Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2003 PERŞEMBE
8
Istanbul
HABERLERtN DEVAMI
TOJRKİYE
Y 18 Sir»op
Edırne Y 20
Kocaelı Y 19
Çanakkale Y 20
Izmır Y 22
Manısa Y 24
Aydın Y 25
Denızlı Y 23
Zonguldak Y 16 An*alya
Sa»nsun
Traibzon
Gir=esun
Ankara
Est-cişehır
Kowıya
Sıvvas
Y
PB
PB
Y
Y
Y
PB
28
29
30
19
19
25
25
Y 22 Adana PB 30
Y 25 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
PB
B
PB
B
B
B
B
28
30
32
28
30
27
20
PB 21
Yurdun kuzey ve batı
kesımlerı parçalı ve
çokDulutlu. Marmara,
Ege, Batı Akdenız, Iç
Anadolu'nun batısı ıle
Batı ve Orta Karade-
nızsağanakyağışlı, dı-
ger yerler parçalı ve az
bulutlü geçecek. Ha-
va sıcaklıgı yurdun ıç
ve batı kesımlerınde
hıssedılır derecede
azalacak
MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
Y
B
11
10
11
18
17
18
20
13
Münih Y 14 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
PB
Y
Y
Y
PB
PB
14
12
23
10
17
18
23
25
Y 14 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
Y
B
B
PB
PB
PB
PB
B
13
21
9
22
27
8
19
33
B 34
Ş Parçalı bu/utıu Buiutfu t Çok bolutlu Yagmurlu Karlı > Gok gumltulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
ama- Irak'taki istikrar Gücü adı altındaki işgal-
ci Amerika ve Ingiltere* ye katılan 3. devlet Tür-
kiye oluyor.
Avusturya basını Meclis'ten izin tezkeresini
yorumlarken Türkiye'yw işgalci üçüncü devlet
olarak tanımladı.
AB ise ulusal kararımız olduğu için Irak'a as-
ker göndermemizi doğsrudan yorumlamadı.
Bush'un elbette ete-klerinde ziller çalacak.
Türkiye BM kararını b>eklemedi. Uluslararası
meşruiyeti sallamadı. RTE, neredeyse Kasımpa-
şalı edası ve diliyle BN/I neymiş diyecek nokta-
da.
AKP grubunun kapal» toplantısında BM'yi ta-
nımlıyor: "Adı var kend* yok".
Nedenini açıklıyor: "frak'ta savaşı engellerdi,
engelleyemedi".
Ya, uluslararası meş-ruiyet arayışına bakışı:
"Bizmeşru diyorsak, bır iş meşrudur" diye özet-
liyor. RTE'nin "biz" de-diği TBMM değil, AKP
grubu. 368 üyeli AKP grubunu TBMM saymak?
Bir zamandı; bir başbakan vardı, bir de tek ba-
şına iktidar. Başbakan ve parti genel başkanı
grubuna, "Siz hilafeti bfle getirirsiniz" diye ses-
lenmişti.
RTE benzeri tehlikeli bir yolun başlangıcında
mıacaba?
• • * • •
AKP'nin "gizli oturuırr" anlayışı da hayli deği-
şik. Muhalefetin tezkere görüşmelerinin gizli
oturumda yapılmasına karşı çıkışını onaylama-
yan AKP Grup Başkan\/ekili Haluk Ipek, "içer-
de konuşulanlann şu artda dışarıda da konuşul-
duğunu" söyledikten sonra, iktidar mantığını
sergileyen bir saptama yaptı:
"Yani" dedi, "muhalefetin iddia ettiğigibigiz-
li oturum yaparak milletten gizlenen birşeyyok".
Şeffaflığın AKP'ce tanımına ne dersiniz?
• -*••
öyle ama, Dışişleri Bakanı Gül, örneğin dışa-
rıda gönderilecek asker miktarını ağzına almı-
yor, içeride, kapalı grupta bülbül.
Iki tugaydan söz ediyor. Asker sayısı azalır
çoğalır, diyor. Kapalı grupta ABD'nin önerdiği üç
bölgenin sınırlarını çizerek açıklıyor. Dışarıda
"değeriendirmelere devam ettiklerinden" söz
ediyor. Kapalı kutu.
Birbirini tutmaz davranışlara karşın; grup adı-
na, AKP adına Haluk Ipek çıkmış ekrana; mil-
letten saklımız gizlimiz yok, ha içerde söylenen-
ler ha dışarıda konuşulanlar aynı demeye gelen
irdelemeler yapıyor.
Bu tutumla, acaba milleti mi, medyayı mı, kim-
leri kandırdığını sanıyorlar.
Dışarıda içeride -kapalı grup toplantılarında-
AKP kodamanlarının değinmediği, değinmek-
ten kaçındığı "gerçeği" AKP'nin ilk Dışişleri Ba-
kanı, şimdilerde AB Uyum Komisyonu Başkanı
Yaşar Yakış açıklayıverdi.
Irak'a gidecek Türk birliklerinin karşılaşacak-
ları risklerin askeri merkezlerde değerlendirildi-
ğini söyledi.
"Zayiat olmaması için herkes elinden geleni
yapacaktır" dedikten sonra, evet sonra: "Ama
zayiat olursa sürpriz olmamalı" dedi.
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in
açıkladığına göre, hükümet, tezkere Meclis'e
gelmeden önce anketler aracılığıyla "toplumsal
eğilimleh saptamış".
Oysa, çeşitli anketler toplumsal eğilimlerin
yüzde 80'lerde asker göndermeye karşı oldu-
ğunu gösterdi. Hükümet anketinde halkın asker
göndermeye olumlu baktığı söylenebilir mi? Za-
ten sonuçlar hükümeti destekler yönde olsay-
dı tezkereden önce hemen açıklanırdı.
Bir kez daha anlaşıldı: Gerçekler halktan giz-
leniyor.
Hükümet "bukalemun siyaseti" izliyor vesse-
lam!
Yargıtay 'domuzbağmı' bozdu
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ankara 1 No'lu
DGM'ce Hizbullah davasında verilen,
3 sanığın idam, 24 sanığın 4 yıl 6'şar ay,
3 sanığın 15'er yıl. 2 sanığın da 3'er yıl ağır
hapis cezasına çarptınlmasına ilişkin
mahkûmiyet karannı bozdu. Daire bozma
karanna. şeriat devletinin önünde engel
olarak gördüğü kişileri 'domuzbağı' ile
öldüren örgüt üyelerinin bazılannın Topluma
Kazandırma Yasası'ndan yararlanma istekJeri,
ek savunma hakkı verilmemesi ve eksik
soruşturmayı gerekçe gösterdi.
MB'de danışman ataması
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez
Bankası Başkan Yardımcılığrna Devlet Bakanı
Ali Babacan'ın danışmanı Erdem Başçı atandı.
Edinilen bilgiye göre, emekliye aynlan Aykut
Ekzen'in yerine getirilen Yardımcı Doç.
Başçı"nın atama kararnamesini Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer'in onayladığı bildirildi.
Yaşar Topçu DYP'ye katıldı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
Bayındırhk ve Iskân Bakanı ve ANAP Sinop
Milletvekili Yaşar Topçu DYP'ye katıldı. Topçu
ile bazı belediye başkanlannın katıhmı
nedeniyle dün DYP Genel Merkezi"nde tören
düzenlendi. Topçu burada yaptığı konuşmada,
Türkiye "de iki köklü partinin bulunduğunu,
bunlann CHP ve DYP olduğunu söyledi.
Diğerlerinin denendiğini ve bir süre sonra
eridiğini belirten Topçu, AKP'nin de aynı
akıbete uğrayacağına inandığını kaydetti. Daha
sonra Ağar partiye katılanlara rozetlerini taktı.
Ifade özgürlüğü ve takıyyeSABtH KANADOĞLU
(Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı)
Çağdaş demokrasilerin belirgin nitelik-
lerinden biri çoğulculuktur. Çoğulculuk ise
aynm yapmadan her düşünceye özgürlük
demektir. Kuşkusuz bu özgürlük de düşün-
ceyi açıklama, aşılama ve örgütlenme öz-
gürlüğünü içermektedir.
Ancak çağdaş demokrasiler, bu özgürlü-
ğün sınırsız kullanılmasından doğacak so-
nuçlan göz ardı edemez. Demokrasiyi teh-
likeye düşürecek, varlığını sona erdirecek
bu "düşünce özgürlüğü" kavramı olamaz
ve demokrasilerin "kendilerini koruma
hakları" yadsınamaz.
Bu nedenledir ki "İnsan Haklarının ve
Ana Hürriyetlerin Korunmasına Dair
Avrupa Sözleşmesi (AİHS)"nın 10'uncu
maddesinde "ffade özgürlüğü" başlığı al-
tında "Herkes görüşlerini açıklama, an-
latım özgürlüğüne sahiptir" temel ilkesi
belirlendikten sonra, bu özgürlüğün kulla-
rulmasının görev ve sorumluluk yüklediği
vurgulanarak "ulusal güvenliğin, toprak
bütünlüğünün. kamu güvenliğinin, ka-
mu düzeninin korunması, suç işlenmesi-
nin önlenmesi, sağlığın ya da ahlakın,
başkalarının ün ve haklarının korunma-
sı. gizli haberlerin açıklanmasınm engel-
lenmesi ya da yargı erkinin üstünlüğü-
nün ve yansızlığının sağlanması için de-
mokratik bir toplumda zorunlu önlem-
ler niteliğinde olmak üzere, yasayla ko-
şullara, sınırlamalara ve yaptırımlara
bağlanabileceği" kabul edilmiştir.
•••
Avrupa Insan Haklan Mahkemesi Bü-
yük Dairesi'nın 13.02.2003 günlü "Refah
Partisi ve diğerleri - Türkiye" davasının
karannda siyasi partilerimiz ve siyasi ya-
şamımız için örnek alınacak saptamalar y-
er almaktadır. Anılan kararda; modern Av-
rupa tanhınde de görüldüğü gibi siyasi par-
tiler şeklınde örgütlenen totaliter hareket-
lerin, demokratık rejim içinde güçlendık-
ten sonra, demokrasiden kurtulmak isteye-
bilme olasılığı içinde bulunabilecekleri
vurgulanmaktadır.
Aynca, hiç kimsenin demokratik bir top-
lumun ideallerini ve değerlerini zayıflat-
mak ya da yok etmek amacıyla sözleşme
hükümlerine de dayanamayacağı belirtil-
mektedir.
Sözleşmeye taraf bir devlette, eylemlen
şeriatı yerleştirme amacı taşıyan bir siyasi
parti, sözleşmenin bütününe hâkim olan
"demokratik idealle" bağdaşmaz. Zira si-
yasi partılerin de tabi olduğu sözleşmenin
ll'inci maddesinde yer alan "Dernek
Kurma ve Toplantı Özgürlüğü"ne de
benzer nedenlerle sınırlamalar getirilebi-
lir.
Anayasamızda da demokratik siyasi ya-
şamın vazgeçilmez öğeleri olduğu belirti-
len siyasi partilerin, anayasa ve yasa hü-
kümleri içerisinde faaliyetlerini sürdüre-
cekleri esası kabul edilmiştir. Sınırlamalar
ise anayasanın 68/4'üncü maddesinde sa-
yılarak gösterilmiştir.
Bu maddeye göre: "Siyasi partilerin tü-
zük, program ve eylemlen; devletin ba-
ğımsızlığına, ülkesi ile milletiyle bölün-
mez bütünlüğüne, insan haklanna, eşit-
lik ve hukuk devleti ilkelerine, tnillet ege-
menliğine, demokratik, laik Cumhuri-
yet ilkelerine aykırı olamaz, sınıf veya
zümre diktatörlüğünü savunmayı ve yer-
leştirmeyi amaçlayamaz, suç işlenmesi-
ni teş\ik edemez."
