Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 €KİM 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIZI
îlçe merkezindeki kent yaşamı E-5 karayoluyla kesiliyor ve varoş gerçeğiyle yüzleşiliyor
Kadıköy'ü ayırançizgi
\ı j (stanbul'un
görünmeyen
yüzü: Vşroşlar
Barış DOSTER • Oktay APAVDIN
A nadolu yakasının en çağdaş ve
/ | kentli ilçesi kuşkusuz ki
^A. Kadıköy. Ilçenin merkezınde,
kent yaşamının tüm özellikJeri ortaya
çıkarken bu görüntüler, keskin bir
çizgiyle, yani E-5 karayoluyla kesiliyor
ve yolun üst kısmında, varoş gerçeği
tüm çarpıcılığıyla insanı karşılıyor. E-
5'ın altında, ilçenın merkez semtlennde
eğitimli, orta ve üst gelir dılimine
mensup, kentli sınıflar yaşarken yolun
üst tarafında ise Anadolu'nun dört bir
yanından gelenlerin oluşturduğu
mahalleler görülüyor. Kayışdağı
Vlahallesı, Küçükbakkalköy,
Büyükbakkalköy, Fıkirtepe, Yenisahra
gibi yerler ile Bağdat Caddesi, Moda
gibi semtler arasında sanki bir karayolu
değil, yıllar ve dağlar var.
Kahvelerdekl örgütlenme
Kayışdağı; Kars. Erzurum, Sıvas,
Tunceli ve Erzincan'dan göç edenlerin
ağırlıkJı olarak yaşadıklan bir mahalle.
Sayılan 100'ü geçen, köy, mezra, ilçe
derneklerinin tabelalan her yerde
görülüyor. Bu derneklerin. genellikle
kahvehanelerde örgütlendiği dikkat
çekiyor. Çalışanlann. işçilik, küçük
esnaflık ve seyyar satıcılık yaprığı
mahallede, dinsel yapılanmalar
arasında başı Nakşibendiler çekiyor.
Bir başka varoş olan Fikirtepe'de ise
varoş- kent arası bir yaşam söz konusu.
Yıllar öncesinin gecekondu mahallesi
olan Fikirtepe, günümüzde kaçak,
çarpık, düzensız, plansız yapılaşmanın
tüm örneklerinı sergiliyor. Tek göz oda
gecekondulann yerini, çok katlı
apartmanlann aldığı Fıkirtepe ve Inönü
mahallelennde de ağırlığı yıne Sıvas,
Sinop, Kars ve çevresinden göç eden
yurttaşlar oluşturuyor.
Dernek örgütlenmesınin etkin olduğu
mahallelerde, Sarıkamış tlçesi Karakurt
ve Köylen Derneği'nden Sinoplular
Dayanışma Demeği'ne dek birçok köy,
kasaba ve hemşeri derneğı etlanlik
sağlama uğraşı veriyor. Bu böigelerde
dikkat çeken bir diğer konu da, geçim
sıkıntısı çeken, ezilen, eğitimsiz
kitlelerin "kotoni" biçiminde bir yaşam
tarzını benimsemiş olmalan. Bu
dernekler etrafında örgütlenmeyi
yeğleyen yurttaşlar, her seçım
öncesinde kendi derneklerinden
temsılcilerini değişik partilerden aday
göstermek için büyük çaba
gösteriyorlar. Yöneticisi olduklan
derneğin tüm üyelerini, aynı partiye
yönlendirme konusunda iddialı olan
yöneticiler olsa da. seçim sonuçlan, bu
yöneticilerin, sözlerini tutamadıklannı
ve yanıldıklarını gösteriyor.
Kadıköy'ün hemen yanındaki tarihi bir
ilçe olan Üsküdar'da da, tarih modern
zamanlarla. kent yaşamı varoşlarla iç
içe geçmış durumda. Üsküdar'ın
Kadıköy'den farkı, hem varoşun hem
de kent olarak anılan bölgelerin
ağırlıklı biçimde çeşitli tarikat ve
cemaatlerin etki alanı haline gelmiş
olması.
Seçlmln gallbi AKP
İkinci kuşak olarak amlan bölgede de
son seçim sonuçlan
değerlendirildiğinde, Kadıköy ve
Maltepe dışında kalan yerlerde
yurttaşlann AKP'yi tercih ettikleri
ortaya çıkryor. Sultanbeyli ilçesinde,
2002 genel seçimlerinde, 101.308
kayıtlı seçmenden, oy veren 79.981
seçmenin 40.217'si AKP'yi tercih
etmiş. CHP'nin oyu ise 5760'ta kalmış.
Maltepe"de ise 1999 seçimlerinde DSP
59.211, ANAP 30.914, FP 31.620 oy
almış. 2002 genel seçimlerinde ise
AKP 64.603, CHP 63.894 oy alabilmış.
Kadıköy'de, varoş olarak anılan
Kayışdağı Mahallesi'nde son
seçimlerde AKP oylann yüzde 44.8'ini,
CHP yüzde 24.1 'ini almayı başarmış.
Fikirtepe'de de AKP yüzde 48.4, CHP
ise yüzde 16 oranında oy almış. ilçe
genehnde ise geçerli oylann yüzde
43.8'ıni CHP, AKP ise yüzde 21.7 sini
alabilmiş. Üsküdar'da 1999'da DSP
78.961, FP 59.899, ANAP 44.988 oy
alırken 2002'de tablo bütünüyle
değışmış. AKP 112.503. CHP 70.318
oy alırken diğer partiler fazla varlık
gösterememişler. Beykoz'da da son
genel seçimlerde CHP 16.524 oy
alırken AKP 47.219 oy alarak açık
farkla birinci parti çıkmayı başarmış.
Prof. Dr. Sencer Ayata'nın yapüğı araştırmaya göre,
büyük kentlere son 10 yüda göç eden yurttaşlar
büyük güçlük çekiyor. Evde ağlayan çocuklannı
duymamak için evlerine geç giden babalar
bulunuyor. Toplumun en yoksul kesimini
oluşturan yüzde 30'luk grup kendini sistem içinde
görmüyor.
Dışlanmışhk duygusuyaşiyorlar
ODTÜ Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencer
Ayata'nın, Türkiye genelinde yaptığı bir araştırmaya göre,
ülkemizin en yoksul kesimini oluşturan yüzde 30'luk
kesim, toplumdan ve sistemden dışlanmışlık duygusu
yaşıyor. Ayata'nın çalışmasından bazı bölümler şöyle:
t/ Aile içinde, 1 kişinin bile düzenli gelire sahip olup
olmaması önemli.
i/ En yoksul yüzde 10'luk kesim ki buna 10. basamak da
deniyor, yardım bağımlısı ailelerden oluşuyor. Bu kesimin
üstünde olan, yüzde 10 ile yüzde 35 arası kesim ise geliri
düşük ailelerden oluşmakla birlikte, düzenli gelir sahibi.
*/ En yoksul yüzde 10 diliminde 7-8 aile tipi bulunuyor.
ı/ Hastalar, özürlüler ve sakatlann olduğu ailelerde, sakat
kalan kişinin hem çalışamaz durumda ohnası hem de
ailesi için yük ohnası, aileyi çok fazla zorluyor.
\/ Yaşlı, çalışamayacak ya da çalışacak kimsesi olmayan
aileler büyük zorluk çekiyor.
t^Hane halkı reisinin kadın olduğu aileler de, çok güç
koşullarda yaşıyor.
f/ Eve asgari ücret giren 5 kişilik bir ailede, her hafta 8-9
milyon lirayla da olsa pazara çıkılabiliyor. Asgari oranda
da olsa protein alınabilıyor. Bu aileler, "tavuk kanadT,
"inek memesi" ve "akriger" alabiliyorlar.
>/ Hiç pazara gıdemeyen ailelenn oranı yüzde 5 ile 10
arasında. Bu evlere et, süt, yoğurt girmiyor. Bu ailelerin
giyecek masrafı da yok.
f' Büyük kentlere son 10 yıl içinde göçen aileler büyük
güçlük çekiyor.
\/ Yoksul aileler, un türevi gıdalarla besleniyorlar.
Makarna, bulgur, pirinç, ekmek en çok tüketilen gıda
maddeleri.
\/ Halk arasında "kınk pirinç" de denen en ucuz pirinci
tüketiyorlar.
•" Bu ailelerin, tencereyi kaynatmak için gereken asgari
ürünleri evde stok olarak tutacak güçleri yok.
\/ Evde aç yatan çocuklannın ağlamasını duymamak
için, akşam evden çıkıp çocuklan uyuduktan sonra, geç
vakit eve dönen babalar var.
\/ Bu tür aileler, yine kendileri gibi yoksul olan ailelerin
bir gecelik makarna, pirinç yardımıyla günü kurtanyorlar.
GÖÇ ALIYORLAR
Avrupa
yakası
gettolan
/
stanbul'un Anadolu
yakasındaki
varoşlannda görülen
özellikler, Avrupa
yakasında da
geçerliliğini koruyor.
Ashnda varoş gerçeğiyle
ilk tanışan Avrupa yakası
olmuş, yıllar önce
Zeytinbumu ve
Gaziosmanpaşa ile
başlayan,
Küçükçekmece ile süren
Sanyer ve Kâğıthane ve
Bayrampaşa'da devam
eden Hazuıe arazilerinin
gecekondulaşma ve talan
kenrin yeni gettolannı ya
da bir diğer deyişle
"varoşlanıır yarattı.
Avrupa yakasında 70'li
yıllarda ilk
gecekondulaşmanın
görüldüğü Zeytinbumu
bugün daha çok gelişen
bir kent görüntüsü verse
de, seçmen profili,
yaşam standartlan
baknrundan tipik
özellikler taşıyan bir
varoş bölgesi olma
özelliğini koruyor. Bir
dönem Bulgar, Arna\Tit,
Yugoslav göçmenlerin
yerleştiği Zeytinbumu,
aldığı göç nedeniyle
bugün Kars'tan Sinop'a,
Azeriden Türkmene
değin geniş bir toplum
profili ve yurttaş
zenginliği yaşıyor. Bu
zenginJiğe bağlı olarak
seçmen tercihleri de
değişiklik gösteriyor.
Her bölgede yaşandığı
gibi Zeytinbumu'nda da
özellikle yoğun olan
genç nüfus işsizlik,
eğitimsizlik ve
ekonomik güçlüklerle
boğuşuyor. Kadınların
eğitimsizliği, erkeklerin
iş bulmada güçlüğü de
eklenince Zeytinbumu
sorunlar sarmalında güç
günler yaşıyor.
Zeytinburnu'nun önemli
bir bölümünde yine
tarikat- cemaat ilişkileri
yurttaşlan yönlendiriyor.
Tarikatlann etkisinin büyük olduğu ilçede 25 bin aile aşevleri aracılığıyla doyuyor
Gaziosmanpaşa'da işsizlik gölgesi
/
stanbul'da tankat-cemaat ılışldlerinin en yoğun
yaşandığı yerlerden biri olan Gaziosmanpaşa,
külliyeleri. Kuran kurslanyla da bir döneme
damgasını vurmuştu. tstanbul'un 28 mahallesi, 5
beldesiyle en büyük ilçelerinden biri olan ve nüfus
bakımından da büyük bir yoğunluk taşıyan
Gaziosmanpaşa'da Hazine arazilerinin neredeyse
tümüyle talan edildiği acı bir gerçek olarak gözler
önüne seriliyor.
Hazine arazilerinin büyük bölümünün talanının
ise tarikat ve cemaatler aracılığıyla yapılması da
buralardan elde edilen katrilyonluk rantlann nerede
ve hangi amaçlar için kullanıldığı konusunda
önemli ipuçlan veriyor. Gaziosmanpaşa'da halen
bir milyonun üzerinde insan yaşarken seçmen
sayısının ise 500 bin civannda bulunduğu belirtiliyor.
Gaziosmanpaşa'da son on senediryönetimde olan
sağ iktidarlann talan ve yağma politikalanyla yeşil
alanlar ve park sahalan camiler ve Kuran kursu
binalanyla donatılırken tarikat-cemaat ağı giderek
tüm ilçeyi sanyor.
Yemek ve kömür yardımı
Aşe\ leri yoksullann karnını doyurmak için en
büyük umudu olmayı sürdürüyor.
Özellikle, Bitlis, Siirt, Diyarbakır, Kars, Hakkâri,
Erzurum gibi Doğu illerinden büyük göç alan
Gaziosmanpaşa'da geçen yıllarda önemli bir
çoğunJuk olan göçmenlerin ise etkinliğini yitirdiği
gözleniyor. Göçmen nüfusta görülen eğıtım
düzeyinin yüksekliğı bu grubun varoş özellik-
lerinden hızla uzaklaştığı görüntüsünü veriyor.
Ancak özellikle Doğu'dan gelen yurttaşlarda ise
eğitimsizliğin önemli bir boyutta olması dikkat
çekiyor. Gaziosmanpaşa'da bir başka acı gerçek ise
ilçe belediyesinin kurduğu aşevleri aracılığıyla
yoksullara dağıtuğı yemek ve ekonomik yardımlarda
ortaya çıkıyor. Beledıye günde 25-30 bin aileye
düzenli olarak üç öğün yemek venyor. Aile nüfuslan
göz önüne alındığında karşıhksız yardımdan
yararlanan toplam nüfus sayısının 250 büıin üzerine
çıktığı dikkat çekiyor.
Belediye ve dini vakrflar ile cemaatlerin toplandığı
dernekler, yoksul Gaziosmanpaşa halkının, dini
motifleri kullanarak duygulannı sömürürken bir
yandan da göz boyama denilecek biçimde değişik
yardımlarda da bulunuyor. Belediyenin de içinde
bulunduğu bu organizasyon ile özellikle ramazan
ayında tonlarca erzak dağıtılırken yine tonlarca
kömür de ailelere ücretsiz olarak veriliyor. Tarikat
ve cemaatlerin yardımlanyla çalışmadan geçimlerini
sürdüren Gaziosmanpaşa haÜanın tercihi de elbette
bu tarikat ve cemaatlerin kontrolü altındaki partiler
ve gösterdiği adaylar oluyor. Önceükli sorun olarak
ise işsiz sayısı yüz binlerle ifade edilen
Gaziosmanpaşa'da yüzde 50'nin üzerindeki genç
nüfusuna eğitim ve iş olanağı sağlamak görünüyor.
Blne yakın dernek var
Külliyeleri, tarikat ve cemaat merkezleri, sayılan
400'ün üzerindeki camileriyle değişik bir görüntü
çizen Gaziosmanpaşa'da dernek sayısının boyutlan
da çok büyük rakamlara ulaşıyor. Resmi kayıtlara
göre 500'ün üzerinde bitmiş inşaatı süren cami
derneği, 222 değişik amaçlı dernek, 300'ün
üzerinde ise çeşitli yörelere ait dernekleriyle
neredeyse bu ilçede yaşayan herkesin üyesi olduğu
bir cemiyetin bulunması dikkat çekiyor.
Kuran kurslan ile ilgüi ise verilen bilgiler sayınm
gayri resmi kurslarla birlikte binin üzerinde
olduğunu gösteriyor. Okul sayısı ise bunun ancak
onda birine denk geliyor. Eğitimsizliğin, tarikat
ve cemaat egemenliğinin hüküm sürdüğü bu
ilçede yaşam savaşı veren yurttaşlann çıkış yolu
bulmakta büyük güçlükler çektiği gözlerden
kaçmıyor.
GEÇMİŞTEN
GELECEĞE
ORHANERİNÇ
Tezkere Geçti Ama...
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) işgali altın-
- daki Irak'a asker gönderilmesine ilişkin tezkere, Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) geçti.
Geçti ama tartışma biteceğe benzemiyor.
önce tezkerenin kendisi tartışmalı. Tezkere de-
yip geçivermek kolay ama "Ne tezkeresi?" soru-
suna tek ve kesin bir yanıt bulmak zor.
Iktidaryöneticilerine ve Dışişleri Bakanı'nın, dün
ısrarla birkaç kez vurguladığına bakarsanız tezke-
re "yetki tezkeresi".
Her ne kadar anayasada Türkiye Büyük Millet
Meclisi'nin "izin verme" konusunda yetkili oldu-
ğu belirtiliyorsa da iktidarın kendisini hem anaya-
sa ile hem de Anayasa Mahkemesi'nin karariarıy-
la sınırlı saymama alışkanlığını dikkate alırsak faz-
la yadırgamamak gerekiyor.
Iktidar madem ki "yetki" diyor, bize de değer-
lendirmek için sözlüğe bakmak kalıyor.
Türk Dil Kurumu'nun yayımladığı Türkçe Sözlük,
yetki kelimesini şöyle açımlıyor:
"Birgörevi, bir işi yasalann verdiği imkânlara gö-
re belli şartlarda yürütmeyi sağlayan hak, selahi-
yet, mezuniyet."
Bu duruma göre hükümete verilen izne yetki de-
menin olanağı yok.
Çünkü bir yıllık süre dışında belirlenmiş hiçbir ko-
şul yok.
Asker sayısı kaç?
Hangi yolla gidecek?
Nasıl gidecek?
Nereye gidecek?
gibi birbirini izleyen sorulann hiçbirinin yanıtları
şu anda bilinmiyor.
Peki nasıl belirienecek?
Türkiye Hükümeti ile ABD Hükümeti temsilcile-
rinin bir araya gelerek yapacaklan pazarlıklar so-
nunda imzalanacak ortak protokolle.
Ancak protokolün "Hangi yolla gidecek?" so-
rusuna getireceği yanıt şimdiden biliniyor.
Zira ABD sözcülerinin yaptığı ve yapmakta ıs-
rar ettikleri açıklamalara göre bu sorunun yanrtı-
nın "Kuzey Irak'tan geçmeden" olacağı anlaşılı-
yor.
ABD "Kuzey Irak'ı bize bırakın" diyor, PKK/KA-
DEK'in terör örgütü olduğunu, bu nedenle de o so-
runu kendisinin çözümleyeceğini söylüyor ama
yerinde saymanın dışında bir harekette bulunmu-
yor.
Hatta, önceki gün radyodan dinlediğim biraçık-
lamanın sahibi olan ABD yetkilisı; Türkiye'nin
PKK/KADEK için yeni bir af yasası çıkarmasının ge-
rektiğini söyleme hakkına sahip olduklarını göste-
ren bir tutum sergiliyor. Yani ayak sürümenin en
somut ömeğini gündeme getirirek görevin aslın-
da Türkiye'ye, dolayısıyla da TBMM'ye düştüğü-
nü hıç de sıkılmadan anımsatmaya çalışıyor.
• • •
Askerin nasıl gideceği sorusuna yanıt aranırken
dile getirilen seçenekler arasında "tren yolu" da
yer alıyor. Ancak Irak'a ulaşmak için Suriye'den geç-
mek gerektiğinden Suriye'den de izin alınması zo-
runluluğu varmış!
• • •
AKP iktidannın, dereyi görmeden paçayı sıva-
ma yaklaşımına, reddedilen tezkere nedeniyle ta-
nık olmuştuk.
Dileriz bu kez aynı duruma düşmezler.
Pazarlık sonrasında askerimizin gitmesi kesin-
leşir ve Kuzey Irak'tan geçilmesi kabul ettirilemez-
se, sadece olası şehitlerimiz ile yakınlarının değil
tüm savaş karşıtlannın ellerinin yakalarınayapışa-
cağını akıllanndan çıkarmasında.
oerinc(« cumhuriyet.com.tr.
75 bin çocuk okula gitmiyor
IstanbuVun dörtte biri
okumayazma bümiyor
Devlet Istatistik
Enstitüsü (DlE),
2000 yıh nüfus
sayımından sonra.
Istanbul'un nüfusunu
9 milyon 804 bm 468
olarak açıklamış, bu
nüfüsun 2 milyon
537 bin 200'ünün,
yani yaklaşık dörtte
birinin okuryazar
olmadığmı ya da bir
okul bitirmediğini
belirtmişti.
DlE verilerine göre,
îstanbul'da okuma
yazma bilmeyen
insan sayısı 593 bin
606, okul
bitiremeyen yurttaş
sayısı ise 1 milyon
703 bin 739. Kenrin
bucak ve köylerinde
okuma yazma
bilmeyenlerin sayısı
63 bin 617, okul
bitiremeyenlerin
sayısı da 173 bin
238. Bir okul
bitirmeyen ya da
okuma yazma
bilmeyen kadın
sayısı, erkeklerden
daha fazla. Il
genelinde 1 milyon
468bin310kadımn
okuma yazma
bilmediği ya da bir
okul bitirmediği
saptanırken bu sayı
erkeklerde 1 milyon
68 bin 890.
Temel eğitim
çağındaki 75 binden
fazla çocuk okula
gitmiyor. Okuma
yazma bilmeyenlerin
oranının, özellikle
varoşlarda yüksek
olduğuna dikkat
çekiliyor.
îstanbul'daki ilçeler
ve okuryazar
olmayan sayısı şöyle:
Adalar: 2.717,
Avcılar: 49.196,
Bağcılar: 147.816,
Bahçelievler:
107.677, Bakırköy:
29.381, Bayrampaşa:
53.891. Beşiktaş:
24.069, Beykoz:
40.322, Beyoğlu:
56.276,
Büyükçekmece:
6.531, Çatalca:
3.651, Eminönü:
11.004, Esenler:
98.570, Eyüp:
56.460, Fatih:
86.826,
G.Osmanpaşa:
174.702, Güngören:
61.049, Kadıköy:
108.882, Kâğıthane:
82.882, Kartal:
77.723, K.Çekmece:
145.214, Maltepe:
71.908, Pendik:
97.459, Sanyer:
46.164, Silivri:
10.471, Sultanbeyli:
58.821, Şile: 1.699,
Şişli: 51.644, Tuzla:
26.993, Ümraniye:
109.343, Üsküdar.
101.505,
Zeytinbumu: 60.133.