25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23ARALIK2003SAU 10 DIŞ HABERLER dishabo cumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Danışman' Kimdir? Kıbns sorununun özü dururken Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan'ın KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denk- taş'a "danışmanlannı değiştirmesi- ni" önermesi, medyada gündem ya- rattı. Türkiye'de "danışman" deyin- ce akla, kızağa alınan yüksek dü- zeydeki görevli" gelir. Kimse danış- madığı için o da çalışmaz, karışmaz, kaçmaz, herayın 15'inde bankama- tikten, senin benim vergimden kay- naklanan ayirğını alır. Işe uğrasa da olur, uğramasada... Uğradığında, "dedi- kodu"nun yeni adı olan "bilgipayla- şımı" ile uğraşacağı, saman aJtından su yürütüp, iktidardakilerin ku- yusunu kazacağı için işe gel- memesi yeğlenen kişidir. Oysa Batı'da "danışman" deyince akla, gerçekten danı- şılacak, uzman kişi gelir. Ba- t'nın yıllarca danıştığı Roma'da UNESCO'ya bağlı "Kültürel Varlıklann Onanmı ve Korun- ması Çalışmalan Uluslararası Merkezi'nin (ICCROM)" yedi Cevat Erder yıl genel müdürlüğünü yapmış bir ki- şinin "danışman" tanımlaması ilginç- tir. Heryıl, çeşitli uluslararası ödüller- le Avrupa ülkelerinin ulusal madalya- lannı alarak gögsünde boş yer kalma- yan bu bilim adamı, geçen 29 Ekim'de yine bir UNESCO kurulu olan ICO- MOS'un- her üç yılda bir verilen "Pi- etro Gazzola Odûlü"nü de Zimbab- ve'de Victoria Şelaleleri'nde düzen- lenen özel bir törende aldı. Basını- mızda tek satır bile yer almayan bu olayın kahramanı, değerli bilim ada- mı ODTÜ'den Prof. Dr. Cevat Er- der'den başkası değildi. BirkaçayönceTBMMBaşkanı Bü- lerrtAnnç'ın odasındaTürkTarih Vak- fı temsilcileri ve Erder ile birlikteydik. Alçak gönüllü Erder, bir ara yanakla- rı kızara kızara söz aldı ve Annç'a şunları söyledi: "Avrupalı pek çok başbakan, ba- kan, bana Roma'da kendi ülkeleri konusunda yapacaklan işler konu- sunda danışıhardı. Çünkü ben biruz- manım. Siyasadan anlamam. Ama Türkiye'de bu tam tersine uygulanı- yor. Başbakanlar, bakanlarher şeyi çok iyi bildiklerinden uz- manlığım alanında bana akıl öğretiyorlar." Başbakan, Kasımpaşa'da kısa pantolonla top oynar, imam hatipte imamlık dersi alır- ken Denktaş'tan görevden alın- masını istediği "danışman"ın, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en demokratik, toplumcu 1961 Anayasası'nın mimarlanndan biri ol- duğunu nereden bilsin? Başbakan, henüz 9 yaşında çember çevirdiği için, tam 40 yıl önce, yani 21 Aralık 1963'te, Kıbns'ın kan gölüne dönüp Türklerin şehit edildiğini, nasıl anım- sayabilir ki? Kıbns sorununun nere- den nereye geldiğini ya da nereden gelip nereye gitmeyeceğini, kendi- si değil, o günlerden beri "danış- man " olan bu uzman kişiler herhalde çok daha iyi biliyor olmalılar. Türkiye'nin kefilliği baltalanırken! Bodrumlulann ilginç bir deyimi vardır. Yeni dikilen bir ağacın rüz- gârdan sallanmasını, kınlmasını ön- lemek amacıyla, fidanın hemen ya- nına aynı boyda bir kazık çakılır. Ağaç fidanı, ince bir bez parçası ile bu kazığa bağlanır. Bodrumlular ağacın yanında dikilen bu kazığa "kefil" derler. Türkiye, 1958-60 Londra ve Zü- rih anlaşmalan ile yeni kurulan Kıb- ns Cumhuriyeti'ne Ingiltere ve Yu- nanistan ile birlikte "garan- tör", Bodrumlulann deyi- miyle "kefil" olmuştur. An- cak, bu anlaşmalann daha mürekkebinin kurumadığı, Recep Tayyip Erdoğan'ın çember çevirdiği o günler- de, adada kan gövdeyi gö- türüyor, ağacın Türk yanın- daki yapraklar tek tek ko- partlıyordu. Bununladaye- tinmeyenler 1974 'te Türk- lerin yapraklannı değil, bu kez dallarını da darbeyle kökünden kesmeye niyetlenince karşılannda Türkiye'nin garantör- lüğünü, kefilliğini buldular. KKTC kurulduğundan bu yana Türkiye TBMM'si ileTSK'si ile Kıbnslı Türk- lerin "kefili" olmayı başan ile sürdür- dü. Şimdi BM Genel Sekreteri Ko- fi Annan'dan adını aian "Annan Planı" ya da iki Ingilizin hazırladığı "Sir'ler planı" ile Türkiye'nin bu Erdoğan kefaletini kaldırıp cinayetlerle, dar- belerle yok edemedikleri Türklerin, kökünü kazımaya çalışıyorlar. KKTC'de 14 Aralık seçimleri bek- lediğimiz sonucu verdi. Bu sonucu herkes kendi doğrultusunda değer- lendiriyor. Kimileri bardağın yansının dolu olduğunu, kimileri de yansının boş olduğunu söylüyor. Bir başka de- yimle, kimileri Kıbnslı Türklerin ya- nsının AB'ye girmek istediğini, ki- miteri de herhangi bir biçimde An- nan Planı'nın öngördüğü toprak ödülünü vermeyi dü- şünmediklerini söylüyor. Gerçek seçim, adadaki Türkler üzerinde ekonomik sıkıntı yaratan Batı'nın am- bargosundan kurtulmayı, Rumlar gibi gönenç içinde yaşamayı istediklerini; bu- nu yaparken de toprakla- nndan bir kanş vermeye bi- le niyetleri olmadığını orta- ya koymuştur. Sonuç bazı- larının dediği gibi Annan Planı için bir referandum olmamış- tır. Eğer seçimler böyle bir amaç taşısaydı, seçim öncesindeki bir kamuoyu araştırmasında saptan- dığı gibi Kıbnslılann yüzde 64 ora- nında "hayır" dediğini doğrulamış olacaktı. Bu nedenle cuma günü ant içecek yeni milletvekillerinin, kurulâbilirse, kuracaklan yeni hükü- metin işi çok güç olacak. Kilosu 7 milyona karpuz, 4.5 milyona biber Tümtoplumsal, siyasal, uluslarara- sı ilişkilerin temelinde ekonomi yatar. Güçlü bir ekonomi koşulsuz bir ege- menlik demektir. Zayrf bir ekonomiye sahip, ikide bir sadaka için el uzatan uluslann yazgısını tarihte aramaya ge- rek yok. En yakın acı örneğini, 2000 ekonomik bunalımındayaşamadıkrnı? AB, Türkiye ile güçlü bir ekonomi- ye sahip olduğu 9O'lı yıllarda, bugün hiçbiryeni aday ülke ile imzalamadı- ğı "Gümrük Biriiği" anlaşmasını im- zaladı. Kıbns sorununu ağzına alma- dan Türkiye'ye verilecek üyelik tari- hini görüştü. Şimdi ise AB, Kıbns'ta Annan Planı'nın kabulünü koşulsuz olarak Türkiye'nin önüne koyarken Ankara'ya verilecek görüşme tarihi ko- nusunu ağzına bile almıyor. Bitl Clinton yönetiminde, güçlü ekonomisi ile Türkiye, "stra- tejikülke" ilan edilmekle kal- mıyor, "yükselen on beş pa- zar ülke" arasına alındığı Amerikalı işadamlanna du- yuruluyordu. O zaman da ABD'nin bir değil, hem de iki tane Kıbns eşgüderi diplo- matı vardı. Ama hiçbiri bugün- kü Thomas VVeston gibi se- çimin hemen ertesi günü, da- ha kargalar kahvaltısını yap- madan, soluğu adada almı- Sezer yordu. Eğer George W. Bush yöne- timine, IMF'ye Türkiye el açmasay- dı, VVeston hazretleri "Ya Annan Pla- nı ya da Annan Planı" diye tuttura- bilirler miydi? "Sana 8.5 milyar do- lar kredi vereceğiz, ama Kuzey Irak'a girmeyeceksin; kuzeyde Kürdistan federal devleti kurulmasına seyirci kalacaksın"dryebifirler miydi? Gerçek- ten ne oldu bu 8.5 milyar dolara? Dünkü Hürriyet gazetesinin birinci sayfasında, tek sütuna, başlığı ile bir- likte 11 satıriık bir haber vardı. Haber- de, Şili'den getirilen karpuzun Kayse- ri manavlannda kilosu 7 milyon liraya satıldığı bildiriliyordu. Bir başka de- yimle bugünkü en az işçi ücretinin bir günlüğü, bir kilo karpuz, demekti. Dün Gima'da dolmalık biber satılıyordu. Yerlisinin kilosu 1.9 milyon, ithal dol- malık biberinki ıse 4.5 milyon lira idi. Mevsimsel özellik nedeniyle yakında Iran karpuzu, Avrupa elması, Meksi- ka sarımsağı da tezgâhlarda boy gös- terecek. Sankı Türkiye'nin ulusal ge- liri 3 bin değil de 30 bin dolardı! Ekonomik bunaiımdan dahaçıkma- dan, böyle bir dışalıma, isterABüye- si olun ister olmayın nasıl izin verili- yor, doğrusu akıl almıyor. Bugün ka- pitalizmin kalesi ABD'de çeşitli kota- lar, kısıtlamalar konularak dış ticaret açığı öntenirken, AB, ABD'ye yaptı- nmlar uygularken, Türkiye'nin bu vur- dum duymazlığı, hovardalığı acaba ülkeyi nereye götürüyor? Kıbns'tan belli değil mi? Türkiye'nin ekim ayı dış ticaret ra- kamları açıklandı. Dışalımda, dışsa- tımda, dış ticaret açığında rekoriar kı- rılmıştı. On aylık dış ticaret açığı yüzde 43.8 artışla 17.2 milyar dolara çıkmıştı. Şili'den karpuz, Avrupa'dan dolma- lık biber getirilmesine izin ve- ren bir hükümetin, bu dış ti- caret açığı ile Kıbns'tada ke- fillıkten vazgeçmesinden da- ha doğal ne olabilir ki? önümüzdeki haftalarda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Kıbns so- runu ile ilgili olarak Başbakan, Dışişleri, Milli Savunma, Kıbns'tan sorumlu Devlet bakanlan ile uzman- lannı, Genelkurmay Başkanı ile kur- maylarını Çankaya'da bir araya ge- tireceği anlaşılıyor. Toplantıya, bugü- ne değin TBMM'de kabul edilmiş tüm Kıbns kararlannın ışık tutması öngörülüyor. Toplantının adayayöne- lik bir ekonomik hamleyi ateşleme- sinin de söz konusu olacağı söyleni- yor. Bu toplantıdan sonra, Ankara'nın ne dediği belirsiz, uygulaması tutar- sız bir hükümet yerine, güçlü bir "ke- fil" olarak, yeni yönetim yetkilileri ile el ele verip Kıbns'taki Türkler ile TC'nin çıkariannı pekiştirici birsiyasanın be- lirieneceği bir gerçek. Doruktan son- ra KKTC'deki yeni yönetimin de An- kara'ya çağnlması, Çankaya'nın gün- demini oluşturuyor. Elmek: oacar@superonline.com Fax: 0312. 442 79 90 Yaklaşık 10 bin Kürt, kentin etnik temelli federasyona dahil edilmesi için yürüdü Kerkük'tegövdegösterisiDış Haberier Servisi - Irak'taki Kürt liderlerin, ülkede bir fede- rasyon kurulmasını öngören tasa- n hazırlamasının ardından ülke- deki binlerce Kürt, Kerkük'te ken- tin kurulacak federasyona dahil edilmesi talebiyle büyük bir gös- teri düzenledi. 9 Nisan'da Bağdat'ın düşmesin- den sonra yapılan en büyük göste- riye yaklaşık 10 bin Iraklı Kürt ka- tıldı-KerkükKürttistan'mkalbi'" "Kürdistan için özgüriükistiyoruz" sloganian atan Kürtler, "Saddam Hüseyin'i Kürdistan'dayargılayın" yazılı pankartlar taşıdılar. Protesto- cular Kürt ve ABD bayraklan sal- larken gösteride Irak bayrağının ol- mamasına dıkkat çekildi. Kürdistan Komünist Partisi Ker- kük sorumlusu Molla Muhammed Nebii, gösterinin Saddam'm yaka- lanmasını kutlamak amacıyla plan- landığını, ama bu vesileyle Ker- kük üzennde tarihi haklara sahip ol- duklannı bir kez daha dile getirdik- lerini söyledi. Nebii, Kürtlere de Ker- kük'e geri dönmeleri çağnsı yaptı. Irak Geçici Hükümet Konseyi'nde- ki (GHK) Kürt temsilciler, önceki gün bir Kürt federasyonuna ilişkin konse- ye tasan sunmuş ve Kerkük'teki pet- rol alanlannın kendi denetimlerinde- ki bölgeye dahil edilmesini istemişler- di. Bu tasanya göre Irak'ın kuzeyin- de Kürtlerin elındeki bölge. devrik yö- netimin özellikle Kerkük'teki petrol bölgelerinde "Araplaşürma" siyaseti gütmesinden önceki dönemde. 1957'de- ki nüfus sayımı sırasındaki gibi Kürt- lerin çoğunlukta yaşadığı yöreleri kap- sayacak. Metinde bu yöreler Kerkük, Diyala ve Musul ile 1991'den beri Kürtlerin denetimindeki Erbil, Dohuk ve Süleymaniye olarak sıralanıyor. GHK üyesi \ e Irak Kürdistan Demok- ratik Partisi (IKDP) liden Mesud Bar- zani de önceki gün, Kürtlenn Kerkük'ü petrol zenginlikleri için değil, "Tarihi hak- lan" nedeniyle istediğini söylemişti. Barzani, partinin yayuı organı Et Taahi gazetesıne verdiği demeçte, "Kürtler Kerkük'ü, bu bölgenin petrol balamın- dan zengin olnıası nedeniyle istemiyor. Bu bölgedeki kent ve kö>terin Kürt ta- rihi için önemli olması ve Kürdistan'ın coğrafî ve yönetim sınırian içinde yer abnası nedeniyle istfjor" demiştı. 'Daha azını kabul edemeyiz' Soruna en iyi çare olarak federas- yonu gördüklenni belirten Barzani, HK'dekiKürt temsilcilerin, Kürt federasyonuna ilişkin konseye karar sunmalannm ardından dün Kerkük'te binlerce Kürt yürüdü. "Kerkük Kürdistan'ın kalbi", "Kürdistan için özgüriük istiyoruz" sloganian atan protestocular, Kürt ve ABD bayraklan salladılar. (Fotoğraf: AFP) Irak'ta kurulacak hükümetin eskile- rin yaptığı hatalan tekrarlamaması ve Kürt halkının isteğini göz ardı etme- mesı gerektiğini söylemişti. Barzani şöyle devam etmişti: "12 yıllık özerklikten sonra, şu anda denetimlerindeld bölgelerden daha azı- nı kabul etmeyecek olan Kürtler, Irak'm kurtanlmasından önce nüfus değişik- liklerine uğrayan Kürdistan'ın diğer bölgelerinin de kendilerine geri veril- mesi için can aüyor." CAUTION ABD'NtN ANKARA BÜYÜKELÇtSÎ ERIC EDELMAN: şekline Irak halkı karar verecek Saldın riskinin arrüğının bildirilmesi üzerine geçflen tunıncu alarm. 5'li güvenlik tehdidi sisteminde ikinci en ciddi alarm durumunda. (Fotoğraf: AP) Amerika tunıncu alarmda Dış Haberier Servisi - ABD, yeni yıl öncesinde bir saldınya karşı ül- ke içindeki terör tehdidi alarmını, "san"dan yüksek tehdide işaret eden "turuncu"Va yükseltti. ABD, El Ka- ide'nin. kitle imha silahlan da kulla- narak saldın düzenleyebileceği uya- nsında bulundu. ABD tç Güvenlik Bakanı Tom Rid- ge, istihbarat birimlerinin raporlann- da önemli artış ohnası üzerine tehdit düzeyini yükselttiklerini kaydetti. Rid- ge, raporlann, teröristlerin 11 Eylül sal- dınlannı aşacak saldın beklentisinde olduğunu gösterdiğini kaydetti. Ör- gütün, ABD havacıhğında açık bul- maya çahştığını belirten Ridge, El Kaide'nin uçaklan silah gıbı kullan- ma düşüncesinin sürdüğünü belirtti. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Richard Boucher ise "El Kaide'nin aynı yeri birden fazla vurduğunu biüyonız. Bu da Basra ve I ürki> e'ye yöneük endişelere yol açı>orn dedi. AYR\N ŞtMŞEK ANKARA - ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eic Edelman, Washington yö- netiminin Irak'ın toprak bütünlüğünü desteklediği- ni belirtirken, "Irak'tana- sıl bir vönetim kurulacağı- na ise Irak halkı karar ve- recektir" dedi. Edelman, gün- demdekı konulara ilişkin bir grupga- her grubun daha avantaj- h olnıa>a çahşması doğaL SKasetböylebir şej.Ancak daha yolun çok başında- yız. Birçoköneri olacakür. Bunlar taröşılacaktır. Bir örnek vermek gereklrse ABD tarihinde bu süreç 12 yıl sürdü." Edelman, ABD'nin 18 sud Barzani'ye mektup göndererek, Kürtlerin oto- nomilerini desteklediğini ilettiği haberleri için "Böy- le bir mektup olduğunu sanmıyorum" dedi. PKK ile mücadele konusunda aynntılann Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan'ın Washington'a yapacağı zi- yarette ele alına- cağını belirten • Kuzey Irak konusunda Turkıye nın r*. 8 , , . ., . .,.,,.,, . . . . - ; Edelman, hassasıyetlennı bıldıklennı soyleyen "ABD',ün askeri zetecımnsorulan- Edelman, Irak'ın yeniden birleşmesini seçeneği dıslama- nı yanıtladı. Kürt istediklerini vurguladı. (hğnu" \-urguladi. _ ^ ^ _ ^ _ _ _ ^ _ _ _ _ ^ _ _ ABD Dışişleri grupların Kuzey ^—^mmm Irak'ta ortak hükü- met gırişimlerini değerlen- diren Edelman, şunlan söy- ledi: "Türidye'nin hassa- siyetierini bihyoruz. ABD, Irak'ın toprak bütünlüğü- nü desteklhor. Irak'ın ye- niden birleşmesini istiyo- ruz. Irak'ta yeni anayasa- nın oluşturulacagı süreçte vilayetten oluşan bir sis- temi öngördüğü haberleri- nin anımsatılması üzerine "Önemli olan ABD'ye gö- re en m yönetim sistemi değil. Bu konuda karan Irakulann vermesi gere- kir'' dıye konuştu. Edel- man, tsrail Başbakanı Ari- elŞaron'un Kürt lider Me- Bakanlığı Sözcüsü Ric- hard Boucher ise Iraklı Kürtlerin etnik temele da- yalı federasyon istedikle- ri yönündeki haberlere kar- şılık. ABD'nin Iraklılann kendi gelecekleri konu- sunda tartışmasını, karar vermesini desteklediğini söyledi. 0 ••) U 5 -'. ' • 1 i 1.1 N D E » E F I K G E S I L V KIRALIKG e r ç t k l e r t B i u r t l d n n n < ı epii lıir ferilim. mahallesi turtırjıi'ip.: tek voİD, pçmişini öldğrmet. . Ga a 15 O c ı k 2 0 0 4 P t r ş e m b e Saat 20 30 22 Ocak 2 0 0 4 P e r ş e m b e S ı a f 20 30 31 Gcak 2 0 0 4 C u m ı r t e s Saat 20 3 0 v ' e - B e i e d ı / e T ı y a t r r s j Vayla D u r a ğ ı B a ^ ç e l ı ( Tel 0 2 1 2 4 4 1 3 6 81 - 8 2 TARSUS AİLEMAHKEMESİ'NDEN VERİLEN tLAN 2003 467 Davacı Der>a Karakoyun vekili Av. Hakkı Menız ta- rafından davalı Ev'üp Karakoyun aleyhine açılan bo- şanma da\ası gereğmce; Davalı Eyüp Karakoyun adı- na Tarsus ılçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 1703 Sokak No: 21 adresıne teblıgat yapılmış olup adresınde bu- lunmadıgı belirtilen ve adresı tespıt edilemeyen davalı- ya davacı Derya Karakoyun tarafından açılan boşanma davası geregince mahkememizde duruşma günü olan 26 12 2003 günü saat 10.50'de hazır bulunması veya kendısmı bır vekılle temsıl ettırmesı, belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı \eya kendisını bır vekille temsıl ettırmedıği takdrrde duruşmaya yokluğunda de- vam olunacağı ilan olunur. 20.11.2003. Basın: 60985 18 Ay Vadeli Arsalar Cumhuriyet Mahallcsi'nin denize açılan pcncercsi, Kınab'da i§ler tnzla ileriiyor, evlcr yOksetiyor. önOmOzdcki yaz Kmah Mahallesinde yaşam başlayacak. Ve Kınahlilar, kendilerine komşu gelecck aileleri bekliyor. Fiyat ve ödeme kDşuEan son derece ervenşli. ömegin 500 metre karelik arsayı 4 milyar TL peşinat ve 18 ay vadeyle alabüecekleı: 500 metre kare arsanm Peşin Fiyatı: 10.000.000.000 TI- Vadeli Fiyaö: 15.300.000.000 u. İyisi mi siz bu jansı kaçmnayın. Hemen şimdi Yapı-C'ye bir telefon edin. ödeme koşullannı ve Cumhuıiyet Kınah MaJıaHesi'nin size sağlayacagı olanaklan ve alt yapı dahil arsa fiyatlannı öğrenin. mArsalan görmek isteyenler için Cumartesi günü servisimiz vardır. YAPI-C 'BAKANLIKLARI PAYLAŞTILAR' Kürt Kderlerden birleşme karan • IKDP lideri Barzani ve KYB lideri Talabani'nin partilerini birleştirme karan aldıklan öne sürüldü. Kürt liderlerin bu konuda anlaşma imzaladıklan bildirildi. Adms Tel Faks E-Posta : Tûricocağı Cad. Bann Sarayı No.1 Kat . 4 (Gazetedler Cemiyetı ürtû) CağdJoğlu-İstanbul : (0212) 520 21 91 -92. (0212) 522 49 26 : (0212) 520 50 23 : (0212) 512 05 05/55O-S61 : yapic@yapiccom.tr www.yapic.com.tr ERBİL (AA)-Irak Kür- distan Demokratik Parti- si (IKDP) lideri Mesud Barzani ile Kürdistan Yurtseverler Birliei (KYB)_ liden Celal Tala- bani'nin partilerini bir- leştirme karan aldığı öne sürüldü. Kürt kaynaklanndan edinilen bilgılere göre. Irakta "Kürt federasvo- nu" kurmak için çahşma- larına hız veren IKDP ve IKYB birleşme karan al- dı ve iki lider Bağdat'ta bu konuda bir anlaşma ımza- ladı. Anlaşma çerçevesin- de, "Kürt hükümetinde başbakanlık" göre\ i TKDP'den Neçirvan Bar- zani'ye, "meclis başkan- hğı" görevi ise IKYB'den Kosret Resul Ali'ye veri- lıyor. Anlaşmada, "kabi- nede" 6 bakanlığın IKDP "ye. 4 bakanlığın da IKYB"ye verilmesi öngö- rülüyor. Barzani de El Arabıye televizyonuna verdiği de- meçte, "federafizmdenöte istekJeri buhmduğuniL an- cak şu anki Irak koşulla- nnda en i\i çözüm yolu- nun federalizm olacağı- nı" söyledi. Irak'ın kuze- yindeki "bölge pariamen- tosunda" alınan bir kara- nn, bölgenin merkezi hü- kümete bağlanmasını içer- diğini belirten Barzani, "Bu karar federafizm esa- sına da\anı\or. Bizim as- gari istediğimiz federa- lizmdir. Ancak şu anki Irak koşullarında federa- lizmeniyiçözümyöntemi- dir" diye konuştu. Mesud Barzani, "Fede- rafizmin kabul edflmeme- si halinde Kürtlerin yeni- den savaşa başlamasının söz konusu olup olmadı- ğuım'' soruunası üzerine, "Hayır. Savaştan bıknk, yeni Irak adryla anlaşma yapûktan sonra herkes sö- zünde duracak. Artık Kürtler ikinci smıfvatan- daş olmayı kabullene- mez"diye konuştu. ,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear