23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14ARAUK2003PAZAR 10 P A Z A R Y 4 Z I L A R I dishab(5 cumhuriyet.com.tr i Beur". tndra Gandi ve Martin Lutber King'den esinlenerek. 15 Ekim 1983'te Marsilya'da başlatnklan DOOkmTikbanşçıl "Uzun Yürüyüş"lerini 3 Aralık 1983'te yaklaşık 100 bın kişinin katıldığı görkemli ve heyecanlı bir gösteriyle, Paris'in (yüzkarası) tek gökdelenı, 57 katlı Montparnasse kulesinin önünde (şimdilik) tamamüyorlardı Fransızca Arap anlamına gelen "Arabe" sözcüğünü, Paris Verlan argo kurallarına göre parçalayıp "Be-ara"dan, kulakta daha hoş tınlayan "Beur"e (okunuşu Bör ki, bu okunuşla ayru zamanda tereyağı anlamına gelir) dönüştüren bizzat 2.-3. nesil göçmen çocuklan, Kuzey Afrikalı Arap gençierin ta kendileriydi. Bu sayede başta Cezayir, kısmen de Fas ve Tunus gibi eski Fransız sömürgelerinden 60'1J yıllarda ucuz ve uysal kol ve bacak gücü olarak sürüler gibi Heksagon'a (gündelik dilde, haritadaki kıta Fransa'sının Altıgen figürünü kullanan ülke simgesi sözcüklerden biri) taşınan baba ve analanndan olduğu kadar. Fransız yaşıtlanndan da farklılıklannı vurguluyorlardı. Fransa'da doğup baş eğmeyı, tevekkülü ekmeklerine katık eden bir terbiyeyle dünyaya göz açmışlar, ancak aldıklan laik, cumhuriyetçi ve eleştırel eğırim dünyaya farklı gözlerle bakmalannı sağlamıştı. Üstelik iktidar trenlerini Yirmi yıllık uzun yürüyüşhep kenanndan köşesinden kaçırmış bir sol (1936 Halk Cephesi, 1945 Ulusal Birlık) dört dörtlük tarihi siyasi bir fırsat yakalamıştı. Birleşık solun ortak adayı sosyalist François Mitterrandın 1981de cumhurbaşkaru seçilmesinin ardından. sosyalist, komiinist ve radikal solun Ortak Programı seçimleri kazanmıştı. Fransız İşçı Partisfnin yüzyıllık hülyası gerçekleşmiştı. Daha sonralan Sosyalist Enternasyonal'in başkanı seçilen Pierre Maurois başbakan olmuşru "Dayamşan Bir Toplunıda. Farklıhklannuzla ve Beraber" sloganıyla bir buçuk ay taban tepen ve her geçtikleri kent ve köyde çığ gibi çoğalan "Beur"ler en azından Fransız kardeşleri kadar "SoTa güveniyor ve inanıyordu. Ne var ki 70"li yıllarda Lyon, Marsilya, Paris gibi büyük kentlerin göçmen ağırlıklı banliyöleri her geçen gün bıraz daha fazla polisiye saldın ve basîülara maruz kalıyor, ırkçı cinayetler artıyordu. 1983 belediye seçimlerinde ırkçı ve milliyetçi FN partisi şaşırtıcı bir oy patlaması sağlıyordu. Aynı yıl Lyon- PARİS UĞUR HÜKÜM Venissieux Belediyesi'nin Minguettes semtinde polislerin saldınsında yaralanan Toumi Djaida isimli gençle. mahalle rahibi. "tşçi-Papaz" geleneğinin ^ — ^ - ^ — örneklerinden Peder C'hristian Detorme "Uzun Yürüyüşü" düzenlemeye karar veriyorlar. 3 Aralık 1983'te Bastılle'den Montparnasse'a uzanan 100 binlık coşkulu kitleden 8 kişilik bir heyeti makamında ağırlayan Mitterrand, (göriinüşte) tüm solun desteğini alan hareketin İKI talebinden binnı derhal kabul ediyor. Türn (asgari koşullan yerine getıren) göçmenlere "lOyıIlıkoturmaiznr. Sol 14hatta(DeGaulle"cü sağ Devlet Başkanı Jacques Chirac ve sosyalist Başbakan Lionei Jospin -zorakı ızdivaç- devresini de katarsak) 17 yıllık ıktıdannda, diğer isteme bir türlü tatmin edici cevap verme cesaretını kendinde bulamıyor. AB ülkeleri dışından bir yabancı. 30 yıldır Fransa'da yaşıyor da olsa, Fransızcayı ve Fransa'yı ortalama bır Fransız"dan daha da iyi bilse değil genel seçimlerde. belediye seçimlerinde dahi "Oy HakkTna sahip değildir. 20 yıl önce özünde. sağ ve rurucu toplumsal düzene karşı gelişen bir hareketin ve "Beur" neslinin. bugün hayatın her alanındaki "başanh" 100 temsilcisi -hayatın garip cilvesiyle(.')- 3 Aralık 1983'ün 20. yıldönümünde, 3 Aralık 2003 günü Başbakanlık sarayında, Başbakan Jean- Pieme Raffarin tarafından görkemli bır torenle ağırlandılar. Sosyalist ve komünıstler 20 yılda "Beur" veya Müslüman kökenli bir tek mılletvekili çıkart(a)mazken, yakında Müslüman kökenli valı atamaya hazırlanan bugünkü sağ hükümette 2 bakan var. Bayan Tokia Saifi ve Hamlaoui Mekachera (Sağın -aklınca- soldan tarihi rövanş aldığı o geceye katılanlar arasında, -Yüksek Uyum Kurulu üyesi olma sıfatıyla- başanlı bir de Türk var. Babasının 50 yıl (!) önceki davası nedeniyle kısa süre önce İstanbul Havalimanı'nda bir hafta gözaltında rurulan "Çifte Liyakat nıadalyalT Gaye Petek.) Çok sayıda sol düşünür ve politikacı gelınen noktayı kendilerinin olduğu kadar toplumun da başansızlığı addederken. SOFRES kamuoyu ölçme kuruluşunun. Sosyalistlerin Haftalığı dergisi için, 24-26 Kasım'da "Beur"ler arasında yaptığı bir araştırmanın sonuçlan daha da düşündürücü. 10 yıl önce Beur'lerin yüzde 71 "i kendilenni Fransız yaşam tarzına daha yakın hissederken bu oran bugün yüzde 45'e düşmuş. 1993'te Beur'lerin yüzde 73'ü Fransız kız veya erkeklerle bir aşk ilişkisi yaşadıklarmı söylerken. bugün yüzde 59'u ilişki kuruyor: bu oran kızlarda yüzde 39'a düşüyor. Daha da vahimi. 1993 "te deneklenn yüzde 63'ü, köktendincılıği tehlikelı bulurken bugün bu yüzde 51 'de kalıyor. Toplumda bellı bir eşitliğe gidildiğine inananlann oranı 1993'te yüzde 35 iken 2003'te >-üzde 49'a yükselmış. Sosyolog Adil Jazouli'ye sorarsanız. Fransa'da sosyal ve etnik bir gettolaşma yavaş ama emin adımlarla ilerliyor. Bir avuç seçkin Beur'ün başansı, tüm Beur'lerin ve toplumsal hareketin pusulasını ne kadar değiştirir bilemeyiz. Her durumda, Beur'ler. Fransız kardeşleri gibi sanıldığından çok daha "Uzun ve tnce bir Yüriivüş"ün başındalar... uğur.lıukum a paris.com Avrupa Müzesi A vrupa'nın geçmişi /% Brükserde 2006'da açılacak olan Avrupa Müzesi'nde sergilenecek. Müze için girişime başlayan derneğin başkanı eski AB komisyonu üyesi Karel van Miert, "Bider ulusal tarih anlablarak büyüdük ve bu da çoğu zaman gerçekJeri yansrtmıyordu'' saptamasuıda bulunup "Amaçlannın Avrupalılan Avrupa'nm topiumsal geçmişi konusunda bügüendirmek" olduğunu söylüyor. Sabit sergi dışında diğer Avrupa ülkelerindeki müzelerden ödünç alınacak eserlerle geçici sergiler de yer alacak bu müzede. Müzelik dış politikalardan vazgeçmezse, Türkiye, AB'ye tam üye olmayı ve Avrupa Müzesi'nde yer aİmayı ancak rüyasında görür! BRÜKSEL y g Brüksel'deki AB doruğunu bir tarafa bırakıp. bu yazıda size, Avrupa Müzesi'ndeki Belçika bölümünde yer alabilecek bir sergiyi gezdirmek istiyorum. Geçerderde dikkatimi çeken, bır kısmında her biri bir pazar yazısı olabilecek bazı ilginç gelişmeleri not ettim... Universite öğrencisi Deniz Ateş, önce Türklerin yoğun olduğu Schaerbeek semti güzeüik yanşmasında 1. oldu. Brüksel Güzelı seçilip "Bayan Belçika" olabilmek için Belçika Güzellik Yanşmasrna katılmaya hak kazanan ve ilk 20 güzel arasına girmeyi başaran Ateş için RTL TV'nin başına geçen Türkler, Deniz'e telefonla oy yağdırdı. Yanşmada halk jünsinden en çok oyu alan 19 yaşındaki Ateş, jürinin olumsuz oylanna karşın barajı aştı ve finale kaldı. "Zorla güzellik ounaz" diyen Türkler, Belçika'da "ojia güzeffik" olabileceğini kanıtlamış oldu. Anvers Üniversitesi'nin araştırmasına göre Belçika'daki Türk gençleri internette sohbet etmek konusunda Belçikalılan ikiye katlıyor. Belçikalılann yüzde 37si sohbet sitelerini tercih ederken bu oran Türklerde yüzde 70, Faslılarda ise yüzde 60. Belçikalı gençler interneti bilgi aramak için kullaruyor (yüzde 40). Bu oran, Türklerde ise bunun yansı. Faslılar erotik siteleri ziyarette yüzde 11 ile başı çekiyor. Belçikahlar yüzde 5, Türkler ise yüzde 4 ile bu konuda Faslılann çok altında kalıyorlar. Kısacası, Belçikalı gençler intemette BlLGl, Türkler (ve Faslılar) ise İLGİ anyorlar! Mafyanın devlete sızmaya çalıştığı ortaya çıktı. Büyük şirketler şeklinde örgütlenen ve insan kaçakçılığından köşe olan mafya, yolsuzluktan yararlanarak ilgili resmi kuruluşlarda ayarladığı adamlarla işini hiçbir engelle karşılaşmadan yürütüyor. ERDİNÇ Durumu ortaya UTKU çıkaran kuruluşa — — ^ — mafvanın vereceği yanıt hazır; "Keyfimin mafyası mısın, istediğim devlet roemuruna veririm rüşvenT Çikolata ve bira ile birlikte Belçika'nın simgesi olan "patates lazartmasT tezgâhlan yok olmakla karşı karşıya. Belediyeler tezgâhlann sokak görüntüsünü bozduğunu, yangın güvenliği konusunda şüpheleri olduğunu düşünerek tezgâhlann çalışma izinlerini geri almaya başladılar. Belçikalı, patates kızartmasını gerçek patates kızartmacısında yemeyi tercih ediyor. Belçikalı aileler için haftarun bir günü eve patates kızartması tezgâhından patates getinnek, neredeyse bir ayin. Patates kızartma tezgâhı düzenli, hoş, huzurlu ve güzel kokulu bir yer. Buluşma yeri işlevi gören bu tezgâhlar, insanlan bir araya getiriyor. AB doruğundan eli boş dönen Recep Tayyip Erdoğan'ın rüyası gerçekleşip, hele bir Türkiye AB'ye girsin, bizim işportacılar Belçikalının imdadına yerişir ve belediye meledıye dinlemeyip, Belçika sokaklannı patates tava tezgâhlanyla doldururlar. "Havdi gel abia alün sansı patates iazartmasmuı en gevreği burada!" erdincutku a yahoo.com Rembrandfın iki tablosu çalındı Avustralya'nın Melboume kentindeki bir evden, HoUandan üıüü ressam Rembrandt'a ait §35 bin dolar değer biçilen maden üzeri- ne kazüarak işlenmiş iki tablo çalındı. Ünlü ressamın kendi portre- si ile annesini okurken gösteren maden üzerine işli iki eser. gerçek o(- duklaruu gösterir sertifıkalam la birlikte geçen salı çalındı. Eser- ler, 1700'lü yülardan beri adı gizli turulan ailede buiunuvordu. Memleket? Kopenhag KOPENHAC SADİ TEKELİOĞLU i eçen günlerde gazete mansetlerine yansıyan bir haberde. A\Tupa'da yaşayan yaklaşık 4 milyon Türk'ün yüzde 33.7'sının yaşadığı ülke vatandaşlığına geçtiği anlatılıyordu. Yanı 1 milyona yakın Türk şalgam renkli AB pasaportu taşıyor Buhaberi okurken AB vatandaşlığının şekilsel yönünden çok psıkolojik yönlerini de düşününce Avrupa "da yasayan Türklerin, kim ne derse desın, müthiş bir uyum yeteneğine sahip olduğunu düşündüm. Tarihsel süreçte bir gnıbun göç ettiği topraklarda azınlık olma sürecının ne kadar uzun sürdüğü göz önüne alınırsa, Avrupa'da yaşayan Türklerin ne müthiş bir miım sürecinı gerçekleştirdiği daha açık ortaya çıkar. Avrupa ülkelennde kendi bakkal. manav, kahve, ıbadethane gibi yerlerini oluşturan vatandaşlanmız coğrafi köken konusunda da ilıklenne işlemiş kalıplardan artık kurtuhnaya başladılar. "Memleket nerea?" gibi o büyülü soru, Avrupa coğrafyasında sorulduğunda cevap. bundan on yıl öncesine kadar Türkıye'deki herhangi şehir, kasaba ya da köy adıyla savuşturulurken artık Münih, Kopenhag, Stockhohn gibi cevaplar verihneye başlandı. Geçen yıl bir haberle ilgili olarak gittiğim Kopenhag yakınlanndaki Nyköbüıg köyünde. yanıma yaklaşan Türk delikanlılar halimı hatınmı sorduktan sonra. "Nasıl köyümüzü beğendiniz mi?" diye sormuşlardı Ben de "Siz nereösiniz?" dıye sorunca "Burahyız" deyip beni şaşırtmışlardı. Halbuki ben onlardan Cihanbeyli. Polatlı. Kulu veya Şarkışla gibi bir cevap beklıyordum Aynı tutum A\Tupa'da yayın \apan Türk gazetelerinin Avrupa sayfalannda da gözlenebiliyor. Bir habere konu olan Türklerden bahsedilirken. Münihli, Dortmundlu, Parisli gibi ifadelere rastlayabiliyorsunuz. Bir evliük ilanında şöyle bır ıfadeye rastladığımı da anımsıyorum. "Geliri düzgün, Mannheimü bir beyim_" Danimarkanın Fredencıa şehrınde yaşayan bır hanımla tamştığımda da coğrafi köken, aidiyet, genelleme ve önyargı duygulannın da u\Tjma maruz kaldıeını izledim. Önce Fredericia'nin. Danımarka'nın Anadolusu olarak görülen Jutland bölgesinde, tersanesiyle ünlü bir şehır olduğunu belirtmem gerekiyor Sohbetimiz biraz ilerledikten sonra Fredencialı hanım nerede oturduğumu sormuş, ben de "Kopenhag" yanıtını vermıştım. "Siz iyi bir insana benzhorsunuz. Hayret, Kopenhag dan pek adam çıkmaz da" deyince elimi ayağımı nereye koyacağımı şaşırmıştım. Sosyolog veya antropolog değilım ve bu uzmanlann alanına gu-en konularda da fıkır beyan etmenin yanlış olduğunu düşünüyorum, ancak bellı bır coğrafi bölgeden gelen insanlann ortak özelliklere sahip olduğu belki söylenebilir, ama bu özellikler de \iizyillar süren bir süreç sonucu gerçekleşmış olmalı. Danimarka'da 30 yıllık bır geçmışleri olan Türklerin. Türkıye'yi sanki unutmuşçasına Danimarkalı olmaları. hatta Danımarka'nın belli şehirlerinde oturan Türklere ortak karakter özellikleri yüklemelerinin izahı ne olabilir? Bir milyona yakın Türk. artık Avrupalılığın tescili olan şalgam renkli pasaportla Birlik vatandaşı olarak yaşıyor. Türkçemizde bulunan isimden isim ve sıfat üretme ekleri ve ön\argılan\ia da Avrupa Birliği'ne hızla uyum sağlıyorlar. sadi.tekeBoghı a poLdk ayştı Değiştirme Etkinliklerj ültür ve Sanat Istıklal Cao No 421 34433 Tûnel-Beyoğlu-lstanbul Tel: 0212 292 06 55 Faks: 0212 252 45 91 www.Oofusansanat.com onser 16 aralık 2003 Salı 19:00 HalukTarcan Piyano Resitali İtalyan Kültür Merkez Borusan Kûttûr ve Sanat Meffcez KütuphanesJ. pazar hanç 10 00-1900 saaflon arasında tur^ fuzmetındetfir tlyatrooyunevi NİHAT GENC'in hikayelerinden MAHİR 60N$İRAY'ın OYUNlaştırdığı, yönettiği ve oynadığı CAVARAOZAN EMRAH »KSOY >« MAY JAHM'M nBzlklırl aşllilnda CLAUDE UOM'na ll.k.r», yOKSEl «yMAZ'ııı ifiğı ile *YC* DAMCAO'nııı ç>ybaa*slnae. çaylarmızı yaduaılarkan. Daha seyre.. 19 Aralık Cutna 20.00 / 20 Aralık Cumartesi 20.00 İSM 2. KAT Tariabaşı Butvan No: 120-122, Beyoğlu Rezervasyon: 0212 254 96 96 www.tiyatroayunevi.com FEFES p. PUsen E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. www.perareklarn.com.tr • (0212) 293 89 78 4MİARA SANAT TİYATROSU müzikli destan oyun - 2 Perde Nazım HİKMET MEMLEKETIMDEN İNSAN MANZARALARI•ynayanUr: Ratfcır A2İZ, Er»l PEMİRÖZ, M.kı»rl AKAY, Hak» JAUNM1Ş, C*n<lı SEZ6İH Ekin ÖMER, Arlln SARAÇ, Ekr» SAÇAR, Mtlih YETKIN, H,,,m< MY6USUZ Rtji: R.tk.y AZİZ Mâıik: Cah» «ERKAV »tktr. B.n, »INÇEl KuHm: Z.M JOY 16 Aralık Salı saat 20.30 Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi Gişe: (0212) 661 38 95 17 Aralık Çarşamba saat 20.30 Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Mer. Gış«: (0216) 353 37 78 18 Aralık Perşembe saat 20.30 Kadıköy Halk Eğitim Merkezi Gişe: (0216) 330 10 27 Ç»(n Maıtta Tll. 021S.45415 55 Bilgi Tel: (0212) 291 51 96 E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek. EFES k pılsen İlanlarınız İçin (O2 1 2) 293 89 78 perareklam@perareklam.com.tr perareklam@superonline.com.tr wvAv.perareklam.com.tr emin ıgus bu düoya bir pencere CD VE KASET "Dereler aKar gıder Taşlan > ıkar gıder Bu dünya bır pencere Her gelen bakar gıder" ISV1CRfHASTANESI&Mto}OTİ2' SAN SEBASTIAN San Sebastian'da bir futbol maçı TTanı deselerdi ki, "Birgün,gül,şal vezülerij'le JLJL ünlü memlekete gideceksin ama orada ne güzelim Flamenko danslarınu ne onlarca edebi ürüne kav nakhk ctmiş boğa güreşlerini ne son zamanlarda diinyaca ünlenmiş müzik gruplannı değil de bir futbol maçmı izleveceksin". yanıtım "Bu bir şaka ohnalı" olurdu. Bir grup ekonomi medyası mensubu, Türkiye'de yatınm yapacak bir Ispanyol şirketinin oradaki fabrikalannı görmek ve grubu tanımak üzere davet ediliyoruz. Fabrika kurmaya hazırlanan Fagor şirketinin Türk genel müdürü. bir hoşluk yaparak programa Galatasaray-Real Sociedad maçını izlemeyi de ekliyor. Herkes çok memnun. biz de hayatımızda ilk kez bir maçı, üstelik kendi tuttuğumuz bir takımın kader maçını izleme firsatı bulacağımız için hemen havaya gıriyoruz. Dunıma yabancı kalmamak için Juventus maçını televizyonda izliyor, futbol oyununa ilişkin bir iki şey öğrenmeye çahşıyoruH. Ben öylesine havaya giriyorum ki. spor servisiyle konuşuyor, Arif in gidemeyecegini öğrenince onlara isterlerse bilgi verebileceğimi söylüyorum. Sağ olsun arkadaşlar beni kırmıyor, gece yanlan çekmeye çalıştığım fakslarla ilgileniyor, onlan bir spor okurunun bilgi ve keyif alacağı hale getiriyorlar. Bu macerayı benim için daha da keyifli hale getiren arkadaşlara müteşekkır » » ^ - OLÇAY oldugumu BÜYÜKTAŞ söylemeden ^^m.^^——mm—~-^— geçemeyeceğim... Saat dörtte, doğduğumuz kentlerin plaka numaralannın ve isimlerimizin yazıldığı formalanmızı giyerek toplanıyoruz. Topluluk öyle havaya gırmiş ki. Fransa'dan gelen taraftarlarla karşılaşınca iyice aşka gelip bayraklan sallayarak, gerçekJeri tarihin, tarihi de Galatasaray'ın yazdığını anlatan marşı söylemeye başiıyoruz. Şamata. gürültü vürürken kahvelerden birinde efendi efendi gazete okurken bize bakmaya başlayan Hasan Cemal'i görü\oruz. Meğer tüm Galatasaray maçlarına gidermiş. Stadyuma bir buçuk saat önce gidiyoruz, civardaki kafelere Real ba\Taklan asılmış, işportacılar bizdeki gibi yerlenni almış .Ama ortalık çok sakin, bizim dışımızda tek tük insanlar var. Sıkı bir aramadan sonra bıze avnlan kale arkasmdaki yerlerimizi alıyoruz. StadNiım bomboş, biz sürekli zıplıvor. sahada çalışma) a başlayan futbolculara tezahürat yapıyoruz Meğer Mondi'yi çok seviyormuşuz. Nihayet maç başlıyor, ilk yanda Galatasaray bizim oiduğumuz taraftaki kalede. Yani topu ve oj-unculan daha çok görüyoruz. Galatasaray'ın attığı ve hepimızi sevince boğan golün sahibinı ise İstanbul"dan öğremyoruz. Karşı tarafin kalesini görmek mümkün değil. Nitekim, bize atılan golü de yine göremıyor hissediyoruz. Bir gün önce konuşma firsatı bulduğumuz N'ihat'tan ReaFin 20 yıldır ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde o>Tiağıdını. küme sıralamasında en altlarda yer aldıklannı öğreniyoruz. Demek ki se\ irci başanya hasret diyonız ama görmeyi umduğumuz hiçbir heyecan ve se\inç belirtisı yok. Maç başlamadan 10 dakika önce tribünleri dolduran Realli taraftarlar, tiyatro izler gibi maç izliyor Kendileri içm onca önemli olan maçı kazandıktan sonra ne bir sevinç turu ne gösteri. apar topar fribünJeri boşaltıp evlerine koşuyorlar adeta. Zira. biz stad\iımdan çıktığmuzda yollarda herhangi bir taraftar görmüyomz.. 5 Adet 1999. 1 Adet 2000 Model Broadway tek tek ya da topluca teklif usulüyle satılacaktır. Belediye-iş Sendikası Genel Merkezi Necatibey Cad. No: 59 Kızılay/ANKARA Tel: 231 83 43-44-45 (Adem USTAOSMANOĞLU) İSTANBUL 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No: 2002 653 GAİP' Ramadan Tunç Fıkreî Ataso\ adiı Kunı Yük Gemı- sının personelı Da\acılar Alı Tunç \s Vekılı tarafından açılan tesbıt davası sonunda Mahkememızde \enlen 09 09.2003 ta- nhlı ve 2002 653 Esas. 2UO3 3"4 sjyılı kararda vazılı olduğu üzere. da\amn kabulüne, Ordu llı. Llubey Ilçesı, Yenısa;aca Ko>ıi. Cıit 34. Hane 10'da nuftısta kavıtlı ka>den sağ gozuken Alı oğlu. Nezaket'ten olma 19"3 doğumlu Ramadan Tunç'un gaıp olarak nuftısa ka\ıt \e tescılıne daır \enlen karann >ukan- da adı vazılı Ramadarı Tunç'a tebhgıne. teblıg tanhınden ıtıba- ren 15 gün ıçınde temyız edebıleceğı, temvız edılmedıgı takdır- de karann kesınleştınieceiŞı hususu karann teblığı yenne geç- mek uzere ılan oîunur 21 IU 2003 Basın 6P54 N ü r u s C ü z d a n ı m ı , ehliyetimi, ö g r e t m e n e v ı kartımı, p o h s e v ı kartınıı. l E T T kartımı kaybettim H û k û m s ü z d ü r . SEJL.A ERKUT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear