Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 ARALIK 2003 CUMARTESİ
8 HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
11
8
12
12
16
15
17
16
Sınop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
PB
PB
PB
Y
Y
PB
S
13
12
12
10
10
11
7
PB 12 Adana B 19
Zonguldak PB 12 Antalya PB 21 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkân
Van
PB
B
B
B
B
B
B
9
12
13
11
12
10
9
ptalıa w r~ M
,_^.
Yurdun kuzey ve ba-
tı kesirnlen çok buluîJu
Marmara, Ege. Iç Ana-
dolu nun kuzeybatısı ıle
Boiu Duzce ve Karabuk
çevrelen yağmuriu, dı-
ğer yerier az bulutlu ge-
çecek. Yurdun ıç ve do-
ğu kesımlennde yer yer
sıs gorulecek. Hava sı-
caklığı kuzeybatı kesım-
lennde azalacak. dığer
yederde onemlı tnr değı-
şıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Pans
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
Y
2
1
3
13
17
12
11
11
Münih K 8 Zürih
Bertın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
y
3
15
3
5
4
15
18
PB 3 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
HB
B
PB
PB
PB
K
B
PB
-1
0
-13
0
8
-2
7
25
: HÇIK Parçal, bulutlu Sısl ^ } Buıutlu ^ ÇoK ousutlu ı Yağmuriu Kart Gok gurultulu
* *
G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1, Sayfada
Bilgi Yayınevi'nin yayımladığı satışa birkaç gün
önce sunulan "AB, AKP ve Kıbrıs" adiı son kita-
Dı dolu dolu 590 sayfa.
Kitabın her sayfası AKP iktidarı ile başlayan ye-
ni süreçte KKTC'ye dönük politikalardaki iniş çı-
kışları, 3 Kasım 2002 genel seçımlerinden beri
Kıbrıs politikasındaki gelişmeleri, zikzakları, gü-
nü gününe aldığı notlarla akıcı birliktelik ıçinde
yansıtıyor.
Kuşku yok; Bilal N. Şimşir bu kitabında AKP ik-
tidarında Kıbrıs sorununda yaşanan aymazlıkla-
rı, AB uğruna ulusal bir davadaki hesapsız kitap-
sız sapmalan olduğu gibi, gerçekçi saptamalar ve
çekici bir üslupla aktarıyor.
"AB, AKP ve Kıbrıs" başlıklı kitap, "Son aylar-
da Kıbrıs 'la ilgili önemli gelişmeler yaşanıyor. Ge-
lişmeler, AKP'nin iktidara gelişiyle çok yoğunlaş-
tı ve gittikçe kaygı verici boyutlara ulaştı" cümle-
leriyle başlıyor ve...
• • •
... Şu satırlara imza atmaz mısınız: "Bugün, dı-
şardan desteklenen, yabancıların güdümündeki
sivil toplum kuruluşlan aracılığıyla, KKTC ve hat-
ta koskoca Türkiye, adeta kuşatılmak, işgal edil-
mek ve içeriden çökertilmek istenmektedir... 200
bin nüfuslu KKTC'de bugün 600 kadar sivil top-
lum kuruluşu (Güncel'in notu: Bir yığın dışa ba-
ğımlı parti) faaliyette imiş. Bunların birbölûmünün
yabancılarhesabına çalıştıklan, bazılannın AB'den
ve başka yerlerden para aldıkları ortaya çıkmış ve
belgelenmiştir... Kimin ne olduğunu, kimin hangi
yabancı ülkeye veya ülkelere hizmet ettiğini, kim-
lerin yabancılar tarafından düpedüz satın alınmış
olduğunu teşhis edebilmek için, bunlann yaptık-
lanna, söylediklerine veyazıp çizdiklerine şöyle bi-
raz dikkatlice bakmak yetecektir sanınz."
Yabancılar tarafından kimlerin düpedüz satın
alındığını görebilmek için; NTV'de Kıbrıs parti li-
derlerinin katıldığı önceki günkü açık oturumda
AB'ye sevdalı ve aynı isimli muhalif partinin ku-
rucusu Ali Erel'in yüzüne sahibi olduğu tuğla fab-
rikasının ürünlerini Güney'de satabilmek için
AB'yi savunduğu söylendiğinde yüzünün kızar-
maması veya muhalefet liderliğine soyunan M. A.
Talat'a "Türkiye benim anavatanım değildir" sö-
zü Kıbrıs gazetelerindeki manşetler gösterilerek
yüzüne çarpıldığında suspus olduğu gibi örnek-
lere bakmak yeteıii olacaktır ve...
• • •
... Şu satırlar gerçekleri yansıtmıyor mu: "...Içi-
mizde gerçekten Yunanistan'la işbihiğiyapanlar,
Yunan emellerini destekleyenler var. 'Kıbrıs'ı ver
de kurtul' diyen çarpık bir Türk basını yaratılmış
ve beslenmiş, adına 'Mütareke basını' diyorlar.
Kurtuluş Savaşı'nda işgalci düşmanla işbirliğiyap-
mış ve Mustafa Kemal'e sürekli saldırmış olan Ali
Kemal'/eri taklit eden (Güncel'in notu: Türk ka-
muoyunun yakından bildiği, isimlerini belleğine
yazdığı) seviyesiz kalemşoriar (Güncel'in notu:
Mangırsal yararlar uğruna iktidarla can ciğer ku-
zu sarması olan holding babalarının desteğinde)
köşe başlarını tutmuş; (Güncel'in notu: Kimler ol-
duğu çoktandır saptanmış, her biri malum) çığırt-
kan televizyon programcılan tozu dumana katıyor.
Devletıni teslim etmeyen KKTC Cumhurbaşka-
nı Rauf Denktaş a (Güncel'in notu; hele içlerin-
den birisi, Rum muhibbi, Karen Fogg yardakçı-
sı) amansızca saldırıyorlar; güçleri yetse onu bir
kaşık suda boğacaklar. Nerede görülmüş: Bir
Cumhurbaşkanı korumaya ant içtiği devleti tes-
lim edermiş? Bunu düşünen kim? Mütareke ba-
sını, zihinleri bulandınyor, sapla samanı kanştırı-
yor, Cumhuriyet Türkiyesini sanki Harb-i Umumi
mağlubu Osmanlı ülkesiymiş gibi, hep taviz ver-
mek zorundaymış gibi gösteriyor. Kurtuluş Sava-
şı'ndaki kötülükleh, hıyanetleri yüzünden umumi
aftan yarahanmayıp yurtdışına sürülmüş 150'lik-
ler arasında 13 gazeteci vardı; bugün listeye gi-
recek (Güncel'in notu: Isimleri de sayıları da bili-
niyor) kimbilir kaç150 'lik gazeteci çıkar? Basın yo-
luyla Türkiye'ye ve KKTC'ye karşı sistematik bir
psikolojik harekât yürütülmüş ve yürütülmektedir.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş çok haklı
olarak yakınıyor: 'Annan Planı'nı halkımıza kabul
ettirmek için tevessül edilmiş olan çirkin ve anar-
şiye kapıyı açan paralı parasız oyunlar maalesef
anavatan basını tarafından da teşvik edilmekte-
dir'. Bir Cumhurbaşkanı bundan daha açık konu-
şabilir mi?.."
Bir büyükelçi, araştırmacı bir yazar, düşün ve
yazın adamı, Bilal N. Şimşir; AKP döneminde Kıb-
rıs üzerinde oynanan oyuniarı sayfalarca sergile-
dikten sonra yüreğinden kopan duygulan kitabı-
nın -birkaç paragrafını aldığımız- önsözünde iş-
te böyle sergiliyor.
Bu kitabı okumakta, Kıbrıslı Türk'ün okuma-
sında sayısız yararlar var!
İnsanlar haklarmı sahiplenmeli'
TYS'deninsan
haklan söyleşisi
tstanbul Haber Ser-
visi - Insan Haklan Haf-
tası dolayısıyla, Türkiye
Yazarlar Sendikası
(TYS) Bakırköy Temsil-
ciliği ve Bakırköy Bele-
diyesı bırlikte bir "şöy-
leşi" düzenledi.
Yunus Emre Kültür
Merkezi'nde önceki
gün yapılan söyleşide
konuşan TYS Bakırköy
Temsilciliği Yönetim
Kurulu Başkanı Mine
Ergen, 'İnsanlar, ya-
şadıkları toplumun
her alanına eleştirel
bakmalı ve her sosyal
çevrede haklarını sa-
hiplenmeli. Bu da an-
cak bilgilenmeyle ola-
sı" dedı.
Söyleşiye katılan ga-
zetemiz yazan Sönmez
Targan da çeşitli özgür-
]ük mücadeleleriyle
oluşan insan haklannın
"aslında haksızlıklar
tarihi olduğuna" dik-
kat çekti.
Lıse diplomamı
kaybettim.
Hükumsüzdür.
ÖZLEM DOĞAN
Nürus cüzdanımı
kaybettim
Hükümsüzdür
AML YILDIZ
Kaplan'ın iadesi yine gündemdeANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Almanya'da yasaklı Ana-
dolu İslam Federe Devleti Ör-
gütü (AFİD), diğer adıyla
"Kaplancılar"a yönelik kap-
samlı operasyonun ardından li-
der Metin Kaplan'ın Türki-
ye'ye iadesi yeniden gündeme
geldi. Kaplan'ın iadesinı ger-
çekleştirmek için Alman hükü-
metı de yargı yolunu zorluyor.
Almanya'da işlediği suçtan
yargılanması süren Kaplan'ın
Türkiye'ye yönelik işlediği suç-
lar için iade edilmesi süreci Ada-
let Bakanlığı'nın başvurusu
üzerine başladı. Türkiye'nin bu
yöndekı ıstemı, geçen mayıs
ayında Düsseldorf Yüksek Eya-
let Mahkemesi'nce uygun bu-
lunmadı. Mahkeme, Türk yargı-
sına ilişkin olumsuz değerlen-
dirmesi nedeniyle bu karara var-
dı. Bunun üzerine Alman hükü-
meti Kaplan'ın iadesi için idan
yollara başvurdu. Alman hükü-
metinin bu amaç doğrultusunda
açtığı dava ağustos ayında bir alt
ıdare mahkemesınce yıne aynı
gerekçelerle reddedildı.
Alman hükümetinın alt mah-
kemenin karanna yönelik itıra-
zını inceleyen Münster Yüksek
Idare Mahkemesı. kasım ayı ba-
şında davanın yeniden görüşül-
mesıne karar verdi. Alman hü-
kümeti itiraz sürecinde başanlı
olabilmek ıçın Türkiye'nın ya-
kın işbirliğine ihtiyaç olduğunu
belirterek Ankara' ya bir sualna-
me gönderdi. Ekim ayında Ada-
let Bakanlığı'na iletilen sualna-
meyle Kaplan'ın avTikatlarınm
öne sürdüğü argümanlan etki-
sız kılacak bilgi ve güvenceler
talep edilmışti.
Kasım ayında sualnameye ya-
nıt veren Ankara'nııı bu konuda-
kı yaklaşımıyla Almanlan mem-
nun ettiği belirtiliyor. Alman
îçişleri Bakanı Otto Schily, 21
Kasım'da yaptığı açıklamasında
Kaplan davası konusunda iyim-
ser olduğunu belirterek "Tür-
kiyenin açıklamaları. sınırdı-
şı talebini reddeden alt mah-
kemenin kaygılannı gidermek
açısından uygun görünüyor"
dedı. Schily, alt idare mahkeme-
sınin olumsuz karanndan sonra
eylül ayında Ankara'yı ziyaret
ederek itiraz sürecinin başany-
la sonuçlanmasını sağlamak için
Kaplan'a ilişkin ek güvenceler
istemiş, bunun ardından da ekim
ayında Ankara'ya söz konusu
sualname gönderilmişti. Türki-
ye'den sağlanan ek bilgiler ışı-
ğında mahkemenın karannı ye-
ni yılda vermesi bekleniyor.
Almanya'da 1994yıhnda Ce-
malettin Kaplan tarafından ku-
rulan Kaplancılar. 29 Ekim
1998 günü Cumhuriyet Bayramı
kutlamalannda Anıtkabir'e sal-
dın hazırhğı yaparken güvenlik
güçlerince ele geçirildi. Babası-
nın ölümünün ardından kendi-
sini "halife" ılan eden Metin
Kaplan'ın, örgüt içınde "Genel
Emir" konumunda bulunduğu
ve Türkiye'de eylem planlan
yaptığı belirlenince hakkında gı-
yabi tutuklama karan verildi.
ICCBüyesibir
Türktııtııkkındı
BERLİN (AA) - tslami Cemiyet ve
Cemaatleri Birliği'ne (İCCB) yönelik
Almanya'daki operasyonlarda
gözaltma alınanlardan bir kişi hakkında
Federal savcılık tarafından tutuklama
karan alındı. Savcılıktan yapılan
açıklamada, tCCB'nın eski bir üyesi
olan 41 yaşındaki kişi hakkında Silah
Yasası'ru ihlal etmek suçlamasıyla
tutuklama karan çıkanldığı bildirildi.
Bu kişinin yanı sıra 5 kişinin de
uyuşturucu ticaretinden ve yasadışı
olarak Almanya'da bulunmaktan
gözaltına alındıklan kaydedildi.
Operasyonda 5 tabanca, 2 tüfek ve
yaklaşık 500 mermi ile birlikte kurusıkı
tabancalann da ele geçirildiği belirtildi.
Almanya'nın Bavyera Eyaleri îçişleri
Bakanı Günther Beckstein, suç işleyen
ve terör zanlısı yabancılann sınır dışı
edilmelerinin kolaylaştınlmasını istedi.
Beckstein, "Metin Kaplan'ın da
bugüne kadar sınır dışı
edilememesi çok üzücü" dedı.
Almanya'da 800 üyesi var
Kaplancılar, en
tehlikelilerden
AıMCARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Almanya'nın Kaplancılar örgütüne
karşı başlattığı operasyon, dikkatleri
Islamcı örgütlerin bu ülkedeki
faalıyetlerine çevirdi. Almanya
Anayasayı Koruma Örgürü'nün
2002 yılı raporuna göre. ülkede
güvenliği tehdit eden tslamcı
örgütlerin yaklaşık 30 bin 600 üyesi
bulunuyor. Bunlar arasında Türkler
27 bin 300 kişiyle başı çekiyor.
Türkiye bağlantılı 5 Islamcı grup
içerisinde Milli Görüş yaklaşık 26
bin üyesi ile ilk sırada yer alıyor.
Şiddete başvuran tehlikeli bir grup
olarak nitelenen Kaplancılar'ın da
Almanya'da 800 üyesinin olduğu
tahmin edıliyor. 11 Eylül
saldırılannın ardından, ülkedeki
tslamcı örgütlerin üzerine gitmeye
başlayan Alman hükümeti, son
yılların en büyük operasyonunu
Kaplancılar olarak bilinen Hilafet
Devleti'ne karşı gerçekleştirdi.
Vakit'in
'baskın 'sıhntısı
tstanbul Haber Servisi - Anadolu'da
Vakit gazetesi, Alman polisinin,
Kaplancılara yönelik operasyonunu
"Büyûk taciz" başlığıyla, birinci
sayfanın altında tek sütuna verdi. Vakit,
13 eyalette düzenlenen operasyonun
"sabah namazı saatlerinde
dûzenlendiğini, taciz edilen birlik
ûyelerinin neye uğradıklarını
şaşırdıklaruu, evleri talan eden polisin
adeta terör estirdiğini" yazdı. Vakit,
tslami terör ve Hizbullah konusunda
CHP Meclis Grubu'na brifing veren
gazetemiz Yurt Haberleri Servisi Şefî
Mehmet Faraç'ı da hedef gösterdi.
Gazete, "CHP'nin kılavuzu yasakh
kitap" başlıklı haberinde de, Faraç'ın
"Kod Adı Hizbullah" adlı kitabının
yasaklı olduğunu öne sürerek okurlanru
yanılttı. Her yerde satışı yapılan Kod
Adı Hizbullah'ın, toplatıldığını yazan
Vakit, CHP'yi çelişki içinde olmakJa,
Faraç'ı ise imam hatip lisesi
düşmanlığı yapmakla suçladı.
'Devrimismnacağız'
îstanbul Üniversitesi (t.Ü.) Rektörlüğü, Fen
Fakültesi Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel
Konferanş Salonu'nda düzenlediği bir
törenle, tî "nün yarım asırlık mezunlarına
plaket verdi. Törenin açılış konuşmasını
yapan Rektör Prof. Kemal Alemdaroğlu,
Türkiye'de bugün tekkelerin açılması için
Meclis'e önerge veren bir zihniyetin var
olduğunu ifade ederek "tÜ, Cunıhurivet'in
üniversiteleri ile Türk Silahlı Kuvvetleri,
buna gerekli cevabı vermektedir, verecektir"
dedi. Yaklaşık 130 eski mezunun katıldığı
tören, IÜ Devlet Konservatu\arı
sanatçılarının verdiği mini konserle başladı.
Daha sonra 50 yıllık mezunlara plaketleri
verildi. Alemdaroğlu, törenin,
gelenekselleşerek devam edeceğini söyledi.
Törende konuşan bazı mezunlar da Atatürk
ilkelerine bağlilık mesajı verdi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
rı numaraladım, 49 sayfayı bulmuş.
Başta Istanbul'daki terör olaylan olmak üzere her
şey konuşuldu. Bunların yazılması için en çok bas-
tıranlardan biri bendim. Atasagun, "Biz böylesi bir
terörolayıyla ilgili sizi bilgilendirmek istedik. Durumun
ciddiyetinipaylaşalım istedik... Medyada adımın geç-
mesinden hoşnut değilim" deyince de takılmadan
edemedim:
"Adının açıklanmasını istemeyen bir MlTMüsteşa-
nderiz..."
Sonuç olarak, yemekte konuşulanların yazılma-
ması istemine bütün meslektaşlarımız evet dedi. Bu,
mesleğimizin temel ilkelerinden biridir, muhatap ol-
duğunuz kişi "offthe record" diyorsa, saygı duyma-
nız gerekir. Ancak Hürriyet'in Genel Yayın Yönetme-
ni Ertuğrul Özkök. yemeğe karikatür yarışması ödül
töreninde olduğu için katılamayan Sedat Ergin'den
aldığı bilgiyi, MITolojik bir havayla yazdı.
Sohbetin bir bölümünde Atasagun "Buraya katı-
lan 14 arkadaşımızdan 10'u bizim müşterimizdi" de-
dikten sonra buna açıklık getiren şeyler söyledi.
MlT'in eskiden herkesi potansiyel suçlu olarak gö-
rüp hakkında dosyatuttuğunu anlartı, bugün bunla-
rı bıraktıklarını ifade etti. Hepimiz birbirimize baktık,
Milli Gazete-Yeni Şafak'tan Cumhuriyet temsılcisine
kadar geniş bir yelpazenin olduğu masada, geçmiş-
te kimin hakkında ne tür dosya tutulmuş olabilece-
ği açıktı!
özkök'ün bunu ikinci elden alıp, heranlama gele-
bilecek yorumlarla yazması en azından Hürriyet oku-
runa saygısızlık. Gazetecileri tartışmalı hale getirip,
bunu bir hünermiş gibi sunan özkök, kendisine kı-
zılmasından hoşlanabilir. Bu yanı bizi ilgilendirmiyor,
psikologların işi.
Hürriyet'in yayın ilkeleri
özkök, 90'ların sonundaki bir yurtdışı gezisinde,
zaman bolluğunda sohbet ederken şöyle demişti:
"Hürriyet'le Cumhuriyet'in ülke hassasiyetlerine
bakış açısı aynıdır. Aktarma biçimi iki gazetenin ya-
pısına göre değişir..."
Bu geçmişte gerçekten böyleydi. Ancak, özkök
yönetiminde Hümyet'in, son aylarda genel yayın yö-
netmeninin seçtiği yazı konulanndan da anlaşılaca-
ğı gibi, aynı yapıda olduğunu söylemek zor. önem-
li haberleri artık gazetenin iç sayfalarında buluyoruz.
Genel Yayın Yönetmeni'nin köşesinde, geleneksel
bir çizgiden çok "kâranlık" bir hava esiyor!
25 Ağustos 2002'de Hürriyet gazetesinde iki tam
sayfayı kucaklayan "yayın ilkelerimiz" başlıklı bir bil-
diri yayımlanmıştı. Ayırıp arşivime koymuştum. 20
maddelik ilkelerden konumuzla ilgili olan 3'ü şöyle:
Madde 9: Soruşturması gazetecilik olanaklan için-
de bulunan haberler soruşturulmaksızın ve bundan
ne sonuç alındığı belirtilmeksizin ve/veya doğrulu-
ğundan emin olunmaksızın yayımlanamaz. a) Do-
ğan Medya Grubu'na bağlı basın organlarında yan-
lış haber veren ve/veya yayımlayan gazeteci 7/7-
far'dan 'iş ilişkisinin kesilmesi'ne kadar uzanan bir
yaptırıma hedef olur.
Madde 14: Saklı kalması kaydıyla verilen bilgiler,
kamu yararı ciddi bir biçimde gerektirmedikçe ya-
yımlanamaz.
Madde 19: Yayın tarihi için konan zaman (ambar-
go) kaydına uyulur.
özkök, 9 ve 10 Aralık tarihli yazılarıyla 20 ilkenin
neredeyse 10'unu ihlal ediyordu... Ne diyelim? öz-
kök, ilkeleri ilk eler!
özkök o yazılarıyla gazeteciler hakkında her şeyin
söylenebileceğini biliyordu. Bu, ortaçağ ve öncesin-
de insanlan aslanların önüne atıp sonucu seyret-
mekten başka bir şey değil. Böyle bir duyguya sa-
hip kişinin ruh hali de ayrı bir inceleme konusu olsa
gerek... Bu medya yapısıyla biz AB'ye değil, girsek
girsek birbirimize gireriz.
özkök'ün 9-10 Aralık yazılarında "neden" arıyo-
rum; olmadık sonuçlara varıyorum ama, yine de "ne-
den" sözcüğüyle takılıp kalıyorum:
Nedensiz...
Neden siz...
Ne densiz!
ankcum ' ktv.ttnet.net.tr
6
Delifler silindi9
iddiası
ÖZGÜR ERBAŞ
Kadıköy Mavi Çarşı'da 1999 yı-
lında meydana gelen ve 13 kişinin
ölümüne neden olan molotofkok-
teyllı saldınya ilişkin davada adli
emanette bulunan yer gösterme vi-
deo kaydımn bir bölümünün silin-
diği ıddıa edıldı. Davada daha ön-
ce de Emniyet Genel Müdürlüğü
Kriminal Laboratuvan'na DNA
testi için gönderilen saç kılının yan-
Iışlıkla yandığı belirtilmişti.
İstanbul 3 No'lu DGM'de dün ya-
pılan duruşmaya rutuklu sanıklar
Azime Işık, Metin Yamalak. Er-
gin Atabey \e Abdullah Günay
katıldı. Sanık vekillennden Ayhan
Erdoğan. Metin Yamalak'ın yer
gösterme video kaydında bulunan
"Komutanım" ve "Burada ko-
mutan yok. Hepimiz polisiz" ıta-
delennin silindiğinı ıddıa ettı.
Kasetin Adli Tıp kurumuna gön-
derilmesüıi isteyen Ayhan Erdoğan,
"Devletin güvencesinde olan bu
kasete müdahale edilmesi, dava-
nın nasıl oluşturulduğunun da
göstergesidir. Bu kişiler. bu denli
cesaretlidir" diye konuştu.
Sanık MetinYamalak da söz ala-
rak önce emniyette polislerce, ar-
dından Sangazi'de askerler tarafın-
dan sorgulandığını söyledi. Sanık
MetinYamalak'ın avukatı Mehmet
Emin .\lbayrak ise müvekkilinin
olay tanhinde Adana'da bulundu-
ğunu ve suçsuz olduğunu belirterek
tahliyesini talep etti. Duruşmanın
sonunda mahkeme heyeti, yer gös-
terme video kasetinin Adli Tıp ku-
rumuna gönderilmesini reddetti.
SanıkJarın tutukluluk halinin deva-
mını kararlaştıran mahkeme heye-
ti, duruşmayı erteledi.
Solda birlik çağnsı
:ANP EZAN, HAZAI
SESİYLE / f
İJZYILLARCHL .
ŞOKAKLARDA1
BARIŞ İÇİNDE YAŞAI
IARIŞ İÇİNpE
YAŞAMAYA
•VAH EDECEİ
Mustafa SARIGÜL
'Şişli Belediye Başkanı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - SHP, ÖDP, YTP, DEHAP, E-
MEP, SDP ve HAKPAR'ın Ankara
ıl örgütlerinden temsilciler, dün bir
araya gelerek yerel seçimlerde ortak
tavır sergileme istemini dile getirdi.
YTPAnkara İl Başkanı Cem Ece-
vit, ÖDP Ankara II Başkanı Hasan
Tatar. EMEP'ten Haydar Kaya,
HAKPAR'dan Şahin Ayaz, SDP
.Ankara II Başkanı Sema Kıhç. SHP
Ankara II Sekreteri RamazanTalaş
ve DEHAPAnkara II Başkanı Meh-
met Bozdağ dün ortak basın top-
lantısı düzenlediler.
ÖDP'lı Tatar, yerel seçimlerde
halkın istemleri doğrultusunda or-
tak bir tavır sergilemek istediklerini
kaydetti. Demokratik, şeffaf, katı-
lımcı yerel yönetim anlayışına sahip
olduklannı anlatan Tatar, "Yerelde
halkın ikridan adım adım kurula-
bilmelidir. Celladına âşık olma
durumunu ortadan kaldırmak
için buradajız" dedı SHP'li Talaş
ise demokrasinin parmak hesabına
hapsedildiğini, tüm sol hareketlerin
birlikte davranması gerektiğini kay-
detti. YTP'li Ecevit de halhn diğer
partilere yönelmesinin suçunun sol
partılere ait olduğunu savunarak
"Son 20-30 yüdır devleti hep hal-
kın önüne koyduk" dedi. AKP ik-
tidan nedeniyle gelecek günlerde
anti-laık uygulamalann süreceğini
\iirgulayan Ecevit, cumhuriyet dev-
rimlenne sadakat konusunda zaafla-
nn ortaya çıkabileceğini kaydetti.
AKP'nin teknolojiyi kullanarak mi-
ni referandumlaryapabilecegini an-
latan Ecevit, "Bir sonraki aşama
Cumhuriyet'in, Atatürk'ün dev-
rimlerinin sorgulanması. Bu ka-
bul edilemez. Türkiye'de zihniyet
devrimine ihtiyaç var" dedi.
TerSr saldınları sonucımda kan kaybettik, can kaybettik. \
Bu acjlar bizi yıkmadı, aksme daha da yüreklendik, kenettendik...^-
\, ı
Kaybettiğimiz yurttasUrımiî amsır»a """'
U Araiık 2003 Pazar günü saat 12.00'de $i$U Halaskargazi Caddesi,
Nakiye Etgün Sokakta. anma töreni düzenledik...
Tüm yurttaşlanmızı karanfiUeriyle
beküyoruz.