Catalog

SAYFA CUMHURİYET 20 ARALIK 2003 CUMARTESİ 8 Istanbuı HABERLERIN DEVAMI TURKIYE 9 Snop Edırne S 10 Ssmsun 9 Adana B 14 Y 7 Mersın B Kocaelı _S 9 Trabzon Y 10 Dıyarbakır PB Çanakkale S 11 G resur Izmir B î"4 Arkara _Y 10 Şanlıurfa B 11 1 Mardin PB Manisa Aydın _S 11_ Eskişefiır 2 Siirt PB Denizli _B 13 Konya 7 Sıvas _2 Hakkâri 2 Van Zonguldak K 7 Artalya B 14 Kars Yurdun kuzey ve do- gu kesımten parçaJı çok bulutiu, Batıve Orta Ka- 'adenız kıyılan Doğu Karadenız ıle Doğu Ana- dolu'nun doğusu yağış- lı. dığer yerter az bulutlu geçecek Yağışlar Orta ve Doğu Karadenız kıyı- lannda yağmur, yağış alan dığer yerierde kar şekfınde olacak Hava sıcaklığı batı kesımlerde bıraz artacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn B B B Y Y Y Y Y -1 2 1 10 10 12 12 9 Berlın Y 8 Moskova PB 1 Budapeşte B 3 Aşkabat Y 13 Madrıd PB 12 Astana K 1 Viyana B 4 Taşkent Y 10 Belgrad PB 7 Bakû Sofya Y Roma PB 8 Bışkek Y 15 Tıflıs PB 3 Atına PB 14 Kahıre PB 17 Münıh K 5 Zürıh Y 6 Şam Taşkent Tahran r Parçalı bulutlu \ ÇOK bulutîu G U N C E L CÜNEYT ARC4YÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rının yerel seçimlerde volı vurmak için seçmen kitle- sini genişletmek, büyükşehırleri, kentleri ele geçir- mek olmadığı gibi masalfardinleyebilirsiniz RTE'den. Fakat bu iki yasaya hız vermekteki gerekçeyi ne- dense bir türlü açıkiayarnıyoriar. örneğin RTE, seç- men herkese açık, diyor. Yeni düzenlemeyle buyu- run varoşlardaki, kentlerdeki oyları siz alın diyen, klasik vurdumduymazlığa gelen günü geçmiş bir sal- dın düzeniyle kendini savunuyor. • • * En iyi savunma saldırıdır kuralını başkanları kadar sindirmtş olan AKP milletvekilleri CHP'ye bu yasa- lan engelleyip sonra seçnenlerine ne diyeceğini so- ruyor. Yanıt gecikmeden geli/orCHP'den: Seçmen- lerimize diyeceğiz ki, ormanları satamadılar, şimdi Hazine arazilerine çok katlı yapılar vaat ederek rant ekonomisiyle kendi yandaşlarına çıkar sağlayacak belediyeleri almak istiyorlar. Belediye sınııiarını bu nedenle genişletmek istiyorlar. AKP'lilerin umurunda olmayan gerçek, Cumhur- başkanı Sezer'in onayına sundukları yasa ile ana- kente katılacak köylerie ilgili. CHP Kocaeli Milletve- kili Salih Gün, "mahalle olan köyler kendi yağlanyla kavrulup zor geçinirken esnafından ruhsat, burada- kiköylünün evinden, arsasmdan emlak vergisi alına- cak" diyor. Bir diğer CHP Milletvekili Hakkı Ülkü ise; "Seçim kanunlannda yapılan değişikJikler yürûrtüğe girdiği tarihten itibaren biryıl içerisinde yapılacak seçimler- de uygulanmaz. Bu kanunla hem seçim çevreieri hem seçmen sayısı değişecektir. Bu nedenle anaya- saya aykmdır" diye AKP'yi uyanyor. AKP cephesi adeta bir duvar. • * • Tek başına iktidarlar ne zaman işbaşına gelse ken- di kafalanna, seçim kazanımlarına uygun her türlü değişikliğı anayasa babayasa veya gelenek görenek, demokratik gerekler falan fiları dinlemeden kendile- rine yontuyorlar. örneğin 1950'de CHP'yı devirerek iktidara gelen Demokrat Parti; muhalefet yıllarında seçim yasası- na çoğunluk sistemi getirilmesine karşı çıkmış, sa- vaşım vermiş, 14 Mayıs 1950' de bu sistemle tek ba- şına iktidar tadını aldıktan sonra 27 Mayıs 1960'ta darbe ile uzaklaştırılıncaya dek, daha önce dile ge- tirdiği nispi sistem için CHP muhalefetinin sürekli bastırmasına karşın parmağını bile oynatmamıştı. Tek başına muhalefetın demokrasi tarihimizde unutulmaz örneği olan Osman Bölükbaşı'na karşı DP'deki marazi düşmanlık o duruma gelmişti ki, se- çim bölgesi Kırşehir'i bir gecede ilden ilçeye dönüş- türüvermişti. Sevabıyla günahlan bir türlü teraziye vurulamayan Turgut Özal ise seçim yasalannda, hemen her se- çimden önce bilmem kaç kez değişiklik yapmakla ünlenmişti. Son kez, seçim yasasında öyle bir deği- şiklik yaptı ki, üstelik anayasaya rahatlıkla el atma- sına olanak sağlayacak 300 milletvekilliğini 8 eksi- ğiyle TBMM'ye taşıdı. öyle hesaplamıştı ki gelece- ğini, 292 üyeli ANAP grubuyla, üstelik yerel seçim- lerdeki ağır hezimetten sonra, Çankaya Köşkü'ne kapağı atıverdi. Diyeceğim, tek başına iktidariann na- lıncı keseri gibi seçim yasalarında veya seçimle ilgi- li kimi yasalarda partileri lehine oynamalaM bizim de- mokrasimize uygundur! • • • Particilik ihtirası bir kez önü alınmaz ölçütlere var- dı mı; örneğin hemen şehrin, kentin belediye baş- kanlıklannı kazanmak iktidara yetmiyor. AKP'yi sar- san virüs bu türden. örneğin RTE'nin, Baykal'ın Antalya'sını, solun ka- lesi izmır'in belediye başkanlıklarını AKP adayları kazanamayacak olursa diğer kazanımları başarı say- mayacağı söyleniyor. örneğin Istanbul'da Ali Müfrt Gürtuna'yı aday yapmak istemiyor. Neden tam RTE'lik. Bir aday arı- yor, silik kişilikli, kendine körü körüne bağlı. Gölge- de başkan RTE. Sevdalısıyım dediği Istanbul'u be- lediyesiyle dilediği gibi çekip çevirecek. Büyüklük sevdasına kaptırmış kendini. Son hamlesi Mart 2004'teki yerel seçimler. Türkiye'yi kurtardı ya her açıdan, sıra istanbul'da! Sinema-Tarih Bulusması IşıkSaçanApollon Ödülü 'Uzak'a Haber Merkezi - Türkiye Sinema ve Au- diovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) tarafından Kültür Bakanlığı'nın katkılanyla düzenlenen "6. Uluslararası Sine- ma-Tarih Buluşma- sı", ödül töreniyle dün gece sona erdi. Lütfi Kırdar Ulusla- rarası Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki törende konuşan TÜRSAK Yö- netim Kurulu Başkanı EnginYiğitgil, sinema- tarihbuluşmasının, kül- tür toplumunun gerek- lerini ifade eden bir fes- tival olduğunu söyledi. Polonyalı yönetmen Agniezska Holland'ın başkanlığındaki seçici kurulun değerlendir- mesinde ödül alan film- lerşöyle: Uluslararası Uzun Metraj Film Yanşması dalında büyük ödül olan Işık Saçan Apollon Ödülü: "Uzak"(Yön. AndreTechine) Jüri Özel Ödülü: ->'AşkÜçlem«si"(Yön. Laurence Attali) En İyi Sinematografi Ödülü: "Fil Yüreği" (Yön. Judith Kauf- mann) SlYAD Jürisi En 1yi Film Ödülü: "Sm'ır Ötesi" (Yön. Rolando Colla) Uluslararası Belgesel FilmYanşması: "Ölüm Makinesi KJZII Ki- merler" (Yön. Rithy Panh) Uluslararası Belgesel Film Yanşması Jüri Ödülü: "Pinochet'nin ÇocukJan" (Yön. Pa- ula Rodriguez) SİYAD Jürisi En tyi Belgesel Film Ödülü: "Fırtına Çocuklan" (Yön.Stig Holmqvist) SİYAD Jürisi Belge- sel Özel Ödülü: "Ye, Iç, Yatma" (Yön. Heiner Stadler) Törenin ardından yö- netmenliğinı Marga- rethe Von Trottanın yaptığı "GüUer Soka- ğı" adlı filmin gala gösterimi gerçekleşti- nldı. • > Yagmurtu Kariı \ Sulu kar t Gok guruttulü Tarikat bağıABD raporunda WASHINGTON (ANKA) - ABD Dı- şişleri Bakanlığı'nın hazırladığı "2003 Uluslararası Dinsel Özgürlük" rapo- mnun Türkiye bölümünde, "Bazı önde gelen siyasi ve sosyal liderler, tarikat- larla ve diğer İslami topluluklaria bağ- lantılanna devam ediyor" denildi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl hazırladığı Uluslararası Dinsel Özgürlük Raporu'nun bu yılki değerlendirmesinde Türkiye'de genel olarak toplumdaki din- ler arasında hoşgörünün hâkim olduğu, ancak devletin laikJik anlayışı ile ilgili olarak tartışmalann devam ettiği ifade edildi. Anayasanın, inanç özgürlüğünü güvence altına aldığı ve yönetimin buna genel olarak saygı duyduğu belirtilirken dinsel gruplar ile üniversiteler de dahil olmak üzere kamusal alanlarda bazı ya- saklamalann uygulandığı vurgulandı. Raporda, devlet yetkililerinin, üniver- siteler ve kamu hizmeti görülen yerierde türban giyilmesine ilişkin yasağın devam ettiği belirtildi. Ordu'nun, tarikatlan la- iklik karşısındaki en zararlı tehditler ola- rak gördüğü vurgulanırken tarikatlann yaşamaya devam ettiği ve yaygınlaştığı- na dikkat çekildi. Milli Güvenlik Kuru- lu'nun, islami köktencilikle mücadele- sinde, tarikatlara karşı daha sıkı önlem- ler ahnmasını istediği belirtilirken "Bu- nunla birlikte, bazı önde gelen siyasi ve sosyal liderler, tarikatlarla ve diğer İs- lami topluluklaria bağlantılarına de- vam ediyor" ifadesi dikkat çekti. Raporun bir diğer ilgi çekici bölümü- nü ise halen ABD'de yaşayan Nur tarika- tı lıden Fethullah Gfilen ile ilgili olan kı- sun oluşturdu. Raporda, "Gülen, 1980'lerin ortalanndan, 1997'ye ka- dar devlet tarafından desteklendi" de- nildi. Fethullah Gülen'ın, 2000 yılında Te- rörle Mücadele Yasası'na dayanarak 5 ile 10 yıl arası hapis cezasıyla İcarşı karşıya kaldığı belirtilen raporda, Gülen'in, or- duya sızma teşebbüsü içinde olduğu id- diasına da yer verildi. Imam hatip ısrarından vazgeçmeyen AKP hükümeti yeni YÖK Taslağı hazırlıyor Rektörler sırtından vurulacak MAHMUT GÜRER ANKARA - Yükseköğretim Yasası Taslağı hazırlama görevi- ni Üni\ ersitelerarası Kurula ve- ren AKP'nin, taslakta kendi is- temlenne yer verilmemesı ola- sılığına karşı, başka bir taslak hazırladığı ortaya çıktı. Taslakta. YÖK'ün görevleri büyük oran- da tırpanlanırken ımam hatıpli- lere de ünıversıte yolu açılıyor. Taslakta genel lıse mezunlan ile imam hatip lisesi mezunlan ara- sındaki katsayı farla kaldınlıyor. Taslakta, 18 rektör, YÖK başka- nı ve üyeleri ile ÖSYM başkanı- nın görevlennin sona erdirilme- si öngörülüyor. AKP hükümeti, bir yandan rektörlerle uzlaşı mesajlan ve- rirken öte yandan. istemlerini gerçekleştirmek için hazırhkJa- nnı tüm hızla sürdürüyor. YÖK Yasası hazırlama konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan 'ın rektörlere tam destek ver- mesine karşın hükümet yeni bir YÖK Taslağı hazırladı. Daha ön- ce hazırladığı taslak nedeniyle toplumun her kesiminden tepki alan AKP hükümeti, bu kez tep- ki gördüğü maddelerin çoğunu taslaktan çıkardı. Ancak imam hatipler YÖK'teki üye sayısı, rektör tasfiyesi ve cumhurbaş- kanının yetkilerini tırpanlamak konusunda geri adım atmadı. Taslakta bu kez Milli Eğitim Ba- kanı tarafından atanacak ve ge- niş yetkilerle donahlan 7 kişilik kurul ise yer almadı. Görevleri sona eren yükseköğretim üst ku- rullannın başkanlan ile rektörle- rin yenne kısa süre için kurum- lann genel sekreterlerinin göre\ f yapması öngörülüyor. Taslakta hangi tür lise mezu- nu olduğu fark etmeksızin, her- kesin istediği yere girebileceği belirtiliyor. Buna göre genel lise Kayseri y degörkemli kutlama Atatürk'ün "HeyetiTemsiliye Reisi" olarak Kayseri'ye gelişinin 84. yıldö- nümü 30 bin kişinin katıldığı gör- kemli bir törenle kutlandı. Binlerce yurttaş kar yağışı ve soğuğa karşın ellerinde bayraklaria cadde- leri doldurdu. Kutlama törenleri Sıvas Caddesi'nde oluşturulan kortejin Cumhuriyet Meydanfna yürüj'üşüyle başladı.Yüriiyüşün ardından tören, Cumhuriyet Meydanrndaki AtarürkAnıtı önünde devam etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından \alilik, Garnizon Komutanlığı ve Büyükşehir Belediyesi çelenkleri Atatürk Anıtı'na konuldu. Törene, Kayseri Valisi Nihat Canpolat, Garnizon Komutanı Tümgeneral Hindal Çekiç ve Büvükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin yanı sıra öğrenciler. kamu kuruluşlannda çalışan memurlar ve vatandaşlar katıldı. (Fotoğraf: AA) mezunlan ile meslek lisesi me- zunlan arasında hiçbir katsayı farkı kalmayacak ve imam hatip lisesi mezunlan da istediği bö- lümlere girebilecek. Hükümet tarafından hazırlanan YÖK Tas- lağı'nda öngörülen başlıca dü- zenlemeler şöyle: • Rektörlerin süresi 5 yıl ve tek dönem olacak. Rektörler se- çimle yönetime gelecek. Rektör- lük görevini 2. kez yürütmekte olan Istanbul Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Kemal Alemda- roğlu ve Üni\ ersitelerarası Ku- rul Başkanı Prof. Dr. Ayhan Al- kış'ın da aralannda yer aldığı 18 rektörün görevi ise sona erecek. • Hükümet öğrenci sa- yılan 30 binin üzerinde olan 17 üniversiteyi bö- lecek. Yeni kurulan üni- versitelerin rektörleri de seçimle belirlenecek. •YÖK'ün yetkilerinin büyük çoğunluğu ÜAK'ye geçecek. YÖfC, Cumhurbaşkanı tarafın- dan atanan 2, hükümet- çe atanan 7, ÜAK tara- fından atanan 7 ve Ge- nelkurmay Başkanlığı tarafından atanan 1 üye- den oluşacak. ÖSYM, YÖK'ten aynlacak. YÖK'ün yapısının de- ğişmesiyle YÖK üyeleri ile ÖSYM başkanının görevi kendiliğinden so- na erecek. YÖK başka- nını Cumhurbaşkanı ata- mayacak. Başkanı, YÖK üyeleri kendi aralann- dan seçecekler. • Yükseköğretim ku- rumlanna girişte meslek liseliler ile düz, fen ya da Anadolu lisesi mezunla- n arasında hiçbir katsayı farkı uygulanmayacak. Konuyla ilgili olarak YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziçüı yakın çevxesine, hükümetin si- yasi amaçlan konusunda ısrarcı olduğunu söy- lediği belirtiliyor. îran'la tehlikeli yakınlaşma• Baştarafı 1. Sayfada temini de buna göre oluşruran Îran'la yapılan anlaşma, siya- setçilerin ve meslek kuruluşla- nnrntepkisineyolaçtı. TBMM Milli Eğitim Komisyonu Üye- si ve CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Iran'daki eği- tim sisteminin dinsel nitelikler- le yapıldığma dikkat çekti. Ga- zalcı, bu ülkeyle eğitim ışbirli- ğinin birçok sakınca yarataca- ğını belırterek şunlan söyledi: "İran, dinsel unsurlarla yö- netilirken Türkiye laik ve de- mokratik niteliklerie yöneri- len bir ülke. İran'da din eğiri- mi ağırlık kazanırken Türki- ye'deki eğitim sistemi laik ve ulusal temel üzerinde yükselir. İran ile ilişkilerimize saygı du- yarız.. ama bizim onlardan eğitim alanında öğreneceği- miz bir şey yokrur.Ama hükü- met bir yandan AB'ye girme- ye çalışırken diğer yandan pu- sulayı İran 'a çeviriyor. Hükü- met eğitim birliğini zedelemek için elinden geleni yapıyor. Bu projeyle niyetlerini uluslara- rası düzeye taşıyacaklar." Türkiye'de olan terör olaylan- nı yapan kişilerin, iran \e Suri- ye gibi ülkelerde yetiştiğini WLX- gulayan Gazalcı "Türldye te- rörden çok çekti. Ama kafa- mızı kuma sokmayalım. Terö- ristlerin İran ve Suriye gibi ül- kelerde eğitildiğini biliyoruz. Buraya gönderilecek kişiler bu nitelikleri de öğrenecek- ler" görüşünü dile getirdi. Egi- tim-Sen Genel Başkanı Alaad- din Dinçer de yaptığı yazılı aç- blamada, AKP iktidanmn gel- diği günden bu yana eğitimi ge- ricileştinnek için çaba harcadı- ğma, yapılan anlaşmanın da bu çerçeveden ayn düşünülemeye- ceğine dikkat çekti. İki ülke arasında imzalanan anlaşmada "işbirliği" yapıla- cak alanlar şöyle belirlendi: • Spor alanında öğrencılert yönelik yanşmalar düzenlene- cek. • Eğitsel bilgi-belge değişimi ve ilköğretim ve ortaöğretim öğ- retmenlerinin hizmet içi eğitimi alanında deneyimler paylaşıla- cak. • tkı taraf da eğitim ve kültür değişim programı çerçe\ esinde karşılıklı olarak burs vermeye devam edecek. • İki ülke karşılıklı ilgi alan- lan çerçevesinde eğitim semi- neri, konferans ve çalıştaylanna diğer tarafın uzmanlannı davet edecek. • Her iki taraf bilim, teknolo- ji, yetişkin eğitimi, mesleki tek- nik eğitim. özel eğitim ve uzak- tan eğitim alanlannda ilgili eği- tim kurumlannı diğer tarafın ku- rumlanyla işbirliği yapmaya teşvik edecek. • iki taraf da diğer tarafın eği- tim sistemi hakkında bilgı sahı- bi olmak amacıyla eğitim ala- nında bilgi, doküman, ders kita- bı, yayın ve eğitsel yardım pay- laşımında bulunacak. • Her iki taraf da ilgili bakan- lıklann araştırma ve müfredat planlama bölümlerine ziyarette bulunmak ve eğitim alanında uygulanan bilgi teknolojilerin- den faydalanmak üzere uzman değiştirebilecek. • tnternet yoluyla farklı eği- tim kademelerindeki eğitim merkezleri arasında ilişki kurul- ması ve bilginin paylaşılması teş\ik edilecek. • Taraflar ilk ve orta öğretim düzeyindeki öğrenciler arasın- da düzenlenen ulusal festi\alle- re ve diğer sosyal faaliyetlere birbirlerini davet edecekler. • Taraflar eğitim alanındaki işbirliğini geliştirecek yollar arayacakJar. • Eğitim ve kültür değişim programıyla ilgili bütün faali- yetlere yönelik iletişim ve bil- dirimler diplomatik kanallar yoluyla gerçekleşririlecek. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Her şeyden önce seçimlerın olağanüstü bir itiraza meydan vermeyecek biçimde yapılması olumlu ve önemli. Adanın gündemindekı ana konu, hükümet kurma çalışmaları. Görünen şu: Derviş Eroğlu anamuhalefet olarak kenara çekile- cek. Mehmet Ali Talat'la Serdar Denktaş hüküme- ti kuracak. Mustafa Akıncı, hükümeti dışarıdan des- tekleyecek. Böylece kâğıt üzerinde 2, uygulamada 3 ortaklı bir hükümet ortaya çıkacak... Seçımın kazananları arasında Denktaş var. Denk- taş, kurulacak hükümet üzerinde de belli birgüce sa- hıp olacak. Denktaş'm hazırladığı planla ılgılı tartışma- lar da hükümetin kuruluşundan sonra gündeme ge- lecek. Türkiye'nın tutumu sözcüğün tam anlamıyla kaıma- karışık. Hükümet, Denktaş'm elının güçlendiğini gör- düğü için bunu zayıflatıcı adımlar atıyor. Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, Tokyo'ya gitmeden önce yaptığı açıklamada, Türkıye'nin Denktaş'ınkınden ayrı bırpla- nı olduğunu açıkiadı. Sızan haberlere göre, Anka- ra'nın planı Annan Planı zeminınde bazı değışıklikle- ri öngörüyor. Ufukta 3 plan görünüyor: Annan, AKP hükümeti, Denktaş... Tatsız bir durum. Aklın yolu, Gül'le Denktaş'm de- meçlerının denk olmasıydı. Şımdi ayıkla planın taşı- nı! Türkiye medyası da AKP hükümetiyle ortaklaşa olarak Denktaş'ı tümüyle devre dışı bırakma planı yapmış görünüyor. Erdoğan, Orta Asya steplerinden seslendı: "Denktaş danışmanlannı değiştirmeli!" Denktaş, "Danışmanlanmdan memnunum. Başba- kan yeni bir görûşmeci istiyorsa, söylesin onu ataya- lım" karşılığını verdı. Erdoğan'ın başlattığı tartışma Türkıye'nin yararına değil. Medyamızdaki Denktaş yorumlarının ayrıntılanna girmeyelım. Şu gözlemimizi paylaşalım yeter; Yuna- nistan ve Rum kesimı medyası, Denktaş'a Türkiye medyasından daha saygılı! Seçimin kaybedeni: AB! AB ise tam bir şaşkınlık içinde. 14 Aralık seçimle- rinin AB açısından görünümü şu: Ne reddedebıldıler ne kabul edebıldiler! 14 Aralık'tan önce Komiser Verheugen seçimlere şu kelepçeyi takmıştı: "Muhalefet kazanırsa bir anlamı olur. İktidar kaza- nırsa KKTC'yizaten tanımıyoruz..." Seçımlerden sonra AB katından şu tür mesaj(ar geldı: "AB yanlılan kazanmıştır..." "Çözümü isteyenler kazanmıştır..." "Türkiye'den gidenler olmasaydı muhalefet ezici üstünlükle kazanırdı." Bu değerlendırmelerin hiçbiri seçim sonuçlarıyla il- gili değil! Oysa AB'nin partisini bile kurdurmuşlar, yüzde 70- 80'lik ezici bir üstünlükle kazanmanın hayalini kur- muşlardı. Kimı ülkelerde olduğu gibi NGO'larla seçim sonuç- larına darde ındirme girışimini de göze alamadılar. Seçımın başlıca kaybedenınin AB olduğunu söylemek abartma olmaz. Zira 1 Mayıs'a kadar çözüm birincı derecede AB'nin sorunu. Çözüm olmazsa AB, so- runlu bir ütkeyı ıçine almış olacak. ABD, seçimden sonra ilk bastıran ülke oldu. ABD Kıbrıs özel Temsılcısı Thomas Weston, taraflarla gö- rüştükten sonra Denktaş ve Ankara planlarının üze- rine bir kez daha çarpı koydu, "Tek plan Annan Pla- nı'dır" dedı. Seçim sürecınde gölgede kalan bir haber vardı: "ABD, Ispanya'dakiüssünüKıbns'a taşıyor!" Mustafa Ekmekçi'nın bıçemı gibi söylemek gere- kırse; ABD, K/brıs'ı kocaman bir uçak gemisi gıbı mi görüyor ne!.. ankcunvj ktv.ttnet.net.tr AKP'lüeryönetmelik sorulonnı açıkbyamodı • Bakan Tüzmen, Kuran kursu yönetmeliğinde yapılan değişikliğin neden yürürlükten kaldınl- madığına ilişkin sorulara yanıt vermezken CHP milletvekili Tanla, dini pratikler konusunda DÎE'de 'bir satır' bilgi bulunmadığını söyledi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda, CH- P'li üyeler Kuran kursu yönetmeliğinde yapılan değişikliğin neden yürür- lükten kaldınlmadığını sordu. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, söz konusu düzenlemenin 11 Aralık'ta Başbakanlığa gönderildiğini söyle- mekle yetinirken Başba- kanlık'ta bekJetilmesinin nedenıni açıklamaktan kaçındı. Devlet Bakanı Ali Babacan da işgücü- ne katılan sayısımn düş- mesinin nedenlerini açık- larken "Ev kadınlannın sayısı artıyor.Artık eşle- rinin işi yetiyor, kadın- lar evlerinde oturuyor. Bu da iyi bir şey, olum- lu bakmak lazım" dedı. TBMM Genel Kuru- lu'nda, dün Başbakanlık, Diyanet Işleri Başkanlı- ğı, SHÇEK, Vakıflar Ge- nel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Genel Müdürlü- ğü, Hazine, DPT, DÎE, Gümrük Müsteşarlığı ve Dış Ticaret Müsteşarlı- ğı'nın bütçelen görüşü- lerek kabul edildi. CHP Istanbul Millet- vekili Bülent Tanla Dev- let Istatistik Enstitü- sü'nde (DlE) dini pratik- ler ile ilgili tek bir satır bilgi bulunmadığına dik- kat çekerek "Türldye'de namaz kılma ve oruç turma konusunda kap- sanılı bir araştırma bu- lunmamaktadır. Dini pratikler konusunda güvenilir ve ayrıntılı bilgiler yokken dini me- seleler hakkında karar- lar neye göre ahmyor?" dıye konuştu. Tanla, DIE'nın 2000 nüfus sa- yımlannı \e enflasyonu yanlış hesapladığını, Türkiye'de 1998'de 4 milyon olan işsiz sayısı- nın 8 milyona, 1993'te 3.6 milyon kişi olan aç insan sayısımn ise 12 milyona çıktığını belirt- ti. CHP li Güldal Oku- ducu, hükümetin genel eğitim yerine imam eği- timini geçirmek gibi hamleler yaptığını vur- gulayarak Atatürk'ün kapattığı tekkelerin yeni- den açılmasının resmen önerildiğıne dikkat çekti.