25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 4 KASIM 2003 SALI 8 Istanbul HABERLERIN DEVAMI TURKIYE _Y 20 Sinop PB 21 Adana B 30 Edırne Y 20 Samsun PB 25 Kocaeli Y 23 Trabzon PB 23 Çanakkale Y 20 Gıresun PB 23 Izmır Y 26 Ankara PB 20 Manısa Aydın _Y 25 Eskişehir PB 19 PB 22_ Y 2 6 Konya Denızli Y 25 Sıvas B 18 Zonguldak PB 23 Antalya B 27 Kars Mersin Diyarbakır Şanhurfa Mardın Siirt Hakkân Van B B B B B B B 27 22 24 20 21 17 16 PB 13 Yurdun kuzey ve ba- tı kesımlen parçalı yer yerçok bulutlu, Marma- -a, Kuzey ve Kryı Ege Batı Karadenız'ın batısı ıle Eskışehır ve çevrele- n yağmur, yer yer sağa- nak yağışlı, dığer yerier az bulutlu ve açık geçe- cek. Havastaklığı batı- da bıraz azalacak, d'ğer yerterde önemlı bır de- ğışıklık otmayacak DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB B PB PB PB B B PB / 7 11 17 14 14 13 13 Berlin PB 11 Moskova PB 8 Budapeşte Y 14 Aşkabat Y 15 Madrıd PB 16 Astana PB -2 Viyana Belgrad Y 14 Taşkent Y 23 PB 11 Bakû PB 13 Sofya Roma PB 13 Bışkek Y 18 B 18 Tıflıs B Atına Y 27 Kahıre B 28 Münıh PB 12 Zürıh Y 12 Şam B 30 0*9* / ^ 3Parc !ai 't>ulutlu : Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu . YağrrLrtu tjjj^.c Kariı Sulu kar > Gök gurultülıi G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bu politikaları demokratik seçimlerden sonra iş- başına gelmesi olası yönetimlerin izlemeyeceği- ne kim güvence verebilir? Kuzey Irak'a egemen -ABD'nin şımarttığı- Kürt aşiretlerini temsil eden Dışişleri Bakanı Hoşyar Ze- bari, onca ısrara karşın amacı Irak'a yardım etme- yi ilke kabul eden Şam zirvesine sudan nedenlerle katılmıyor. önce Şam'a gidecek aracım yok dıyor, özel uçak sağlanıyor. Bu kez Dışişleri Bakanı Gül'ün, ev sahi- bi Suriye'nin ısrarlı çağnlarını "çokgeç, çokyeter- siz" diye niteleyerek geri çeviriyor. Bu hareket çeşitli yorumlara yol açıyor. örneğın, asker gönderme kararına karşı çıkılmasından son- ra Ankara'nın Irak'a egemen gerçek gücün ABD ol- duğunu söyleyerek Geçıci Hükümet Konseyi'ni dış- lamasına tepki olarak Zebari'nin Şam'a gelmediği (gönderilmedıği) öne süriilüyor. Oysa Dışişleri Bakanı, Şam'da bu gerekçeyi ya- lanlayan bir davranış sergiledı. Gül, gelecek zirve- ye Irak'ın davet edilmesini ve üstelık Türkıye'nin gi- rişimleriyle, "Irak'taki terörgnıplan ve komşulan teh- dit eden diğersilahlı grvplaria mücadele için işbir- liği çağnsının zirve sonuç bildirisine konulmasını" sağladı. • • • Türkiye'nin "Irak'taki komşulan tehditeden silah- lı gruplaria mücadele" ifadesini sonuç bildirisine koydumnasındaki amaç gizli açık gündemde sü- rekli yer alan PKK/KADEK sorunu. Ne var ki, ABD işgaline karşı eylemler düzenle- yen direnişçilerin terörist diye nitelenmesi hayli ya- dırganacak bir üslup, bir tanı. Kahramanmaraş'ta, Gaziantep'te ve Ege yörele- rinde işgalci güçlere karşı silahlı harekete girişen- ler ne kadar terörist ıse, petrol davasına ülkelerini ele geçiren Amerikalıya her türden silahı kullanarak karşı çıkan direnişçiler de bir o kadar terörist! Amerika yalan gerekçelerle Irak'a savaş açtı. Ne kitle imha silahları bulundu ne de Saddam'ın ulus- lararası teröristlerie, ömeğin Bin Laden'e yardım et- tiği, işbiriiği yaptığı ortaya çıktı. Saddam'dan kurtulan Irak halkı adına direniş güçleri, şimdi ABD'den kurtulmak için, Amerikalı- nın bir an önce ülkelerinden def olup gitmesi için silaha sarıldı. Direnişçiler dışandan, ola ki kimi uluslararası te- rör örgütlerinden yardım görüyor ya da bu türden kimileri Irak'ta ABD'nin aczinden yararlanarak terör eylemleri gerçekleştiriyorlar. Bütün bunlar; ABD'nin dünya kamuoyunu alda- tarak bir ülkeyi nasıl ışgal ettiği, demokratik düzen getireceğı vaadiyle o ülkenin törelerine, gelenekle- rine aykın hareketlere giriştiği, olur olmaz yerde ateş açarak insanlan öldürmesindeki kimi gerçekleri ör- tebilir mi? Irak'ın bütünlüğünden çok, bağlı olduğu Kürt aşi- retlerine hizmet veren Zebari'nin zirveye katılmayı- şındaki nedenlere gelince: Çok geç haber verildi, çağn yetersiz gibi açıklamalar, sudan gerekçeler. Zebari'nin Şam zirvesini boykot etmesi olayının perde gerisinde ABD paımağı olduğunu nedense (ve neden) düşünmüyoaız! • • • Bizimkiler ve benzeri görüşü benimseyenler di- renişçilere diledikleri kadar terörist demeye devam etsin; NBC ve VVashington Post'un müşterekanke- tine göre, ABD halkının yüzde 87'si -bir zamanlar Vietnam'da olduğu gibi- Amerika'nın Irak'ta "ba- tağa saplandığına" inanıyor. Bush'un Irak politikasını yanlış bulanların yüzde- si yüzde 51'e yükseliyor. Yönetime destek 70'ler- den yüzde 49'a iniyor. Başkan Bush hâlâ -tabii zorunlu olarak- üstelik direniş hareketlerinin boyutlandığı şu günlerde "I- rak'ta kalacaklannı ve bildikleh yola devam edecek- lerini" açıklıyor. Bu akılla Irak'a gıden asker -belki- alır tezkere! 'Sakıncah eser' dağıtımına vize ANKARA (ANKA)- Danıştay, Bakanlar Ku- rulu'nun daha önce ya- sakladığı "yurtdışında basılan sakıncalı eser- lerin" dağıtımına vize verdi. Bakanlar Kurulu'nun "yurtdışında basılan böliicü yayınlan ya- saklama" yetkisı AB'ye uyum çerçeve- sinde Basın Yasası'nda yapüan değişiklikle kal- dınlınca, Içişleri Bakan- lığı daha önce Bakanlar Kurulu tarafından ya- saklanan yayınlann da- ğıtımına izin verip ver- memek konusunda iki- leme düştü. Bakanlık, bunun üzerine konuyu Danıştay'a taşıdı. Baş- bakanlık, Adalet Bakan- lığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün görüş- lerine başvuran Danış- tay Birinci Dairesi, so- nunda sakıncah eserle- rin dağıtımı bilmecesine son noktaya koydu. Danıştay, Bakanlar Kurulu'na yayınlan ya- saklama imkanı veren yetkinin Basın Yasa- sı'nda yapılan değişik- likle kaldırıldığını anım- satarak şu karara vardı: •'Kaldınlan madde uyannca, yurtdışında basümış eserierin Tür- kiye'ye sokulmasının veya dağıtümasının ya- saklanmasına dair Ba- kanlar Kurulu'nca alınmış olan kararla- nn yasal davanaklan- nın kalmaması nede- niyle yürütülmeleri mümkün değildir." Danıştay karannda, Bakanlar Kurulu'nca yasaklama karan alın- mış olan yurtdışında ba- sılmış eserierin dağıtı- mnıın önlenmesi veya toplatılmasına yönelik kararlann gerek görül- düğü hallerde ancak cumhuriyet savcılannca verilebileceği belirtildi. KİRALIK DAİRE Sahibinden Kızıltoprak'ta 3 + 1 doğalgazlı masrafsız. Tel: O 216 337 81 41 Cep: O 542 241 79 61 SHP'den CHP'de çatı önerisi BAHAR TANRISE VER ANKARA - SHP Genel Baş- kanı Murat Karayalçın, solda ittifak çalışmalan kapsammda CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal ile görüşerek tek çatı altında secime gitmeyi önerdi. Baykal, Karayalçuı'ın iyi niyetle sosyal demokrat hareketi başanlı kıl- maya çahştığıru, kendilerinin de CHPmn başanlı olmasına yö- nelik bütün arayışlan değerlen- dirmek isteyeceklerini söyledi. Karayalçın, Baykal'ı dün parti genel merkezinde ziyaret ederek l saati aşkın bir görüşme yaptı. Alınan bilgiye göre, Karayalçın görüşmede yalnız Ankara ve ts- tanbul gibi büyükşehirlerde de- ğil, tüm Türkiye genelinde bir it- tifakın başanlı olacağı görüşünü dile getirdi. Karayalçın'ın çatı parti formülüyle seçime gitme önerisine karşılık Baykal'ın ko- nuyu yetkili organlannda değer- lendireceklerini söylediğı belir- tildi. CHP Genel Başkanı Deniz- Baykal, görüşmeden sonra yap- tığı açıklamada. Karayalçın'ı "iyi niyetle sosyal demokrat hareketi nasıl başanlı yapabi- liriz arayışı içinde gördüğîinü" söyledi 'Değerlendirme Içindeylz' Bunu memnuniyetle karşıla- dıklannı anlatan Baykal, sosyal demokrat hareketin başanlı ol- masını sağlamanın herkesin gö- revi olduğunu kaydetti. Baykal, "Bu doğrultuda ne yapabiliriz diye bir değerlendirme içinde- Susurluk kazası Karanlıküişkiler ağı araştınlmadı tZMİT (Cumhuriyet) - Kocaeli Savaş Karşıtlan Platformu, Susurluk kazasımn ortaya çıkardığı ilişkilerin yeterince araştınlmadığıru savundu. Temel Haklar ve Özgürlükler Derneği Girişimi sözcüsü Yılmaz Şen, platform adına yaptığı açıklamada, Susurluk kazasımn ortaya çıkardığı ilişkilerin örtülmek istendiğini öne sürerek "Susurluk'taki devletin uzantısı olan gerçekler gizlenmeye çahşıldı" 1 dedi. Kurulan araştırma ve soruşturma komisyonlannın işlerini yapmadığını iddia eden Şen, şunlan kaydetti: "Birkaç kişi dışında, ilişkisi olanlann ifadeleri bile alınmadı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Susurluk sanıklannı savunarak 'Bunlar suç işledilerse bile davul zurnayla deşifre edilmemeliydiler, lazım olduklannda bir daha bu insanlan nereden bulalım' gibi sözler söyledi. Bu sözler unutulmamab ve unutulmayacak. Gecen 7 yühk sfire içinde Susurluk gerçeği değişmemiştir."' Şen, Susurluk kazasında ismi geçenlenn tümünün yargılanması gerektiğını savundu. CHP lideri Baykal ile yararlı bir görüşme yaptıklarını açıklayan SHP Genel Başkanı Karayalçın gelecek günler- de Baykal ile yeniden bir araya geleceklerini bildirdi. (AA) yiz. Biz de CHP'nin seçimler- de başanlı olması yönündeki bütün arayışlan değerlendir- mek isteriz" diye konuştu. CHP liden Deniz Baykal ile yararlı bir görüşme yaptıklannı açıklayan Karayalçın ise gelecek günlerde Baykal ile yeniden bir araya geleceklenni bildirdi. itti- fak içın son tarihin 30 Kasım ol- duğuna işaret eden Karayalçın, 3 Kasım seçimleri öncesinde De- niz Baykal, DSP lideri Bülent Ecevit ve YTP lideri tsmail Cem"in ittifaka sert biçımde kar- şı çıkiıklannı, ancak şimdi geli- nen noktayı memnuniyetle kar- şıladığını söyledi. Ittifakın bır çatısı olması ge- rektiğıni anlatan Karayalçın, "Bu seçimde sadece belediye başkanları değil, il genel mec- lisi üyeleri de içinde 100 bin ki- şi aday gösterilecek" dedi. ttti- fakta DEHAP'ın da olup olma- yacağı ve CHP'nin buna nasıl yaklaştığı sorusu üzerine SHP Genel Başkanı Murat Karayal- çın, "SHP etnik kimlik ve i- nanç üzerinden siyasetyapma- ya karşıdır. Sol içinde bütün bu kimlikler var zaten" dedi. Zeytln dalı projesl SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Italya'da 1996 yıluı- da sol partilerin yaptığı "zeytin dah" adh benzer projeyi anım- sattı. Görüşmede, Ankara bü- yükşehir belediye başkan aday- lığının gündeme gelmediğini, yalnızca ittifak konusunu ele al- dıklannı anlatan Karayalçın, "CHP'nin de sosyal demokra- sinin büyük bir güçle seçimler- de yer alması şeklinde bir inancı, düşüncesi var" diye ko- nuştu. SHP Genel Başkanı Kara- yalçın. görüşmede geçmişi ko- nuşup konuşmadıklan sorusu üzerine, "Evet konuştuk, husu- metimiz yok ki" dedi. Eruygur, rektörlerle ağaç dikti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Jandarma Genel Ko- mutanlığı'nın geçen yıl başlat- tığı ağaçlandırma seferberliği- nin Ankara bölümü üniversite- ler, izciler, gönüllü kuruluşlar ve yurttaşlann katılımıyla baş- ladı. Fidan dikme töreninde ko- nuşan Kurmay Binbaşı Ali Taş, Atatürk izcilerinin sorumluluk üstlenmek için bir an bile tered- düt etmeyeceğini dile getirdi. Jandarma Genel Komutanlı- £ 7 milyon ağaç dikilmesini hedefleyen Jandarma Genel Komutanlığının kampanyası kapsammda Orgeneral Eruygur'un da katılımıyla Ankara- Eskişehir karayolu üzerinde ağaç dikim töreni yapıldı. (SERDAR ÖZSOY) ğı' nca geçen yıl 12 milyon fidan hedefi ile başlatılan kampanya- da bu yıl hedef büyütüldü. Per- sonel başına 30 fidan düşünüle- rek yapılan planlama, bu yıl per- sonel başına 50 fidana yüksel- tilerek toplam 27 milyon ağaç dikilmesi kararlaştınldı. Kam- panya kapsammda Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şe- ner Eruygur'un da katıldığı tö- ren, Ankara-Eskişehir karayolu 27. kilometrede gerçekleştiril- di. Törene, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal. Bilkent Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı ile Gazi Üniversi- tesi ve ODTÜ'den temsilciler katıldı. Ankara'daki üniversite- lerden öğrenciler, Ankaralı iz- ciler, engelliler, yurttaşlar ve gönüllü kuruluşlann da fidan diktiği törenin açılışında kam- panya hakkında bilgi verildi. VERHOFSTADT'IN YANINDA AĞIZ DEĞÎŞTİRDÎ BELÇlKALI BAKANDAN 'TÜRKlYE' ITÎRAFI Erdoğan'dan geri adım | AB'ye ABD baskı yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de yapılan reformlann hayata geçirüme- diği yönündeki eleştirilerin yer aldığı bir bölümü basına yansıyan AB tlerleme Komis- yonu'nun raporunu "sudan bahaneler" diye eleştiren Başbakan Recep Tayyip Er- doğan. Belçika Başbakam Guy Verhofstadt'ın yanında sözlerini düzelterek "Rapo- run tamamı yayımlanmadan değerlendirme yapmam doğ- ru olmaz" dedi. Verhofstadt ise 2 gün içinde yayımlanacak raporun Türkiye'yi tatmin et- meyeceği sinyali vererek "Bu raporu meydan okuma ola- rak değil, yol haritası olarak değerlendirin. Asıl önemli olan Ekim 2004'te yayım- lanacak nihai rapor" dedi. Başbakan Erdoğan'ın davet- lisi olarak Türkiye'ye gelen Verhofstadt için Başbakan- lık'ta karşılama töreni yapıldı. Burada yapılan baş başa ve he- yetlerarası görüşmelerin ardm- dan ortak basın toplantısı dü- zenlendi. 2004 AB zirvesinde Türkiye'ye tam üyelik müza- kerelerine başlanması için tarih verihnesini isteyen Erdoğan, AB Komisyonu'nun 2003 Tler- leme Raporu'nda Türkiye'de yapılan reformlann vurgulan- ması gerektiğini kaydetti. BRÜKSEL (AA) - Belçi- ka'nın AB işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Jacques Simo- net, Türkiye'nin AB adaylığı- nın ABD baskısıyla kabul edil- diğini ileri sürdü. Yüksek tirajlı muhafazakâr "La Libre Belgique" gazete- sine, AB'nin genişlemesini ko- nu alan özel demeç veren Si- monet, "Türkiye'ye 1999'da kapılan gerçek anlamda aç- tığımız zaman bunu çok kö- tü bir nedenle yaptık.Avrupa inşası sürecinin sağlamlaştı- nlması gibi bir hedefi şüphe- siz olmayan ABD'nin baskı- sıyla Türkiye'nin adaylığını kabul ettik" dedi. "Siyasi bir mesaj vermek iyi amaAB'ye girmek için ba- •n standartlara uymak gere- kir" diyen Simonet, şunlan söyledi: "Türkiye dosyası masanın üzerinde duruyor ve bu dosyayı kapatmak kötü bir sinyal olur. Bu yol güller- le donatılmış bir yol olmaya- cak. Şüphesiz, 1 Mayıs 2004'te 10 yeni üyenin katılı- mından sonra Türkiye'nin AB'ye girmesine karşı olan- lann sa>ısı artacak. Türkle- rin nüfusu 80 ila 100 milyon olduğu zaman,AB'nin karar mekanizmasına veya yardım- larına ilişkin bazı sorular da gündeme gelecek." Günün anlam ve önemini be- lirten konuşmayı yapan Kurmay Binbaşı Ali Taş, Kemalizm vur- gusu yaptı. Taş, konuşmasının ilk bölümünde Atatürk ızcileri- ne seslenirken "Atatürk izcile- ri klasik anlamda izci değil- dir. Her şeyden önce Atatürk ilke ve inkılaplannın uygula- yıcısı ve koruyiıcusudur" diye konuştu. Atatürk izcılennin ulusal de- ğerlere önem verdiğini anlatan Taş, "Atatürk izcileri bölücü ve yıkıcı akımlara karşı so- rumluluk üstlenmek için bir an bile tereddüt etmez" diye konuştu. Taş, konuşmasını şöy- le sürdürdü: "Unutulmamalı- dır ki bizi Atatürk idealleri- nin dışına çekmek isteyen gi- rişimler her zaman olacaktır. Bu kişiler ideallerimize ulaş- nıamak için durmadan ve ara vermeden çalışmaktadırlar. Farklı düşünceleri taşımak el- betteki doğaldır. Ancak Ata- türk idealizmini kaybedersek, Kemalizmden saparsak hayat damarlanmızı keseriz." GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Ağustos 2001 'de kurulan AKR 16 ay içinde yüz- de 34 oy alarak, TBMM'nin yüzde 66'sına sahip oldu. DSP-MHP-ANAP'ın 18 Nisan 1999'daki toplam oyu yüzde 52'ydi, 3 Kasım 2002'de yüz- de 15'lere düştü. 3 parti de Meclis'in dışında kal- dı. ANAP merkez sağa, DSP merkez sola, MHP de millıyetçi sağa olan umudu çökerttiği için arta ka- lan AKR tüm tepki oylannı topladı. 3 Kasım'dan sonra artık Konya da, Zonguldak da, Yozgat da, Isparta da, Rize de AKP'nin kalesi! AKP'nin bir yılını 4 başlıkta irdeleyelim: Dışarıdan görünüm, kendi tabanı, iç destekler, ekonomi... AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha seçim sandıkları depoya gitmeden, Avru- pa'ya gitti. İlk aşamada, dış desteği güçlendirip bunu içeride kullanmayı yeğledi. Seçimden önce yerleştirilen cıvatalar birkaç hamleyle sıkıştınlıp geniş bir dış destek sağlandı. Aynı şey okyanus ötesinde de yaşandı. Başkan Bush'un, devletin tepesinde olmayıp da Beyaz Saray'da ağıriadığı ilk Türk yetkili Erdoğan oldu. Geçen bir yıllıkzaman diliminde ortaya şöyle bir dış tablo çıktı: AKP'nin AB'den ABD'ye her yerle arası iyi ama, Türkiye'nin kötü! Çarpık bir durum! AKP'nin kendi tabanıyla da arasının iyi olduğu söylenemez. Geçen hükümet dönemindeki tüm genel uygulamalar sürüyor ama, hiçbir yerde tür- ban eylemi yok! Salt bu durum bile türban ve ben- zeri dini simgelerin öncelikli olarak siyasi hedef- lere dayalı kullanıldığını gösteriyor. Biraz kara mizaha sığınmak gerekirse şöyle di- yebiliriz: Bugün AKP öylesine geniş bir iç-dış destek edindi ki, kendi tabanının istemlerini kendileri de- ğil, harici destekçileri savunuyor! El programıyla ekonomi! Kara mizahtan izaha geçelim... İç destekte iki- li bir durum var: Medyadan iş âlemine destek genişliyor, geniş toplum yığınlannın "dur bakalım ne olacak" bek- tentisi devam ediyor... öyle anlaşılıyor ki, bir ayağı Ankara'da olan ku- rumlar, kişiler, şöyle düşünüyor: "Tepede tek başına iktidara gelmiş bir parti var... Görünür gelecekte bunu zohayacak bir parti yok... O zaman bunlaha iyi geçinelim!" Bu anlayışın giderek yaygınlaştığı dikkati çeki- yor. Hemen vurgulayalım; bu tür çaresizliğe da- yalı gıdişler sağlıklı değildir. Hem iktidar partisi hem Türkiye açısından... İlk yalpalamada ilk tekmeyi en yakındakiler vu- rur! Ancak bu tablo AKP'ye sonuç alsa da almasa da rejimle oynama, orasını-burasını kurcalama, yerleşmiş taşları tekmeleme cesareti veriyor! Ekonomideki gidişe de yine iki açıdan bakmak- ta yarar var: Rakamlar ve gerçekler! Rakamlara göre durumumuz çok iyi. Her şey mükemmel, rekorlar kırıyoruz ama, sanınz bunlar daha çok dekorlar... Işsizlik artıyor... Yatırımlar sürekli kısılıyor... Rakamlar neden iyi? IMF programı iyi uygulan- dığı için. O program kimin? Geçen hükümetin... Acı reçeteyi uygulayan geçen hükümet; meyve- lerini alacağı sırada, bu meyveleri koyacağı gü- müş tepsinin üzerine özenle iktıdarı yerleştirip AKP'ye sundu... Rakamlarla gerçek yaşamın örtüşmediği bir gi- diş var. Ama bunu, yeni arayışlara yöneltecek bir siyasi güç yok. Demokrasi, salt devlet yönetimi- nin iyi olması değil, yönetimi denetleyecek muha- lefetin iyi ve sağlıklı olmasıdır. Dünyanın her ülke- sinde yönetim var ama, her ülkesinde muhalefet yok! Bugün demokrasimizin temel sorunu iktidarı dengeleyecek siyasi gücün olmamasıdır... ankcum(a ktv.ttnetnet.tr Disisleri Bakanı Cül daveti iletti Ankara'dan Esad'a davetŞAM (Cumhuriyet) - Suriye Devlet Başka- m Beşir Esad tarafın- dan kabul edilen Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül, Türkiye'nin E- sad'a resmi davetini iletti. Beşir Esad'ın de^let başkanı olarak Türkiye'ye ilk resmi zi- yaretini ocak ayında gerçekleştirmesi bekle- niyor. Abdullah Öcalan ın Suriye'den çıkanlması- nın ardından 5 yıl önce yeni bir döneme giren Türkiye-Suriye ilişkile- rinde ilerleme sürüyor. Gül, Şam zirvesi için gittiği Suriye'de Devlet Başkanı Beşir Esad ve yeni Başbakan Mu- hammed Naci Otri ta- rafından üst düzeyde kabul gördü. Gül'ün te- maslan sırasında Türki- ye'nin Esad'a ocak ayı için resmi davetini de ilettiği öğrenildi. Gül temaslan sırasm- da iki ülke arasında gü- venlik alanında işbirli- ğini "tatminkâr" ola- rak nitelendırirken iliş- kilerin arzulanan en üst düzeye çıkanlması için iki ülke arasında "gü- ven arttırıcı sürecin" devam ettirilmesi ge- rektiği mesajını verdi. Türkiye ile Suriye'nin sahip olduklan ortak ta- rih, kültür, dınsel ve toplumsal bağlann öne- mine işaret eden Ab- dullah Gül'ün "Suriye Türkiye için Ortado- ğu'ya çıkış kapısı. Türkiye de Suriye için Avrupa ve Orta As- ya'ya çıkış kapısıdır. iki ülkenin bu eşsiz coğrafi avantajlardan yararlanabilmeleri için daha yakın çalış- ması gerekir" dediği öğrenildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear