nun kışladan
çıkmasına sebep oldular kı,
boyle bır durum, ıstense de
ıstenmese de, kotu bır alış-
kanlık halıne gelır
Gerek Adnan Menderes
ve gerekse DP ust yonetımı,
kendılenne ıktıdar yolunu açan
çoğunluk ıradesını, "mıllı ıra-
de" sayıyor ve değıl karşıla-
nndakı azınlığın haklanna say-
gı gostermek, bu azınlıktan
kendılenne yonelebılecek
eleştırılerı "vatana ıhanet"
olarak goruyorlardı örneğın,
dış polıtıkada, "ABD ıçın doğ-
ru olan, bızım ıçın de doğnı-
dur ABD ıçın yanlış olan bı-
zım ıçın de yanlıştır" anlayı-
şına sahıptıler Eğer dış polı-
tıkaya bıreleştırı getınrsenız,
sızı ıhanet ıçınde goruyorlar-
dı
Sadece dış polıtıkada de-
ğıl, ıç polıtıkada, ya da eko-
nomık polıtıkadakı uygula-
malannı da eleştıremezdınız
Çunku onlar, mıllı ıradeyı tem-
sıl ettıklerını duşunuyorlardı
ve her turlu eleştınyı mıllı ıra-
deye karşı çıkış ve ıhanet ola-
rak goruyorlardı Fakat so-
nunda kendılerı ıhanet çızgı-
sıne duştuler
1961 Anayasası, bır nok-
tada DP'nın bu ırade "anla-
yışına", tepkı anayasasıdır
Çoğunluk karşısındakı azın-
lığın hak ve özgurluklennı ko-
ruyabılmek ıçın bırtakım yap-
tınmlar getırmek ıstemışler ve
getırmışlerdır örneğın, Ana-
yasa Mahkemesı, anayasaya
aykırı olarak gerçekleştırılen
ya da gerçekleştırılebılecek
olan yasama uygulamalannı
frenlemek amacıyla oluştu-
ruluyordu Aynı şekılde Yar-
gıtay, Danıştay, Sayıştay gı-
bı kurumlann yetkılerı genış-
letılıyordu Burada amaç, va-
tandaşın özgurluklennı kıs-
mak değıl, tam tersıne, vatan-
daşın ozgurluklerını cıddı bır
bıçımde guvence altına al-
mak ıdı Fakat gunumuzde
bıle kımı sıyasetçıler, bu tur-
den sınırlamaları ıçlenne sın-
dırememekte ve ulus ege-
menlığıne "ortak çıktığını"
duşunmekteler Anlaşılıyor kı,
Sayın Cemıl Çıçek de bunlar-
dan bırı
• • •
Bır demokrasıyı dığer re-
jımlerden ayıran temel bazı
ozellıklervardır Bunlar arasın-
da (bence) en önemlılennden
bın; "çoğunluk karşısındakı
azınlığın" yaşamaya ve ıktı-
dara talıp olmaya, hakkının
bulunmasıdır
Gerçekten, ne kadar ufak
bır azınlık tarafından benım-
senırse benımsensın ve ço-
ğunluğa ne denlı aykın gelır-
se gelsın, demokrasıde "ıktı-
dar yolu" herkese, sonuna
kadar açıktır Eğer "mutlak
hâkımıyet" buna engel oluyor-
sa, bu mutlak hâkımıyetı yu-
muşatmak gerekır Turkıye'de
muhafazakâr sıyasetçılerın,
"egemenlığe ortak" olarak
gorduklen kurumlar, demok-
rasıyı guvence altına alıyorlar-
sa bu turden kurumlan de-
mokrasıye engel kurumlar
olarak değıl, tam tersıne de-
mokratık kurumlar olarak gor-
mek gerekır
Bana oyle gelıyor kı, "mıl-
let hâkımıyetı" ancak bu ko-
şullaraltındasağlanabılır Ak-
sı takdırde çoğunluğun hâkı-
mıyetı, bır nokta gelır, çoğun-
luk tahakkumune, çoğunlu-
ğun canının ıstedığı her şeyı
yapmak ıstemesıne donuşe-
bılır Bunun omektennı gormek
zor değıl
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behıcakCa turk.net
ÇtZGtLÎK KÂMtL MASARACJ
HARBİ SEMİHPOROY semıhporoy(<ı yahoo.com
w
BULUT BEBEK NLRAYÇİFTÇI bulutbebeko hotmail.com
#
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 22 Şubat
DEV KULAKMR D/NUYOR: DUNYAM/Z ÛI$INDA YAŞAM VAR M/?.
SASIUINA YAMStMIŞTI. KO-
Nü, KADYO AST&ONOMlSIYCM lüBlUYDl KOZtoıK C1S1MLEROEN <S£LSA/ GADrO MLGALAKI rK&eLeNIYOe. VE F^Zıtc-
SEL Ö2EU-IKLE&( DBĞBItLBUblBlUrOROU'RADYO OAL6ALAJ&NfN F&EKAMC UZUA/LUĞU,R/)Dy/<ISYONL4 SAĞCAMri-
LIPIR /£/, M'Z VE MAGMertkL GUÇ OB ISAOYO YAYl-
NIMA KlEDeN OL4gtLM£~lcreCHK
\ NOVA p#TX/IM/llA/e/,
YALMIZCA fÇ/MOe BULUMDÜ_
ĞUMUZ GALAICSt "SA~MANYOLU"MDı4la YIL
OlNLEMEtC 8ıLE ÇOK BUYUtL
RADYO TSLESKOPLARt <5E/Z£(Cr/jeMe£-
ŞEIClL SUUCJ AÇI*UJrOJp.
fl fflR YAÇAM VA£ Ml *ACA8A CHJNV» Plfl fflR YAÇAM VA£ Ml
AsmONOMLAR. Ş Ü
AHCAK, Sı/S MESATl/l K4£Ş!LA'
YA vee/P eeMEKre A
SAGNAK
NtLGÜN CERRAHOĞLU
'Çok Acıkmış Dinozor...'
"Ayağı Çop Kovasına Gırmış Kız", "Kulağına Çöp
Batan Uç Ayaklı Çocuk", "Ayakta Duran Penguen",
"Armut Kafalı YaramazAnten Kulaklı Kız", "Bakıcısı
OlanFıl", "KuşAdam", "HayalKurmuş, Ellennın Çok
Fazla Olmasını Istemış Hayalcı Kız", "ÇokAcıkmış Dı-
nozor "
Daha ne ısım\er Bırbınnden tılsımlı
Gönül Paksoy'un "sergısınden" soz edıyorum
Dun açılışa gıttım Davetıyede "BezBebekHeykel Ser-
gısı" yazıyordu Bebekler gerçek bırer heykel Soyut
"Büyu ve masal heykellen" "Bez bebek" lafı aldat-
masın
Paksoy, el attığı her şeye "sıhır" katan bır yaratıcı-
lık hazınesı Ben onu "modacı" olarak tanıdım Me-
ğer "modacı" değıl, aynı zamanda bır "yemek tasa-
nmcısıymış" "Usta", "gum?e°gıbıtanımlarmahare-
tını anlatmakta yetersız kalıyor Yılda bır dostlannı,
muştenlennı bır araya getırdığı yemek davetlen yapı-
yor Neye şaşacağınızı bılemıyorsunuz
Paksoy'un harikalar diyan...
"Çıleklııspanaksalatası'mı, "elmalıbörûlce", "enk
sosunda fasulye buketı" mı, Paksoy un bır araya ge-
tırdığı ınsan topluluğunun bıleşkesı" mı daha şaşır-
tıcı olabılır sızce? Benı en çok "Gönül Hanım Kabıle-
sının" kımyası şaşırtıyor Onun davetlennde hayatım-
da ılk kez gorduğum çoğu ınsanla acayıp bır "ortak
elektnk", "yıllanmış bır tanışıklık" duygusu yaşıyo-
rum (-kı bu, tanımadığım ortamlarda benım asla duy-
madığım, taşımadığım bır duygudur )
Duşundum Rasüant değıl Gonul Paksoyyalrnz"/no-
dacı" ve "yemek tasanmcısı" değıl, gerçek bır "kım-
yacıymış" Bayağı "kımyager" yanı Ama molekul-
ler kımyasından sıkılıp hayatın kımyasına el atmış
Gıysılennın kumaşlannı oturup kendı boyuyor mese-
la Tek tek Bınnın ustunde bır ceket görup "Aa ay-
nısından ıstenm" dıyemıyorsunuz Aynısı yok ve hıç-
bır zaman olmuyor Gonul Hanım "aynı olan" hıçbır
şeyden hoşlanmıyor Tekrardan haz etmıyor "Külfe-
te" aldırmayıp her sefennde yenıden başlıyor ve ye-
nıden yaratıyor Nasıl takılırsa llham ve keyfine göre
Portakallı şarap, karanfilli çay
Yemeklende boyle yaparmış Sabahmanavdabul-
duğu sebzelere gore menu "ıcat eder", baştan yara-
tırmış Sırf seruven olsun dıye Bazen anneannesının
yemeklennden kalan bır anı, bazen uzaklardan gelen
egzotık bır baharat kokusu onda "yenı çeşnıler", "ye-
nı tasanmlar"arzusu uyandınrmış
Kaç tur ekmek duşunebılırsınız mesela'? Uç-beş-
on Gonul Hanım ın sınırı yok Ekmeklen farklı, şa-
rabı farklı, çayı farklı Çukurova Unıversrtesı Zıraat Fa-
kultesı Şarapçılık Işletmesı'nde "özel" olarak şışele-
nen "portakal şaraplan" var mesela En aromalısın-
dan Çayı bıle duzayak ıçmıyor Içıne bır-ıkı (tavsıye
edenm) karanfil köku atıyor
"BezBebekHeykelSergısı'ne" de "sımyacı" bu kez
"ne yapacak?" duygusuyla gıttım Gırer gırmez elle-
nnde pembe-yeşıl devasa pamuk şekerlerle koşuş-
turan çocuklara rastladım Gonul Hanım'ın yeğenle-
nymış Tasanm onlann Çızımlen5ve8yaşındaNaz-
Şahin Paksoy yapmış Herbın bırer masal adı çağ-
nştıran "bez bebek I heykelıstmlennı" de kendıten koy-
muşlar Gonul Hanım da ığne ıplıkle bez parçaakla-
nna hayat vermış
Toprak tonlan, bejler, pasteller, kırmızılar, pembe-
ler, uçuk mavıler Bu renk,renk"heykelcıkten" uçla-
nnda mınık bırer nazar boncuğu bulunan ınce ıplık-
lerle pleksıglas vıtnnlere asmış Sergı ıçın ozel kıtap-
lar bastırmış
Ayn renklerde boyadığı çubuklar uzenne geçırdığı
-gene her bırı aynrenkboyanmış- çığ kamabaharlar,
kapanlı domatesler, mor çıçeklı mınık patlıcan turşu-
lan, ısımlennı hafızamda tutamadığım (envayı çeşıt)
otlara bulanmış peynırler, somonlar salatalıklar, bıber-
ler, kandesler ve daha neler nelenden oluşan "or-
dövr tabaklan" tasarlamış, hazırlamış Salonun or-
ta yenne de kırmızı arabalı bır "pamuk şekercı" yer-
leştırmış
Bugun "ÇokAcıkmış Dinozor, ArmutKafalı Bush"u
yazacaktım "Sağnakla paylaşmak ıstedıâım çok
şey vardı, bınken Ama bazen boyle oluyor Tçımden
bırses "Hayıro değıl llla bunuyaz
1
" dıye tutturuyor
Ben bıle şasıyorum "Savaş kapıda Ankara ayakta
Bezbebeksergısı nerden çıktP" demeyın Bu ışte öy-
le bır yazı Hıç hesapta olmayan Ama hayatta kaç
Gonul paksoy tanır kı ınsan? Nışantaşı/Atye Sokakta-
kı "bez bebek" sergısıne gıdın 20 Mart'a kadar de-
vam edıyor
B L J L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2SOLDAN SAĞ\.
1/Erozyonet-
kısıyle oluş-
muş, yumu-
şak engebelı
yeryuzu par- 4
çası II Avın
yadakendısı-
ne gostenlen 6
şeyın uzenne 7
atılıpgetırme- „
sı ıçın kopeğe
verılen buy- 9
ruk Çıkolataylaya-
pılan bır çeşıt tatlı
3/lçbatı Anadolu'da
kurulmuş Turk bey-
lığı 4/ Değerlı ma-
denlerde yasanın ıs-
tedığı ağırlık, saflık
ve değer derecesını
gosterenolçu 5/Tav-
lada "ıkı" sayısı
Karagoz oyununda ^
kullanılan kamış duduk 6/ Ankara'dakı ozel bır
tıyatronun kısa yazılışı Italya'da yaşamış antık
halk 7/ Kutsal, ulu Bır nota 8/ Asker Cınsel
guçsuzluk 9/îzmır'ınSelçukılçesındekıunlu an-
tık kent II Dunya Savaşı yıllannda Japonlar ta-
rafindan kullanılan avcı uçağı tıpı
YUKARDDAN AŞAĞIYA:
1/ Uzakdoğu mımansınde, kuleye benzeyen çok
katlı dınsel vapı Tavlada "uç" sayısı 2/Esknm-
de kullanılan uç sılahtan bın Yuksek aşamadab
yenıçen subaylannın gıydığı, yansı arkaya sarkan
uzun sank 3/ Yerleşmış ılke ya da yasaya uygun
durum Bırcetvelturu 4/Kakım, gelıncık gıbı hay-
vanlann lekesız beyaz renklı postu Habeş soylu-
su 5/Nışastanınsındınlmesıneyarayanvetukuruk-
te bulunan bır enzım 6/ Haşan 7/ Tutsaklık Bır
soru sozu 8/ Arap abecesınde bır harf Yıyecek
\ e ıçeceğın saklandığı oda ya da dolap 9/ Ikı mec-
lısh parlamentolarda ust yasama organı