Catalog

10 ŞUBAT 2003 RAZAFTESİ CUMHURİYET SAYF» HABERLER 5 CHP'den bayram sonrası gündeme getirilecek iş yasası taslağına tepki: KuralsızhkyasalaşacakBAHAR TANRISEVER ANKARA - Işverenlerin çı- kanlması ıçın büyük baskı yap- ttğı iş yasası tasansı hiçbir de- gişiklik yapılmadan Meclis'e getinJırse CHP muhalefet ede- cek. CHP Merkez Yürütme [MYK) Kumlu üyesı İzzet Çe- tin mevcut taslak ıle kuralsızlı- Şın yasallaşnnlmasuoın amaç- andİğını belirterek "Cktirflmek stenen sistem çaiışanJan böl- uektt veparçalamaktatür"' de- ii. Çetut düzenlemenin 113 yıl- dan beri işçı hayramı olarak kut- lanan 1 Mayıs'ın da reddi anla- rıına geldiğini bildirdı. 57. hükûmet döneminde 9 ki- şilik bılim kurulunca hazırla- • CHP MYK üyesi İzzet Çetin, taslakla oluşturulmak istenen "bireysel çalışma/ çalıştınna ilişkileri sisteminin" emeğin korunması ve çalışanlann gereksinim]erinin karşılanmasını değil, kuralsızlığm yasallaştınlmasmın amaçlandığını kaydetti. nan iş yasası öntaslağının, Kur- ban Bayramı sonrasında Mec- lis'e getirilmesi bekleniyor. Iş- çi konfederasyonlan taslağın bazı noktaJannı eieştiriıken CHP de taslağın değiştirilmesi için hazırlık yapıyor. CHP'l'ı tzzet Çetin, tasiakla oluşturulmak istenen "bireysel çahşma/çahşOrma iüşkfleri siste- minin" emeğin korunması ve çalışaniann gereksinimlerinin karşılanmasını değil, kuralsızlı- ğm yasallaştınlmasının amaç- landığını kaydetti. Emek örgüt- leri adına çalışma grubuna ka- tılan akademisyenJerin "emek- tenyanadavranma" ilkesini göz ardı ettıkleri ve çalışma alanını emek karşın biryönde esnekleş- tirdiklenni belirten Çetin, dü- zenlemedeki olumsuz unsurla- n şöyle sıraladı: ^ Metnin bütûnüne işveren balaş açısı, işveren haklan ve işletmekoşullan egemendir. Tas- lak, ekonomik kriz bahanesiy- le yaygınlaşan kuralsız çalışma biçimlerine yasalhk kazandır- dığı gibi uygulamada olmayan iş paylaşımı gibi çalışma biçim- lerini önerivor. %/ Getirilmek istenen sistem, çaiışanJan bölüyor ve parçalıyor. Bu farklılıklan sendikalarla bu- luşturmak, farklı koşullarda ça- hşanlan ortak çıkarlarkonusun- da biraraya getirmek bugünden daha zor ve karmaşık olacak. %/ Çalışma koşullan işveren tarafindan tek taraflı olarak de- ğiştiriİebilecek. tş sözleşmesi, birtürbağımlılık ilişkisine ve kö- lelik akdine dönüştüriilmek is- teniyor. t/ Kriz dönemJerinde işvere- nin işçiye ücret ödeme yüküm- lülüğü kaldınlıyor. %/ İş sözleşmesinin devri, ödünç iş ilişkisi gibi uygulama- lar emeği metalaştınyor. İş bul- ma görevüıin, özel istihdam bü- rolannca yerine getirilmesi, eme- ğin alınır satılır hale dönüştürül- mesi demektir. 1 Mayıs'ın reddi v' Günlük çalışma süresi 8 saatten 12 saate kadar çıkanla- bilecek. Günlük iş süresinin 8 sa- ate düsürülmesi için ödenen be- deller düşünülmeden yeniden 12 saate çıkanlması tüm dünya- da 113 yıldan beri işçi bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs'ın da reddi anlamına geliyor. f' Taslakkta emek haklan, sermaye kesünine promosyon olarak sunuluyor. Taraflarla bir araya geldi Başesgioğlu işyasası için mutabakatartyor fstanbuJ Haber Servisi - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgtoğtu, 2003 yılının, çalışma hayatıyla ilgilı yasal düzenlemelerin hayata geçiril'diği ve târtışüdıgı bir süreç olarak tarihe geçeceğüıı belirtti. Bakan Başesgioğlu, 1475 sayılı Iş Kanunu ile 2821 sayılı Sendikalar ve 2822 sayılı Grev ve Lokavt kanunlannda yapılması öngörülen düzenlemelerle ilgili olarak işçi ve işveren konfederasyonlanıun genel başkanlan ile SSK Beşiktaş Misafirhanesi 'nde bir araya geldi. Hükümet, işçi, işveren zirvesi, Türk-Iş Genel Başkanı SaBh Kıhç. Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu, DtSK Genel Başkanı Sükyman Çetebi, TtSK Genel Başkanı Refık Bajydur ve iş kanunlan uzmanı öğretim üyelerinin kahlımıyla gerçekleştirildi. Toplantının konusunun çağdaş bir Iş Kanunu'nun çalışma hayatına kazandırılmasına yönelik olduğunu beiirten Başesgioğlu, "Bugünkü şyasasına iliştin uzlaşma sağlamak amaayla Istanbul'da işçi ve işveren îemsilcileriyle bir araya gelen Bakan Başesgioğlu, taraflar arasında uzlaşma sağlanamazsa siy>asi iradenin inisiyatif hdlanacağını söyledi. yapacağnnız toplanbda, tş Kanunu, 2821 ve 2822 sayıh yasalaria ügüi işçi ve işveren örgütJerinin göriişlerini birtikte ele ahp, değertendireceğiz. Olabildiğince taraflarm mutabakatı sağlanarak, bu yasalaria UgjM düzenlemeleri vapmak istiyonız" dedi. tş Kurumu Yasası'nı da bir an önce çıkarmak istediklerini ifade eden Başesgioğlu, Türkiye'deki yabancı kaçak işçiliği önleyecek ve yabancı işçilerin çalışma iznine dair yasa tasansının da bir an önce yasalaşmasını arzuladıklannı bildirdi. Başesgioğlu, meslek standartlan ve işgücü piyasası ıle ilgilı bir çalışmalannın da bulunduğunu söyledi. Başesgioğlu, Türkiye'nin içinde bulunduğu konjonktürün ve bayram tatilinin çalışmalannı aksatmayacağını dile getirerek "Hiç istemiyoruz (d yakm coğrafyanuzda bir sıcak çaüşma olsnn. Bir çatşma dahi olsa, çahşma havaü bir savaş tatüi \apmayacak; işçimiz. işverenimiz çahşmasına devam edtcek. ülkemizde üretim ve istibdamm artbnhnası içİD efimizden gelen gayret gÖsteritecekDr" dedi. Basın mensuplannın kıdem tazminatı ve esnek çalışma gibi konulardaki anlaşmazlıklarla ilgili sorulan üzerine Başesgioğlu, ortak bir metnin Bakanlar Kurulu'na sunılmasını istediklerini ifade ederek şunlan söyledi: "Tabii bunun beffi bir takvimi var. Uzlaşma çabalanmıza rağmen anlaşılamayan konular kahrsa, mutiaka siyasi irade olarak inisiyatif kuDanacağtz." EvlilikcüzdanıBaykal'dan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Antalya'da nikâh şahniigi yapö. Karayoluyla önceid akşam saatJerinde Antatya'ya giden Baykal, lazı Ash Ba>kal'la bbükte, 18. ve 20. döneralerde CHP Kahramanmaraş nıifletv«Jdll^i \apan Aii Şahin'in torunu Esin Özbaka'nm, Pbrto Beflo OteJ'de düzentenen düğün törenine kabldı. Cem Bostanoğhı ile Esin Özbalcı'nm nikâhmı Antalya Büyiikşehir Beledne Başkanı Beldr Kumbıü kıjarken, gefanin şahidiğini CHP Genel Başkanı Baykal, damadın şahitliğmi ise aile dostlan Aziz Alemdar yapo. Baykal, e>lilik cüzdannu geHne verdi Baykal, nikâh töreninde kısa bir süre kaldıktan sonra, otelden avnlarak kızıyla birfikte evine geçti. (Fotoğraf: AA) AKP, Eskişehir'deki atamalann meyvelerini almaya başladı Ek işleri içki yasağı oldu CANHAOOĞLU ESKtŞEHtR - Eskişehir'de AKP iktidan tarafindan atanan bürokrat- lar göreve başladıklannda yaphkJa- n ilk iş lokallerde içki yasağı başlat- mak oldu. «™«™ AKP, kadrolaşma çalış- malannın kapsamındayap- tığı atamalann meyvelerini topluyor. Eskişehir'de Şe- ker Fabrikası ve Köy Hiz- metleri'ne yeni atanan mü- dürler, kunimlann sorunla- nna çözüm bulmak yerine ilk olarak lokallere içki ya- sağı koydular. Eskişehir'de bir süre önce Şeker Fabrikası Müdürlüğü'ne getirilen Ahmet Kesir, göreve başladığında lokaldeher akşam masakurularak aşı- n içki tüketildiğini gördüğünü be- lirterek, "Ük önce uvdrdım. Baktım dinkyen yok, herkes aynı şekflde iç- meye devam ediyor. Ben de sıze ya- sakkoyanm' dedimve>asağıkmdum. Her akşam aşın derecedealkoltüke- tilmesi verimiiliği düşühivor. Ancak • Eskişehir'de Şeker Fabrikası ve KÖy Hizmetleri'ne yeni atanan müdürler icraata lokallerde içİci yasağı ile başladı. Şeker Fabrikası Müdürü Ahmet Kesir 'verimliliğüı düştüğü' gerekçesiyle başlattığı yasağın bayramdan sonra kalkacağını açıkladı. büyük tepki oldu. Bayramdan sonra yasağı kaldıracağun" dedi. Köy Hizmetlen tl Müdürü Mus- CafaGürbüzise lokalin iki bölümden oluştuğunu belirterek, *Bir bölüm- deiçki. diğerindeise çajiçilivor.Ama ikilokalin arasıparavanla bölünmüş. Çav 1 içilen yere aileler de geliyor. Ra- hataz oluyoriar. Yeni bir düzenleme vapabüirsekalkolvasağıdakafi<acak T> diye konuştu. CHP Merkez Uçe Başkanı Musta- _ „ _ _ fa Üstündağ ise AKPnin Eskişehir'de yaptığı atama- lannın yanlış olduğunu ifa- de ederek, "Atamalar liya- kata göre yapılmn'or, parti- zanbk yapıbyor" dedi. İçki yasağının keyfı bir uygula- ma olduğunu vurgulayan Üstündağ, "tnançlanndan ~~~~~ dolavibazıidşüereyasaklar konuhıyor.Halbuki Türkiye'nin laik bir ülke oldıığu gözardı edilivor. İs- teyen içki içer veya içmez. bu kişinin bikceğibiriştir.lzun\ıBanlır\aroJan şimdi nn e kapaolrvor. AKP'nin tüm u\gulanialandenwkratikdegırdedı Basın Yasası 'ndaki değişiklikle arttınlan cezalar işletmelerizora soktu Matbaacılariflasın eşiğine geldi UJ»ERÎZBUL Basuı Yasası'nda yapılan değişiklik- e arttınlan para cezalan, küçük işler- e ayakta kalmaya çalışan matbaaları :or durumda bu-akıyor. Basun Men- aıplan Derneği Başİcaru Ibrahim Ak- iöt, Basın Yasası'nda yer ilan yaptınmlann, matba- icılan iflasa sürüklediğini belirtti. Aksüt, "5680 sayıh bsm Yasası'nın yeniden göz- <en geçiriiip, para cezalan- nnda ödenebflir halegetiril- nesinitaJepedrvoruz" dedi. Yasada bu- hnan "mevkute" ifadesinin neleri bpsadığının birçokmatbaacı tarafin- <an anlaşılamadığını ifade eden Ak- sit, "Mevkute kavranıuun kapsadığı mınlan. basıJdıgı andan itibaren 24 sat içerisindegereldi mercilere tesfim etmezsek, 47 müyar 700 milyon Bra para cezasına çarptirdıyoruz ve bu pa- ra cezası ertelenemrvor. Ancak basö- ğmuz bir kitabı tesfim etmemenin ce- zası 92 milyon 476 bin 137 lira. Bura- dayapornnlarınv'anbşbedefeodaldan- dığmı görüyoruz" dedi. Büyük med- • Basım Mensuplan Derneği Başkanı Ibrahim Aksüt, "Basm Yasası'nın yeniden gözden geçiriiip, para cezalannın da ödenebiür hale getirilmesini talep ediyoruz" dedi. ya patronlannın söz konusu cezadan etkilenmeyebileceklerini ifade eden Aksüt, "Yasadaki düzenlemeler yan- hşhlda küçük matbaaalan da hedefab- yor" diye konuştu. Istanbul 'da yaklaşık 40 matbaa hak- kında tutanak tutulduğunu ve milyar- larca lira ceza kesildiğini anlatan Ak- süt, "Yasada gerekli düzenlemeler ya- pdmadığı takdirde, Basın Yasası'ndan hapis cezalankakbrdnıış obnasma kar- şuı. bu defa hapishaneler para cezası- nı ödmmeven matbaacüaria dolacak" dedi. Matbaa yetkilisinin gerekli mer- cilere teslim etmesi için işçisine ver- diği bir ürünün, işçinin bil- gisizliği, sorumsuzluğu ve- ya yolda meydana gelen tra- fık kazası gibi olumsuzluk- larnedeniyle zamanında ula- şamadığı anlar olduğunu di- le getiren Aksüt, **150 milyon Bra brüt kâreldeedilen bir işe böylesi nedenler- le50 nıihyar lira ceza gelebiliyor. Bizler matbaalanmıasatsak bu cezalan öde- yemeyiz. Zaten sektörümüz son 50 >> hn en büyük krizini yaşıvor. İşyerleri- mize abcı bile çıkacağını sanmrvoruz" diye konuştu. Başbakan Gül Ağar'a oda anyor AJNKARA (AXFC4) - Başbakan Abdullah Gül'ün Dışişleri Konutu'nda parlamento dışında kalan partilerin genel başkanlanyla yaptığı toplantıya "DYT parlamentoda temsil edilivor" diye katılmayan Mehmet Ağar'ı daha sonra Başbakan Gül. TBMM'deki makamında ziyaret etmek istedi. Randevu talebi üzerine Ağar'ın TBMMde makamı olmadığını öğrenen Gül, bu duruma üzülerek harekete geçti ancak çabalan sonuç vermedi. Gül daha sonra Ağar'ı DYP Genel Merkezi'ndeki makamında ziyaret etmek istedi ancak bu kez de Ağar "Bir Başbakan'ın kendi ayağına gelmesinin nezaketsizlik" olacağı gerekçesiyle görüşmeyi erteledi. Ağar, Başbakan Gül ile görüşebilmek için Meclis'te kendisine oda tahsis edilmesini bekliyor. Aptes arası propaganda "Savaşa ilk adım" olarak yorumlanan Başbakanlık tezkeresi, AKP grubunun geçen haftayı gerilimli geçirmesine neden oldu. "Ikna" içerikligrup toplantılarındaki hava, diğer alanlara da yansıdı. Kritik oylamadan önce milletvekillerinin odalanna dağıtılan Gerçek Hayat dergisınin son sayısı grup yönetimini kaygılandırdı. Derginin kapağında, "AKP milletvekillerine çağrı: Tayyip Erdoğan; dinlemeyin; yeni Haçlı seferine ortak olmayın" deniyordu ve içeriği savaşın ABD ile Israil'in çıkarianna hizmet edeceğine ilişkin yazılarla doluydu. Dergi, milletvekilleri henüz odalarına gelmeden birkaç saat içinde grup yönetimince toplatılıverdi. AKP'lilerin toplandığı bölümlerden olan mescit apteshanesindeki bir tartışma da gruptaki gerilimi yansıtıyordu. Hükümet tezkeresi aleyhindeki söylemiyle bilinen AKP Mületvekili Resul Tosun, aptes alan arkadaşlarına, "Arkadaşlar, Amerikan askerinin Türkiye'ye gelmesine izin vermemeliyiz, yoksa Irak'ta dökülecek kandan biz de sorumlu oluruz" diye seslendı. Apteshanede sessizlik egemendi. Tosun, "Mye susuyorsunuz?" diye sıkıştınnca bir milletvekilinden ses yükseldi: "Resul Ağabey şimdi sen bizi savaş yanlısı mı görûyorsun? Olur mu öyle şey?" "Biliyorum da ses vermenizi bekliyorum" diye tartışmayı noktaladı Tosun, ama pek ikna olmuş da görünmedi. Birkaç gün sonra genel kuruldan 193'e karşı 308 gibi ezici çoğunlukla çıkan oylama sonucu, kaygısını doğrulamıştı. Biber ve barut... AKP'nin grup toplantıları, zaman zaman seçim bölgeierine özgü ürünleri tanrtmak isteyen milletvekillerinin girişimlerine sahne oluyor. Izmir milletvekillerinin incir ve kuru iizüm paketleri dağıtmasının ardından Kahramanmaraş Mületvekili Fatih HüseyinÇeBk. acıyı sadece biberde tattırmak için kırmızı biberi getirdik" dileğiyle biberieri dağıttı. Kültür Bakanı Hüseyin ÇeJik, "Acı yiyelim, tatlı konuşalım" derken gazetecilerin savaşla ilgili sorulan üzerine tartışmayı noktaladı. "Biberden girdiniz baruta çıktınız. Biberfe banıtu kanştırdınız..." Ankan geçen haftaki toplantıda Şanlıurfa Mületvekili AtiHa Maraş ise bir sonraki grup toplantısına işaret etti: "Biz de altta kalacak değiliz herhalde, ünlü biberimiz isotu arkadaşlarına "acı biber" ikram etti. İkram edilen acı biber olunca akıiiara savaşla ilgili espriler geldi. Ankan, yöresinin biberini överken "Inşallah bu Meclis'ten savaşa olur çıkmayacak. Bu dağıtacağız arkadaşlara. Ama biz acı değil tatlısını getireceğiz..." Mescitteki operasyon! Meclis'te AKP çoğunluğunu egemen kılan seçimin ilk yansıması, 3 Kasım'dan sonraki cuma namazında Meclis Camisi'nden taşan "cemaat" görüntüsüydü. 362 kişilik AKP grubu, muhalefet kulisinde yer alan Meclis Mescidi'ndeki yoğunluğu da arttırdı. Bu durumda mescitteki "küçük" değışiklikler de /Igi çeker oldu. Yeni yılın ilk ayında mescitte Ankara Kültür ve Eğitim Vakfı'nın takvimi asılıydı. Nur cemaatine bağlı kişilerce kurulduğu bilinen bu vakfın takvimi de doğal olarak Said-i Nursi'den alıntılarla doluydu. Farklı tarikat ve cemaatlerin "koalisyonundan" oluşan AKP'deki "hak-batıl" tartışmasından mıdır, yoksa birilerinin Meclis bürokrasisinin dikkatini çekmesinden midirbilinmez... Biray geçmeden bu takvim duvardan kaldırıldı. Yerini Diyanet Vakfı'nın "tarafsız" takvimi aldı. Enkaz edebiyatının böylesi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, geçen günlerde bir grup işadamıyla toplantıdaydı. Bakanlığın sorunlan, işadamlarının istekleri derken söz dönüp dolaşıp bakanlığın yatınmlanna geldi. Akdağ, dertliydi: "Geçen iktidar her şeyi ihale etmiş, bize bir şey bırakmamış..." Akdağ'ın sözleri karşısında bir an şaşkınlık geçiren işadamlanndan biri, şu öneride bulundu: "Sayın Bakan, siz de diğer iktidara hiçbir ihaJeyi bırakmaz, ödeşirsiniz..." Unakıtan'ın ağlanacak hali! TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iade ettiği vergi affı yasası üzerindeki görüşmelerin odağındaki isım yine Maliye Bakanı Kemal Unakrtan idi. Unakıtan'ın aftan yârarlanması yine uzun tartışmalara neden oldu. "Bu yasa insanlann aklanma hakkını engelliyor. Sanınm Sayın Bakan da bundan huzursuzluk duyuyordur" diyen CHP'li Birgen Keleş'e Unakıtan, gülümseyerek yanrt verdi. Bunu gören CHP'li Gürol Ergin, "Bakın Sayın Bakan gülümsüyor, hiç öyle huzursuz bir hali yok" deyince, Unakıtan belli belirsiz mınldandı: "Ağlayacak halim yok ya..." CHP'liler Unakıtan'a öylesine yüklendiler ki AKP'liler hemen geçmişe sanldı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, 1992 yılında benzer bir yasa çıkarıldığını, bu yasayla yalnızca sante fatura kullananların değil düzenleyen ve basanlann da affedildiğini söyledi ve ekledi: "O yasayı çıkaran hükümet DYP-SHP hükümetiydi." Gedikli'ye yanıt gecikmedi. CHP'li Kemal Anadol, "Ne ilgisi var, o zaman SHP ve CHP ayn partilerdi" dedi. AKP'Iİ Mustafa Ünaldı, "Aslınızı niye inkâr ediyorsunuz" deyince, CHP'li Ali Topuz dayanamadı: "£^er aslını inkâr eden birisi varsa o da sizsiniz. Biz cumhuriyetin kunılusundan beri vanz." Maliye Bakanı Unakrtan da kendince vergi affını savundu ve 1974 yılında çıkanlan affa dikkat çekti: "1974 yılında CHP, hırsızı, uğursuzu, anarşisti ve ırz düşmanını affetti." Kimin hangi partinin devamı olduğu atışmasında bu kez sıra CHP'lilere gelmişti. CHP'li Osman Kaptan fırsatı kaçırmadı: "O zaman CHP'nin ortağı Milli Selamet Partisi'ydi. Yani sizin geçmişinizdekiler..." Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğia, Sertaç Eş tbmmcumattnetnettT