28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 KASIM 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMt ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 ŞİRKETLER • EMtRATES havayolu şirketi, 15 Aralık 2003-15 Ocak 2004 tarihleri arasmda Dubai ve ötesine seyahat eden yokulanna Dubai Dusit Oteli'nde ücretsiz konaklama sunuyor. • COLGATE, plak tabakasını etkili biçimde yok etmek için yeni diş fırçası Colgate Massangerı tüketicinin beğenisine sundu. Estetik ve ergonomik fırça sapı ile dikkat çeken Colgate Massager dişleri temizlerken diş etlerine masaj yapıyor. \ V O N / • AVON'un ürettiği "Quick Pen Modern Lip Gloss" rujlar. özel •'delıvery" teknolojisi sayesinde dudağa tam gerektigi miktarda ruj sürmeyi sağlıyor. • YAPI KREDt nin Turkcell'le yaptığı kampanya çerçevesinde. Worldcard kullanıcılan 31 Arahk'a kadar yapacaklan alışverişlerde kazandıklan Worldpuan'lannı Turkcell kontör ya da konuşma süresi olarak kullanabilecek. • ARISTON pıyasaya sundugu 75 cm.'lik ölçülere sahip multifonksiyon gazlı setüstü ocaklanyla yeni seçenekler sunuyor. 6 pişirme fonksiyonuna sahip ocaklar, aynı yüzey üzerinde birçok farklı yemek pişirme olanağı sağlıyor. • GERMANWEVGS 10 Kasım ıtibanyla başlattığı hizmetle, 12 Euro'ya Köln-Bonn Havalimanr ndan Dûsseldorf" a "shuttle otobüs" ile bağlantı sağlıyor. EPDK, 4 yap-işlet-devret santralını lisans alma zorunluluğundan muaf tuttu e kuralsızlığavizeFATMAKOŞAR Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), yatırım tu- tarlannı şişirmelerinin yanı sı- ra pahalı elektrik sattıklan ra- porlarla belgelenen yap-işlet- de\ret santrallanna lisans al- ma başvurusunu belirsiz bir ta- rihe erteleyerek "ahm garanti- lerinden vazgeçmediği gibi fi- yaüannı düşürmeye yanaşma- yan" şirketlere bir avantaj da- ha sağladı. Enerji Bakanlığı'nın aylardır sıkı bir pazarlık halinde olduğu söz konusu santrallar, yeni pi- yasa yapısına uyarak 1 Eylül'e kadar lisans almak zorundaydı. Sözleşmeleri serbest pıyasa ya- pısına uygun olmayan yap-iş- devret santrallannın işleticisi şirketler için bu zorunluluğu kaldıran EPDK, bu avantajı, şirketlenn tahkime gitmesi ris- kini hesaplayarak yaptı. Şirket- lerin tahkime gitmeleri duru- munda santrallara kredı veren • Şirketlerin tahkime gitmeleri durumunda santrallara kredi veren finans kuruluşlannın, izin alınan yeni enerji yatınmlanna kreditör olmayabileceğini öne süren EPDK, bu durumda Türkiye'nin 2006 'dan sonra elektrik sıkıntısı yaşayabileceğini savunuyor. Oysa Hazine'ye göre, Türkiye 2019'a kadar kullanılmayacak elektriğe 19 milyar dolar ödeyecek. finans kuruluşlannın, izin alı- nan yeni enerji yatınmlanna kreditör olmayabileceğini öne süren EPDK, bu durumda Tür- kıye"nın 2006'dan sonra elekt- rik sıkıntısı yaşanabileceğini savunuyor. Oysa Hazine'nin hesaplama- lanna göre, Türkiye 2019'a ka- dar, kullanılmayacak elektriğe 19 milyar dolar ödeyecek. Enerji raporunda yeni yatınma gerek olmadığının altını çizen Hazine, hatta yeni yatınmlann mümkün olduğunca engellen- mesini önermişti. EMO dava açtı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) EPDK'nin yönetmelik- te değişiklik yaparak bu süreyi kaldırmasının yasalara ve ka- mu yaranna aybn olduğunu sa\iınarak yürütmenin durdu- rulması ve iptali istemiyle Da- nıştay'da dava açtı. EMO'nun dava dilekçesınde 4628 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce sözleşmesi imzalanmış ve faalıyete başlamış olan şirket- lerin durumunun yasada belir- siz olduğu belirtilerek "Yasaile oluşturulmak istenen 'piyasa' sistemini baştan geçersiz hale getiren bu u/un süreli ve çoğun- lukla kamu aleyhine hükümler içeren sözleşmeler nedeniyle hem yasa işlemez hale gelmek- te hem de ciddi bir kamu zara- n oluşmaktadır" denildı. Dava dilekçesinde YlD'lerin sözleş- melerinde "ileride gerçekleşe- cek yasal değişikliklere uyum gösterileceğine dair hüküm bu- lunmasma karşın sözfcşmelerin tarafi olan şirketlerin bugüne kadar idarenin sözleşme şartla- nnın uyumlulaşanlması istem- lerini reddetâkleri" anlatıldı 'Kamu yararına aykırr Bu durumun kamu aleyhine işleyen bir sürecın devamı ol- duğu ifade edilerek piyasanın diğer aktörleri açısından haksız rekabete neden olduğu vurgu- landı. Lisans Yönetmeliği'ne, 2 Ağustos 2003 tarihinde bir değişiklik yönetmeliği ile geçi- ci bir madde eklendiğinin belir- tildiği dılekçede, yasa ile ilgili mevzuata aykın olarak şirket- lerin lisans zorunluluğundan muaf tutulması konusunda özetle şunlar kaydedildi: "Iptali istenen yönedneiik ile yukanda kamu yaranna ayla- n olduğu beürtilen sözteşmeler ile oluşturulan fıili durumun korunması sağtanmaktadır. Bu geçici madde ile şirketierin li- sans almak için beürlenen son tarih olan 1 Eylül 2003 ortadan kaldınlmakta, şirkedere lisans almadan faaliyette bulunma olanağıtanmmaktadır. Oysa bu şirketler ile yapılan sözleşmele- rin TC aleyhine olduğu ve Ha- zine açısından kaldınlamaz bir yük teşkil errigi Cumhurbaş- kanhğı'na bağh Devlet Denetie- me Kurulu ve Hazine raporla- n ile ortaya konuhnuşturT Bu arada Enerji Bakanlığı elektrik enerjisini çok daha pa- halıya üreten 4 adet YÎD sant- ralının işleticisi şirketlerle hâ- lâ pazarlığını sürdürüyor. Küvet pazannın yüzde 70'ine sahip Sanica 34 ülkeye ihracat yapıyor Saımalar artık evlerde• AH ve Nesimi Fatinoğlu kardeşler tarafından I987'de Bakırköy'de 6 metrekarelik bir dükkânda faaliyete başlayan Sanica, bugün Ingiltere, Irak, Iran, Filistin, Suudi Arabistan, Nijerya'nın aralannda bulunduğu 34 ülkeye ihracat yapıyor LEYLAÇEVİK Türkiye küvet pazannın yüzde 70'ine sa- hip olan ve bu alanda Türkiye'de birinci, dünyada ise 5. en büyük şirket konumun- daki Sanica, 2004 yıhna da iddıalı bir üriin- le girmeye hazırlanıyor. Türkiye'de henüz satışına başlanmayan "Compact Sauna" isimli yeni ürününün ihracat performansı şirketi memnun ediyor. AHve Nesimi Fatinoğlu kardeşler tarafin- dan 1987 yılında Istanbul Bakırköy'de Pa- no ısmiyle sadece 6 metrekarelik bir dük- kânda faaliyete başlayan Sanica, kendi ala- nında yenilik yapmayı kurum felsefesi ha- line getirmiş bir şirket. Şirketin yönetim kurulu başkanvekili olan AH Fatinoğlu, fi- ber küvetlere motor takarak Türkiye'de ilk jakuziyi ürettiklerini anımsatarak şu anda 100'ün üzerinde modele sahip olduklannı belirtti. Banyoyu sadece yıkanma alanı ol- manın dışmda aynı zamanda bir sağlık ve güzellik merkezi haline getirmeyi planla- dıklannı belirten Fatinoğlu, "tnsanlar sa- unayı seviyor ama toplu olarak girilen yer- lerde sağlık sorunlan \aşanıyor. Evlerdeki banyolarisesauna için çokküçük Biz3 met- rekarelik alanlara yerleştirilebilecek telefon kulübesi gibi bir sistemle saunalan eve taşı- dık" diye konuştu. Sauna Compact ile 3 da- kikada soğuk suyun buhar haline geldiğıni dile getiren Fatinoğlu, 15-20 yerden aynı anda su püskürten şok duş sistemi ile de cü- din tamamen temizlendiğini anlattı. Yurtdışından daha önce 50 bin dolar gi- bi fivatlarla ihtal edilen bu tür ürünlere sı- HEDEF DUNYA MARKASI OLMAK - Sauna Compact Ue Dünya Genç Girişimcfler Yanşmasf nda Türkiye ikmcisi ve tstanbul birincisi olan Ati Fatinoğ- lu hedeflerinin dünya markası yaratmak olduğunu ifade etti. Fatinoğlu "Bunun için de ABD pazanna girmemiz şart 2005-2006'da ABD pazannda olacağız" diye konuştu. nırlı sayıda kişinin rağbet gösterdiğini be- lirten Ali Fatinoğlu kendilerinin her şey dahil olarak yaklaşık 10 milyar liraya sat- tıklan Sauna Compact'a özellikle hanım- lann büyük ilgi göstermesini bekledikle- rini söyledi. Küvetln adı Sanica Ali Fatinoğlu, şu anda aralanndan îngil- tere, Irak. tran, Filistin, Suudi Arabistan ve Nijerya'nın bulunduğu 34 ülkeye ihracat yaptıklanru belirtti. Bu ülkelerin bazılann- da küvetin adının Sanica olarak benimsen- diğini belirten Fatinoğlu, Irak'ın Duhok, Musul ve Süleymaniye şehirlerinde show roomlannm bulunduğunu belirtti. Fatinoğ- lu, ürünlerinin özellikle Kuzey Irak'ta bü- yük ilgi gördüğunü ifade ederek "GeneJde lüks ürünler tercih edfliyor. Bu bölgeye çok sayıda alün yaldızh jakuzi satryoruz" dedi. 10 milyon Euro'luk yatınmla radyatör işine girdiklerini belirten Fatinoğlu bu amaçla Fransa'daki Finnmetal şirketini sa- tın alarak tesisi Türkiye'ye getirdiklerini dile getirdi. Yararlanılmıyor Güneş mtabüir ama...İZMJR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Gelişmış ülkeler alternatıf ve yeni- lenebilir enerji kaynakla- nna yönelirken Türkiye mevcut artılannı yaşama geçiremiyor. Yenilenebi- lir enerji kaynaklan ara- smda önemli bir yer alan güneş enerjisi, yatınm yapılmaması nedeniyle atıl durumda bekliyor. Ege Üniversitesi Gü- neş Enerjisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sıdık İçB, Türkiye'nin güneş enerjisi potansiyeline de- ğinerek bu enerji türünün kullanılması durumunda ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını söy- lüyor. Projelerin hayata geçi- rilmesiyle milyarlarca dolara karşılık gelecek enerjinin risksiz biçimde elde edileceğini bildiren Prof. Dr. Içli, "İklimözel- tikleri nedeniyle ülkemiz- de güneş enerjisi yaygın biçimde kuüanılabüir, an- cak bunlar için yatınm yapıbnası gerekir" dedi. EÜ Güneş Enerjisi Enstitüsü'nde yenüene- bilir enerji kaynaklannın geliştirilmesi amacıyla birçok proje yürüttükle- rini belirten Prof. Dr. Iç- li, bunlar arasında yer alan organik güneş pille- rine dikkat çekiyor. NOTDEFTERİ ZEKERtYA TEMİZEL Gürcistan ve Abhazya Gürcistan'da Şevardnadze dönemi sona erdi. ABD bir müttefikinin daha yaka paça iktidardan düşürülmesini seyretti. Oysa Şevardnadze, Sovyet Sosyalist Cumhu- riyetler Biriiği'nin (SSCB) dağılmasının ve Beriin Duvan'nın çöküşünün mimarlarından görülüyor ve Batı'da büyük saygı görüyordu. Ancak Batı için yaptıkları sadece Batı'nın kal- binde yer aldı. Ulkesinin kapitalist dünyada yer al- masına yetmedi. Batı'nın göstermelik yardımları halkın günlük gereksinmeleri için eridi gitti. Yapısal değişimi sağ- layacak düzeyde olmadı. IMF, birçok ülkede uygulamaya çahştığı prog- ramın aynını, burada da uygulamaya kalkıştı. An- cak IMF'nin kemer sıkma politikasından Gürcis- tan'da sonuç alınması olanaksızdı. Çünkü ülke- nin, bırakın sıkacak kemeri, beline saracağı biripi bile yoktu. Yoksul bir ülkeden kapitalist bir ülke yaratmak sanıldığı gibi kolay değildi. Gürcistan'ın bir Atatürk'ü de yoktu. Şevardnadze'nin gücü dünyanın ikinci süper gücünü dağıtarak dünyayı tek kutuplu hale getir- meye yetmişti ama, dört milyonluk Gürcistan'ı saygın bir devlet haline getirmeye yetmemişti. • • • Şevardnadze'nin, devlet başkanı olduktan son- ra, birçok ulusu banndıran, dünyanın bu olağa- nüstü coğrafyasında, bölgenin doğal kaynaklan- nı harekete geçirerek, kendi kurumlannı yaratarak, hatta Sovyetler'den devraldığı kapasiteyi yeniden yapılandırarak, bir ülke yaratacağı sanılıyordu. Onun yerine Gürcistan, içerisinde bulunan özerk devletlerin yok edilmesine yöneldı. Önce binlerce yıldır yaşadıkları topraklann sa- hibi olan, "Gök kubbenin altında, kendilerine ait topraklarda, kendilerine ait dağ ve kıyılarda, öz- gûrce yaşamaktan başka amaçlan olmayan" Ab- hazlan ve Abhazya'yı, eski Cumhurbaşkanı Zvi- ad Gamsakhurdia'yı yakalama bahanesi ile yok etmeye kalkıştı. Ama Rusların bile Kafkasya'yı 297 yıl süren sa- vaşlardan sonra işgal edebildiği gerçeğini unut- tu. Gürcistan'ın ekonomik çöküşüne neden olan sayaşı başlattı. Ülkemizde yaşayan milyonlarca Abhaz ve Gür- cü'yü üzüntüye boğan bu savaşta onbinlerce in- san öldü. Bölgenin doğal varlıklan harap oldu. De- miryolları, fabrikaları bombalandı. Ülkelerin kay- naklan halklann refahı yerine, savaşta yok oldu. Ancak yurdunu kaybetmenin ne demek oldu- ğunu çok iyi bilen, 1864 sürgününde yaşananları asla unutmayan Abhazlar için ülkelerini kaybet- mek ölmekle eşanlamlıydı. ölümüne savaştılar ve ülkelerini korudular. Ancak Batı, Şevardnadze'ye olan gönül borç- lan nedeniyle, bu ölüm kalım savaşına gözlerini kapadı. Abhazya savaşı kazandıktan sonra bile yıl- larca federasyon tezini savundu. Ancak sonunda bağımsızlığını ilan etmek zorunda kaldı. Bugün dünyada bağımsız Abhazya'yı tanıyan tek bir ül- ke yok. Abhazya'yı yok sayıyoriar. Oysa Abhaz de- nilen halkın ve Abhazya denilen bir ülkenin varlı- ğını tüm dünya biliyor. Bunuen iyi bilenleriseyurt- taşlan yıllarca bölgede yaşayan Almanlaria 1917 devriminden sonra SSCB içerisinde bağımsız devlet olarak birlikte yer alan ülkeler. Uluslararası toplum çifte standardını burada da gösteriyor. ••• Gürcistan'da kadife devrimin önderi olduklan- nı söyleyenlerin ilk işi ABD yandaşı olduklannı açıklamak oldu. IMF Gürcistan'a yardıma hazır olduğunu bildir- di. Oysa Şevardnadze de ABD yandaşıydı. Ülke- sini NATO'ya sokmaya çalışıyordu. IMF daha ön- ce de Gürcistan'a yardıma hazırdı. O zaman neden Gürcistan ekonomik ve sosyal sorunlann altında ezildi, ülke ekonomik çöküşe sürüklendi? Şimdi de Gürcü halkının yükselen öfkesinin ka- dife devrimle dindirilmesi amaçlanıyor. Ancak Gürcistan halkı, ekonomik ve sosyal sorunlarını Batı'nın alkışlan ile çözemeyeceğini yakında ye- niden görecek. Sorunlann çözümünün ulusal ve bölgesel politikalarda bulunduğunu anlayacak. Bunun da öncelikle bölgede banşın sağlanmasın- dan geçtiği gerçeğini kabul edecek. Gürcistan sorunlarını çözmek istiyorsa, Batı da Gürcistan halkının iyiliğini düşünüyorsa, Abhazya gerçeğine ve bölge barışına gözlerini kapatma- malıdır. ÖR ÜŞ / ALÎ ATAY Maliye Başmüfenişi Geçtiğimiz son yirmi yıl içinde, hemen tüm iktidarlar. gelmeleri ile birlikte. kendilerinden önce atanmış mjsteşar. genel müdür ve başkanları değiştirme eğilimi içine girmiştir. Si- yasal iktidariarın bu nitelikteki tasar- rtrian, başka bir göreve atanmak üze- rebu görevlerden alınanlann özellikle Ö2lük haklannda uğradıkları kayıplar dkkate alınarak yargı kararları ile iptal ecilmiştir. Siyasal iktidarlar tarafından da za- ten beklenen bu kararlar karşısında, scrun bu kez, atanılacak yeni görev yainin pazarlıkla belirlenmesi şeklin- ckçözümlenmek istenmiştir. Bu şekil- d*, görevinden alınan müsteşar, müs- teşar yardımcısı, genel müdür ya da bişkan yargı yolunu seçmemekte, kndisinin de benimsediği yeni göre- vhe atanmaktadır. Yeni görev yerleri- nıse genellikle işlevsiz yurtdışı sürek- li jörevler oluşturmaktadır. orekçe takım çalışması llginçtir ki, kamuoyundatartışılmak- tîûlan, Kamu Yönetimi Temel Kanu- nTaslağı'nda da, siyasal iktidarlann b yaklaşımlan haklı bulunmakta ve hşka bir göreve atanmak üzere bu grevden alınanlann yargı yolunu se- çmemelerini, yeni görev yeri seçi- nnde etkili olamamalannı sağlamak üere sorun, yasal düzenleme ile çö- zmlenmek istenmektedir. Buna gö- n hükümetin görevi sona erdiğin- o, müsteşarlar ile bakanlık ve ge- nl müdürlük şeklinde kurulan Ust Düzey Yöneüci Atamaları, I KİİN veHukuk bağh ve ilgili kuruluşlarda başkan veya genel müdürlerin görevi ken- diliğinden sona ermiş sayılır (KYKT md. 46). Taslağın anılan maddesinin gerek- çesinde de, düzenleme, hükümetin iktidara geldiğinde takım çalışmasına uyum sağlayacak bir kadro oluştur- masına gereksinimi bulunduğu gerek- çesine dayandınlmaktadır. Gelinen bu noktada, şimdiye kadarki yanlış uy- gulamalann gerçekte bir zorunluluk- tan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, bu- gün içinse böyle bir yasal düzenleme- ye ihtiyaç duyulup duyulmadığının, Türkiye'nin idari yapısı ve idare huku- ku açısından doğru değerlendirilmesi gerekir. Bu amaçla idare hukuku alanında yapılan düzenlemeleri aşağıda derli- yoruz. Anayasamızın 'Kanunsuz Emir' başlığını taşıyan 137. maddesinde, kamu hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden aldığı emri.yönet- melik, tû'zük, kanun veya anayasa hükümlerine aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırıhğı o emri ve- rene bildirir. Ancak, üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile ye- nilerse, emir yerine getirilir; bu hal- de, emri yerine getiren sorumlu ol- maz. Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine getirilmez; ye- rine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz. 657 sayılı Devlet Memurlan Kanu- nu'nun devlet memurlannın görev ve sorumluluklarını düzenleyen 11. mad- desinde, devlet memurlan kanun, tiiziik ve yönetmeliklerde belirtilen esaslara uymakla ve amirler tara- fından verilen görevleri yerine ge- tirmekle yükümlü ve görevlerinin iyi ve doğru yürütülmesinden amir- lerine karşı sorumluduriar. Devlet memuru, amirinden aldığı emri, anayasa, kanun,tüzük ve yönet- melik hükümlerine aykırı görürse yerine getirmez ve bu aykırıhğı o emri verene bildirir. Amir emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile ye- nilerse, memur bu emri yapmaya mecburdur. Ancak emrin yerine ge- tirilmesinden doğacak sorumluluk emri verene aittir. Konusu suç teşkil eden emir, hiç- bir suretle yerine getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kur- tulamaz. Gerek anayasamızın, gerekse 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun yukanya aldığımız hükümlerine para- lel bir düzenleme de Tük Ceza Kanu- nu'nun 49. maddesinde yapılmıştır. Buna göre, kanunun bir hükmünü veya salahiyettar bir merciden ve- rilip infazı vazifeten zaruri olan bir emri icra suretiyle... işlenilen fıiller- den dolayı faile ceza verilemez. Bir numaralı bentte gösterilen halde merciden sadır olan emir hilafı ka- nun olduğu takdirde neticesinden hasıl olan cürme müterettip ceza emri veren amire hükmolunur. Görev, yetki ve so- rumluluklan bu denli net düzenlenen bir hiyerarşik düzen içinde üst, asta kanunsuz emir veremez, verse bile onun bu emri dinlenmez. Ustün kanu- na uygun olarak verdiği emrin yerine getirilmemesi, geciktirilmesi düşünü- lemez. Böyle bir durum olsa bile, ka- nuna uygun olarak verilen emrin hiç yerine getirilmemesi ya da geciktiril- mesi görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur (TCK md. 240). Fail memur, görevden uzaklaştırılır (657 s.d.k. md. 137) ve hizmetin aksamadan ifa edil- mesine devam edilir. Siyasal iktidarlar Itlraz Istemlyor Ideal olarak betimlenebilecek böy- lesi bir hukuk düzeni içinde, siyasal ik- tidarlann ise başlamaları ile birlikte ne- den hâlâ üst düzey yönetici kadrola- nnı yenilemek istediklerini anlamak zor değildir. Çünkü yanlı ve hukukun gereği olmayan kararlar, ancak takım ya da ekip anlayışı içinde birbirlerine itiraz etmeyen otoriteler tarafından ve- rilebilir. Hele de, bu ekip ya da takım siyasi düşünce, felsefi inanç ya da ırk gibi unsuriar dikkate alınarak oluştu- ruluyorsa, yolsuzluklar açısından olay çok daha vahim demektir. Sonuç olarak, üst düzey yönetici atamaiannda, yeniden liyakat-kariyer- kıdem esasına dönülmedikçe Türki- ye'nin yolsuzluk batağından kurtula- bileceğini düşünmüyoruz. Fındık ve zeytinyağından sonra kayısı da tanıtılacak Türkkayısısı da Japonyayokusu İZMİR(AA)- Japonya'da zeytinyağı ve iındıktan sonra ka\ısı için de tanıtım prog- ramı düzenlendi. Japonya'da "TürkYıh" olarak belirlenen 2003 'ün son tanıtım et- kinliği, kayısıyla yapılacak. Ege, Istanbul ve Güneydoğu Kuru Meyve fîıracatçılan Birlikleri tarafından oluşturulan bir kuru- lun yürüttüğü etkinlikler için, findık tanı- tımını yapan Daiko Advertising Corp. şir- ketiyle tanıtım sözleşmesi imzalandığı bildirildi. Ege Kuru Meyve ve Mamulleri Ihra- catçı Birlikleri Yönetim Kurulu üyesi Er- dinç Kapkaç, Japonya'da Türk kayısısını tanıtmak amacıyla "Türk Kayıasıyla Ja- pon Tatha" yanşmasının düzenlendiğini belirtti. Japonya'da ulusal yayın yapan Foodies TV tarafından düzenlenen yanşma için başvurulann devam ettiğıni belirten Kap- kaç, yanşmada kayısıylayapılan en güzel tatlının seçileceğini söyledi. Yanşmaya tariflerini gönderen Japonlar arasında 6 finalist seçileceğini ve 7 Aralık 2003 ta- rihinde de özel bir programla final töreni düzenleneceğini kaydeden Kapkaç, "Ya- nşmanın tüm aşamalantetevizyon tarafin- dan yayimlanacak. Yanşmada dereceye gi- renler, çeşitli Türk mallanyla ödüllendiri- lecek, birinciyse Türkiye'de bir hafta tatil kazanacak" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear