01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7ARALIK2003PA2AR 14 Urt [email protected] Ünlütiyatrodehası,yapıtları uyarlanmaya, güncelleştitilmeye en uygun birkaçyazardan biridir ShakespeareçağdaşnruzcürAYŞE EMEL MESCt Shakespeare'in 1606'da kaleme aldığı Macbeth adh oyunun 1. per- desi meşhur cadılar sahnesiyle baş- lar. Cadılann son repliği, Sabahat- tin Eyuboğlu çevirisine göre şöyle- dir: "İyi demekkötü demek, körü de- mek iyi demek / SisB puslu havalar- da kanatlanıp uçmakgerek." Savaş- ta büyük yiğitlikler göstermiş kah- raman bir komutan olarak sahneye giren Macbeth'in ilk repliği ise: "Bundan kötü, bundan iyi bir gün yaşamadım" olur. îyı/ kötü almaşık- lığı üzerine kurulmuş ve dış görü- nüşe aldanmamak gerektiğini vur- gulayan söz oyunları, Shakespe- are'in belki de bu en kanlı ve karan- lık tragedyasında neredeyse bir layt- motif gibı devam edip gider ve oyu- nu sahneleyecekleri de uyanr san- ki: Dış görünüşe aldanmayın, dış görünüşle aldatmayın; biçimsel, yapıştırma yakla- şımlan, uyarlama çabalannı bir kenara bırakın, öze, akıp giden metnin sizi sürükledi- ği yere, gerçek duygulara, gerçek sahnesel varoluşlara, sahıcilige yönelin; o zaman uyarlamanız da, tarihselleş- tirmeniz de, oyunu gününü- ze veya kendi cografyanıza taşıma çabanız da kendili- ğinden yerli yerine oturur, demek ister sanki. Uyarlanmaya açık bir yazar Siz bakmaym "Shakespe- are'i bozmamak lazım", "aman klasik biçinıde sahne- ye konsun" diye hop oturup hop kalkan o çok bilmiş ze- vata; hatta denk getirirseniz, Shakespeare bu oyunu sah- neye koyarken sen yanmda mıydın, diye sormayı da ih- mal etmeyın. 16. yüzyıl so- nu, 17. yüzyıl başında yaşa- mış ve yaratmış bu tiyatro dehası, uyarlanmaya, gün- celleştirilrneye, her türlü de- nemeyi yapmaya en uygun, en açık birkaç yazardan bi- ri, belki de birincisidir. Sha- kespeare 'i tam 400 yıldır dünya sah- nelerinde var eden de bu özellığıdir zaten. Lady Macbeth'in öldügünü öğ- renen Macbeth"in şu sözlerine ku- lak verin: "Sön cıhzkandil, sön! Ha- yat dediğin ne ki:A'ürüyen bir göl- ge, bir zavalü kukla (Mina L'rgan çe- virisinde 'oyuncu') bu sahnede:/Bir saat boy gösterip, boyun kınp gide- cek!/Bir daha da duyulmayacak ar- ük sesL/Bir aptalın anlattığı bir ma- saJ bu:/Kuru gürültüter, deli saçma- larryla dolu." 1950'lerin, 60'lann varoluşçu söylemi icine de oturur bu tadına doyulmaz dizeler, Omer Hay- yam'ın 11., 12. yüzyıllardan yolla- dığı şu dörtlükle de selamlaşır: "Biz gerçekten bir kukla sahnesinde- yiz:/Kuklacı Felek usta, kuklalar da btzjOvuna çılayonızbireriktşeı%/Bit- ti mi ovun,sandıktayızhepimiz." Bır yönermen çıkar, Macbeth'i günü- 'hakespeare'in en büyük özelliği, her devirde esin kaynağı oluşturan zaman- dışılığıdır. Ayaklan sımsıkı kendi çağına basan yazar, insana, insan ruhuna, insan ilişkilerine öyle öze nüfuz ederek ve çeşitli açılardan bakmıştır ki, bu bilgi onu zamansızlığa, 'müebbet çağdaşlığa' taşımıştır sanki. Verdi'nin Macbeth operası için afîş çahşması, çizen: Vîktor Sadovski. eki, Shakespeare Mezopotamya'ya taşınır mı? Taşınır tabii... Ama oyunculara dışandan 'lehçeler', 'kodlar', 'beden dilleri' yapıştınr ve Mezopotamya denen olağanüstü külrür ve uygarlık mozaiğini sadece bir Islam coğrafyası olarak tanımlarsanız, tuhaf bir aktarmacılıktan öteye gidemezsiniz. AM Taygun'un tstanbul Büyükşehir Beledhesi Şehir Tiyatroları'nda yönettiği 'Macbeth'in provasından. müz Amerika'sında araba tamircisi yapar; Ionesco oturur, iktidar çarkı- nı ve kısırdöngüyü öne çıkardığı kendi 'Macberh'ini yazar. tBŞT'de Macbeth ÎBŞT'de AB Taygun'un çevırdiği ve yönettiği 'Macbeth' ikı önka- bulden yola çıkmış (yönetmenin program dergisindeki yazısına gö- re): 1 - Shakespeare çağdaşımız de- ğildir, çünkü dünyamız artık onun dünyası değildir, ama yine de "Ben künim?" sorusunu cevaplamakta önemli bir kaynaktır; 2- Shakespe- are'in oyunlan "ayn dünyalardan olduğunıuz için" bize yabancı ge- hyor. Önerilen çözüm: "Olaylan, "klan' kodlan bize uzakİskoçya'dan ahp tamşmuz aşiret düzeninin hâlâ yaşadığı Mezopotamya'ya getir- mek..." Shakespeare'ın çağdaşımız ol- madığı saptamasına katılmak pek mümkün değıl; çünkü kısaca ör- neklemeye çalıştığım gibi, Shakes- peare'ın en büyük özelliği, her de- virde esın kaynağı oluşturan za- man-dışıhğıdır. Ayaklan sımsıkı kendi çağına basan yazar, insana, in- san ruhuna. msan ilişkilerine öyle öze nüfuz ederek ve çeşitli açılar- dan bakmıştır ki, bu bilgi onu za- mansızlığa, 'müebbet çağdaşhğa' taşımıştır sanki. Shakespeare bir si- yasetçı veya sosyolog değildir kı içinde yaşadığı dünya değişti diye çağdaşlık özellığinı yitırsin... Sha- kespeare"in oyunlanrun 'bize' yaban- cı geimesı ise gerçekten çok göre- celi ve tartışmaya açık bir konu. Hele bunu farklı 'kodlar'la izah et- mek, evlerindekı beyaz cam saye- sinde her boydan, çağdan ve türden yabancı kahramanla epeydir haşır neşır olmuş bir ülkede hiç ıkna edi- cı görünmüyor. Aynca Macbeth'te Iskoç 'klan' kodlan bulmak, örne- ğin 'Atinah Tîmon'da antik Yunan 'kodlan', 'Otheöo'da Venedik ve Magrib 'kodlan' aramak gibi bir şeydir kı, ağır bir dramaturjik hata (veya ifade edılmemiş asıl niyetin örtüsünü) oluşturur. Herkesin bildi- ği gibi Shakespeare kendi çağını yazar. Shakespeare ve Mezopotamya Peki, Shakespeare Mezopotam- ya'ya taşınır mı? Taşınır tabii, nıye taşınmasın? Bence başka bir geze- gene bile taşınır, yeter ki orada da insanlar yaşasın ve yeter ki sağlam bir dramaturjı yapılıp, sahneleme- de sahicilık korunabılsin. Ama bu- nun içın özellikle ıki şeye dikkat et- mek gerek: 1- Shakespeare'deki o za- man-dışı öğeyi, dizeier içinde bil- lurlaştınlmış insana değgin za- manuzam dışı özü iyi saptamak ve bunu gerek oyunculukta, gerek sah- nelemede çok iyi gözetmek; 2- Uyar- lama işini asla ve asla dışandan ya- pıştırmayla sınırlı görmemek, oyu- nun taşınacağı yeri, zamanı ve bu- nun GEREGINt, NEDENÎNt Nt- ÇtNİNİ çok iyi saptayıp, oyunun dokusuna yedirmek. Peter Brook 'Boş Uzam' adlı ki- tabında, Shakespeare'in KısasaKı- sas oyunundan söz ederken, bu oyun- da kutsal ıle 'ham, kaba' malzeme- nin, şiir ile komedınin yan yana var oldugunu belirttikten son- ra, oyunun nesir bölümle- rinin bizım imgelemimiz tarafından zenginleştiril- meye açık oldugunu, bu- ralara sahicilik, gerçeklik boyutunu katmak için dış- sal aynntılar eklenebilece- ğini, ama manzum bölüm- lerde çok dikkat edilmesi gerektiğini, buralann Sha- kespeare'in az sözcüğe çok düşünce sığdırdığı özlü bö- lümler oldugunu söyler. As- lında aynı ikilik -her za- man bu kadar açık biçim- de olmasa da- Shakespe- are'in çoğu oyununda gö- rülür. Aksiyon katarak ınan- dıncı, yaşanır kılmaruz ge- reken sahnelerle, sözü ta- mamen yazara, doiayısıy- la oyuncuya bırakmanız ge- reken zaman/uzam-dışı bö- lümler iç içe geçer. Ama oyunculara dışandan 'leh- çeler', 'kodlar', 'beden dfl- leri' yapıştırma yoluna gi- der (üstelik bu 'kodlar' da belli bir gerçeklikten çok, o gerçekliğin televizyon- daki ikinci el ve bozulmuş yansımalanndan ızler ta- şırsa) ve Mezopotamya de- nen olağanüstü külrür ve uygarlık mozaiğini sadece bir Is- lam coğrafyası olarak tanımlarsanız, uyarlamanızı inandıncı kılacak sah- ne aksiyonlannı bulamadığınız gi- bi, Shakespeare'in çok geniş ses perdesini tek tele indirgeyen ruhaf bir aktarmacılıktan öteye gidemez- siniz. Üstelik (ve bence en önemli- si) oyuncunun kendi içinde, kendi sahıciliğinde bulması gereken, san- ki 'mekânsızhktan gelip mekânsız- hğa giden' enerjiyi sahneye ve seyir- ciye akıtmasın] engeller, dünya ede- biyatında iktidar hırsını ve cinaye- tin anatomısini en iyi irdeleyen bir- kaç başyapıttan birinin hakkını ne yazık kı verememiş olursunuz. Böyle durumlarda benim içim en çok oyunculara yanar, çünkü şu kı- sa ömürde Macbeth veya Lady Mac- beth oynama fırsatı insanın eline kaç kez geçer ki? aemelmesci@ yahoo.fr DVD/VCD Yenller ASLI SELÇUK The Unbearable Lightness of Being (Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği) / Yön: Philip Kaufman / Oyn: Daniel Day Lewis, Juliette Binoche /1988, renkli, 116 dakika/ VVarner-Tiglon. Milan Kundera nın kitlelere ulaşan, aşk ve erotizm ağırlıklı romanından perdeye geçen film, sıra dışı, zaman zaman zorlayıcı olan kadın- erkek ılişkilerini deşiyor. Prag'uı etkili atmosferinde başlayan öyküdeki yakışıklı, çapkın ve çekıci cerrah Tomas özel yaşamıru salt seks üzerine kurmuştur. Taşralı Tereza ile evlenen Tomas, eski metresi ressam Sabina ile de görüşmeyı sürdürür. 1968'de Ruslar Prag'a gırince çift CenevTe'ye kaçar. Tereza, kendisini sürekli aldatan kocası gibi güçlü, duyarsız, haflf olmayı, aşk ve seksin aynmını yapabilmeyi istese de başaramaz. Prag'a döner. Bir süre sonra Tomas da Tereza'nın yanına gelir. Tüm yaşamlan değişmiştir, kan- koca ilişkılerinde bir dmginlik, denge kurmayı başanrlar, fakat bu durum uzun sürmeyecektir. Birçok kişinın "uyarlanması çok zor" dedığı romanı P. Kaufman akıcı bir sınema diliyle beyazperdeye aktarmayı başarmış. Bu ilginç dram ızleyicıye yaşanan anlann değerinin önemıni de açıklıyor. ••• Malena / Yön: Giuseppe Tornatore / Oyn: Monica Bellucci, Giuseppe Sulfaro / 2000, renkli, 86 dakika/ Film Pop-Palermo. Luciano Vincenzoni'nin Öyküsünden uyarlanan filmde 1941'de Sicilya adasındakı Castelcuto kasabasının gençlerinden Renato'nun gözünden yaşamın değışken yüzunü, acı ve tatlı yönlerini izliyoruz. Latince öğretmenınin güzel, seksi kızı Malena'ya sınlsıklam âşık olan Renato'nun günleri sürekli onu düşünüp düşlemekle geçer. Savaşta önce teğmen kocasını, ardından da babasını yitiren Malena, dul kahr kalmaz kasabada yuva yücıcı fahişe olarak ünlenır. Tutucu kasabahlann acımasız davranışlanyla karşılaşan genç kadın, olağanüstü bir cesaretle, sabırla yaşam savaşımı verir. Renato ise tüm yüreğiyle onun yanındadır. Bu epik dramatik komedi aşkın yetkinliği, tutkuyu keşfetme, düş gücü ve sevgi üzerine başanlı bir çalışma. Özel Bölümler'de set görüntüleri. çekim hazu-lıklan, yapım süresınin belgeseli, söyleşiler, filmin iletisi, yaratım aşaması, fragman var. AHMİ SALTUK "Kör olasın demiyorum...' Usta sanatçı Rahmi Saltuk, başyapıtlarından "Acıyı Bal Eyledik" ile yeniden sevenlerinin karşısında. Ü ^ « CO ve KASET yniden müzik maıtetltrti Oağ*m: (0212) 5142949 CO : 7.500.000 TL Kaset : 3.750,000 TL _İ"UK Meşrutiyet Cad. No:35 Kat:4 Oaire:8 Beyoğlu 1AK www.saltukplak.com into^saltukplak.com ACIYI BAL EYLEDİK bak şu bebelerin güzeibğioe kaşı destan gözû destan efieri kan içinde köf olasın demiyorum kör oima 02 gör beni damda biriilrte vatmişız öküzü hoşça tıitmuşuî koyun değıl şu dağlarda san kenüirnizi aütmüşüz hor baktıkmıkarıncaya kırdik mı kanadını serçenin vurduk mu karacanın yavnılusunu ya nasıl kıyanz insana sen olmasan öldûrmek ne çünimek ne andanlarda özlem ne ayrıiık ne yoWuk ne yoksuliuk ne ilenmek ne dilenmek ne işsiz güçsüz dolanmak ne gün gün ile ftanşmalı kardeş kardeş duruşmaîı kokiaşmalı soyieşmeiı korka korka yaşamak ne kahrolasm âemiyonım kahrolma da gör beni kanadık toprak olduk çekHdık bayrak olduk doküldük yaprak olduk geldiK bugüne ekmeğı bol eyledik acıyı bal eyledik sıratı yol eyledik geldik bugüne ekilir ekin geliriz ezilir un geliriz bir gider bin geliriz beni vurmak kurtu/uş mu kör olasın demiyorum kör ofma d j gör beni Hasan Hüseyin KORKMAZGİL MlAlYİA 8 Aralık Pazartesi 20.30 MAYA SAHNESİ Uhklal Cad Holcp Fasa.: 2 kot (212) 252 74 52 www Trayoscnaf com mavasanafŞmayasanaf com sonohn yontndû' 9 Aralık Sah 18.30 1900 12 Aralık I 13 Aralık I 13 Aralık Cuma I Cumartesi | Cumartesi 20 30 20:00 23:30 Açık Tıyatro "Muhittin'le Geçen Şen Günlerim" J9:30 2000 Bılsak Tiyatro Atolyesf 'ses-oyun' "mut..." Tiyatro Boğozıçı "Pilavdan Dönenin Kaşığı Kırılsın" Tiyatro Dıyez "Özel Bir Gün" ıgece tıyotrosu) Alhdan Sonra "Bekleme Salonu" NAZIM HİKMET KÜLTÜR VE SANAT VAKFI ÜLTÜKULTUR AJANDASI2004 KİTAPÇILARDA Dağıtım: Dünya Aktüel A.Ş. "Globus" Dünya Basınevi Tel: (0212)440 24 24 Nâzım Hikmet Vakfı (0212) 252 63 14-15 önce desen vardn, güzcl sonatlar fakiiltclerinin * Resim * Srafik * Seromik * Heykel * İç Mimarlık * Resim Öğretmcnliği bölümlcrine hazırlanmak, yaşamınıza boyut katmak, çizginizi geliştirmek, istiyorsanız... desen çalışmalarımıza sizlcri bekliyoruz. UOUİARAŞTIRMACl mS!?!;' 1 1 1 "Pans Cadcfesı No 14 Kavakîıdere - Ankara Tel: (0312) 417 77 20 pbx Fafcs (0312)417 57 46 e-posta umag@umag org tr www umag org tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear