Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2003 SALI
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
_Y 20 Sinop PB 21 Adana B 30
Edırne Y 20 Samsun PB 25
Kocaeli Y 23 Trabzon PB 23
Çanakkale Y 20 Gıresun PB 23
Izmır Y 26 Ankara PB 20
Manısa
Aydın
_Y 25 Eskişehir PB 19
PB 22_ Y 2 6 Konya
Denızli Y 25 Sıvas B 18
Zonguldak PB 23 Antalya B 27 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanhurfa
Mardın
Siirt
Hakkân
Van
B
B
B
B
B
B
B
27
22
24
20
21
17
16
PB 13
Yurdun kuzey ve ba-
tı kesımlen parçalı yer
yerçok bulutlu, Marma-
-a, Kuzey ve Kryı Ege
Batı Karadenız'ın batısı
ıle Eskışehır ve çevrele-
n yağmur, yer yer sağa-
nak yağışlı, dığer yerier
az bulutlu ve açık geçe-
cek. Havastaklığı batı-
da bıraz azalacak, d'ğer
yerterde önemlı bır de-
ğışıklık otmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
B
PB
PB
PB
B
B
PB
/
7
11
17
14
14
13
13
Berlin PB 11 Moskova PB 8
Budapeşte Y 14 Aşkabat Y 15
Madrıd PB 16 Astana PB -2
Viyana
Belgrad
Y 14 Taşkent Y 23
PB 11 Bakû PB 13
Sofya
Roma
PB 13 Bışkek Y 18
B 18 Tıflıs B
Atına Y 27 Kahıre B 28
Münıh PB 12 Zürıh Y 12 Şam B 30
0*9* / ^ 3Parc
!ai
't>ulutlu : Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu . YağrrLrtu tjjj^.c
Kariı Sulu kar > Gök gurultülıi
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Bu politikaları demokratik seçimlerden sonra iş-
başına gelmesi olası yönetimlerin izlemeyeceği-
ne kim güvence verebilir?
Kuzey Irak'a egemen -ABD'nin şımarttığı- Kürt
aşiretlerini temsil eden Dışişleri Bakanı Hoşyar Ze-
bari, onca ısrara karşın amacı Irak'a yardım etme-
yi ilke kabul eden Şam zirvesine sudan nedenlerle
katılmıyor.
önce Şam'a gidecek aracım yok dıyor, özel uçak
sağlanıyor. Bu kez Dışişleri Bakanı Gül'ün, ev sahi-
bi Suriye'nin ısrarlı çağnlarını "çokgeç, çokyeter-
siz" diye niteleyerek geri çeviriyor.
Bu hareket çeşitli yorumlara yol açıyor. örneğın,
asker gönderme kararına karşı çıkılmasından son-
ra Ankara'nın Irak'a egemen gerçek gücün ABD ol-
duğunu söyleyerek Geçıci Hükümet Konseyi'ni dış-
lamasına tepki olarak Zebari'nin Şam'a gelmediği
(gönderilmedıği) öne süriilüyor.
Oysa Dışişleri Bakanı, Şam'da bu gerekçeyi ya-
lanlayan bir davranış sergiledı. Gül, gelecek zirve-
ye Irak'ın davet edilmesini ve üstelık Türkıye'nin gi-
rişimleriyle, "Irak'taki terörgnıplan ve komşulan teh-
dit eden diğersilahlı grvplaria mücadele için işbir-
liği çağnsının zirve sonuç bildirisine konulmasını"
sağladı.
• • •
Türkiye'nin "Irak'taki komşulan tehditeden silah-
lı gruplaria mücadele" ifadesini sonuç bildirisine
koydumnasındaki amaç gizli açık gündemde sü-
rekli yer alan PKK/KADEK sorunu.
Ne var ki, ABD işgaline karşı eylemler düzenle-
yen direnişçilerin terörist diye nitelenmesi hayli ya-
dırganacak bir üslup, bir tanı.
Kahramanmaraş'ta, Gaziantep'te ve Ege yörele-
rinde işgalci güçlere karşı silahlı harekete girişen-
ler ne kadar terörist ıse, petrol davasına ülkelerini
ele geçiren Amerikalıya her türden silahı kullanarak
karşı çıkan direnişçiler de bir o kadar terörist!
Amerika yalan gerekçelerle Irak'a savaş açtı. Ne
kitle imha silahları bulundu ne de Saddam'ın ulus-
lararası teröristlerie, ömeğin Bin Laden'e yardım et-
tiği, işbiriiği yaptığı ortaya çıktı.
Saddam'dan kurtulan Irak halkı adına direniş
güçleri, şimdi ABD'den kurtulmak için, Amerikalı-
nın bir an önce ülkelerinden def olup gitmesi için
silaha sarıldı.
Direnişçiler dışandan, ola ki kimi uluslararası te-
rör örgütlerinden yardım görüyor ya da bu türden
kimileri Irak'ta ABD'nin aczinden yararlanarak terör
eylemleri gerçekleştiriyorlar.
Bütün bunlar; ABD'nin dünya kamuoyunu alda-
tarak bir ülkeyi nasıl ışgal ettiği, demokratik düzen
getireceğı vaadiyle o ülkenin törelerine, gelenekle-
rine aykın hareketlere giriştiği, olur olmaz yerde ateş
açarak insanlan öldürmesindeki kimi gerçekleri ör-
tebilir mi?
Irak'ın bütünlüğünden çok, bağlı olduğu Kürt aşi-
retlerine hizmet veren Zebari'nin zirveye katılmayı-
şındaki nedenlere gelince: Çok geç haber verildi,
çağn yetersiz gibi açıklamalar, sudan gerekçeler.
Zebari'nin Şam zirvesini boykot etmesi olayının
perde gerisinde ABD paımağı olduğunu nedense
(ve neden) düşünmüyoaız!
• • •
Bizimkiler ve benzeri görüşü benimseyenler di-
renişçilere diledikleri kadar terörist demeye devam
etsin; NBC ve VVashington Post'un müşterekanke-
tine göre, ABD halkının yüzde 87'si -bir zamanlar
Vietnam'da olduğu gibi- Amerika'nın Irak'ta "ba-
tağa saplandığına" inanıyor.
Bush'un Irak politikasını yanlış bulanların yüzde-
si yüzde 51'e yükseliyor. Yönetime destek 70'ler-
den yüzde 49'a iniyor.
Başkan Bush hâlâ -tabii zorunlu olarak- üstelik
direniş hareketlerinin boyutlandığı şu günlerde "I-
rak'ta kalacaklannı ve bildikleh yola devam edecek-
lerini" açıklıyor.
Bu akılla Irak'a gıden asker -belki- alır tezkere!
'Sakıncah eser'
dağıtımına vize
ANKARA (ANKA)-
Danıştay, Bakanlar Ku-
rulu'nun daha önce ya-
sakladığı "yurtdışında
basılan sakıncalı eser-
lerin" dağıtımına vize
verdi.
Bakanlar Kurulu'nun
"yurtdışında basılan
böliicü yayınlan ya-
saklama" yetkisı
AB'ye uyum çerçeve-
sinde Basın Yasası'nda
yapüan değişiklikle kal-
dınlınca, Içişleri Bakan-
lığı daha önce Bakanlar
Kurulu tarafından ya-
saklanan yayınlann da-
ğıtımına izin verip ver-
memek konusunda iki-
leme düştü. Bakanlık,
bunun üzerine konuyu
Danıştay'a taşıdı. Baş-
bakanlık, Adalet Bakan-
lığı ve Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün görüş-
lerine başvuran Danış-
tay Birinci Dairesi, so-
nunda sakıncah eserle-
rin dağıtımı bilmecesine
son noktaya koydu.
Danıştay, Bakanlar
Kurulu'na yayınlan ya-
saklama imkanı veren
yetkinin Basın Yasa-
sı'nda yapılan değişik-
likle kaldırıldığını anım-
satarak şu karara vardı:
•'Kaldınlan madde
uyannca, yurtdışında
basümış eserierin Tür-
kiye'ye sokulmasının
veya dağıtümasının ya-
saklanmasına dair Ba-
kanlar Kurulu'nca
alınmış olan kararla-
nn yasal davanaklan-
nın kalmaması nede-
niyle yürütülmeleri
mümkün değildir."
Danıştay karannda,
Bakanlar Kurulu'nca
yasaklama karan alın-
mış olan yurtdışında ba-
sılmış eserierin dağıtı-
mnıın önlenmesi veya
toplatılmasına yönelik
kararlann gerek görül-
düğü hallerde ancak
cumhuriyet savcılannca
verilebileceği belirtildi.
KİRALIK DAİRE
Sahibinden Kızıltoprak'ta
3 + 1 doğalgazlı masrafsız.
Tel: O 216 337 81 41
Cep: O 542 241 79 61
SHP'den CHP'de çatı önerisi
BAHAR TANRISE VER
ANKARA - SHP Genel Baş-
kanı Murat Karayalçın, solda
ittifak çalışmalan kapsammda
CHP Genel Başkanı Deniz Bay-
kal ile görüşerek tek çatı altında
secime gitmeyi önerdi. Baykal,
Karayalçuı'ın iyi niyetle sosyal
demokrat hareketi başanlı kıl-
maya çahştığıru, kendilerinin de
CHPmn başanlı olmasına yö-
nelik bütün arayışlan değerlen-
dirmek isteyeceklerini söyledi.
Karayalçın, Baykal'ı dün parti
genel merkezinde ziyaret ederek
l saati aşkın bir görüşme yaptı.
Alınan bilgiye göre, Karayalçın
görüşmede yalnız Ankara ve ts-
tanbul gibi büyükşehirlerde de-
ğil, tüm Türkiye genelinde bir it-
tifakın başanlı olacağı görüşünü
dile getirdi. Karayalçın'ın çatı
parti formülüyle seçime gitme
önerisine karşılık Baykal'ın ko-
nuyu yetkili organlannda değer-
lendireceklerini söylediğı belir-
tildi.
CHP Genel Başkanı Deniz-
Baykal, görüşmeden sonra yap-
tığı açıklamada. Karayalçın'ı
"iyi niyetle sosyal demokrat
hareketi nasıl başanlı yapabi-
liriz arayışı içinde gördüğîinü"
söyledi
'Değerlendirme Içindeylz'
Bunu memnuniyetle karşıla-
dıklannı anlatan Baykal, sosyal
demokrat hareketin başanlı ol-
masını sağlamanın herkesin gö-
revi olduğunu kaydetti. Baykal,
"Bu doğrultuda ne yapabiliriz
diye bir değerlendirme içinde-
Susurluk kazası
Karanlıküişkiler
ağı araştınlmadı
tZMİT (Cumhuriyet) - Kocaeli
Savaş Karşıtlan Platformu, Susurluk
kazasımn ortaya çıkardığı ilişkilerin
yeterince araştınlmadığıru savundu.
Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği
Girişimi sözcüsü Yılmaz Şen,
platform adına yaptığı açıklamada,
Susurluk kazasımn ortaya çıkardığı
ilişkilerin örtülmek istendiğini öne
sürerek "Susurluk'taki devletin
uzantısı olan gerçekler gizlenmeye
çahşıldı"
1
dedi. Kurulan araştırma ve
soruşturma komisyonlannın işlerini
yapmadığını iddia eden Şen, şunlan
kaydetti: "Birkaç kişi dışında,
ilişkisi olanlann ifadeleri bile
alınmadı. Adalet Bakanı Cemil
Çiçek, Susurluk sanıklannı
savunarak 'Bunlar suç işledilerse
bile davul zurnayla deşifre
edilmemeliydiler, lazım olduklannda
bir daha bu insanlan nereden
bulalım' gibi sözler söyledi. Bu
sözler unutulmamab ve
unutulmayacak. Gecen 7 yühk sfire
içinde Susurluk gerçeği
değişmemiştir."' Şen, Susurluk
kazasında ismi geçenlenn tümünün
yargılanması gerektiğını savundu.
CHP lideri Baykal ile yararlı bir görüşme yaptıklarını
açıklayan SHP Genel Başkanı Karayalçın gelecek günler-
de Baykal ile yeniden bir araya geleceklerini bildirdi. (AA)
yiz. Biz de CHP'nin seçimler-
de başanlı olması yönündeki
bütün arayışlan değerlendir-
mek isteriz" diye konuştu.
CHP liden Deniz Baykal ile
yararlı bir görüşme yaptıklannı
açıklayan Karayalçın ise gelecek
günlerde Baykal ile yeniden bir
araya geleceklenni bildirdi. itti-
fak içın son tarihin 30 Kasım ol-
duğuna işaret eden Karayalçın, 3
Kasım seçimleri öncesinde De-
niz Baykal, DSP lideri Bülent
Ecevit ve YTP lideri tsmail
Cem"in ittifaka sert biçımde kar-
şı çıkiıklannı, ancak şimdi geli-
nen noktayı memnuniyetle kar-
şıladığını söyledi.
Ittifakın bır çatısı olması ge-
rektiğıni anlatan Karayalçın,
"Bu seçimde sadece belediye
başkanları değil, il genel mec-
lisi üyeleri de içinde 100 bin ki-
şi aday gösterilecek" dedi. ttti-
fakta DEHAP'ın da olup olma-
yacağı ve CHP'nin buna nasıl
yaklaştığı sorusu üzerine SHP
Genel Başkanı Murat Karayal-
çın, "SHP etnik kimlik ve i-
nanç üzerinden siyasetyapma-
ya karşıdır. Sol içinde bütün
bu kimlikler var zaten" dedi.
Zeytln dalı projesl
SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın, Italya'da 1996 yıluı-
da sol partilerin yaptığı "zeytin
dah" adh benzer projeyi anım-
sattı. Görüşmede, Ankara bü-
yükşehir belediye başkan aday-
lığının gündeme gelmediğini,
yalnızca ittifak konusunu ele al-
dıklannı anlatan Karayalçın,
"CHP'nin de sosyal demokra-
sinin büyük bir güçle seçimler-
de yer alması şeklinde bir
inancı, düşüncesi var" diye ko-
nuştu. SHP Genel Başkanı Kara-
yalçın. görüşmede geçmişi ko-
nuşup konuşmadıklan sorusu
üzerine, "Evet konuştuk, husu-
metimiz yok ki" dedi.
Eruygur, rektörlerle ağaç dikti
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Jandarma Genel Ko-
mutanlığı'nın geçen yıl başlat-
tığı ağaçlandırma seferberliği-
nin Ankara bölümü üniversite-
ler, izciler, gönüllü kuruluşlar
ve yurttaşlann katılımıyla baş-
ladı. Fidan dikme töreninde ko-
nuşan Kurmay Binbaşı Ali Taş,
Atatürk izcilerinin sorumluluk
üstlenmek için bir an bile tered-
düt etmeyeceğini dile getirdi.
Jandarma Genel Komutanlı-
£ 7 milyon ağaç
dikilmesini
hedefleyen
Jandarma Genel
Komutanlığının
kampanyası
kapsammda
Orgeneral
Eruygur'un da
katılımıyla
Ankara- Eskişehir
karayolu üzerinde
ağaç dikim töreni
yapıldı. (SERDAR
ÖZSOY)
ğı' nca geçen yıl 12 milyon fidan
hedefi ile başlatılan kampanya-
da bu yıl hedef büyütüldü. Per-
sonel başına 30 fidan düşünüle-
rek yapılan planlama, bu yıl per-
sonel başına 50 fidana yüksel-
tilerek toplam 27 milyon ağaç
dikilmesi kararlaştınldı. Kam-
panya kapsammda Jandarma
Genel Komutanı Orgeneral Şe-
ner Eruygur'un da katıldığı tö-
ren, Ankara-Eskişehir karayolu
27. kilometrede gerçekleştiril-
di. Törene, Ankara Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras,
Başkent Üniversitesi Rektörü
Mehmet Haberal. Bilkent Üni-
versitesi Rektörü Prof. Dr. Ali
Doğramacı ile Gazi Üniversi-
tesi ve ODTÜ'den temsilciler
katıldı. Ankara'daki üniversite-
lerden öğrenciler, Ankaralı iz-
ciler, engelliler, yurttaşlar ve
gönüllü kuruluşlann da fidan
diktiği törenin açılışında kam-
panya hakkında bilgi verildi.
VERHOFSTADT'IN YANINDA AĞIZ DEĞÎŞTİRDÎ BELÇlKALI BAKANDAN 'TÜRKlYE' ITÎRAFI
Erdoğan'dan geri adım | AB'ye ABD baskı yaptı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye'de yapılan
reformlann hayata geçirüme-
diği yönündeki eleştirilerin
yer aldığı bir bölümü basına
yansıyan AB tlerleme Komis-
yonu'nun raporunu "sudan
bahaneler" diye eleştiren
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan. Belçika Başbakam
Guy Verhofstadt'ın yanında
sözlerini düzelterek "Rapo-
run tamamı yayımlanmadan
değerlendirme yapmam doğ-
ru olmaz" dedi. Verhofstadt
ise 2 gün içinde yayımlanacak
raporun Türkiye'yi tatmin et-
meyeceği sinyali vererek "Bu
raporu meydan okuma ola-
rak değil, yol haritası olarak
değerlendirin. Asıl önemli
olan Ekim 2004'te yayım-
lanacak nihai rapor" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın davet-
lisi olarak Türkiye'ye gelen
Verhofstadt için Başbakan-
lık'ta karşılama töreni yapıldı.
Burada yapılan baş başa ve he-
yetlerarası görüşmelerin ardm-
dan ortak basın toplantısı dü-
zenlendi. 2004 AB zirvesinde
Türkiye'ye tam üyelik müza-
kerelerine başlanması için tarih
verihnesini isteyen Erdoğan,
AB Komisyonu'nun 2003 Tler-
leme Raporu'nda Türkiye'de
yapılan reformlann vurgulan-
ması gerektiğini kaydetti.
BRÜKSEL (AA) - Belçi-
ka'nın AB işlerinden sorumlu
Devlet Bakanı Jacques Simo-
net, Türkiye'nin AB adaylığı-
nın ABD baskısıyla kabul edil-
diğini ileri sürdü.
Yüksek tirajlı muhafazakâr
"La Libre Belgique" gazete-
sine, AB'nin genişlemesini ko-
nu alan özel demeç veren Si-
monet, "Türkiye'ye 1999'da
kapılan gerçek anlamda aç-
tığımız zaman bunu çok kö-
tü bir nedenle yaptık.Avrupa
inşası sürecinin sağlamlaştı-
nlması gibi bir hedefi şüphe-
siz olmayan ABD'nin baskı-
sıyla Türkiye'nin adaylığını
kabul ettik" dedi.
"Siyasi bir mesaj vermek
iyi amaAB'ye girmek için ba-
•n standartlara uymak gere-
kir" diyen Simonet, şunlan
söyledi: "Türkiye dosyası
masanın üzerinde duruyor ve
bu dosyayı kapatmak kötü
bir sinyal olur. Bu yol güller-
le donatılmış bir yol olmaya-
cak. Şüphesiz, 1 Mayıs
2004'te 10 yeni üyenin katılı-
mından sonra Türkiye'nin
AB'ye girmesine karşı olan-
lann sa>ısı artacak. Türkle-
rin nüfusu 80 ila 100 milyon
olduğu zaman,AB'nin karar
mekanizmasına veya yardım-
larına ilişkin bazı sorular da
gündeme gelecek."
Günün anlam ve önemini be-
lirten konuşmayı yapan Kurmay
Binbaşı Ali Taş, Kemalizm vur-
gusu yaptı. Taş, konuşmasının
ilk bölümünde Atatürk ızcileri-
ne seslenirken "Atatürk izcile-
ri klasik anlamda izci değil-
dir. Her şeyden önce Atatürk
ilke ve inkılaplannın uygula-
yıcısı ve koruyiıcusudur" diye
konuştu.
Atatürk izcılennin ulusal de-
ğerlere önem verdiğini anlatan
Taş, "Atatürk izcileri bölücü
ve yıkıcı akımlara karşı so-
rumluluk üstlenmek için bir
an bile tereddüt etmez" diye
konuştu. Taş, konuşmasını şöy-
le sürdürdü: "Unutulmamalı-
dır ki bizi Atatürk idealleri-
nin dışına çekmek isteyen gi-
rişimler her zaman olacaktır.
Bu kişiler ideallerimize ulaş-
nıamak için durmadan ve ara
vermeden çalışmaktadırlar.
Farklı düşünceleri taşımak el-
betteki doğaldır. Ancak Ata-
türk idealizmini kaybedersek,
Kemalizmden saparsak hayat
damarlanmızı keseriz."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Ağustos 2001 'de kurulan AKR 16 ay içinde yüz-
de 34 oy alarak, TBMM'nin yüzde 66'sına sahip
oldu. DSP-MHP-ANAP'ın 18 Nisan 1999'daki
toplam oyu yüzde 52'ydi, 3 Kasım 2002'de yüz-
de 15'lere düştü. 3 parti de Meclis'in dışında kal-
dı.
ANAP merkez sağa, DSP merkez sola, MHP de
millıyetçi sağa olan umudu çökerttiği için arta ka-
lan AKR tüm tepki oylannı topladı. 3 Kasım'dan
sonra artık Konya da, Zonguldak da, Yozgat da,
Isparta da, Rize de AKP'nin kalesi!
AKP'nin bir yılını 4 başlıkta irdeleyelim:
Dışarıdan görünüm, kendi tabanı, iç destekler,
ekonomi...
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,
daha seçim sandıkları depoya gitmeden, Avru-
pa'ya gitti. İlk aşamada, dış desteği güçlendirip
bunu içeride kullanmayı yeğledi. Seçimden önce
yerleştirilen cıvatalar birkaç hamleyle sıkıştınlıp
geniş bir dış destek sağlandı. Aynı şey okyanus
ötesinde de yaşandı. Başkan Bush'un, devletin
tepesinde olmayıp da Beyaz Saray'da ağıriadığı
ilk Türk yetkili Erdoğan oldu.
Geçen bir yıllıkzaman diliminde ortaya şöyle bir
dış tablo çıktı:
AKP'nin AB'den ABD'ye her yerle arası iyi ama,
Türkiye'nin kötü!
Çarpık bir durum!
AKP'nin kendi tabanıyla da arasının iyi olduğu
söylenemez. Geçen hükümet dönemindeki tüm
genel uygulamalar sürüyor ama, hiçbir yerde tür-
ban eylemi yok! Salt bu durum bile türban ve ben-
zeri dini simgelerin öncelikli olarak siyasi hedef-
lere dayalı kullanıldığını gösteriyor.
Biraz kara mizaha sığınmak gerekirse şöyle di-
yebiliriz:
Bugün AKP öylesine geniş bir iç-dış destek
edindi ki, kendi tabanının istemlerini kendileri de-
ğil, harici destekçileri savunuyor!
El programıyla ekonomi!
Kara mizahtan izaha geçelim... İç destekte iki-
li bir durum var:
Medyadan iş âlemine destek genişliyor, geniş
toplum yığınlannın "dur bakalım ne olacak" bek-
tentisi devam ediyor...
öyle anlaşılıyor ki, bir ayağı Ankara'da olan ku-
rumlar, kişiler, şöyle düşünüyor:
"Tepede tek başına iktidara gelmiş bir parti var...
Görünür gelecekte bunu zohayacak bir parti yok...
O zaman bunlaha iyi geçinelim!"
Bu anlayışın giderek yaygınlaştığı dikkati çeki-
yor. Hemen vurgulayalım; bu tür çaresizliğe da-
yalı gıdişler sağlıklı değildir. Hem iktidar partisi
hem Türkiye açısından...
İlk yalpalamada ilk tekmeyi en yakındakiler vu-
rur!
Ancak bu tablo AKP'ye sonuç alsa da almasa
da rejimle oynama, orasını-burasını kurcalama,
yerleşmiş taşları tekmeleme cesareti veriyor!
Ekonomideki gidişe de yine iki açıdan bakmak-
ta yarar var:
Rakamlar ve gerçekler!
Rakamlara göre durumumuz çok iyi. Her şey
mükemmel, rekorlar kırıyoruz ama, sanınz bunlar
daha çok dekorlar...
Işsizlik artıyor... Yatırımlar sürekli kısılıyor...
Rakamlar neden iyi? IMF programı iyi uygulan-
dığı için.
O program kimin? Geçen hükümetin...
Acı reçeteyi uygulayan geçen hükümet; meyve-
lerini alacağı sırada, bu meyveleri koyacağı gü-
müş tepsinin üzerine özenle iktıdarı yerleştirip
AKP'ye sundu...
Rakamlarla gerçek yaşamın örtüşmediği bir gi-
diş var. Ama bunu, yeni arayışlara yöneltecek bir
siyasi güç yok. Demokrasi, salt devlet yönetimi-
nin iyi olması değil, yönetimi denetleyecek muha-
lefetin iyi ve sağlıklı olmasıdır. Dünyanın her ülke-
sinde yönetim var ama, her ülkesinde muhalefet
yok!
Bugün demokrasimizin temel sorunu iktidarı
dengeleyecek siyasi gücün olmamasıdır...
ankcum(a ktv.ttnetnet.tr
Disisleri Bakanı Cül daveti iletti
Ankara'dan
Esad'a davetŞAM (Cumhuriyet)
- Suriye Devlet Başka-
m Beşir Esad tarafın-
dan kabul edilen Dışiş-
leri Bakanı Abdullah
Gül, Türkiye'nin E-
sad'a resmi davetini
iletti. Beşir Esad'ın
de^let başkanı olarak
Türkiye'ye ilk resmi zi-
yaretini ocak ayında
gerçekleştirmesi bekle-
niyor.
Abdullah Öcalan ın
Suriye'den çıkanlması-
nın ardından 5 yıl önce
yeni bir döneme giren
Türkiye-Suriye ilişkile-
rinde ilerleme sürüyor.
Gül, Şam zirvesi için
gittiği Suriye'de Devlet
Başkanı Beşir Esad ve
yeni Başbakan Mu-
hammed Naci Otri ta-
rafından üst düzeyde
kabul gördü. Gül'ün te-
maslan sırasında Türki-
ye'nin Esad'a ocak ayı
için resmi davetini de
ilettiği öğrenildi.
Gül temaslan sırasm-
da iki ülke arasında gü-
venlik alanında işbirli-
ğini "tatminkâr" ola-
rak nitelendırirken iliş-
kilerin arzulanan en üst
düzeye çıkanlması için
iki ülke arasında "gü-
ven arttırıcı sürecin"
devam ettirilmesi ge-
rektiği mesajını verdi.
Türkiye ile Suriye'nin
sahip olduklan ortak ta-
rih, kültür, dınsel ve
toplumsal bağlann öne-
mine işaret eden Ab-
dullah Gül'ün "Suriye
Türkiye için Ortado-
ğu'ya çıkış kapısı.
Türkiye de Suriye için
Avrupa ve Orta As-
ya'ya çıkış kapısıdır.
iki ülkenin bu eşsiz
coğrafi avantajlardan
yararlanabilmeleri
için daha yakın çalış-
ması gerekir" dediği
öğrenildi.