Bu koşullann hangisi eleştirilebilir ve
ifade özgürlüğüne engel olarak gösterile-
bilir? Bu koşullar, çağdaş ve ulusal bir dev-
letin var olma koşullandır. Bu koşullara
karşı, ıfade özgürlüğü adına propagandayı
ve örgütlenmeyi savunmak; ulusal varlığı-
mızı, Cumhunyetimizin temel nitelikleri-
ni ve demokrasimizi tehlikeye düşürmeye
çağn çıkarmak değil midir?
•••
Üzülerek belirtmeliyim ki, Avrupa Bir-
liğı'ne uyum gerekçesi altında AÎHS'nin
10 2'ncı maddesı göz ardı edilerek devle-
tin bölünmez bütünlüğüne karşı propagan-
dayı yaptınma bağlayan Terörle Mücade-
le Yasası'nın 8'inci maddesini, çağdaş ce-
za hukuku anlayışına uygun biçimde dü-
zeltmek yerine, tamamen kaldırma yanlı-
şına gidılmış ve ulusal bütünlüğümüz her
türlü bölücü ve yıkıcı propaganda saldın-
sına karşı savunmasız bırakılmıştır.
Aynı yanlışın yinelenmesi tehlikesi gün-
demdedir. Ifade özgürlüğünün önünde en-
geller olduğu ileri sürülerek bunun siya-
setçileri "takıyye" yapmaya zorladığın-
dan bahisle, engellerin(l) kaldınlması is-
tenmektedir. Bu istek siyasetçilerin "ta-
kıyye"den kurtanlması adına yapılmakta-
dır"
Günümüzdeki anlamı, bağlı olduğu dile
yerleşme nedeni ve zorunluluğu ne olursa
olsun "takıyye" sözcüğünün Türkçemize
ve giderek siyasal yaşamımıza egemerdiği
büyük bir talihsizliktir.
•••
Çağdaş demokrasilerde açıklık, içtenlik
ve doğruluk geçerlidir. tkiyüzlülüğe, içten-
sizliğe, art ve gizli hesaplara yer yoktur.
Anayasada ifade özgürlüğüne engeller ol-
duğunu ileri sürerek kaldınlmasını isteyen-
lerin, bu engellerin neler olduğunu takıy-
ye yapmadan açıklamalan gerekmektedir.
Açıklamalıdırlar ki, siyasi partilerimizi
ve siyasetçilerimizi "takıyyeci" yapan;
devletimizin bağımsızlığı mı, bölünmez
bütünlüğü mü, insan haklan mı, eşitlik ve
hukuk devleti ılkeleri mi, yoksa demok-
ratik ve laik Cumhuriyet ilkeleri midir? Öğ-
renelim...
6
Yok edici' Kalifornîya valisi
I Baştarafı 1. Sayfada
vis'in görevde kalıp kalmama-
sı için oy kullandı. İlk aşama-
da, yüzde 54'ü "Davis gitsin"
diyen seçmenler, daha sonra
"Davis görevinden alınırsa
kim vali olmah" sorusuna 135
aday arasından yanıt aradı. Re-
ferandum sürecinde, eyaletin
içinde bulunduğu enerji krizi
ile borçlanndan sorumlu tutu-
lan Davis hakkında referandum
yapılması için gerekli sayıda
imza toplandı. Yaklaşık bir bu-
çuk ay önce de defalarca dün-
ya vücut şampiyonu seçilen ve
daha sonra Hollywood'da
"Terminatör" filmleriyle ün
kazanan Avusturya asıllı
Schwarzenegger, Cumhuriyet-
çi Parti 'den aday olarak kısa sü-
rede anketlerde öne geçti.
Seçim sonuçlannın, 2004
Kasımı'nda yapılacak başkan-
lık seçimleri öncesinde De-
mokratlan sıkıntıya soktuğu
belirtiliyor.
Schvvarzenegger, eşi Maria
Shriver ile yaptığı teşekkür ko-
nuşmasında. "California hal-
Vali seçilen Schwarzenegger, Terminatör (solda) ve Conan filmleriyle üne kavuştu.
kına bana duyduğu güven-
den dolayı teşekkür ederinı.
Görevimi başaracağım ve
halkın valisi olacağım" dedi.
Seçimi kaybeden Gray Davis
ise "Sizlerle çok güzel günler
geçirdik, ama bugün halk
başka birinin hizmetinden
yana tercih kullandı" diye ko-
nuştu.
Seçimlerde, Demokrat Vali
Yardımcısı Cruz Bustamante,
yüzde 31.8 ile ikinci sırada yer
aldı. Çıkardığı dergi ve çektiği
filmlerle "porno kralı" olarak
tanınan Larr>
r
Fljnt 8 bin, por-
no yıldızı IVIary Carey de 5
binden fazla oy aldı.
AKP'nin emeklilikle 'kadrolaşma' girişimi yine Anayasa Mahkemesi'nden döndü
Zorunlu emekliliğe geçit yokANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi.
memurlann zorunlu emeklilik
yaşını 65 'ten 61" e indiren ve ha-
len çalışanlar için de kademeli
emeklilik öngören yasayı, oy-
çokluğuyla iptal etti ve yürürlü-
ğünü durdurdu. Yüksek Mahke-
me'nin bu karanyla yürürlükte
memurlann zorunlu emeklilik
yaşına ilişkin bir düzenleme bu-
lunmaması nedeniyle yasal boş-
luk doğdu. Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Haşim Kılıç, ak-
saklıklann giderilebilmesi için
hükumetin yeni bir düzenleme
yapması gerektiğini vurguladı.
Gerekçeli kararda yer verile-
cek "65 yaşını doldurmayan-
lar yönünden" ifadesıyle 65 ya-
şını dolduranlara emeklilik yolu-
nun açılmasına olanak tamnma-
ya çalışılacağı, ancak bunun da
uygulamada sorun yaratacağı
belirtildi. Anayasa Mahkemesi,
CHP'nin mahkeme gündemine
taşıdığı, memurlann zorunlu
emeklilik yaşını 65'ten 61'e in-
diren düzenlemenin yürürlüğü-
nün durdurulması ve ıptali iste-
mini dünkü toplantısında sonuç-
landırdı.
Haşim Kılıç. yasanın memur-
lann zonınlu emeklilik yaşını
65"ten 61'e indiren hükmün
oyçokluğu ile iptal edildiğini bil-
dirdi. Yasanın halen çalışanlar
için kademeli emeklilik madde-
sinin de oyçokluğu ile anayasa-
ya aykın bulunarak iptaline ka-
rar verildiğini kaydeden Kılıç,
iptal edilen her iki hükmün de
yürürlüğünün durdurulmasına
oybirliği ıle karar verildiğini
söyledi.
İptal edilen kademeli geçiş, 61
yaşını dolduranlar ile 65 yaş ara-
sında olanlann 3 aydan 6 aya ka-
dar süreyle, 61 yaşını doldurma-
lanna 1 ay ile 5 ay kalanlann ise
1 aydan 5 aya kadar değişen sü-
reyle görevde kaldıktan sonra
emekli olmalannı öngörüyordu.
Kılıç, yasanın yürürlüğe gir-
diği tarihte makam tazminatı
ödenmesini gerektiren görevler-
de bulunanlardan emekliye sevk
edilenler hakkında 2 yıllık süre
aranmayacağına ilişkin fıkranın
da Anayasa Mahkemesi 'nin Ku-
ruluş veYargılama Usulleri Hak-
kında Kanun'un 29. maddesine
göre uygulama olanağı kalma-
dığından iptalinin kararlaştınl-
dığını belirtti.
Haşim Kılıç, CHP'nin 4839
sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu'nda
Değişiklik Yapılmasına Daır Ka-
nun'un bazı maddelerinin iptali
istemiyle açılan davayı da sonuç-
landırdıklannı bildirdi.
Memur maaşlanndan yapılan
emeklilik kesintisini yüzde 1
oranında arttıran düzenlemenin
iptal isteminin reddedildığini
bildıren Kılıç, yasanın memurla-
nn zorunlu emeklilik yaşını
65"ten 61'e indiren maddesinin
iptal isteminin ise sonraki 4919
sayılı yasa ile değiştirildiği için
"karar verilmesine yer olma-
dığına" karar verildiğini kaydet-
ti.
Kılıç, emekli, dul ve yetimle-
rin ayhklanndan yüzde bir ora-
nında sağlık katkı payı kesihne-
sine ilişkin hükmün de iptaline
karar verildiğini söyledi.
'AKFye tokat'
CHP Grup Başkanvekili Ha-
luk Koç, dün düzenlediği basın
toplantısında AKP'nin yasama
faaliyetlerinde yeni bir hukuk to-
kadı yediğini belirterek iktida-
nn kamu görevlilerine "tam bir
trajedi, korku fılmi gibi bir sü-
reç" yaşattığını söyledi. tktida-
nn, takıyye yasal düzenlemeler-
le kadrolaşma amacına ulaşmak
istediğinı anlatan Koç. "AKP
artık 'eş dost kapitalizmi' anla-
yışından vazgeçmelidir" dedi.
GÜNDEM MLSTAFA BALBAY
ankcum@ttnetnet.tr
Rasid Dostum-Atta Muhammed
ganistan'ın kuzeyinde
Ozbek General Raşid
Dostum ile Tacik ko-
mutan Atta Muham-
med e bağlı güçler
arasında başlayan ça-
tışmada 60 kişinin öl-
düğü bildirildi. Cat'Ş-
malann, Mezarı Şe-
rif e giden yol üzerin-
de meydana geldiği be-
lirtildi.
Atta Muhammed 'in
lideri olduğu Cemiyet-
i Islami grubunun söz-
cüsü General Abdül
Sabur. tank, top ve di-
ğer silahlann kullanıl-
dığı çatışmalarda 60
kişinin öldüğünü du-
yururken Dostum'a
nın. Mezarı Şerif'in
dış mahallelerinde top-
landığını söyledi.
Cemaat-i Islami'nin
bir başka sözcüsü Eş-
ref Nedim ise Feryab
eyaletindeki Maymana
kentinde de çatışmalar
olduğunu açıkladı.
Çatışmalar nedeniy-
ie bölgedeki halkın pa-
nik yaşadığı ve tüm
dükkânlann kapalı ol-
duğunu bildirildi.
Afganistan'daki BM
sözcüsü ise kuzeydeki
çatışmalara ilişkin
haberleri araştırdık-
larını, henüz ayrıntılı
bilgi sahibi olmadık-
lannı söyledi.
• Baştarafı 1. Sayfada
yeri tariflerine göre, rakam 15-16 bine kadar çı-
kabilir.
Bu durumda Türkiye, Irak'ta ABD'den sonra en
fazla güç bulunduran ülke haline gelebilir. ABD
Savunma Bakanlığı'nın bir hafta önceki verileri-
ne göre, Irak'taki yabancı askerlerin sayısı ve ül-
keleri şöyle:
ABD 127 bin, Ingiltere 11 bin, Italya 2 bin 754,
Polonya2 bin 500, Ukrayna 1650, Ispanya 1300,
Hollanda 1198, Romanya 783, Güney Kore 657,
Bulgaristan 485, Danimarka 409, Honduras 370,
El Salvador360, Çek Cumhuriyeti 317, Dominik
Cumhuriyeti 302, Macaristan 300, Azerbaycan
151, Norveç 150, Litvanya 150, Nikaragua 115,
Moğolistan 100, Litvanya 100, Filipinler 97, Slo-
vakya 85, Arnavutluk 72, Gürcistan 70, Estonya
43, Makedonya 31, Kazakistan 29, Yeni Zelanda
9.
Durumu iyi irdelemek için dökümü ayrıntılı ver-
dik...
Ingiltere dışında ABD'nin işgaline omuz veren
ülkelerin gönderdiği asker sayısına baktığımızda,
büyük ölçüde "bayrakgösterme" ve uluslararası
alanda "ABD'nin yanında görûnme" amacına da-
yandığını söyleyebiliriz...
Türkiye'den istenen asker sayısı, ABD-lngilte-
re dışındaki tüm ülkelerin gönderdiği askere ya-
kın. Bu nedenle, "Türkiye, Irak'ta askeri olan 30
ülkeden biridir" denemez. Şu denebilir:
Türkiye, Irak'ta ABD-lngiltere'nin yanına gelen
3. önemli güçtür!
Olaya böyle bakınca, Meclis'in aldığı kararın
önemi ve uluslararası etkisi daha iyi anlaşılacak-
tır...
AKP, tezkereyi blok oyla Meclis'ten çıkarırken
tarihimizde ilk kez, uluslararası hukuk ikinci pla-
na itildi. BM kararının şart olmadığı görüşünden J
hareket edildi. Başbakan Recep Tayyip Erdo- •
ğan, Türkiye'nin asker göndermesinin uluslara- •
rası alandaki meşruluğuna ilişkin soruya şu yanı- ı
tı verdi: '
"Biz, meşru diyorsak meşrudur!"
Konuya böyle bakınca söyleyecek başka bir
şey kalmıyor. VVashington, Erdoğan'ın bu yakla-
şımından etkilenmiş olmalı ki, Ankara'da tezkere
oylamasının sonuçlandığı saatlerde, ABD yöne-
timi de BM'yi karar için zorlamamayı gündemine
aldı!
8.5 hükümeti!
Hükumetin altına imza attığı tezkere ile, Du-
bai'de altına imza attığı 8.5 milyar dolarlık kredi-
nin koşulları arasındadailginç benzerliklervar. Bu
benzerlikler bazı çelişkileri de beraberinde geti-
riyor.
Türkiye, 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasının
şartları arasında yer alan, "K.lrak'a girmeme" ko-
şulunu kabul ederken Irak'a asker gönderme ge-
rekçelerinin arasına "K. Irak'ın teröristlerden te-
mizlenmesini" de koydu.
Biz K.lrak'a girmeyeceğimize göre, demek ki
bölgenin teröristlerden temizlenmesi işini ABD'ye
havale ettik. ABD bu işi ne kadar yapacak, soru-
su hâlâ çengelli duruyor. Bu konuda değişik söy-
lentilervar. önümüzdeki günlerde terörörgütü P-
KK/KADEK'in, ABD'nin bölge politikalarının bir
parçası olduğuna ilişkin bilgiler gelirse, şaşırma-
yacağız!
Son olarak AKP'nin bütün gücüyle bu kararın
arkasında durmasına değinelim... 1 Mart tezke-
resinde AKP içindeki Güneydoğu kökenli millet-
vekilleriyle radikal dinci unsurlaretkili olmuştu. Bu
kez tezkerenin arkasında tümünün yer aldığını
görüyoruz. Bu bir yandan AKP'nin gücü ise bir
yandan da ABD'nin gücüdür!
AKP yönetiminin 12 Ekim'deki kongreyi de kul-
landığını, "Tezkerede bizi üzenleri biz de kongre-
de üzeriz, partiyönetiminden uzak tutarız" mesa-
jı verdiğini de vurgulayalım...
Sonuç olarak kararı AKP alsa da, sonuçları tüm
Türkiye ile ilgili. Bütün dileğimiz, Irak bataklığın-
dan en az zararla dönülmesi...
Afganistan 'da
komutanlann güç
kavgası: 60 ölü
• Mesan Şerif yakmlannda meydana
gelen çatışmada tank ve top gibi
silahlann da kullanıldığı bildirildi.
Feryab eyaletindeki Maymana kentinde
de çatışmalar olduğunu açıkladı.
KÂBİL (AA) - Af- bağlı yüzlerce savaşçı-