23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 KASIM 2003 CUMARTESİ CUMHJRfYET SAYFA 17 Müsteşara sorular Başbakantık Müsteşa- n Ömer Dinçer, Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasansı'nın içeriğini açık- larken bir ömek verdi: "Adalet Bakanlığı'na 800 trilyonlck, Köy Hiz- metleri Genel Müdüriü- ğü'ne (KHGM) ise 1kat- rilyon 400 trilyon liralık bütçe ayınyonız. KHGM bütçesinin yüzde 85'ini çalışanlara veriyorvz. Bu bir yolsuziuktur!" Ana- dolu'nun dört bucağına köy yolu gibi, gölet gibi hizmetleri götüren bin- lerce çalışana ödenen maaşlan "yoisuzluk" di- ye niteleyen ömer Din- çer, çok değil, birkaç yıl öncesinedeğin Istanbul Belediyesi'nin hem Kar- tal Halk Ekmek Şirke- ti'nde, hem Beton Ele- manlan Şirketi'nde, hem Bakım Ulaşım Şirke- ti'nde, hem Gaz Dağrtım Şirketi'nde, hem Ulaşım Şirketi'nde, hem Kültür ve Sanat Ürünleri Şirke- ti'nde, hem Spor Etkin- likleri Işletmesi Şirke- ti'nde, hem de Istanbul Dünya Ticaret Merkezi Şirketi'nde yönetim ku- rulu üyeliği yapmıştır. Aynı ömer Dinçer, bu- gün hem Başbakanlık Müsteşartığı'ndan maaş almakta hem de THY Yö- netim Kurulu üyeliği yap- maktadır. Yanıtlanması gereken sorular şunlardır: Din- çer'in mantığından ha- reket edersek, kendisinin gerek Istanbul Belediye- si "S/7"lerinden, hem Başbakanlık Müsteşar- lığı'ndan, hem de THY'den almış olduğu, almaya devam ettiği ma- aşlar ne anlama gelir? Eğer aldığı maaşlar, KHGM çalışanlarınınki gibi "yolsuzluk"sa, teftiş kurulları da kaldınlaca- ğına göre, ömer Dinçer kendisi için muhakkik ta- yin etmeyi düşünüyor mu? IŞIK KANSU Reforma katkıda bulunan sivil toplum örgütleri Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer'in de- yimiyle AKP'nin "orijinal" Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasansı, merkezi idarenin yetkilerini ye- rele, yerele devredilen hizmetleri de "sivil toplu- ma ve özel sektöre" bırakıyor. Sivil toplum deyince, demokratik kitle örgüt- lerini, dernekleri, odalan, sendikalan filan anla- mayın sakın. Sivil toptumdan ne anlayacağımız, tasannın ilk sayfalannda dile getirilmiş zaten. Ta- sannın hazırlanmasına katkıda bulunanlar ara- sında sayılan "sivil toplum" örgütleri şöyle: "TOBB, TÜSİAD, TESEV..." Bilindiğı üzere, TOBB ile TÜSİAD Türkiye'nin en büyiik iki büyük sermaye örgütüdür. Gelelim TESEV'e... Açık adı Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı olan TESEV'in Başkanı Alarko grubunun sahıbı Ishak AJaton. Yönetim kurulu ise şu isimlerden oluşuyor "Asaf Savaş Akat (Bilgı Universitesi öğretim üyesi, TÜSİAD üyesi), Vural Akışık (Türk-Ame- rikan Iş Konseyi Başkanı), Selim Alguadiş (ışa- damı), Erdoğan Alkin (iktısat profesörü, TÜSİ- AD danışmanı), Ahmet Demirelj Bülent Ecza- cıbaşı (eski TÜSİAD Başkanı), Ustûn Ergüder (Sabancı Universitesi Istanbul Politikalar Mer- kezi Direktörû), Osman Kavala (Kavala grubu- nun sahibi), Hüsamettin Kavi (Istanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı), Ümmühan Koldaş, Oğuz Özerden (Bilgi Universitesi kurucusu), Ergun Özsunay (Istanbul Hukuk Fakültesı öğ- retim üyesi), Can Paker (işadamı, TÜSİAD üye- si, eski TESEVBaşkanı), Mete Sayıcı (işadamı)." TESEVin yönetiminde yer alan 4 isim, Can Pa- ker, Clstün Ergüder, Osman Kavala ve Oğuz özer- den aynı zamanda dünyaca ünlü para speküla- törü George Soros'un kurduğu "Soros Açık Toplum Vato7"nınTürkiye'deki ırtibat bürosu olan "Açık Toplum Enstitüsü"r\un de yönetim kuru- lu üyeteri. TESEVin "kurumsal kalkınması'm da desteklemiş olan Soros Vakfı'na bağlı Türki- ye'deki "Açık Toplum Enstitüsü "nün üzerinde ça- lıştığıkonularınbaşında"s/yas;reform"geliyor... Bu bağlantılar, ömer Dinçer'in taslağı kadar "orijinal" geldi bıze doğrusu... Açıklama Köşemizde, Sayıştay Başkanı Mehmet Da- mar'ın "Kamusalalan fa- lan tanımam" demesi üzerine, şu anda Milli Sa- vunma Bakanı olan Vec- di Gönül'ün Sayıştay Başkanlığı sürecinin din- sel inançları nedeniyle "gümüş yüzük" takanla- nn kadrolaştığı birdönem olduğunu belirterek "Ka- musal alan tanımayan ka- mu görevlilerinin çoğun- luğu da o dönemin ürün- leridir" görüşüne yer ver- miştik. Vecdi Gönül aradı, "Mehmet Damarbenden önce Sayıştay üyesi ol- muştur. Benim Sayıştay Başkanı olduğum süre zarfında hiçbir üye tayin edilmemiştir" dedi. Yazar-yayincı llhan Erdost'un, 12 Eylül'ün en karanlık dönemin- de, Mamak Cezaevi'nde dövüle- rek öldürüldüğü gündü, dün. Erdost'un gömütü önünde ko- nuşanlar arasında Halit Çelenk de vardı. "81 yılı geride btraktı- ğım yaşamımda güzel gûnlerim de oldu, bana çok acı veren gün- /erimde'diyebaşladısöze.Ögü- nü, llhan Erdost'un öldürüldüğü günü anlattı: "Programlanan, önceden ta- sartanan ve tüm hazırtıklanyapı- lan bir senaryo sonunda katledi- len sevgili llhan Erdost'un, Ma- mak Askeri Cezaevî'nde vahşiya- ne işkencelerte öldürüldüğünü Çelenk'in anlatımıyla o gün gösteren, kanlar içindeki palto- sunun ve ancak bir teki buluna- bilen pabucunun nöbetçi subay tarafından karakolun pencere- sinden önüme serilerekbana ve- rildiği gûn... Dûğmeleri işkence esnasında kopmuş, kanlı palto bana ve ba- na eşlikeden Vahap Erdoğdu'ya her şeyi anlatıyordu. Bu palto, vahşetin, barbariığın ve planın canavaıiığının canh tanığıydı. O anda sevgili llhan'm ve yaşam arkadaşı Gül'ün sayısız fotoğraf- lan, anılan gözlerimde canlandı. Bunlann kiminde, sahibi olduğu Onur Yayınlan'nda eiinde kalemi, ağzında sigarası, masasının ba- ştnda kitaplarüzerinde çalışıyor... Kimilerinde evimizin bir köşesin- de Deniz, Hüseyin ve Yusuf'un savunma hazıriıklannda yardım- cı oluyor... Kimilerinde hapse ab- lan ağabeyi Muzaffer Erdost'un gereksinimierini karşılamak için cezaevinin giriş kuyruğunda sı- rabekliyor, kimikezbirmitingde kız arkadaşlannı polis saldınsın- dan kurtarıp saklıyor... Kemer'de Ali Alpazar'/n pan- siyon olarak kullandığı evinîn bah- çesinde Rana Erdost Muzaffer Erdost, Serpil Güvenç, Metin Demirtaş, eşi Gül Erdost ve Şe- kibe Çetenk7/7 de bulunduğu yemeklerde llhangülüyor, Gül'le birlikte türkü söylüyor, masayı şenlendiriyor... llhan, sevgili Gül ile evlenirken bana nikâh tanığı olma onurunu verme inceliğini gösteriyor. Bu- nu bana söylerken kara bıyıkla- nnın altında sessizce gülûmsü- yor." Halit Çelenk, bir an soluklandı ve dedi ki: "Faşizmin en büyük özelliği zindan, işkence ve öldürümdûr." Burgazadamızın Ormanı Yandı Bitti Kül Oldu KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakı turk.net PERtHAN ERGUN Ada Dostlan Dernegı Başkanı Yedi düvelin çağlarca gönül koyduğu güzel Istanbulumu- zun emperyalistlerin işgalınden kurtulduğu gün olan 6 Ekim, çocukluğumdan beri beni hep heyecanlandırmış, Ata'mızın "Geldikleri gibi giderier" de- diği düşman güçlerinin Dolma- bahçe önlerindeki gemilerini kovma kararlılığının da guru- runu yaşayageldiğim gün ol- muştur. Bu yılın 6 Ekim'\ ise sevgili Burgazada'nın 4-5 saat içinde gözlerimizin önünde yanıp kül olmasının ölümcül acılanna ne- den oldu. Prens Adalan'nın en seçkin çiçeklerine, yeşiline, en büyük ormanına sahip olan Burgaza- da'nın bu dramına üst makam- lann eşi az bulunan Marma- ra'nın incilerini gözardı etmesi baş etmendir. Seksenlı yıllarda Adalanmı- zın sorunlannı dile getirmeye ça'ıştığımız yayın organımız ye- şil başhklı ÇEVREMİZ aylık ye- rel gazetemizle dertleri ortaya koymaya başlamıştık. Bu ya- yınlaria 1984 yılında Adalan 1. derecede SİT kapsamı içine al- dırdık. SİT yasalarının koruyu- cüuğuna karşın yüksek rant getirisi olan, anakaraya en ya- kın dinlence yerinin korunma- sında çok büyük ve ürkütücü ergelleri de yaşadık. Yılmadık.. hep koruma ve kollama ama- cnı sürdürdük. 1989 Martı'nda Isanbul gönüllüsü, hizmetleri ve anısı önünde saygıyla eğil- dijim Sayın Çelik Gülersoy başkanlığında Ada Dostlan Der- neği'ni oluşturarak çalışmala- nnızı güçlendirdik. Adaların tarihsel yapısı ya- nnda çevre ve seçkin doğası- nn, ormanlannın, denizinin ti- tbikle korunup geliştirilmesini anaçladık. Yetkili makamları ve devlet erkini bu korumada ysnımıza almakta zortandıksa dı savaşımımızı hep sürdür- dJk. Yerel yönetime lller Banka- s nın sürekli oturan 17 bin nü- fısa göre verdiği bütçe, istenen iyleştirmelerde hep yetersiz kılmıştır. Çünkü yaz aylannda ourma nüfusu 100 bin, piknik- çerin geldiği günlerde de 200 bne ulaşan kalabalığa bu büt- çsyle hizmet verilemeyeceği a:ıkça bilinirken Adalar hep cıemsenmeyip gözardı edil- rnştir ve edilmektedir. Örne- ğn; Türkiye Denizcilik Işletme- fei'nin bu yılki kış vapur tarife- sAdalılar için tam bir işkence L/gulaması olmuştur. Bu koşullardaki Adalann baş srunu da sık sık metan tutuş- rasıyla yangınlara neden olan onan içindeki çöplüklerdir. Izun uğraşılanmızla Büyüka- Q ile Terk-i Dünya Manastı- rnın yanındaki Heybeliada çöplükleri 2001 yılında yerel yönetimce işlevden kaldınlmış. Burgazada'yla Kınalıada'nınki de bu yıla ertelenmişti. Neya- zık ki Burgazada yangını buna bir ay kala çıktı. 6 Ekim günü yangın faciası- na, soğutma eksikliği yanında mevsim normallerinin üstünde bir sıcaklıkla gün ortasında şid- detini arttıran lodos fırtınası da neden oldu. Buna Itfaiyenin yangın söndürme teçhizatı ile personel eksikliği de eklendi. 12.30'a doğru çöplük duvarı- nın dış kısmındaki molozdan başlayan yangını görüp ihbar eden Adalıya itfaiye görevlisi- nin "Amaan.. bu çöplükle uğ- raşmaktan bıktık, şoförûmüz yeni, arazözanzalı, neyapalım" cevabından bir saat sonra du- man ve alevier 5-10 yerden ah- tapotun kollan gibi ormanı sar- dı. Bir de derneğimizın 1996 Temmuzu'nda Adahların ime- cesiyle aldığı motopomptan da faydalanılamadı. Motopompu Adanın Isa Tepesi'ndeki ma- nastıra yerieştirip o civardaki sarnıçlardan yangında ilk yar- dımda kullanılması için adalar itfaiyesine vermiştik. Onu da itfaiye, aşağrya arazöze su pom- palamak için almış. Işte bu ve birçok neden.. sorumsuzluk, özensizlik, değerleri koruma- dan yoksunluk bizlere bu faci- ayı yaşattı. Tek tesellim ateş topu gibi 200-300 metre uza- ğa fırlayan kozalaklardan biri- nin de Sart Faik Müze Evi'nin önündeki palmiyeyi tutuştur- masının evin bekçisi tarafın- dan hemen söndürülmüş ol- ması. Aksi halde müze de Sa- tt'in hayallerinin esin kaynak- ları gibi yanacaktı. Bu örnek aracılığıyla Yapı-Kredi Kültür'ü de tekrar uyarmak istiyorum. Geçen yılın sonundan beri Sa- it Faik'in telif haklanyla evinin bakımının sorumluluğu bu ku- ruma verilmiş bulunuyor. özen göstermelerini ve çalışma ama- cıyla evden götürdükleri arşi- vin de iadesini dernek sorum- luluğuyla istiyoruz. Ormanımızı yeniden yeşertip onarmak için Omnan Bakanlı- ğı görevlilerinin yoğun, yoru- cu, özenli saha çalışmalan ve ağaç dikimine de destek olma karanndayız. Bunun için kısa va- dede Adaların bitki özelliğini taşıyan gelişmiş (1 -2 metre) çam fidanlan, uzun süre için- de de su pompalan, söndürme- de kullanılacak su sarnıçlan ve kuyularıyla, vanalan oluştura- bilmemiz için çevre ve doğase- verterin bağışlanna gereksini- mimiz vardır. Fidan bağışı (bu olmuyorsa) ve onları alabilme- miz için derneğimizin Beyoğlu 1011 Iş Bankası Şubesi'ndeki 1494022 no'lu hesabına nakit yatınlabilir. 100 binin üstünde- ki ağaçlandırma için bu deste- ğe büyük gereksinimimiz var- dır. KİRALIK DAİRE Sahibinden Kızıltoprak'ta 3 + 1 doğalgazlı masrafsız. Tel: 0 216 337 81 41 Cep: 0 542 241 79 61 ÇtZGİLtK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci ı mynet.com X r H A R B t SEMİH POROY semihporoyp yahoo.com HAYAT EPİK TÎYATROSU MVSTAFA BÎLGL TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 8 Kasun ianc.munitaz-arikan.com UMMLER'İN ORTAYA ÇIKIŞL 19Z3'TE BU 6£C£,ALMAUYA'M, NAZİLER'/N ONOB GBLEN ÜPERLERİNDEN SIRİ OİAH MEIHRICH ~ HİMMLER İLK KEZ TARİH SAHNESİNE ÇlKri. ADOLF HİTLER, NASYONAL SOSYAÜST fH&Tİ'Yİ £lh~ GEÇMİŞİNİN ÜÇÛNCÛ YIUNDA, BAVYEgA'PA BİR BASKIN DÜ2£NL£MİfTl. AMACI, BYALET YÖMETİÇİ- LERİfJİ, TOPLANPItUARt BİRAHANEÖE ELE GEÇİRİP YÖNETİMİ SAĞiAMAKTf. BUNUN İÇİN YEUİ KURULAA YARI ASKERi'SA"BiRLİKL£IS.iHDeN YAGARLAMOZDU. HİMMLBR De BUNlAf? AJZASINDAYOt VE O 6BCEKİ BASK/MPA YER AUX. "BİKAHANE SASK/Nl" TU- TUKEVİNOE SONUÇLANACAKTI AA4A,UİMMLER, LİPERİNIN PIKKAriN/ ÇBKBOEKTt. BU HASJA OJULU AOMA, *6EpXPO"(GİZlJ POÜS) U LİPERLK/NE AMYPI.. GÖRÜŞ Prof. Dr. ZEKİ ARİKAN Cumhupiyet Yürüyüşü Cumhurıyetin 75. yılını kutlama etkınlikleri önce- sinde, dönemin Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel. Tarih Vakfı temsilcılerini Çankaya Köş- kü'nde kabul etti. Söyleşi tam ikı saat sürdü. Sayın Cumhurbaşkanının yakındığı nokta şuydu: Cum- huriyet Bayramı kutlamalannda devlet vardı, fakat halk yoktu. Peki halkın bu kutlamalara katılımı na- sıl sağlanacaktı? Sorun nasıl aşılmalıydı? Sorun iki saat boyuncatartışıldı, çeşitlı önenlergetirildi. Vak- fın, çeşitli kuruluşlann çabalarıyla o yıl halk, geniş ölçüde kutlamalarda, cadde ve sokaklarda yerini al- dı. Istanbul'da görkemli yürüyüşleryapıldı. Izmir'de körfezin iki yakasında, bir yandan Fahrettin Altay Mey- danı'nda, öte yandan Karşıyaka'dan başlayan bü- yük yürüyüş, Cumhuriyet Alanı'nda noktalandı. O günden beri halk, Cumhuriyet Bayramı kutlamala- nnda en geniş ölçüde yerini almaktadır. Şimdi Cumhuriyetin 80. yılını algılıyoruz. Türki- ye'nin bütün kurum ve kuruluşları, sivil toplum ör- gütleri, ünıversiteler vb. Cumhuriyetin 80. yılını kut- lamanın coşkusunu yaşıyor. Bu bağlamda üniver- siteler 25 Ekim'de Atatürkçü Düşünce Demeği'nin de çabalanyla, Ankara'da Tandoğan'dan başlayıp Anıtkabir'euzanacakbiryürüyüşdüzenlediler. Böy- le bir yürüyüşe katılmak için duyuru yapıldı. Ama ne katılanların sırtı sıvazlandı, ne de katılmayanlara si- tem edildi. Isteyen katıldı, istemeyen katılmadı. Yal- nız ulaşım kolaylığı sağlandı, o kadar. 25 Ekim sabahı, Beşevler'den yürüyerek Tando- ğan'ageldiğimizde meydan yükünü almak üzerey- di. Burada birtakım gençlerin ellerinde "Ordu Gö- reve" yazılı pankartlar taşıdığı görüldü. Bu gençler yürüyüşü düzenleyenler tarafından hemen uyanldı. Pankartlar kayboldu. Anıtkabir'e girişte Türk bay- rağı dışında hiçbir flama, işaret ve pankartın içeri- ye sokulmasına izin verilmedi. Tandoğan Meyda- nı'ndan en az 40-50 bin kişilik bir kitle -sayılar iste- nildiği kadar küçültülsün- dalga halinde Anıtkabir'e aktı. Yürüyüş Tandoğan Meydanı'ndaki konuşma- laria sona erdi. Şimdi bu çirkın pankart olayı bahane edilerek tan- zim atışına başlandığını ve hedefin de üniversiteler olduğunu üzülerek görüyoruz. Bir yandan yürüyü- şün sayısal varlığı olabildiğınce azaltılmaya çalışılı- yor. öte yandan da üniversiteler askeri bir darbeye davetiye çıkarmakla suçlandınlmak isteniyor. Ajan provokatör kılıklı yüzsüzler, demokrasiyi ancak ken- di düzenlerini kurmak için bir araç olarak görenler, kimı kaşarlanmış köşe yazarlanna kadar herkes ağız birliği etmişçesine bu görkemli yürüyüşü gönnez- likten gelerek öküzün altında buzağı anyorlar. Yü- rüyüşün bambaşka bir amaçla yapıldığı izlenimi uyandınma gayretkeşliği içine girmış bulunuyorlar. Savcılar göreve çağrılıyor, hemen soruşturma açıl- ması isteniyor. Elbette soruşturma açılmalı. Bu çir- kın provokasyonun failleri yakalanmalı ve teşhir edil- meli. Ama bu olay bahane edilerek hiç kimse, bu yürüyüşe katılan üniversite mensuplannı orduya da- vetiye çıkarmakla suçlamasın. BULMACA SEDAT YAŞAYA\ SOLDAN SAĞA: 1/ Karagöz oyunundaki kambur cüce- ninadı.2/Yu- nan abecesin- de bir harf... Bir şeye ina- 5 narak bağla- nış. 3/ Anka- ra'nın bir ilçe- si... Halk di- linde "sessiz, 9 yavaş" anla- mında kullanılan bir sözcük. 4/Türk mü- ziğinde bir makam. 5/ Eski Mısır'da gü- 3 neştannsi.Eskiden 4 öğrencilere beğenil- diğini göstermek 6 üzere verilen ve de- 7 rece bildiren belge. 8 6/Öbür dünyada ve- 9 rilecek olan ceza... Şaşma bildiren bir ünlem. 7/Çevresinde hendek- ler bulunan küçük kale... Bir asitle birleşince bir tuz oluştnran madde. 8/Eski dilde bayram... " — Berkes": tktisat tarihçimiz. 9/Bir organımız... Do- ğu Anadolu'da bir göl. \TKARTOAN AŞAGIY\: 1/ Sevimsiz, budala ve bücür erkek. 2/ tspanya'da Bask bölgesinin bağımsızlığı için savaşım veren gizli örgüt... Ağızda güç eriyen bir cins şeker. 3/ Yavru, çocuk... "Sözün — ile düşürgil" (Yunus Em- re). 4/Gaziantep'inbirilçesi. 5/Radyum elemen- tinin simgesi..." Bravo" anlamında kullanılan ün- lem. 6/Çok çirkin ve sakil... Birinden birinin ola- cağı sanılan iki iş için kullanılan bağlaç. 7/Türk müziğinde bir makam... Temel, esas. 8/îlkel ben- lik..." — Akıncıoğlu": Şairimiz. 9/Yabancı... " - - Alet": Aziz Nesin'in öykü kitabı. PENİZ SOM Sarı Zaman Bu kıtapta tanıdık isimlerin bildik kelinKİer karşısında akıllanna gelen ilk düşünceleri bulacaksınız. Bazen şaşıracak bazen alkışlayacaksınız. Geriye dönüp bakmak adettir. Bu kitapla hem geriye dönüp bakacak hem de geride durup bugünû seyredeceksiniz. Ve bugünden yarına siz de tarihe not düşeceksiniz. Günizi Va\ ıncılık Tel: 0.212. 512 42 19 Faks: 0.212*512 11 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear