Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18ŞUBAT2003SALI
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Barcelona Savaşa
Bizden Daha mı Yakın?
BARCELONA - 15 Şubat Cumartesi günü,
saat 17.00'den itibaren, Katalanya'nın başkenti
Bansebna'nın görkemli Katalunya Meydanı ve ona
çıkan büyük caddeler hınca hınç doluydu.
Kadın, erkek, genç, yaşlı, çeşrtli kuruluşlardan,
sendikalardan, sjyasi partilerden kişiler, kendi ör-
gütlerinin bayrakflamalanardında, banş yanda-
şı savaş karşrtı sloganlar atarak, dövizler taşıya-
rak yürüyoriardı.
Dünyanın dört bir yanında, beş krtada büyük
kentlerde göstericiler mityonlaria sokaklara dö-
külmüşlerdi.
Amaç tekti. ABD'nin yeni dünya paylaşım sa-
vaşını durdurmak, banşı egemen kılmak.
Karariılık ve mizah el ele vermiş, şarkılartürkü-
(ere kanşmış, danslar ve enstrümantal müzik eş-
liğinde yürüyorlardı insanlar.
Babalar, anneler, çocuklannı arabalanyla getir-
mişlerdi alanlara, sokaklara. Kimileri yumurcak-
lan omuzlanna almışlardı.
Minyon sevgilisi olanbirdelikanlı genç kızı om-
zunda taşıyordu.
Barcelona caddelerden, sokaklardan, Kata-
lunya Meydanı'na doğru büyük bir şenlik içinde
akıyordu.
• • •
Bebeler gördüm nenelerle yan yana, köpekJer
gördüm sahipleriyle kucak kucağa...
Birinintasrnasınailiştiriirnişti, "Savaşahayır"eti-
keti.
0 köpeğin orada nearadığının yanrtı, biraz öte-
de bir grubun taşıdığı Picasso'nun artık anava-
tanına dönmüş olan "Guemica" tablosunun bü-
yük boy kopyasında yatıyordu.
Orada savaşın insanı da hayvanı da, bütün
canlılan aynı soğukkanlılık ve umursamazlıkla
vurduğu görülüyordu.
Katalanlann kalbi 15 Şubat günü bütün dün-
ya ile birlikte atıyordu.
Katalan kimlikli Ispanyol vatandaşlan artık bi-
rer dünya yurttaşı idiler.
Peki ya polisler?
Onlan görmedim, kendilerini göstermeden her
şeyi uzaktan izliyor, denetliyorlardı.
Havadan gösterici kortejini izleyen helikopter-
ler çok yüksekteydiler.
Ne bir karışıklık, ne bir kavga, ne korsan slo-
gan ne de banş mitingini saptırma çabası... 1 mil-
yona yakın insan, tek yumruk olmuş, banş için
görüşlerini, karariılıklannı şenlik havası içinde dö-
küyordu ortaya...
• • •
Istanbul'u, Ankara'yı, Izmir'i, Gaziantep'i, Di-
yarbakır'ı düşündüm o anda.
Oralarda insanlar ne yapıyoriardı?
Canım yurdumun kentlerinin sokaklannda da,
milyonlar aynı kararlılığı, aynı vekar içinde, sap-
madan, gösteriyi amacından saptırmadan, ser-
gileyebiliyorlar mıydı?
Polis birdemokraside doğal oian bu gösteri hak-
kına saygı gösteriyor muydu?
Barcelona savaşa bizden daha mı yakındı?
Barcelona Scutt füzelerinin menzili dışında,
savaş ateşinin uzağındaydı.
Katalanlar, Basklar, Kastilyalılar, Andaluzlar can
vermeyecekler Irak savaşında...
Raul'lar, Juan'lar, Alphons'lar, Maria'lar, Maya'lar
ekonomilerinde, ailelerinde, sofralannda, odala-
nnda, doğrudan hissetmeyecekler bu savaşı...
Ama yine de onlar, Madrid'de, Barcelona'da
milyonlarla dökülmüşlersokaklara, "Savaşa ha-
yır" diyorlar.
Barcelona 1 milyon kişiyi döküyorsokağa, da-
ha fazlası Madrid'de yürüyor.
Türkiye'nin dört bir yanında 100.000 sivil tok
sesle hayır diyemiyor savaşa.
Umursamazlıktan mı, cehaletten mi, bilgisiz-
likten mi, tepkisizlikten mi, aymazlıktan mı? Yok-
sa hepsi birden mi?
Barcelona savaşa bizden uzak, insanlığa, de-
mokrasiye, özgürlüğe bizden yakın.
Onlan hem seviyorum, hem kıskanıyorum.
Yanımdan geçen adama bakıyorum sessizce,
içimden kucaklıyorum onu.
- Kardeşim, diyorum, canım kardeşim benim...
Ağar'dan AKPIilere karşı öneri
Meclis'e türbanlı
ziyaretçi girmesin
ANKARA(ANKA)-
AKP iktidanyla birlik-
te TBMM ve Halklar
Ilişkiler binalanna, baş-
ta bakan ve milletvekil-
lerinin eşleri olmak üze-
re çok sayıda türbanh
bayan gelirken, DYP
Genel Başkanı Menmet
Ağar, bayan ziyaretçile-
rin de "başlannın açık"
olması için Içtüzük de-
ğişikliği teklifı verdi.
DYP Genel Başkanı
MehmetAğar'ın imza-
sıyla TBMM Başkanlı-
ğı'na sunulan TBMM
Içtüzüğü değişiklik tek-
lifinde, komisyonJann
çalışması, oylama gibi
konulannyanı sıra, "Kı-
yafet" başhklı 56'ncı
maddesinin de değişti-
rilmesi önerildi. Teklif-
te. îçtüzük"te iik defa
"kadın başkan" için de
kıyafet düzenlemesi ön-
görülürken, "Başkan-
bk Kürsüsü'nde Erkek
Başkan, TC'nin mera-
sim kryafeti olan beyaz
kelebek kravat ve siyah
yelek üstüne siyah frak,
kadmbaşkansiyah uzun
etekli tayyör ve beyaz
açık yakâh bluz giyer"
hükmü yer aldı.
Geçen dönem Merve
Kavakçı'nın başı kapa-
lı olarak Genel Kurul'a
gelmesi ve Içtüzük'te
de bununla ilgili bir dü-
zenJeme bulunup bu-
lunmadıgıtarhşması ne-
deniyle kriz yaşanırken,
Mehmet Ağar'ın tekli-
fınde, Içtüzüğe "Kadm-
iar başianaçıkvetayyör
gjyerier" hükmünün ek-
lenmesi de yer aldı.
Ağar'ınteklifınde, "Zi-
yaretçileryönetmeHğin-
dezryaretçflerin kıyafet-
leri de yukandaki flke-
lereuygunolaraktespit
ediür" denildi.
Gündoğdu'nun belediyedeyken Dölek İnşaat'a 109 milyar fazla ödeme yaptığı ortaya çıktı
THY'ye tartışmalımüdürOKTAYAPAYDEV
Türk Hava Yollan'nda (THY) Yiı-
suf BolavTrh'nın emekliye aynlma-
sı nedeniyle boşalan genel müdür-
lük ve yönetim kurulu üyeliği göre-
vine AbdurrahmanGündoğdu atan-
dı. Gündoğdu, AKP Genel Başkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlı-
ğı döneminde Büyükşehir Beledi-
yesi'nin şirketlerinden tstanbul Ula-
şım AŞ'de genel müdürlük yapmış-
tı. Uçak mühendisi olan ve Istan-
bul'da bir dönem metro başta olmak
üzere raylı sistemlerin sorumlulu-
ğunu üstlenen Gündoğdu'nun, Ula-
şım AŞ Genel Müdürlüğü dönemin-
de, genel müdürlük binası inşaatın-
da, Dölek Inşaat şirketine 109 mil-
yar 540 milyon 939 bin 503 lira faz-
la ödeme yaptığı ortaya çıktı. Döne-
min Istanbul Valisi Erol Çakır'ın
Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na
27. 9.2002 tarihinde yazdığı resmi
• Türk Hava Yollan genel Müdürlüğü'ne getirilen Abdurrahman
Gündoğdu'nun Tayyip Erdoğan'ın başkanlığı döneminde
Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden îstanbul Ulaşım AŞ'de genel
müdürlük yapmıştı. Gündoğdu, müdürlük yaptığı sırada genel
müdürlük binası inşaatında, Dölek Inşaat şirketine 109 milyar 540
milyon 939 bin 503 lira fazla ödeme yaptığı ortaya çıktı.
yazıda, Gündoğdu ile arkadaşlan-
nın fazla ödemeyi yasal faizJeriyle
birlikte geri vermelerini istediği be-
lirlendi.
Gündoğdu ile ilgili olarak, Emni-
yet Genel Müdürlüğü'ne yapüan bir
ihbar sonucu "UlaşnnAŞ bahçesine
yapbnlan genelmüdürfük binasıiçin
3 kat fazla ödeme yapüdığı ve bu pa-
ranm Mflfi GençMk Vakfi'na (MGV)
aktanldığı" ıddıa edılmişti. Bu iddi-
alan araştırmak üzere görevlendiri-
len Içişleri Bakanlığı Mülkiye Baş-
müfettişleri raporlannda Dölek In-
şaat şirketine 109 milyar lira fazla
ödeme yapıldığını ortaya çıkardı.
Müfettişlerin yaptığı incelemeyle il-
gili ızin ıse 16.7. 2002 tarihinde 18-
23, 141-33, 115-44 numaralarla îs-
tanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 'nca
verilmişti.
Müfettişlerce hazırlanan "Tazmin
Raporu"nun sonuç bölümünde özet-
le şöyle denildi:
"İstanbul Bü>ükşehir Belediyesi
Ulaşım Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi'nce 1999-2000vülanndaatöl-
ye ek hizmet binasıolarakyapünlan
ve halen genel müdürlük merkezi
olarak kuDamlan binaıun yapımın-
da inşaaû yapan Dölek tnşaat ve Ya-
pı Sanayü Tkaret Limhed Şirketfne
aynnülan 24.6.2002 tarihti biUrkişi
raporunda açıklandığı üzeretoplam
109milyar540milyon939 bin 503 li-
ra usulsüz ve fazla ödemede bulu-
nulduğu,gerekbiUrkişi raporundan
gerekse bu inşaaün teknik kontrolü
için görevlendirilen heyet üyeleri şef
Utku Tuncer, nıinıar Ibrahim Hak-
kı Yiğit, inşaat mühendisi Mustafa
Polat veinşaatteknikeriZülküf Me-
miş'in müfettişliğimizce alınan
21.62002 tarihli ifadelerinden anla-
şdnuşor."
Gündoğdu, AKP'den milletvekili
seçilen eski Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreterleri Adem Baştürk,
Mehmet Mustafa Açıkahn, Ulaşım
AŞ Genel Müdür Yardımcısı Ömer
Yıldız, Sabit Tesisler Müdürü Şa-
ban Ozkaya, Muhasebe Müdürü Me-
tin Şapçı ile şırketin yönetim kuru-
lu üyelen AH Rıza Kiremitçi,An' Yıl-
maz, Hikmet Öztürk, Hüseyin Gül-
sün, Mustafa Coşkun, Mehmet Öz-
türk, Mahmut Kuş, Metin Koçak,
Ömer Yıldız, RaifYetim, Rafet Boz-
doğan, Şaban Erden ve Salih Gü-
zel'den 109 milyar liranın ödenme-
si talep edildi. Para ödenmediği tak-
dirde, devletin yargı yoluyla tahsi-
latı gerçekJeştireceği bildirildi.
Dölek inşaat firmasının AKP'ye
yakınlığıyla bilindiği öne süriildü.
SIVAS
Katliam
sanığı
teslim oldu
SIVAS (Cumhuriyet)-
Sıvas katliamı
davasının aranan
sanığı, dün Sıvas'ta
polise teslim oldu.
2Temmuzl993'te
meydana gelen ve 35
aydının ölümüyle
sonuçlanan Madımak
Oteli yangınıyla ilgili
açılan davanın gıyabi
tutuklu sanığı
Muammer Ozdemir,
Sıvas Emniyet
Müdürlüğü'ne teslim
oldu. Emniyetteki
işlemleri tamamlanan
Özdemir, gıyabi
tutukluluk karannın
vicahiye çevrilmesi
için Sıvas Cumhuriyet
Başsavcılığı'na
götürüldü. Özdemir,
hakkındaki tutuklama
karannın vicahiye
çevrihTiesinin ardından
cezaevine konuldu.
İĞNELt FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
kanbol ^
de kanldığı törenk karşılaııdı. (ALPER KJZILTAN)
Kimse mucize
beklemesin
Gündelikçi kadınlar sosyal güvence ve emeğinin karşılığını istiyor
w
Ablalaraı cömertliği9
yeterK değil
EVRtVIKAYA/
GONCAKANBER
Yaşamlanru lüks evleri temiz-
leyerek kazanangündehkçi kadın-
lar "soysal güvence" istiyorlar.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi
(ODTÜ) Sosyolojı Bölümü öğre-
tim üyeleri HelgaRiöersbergerTV
nçveSibelKalaycıognınun2000
yılında hazırladığı ve bu alanda
yapılan tek çalışma olan "Cö-
mertAbfcüann SachkHanımlan"
isimli araştırmaya göre günde-
likçi kaduılann yüzde 9O'ı işin
ileriye dönük güvencesinin, yüz-
de 88'i ise can güvenh'ğinin olma-
dığuıı düşünüyor.
Tılıç ve Kalaycıoğlu'nun araş-
hrmasma göre çahşan kadınlann
işle ilgili güvence beklentilerinin
çok düşük ohnasındaki en büyük
etken sigortasızlık. "Para kâza-
nıyor ofana" hissinin çok güzel
olduğunu belirten kadınlar, fîzik-
sel sağlıklan el verdiğince bu işi
sürdüreceklerini söyledi. Kadın-
lar, çalışıyor olmanın kendileri
konuşur, derdini anlabr.
n
Kadınlar yaptıklan işi sevdik-
lerini, ancak bir süre sonra bu^k-
mak zorunda kaldıklannı anlat-
tılar. Işe devam edememelerine si-
gortasızlık ve ücret düşüklüğü-
nün neden olduğunu kaydeden
• Temizlikçi kadınlar, yaptıklan işin ağırlığı karşısındaki
düşük ücret, can güvenliği-gelecek güvencesinden
yoksunluk ve toplumda bir değer olarak ifade
bulamayışlanyla 21. yüzyılda 'ücretli köleliğin' bir
yansımasıru oluşturuyorlar.
için bir özgürlük alanı yarattığı-
nı, gelir elde etmenin güzel bir
duygu olduğunu ıfade ettiler. Adı-
nı vermek istemeyen bir günde-
likçi kadın ise şunlan söyledi:
"Kocasının bakunma muhtaç ot-
mayan kadın ezümez, istediğini
birbaşka kadın da "Çansmakgü-
zel de ücretkr çok düşük. l slelik
sigortamız yok. tnsan emeğinin
karşıhğını ahnab yoksa çahşmak
olmaz, yorulmak ohır" dedi.
Kazandıkları paralan umutlu
düşlerine yatıran kadınlar, temiz-
lik işlennden ev başına 20 ile 40
milyon lira arasında değişen üc-
retleralıyorlar. "Evterimizdedeay-
nıişiyaprv'oruitekfarkgittigimiz
yerlerin daha güzelohnasr diyen
kadınlar, ışverenlerinden önce-
likli olarak güler yüz bekledikle-
rini vurguladılar. Hastalanmayı
ve hatta yaşamlannı kaybetme
tehlikesıni göze alan kadınlar hır-
sızlıkla suçlanmayı, cinsel-fızik-
sel tacize uğramayı kabul edemi-
yor. Kadınlar, "Ev çok khüymiş,
hah yıkanacaknuş mesele değfl.
Yeterkiev sahipleribir şeyfcri kaj-
bolduğunda bizden bflrriesin. ha-
nım boşyere kızmasın veenkötii-
sü deevinerkeğibizekötübakma-
sm* dediler. Ev ve büro temizli-
ğinde çahşan kadınlar Iş Kanunu
Kapsamı dışında kalıyor.
YurtHaberleriSer-
visi-Sonkararnamey-
le atanan valiler yeni
görevlerine başlıyor.
Şanlnırfa'dan Afyon
"Vahhğı 'ne atanan Mn-
zaffer Dflek dün gö-
revine başladı. Vali
yardımcılan ve diğer
yönericiler taraiîndan
valilik önünde karşı-
lanan Dilek, çalışma-
lannda hukukun ge-
reğini yapacaklannı
ve hukuktan aynlma-
vacakiannı söyledi.
Aydın Valiliği'ne
atanan Muharrem
Göktayoğhıiçinde Va-
lilik binası önünde tö-
ren düzenlendi. Yağ-
mur altında bekleyen-
lerin binaya alınması-
nı isteyen Göktayoğlu,
Aydın'da ikinci kez gö-
rev yapmarun heyeca-
nını yaşadığını anlattı.
Uşak'aatananBursa
Valisi AB Fuat Gü>%n
için valilik bınasında
düzenlenentörene,ka-
mu kurumlannın yö-
neticilerinin yanı sıra
çok sayıda yurttaş ka-
hldı. Alkışlarla uğur-
lananGüvenve eşi Nes-
rin Güven daha sonra,
Uşak'a hareket etti.
Antafya'ya atanan Iz-
mir Valisi Alaaddin
Yüksel de dün düzen-
lediği basın toplantı-
sında "Devletin şefka-
ti ve güler vüzünü va-
tandaşlanmıza yanat-
makwdeviet-nıÜletku-
caJdaşmasnı sağjamak
için gavret gösterdun"
diyekonusfu. '"'•'
m
Yüksel'e çizme
Toplantının ardm-
dan Izmir Valiliği Ba-
sın ve Halkla Hişkiler
Müdürü ErcanDoğu,
ValiYüksel'e,"Sayııı
Vatam, Antalya'yı sü-
rekisd baayor.Bu ne-
denle size bir de ÇE-
me hedrve etmek isti-
yonun* diyerek çiz-
me hediye etti.
Bursa Valiliği'ne ata-
nan AdanaVaüsı Oğuz
Kagan Köksal da bu-
gün görevine başlaya-
cak.Tstanbul'a atanan
vali Muammer Güler
ise dün vali yardımcı-
lan, valilikbürokratla-
n, kaymakamlar ve il
müdürlerinceresmitö-
renle karşılandı. Kala-
balık bir medya ordu-
sutarafindan büyük bir
ilgiyle karşüanan Vah
Güler, ilkimzayı "Gö-
atü. Güler, "Kimse biz-
den mucize bekleme-
sm* dedi. Güler, Istan-
bul'unöncelikli sorun-
lannın, kaçak yapılaş-
ma, ulaşun ve kentsel
yapılanma olduğuna
dikkat çekti
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected]
Kıbns Rum kesiminde cumhur-
başkanlığını Tasos Papadopulos'un
kazanması, zaten zar zor yürüyen
birlik görüşmelerini nasıl etkileyebi-
lir? KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Oenktaş dün sabah yaptığı basın
topJantsında, "Artıkbu iş çözülemez"
mesajını verdi. Denktaş, Klerides'in
de çözümden ve Annan Planı'nı im-
zalamaktan yana olmadığını, fakat
Batı'ya şirin görünmek ve AB'ye gi-
rebilmek için planı kabul ediyormuş
gibi yaptığını söyledi. Denktaş'ın yo-
rumuna göre; Kıbnslı Rumlar planı ka-
bul etmek istemiyorlardı, Papadopu-
los'u seçerek bu eğilimlerini göster-
miş oldular.
Denktaş'ın konuşması sırasında
şu dikkatimi çekti: Rumlar, Kofı An-
nan Planı'nı kabul etmek istemiyor-
lardı. Aslında Denktaş bu görüşünü
daha önce de birkaç kez dile getir-
di. Bu durumda kafalara şu soru is-
ter istemez takılıyor Eğer bu plan
Rum tarafının istemediği bir plansa
o zaman neden böyle bir plan Türk
tarafını tamamen ortadan kaldıra-
Papadopulos'un Kazanması Sonrası Kıbns
cak bir plan olarak Denktaş ve çev-
resi tarafindan öne sürülüyor? Rum
tarafı Türk tarafını tamamen orta-
dan kaldıracak bir planı neden ka-
bul etmek istemez? Burada bir çe-
lişme yok mu?
Denktaş'ın yorumuna göre ortada
ilginç bir paradoks yaşanıyor. Kıbns
Türk kesimi, kendi variığını ortadan
kaldıracak bir plana çok büyük bir
çogunlukla destek verirken Rumlar
bunu her ne hikmetse kabul etmek
istemiyorlar. Izahı zor bir durum de-
ğil mi? Bu soruyu Kıbns Türk kesi-
minin şu anda en büyük partisi ola-
rak kabul edilen ve halkın desteğini
sağladığı açıkça belli olan CTP Ge-
nel Başkanı MehmetAli Talat'a sor-
dum. Verdiği cevap şöyle:
Bu plan, Denktaş'ın iddia ettiği gi-
bi Rumlann değil, Türklerin lehine.
Çünkü bu planla TürkJer, Rumlann eşit
ortağı haline geliyor. Rumlar, bugü-
ne kadar kabul etmedikleri Türkle-
rin egemenlik haklannı kabul etmek
durumunda kalıyorlar. Biz yıllardır
zaten bunu savunmadık mı? Rum-
lann bu plandan memnun olmadık-
lannı biz aylardır söylüyoruz. Rum-
lar, AB'ye giriş gibi çok önemli bir ola-
nağı elde edebilmek için tarihi ola-
rak en uzlaşmacı bir yerde duruyor-
lar. Eğer 16 Nisan'da KıbnsAB'ye ke-
sin üye olursa, ondan sonra her şey
onlar için daha kolay, bizim için ve
Türkiye için daha zor olacak.
Çünkü Kıbns Rum kesimi eğer bir
anlaşma olmazsa ve Kofi Annan Pla-
nı ikitaraf tarafindan imzalanmazsa
Rumlar, Kıbns'ın tek temsilcisi ola-
rak AB'ye girecekler. Böyfe bir ge-
lişme en çok Türkiye'yi zorlar. Çün-
kü Kıbns Rum kesiminin AB üyesi ol-
ması, AB'ye aday Türkiye'nin karşı-
sına şimdiden kestirilemeyecek çok
önemli sorunlar çıkaracak. Kıbns
Rum kesimi bir AB üyesi ülke ola-
rak Türkiye'nin üyeliğinin kabulün-
de rol oynayacağı gibi birçok konu-
da egemen bir devlet olarak Türki-
ye'nin önüne çıkacak.
• • •
Talat, Papadopulos'un seçilmesi-
nin Rum kesiminin politikalannı de-
ğiştireceğini sanmadığını da vurgu-
ladı. Talat şu noktalara dikkat çekti:
Asıl önemli olan Kofi Annan'ın ha-
zırladığı yeni öneriler. Iki tarafın ol-
mazsa olmazlarının da içinde ola-
cağı bu plan artık her şeyin belki de
sonu sayılacak. "Ya kabul et ya bı-
rak" şeklinde iki tarafın önüne kona-
cak.
Burada iki yol var. Bu kez bu son
plan ya kabul görecek ve kabul edi-
lirse iki tarafın yurttaşlan arasında
30 Mart'ta bir referandum yapıla-
cak. Bu referandum Annan Planı'nın
ve AB üyeliğinin birlikte oylanması
anlamına gelecek. Fakat anlaşma
Türk tarafınca imzalanmaz ve Rum
tarafınca kabul edilirse referandum
yalnızca Rum tarafında yapılacak.
O zaman büyük bir olasılıkla, Rum
tarafı çogunlukla bu planı onaylaya-
cak. Işte o andan itibaren herşey bi-
zim için daha zor olacak.
Ondan sonra, Türk tarafı AB'ye
girse bile, eşit ortak statüsünü elde
etmek şansını yakalayamayacak.
Çünkü Rumlar, AB'ye girdikten son-
ra egemenliği paylaşmak istemeye-
cekler, onlan zorlayacak bir şey de
kalmayacak.
Talat, sözlerini birçağnylatamam-
ladı: Denktaş, Türkiye'yi AB ile ça-
tıştırmayı temel alan bir strateji izli-
yor. Türkiye'nin bu oyuna gelmesi en
çok Türkiye'ye zarar verecek. 70 mil-
yon insanın geleceğiyle Denktaş'ın
oynamaya ne hakkı var? Yann, AB
üyesi olan Rumlar, Türk ordusunu "iş-
galci" diye gündeme getireceklerve
her şey daha can sıkıcı bir noktaya
sürüklenecek. Lütfen bu konuda
kamuoyunu aydınlatın.