22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 ARALIK 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AHLÂKARANIYOR TURHAN SELÇUK DÜRÜST TABİATLî İSTANBÜL EFEKCISİ ABDlİLCAKEAZ1 HASÎKUIADE MACERALAHI _KISIM TEKMİ1İ NAZ KÎM TlKiATT! K{ .<'.. O Almanya Cumhurbaşkanı Rau, tüm dini sembollerin yasaklanması gerektiğini söyledi 'Köktendincilikengellenmeli'• Almanya Cumhurbaşkanı Rau, Avrupa Birliği'nin sadece Hıristiyan değerlere de sahip olmadığını belirterek "Kriterleri yerine getiren ülkeler AB'ye girebilir" dedi. BERLtN(AA)- Kaplancüara yönelik operasyonun ardından açıklamalarda bulunan Almanya Cumhurbaşkanı Johannes Rau, "İslamcılık köktendineiliktir. Köktendinciliğin her çeşidi tehlikelidir" dedi. Almanya Cumhurbaşkanı Rau. dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'nda, Almanya'da akredite olan yabancı gazeteciler için düzenlediği basın toplantısında, "İslamcdık köktendinciliktir. Köktendinciliğin her çeşidi de tehlikelidir. Köktendinciler ile gerçek anlanıda inançh insanlan değiL, sadece kendi dininin geçerli olduğuna inanan ve diğer inançlara saygı duymayan insanlan kast ediyorum" dedı. Almanya'daki başörtüsü ile ilgili tartışmalara da değinen Rau, "Federal Anavasa Mahkemesi'nin bu konuda daha açık bir karar alnıasını dilerdim. Şimdi yasakla ilgili karar eyalet hükümetlerine btrakıldı. Sadece başörtüsü değil, tüm dini sembollerin yasaklanması konusu tarüşılmalı. Ve bu konuda ülke çapında tek bir düzenlemeye gidilmeH" diye konuştu. AB'nin genişlemesi ile ilgili bir soruya da Rau, "Avrupa sadece Hıristiyan kıtası değildir ve sadece Hıristiyan değerlere de sahip değildir. Kriterleri yerine getiren ülkeler gürebilir" şekhnde karşılık verdi. FRANSIZ BASINI 'îslamnı Fransa'ya uyması gerek' • Le Figaro'nun baş editörlerinden Jean de Belot, türbanın okullarda yasaklanmasırn isteyen raporla Fransa'nm yeni bir toplumsal gerçeğe hazırlanması gerektiğini yazdı. Dış Haberler Servisi - Fransa'daki laiklik komıs- yonunun önceki gün Cum- hurbaşkanı Jacques Chi- rac'a sunduğu ve dini sim- gelerin okullarda yasak- lanması tavsiyesınde bu- lunan rapor, ülke genelin- de çeşitli tepkilere neden oldu. Siyasi ve dini çevre- lerden, öğretmen sendika- lanndan, aydınlardan ve si\ ıl toplum örgütlennden gelen tepkilere, Fransız ba- sınıgenışyer verdi. Le Figaro'nun baş edi- törlennden Jean de Belot diinkü makalesınde Fran- sa'nın bugünlerde yeni bir toplumsal gerçeğe hazır- lanması gerektiğinden söz eti. De Belot şunlan yaz- dı "Cumhuriyet İslama değil. diğer dinlerde oldu- ğt gibiİsîam Fransa Cum- huriyeti'ne»•akuydurma- hdır. Bu amaç yolunda, okullar tapınağa çevrilme- mefidir.ulusaleğitimeönem \i Öncetik verflmelidir. Bu konu da acildir." Le Figaro'nun geniş yer verdiği tepkiler şöyle: Fransız Hareketi Başka- rnPtaflippe deVüliers: Ha- çn ve Hıristiyan toplumu- nın kendisinı ifade etme- siai yasaklamak Fransızla- ra ve onların tarihı için bir yıra ve korkaklıktır. Milliyetçi Cephe'nin Başkanı Jean-Marie Le Ttn: Burapor, köklüHıris- ti/an geleneğine sahip ül- lemizde tslamı gündeme g promosyon ya- pyor. Sosyalist Parti (SP) SJZCÜSÜ Julien Dray: Sta- s Komisyonu'nun çalış- ması ciddi ve mantıklıdır. Eski Milli Eğitim Baka- m Jack Lang: Bu gelişme ocullarda tam laiklik yo- lında atılmış mütevazı da «asa bir ılk adımdır. Komünist Partisi: KP, Airannın tartışmaya açık •dduğu bu yasaya karşdır. YeşiDer: Çıkanlacak ya- sanın durumu kurtarma ça- basından ibaret olacağını düşünüyoruz. Fransız Müslümanlann Konsey Başkanı Dalil Bu- bekir. Eğer bir yasa çıkar- sa genç kızlanrmzdan bu- na uymalarını isteriz. An- cak yasanın yaptınmlan sert olmamah. Fransa Musevi Kurum- lan Konsey Başkanı Roger Cukierman: Raporun so- nuçlan olumludur. Ancak bence kippa. dinsel bir sim- ge değildir, çünkü dini yay- mayı hedeflemez. Le Monde: Tepkiler olumlu Le Monde gazetesi de tepkilerin çoğunluğunun olumlu yönde olduğuna dikkat çekti. Gazete. bazı çevrelerin, buyasanın kök- leşmiş tarikat sorununun çözümünde yetersız kala- cağını düşündüğünü ifade etti. Komisyon Başkanı Bernard Stasi'nin görüş- leri de Le Monde'da yer aldı. Stasi,bu yasanın tüm sorunlan çözmede yeterli olamayacağmı, bunun ya- nı sıra aynmcılık karşıtı si- yasi bir çahşmanın da ya- pılması gerektiği görüşü- nü savundu. Stasi şöyle devametti: tt Fransa,enfez- laMüslümanveYahudi'nin yaşadığı bir Avrupa ülke- sidir. Bazen bu dinler, özel- likle de İslam laiklikkonu- sundasorunlaryaşıyor.Bi- zinı dileğuniz İslamın laik- liği kabul etmesidir." Liberation gazetesi de, dinsel simgelere üişkin ola- rak kullanılan "ostensib- le" (açık, belli, ortada) söz- cüğü çevresinde gelişen tartışmalara yer verdi. Ba- zı dilbilimcilere göre, bu sözcük, dini simgeler tanımına yönelik kesin ifadeler irermiyor. K İ ÎNGlLlZ BASINI 4 Entegrasyon arbk daha zorlaşacak' TARITŞMAYIBAŞLATAN KARDEŞLER -Fransa'da dinisüngelertartışması, Alma ve Lila Levy kardeşlerin türbanh olduİdan için okuldan uzaklaşanbnası\1a başladL Dış Haberler Servisi - tngiltere'deki gazeteler, Fransa'daki türban tartış- masma geniş yer verdiler. The Guardian gazete- si, u Özgürlük,eşiuıkvela- iknk n başlıkh yazısında, ülkenin tarihini irdeleye- rek, laik bir cumhuriye- tin ilkelerinin 1789 Fran- sız Devrimi'nden beri üzerinde tartışılan bir ko- nu olduğunu, ancak Charles de Gaulle'ün 1946'daki anayasada ül- kenin u bölünmez, laik, demokratik ve sosyal bir cumhuriyet" olduğunu ilan ettiğini kaydetti. Tür- ban tartışmasının, Islam- la Fransa'nın cumhuri- yetçi idealleri arasında bugüne kadarki en bü- yük çatışma olduğu bil- dirilen yazıya göre asıl sorun Müslümanlar, Hı- ristiyanlar ve Yahudile- rin de kabul ettiği gibi, okul önlüğünden çok da- ha derin. Yorum şöyle de- vam ediyor: "Bu,birtoptumun mül- tecilerini kendisiyle bü- tünleştirmesiyle ügüidir. Eğerönerilen yasa şinıdi- den dezavantajh durum- daki Müslüman toplulu- ğun daha da dışanda bı- rakdmasuıa neden olur- sa bu, 'Müslüman ohnak Fransız olmakla uyumlu mudur' sorusunu günde- me getirecektir." Hassas konu Daily Telegraph'taki yazıdaysa olası bir ya- sakla birlikte Müslüman azınhğın Fransız toplu- muna entegrasyonunun daha da zorlaşıp zorlaş- mayacağı sorgulanıyor. Türbanın, özellikle Müs- lüman azınhğın 4-5 mil- yon gibi çok büyük bir nüfüsa sahip olması ve bu azınlığın topluma en- tegrasyonunda başansız- lık yaşanması nedeniyle "hassas" bir konu oldu- ğu vurgulanan yazıda, ön- ceki gün açıklanan rapo- run ardından Cumhur- başkanı Jacques Chi- rac'ın da büyük olasılık- la yasak karan vereceği öne sürüldü. Independent gazetesi ıse komisyonun aldığı ka- rann Islami örgütlerin ya- nı sıra eğitim sendikala- nnca da protesto edildi- ğini belirttı. 'Fransa'da yasal düzenleme şart' Türbanın kamu alanlannda yasaklanmasını isteyen 'Laiklik Komisyonu' üyesi Gaye Petek, genç kesimin aşın akımlardan korunması gerektiğini söyledi fRHÜKÜM - Raporda ne önerilerde bulundunuz? - TürtUĞURHÜKÜM PARİS - Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın türban olaylannı araştırması için kurdugu 'Laiklik Komisyonu'nun 20 üyesin- den biri olan Ga\T ePetek, kısa dönemde türban için 'yasalkısıUamadan' başka hiçbir önlem gö- remediğini söyledi. Merkezi Paris'te bulunan "ELELE- Sos>o-KültürelMerkea"nin müdü- rü ve kurucularından olan Petek. 4 aylık süre- de 140 uzman ve sorumluyla görüş- tüklerini ve Chirac'a 68 sayfalık bir rapor sunduklannıbelirtti. Petek'ın sorulanmıza verdiği yanıtlar şöyle: - Cumhurbaşkanı böyle bir ko- mis\T>nkurmagereğininiçinduydu? Fransa'da laiklik tehlikede miydi? GA\T. PETEK - Jacques Chirac "LaiktikKomis\t)nu''nu oluşturma- ya karar verdiği gün komisyon üye- lerine yaptığı açıklamada, Fransa'da kamu ke- siminde, özellikle de ortaeğirimde gitgide ar- tan çatışma ve tartışmalann yaşandığını göz- lemlediğini ve sorunlann cıddi bir biçimde masaya yatınlması gerektiğıne inandığını söy- ledi. Bizlere, "Sizdenbeklediğim yenibir laik- lik tanımı değil; türban ülkemizde bir tehlike yaratabiür mi?" sorusunu yöneltti. - Raporda ne önerilerde bulundunuz? PETEK-Basın bu raporun sınırlı bir kısmıy- la ilgilendi. Komisyon. Islam uzmanlannın veya imamlann yetiştırilmesı veya islamın sağlıklı tanınması için bir yüksek tslamoloji okulunun kurulmasını, ortaöğrenimde felse- fe ve tarih derslerine daha ağurhk verilmesini önerdi. Belediyelerin mezarlıklarda Müslü- manlara ait bölümlere artık engel olmamala- n gerektiğini vurguladı. Katolik Fransa için Ya- Petek: "Sağhk sektöründe verilen örnekler tüyler ûrperticiydi. Acil cerrahi servislerine türbanlı ağır hasta kadınlann geldiğini ve eşlerin , kadın doktor gelmeden kanlanna dokunulmasını istemediklerini belirttiler." hudi ve Müslüman bayramlan önerisi getir- dik. Yom Kipur ve Şeker bayramlannda okul- lann tatil edilmesini istedik. Hatta işyerleri için çıkarrılabilecek bir uygulamayla, örneğin yılda bir veya iki gün Ortodoks, Budıst, Müs- lüman vs. bayramlan vesilesiyle bu ınançta- kı çalışanlara ücretlı tatıl hakkı tanınmasını da- hi önerdik... - Türban karşısında önerileriniz oldu mu? PETEK - Göriiştüğümüz sorumlular, özel- likle Islam kökenli kişilerin daha önceki yıl- larda yaşanmamış yeni sorunlar yarattıklannı ifade etti. Sağlık sektöründe verilen örnekler tüyler ûrperticiydi. Acil cerrahi servislerine türbanh, çarşaflı agır hasta kadınlann geldiği- ni ve refakatçi eşlerin kadm doktor gelmeden kanlanna dokunulmasını istemediklerini, hat- ta ameliyat salonuna girip müdahale ettikleri- nı belirttiler. Ote yandan Müslüman göçmen nüfusun yoğun yaşadığı, zor durumdaki semt ve yörelerde, dışlanmaya ve eşitsizliğe tepkiyle kişilik arayışına giren, özellikle genç bir kesimin aşın akım ve tavırlann kolaylıkla tuzağına düşebileceğinin tekrardan altını çizdik.Sonuç ola- rak komisyon üyeleri 20 üzerinden 19 üyenin ortak iradesiyle, "tlkve orta eğitim, hatta kamu kurumlan bünyesin- de inancını afişe ermek isteyen davranışlara karşı'' yasa yoluyla "yasak" getirilmesi öne- risi karan aldı. Tek üye de çekimserkaldı. Her türlü, dışardan fark edihneyecek takı, insamn teniyle giysilen arasında kalmak kaydıyla ta- kılabilir. Ben kısa vadede "\ı asal kısıdama- dan" başka hiçbir önlem göremiyorum. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yargı, Hukuk ve AKP... "Adamın biri arabasıyla giderken tekerieği kırı- lınca yolda kalmış. Bakmış bir at arabası geliyor. Yaklaşınca durdurmuş ve sürücüsüne demiş ki: - Bana tekerleğini versene. Sürücü şaşkınlıkla sormuş: - Peki ben ne yapacağım? Bizimki yanıtlamış: - Sen sürîıt git!" Babaannem, akla ve mantığa aykın sözlerya da davranışlarla karşılaştığında yukandaki fıkrayı an- latırdı. Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin ken- di dokunulmazlık dosyalarının kaldmlmasından ka- çınmak için yargıyı suçlamaya kalkışmalan nede- niyle anımsayıverdim. • • • Bereket Yargrtay Başkanı Eraslan Özkaya, Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Özdemir Özok, ge- rekçelerin tercümesini eveleyip gevelemeden dile getirdiler ve gerçek nedenin ortaya çıkmasını sağ- ladılar. özok'un sözlerini bir kez daha yinelemekte ya- rarvar: "Bir önceki dönem iktidaryetkililerinin yargılan- ması konusunda Yüce Divan yolunu açan iktidar çifte standart uygulamakta, seçim öncesi söyle- diği ve çok iddiah olduğu dokunulmazhğı hep unutturmaktadır. Kendilerine dokunduğu zaman yargıyı dahi itham edecek noktaya gelmektedir- ler." • • • Türkyurttaşlannın, erginlerinin adli ve idari dos- ya sayısı toplamına göre neredeyse birbirieriyle davalı olmasına karşın "Türk halkı kavga istemi- yor" diye tutturarak muhalefeti susturmaya kalkı- şanlann, yasama ve yürütmenin AKP'liler eliyle yargıyı kavgaya çekme çabalannı suskunlukla ge- çiştirmeye çalışmalarını özenle değerlendirmek gerekiyor. Kabadayılıktan alınarak siyaset literatürümüze ak- tarılan ve bir dönem fazlaca kullanılan "kuşak sar- kıtmak" deyiminin hortlamakta oluşu da kavgaya karşı(!) demokratlarımızı ne yazık ki ürkütmüyor. Anayasanın başlangıç bölümündeki şu kural da artık yok sayılmaya başlandı: "Kuvvetler ayrımmın, devlet organlan arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli dev- let yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği ol- duğu ve üstünlüğün ancak anayasa ve kanunlar- da bulunduğu", "Çoğunluk bende, ne istersem söy- ler, ne istersem yapanm" gibi bir yanlış yaklaşımın giderek ağırtık kazanması hayra alamet sayılma- malı. • • • Yargı, yasamanın yaşama geçirdiği yasalar ya da uluslararası anlaşmalar kapsamında görev yapar. Yasamanın yaşamageçirdiklennin büyük bölümü- nü de tasarı olarak yürütme organı hazırlar. AKP'deki anlayış değişikliğinin yalnızyargıylası- nırtı olmadığı, yasa yapma konusunda da kendi yak- laşımını hukuk saymaya başladığı anlaşılıyor. önceki gece yansı "Bankalar Kanunu ile Bazı Ka- nunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Ilişkin Kanun Tasarısı" ka- bul edildi. AKP'liler, Imar Bankası mudileriyle itgili tasarının ertelenmesi nedeniyle Genel Kurul salonunu terkeden Cumhuriyet Halk Partililerin de yerierine yayılmışlardı. Maddelerin oylanması sırasında salonda olağa- nüstü bir eşgüdüm vardı. Her sıradaki eller "kabul edenler" denildiğinde birlikte kaldırılıp indiriliyor- du. Bu çalışma, yasa yapma konusunda yeni bir hu- kuk anlayışını da simgeliyordu. İki maddede yer alan aykınlık ve kural dışılıklar art arda sıralanmış ama aralanna "ve/veya" bağ- laçlan konulmuştu. Edebi bir metinde olduğu gibi aynı sözcükleri yinelememek için olsa gerek "ve- ya" sözcüğü, yerini ara sıra "ya da "ya bırakmıştı. Maddeler böylece, hem yer alan tanımların tek tek, hem de birlikte ele alınarak uygulanabileceği duruma getirilmişti. Başka bir deyişle uygulayıcıların öznel tercihle- rine açık maddeler de hiç karşı çıkılmadan benim- senilmişti. Yasalann açık yani anlaşılır olması ve yurttaşla- rı tehdit altında tutmayacak bir nitelikte olması, seçenekli maddelere yer verilmemesi ilkeleri şim- dilik uygulamadan kaldınlmış görünüyor. Haksız mal edindiği iddia edilenlerin, edinmedik- lerini kanrtlamakla yükümlü kılınması da yasanın özgün bölümlerinden bir başkasını oluşturuyor. Kısaca hukuk(!) devriminin başındayız. oerinc@ cumhuriyet.com.tr. İmam hatîplisesi Antalya'dald türban eylemi sona erdi ANTALYA (Cumhu- riyet Bürosu) - Antaly a îmam Hatip Lisesi'nde hafta başından beri de- vam eden türban eyle- mi son buldu. Okul Müdürü Enver Sanca, "KuruDara uyan öğrencüerimize kapınuz açık" dedi. AKP hükü- meti döneminde yapılan ilk türban eylemine ka- tılan öğrenciler, dün ey- lem yerine okula gel- memeyi tercih ettiler. Önceki gün, öğrenci ve velilerle yaklaşık 2 saate yakın toplantı ya- pan ve kamusal alanda başörtüsü kullanılama- yacağını bir kez daha vurgulayan Okul Mü- dürü Enver Sanca, "Eylem bitti Sonuç oJa- rakburada devietin ku- rallan işliyor. Öğrenci- ler kurallara ujma ve okula gelip gelmeme konusunda özgür ira- delerinikuDamj'or" di- ye konuştu. Milli Eğitim Bakan- lığı Teftiş Kurulu'nun da okulla ilgili çalışma- lan devam ederken ey- lem günü istifasını ve- ren Müdiir Yardmıcısı Mehmet Kurt'un An- talya Güzeloba'daki Sa- lima Salih Gonca Lise- si'nde yaklaşık bir yıl kadar din bilgisi öğret- meni olarak görev yap- tıktan sonra nisan ayın- da imam hatip lisesine atandığı belirtildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear