25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA -4- CUMHURİYET 1 ŞUBAT 2003 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada risine hangi ölçeklerde katılacağız, haftalardırya- n/t arayan soru bu. ABD Büyükelçisi Robert Pearson, Başbakan Gül'ü ziyaret etti, dediği şu: "Zaman gittikçe da- ralıyor, aıiık karar zamanı geldi çattı!" Âçıklamasındaki birciimle MGK kararlanna ge- çirdiğimız "bektentiyi" boşa çıkaracak içerikte. Savaş için pek çok ülkenin dediği gibi yeni bir BM kararına gereksiniyorduk. Büyükelçisi aracılığıyla ABD, hükümete şu teb- ligatta bulundu: "Yeni bir BM karan çıkması olasılığı giderek güçleniyor." ABD'ye bak ABD'ye; ulusa seslendi Başkan Bush. Demek ki dünyaya sesleniyor. Aç kulakla- rını dinle. Başkan'dan üç beş saat sonra bize de büyükelçileri seslendi: Vakit tamam, banş diyor- dun, ama dünyanın efendisi dedi ki, savaş ta- mam. ötesi yalan. Haydiiiiin savaşa ve sonra... • • • Amerika, Türkiye'den ne alabileceğini en az bir aydır biliyor. Ne vereceğine gelince hâlâ askıda. Bizim yeniyetme politikacılar, Colin Povvell da- hil önlerine gelen her resmi ABD'Iİ yetkiliye Kör- fez Savaşı'nda verdiğiniz sözlerin hiçbirini tut- madınız, deyip durdular. Vız geliyorAmerika'ya- O zarariar geçmişe ma- zi, pişmişe kuzu. "Bu savaştakizararfannızı 4 mil- yardolarhesapladık. Öyle 30-40-50 milyarhesap- lanna girmeyin haaa!" diyor. Bakmayın çalımlı ha- limize. Biz de demokrat ülkeyiz, halkımız, kamuoyu- muz, parlamentomuz var. Onların eğilimlerini saptamadan savaşınıza katkı sağlayacak önem- li ölçüde sözlü ifadeleryerine getireceğimizi söy- lediğimiz isteklerinizi zinhar açıklayamayız dedik, durduk. Ne oldu? Velakin yumurta kapıda. Büyükelçi Pearson, VVashington kararını tebliğ eyledi. Oldu da bitti maşallah. Haydin namaza ve sonra... • • • Bu arada askerler üslerin, limanlann teknik açı- dan onarılrnası, oralarda kalacak asker sayısı vs. dahil, ABD'ye verilecek her türlü olanağın TBM- M'den geçmesinde ısrarlı. AKP iktidarının bu konuda paçaları tutuştu. Grubundaki savaşa direnme olasılığı karşısında başka çareler aradığı söyleniyor. örneğin; NATO'nun 4. maddesi gereğince "si- yasi istikrar ve güvenliğinin tehdit altında bulun- duğunu" öne sürerek "NATO üyeleriyle 'istişare' edilmesi gerekiyor". Dışişleri Bakanı Yakış, "istişareyi" doğruladı a- ma arkasından antlaşmanın 5. maddesinin gelip gelmeyeceğine değinmedi. 0 madde ki; "silahlı birtecavüzü bütün üyelere tecavüzaddediyor" ve (işte şimdi şeytanın bak dediği nokta geliyor) "...silahlı kuvvet kullanılması dahil... saldınya uğ- rayan tarafa yardımı..." öngörüyor. Bakan Yakış'ın tersine; MSB Vecdi Gönül. "önümüzdeki hafta içinde NATO'nun 5. madde- yi işletmesi için ta/epte bulunacağız" dedi. Kulislerdeki söylentiye göre; hükümet "Meclis'i sollayacak hukuksal bir kılıf" anyor. "Kılıf"; bu iki maddeden; velhasıl, olası Irak saldınsı bahane- siyle ABD'ye askersel yardımı gerekli görmek! Kısacası hükümet ABD'ye sağlayacağı olanak- ları TBMM'den geçirmeden parlamentonun da- ha önceleri onayladığı NATO antlaşmasıyla ger- çekleştirmenin peşinde. Zira TBMM Başkanı Bülent Annç, Muharrem Sankaya'ya (26.1.03- Sabah) TBMM'deki eğilim- leri açık seçik ortaya koydu: "Irak'a asker gönderme veya ABD askeherinin TOrkiye üzerinden geçişine izin vermek için Mec- lis'ten karar çıkarmak zor... Milletvekilleri bu ko- nuda hükümete bağlı olmaz, parti taassubu gö- zetilmez" diyor. Ne çare ecel gelmiş bedene baş ağrısı baha- ne: ABD elçisi kapıda, savaş, savaşa katılım ka- rarları için MGK toplantıda. Haydiiin savaşa... haydiiin namaza! Ada 'da iplergerildi REŞATAKAR LEFKOŞA - KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ta- raândan sunulan belge- deki değişikliklere ilişkin isekleri Rum tarannca reldedildi. Denktaş, 'ol- mızsa olmazların' pa- zaiesi günü masaya yatı- nlıcağuıı açıkladı. Denktaş, Rum lideri Gafkos Klerides'le dün geçeldeştirdiği görüşme soırasında yaptığı açık- lanada, "Bizim, Annan b«lgesiy]e ilgili değişik- huYönerilerimizj redde- drorlar" dedi. Rum ta- raının da belgede bazı deıişiklikler istediğini anmsatan Denktaş, 'ol- mızsa olmazların' ma- sa;a konması karannın alııdığını açıkladı. KK- TC Cumhurbaşkanı, "Bu geişmeler 28 Şubat'a kalar anlaşma olmaya- ca? anlamına mı geli- yo"sorusuna, "Görece- ğiî 1 ' yanıtını vermekle yeındi. Yiai belge bazırlığı IKTCileRumYöne- tiıx arasmdaki derin gö- riksaynlıklannın devam etxesi nedeniyle pazar- te s günü gerçekleşecek oLa toplantıda iplerin koma noktasına gelebi- le<;ği belirtiliyor. Türk ta»nnın ayn egemenlik, K«ıey'e yerleşecek Rum sayının azaltılması, ga- rajder ve Türk askeri sa- yısının arfrınlması ile toprak konusunun tazmi- natlarla halledilmesi gibi taleplerine karşılık Rum tarafı mülkiyet, serbest dolaşım ve yerleşün hak- kuun genişİetilmesi, içte iki ayn, dışta tek egemen devlet ilkelerinde ısrar ediyor. Denktaş'la KJerides'in pazartesi günü 'olmazsa olmazJan' masaya koy- malan sonrasmda. görüş- melere, Rum seçimleri sonrasına kadar ara veril- mesi ve bu süreçten ya- rarlanacak olan BM Ge- nel Sekreteri Kofi An- nan'ın 25 Şubat tarihin- de 3. bir belge sunması bekleniyor. Güney Kıbns'ta ya- yımlanan Fileleftheros gazetesinin 'güvenilir kaynaklara' atfen ya- yırnladığı habere göre. 3'üncü belge 25 Şubat'ta açıklanacak ve bu kez "evetya da hayır" koşu- luyla sadece halkın ona- yına sunulacak. Annan belgesinde öngörüldüğü şekilde referandum 30 Mart tarihinde yapılacak. Rauf Denktaş, dün Rum lideri Klerides'le görüşmeye giderken yap- tığı açıklamada, AKP'ye örtülü mesaj gönderdi ve Kıbns meselesinin parrı- ler üstü bir mesele oldu- ğunu söyledi.Denktaş, Türkiye'de ve KKTC'de kimsenin bu konuyu po- litik çıkarlar için kullan- maması gerektiğini vur- guladı. AB Troykası,Yakış'ı ikna ettiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, hükümetinin AB ile Kıb- ns konusunda hemfıkir olduğu- nu, Kıbns Türk tarafinı 28 Şu- bat'a kadar çözüm için teşvik et- meye devam edeceklerini söyle- di. AB Troykası ile görüşmesinin ardından, Troyka ile hükümetin Kıbns konusundaki gönişlerinin çok büyük ölçüde örtüştüğünü vurgulayan Yakış, "Kıbns mü- zakerelerinde 28 Şubat'a ka- dar çözüm bulmakzonındayız. Troyka'nın, bunun bir fırsat penceresi olduğu, yakalanması gerektiği görüşüne katüıyoruz. Türk tarafinı 28 Şubat'a kadar çözüm için zaten teşvik ediyo- ruz" diye konuştu. Türkiye ile AB arasında ilk kez dışişleri bakanlan düzeyjıde ya- pılan Troyka toplantısı dün An- kara'da gerçekleşririldi. Dışişleri Bakanı Yakış, AB Dönem Başka- nı Yunanistan'ın Dışişleri Baka- nı Yorgo Papandreu, îtalya'nın Dışişleri Bakanı Franco Fratti- ni ile AB Komisyonu'nun geniş- lemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ve üst düzey diplo- matlann katıldığı toplantıda Kıb- ns, Irak ve Türkiye'ye verilecek "yeni yol haritası" görüşüldü. Yakış. 2 saat süren göriişmenin ardından yapılan basın açıklama- sında, gazetecilerin Kıbns ile il- gili sorulan üzerine, Troyka üye- lerinin dile getirdiği görüşler ile hükümetinin görüşlerinin büyük ölçüde örtüştüğünü söyledi. Ya- kış sorular üzerine Papand- reu'nun BM Kıbns planının ilgi- li yönlerinin "garantör ülkeler" tarafindan müzakere edilmesine yönelik önerisini doğruladı. Hedef2004değiJ2003 ~ Yakış, Türkiye'nin AB ile mü- zakerelerin başlaması için karar- hlığını vurgularken hükümetin siyası kriterlere uyumu 2004 de- ğil, 2003 yılı sonuna kadar ta- mamlamayı hedeflediğinı vurgu- ladı. Dışişleri Bakanı, AB'den ha- zırlayacağı yeni Katılım Ortaklı- ğı Belgesi'nde (KOB), Türki- ye'den istediklerini açıkça ifade etmesini istedi. Verheugen, Tür- kiye'nin bu beklentisinin karşıla- nacağını vurguladı. Türkiye'ye Nisan ayında iletilmesi planlanan KOB'de kısa ve uzun vade ayn- mı yapmayacaklannı kaydeden Verheugen, yeni yol haritasıyla birlikte Türkiye'ye mali yardım- lann da arttınlacağını vurguladı, Verheugen KOB'de ordunun si- yasetteki rolüne ilişkin bir bölü- mün de bulunacağını söyledi. Papandreu destek açıkladı Papandreu da açıklamasında, Türkiye'ye reformlan sürdürme- si ve uygulamaya geçirmesi için tam destek vermeyi sürdürecek- lerini söyledi. Papandreu, 2004'te AB hükümet ve devlet başkanla- nnın yapacağı değerlendirmede Türkiye için "müzakerelere ge- cikmeden başlama" yönünde karar alabilmeleri için, Türki- ye'nin reformlan bir an önce ba- şanyla uygulamasını istedi. Frattini de ülkesinin Türki- ye'nin üyelik sürecinin ileriyegö- türülmesi konusundaki kararlılı- ğını vurguladı. BM: Karpazmilliparkolsun ANKARA (Cumlıııriyet Bürosu) - AKP Genel Başka- nı Recep Tayyip Erdoğan, BM Kibns Özel Temsilcisi Al- varo De Soto'nun getirdiği ha- rita örneklerinı canlı yayında açıkJadı. De Soto'nun 9 harita getirdiğini, bunlardan bir tane- sinde Karpaz bölgesinin "mil- U park" yapılması önerisinin bile bulunduğunu belirten Er- doğan, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile görüş aynlı- ğmda olmadığını savundu. Erdoğan, önceki gece TGRT'de yayımlanan "Neler Oluyor" programına kabldı. Programın Kıbns ile ilgili bö- lümünde BM'nin önerilerini sıralayan Erdoğan, Annan pla- nının toprak bölüşümüııe iliş- kin konulannda uzlaşıya ya- kınlaşıldığını savundu. Erdo- ğan, haritalarda Türk tarafına bırakılan toprak oranının yûz- de 28.9 oranına ulaşhğını, bu- nun da Denktaş tarafindan di- le getirilen yüzde 29 + fortnü- lüne uyduğunu bildirdi. Erdo- ğan, Karpaz bölgesinin Rum tarafina bırakılmasının kabul edilemeyeceğini BM'ye kesin bir dille anlattıklannı söyledi. BM'nin yeni haritalannda Karpaz'a ilişkin bazı öneriler getirildiğini belirtenAKP lide- ri, bunlardan birinin de bölge- nin " milli park" haline getiril- mesı olduğunu kaydetti. Denk- taş ile arasında yaşanan gergin- likle ilgili sorulan yanıtlayan Erdoğan, KKTC liderliğiyle aslında "görüş aynlığı" için- de olmadığını belirterek "Çö- zümsnzlük çözüm değfldir" dedi. AKP lideri, 28 Şubat'a kadar çözüm olasılığıyla ilgili birsoruya da "Gelişmeleri gö- rünce ümidim pek yok" ya- nırını verdi. Erdoğan, CHP li- deri Deniz Baykal'ın eleştiri- lerini ise "Popüüzm kokan açıklama yapmasını yadırga- dim" diyerek yorumladı. Yunanistan:Ege'den vazgeçin ATİNA (AA) -Yunanistan Savunma Bakanı Yannos Pa- pandoniyu, "Türldye'nin AB üyeiiğinin anahtannm Yuna- nistan'ın elinde bulunduğu- nu" öne sürerek "Bu nedenle Ankara, Atina ile olan ilişld- lerini dnzeltmek zonında" diye konuştu. Papandoniyu, Türkiye'nin Yunanistan ile olan ilişkilerini düzeltmek için Kıbns konusunun çözümüne katkıda bulunması gerektiğini ve Ege'deki milli egemenlik haklannm aleyhindeki taleple- rinden vazgeçmek zonında ol- duğunu ileri sürdü. Yunanistan'ın AB'ye katila- rak bölgede ve uluslararası alanda konumunu güçlendirdi- ğini söyleyen Papandoniyu, "Bunun daTürk-Yunan iliş- kilerine yeni bir boyut ka- zandırdığım" beürtti. Türki- ye'nin AB'ye katılma arzusu- nun gerçekleşebilmesi içinYu- nanistan'ın yardmuna ihtiyaç bulunduğunu iddia eden Pa- pandoniyu şunlan kaydetti: "Türkiye'nin bu arzusu Yu- nanistan ile olan üişkilerinde daha olumlu beklentiler ya- ratmaktadır. Herkes biliyor ki Türkiye' nin AB üyeiiğinin anahtan Yunanistan'm etin- dedir. Yunanistan'ın, bu ko- nuda yardımcı olması için Türkiye, Kıbns konusunun çözümüne katkıda bulun- mak ve Ege'deki milli ege- menlik haklanmız aleyhin- deki taleplerinden vazgeç- mek zorundadır." Tüm bunla- nn gerçek olması durumunda iki ülke üişkilerinde yeni bir sayfa açılacağını kaydeden Pa- pandoniyu, Yunanistan'ın bu nedenle "uzun vadede" Tür- kiye'nin AB perspektifini des- teklediğini belirtti. Papandoni- yu, açıklamalannı, "Yunanis- tan'ın banşçı açılımlanna olumlu yanıt vermek Türk- lere kalmış" diye tamamladı. Verheugen, Türk tarafinı tehdit ettiAJVKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Avrupa Birlıği Komisyo- nu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, Kıb- ns'ta çözüm içinfirsatpenceresi- nin şubata kadar açık olduğunu, bu pencerenin daha sonra kapana- cağını iddia ederek Türkiye ve KKTC'yi tehdit etti. Kıbns'ın AB üyeliğini kimsenin engelleyeme- yeceğini söyleyen Verheugen, "Annan planından daha iyi bir plan asla olmayacak" dedi. AB troyka toplantısı içinAnka- ra'ya gelen Verheugen, ikili te- maslarda da bulundu. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış la sabah kahvaltıda buluşan Verheugen, AKP Genel Başkanı Recep Tay- yip Erdoğan, Başbakan Yardım- cısı Ertuğrul Yalçınbayır ve TB- MM Dışişleri Komisyonu Başka- m Mehmet Dülger ile bir araya geldi. Verheugen, bugün de Baş- bakan Abdullah GüTve CHP li- deri Deniz Baykal ile bir araya gelecek. Önceki gece geç saatlerde An- kara'ya gelen Verheugen'in Esenboğa Havalimaru'nda yaprı- ğı açıklamada iyi niyet olduğu durumda Kıbns sorununun en kı- sa sürede çözüleceğine inandığı- nı belirtti. Verheugen, şunlan söyledi: "Fırsat penceresi şuba- ta kadar açık, sonra kapana- cak. Karar verilmiştir. Kıbns, 2004 Mayısı'nda AB üyesi ola- cak. Burada tartışılan, bonun birleşik bir Kıbns olup olmaya- cağıdır." KKTC yetkililerinin, halktan yükselen sesleri göz ardı ermemeîeri gerektiğini ifade e- den Erdoğan'ın görüşlerine katıl- dığını anlatan Verheugen, Annan planıyla ilgili olarak "Bundan daha iyi bir plan asla olmaya- cak" dedi. AKP kaynaklannın verdiği bilgiye göre Verheugen, Tayyip Erdoğan'dan JCıbns sorununun çözümünde destek isteyerek, çö- zümün Türkiye-AB ilişkilerini kolaylaştıracağı mesajını verdi. Verheugen'in, Erdoğan'a Karı- lun Ortakhğı Belgesi'nde yeni kriterlerin getirilmeyeceği gü- vencesi verdiği belirtildi. Mali yardıma imza Bu arada, Türkiye'de 18 proje- nin finansmanını sağlayacak 126 milyon Euro'luk "2002 Yıh Ma- li Işbirüği Programında Proje- lerin Uygulanmasını Sağlaya- cak Finansman Zaptı" da Ver- heugen ileYalçınbayu- tarafindan imzalandı. Yalçınbayır, Türki- ye'ninAvrupa Insan Haklan Söz- leşmesi'ni tam olarak uygulaya- bilmesi için AB'den daha fazla mali yardım alması gerektiğini vurgularken "2 bin 200 dolarlık demokraside düşünceyi açıkla- ma ve diğer haklan yeterince kullanamazsınız" dedi. jç jn s o n3 MeCİİs'İll H Baştarafı 1. Sayfada gesinde savaş istemediği ve bu- nu önlemek için de banşçıl yol- lardan çözüm için elinden gelen çabayı göstereceği belirtilirken "Ancak askeri operasyonun zorunlu olması durumunda, Türkiye'nin ulusal çıkarlannı korumaktan geri kalmayaca- ğı" ifade edildi. Bildiride, Türki- ye'nin banşçıl çözümü yeğle- mekle birlikte, askeri müdahale olasılığına karşı önlem olmak amacıyla, belirlenecek bir tak- vim çerçevesinde, anayasanın 92. maddesi uyannca TBMM'- den gerekli iznin alınması için tavsiyede bulunulmasının karar- laştınldığı ifade edildi. MGK bildirisinde şu göriışle- re yer verildi: "Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin 1441 sayüı karan uyannca Irak'ın kitle imha si- lahlanndan anndınlması ge- reğine inanmaktadır. Bu amaç- la Irak yönetiminin BM silah denetçilerinin faaliyetleri çer- çevesinde şimdiye dek ortaya koyduğu işbirliğini aktif bir bi- çimde ve zaman yirirmeden sergilemesi önem taşımaktadır. Uluslararası toplumu tatmin edecek bilgi ve belgeleri sürat- le BM ile paylaşması, Irak'ın Anayasanın 92. maddesi (F) Savaş hali ilaru ve silah- lı kuvvet kullanılmasma izin verme, milletlerarası huku- kun meşru saydığı hallerde savaş hali ılanına ve Türki- ye'nin taraf olduğu milletle- rarası andlaşmalann veya milletlerarası nezaket kural- laruıın gerektirdiği haller dı- şında, Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nin yabancı ülkelere gön- deriüııesine veya yabancı si- lahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin verme yet- j kisi Türkiye Büyük Millet j Meclisi'nindir. I Türkiye Büyük Millet Mec- J lisi tatilde veya ara vermede I iken ülkenin ani bir silahlı sal- i dmya uğraması ve bu sebep- | le silahlı kuvvet JcuJlanılması- \ na derhal karar verilmesinin ı kaçuulmaz olması halinde , cumhurbaşkanı da, Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin kullanıl- masına karar verebilir. olduğu kadar yeni bir çatışma ortamının doğmasını isteme- yen tüm bölge ülkelerinin de ÇH kannadır. Türkiye, uluslararası toplu- mu n karşı karşıya bulunduğu bu sorunun banşçı yollardan çözümünden yanadır. Banşçı bir çözüm yönünde çaba har- canmaya devam edilmesi Tür- kiye bakımından hâlâ öncelik- li bir hedeftir. Askeri bir seçe- neğe yönelinmesinin bölge ül- keleri bakımından sakıncalı sonuçlar doğuracağı kuşku- suzdur. Askeri bir operasyon başla- tılması konusunda uluslarara- sı yasalhk ve oydaşma, Türki- ye'nin tutumunu yönlendiren temel ilkelerdir. Türkiye banş- çı bir çözümü yeğlemekle bir- likte, askeri bir operasyon ka- çınılmaz olduğu takdirde, ulu- sal çıkarlannı koruyacak ön- lemler almaktan da geri kal- mavacaktır. Yukarıdaki görüşler ışığın- da, öncehkle banşçı yolların denenmeye devam olunması, öte yandan anayasamızın 92. maddesinin aradığı uluslara- rası yasalhk koşulunun gerçek- leşmesine bağlı olarak, TBM- M'ce istenmeyen olası gelişme- lere karşı rümüyle Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korumak üzere gerekli görülecek askeri önlemlere işlerlik kazandınl- masına yönelik kararların alınmasını sağlayacak adımla- nn, gelişmeler izlenerek belir- lenecek bir takvim uyannca hükümet tarafindan atılması konusunda tavsiyede bulunul- ması kararlaştırîlmıştır." Petrolde gözümüz yok Irak konusunun görüşülmesi sırasında konuşan bazı asker üye- ler, TSK'nin Kuzey Irak'a savun- ma ve insani amaçla girebilece- ğini vurguladı. Hükümeti, "Si- yasi karar almazsanız yüz yıl buralan unutun'' şeklinde uya- ran asker üyeler, "Irak petrolle- rinde gözümüz yok. Irak'ın ge- leceği ile ilgili federasyondan değil, üniter yapıdan yanavız" değerlendirmesini yaptı. Toplantıda, güvenlik güçleri- nin olası harekât sırasında PKK- KADEK'in takmacağı tutum ile ilgili raporlan da değerlendirildi. Terör örgütünün, harekât srrasın- da veya sonrasmda Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile karşı karşı- ya gelmemek üzere plan yaptığı anlatılan raporda, bu yöndeki arayışlannı sürdürdükleri dile ge- tirildi. Raporda, Kuzey Irak'taki diğer Kürt gruplann da TSK ile ters düşmeyi arzulamadıklan vurgulandı. Kıbrısta dayatmaya hayır ANKARA (AA) - Ankara Ticaret Odası'nda (ATO) toplanan 112 sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıl- dığı "Sivil Toplum Meclisi" Kıbns ve Irak konusunda ortak dekJarasyon yayımladı. Deklarasyonda Kıbns pla- nı "dayatma" olarak nitelenip KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a tam destek verilirken, Irak'taki sıcak du- rum için de "ülkenin toprak bürünlûğünün korun- ması gerektiği" mesajı verildi. Sivil Toplum Meclisi'nde oybirliği ile kabul edilen deklarasyonda, KKTC'nin, bugün AB ve BM'nin "çö- züm" adı altında sunduklan baskılar ve dayatmalar so- nucunda yok olma süreciyle karşı karşıya olduğu ifade edildi. Deklarasyonda Irakla ilgili olarak da şu görüşle- re yer verildi: "Sınırlanmızın bitişiğinde sonunu gö- remediğimiz bir kaos istemiyoruz. Irak'ın toprak bü- tünlüğünü bozacak, Türkiye'nin güvenlik gerekleri- ni göz ardı edecek, bölgenin dengelerini değiştirecek müdahaleye kesinlikle karşıyız." G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada küçüldü, sonuç olarak GAP'ta önemli bir aşama- ya gelindi. Konunun MGK gündemine girme ne- deni, bir türlü yasalaşamayan GAP idaresinin ku- rumsal sorunlarıyla ilgili. Onca barajı yapıp, bir yasa yapamamak bizim ayıbımız. Yasayı yaparken sulandırmaya girişmek daha büyük ayıbımız. Bu konunun ayrıca izleyicisi olacağız. Kıbrıs, dün Ankara'nın her rakımında vardı. Çankaya Köşkü'ndeki MGK'de konu tartışılırken, Ulus'taki Devlet Konukevi'nde de AB yönetimiy- le Dışişleri de Kıbns'ı masaya yatırmış, nasıl kal- dırırız diye bakıyordu. ABKomiseri Verheugen'in tehdit kokan açıklamaları, AB'nin bakışında de- ğişiklik olmadığını gösteriyor. Kıbrıs Rum yöneti- mi bile, "28 Şubat'ta an/aşmanın olmaması dün- yanın sonu değil" derken, Verheugen, "Ya 28 Şu- batya hiç" deyip kestirip attı, devam etti: "Ne olursa olsun Rum kesimi 2004 'te AB üye- si olacaktır..." Yani oyun, başlangıçtaki biçimiyle devam edi- yor. Rum kesimi her şeye hayır dese de AB üye- si... Türk kesimi ise egemenlik hakkını verecek, toprak verecek, bunun karşılığında belki AB ala- cak. Kıbrıs Çankaya'da çok daha farklı biçimde tar- tışıldı. Açık bir ayrım yapmak gerekirse Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Sezer ve askerler, "an- laşma olsun ama, başta egemenlik olmak üzere temel haklar sağlama bağlansın" görüşünde. Denktaş'ın izlediği politika tarafında... Hükümet cephesi de MGK zemininde farklı birdeğerlendir- me yapmadı. Ancak askerler şu noktanın altını kalın çizdi: "AKP'nin zikzaklan Kıbns'ı daha olumsuz nok- taya getirdi..." Hedef, savaşmadan hâkim olmak! MGK toplantısından 3 gün önce Güneydoğu'ya birlik kaydırmaları başladı ve bu resmen duyurul- du. Dün MGK sürerken ulaşılan bilgi ise şuydu: Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bayram izinleri iptal edildi. İki bilgiyi birleştirince, askerlerin her olasılığa göre hazırlığını yaptığı, natta planlarına son şek- lini verdiği ortaya çıkıyor. MGK top/antısında da altı çizilen Irak değerlendirmeleri şöyle: 1- ABD, 1991'deki birinci Körfez Savaşı'ndan çok daha büyük bir teknolojik güce sahip görü- nüyor. Askerden askere yapılan görüşmelerde bu- na ilişkin ilginç değerlendirmeler yapıldı, örne- ğin; ABD, 1991 'de Irak'a 1.5 aya yakın süren sa- vaş boyunca attığı bombadan daha fazlasını bir gün içinde atmayı planlıyor. 2- Bu büyük teknolojik savaşta ABD, zafere çok kısa birzamanda ulaşmak istiyor. Kafasındaki he- def bir gün. Bir günde Irak'ı kayıtsız şartsız tes- lim alacak büyük bir operasyon planlanıyor. 3- ABD yetkilileri böylesi bir operasyonun he- men sonrasında ikinci gün ne yapacaklarını Tür- kiye'ye açıklamıyor. Türkiye bu konuda çok ısrar- cı olduğu halde sonuç alınamadı. 4- Türkiye, K. Irak'ı büyük ölçüde denetim al- tında tutabilecek planlar yapıyor. Askerler, PKK tehlikesinin düşük düzeyde olduğu görüşünde. Ankara'ya ulaşan bilgilere göre terör örgütü, ola- sı operasyonda TSK ile karşı karşıya gelmemek üzere plan yaptı. Barzani ve Talabani de TSK ile ters düşecek adımlar atmaktan yana değil. He- def, savaşmadan hâkim olmak. Ankara'nın en hassas olduğu durum, operas- yon sonrası... Zira askerler Irak'taki bölünmenin domino etkisi yapacağı görüşünde. Çok büyük bir gücü harekete geçirip bir günde sonuç almayı planlayacak kadar ileri giden ABD'nin ikinci gü- nü de aynı dikkatte planlamamış olması olanak- sız. İkinci gün Türkiye açısından nasıl olacak? Baştaki "/" harfi düşecek mi düşmeyecek mi? "/" düşerse, Ankara "k"yi de düşürmeyi planlıyor! Tablo, dalgalı bir denizde satranç oynamaya benziyor! ankcum@ttnet.net.tr 'güçlü ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Milli Gü- venlik Kurulu'nda (MGK), Kıbns sorunu- nun çözümü için BM Ge- nel Sekreteri Kofi An- nan'ın taraflara sunduğu plan ve son gelişmeler de masaya yatınldı. Kurul, zaman zaman AKP lideri Recep Tayyip Erdo- ğan'ın eleştirilerine hedef olan KKTC Cumhurbaş- kanı Rauf Denktaş'a "güçlü destek" verilme- süıi kararlaştırdı. Toplan- tının Kıbns bölümünde görüşlerini açıklayan as- ker üyelerin, Kıbns'ın Türkiye'nin stratejik çı- karlan için önemini vur- guladığı, Annan planının egemenlik konusunda "sonın" olduğu yönün- de vurgu yaptıklan öğre- nildi. MGK toplantısında, Kıbns konusunda da ge- niş değerlendirmeler ya- pıldı. Dışişleri Bakanlı- ğı'nca hazurlanan ve ada- daki sorunun çözümüne ilişkin görüşmelerde geli- nen son aşamaya ilişkin dosyanın sunumu yapıldı. Kurulun asker üyeleri, Kıbns konusunda sergile- nen dağınık tutumdan ya- bnarak, özellikle gele- neksel politikadan sapan açıklamalar konusundaki hassasiyeti dile getirdiler. Kıbns konusunun gö- rüşüldüğü bölümde söz alan bazı asker üyelerin, "Kıbns Türkiye'nin stratejik çıkarlan açı- sından çok önemlidir. Annan planında ege- menlik konusunda önemli sorunlar bulu- nuyor" görüşünü açıkla- dıkJan ögrenildi. Toplanrının arduıdan yayımlanan MGK bildiri- sinde, Kıbns'ta müzake- releri öneren taraf olan Denktaş'a güçlü destek verilmesinin kararlaştınl- dığı belirtilerek şöyle de- nildi: "Kıbrıs sorunu- nun çözümü için BM Genel Sekreteri'nin ta- raflara sunduğu plan üzerinden yürütülen gö- rüşmelerin önemi vur- gulanmış ve çözümü amaçlayan çabaların sürdürülmesine destek veriimiştir. Hükümeti- mizce, ilgili makamlan- mızın katkılarıvla ve KKTC makamlarıyla danışmalar sonucunda belirlenmiş olan görüş- me pozisyonunun gerek- tirdiği adımların karar- ulıkla atıinıasmın taşıdı- ğı önem üzerinde durul- muştur. Görüşmelerin başansı için her iki tara- fm da iyi niyetli ve yapı- cı bir tutum izlemeleri gerekfiğinin altı çizile- rek,doğrudan görüşme- leri öneren taraf olan KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Denktaş'ın görüş- me sürecinde çözüm yö- nünde sergilediği rutu- ma güçlü destek veril- miştir."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear