Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 ŞUBAT 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DLTVYADA BUGUN
ALİSİBMEN
Bakmayıver Hacı!
Yaşar Yağcı, Fatihli bir kuaför. Adriana Ka-
rembeau ise dünyaca ünfü bir model.
Bu iki kişinin dünyalarının kesişmesine olanak
yoktu, eğer, reklam ve moda dünyasında "top"
diye adlandırlan modelin bikinili ve iç gıcıklayı-
cı fotoğrafı, bir mayo firmasının Atatürk Hava-
limanı'nda bulunan panosunda yer almasaydı.
Yaşar Bey, hacca giden yakınlarını geçirmek
için geldiği havalirnanında bu panoyu görmüş
ve hemen resmin hac dönemi boyunca oradan
kaldırılması için imza toplamaya başlamış.
Daha önce de, umreye gidenlerin tepkisini
çekmiş pano ve umre döneminde bir süre üs-
tü kapatılmış.
llk bakışta demokratik bir tepki gibi görünü-
yordavranış.
"Hiç değilse diyorsunuz kendikendinize, gö-
zü dönmüşler. resme saldınp yırtmamışlar ve-
ya üzerine boya atmamışlar."
Böyle düşünmek doğru mu dersiniz?
Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nde
hac ve umre dönemiyle öbür zamanlarda de-
ğişik reklamlar sergilenecek, değişik ölçütler
kullanılacak olursa, bu iş nereye varır?
Hacı veya hacı adayı efendi, günlük yaşamı-
mızın ne yazık ki, bir parçası olan reklamların
nasıl olacağını kendi ölçütlerine göre saptayıp,
bize de kabul mu ettirecek?
• • •
Reklam, tüketiciyi bir malı almaya çağıran,
hatta kışkırtan, zaman zaman yapay talep ya-
ratmayaçalışan, sistemin zorunlu unsurlanndan,
hatta can damariarından biridir ve bana göre de
başımızın belasıdır.
Ama reklam, tüketicinin eğilimine yanıt ver-
mek zorunda olduğu için demokratiktir ve top-
luluğun istemlerine duyariıdır.
Reklamı beğenmeyen tüketici, reklamcı ve-
ya üreticifirmayıuyarabilir. Onlarda uyannın he-
def kitlelerinden geldiği kanısındaysalar ona
göre davranır, gerekiyorsa değiştirirler.
Eğer reklam, genel ahlaka ve edebe aykırı
ise, gerçeklerin tersini yansıtıyor veya gençler,
çocuklar üzerinöe olumsuz etkiler yapıyorsa,
gerekli yerlere başvuru yapılır.
Son dönemde kurulmuş olan Reklam özde-
netim Kurulu da bu yönde atılmış, olumlu bir
adımdır.
Ama burada ince bir nokta var.
Türkiye'de hac ve umre dönemleri için ayn,
diğer dönemler için ayn ölçütler mi geçerli ola-
caktır ?
Belirli bir grup, reklamlann da kendi dünya gö-
rüşüne uygun olması için yasaklama yöntem-
lerine başvurma hakkına sahip midir?
Benim de beğenmediğim, hatta tüylerimi di-
ken diken eden, gazete, hele hele televizyon ve
duvar reklamları var. Ama onlara ya bakmıyo-
rum ya da zaping yapıp geçiyorum.
Hacı Efendi de öyle yaprnak durumundadır.
Yöksa Türkiye'de her yayının, her reklamın
onun meşrebine uygun hale getirilmesi diye bir
zorunluluk yok.
• • •
Hacı Efendi, sahte şeyhi görmezden gelebi-
liyor.
Tabii sahte şeyh ne demekse. Şeyhin sahte-
si ve bir de Türk Standartlan Enstitüsü ölçütle-
rine uygunu yani sahicisi mi var? Sahte Şeyh
Efendi yakalanana, foyası meydana çıkana ka-
darsahici de sonra birden sahte mi oluyor? Her
neyse.
Hacı Efendi onu görmüyor, Hacı Efendi zali-
min savaşına yardakçılık girişimlerini görmez-
den geliyor, Hacı Efendi açlığın ve sefaletin far-
kında değil, işçinin nemasının kesilmesine al-
dırmıyor, Islamcı kisvesi altında insanlann sö-
ğüşlenmesini görmüyor da bikinili reklamı gö-
rüyor.
Hacı Efendi, bütün Türkiye'nin düzenini, gi-
yim kuşamını kendine göre değiştirmek istiyor.
Ne hakla?
Mazereti hazırdır. Bunlar Türk örf ve âdetleri-
ne uymuyormuş.
Insanını satmak, aç bırakmak, elin keferesi-
nin masum çocukları bombalamasına alet ol-
mak, nüfusunun yarısını yoksulluk, sekizde bi-
rini açlık sının altında yaşatmak, insanlaraçken
milyarlan şatafatlı tanıtmalara akıtmak, rüşvet
irtikâp, riya Türk örf ve âdetlerine uyuyor da, bi-
kinili avrat mı uymuyor?
Güldürme beni Hacı Efendi?
Reklam panosunu beğenmiyorsan, kafanı çe-
virip bakmayıverirsin, tıpkı birçok gerçeğe ka-
fanı çevirip bakmadığın gibü...
Hayata Dönüş operasyonu davası
Yargıç değişikliğine
avukatlann isyanı
İstanbul Haber Ser-
vö-Hayata Dönüş ope-
rasyonunun ardından
"cezacvi idaresine kar-
şı silahh isyan çıkardık-
lan" iddia edilen 167
sanığın yargılanmala-
rma devam edildi.
Eyüp 3. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde yapı-
lan duruşmaya, sanıklar
Mehmet Yaman, Erol
Ankan,SevgiDağa,Ha-
cer Ankan ve Özlenı B-
han katıldı. Daha önce
mahkemede ifade ver-
meyen sanıklann dinlen-
diği duruşmada avukat-
lar dava açıldığından bu
yana her duruşmaya ay-
n bir yargıcın girdiğini
belirterek
a
doğalhâkhn
ilkesi" gereği dosyada
hangi yargıcın karar ve-
receğini bilme haklan
olduğunu söylediler. Sa-
nıklann birarada bulun-
mamalannın mahkeme-
lerin "fizfld yetersizlik-
lerinden" kaynaklandı-
ğını belirten avukatlar,
yargılamanın daha bü-
yük biryerde yapılması-
nı istediler.
Mahkeme, daha bü-
yük bir yer bulunması
ve operasyonla ilgüi tüm
video kasetlerin getirtil-
mesine kararvererek du-
ruşmayı erteledi.
Panzertazminafla da ezecekİçişleri Bakanlığı, Mersin'de geçen yıl Mehmet Şen isimli yurttaşın ezilerek öldüğü Ne\ruz
gösterilerine katılan 175 kişiye devlet malına maddi zarar verdikleri gerekçesiyle dava açtı
NAZMİAKDAĞ
MERStN-Mersin'de geçen yıl dü-
zenlenen Nevruz kutlamalan sırasın-
da, biryurttaşın altında kalarak yaşa-
mnıı yitirdiği panzerde 10 milyar li-
ralık hasar oluşturduklan gerekçe-
siyle 175 kişi hakkında tazminat da-
vası açıldı. içişleri Bakanlığf nın ise
panzerin ezdiği MehmetŞen'in yakın-
lannın tazminat istemini reddettiği, ai-
lenin ekonomik sıkıntı nedeniyle da-
va da açamadığı öğrenildi.
21 Mart 2002 "de Mersin'de düzen-
lenen Nevruzgösterisinde çıkan olay-
lar nedeniyle katılımcılarla polis ara-
sında yaşanan tartışma çatışmaya dö-
nüşmüş, Mehmet Şen isimli yurttaş
cami duvan ile panzer arasında sıkı-
şarak yaşamını yitirmişti.
10 ay sonra
tazminat »stefll
Olayla ilgüi dava Adana DGM ile
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi 'nde
devam ediyor. Ancak Hazine avukat-
lan, olaydan 10 ay sonra Nevruz gös-
terilerine katıldıklan saptanan 175
kişiye, 06 A 0479 plakalı polis pan-
zerinde hasara neden olduklan ge-
rekçesiyle Mersin 4. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde tazminat istemiyle
dava açtı. Davalılara gönderilen da-
va dilekçesinde Ankara Emniyet Mü-
dürlüğü'nden Nevruz olaylannı ön-
lemek için tatviye olarak Mersin'e
ulaştmlan panzere olay günü gösteri
yapan ve kimlikJeri saptanan kişile-
rin taş, sert cisimler ve molotof kok-
teylleri ile saldırdığı savunuldu. Ya-
zıda. "panzerin bu yüzden hasar gör-
düğii ve devJetin resmi aracuıa zarar
verildiğp ileri sürüldü.
10 milyar 127 mllyon llra
Avukatlar, olay tarihinden işleyecek
yasal faiziyle birlikte 10 milyan geçen
zarann ödenmesini, aynca 127 miJyon
lira tespit masrafının da karşılanma-
sını istediler. Haklannda dava açılan
yurttaşlann avukatı Kadir Ankan,
mahkemeye verdikleri yanıt dilekçe-
sinde: "İddia edfldjği gibi panzere Irî-
min zarar verdiği açık ve net bir şekil-
de beffi değıL Ülke kamuoyuna Mer-
sin \evruz olaylan olarak geçen ve on
binlerinkaold^alaıılanla,güvenlik gö-
revtflerikiıniyakaladıysa panzereonun
zarar ventiğini iddia ediyor. Bu man-
nk hukuk manûğryla bağdaşmıyor.
Gerçekte panzeıie ügifi bir zarar söz
konusuv sa güvenlik güçleri teknoloji-
yi de kullanarak zarar verenleri tespit
ederek haklarmda da\a açman ve za-
ran onlardan talep etmeüdir." dedi.
Dava açamadılar
Ankan, panzerin ezdiği vatanda-
şm ailesi adına tazminat istemiyle
İçişleri Bakanlığı'na başvurduğu-
nu, ancak
u
Mahkeme karan olma-
dan tazminatödemeyiz" yanıtmı al-
dığmı söyledi. Ankan, Şen'in aile-
sinin ise ekonomik sıkıntı nedeniy-
le harç parası bulamadığı için İçiş-
leri Bakanlığı aleyhine tazminat da-
vası açamadıklanna dikkat çekti.
MuammerAksoy'u özlemle andık
Şeriatçdar tarafindan 31 Ocak 1990 tarihinde evinin
önûnde silahh saldın sonucu katiedilen, ADD kurucu
üyesi Prof. Muammer Aksoj öldürülüşünün 13.
yıhnda ailesi, arkadaşlan ve hukukçular tarafindan
özJemle anıldı. Aksoy için dün saat 12JO'da Cebeci
Mezarhğı'ndaki gömütü başuıda tören düzenlendL
CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Akso\ 'un 13 \ıl
önce aramızdan alındığını betirterek "Acısı hâlâ
dinnıedL Onu her geçen gün özlemle arryor ve
anıyoruz" dedi Törene, ADD Genel Başkam Haül
fbrahim Şahin, Türkiye Barolar Birüği Başkanı
Özdemir Özok, Ankara Barosu Başkanı Semih
Giiner, Mülkiyeliler Birliği Başkanı Füsun Çiçekoğlu
Oralalp, CHP Genel Sekreter > ardımcılan Algan
Hacaloğhı ve Bülent Baratalı iİe emekli Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden,
Yenimahalle Belediye Başkanı Tuncay AJemdaroğlu,
Cunıhumet Kaduılan Derneği Geneİ Başkanı Şenal
Sanhan, sivil toplum kuruiuşlan temsilcikri ve çok
sayıda yurttaş kabkü. (Fotoğraf: KEREM GEZER)
ALEMDAR YALÇIN: BtÜMSEL ÇAUŞMALAR1DEĞERLENDlRDÎK
'Alevi Zirvesi' savunması
ADALET VE DEMOKRASİHAFTASI
Mumcu ve Aksoy
toplumsal belleğimiz
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)- Uğur Mum-
cu Araştırmacı Gazeteci-
Uk Vakfi (um:ag) ve Cum-
huriyet Gazetesi öncülü-
ğünde düzenlenen Adalet
ve Demokrasi Haftası et-
idnlikleri, "izSûrerken"
belgeselinin gösterimi ile
sona erdi.
Mumcu'nun
teröre bakışuu
ortaya koyan
yazılan, konuş-
malan ve araş-
tırmalarından
yola çıkarak
hazırlanan "lz
Sürerken" bel-
geselinin gös-
terimi dün ak-
şam Şinasi '
Sahnesi'nde gerçekJeş-
tirildi. Etldnlüder çerçe-
vesinde Türkiye Barolar
Birliği, Ankara Barosu
ve Türk Hukuk Kuru-
mu'nca düzenlenen "Mi-
lefvekili Dokunulmazlığı
ve Yolsuzluklar" konulu
açık oturum da dün ger-
çekleştirildi. Açık oturu-
mu yöneten Ankara Ba-
rosu Başkanı Semih Gü-
• Ankara
Barosu Başkanı
Güner, Mumcu
ve Aksoy'un
Cumhuriyet
devriminin
namus çizgileri
olduğunu
söyledi.
ner, Aksoy ve Mum-
cu'nun; Cumhuriyet dev-
rimlerinin ve ulusal ba-
ğımsızlığın kararh savu-
nuculan, halkçı ve yurt-
sever kişiler olduklannı
belirtti. Güner, "Onlar,
Cumhuriyet devTİminin
namus çizgisrvdiler. So-
rumluluğumuzun bihn-
cindeyiz. Aksoy
vt Mumcu, top-
lumsal befleği-
mizdir, unut-
turmayacagız"
dedi.
Adalet ve
Demokrasi
Haftası çerçe-
vesinde, Radyo
_ Ekindeönceki
" akşam Çanka-
ya Belediyesi Çağdaş Sa-
natlar Merkezi'nde dü-
zenlediği etkuüikle Mum-
cu sevenlerine özel bir
gece yaşattı. Devlet Ti-
yatrosu sanatçılannın şi-
irleri eşliğinde Grup Çığ
birkonserdüzenledi. Tan-
go Türk'ün dans gösteri-
sinin ardından sahne alan
Tolga Çandar da bir rür-
kü dinletisi sundu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazi Üniversitesi
Türk Kultürü ve Hacı Bektaş
Veli Araştırma Merkezi'nin
Ankara'da 10 Ocak'ta düzen-
lediği ve kamuoyuna "Atevi
Zirvesi" olarak yansıyantop-
lantı tartışma yarattı.
Merkezin müdürii mmmmm
AJemdar Yalçm, bu-
nun Bilim Kuru-
lu'nun rutin toplan-
tısı olduğunu söyler-
ken 24 Aralık
2002'deki toplantı-
da "AleviHkle'' ilgi-
kurulduğunu söyledi. Bu
alanda tek merkez olan ku-
rumda Bilim Kurulu'nun 6
ayda birtoplantı yaptığını be-
lirten Yalçm şunlan söyledi:
u
Bu toplantuun 8. ayağı
geçen gün Gölbaşı'nda ger-
çekJeştiriJdL Bu, kamuo>Tina
li konulann görüşüldüğü or-
taya çıktı.
w
Aİe\i şûrası toplama yet-
knnizyok" diyen Yalçm, ku-
rumun Alevilik-Bektaşiliği
"sanat tarihi, müzik, halkbi-
lim, tarih. sos>al antropoloji,
köy vaşamı ve din" boyutuy-
la incelemek üzere 1987"de
• Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi
Müdürü Yalçın 10 Ocak'ta düzenledikleri
toplantınm rutin olduğunu söyiedi. Yalçın,
Devlet Bakanı Aydın'ı bilim adamı olduğu
için davet ettiklerini ileri sürdü.
— " — muoyuna
yansıöldı."
Gazi Üniversitesi Türk Kül-
türü ve Hacı Bektaş Veli Araş-
tırma Merkezi'nin kuruluş
Toplantıya "öğretim üyeli-
ği ve bilim adamı kimliği ne-
deniyle Diyanetten sorumhı
Deviet Bakanı Mehmet Ay-
dın'ı" da davet ettiklerini be-
lirten Yalçın şöyle konuştu:
"Aydm,flkbaşta srvasi Idm-
Uğj nedenrvleyanhş aniaşüa-
bileceği için toplan-
tıva katümak iste-
medi Biz onu bilim
adamı kimBğhie ça-
ğmlığınıızı söyleyin-
ce geldi, ancak da-
ha sonra olay ka-
farklı
Alevi Zirvesi olarak yansıdı.
Biümsel çahşmalan değer-
iendirmeküzere rutin olarak
toplandık. Tunceli ve Malat-
ya'daki çahşmalanmızı. Hz.
Hüseyin, AJi gibi cenklerin ve
inançlann din Idtaplanna
ahnm^<ı boyutlannı tarüşı-
yorduk."
amacı, "Türk tarihi, Türk
kühürii ve Türk inanç birb-
ği bakunından, Hacı Bektaş
Veli'yi bürünm leortaya koy-
mak" olarak tammlamyor.
JJlYiNETtSLERlBASKAMMEHMlJNURlYILMAZDtAM'nANTm
Din akımlan mercek altında
ANKARA (CumhuriyetBü-
rosu) - Diyanet'ten sorumlu
De\iet Bakanı MehmetAydın,
kurumu yeniden yapılandırma-
ya hazırlanırken görevden al-
mak istediği Diyanet Işleri Baş-
kanı Mehmet Nuri Ydmaz da-
ha hızlı davrandı.
Yılmaz, Diyanet'te i ^ —
küresel dünyadaki
tüm dinsel gelişmele-
rin ve bunlann sosyal,
ekonomik ve siyasi et-
kilerinin araşönlaca-
ğı Diyanet Araştirma
Merkezi'nı (DİAM)
AM'da çahşacak bazı perso-
nel, başta Vatikan olmak üze-
re Ortodoks, Protestan ve Ka-
tolik din merkezlerine egitim al-
mak üzere de gönderilecekler.
Kuruluş çalışmalan A\Tasya
Stratejik Araşürma Merkezi
(ASAM) Başkanı Prof. Ümit
• Diyanet'te üç dinden Uzakdoğu
dinlerine, misyonerlik ve Avrasya
kültürüne kadar birçok konunun
incelenmesini kapsayan Diyanet
Araştırma Merkezi kuruldu.
kurdu. Uzakdoğu dinlerinden
misyonerhk çalışmalanna ka-
dar dünyadaki tüm din akım-
lannı mercek altına alacak Dl-
AM, türban, imam hatip lise-
leri ve irticai etkinhkleri biüm-
sel perspektifte araşnracak. Dl-
AM, Islam dünyasında bu alan-
da ilk ve tek kurum olacak. Dl-
Ozdağtarafindan yürütülen Dl-
AM, dün düzenlenen bir top-
lantıyla tanıtıldı. Bir süredir
DiyanetBaşkanı Mehmet Nu-
ri Yılmaz ile arasında soğuk
rüzgârlar esen Devlet Bakanı
Mehmet Aydın, tanıtım top-
lantısına katılmadı.
DİAM'ınkuruluşunun Dev-
let Bakanı Aydın'ın "Diyanet
lşleri Başkanbğı'nı yeniden va-
pdandırma görüşlerinin'" öne
çıktığı bir dönemde gerçekleş-
tirilmesi de dikkat çekti.
Araşurmalannı devletveözel
kurumlara sunacakDÎAM, Di-
yanet lşleri Başkanlıgı 'nda "ça-
> ğuıgerekleruıe uygun
personelin'' yetiştiril-
mesinde ve eğitim
programlannın hazır-
lanmasında öncü ola-
cak. DÎAM'ın bün-
yesinde 13 araştırma
~
mmmm
— grubu oluşturulması
planlandı. Diyanet lşleri Baş-
kanı Yılmaz, Türkiye'nin Islam
alemine sırtını çeviremeyece-
ğini \Tirgulayarak "Türldye,
yüzlerce ydhk tarihi tecrübesi-
ni ve cumhuriyede birlikte ge-
Bstirdiği model sistemini,Islam
dünyasmuı istifadesine açmak
dunununda" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@mynet.com oralcalislar@yahoo.conr
Avrupa Birliği üyesi 8 ülkenin li-
derierinin "Irak'a karşı ABD'nin ar-
kasındayız" şeklindeki açıklaması,
bir süredir devam eden bir çatışma-
yı gün yüzüne çıkardı. Hatırlarsanız
geçen senenin sonuna doğru yapı-
lan Almanya'daki genel seçimler, sa-
vaşın geleceği üzerinde tayin edici
bir etki yapmıştı. Seçimlere çok az
bir zaman kala iktidardaki Sosyal
Demokrat Yeşiller koalisyonu, muha-
lefetteki Hıristiyan Birliği Partisi'nden
kamuoyu yoklamalannda çok geri-
de görünüyordu. Tam bu günlerde
Irak krizi patlak verdi.
İktidardaki Sosyal Demokrat Par-
ti'nin lideri Başbakan Gerhard
Schröder, savaşa kesinlikle karşı çı-
kacaklannı açıkladı. Seçim kampan-
yası boyunca savaş aleyhtan bir pro-
paganda çizgisi izledi. Hıristiyan De-
mokratlar ise Bush'a yakın mesaj-
lar verdiler. Schröder'in savaş aleyh-
tan söylemi bir anda kamuoyu yok-
AB ile ABD Çatışması mı?
lamalannı altüst etti, Alman halkı tu-
tum değiştirdi ve Schröder'e destek
vermeyi kararlaştırdı. Bir anda seçi-
min havası değişti. Kamuoyu yüzde
onluk bir saf değiştirme içine girdi.
Bu sayede Schröder, ortağı Yeşil-
ler'le birlikte az farkla da olsa iktida-
n yeniden kazandı. Alman halkı ba-
nşı tercih etmişti.
• • •
Almanya'daki seçimler AB üyesi ül-
kelerideetkiledi. Daha önceABD kar-
şısında teslimiyeti seçen birçok AB
ülkesi barış yanlısı bir tavır içine gir-
di. Bunun tipik örneği Fransa idi. Al-
manya'nın karariı davranması ABD
müdahalesinin ertelenmesine neden
oldu. BM Güvenlik Konseyi'nde de
bu eğilim ağır bastığı için inceleme
komisyonlan Irak'a gittiler. İnceleme
Komisyonu'nun 27 Ocak'taki rapo-
ru ilişkileri yeniden gerilimli bir nok-
taya getirdi. ABD, Güvenlik Konse-
yi karannı bir müdahale için kullan-
mak istiyor. Böyle bir girişimi ger-
çekleştirebilmek için AB'nin deste-
ğine ihtiyacı olduğu da bir gerçek.
AB'nin belkemiği sayılan Almanya
ve Fransa, Irak müdahalesine ve sa-
vaşa sıcak bakmadıklarını, birlikte
açıklama yaparak dile getirdiler. Al-
manya daha da ileri gitti, Güvenlik
Konseyi karar alsa bile Irak'a karşı sa-
vaşa katılmayacağını vuıguladı. Bush
ise savaş istiyordu ve bunu hemen
yapmak istiyordu. Ülkenin içine düş-
tügü ekonomik kriz, sırtını dayadığı
savaş tekellerı onu savaşa itiyordu.
ABD bütün gücüyle bastınnca AB
içinde ciddi bir çatlak çıktı. Ingilte-
re'nin öncülüğünde Italya, Ispanya gi-
bi önemli ülkelerin liderleri ABD'yle
birlikte hareket edeceklerini belirtti-
ler. Bu açıklama, Almanya ve Fran-
sa'ya karşı bir tavır anlamına da ge-
liyor. ABD ile AB'nin iki büyük ülke-
si arasındaki gerilim sonunda AB
içinde bir çatlağa neden oldu. Şu
andan sonra Fransa ve Almanya'nın
nasıl bir hamle yapacaklan önem ka-
zandı.
Bu noktada önemli bir unsurda Av-
rupa'daki kamuoyu. Ingiltere'deya-
pılan yoklamalar savaşa karşı yüz-
de 75-80 bir eğilim olduğuna işaret
ediyor. Bu rakam Ispanya'da yüzde
80'lerin üstünde. Avrupa'da ise or-
talama yüzde 70 civarında bir savaş
karşıtı eğilim olduğu biliniyor. Işte bu
kamuoyu muhalefetine rağmen AB
üyesi ülkelerin liderieri ABD yanında
saf tutuyorlar. Böyle bir tablonun
önümüzdeki dönemde yeni gerilim-
ler üretmesi de kaçınılmaz.
Bir yanda ABD'nin dünya çapın-
daki büyük gücü, ekonomik ağıriığı,
öte yanda ise halkların savaş aleyh-
tan eğilimleri. Bu çatışmanın birucun-
da ABD, öteki ucunda ise Almanya
yer alıyor. önümüzdeki yıllara, sa-
vaşın getireceği yeniden yapılanma-
lara, bu çelişme büyük etki yapa-
cak.
• • •
ABD ile AB'nin aynı şey oiduğunu
söyleyen ve düşünenlere de belki bu
çatışmalar biranlam ifade edebilir. AB
içinde ciddi bir demokrasi ve banş
birikimi olduğu bir gerçek. Yüzyılla-
nn tecrübesinden ve mücadelesin-
den süzülerek geten bu birikimi önem-
semek ve siyaset yaparken dikkate
almak gerekiyor.
Savaş tamtamlan arasında ilginç
bir gerilime tanık oluyoruz. Uzun za-
mandan beri Batı içinde bu kadar
açık bir çatışma yaşanmamıştı.