Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2003 CUMA
8
Istanbu
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
PB 23 Sinop
Earne PB 26 Samsun
PB 22 Adana B 29
Y 22
Kocaeh PB 23 Trabzon Y 20
Csnakkale P B 25 Gıresun Y 21
Izmır B 27 Ankara PB 22
Menisa
Aydın
J3 27 Eskışehır PB 21
B 23B 29 Konya
Denızlı B 26 Sıvas PB 20
Zoigulcak P B 22 Antalya A 29 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
Y
Y
Y
Y
Y
Y
28
24
29
25
22
17
15
Y 16 !
Yurdunkuzey vedo-
ğu kesımlen parçalı çok
bulutlu, Orta Karadenız
toyılan, Doğu Karaöenız
ıle Doğu ve Guneydoğu
Anadolu bolgelerı sa-
ganak yağışlı, dığer
yerler az bulutlu ve açık
geçecek. Hava sıcaklı-
ğı yurdun doğu kesım-
terınde azaiacak. dığer
yerlerde onemlı bır de-
ğışıklık olmayacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
PB
PB
Y
Y
Y
Y
Y
11
11
12
19
19
18
22
16
Münıh Y 23 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
Y
PB
PB
B
PB
B
21
26
18
25
26
26
28
28
Y 23 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıfhs
Kahıre
Y
Y
B
Y
PB
Y
Y
B
18
25
16
24
23
17
11
30
Y 28
•Tahran
Cv
Parçafı bulutlu ! Sısl k
Çok btı'utlu • Yağırurl'j >Kaıi Sülu kar »Gok gunjltutu
G UIV C E L CÜ>fEYT ARCAYÜREK
• Baştaraft 1. Sayfada
Gidecek askersayısı belli değil. "Lojistikkoridor"
beii değil.
PKK/KADEK sorununun nasıl çözümleneceği
bel i değil. Ankara'da ABD adına Mr. Black ile ya-
pılscak heyetlerarası gönüşmelerde nereye varıla-
cağı beli değil.
RTE "Asker ve PKK için yol haritamızı çizdik" di-
yor Yol haritasının değişken temel öğeleri belli de-
ğil.
Kuzey Irak'a Türkiye'nın asker göndermemesi
koşuluna bağlanan 8.5 mılyar dolarlık kredi anlaş-
ması ımzalanmadan önce hükümetın askerlerin gö-
rüşujne başvurrnayışının nedenleri belli değil.
Genelkurmay Başkanı özkök ile Kara Kuvvetle-
ri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, "apayn ko-
nufar" diye nitelediklerı Kuzey Irak'a asker girme-
sıyle kredi konusunun bırhkte ele alınmasından ra-
hatsız olduklarını açıkladılar. Hükümetle askerin bir-
bırine zıt görüşleri gelecekte nasıl sonuçlar verecek,
belli değil.
Devlet Bakanı Ali Babacan "erken seçim ihtima-
lizayıf" demesirıe karşın, hodri meydanlarçoğaldı.
Milletvekilleri suskun, amaAKP'densonraCHPde
seçime hazır olduğunu ilan ettı. YSK'nin erken se-
çim mı, oy dağılımının yeniden düzenlenmesı mı,
yoksa bütün başvuruları toptan reddederek mi so-
runun içinden çıkacağı belli değil.
Daha öncelerı erken seçimi öngören, yüzde 40
oylardan söz açan RTE, birden vites değiştirerek
AKP milletvekillerine "seçim lafını ağızlanna alma-
maJanm" salık verdi.
Bu söylemi; grubu yatıştırmak için mi yoksa YSK
cephesınden başvuruların akıbetini seçim de DYP
grubu da istemeyen iktidar doğrultusunda göste-
ren kimı işaretler aldıktan sonra mı söylediği belli
degil.
• • •
Belli olan "birşey" yok mu? Var!
Nediro bilinen "birşey": KıbrıssorunundaKK-
TC'nin ve Türkiye'nın uluslararası oyuna getirildiği!
Oyundan da öteye komployu Ingiliz Lordu David
Hannay ve ABD Temsilcisi Thomas VVeston ile
Annan'ın Kıbrıs özel Temsilcisi Alvaro De Soto,
Rum önde giden hukuk adamlarıyla birlikte tezgâh-
ladılar.
Türktoplumunu bağımsızlıktan, özgürlükten so-
yutlayacak, azınlıkdüzeyinedüşürecek, KKTCtop-
raklarını yeniden Rumlara açacak, o topraklarda
yerleşik insanları yerlerinden yurtlarından edecek,
Türkiye garantisini ortadan kaldırıp askerini Kıb-
rıs'tan çıkaracak uzlaşmaya Annan Planı adını ve-
rerek KKTC'nin ve Türkiye'nın önüne sürdüler.
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş Annan Planı or-
taya atıldığmdan beri bu gerçekleri dile getirdi.
Hemen her fırsatta, uluslararası toplantılarda, BM
Genel Sekreteri'nin çağnlarına katılmak üzere git-
tiği New York'ta, Ankara'yı ziyaretlerinde, ulusal da-
vanın uluslararası komploya kurban edilmek isten-
diöini söyledi.
Tnandıramadı. Ankara, komplonun belki de bü-
tün öğelerini biliyordu, sustu. Şimdi:
Denktaş'm aylardır dillendirdiği uluslararası
komployu AB üyeliğini güvence altına alan Güney
Kıbrıs Rum yetkilileri doğruluyor.
Başta yakın günlere kadar müzakereleri Rum ta-
rafı adına yürüten Klerides. Tezgâhlayanların isim-
leri dışında komployu açıklıyor: "Annan Planıhazır-
lanırken, bunun neler içereceği konusunda bilgile-
re sahip olduk, bizimle görüştüler ve aleyhimize olan
kısımlan önleyici tedbirler alma fırsatını yakaladık".
Hatta, "4 Müslüman devlet KKTC'yı tanıyacaktı, BM
sekreterinin yardımı ile baskı yaptık, önledik" diyor.
Uzun yıllar Rumların liderliğıni yapan Yorgo Va-
siliu'nun açıklamaları Klerides'i tamamlıyor. Annan
Planı ile "95 bin Rum'un Türk bölgelerineyerieşe-
ceğini ve zaman içinde adada hiç Türk askeri kal-
mayacağını" söylüyor. Oysa Denktaş; sayıyı azım-
samış, planla "içimize 80 bin Rum dönecek"diyor-
du. Yanılmış!
Ne çare, ulusal davanın "yalnız adamı" Denk-
taş'm uyarılarına karşın, bu hükümetle KKTC'nin
akıbeti belli değil!
Almanya'dan 'sualname'
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya. 'Kara
Ses" Cemalettin Kaplan'ın o|lu Metin Kaplan'ı sınır
dışı edebilmek için Türkiye'ye yazılı "sualname'
iletecek. Dışişleri Bakanlığı aracılığiyla Adalet
Bakanlığı'na iletilecek sualnamede. Kaplan hakkmda
Türk mahkemelerinde alınan karann 'adil yargılamaya'
uygun olup olmadığı sorulacak. Alman hükümeti,
gelecek olan yanıtı, süren davada Kaplan "ın
avukatlanna karşı kullanmayı planlıyor.
Almanya: Kıbns'ı unutmaym
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya'nın
Ankara Büyükelçisi Wolf Ruthart-Born, gazetecilerle
düzenlediği sohbet toplantısında Kjbrıs konusunda
değerlendirmelerde bulundu. Büyükelçi Ruthart-Born.
"Türkiye, önemli reformlarla AB sürecinde ilerlerken
Kıbns'ı unutmamalı Mayıs ayına kadar çözümün
sağlanması için hâlâ firsat var. Annan planıü zerinde
düzeltmelerle anlaşma sağlanabilir" diye konuştu.
PartHere isim yasağına devam
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet
Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. Siyasi Partiler
Yasası'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasıyla
ilgili komisyon çalışmasmın devam ettiği kaydedilerek
yapılan bazı değişikliklerin, "komünist, faşist, anarşist.
teokratik. nasyonel sosyalist gibi adlarla siyasi parti
kurulamayacağı hükmünün kaldınlması" şeklindeki
yorumlanrnasının yanlış olduğu belirtildi..
AB: DBİAP sorunu çözülsün
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Avrupa
Komisyonu Türkiye Temsilciliği, 'AB Genişleme
Sürecinde Türkiye' adlı bir broşür yayımladı. Broşürde,
üyelik müzakerelerinin Aralık 2003"e alınması için kapı
açık bırakıhrken Türkiye"de düşünce özgürlüğü.
dernekleşme ve din özgürlüğü alanlannda
kısıtlamalann sürdüğünü savunuldu. Temsilcilik,
Türkiye'de çözümlenmesi gereken sonınlan sıralarken
HADEP'in kapatılması ve DEHAP'ın kapatılma
girişimini örnek gösterdi.
Erdoğan'ın örtülü hazırlığı
I Baştarafı 1. Sayfada
gili idare bütçelerinde yer alan
örtülü ödeneklerin kullanılma
yeri, giderin kimin tarafından
yapılacağı, hesaplann tutulma
ve kapatılma yöntemi, gideri ya-
panın değişmesi durumunda ye-
ni yetkiliye hangi belgelerin ak-
tanlacağı başbakan tarafından
belirlenecek. Yeni-eski ayrımı
kalkıyor: Örtülü ödenek kapsa-
mında yapılan harcamaların, ko-
nuyla ilgili ödeme kararnamesı-
ne imza atan bakanlann halen
görevde bulunması durumunda
ödeneceği koşulu kaldınlıyor.
Mevcut yasal düzenlemede, baş-
bakan ve ilgili bakanlann değiş-
mesi durumunda, daha önce gö-
rülmüş hizmetler karşılığında
örtülü ödenekten para ödenme-
sinin, "yeni atananlann takdi-
rine" bıkanlması öngörülüyor-
du. Yeni taslakta, bu düzenleme
de yürürlükten kaldınlıyor
En büyük skandallar...ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türkiye'de örtülü ödenek-
le ilgili tartışmalann ilki 27 Ma-
yıs 1960 ihtilali sonrasmda yaşan-
dı. thtilal öncesi dönemin başba-
kanı Adnan Menderes'ın mah-
kûm edilme nedenlerinden biri de
örtülü ödenekten zimmete para
geçirmesi iddiası oldu. Menderes,
bu suçtan 11 yıl 8 ay ağır hapis ce-
zasına çarptmldı ve suça konu
olan 4 milyon 780 lira 19 kuruşun
geri ödettirilmesi kararlaştınldı.
O tarihten sonra, örtülü ödenekle
ilgili yaşanan tartışmalann kahra-
manlan ise şu isimlerden oluştu:
•Turgut Ozal döneminde, hal-
terci Naim Süleymanoğlu'nun
Türkiye'ye getirilmesi için örtülü
ödenekten Bulgaristan a 1 milyon
dolar ödendiği açıkJandı.
Özâl hükümeti döneminde
Başbakanlık Müsteşarlığı yapan
Hasan Celal Güzel, Özal'ın 1984
yılında Ronald Reagan'a ABD
başkanlık seçimi kampanyasında
kullanması için 1 milyon dolar
gönderdiğıni iddia etti.
• 1993 yılı eylül ayında, döne-
min tstanbul Valisi Hayri Kozak-
çıoğiu'nun banka hesaplannda
7.5 milyar lira bulunduğu belge-
lendi. Bunun üzerine Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel bu para-
nın, "devletin sırn" sayılabile-
cek konularda kullanılmak üzere
örtülü ödenekten gönderildiğini
bildirdi.
• 24 Arahk 1995 seçimlen ön-
cesınde ANAP lideri Mesut Yıl-
maz, Çiller'in azınJık hükümeti-
ni destekJemesi karşılığında Al-
parslanTürkeş'in liderliğindeki
MHP'ye örtülü ödenekten para
aktardığını iddıa etti.
• Selçuk Parsadan adlı dolan-
dıncı, emekli Orgeneral Necdet
Öztorun'un adını kullanarak dö-
nemin başbakanı Çiller'den 5.5
milyar lira aldığını açıkladı. Çil-
ler'in Parsadan'a örtülü ödenek-
ten para verdiği ortaya çıktı.
• 57. hükümet döneminde Baş-
bakan Bülent Ecevit'in, 42 aylıİk
örtülü ödenek harcamalanyla ilgi-
li olarak, yakın tarihte istifa eden
Başbakan Yardımcısı Hüsamet-
tin Özkan hakkında inceleme
başlattığı haberleri yer aldı. Bu-
nun üzerine Özkan, harcamalara
ilişkin belgelerin kendisinde ol-
duğunu ve bunlan kamuoyuna
açıklamak istediğini bildirdi.
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Yürürlükteki yasada yetki başbakanın
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Örtülü ödenekle ilgili iş-
leyiş, Muhasebei Umumiye Ya-
sası'nın 77. maddesinde düzenle-
niyor. Buna göre, "Örtülü öde-
nekle ilgili düzenlemede şu un-
surlar yer alıyor:
"Başbakanlık bütçesine konu-
lan örtüiü ödenek; kapalı istihba-
rat ve kapalı savunma hizmetleri
için, devletin yüksek güvenliği ve
yüksek menfaatlannın gerekleri
için, siyasi, sosyal konularla, kül-
tür ve devlet itiban alanlannda ve
olağanüstü hizmetlerin sağlan-
masında hükümet icaplan (lü-
zum) sayılan maksat ve gayeler
için harcanır. Örtülü ödeneğin
harcama yerinin ve hesaplannın
nasıl tutulup, tasfıye edileceğınin
ve hangi belgelerin halef olan za-
ta devrolunacağının tayin ve tak-
diri başbakana aittir.
Örtülü ödenek, başbakanın ve
ailesinin şahsi masraflanna ve si-
yasi partilerin idare, propaganda
ve seçim ihtiyaçlanna harcana-
maz. Gümrük ve Tekel Bakanlı-
ğı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve
Jandarma Genel Komutanlığı
bütçelerinin haber alma ödenek-
leri, hizmetin gerektirdiği ve ilgi-
li bakanın takdir edeceği gizli is-
tihbarat işlerine harcanır.
Başbakanlık bütçesindeki ör-
tülü ödenek ile diğer bakanlık ve
dairelerin bütçelerindeki haber
alma ödeneklerinden yapılacak
harcamalar, Başbakan, Maliye
Bakanı ve sorumlu bakan tarafın-
dan ortak imza edilmiş kararna-
meye dayanılarak tahakkuk etti-
rilir.
Merkez Saymanlığı'nca bu
ödemelerin yapılması, kararna-
meyi imza eden bakanlann yerle-
rini muhafaza etmelenne bağlı-
dır. Başbakan veya ilgili bakan-
lıklara yeni atamalar yapıldığın-
da, e\-\elce görülmüş hizmetle-
rin karşılığının ödenmesi, yeni
atananlann takdirine bağlıdır."
Ortak operasyona îzin yok
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - ABD, KADEK'in Kuzey Irak'tan
temizlenmesi konusunda Türkiye'nin operas-
yonel desteğine izin vermeyeceğini, terör ör-
gütüyle üzerinde uzlaşılan "eylem planına"
göre mücadele edileceğini bildirdi. Türkiye,
eylem planı üzerinde mutabık kaldığını açık-
larken planm içeriği ve uygulama takvimi ko-
nusunda belirsizlik sürüyor. ABD'li bir yetkili,
Türkiye'nin yazılı güvence istemine ilişkin
"Benim sözümün yeterli olacağını düşünü-
yorum" görüşünü dile getirdi. ABD Dışişleri
Bakanlığı Terörle Mücadele Koordinatörü Co-
fer Black ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yar-
dımcısı Büyükelçi Nabi Şensoy başkanlığın-
daki Türk ve Amerikan heyetleri, dün Anka-
ra'da bir araya gelerek 4 saat süren bir görüş-
me yaptılar. Tek gündem maddesi KADEK'in
bertaraf edilmesi olan görüşmelerin ardından
açıklama yapan Şensoy ve Black, iki ülkenin
bir eylem planı üzerinde uzlaştıklannı açıkla-
dı. Edinilen bilgılere göre üzerinde mutabık
kalınan plan VVashington tarafından tek taraflı
hazırlanan bir metin. Bir ABD yetkilisi, Was-
hington yönetiminin terör örgütüne yaklaşımı-
nı dile getirirken, "Washington'ın bu konuda
bir planı var. PKK/KADEK tarafından ya-
ratıîan tehdit bertaraf edilecektir" ifadesinı
kullandı.
Eylem planı için takvim verilmedi
PKK'KADEK'in ortadan kaldınlması için
başlatılan sürecin işlediğini anlatan yetkili,
mücadelede kullanılacak yöntemleri ise "ka-
nunlann tam uygulanması için gerekli ku-
rumların harekete geçirilmesi, mali düzen-
lemelerle terör örgütünün kaynaklannın
kesilmesi, diplomasi ve güvenlik araçlannın
kullanılnıası ve askeri güç kuUammı" olarak
sıraladı. Yetkili, Türk askeri birlikleriyle ortak
bir operasyona sıcak bakmadıklan mesajını
verirken, yazılı güvence konusunda "Benim
sözümün yeterli olduğunu düşünüyorum"
dedi. Ancak eylem planının uygulama takvi-
mine ilişkin net bir bilgi verilmemesi, "diplo-
masi" yöntemine ilişkin belirsizlik ve ortak
operasyon olasılığının ortadan kalkması Anka-
ra'da soru işaretlerine neden oluyor. ABD'li
yetkililer, diplomasi yöntemiyle terör örgütüy-
le müzakere edilmesinin anlaşılamayacağını
çünkü, VVashington yönetiminin teröristlerle
masaya oturmama ilkesinde olduğunu belirti-
yorlar.
t
KADEK^e Irak'ta yer yok' ~
Şensoy ve Black, görüşmelerin ardmdan bası-
na açıklamalarda bulundular. Black, Irak'ta
KADEK'e yer olmadığını belirtirken, "Bu ko-
nuda çok açığız, PKK/KADEK bir terör ör-
gütüdür ve Irak'ta bu örgüte yer yoktur"
dedi. Şensoy da, 2 ülkenin terörle mücadele
konusunda yakın işbirliği yaptıklannı,
ABD'nin PKK'nin ardmdan KADEK'i de te-
rör örgütü ilan ettiğini anımsattı. Şensoy, gaze-
tecilerin "Türkiye yazılı bir güvence istiyor
mu" ve "Eylem planına operasyonel seçe-
nekler de dahil mi" sorularma "Hiçbir
seçenek gündem dışı değildir" yanıtım verdi.
• Baştarafı 1. Sayfada
önce Müslüman, Hıristiyan ve Budistle bir olur,
ateisti hedef alırsınız. "Bu dinsizin aranızdaneişi
var" dersiniz, kendilerine kovdurursunuz...
Sonra Müslümanla Hıristiyanı yanınıza alırsı-
nız, Budiste yönelirsiniz. "Bu putçunun, heyke-
le tapanın aranızda ne işi var" dersiniz, kendile-
rine kovdurursunuz...
Geriyekalır, Müslümanla Hıristiyan... O zaman
da Müslümanla bir olursunuz, Hıristiyanı kova-
larsınız...
AKP'lilerin dertlerini anlatmak için dinleri seç-
mesi tabii şaşılacak bir şey değil! Fıkra uzun
uzun yorumu gerektirmeyecek açıklıkta:
AKP, bugün icraatını tümüyle destekleyen ya-
yın organlarının dün tümüyle karşısında yer al-
dığını bilmiyor mu?
Bilmez mi!
Unutmuş mudur?
Unutur mu!
iktidar gücünü ele geçiren AKP, medyanın ken-
di içindeki çelişkilerden de yararlanarak önce
birbirlerini kırmalarını sağlayacak. Arta kalanlar-
la uğraşmak zor değil, diye düşünüyor olsa ge-
rek!
Lanetli çukur!
Şu sözleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
üç gün önce Yerel Televizyonlar Birliği Kongre-
si'nde söyledi:
"Teknik imkânı zengin fakat insan kalitesi fakir
bir medya anlayışı ile çağdaş toplum yaratıla-
maz. Bunun aksi, tekelcilik, hortumculuk, yargı-
sız infazcılığın karanlık çukuru olur. Ucu nereye
varırsa varsın, bundan böyle bu ülkede devletin
kasasını ve halkın kesesini hortumlayanlann el-
lerindeki medya organlarını, emme-basma tu-
lumba gibi kullanmalanna firsat vermeyeceğiz."
Ucu her yere varabilecek bir değerlendirme!
Lanetli çukur...
Emme-basma tulumba...
Fakir insan kalitesi...
Başbakan bu tanımları medya için kullanıyor!
Başbakan bunu yaparken kimi kastettiğini
açıkça söylese, sorun yok. Ama genelliyor ve
önümüzdeki dönem bu alanda yapacaklarına
ilişkin ipuçlan veriyor!
Bugün Başbakan'ın bu sözlerini alkışlayan ve
"İktidar rakiplerimiziyok edecek, yaşasın... Bun-
lan kurutmadan, yaş asın" diye sevinenler...
Bir bakmışsınız...
Medya konusu Cumhurbaşkanı Ahmet Nec-
det Sezer'in de gündeminde. Sezer, TBMM'nin
yeni yasama yılının açılışında medyaya özel bir
bölüm ayırdı, şu mesajları verdi:
- Medyanın belli kişi ya da grupların elinde
toplanmamasına önem verilmelidir.
- Tekelleşen medya, bir yandan ekonomik
alanda haksızlık yaratabilecek bir güce ulaşır-
ken, öte yandan haber alma özgürlüğünü kısıt-
layabilecek, medya gücünün çıkar amaçlı kulla-
nılmasına hizmet edebilecektir.
- Basın çalışanlarının statüleri yasal güvence-
ye bağlanmalıdır.
Bu değerlendirmelerin tümüne katılıyoruz...
Dileriz olaya böyle bakacak bir iktidar çıkar.
AKP, medya olayına da ne yazık ki YÖK'e bak-
tığı gibi bakıyor. Gerçekten düzenlenmesi gere-
ken konular var ama, AKP buna yanıt aramak-
tan çok şunun peşinde görünüyor:
En kısa zaman diliminde kendi medyamı na-
sıl yaratırım?
Cumhuriyet'in eteğinde taş yok. Tek derdimiz
şu:
Medya, içme suyu gibidir. Su kirlenince insan
sağlığına ne olursa, medya kirlenince de toplum
sağlığına o olur!
ankcum@ttnet.net.trAnkara'da bir araya gelen Türk ve ABD heyetleri, KADEK'in Kuzey Irak'tan çı-
karılması konusunda VVashington'm hazırladığı eylem planını üzerinde uzlaştı.
Kosııllu kredi şimdilik askıda
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ABD ile imzalanan 8.5
milyar dolarlık kredi anlaşması,
hükümetin ayağına dolandı. Kre-
diye Kuzey Irak taahhüdü koydu-
ran hükümet, Genelkurmay'ın
tepkisi üzerine geri adım sinyali
verdi. Devlet Bakanı Ali Baba-
can'ın "İşimize gelmezse kredi-
>i kullanmayız" yönündeki söz-
lerinın ardından Başbakan Tayjip
Erdoğan, Kuzey IraJe'a asker gön-
dermeme koşulunu kastederek
"Kullanıp kullanmama kararı-
nı vakti geldiğinde veririz" dedi.
AKP Grup Başkanvekili Faruk
Çelik kredinin şu an askıda oldu-
ğunu açıkladı.
ABD askerlerinin Türkiye'de
konuşlanmasına ilişkin 1 Mart tez-
keresinin TBMM'de reddedilme-
sinin ardından ABD hükümeti ile
gerilen ilişkileri tamire çalışan hü-
kümet, altına imza attıgı kredi an-
laşmasını uygulamaması duru-
munda da yeni bir kınlma nokta-
sı yaşama endişesi taşıyor. Bu ne-
denle hükümet üyeleri yaptıklan
açıklamalarda, anlaşmanm askıya
alınması konusunda net bir turum
ortaya koyamazken, "Krediyi al-
mak zorunda değiliz" mesajı
vermeye başladı. Başbakan Erdo-
ğan, anlaşmadaki Kuzey Irak ko-
şuluna açıklama getiremezken,
bunun Irak'aTürk askeri göndenl-
mesi ile ilgisinin olmadığını söy-
lemekle yetindi. Türkiye'nin büt-
çesini 8.5 milyar dolarlık krediye
dayalı olarak yapmadığını kayde-
den Erdoğan, "Türkiye ekono-
misi kendi ayaklan üzerinde du-
ruyor. Bu hep spekülatif olarak
ürerilen haberlerdir" dedi. Er-
doğan. anlaşmanın Türkiye'nin ta-
sarrufu altında olduğunu vurgula-
> arak "İster kullanırız, ister kul-
İanmayız" diye konuştu.
Erdoğan, askerlerin Kuzey Irak
koşuluna ilişkin tepkisimn anım-
satılması üzerine, konunun ileti-
şim kopukluğundan kaynaklandı-
ğını sa\Tindu. "Konu kaynağın-
dan öğrenilse bu sıkıntı doğmaz-
dı" diyen Erdoğan, iletişim eksik-
liğinin gıdenlebileceğini belirtti.
Erdoğan. kredının 18 ay vadeli ve
4 eşit taksitte verilmesinin öngö-
riildüğünü anımsatırken "Zama-
nını biz belirleyeceğiz. Ne zaman
Dışişleri Bakanı Gül'den ilginç savunma
Anlaşma ABD
J
yi bağlar
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, ABD ile im-
zalanan 8.5 milyar dolarlık
kredi anlaşmasındaki "Ku-
zey Irak koşulu" ile ilgili
hükmün "Türkiye'yi bağla-
madığını" ileri sürdü. Anlaş-
maya atılan ımzayı yok sayan
Gül, tuhaf bir savunma yapa-
rak "ABD kongresi kararı
ABD'yi bağlar, Türkiye'yi
bağlayıcı bir şey söz konusu
değil" dedi.
Gül, yurtdışı temaslannın
ardından dün yurda döndü.
Esenboğa Havaaianı'nda ga-
zetecilerin sonılannı yamtla-
yan Gül, Türkiye'nin kredi
isteminin söz konusu olmadı-
ğını belirtirken ABD Dışişle-
ri Bakanhğı'mn bir raporla
kredinin çahştınlabilmesi
için kongreye müracaat ettiği-
ni, karann 15 gün askıda kal-
dığını ve hıç kimsenin itiraz
etmediğini kaydetti.Türki-
ye'nin işine gelmediği andan
itibaren krediyi almayabile-
ceğini söyleyen Gül, 90 gün
içinde yapılan görüşmeler
çerçevesinde kredinin devam
edip etmeyeceğinin belli ola-
cağını vurguladı.
istersek, o zaman alacağız. Ama
ahrsam şarta bağlı, almazsam
şarta bağlı değil" sözleriyle an-
laşmanın askıda olduğu mesajı
verdi. Erdoğan, kredi takviminin
belirlendiğini açıklayarak "Vakti
geldiğinde kullanacağız ya da
kullanmayacağız.Ay sonuna ka-
dar ilk taksit alınabilir" dedi.
AKP Grup Başkanvekili Çelik,
kredinin koşullanyla ilgili olarak,
'*Eğer Türkiye'nin hareket ka-
biliyetini kısıtlayacak, elini za-
yıflatacak olursa krediyi redde-
deriz" dedi. ABD'nin lobileri ık-
na etmek ıçın bazı koşullar koydu-
ğunu savunan Çelik, "Birçok ül-
keye verdiği kredide benzer ko-
şuİlar yer alıyor. Bu koşulları
koyuyorlar ama uygulamıvor-
lar" diye konuştu. Kredinin şu an-
da askıda durduğunu kaydeden
Çelik, kredi takviminin Türki-
ye'nin ışleteceğini söyledi. Çelik,
"Eğer Irak'ın toprak bütünlüğü
korunur ve merkezi bir otorite
sağlamrsa, KADEK temizlenir-
se biz neden Kuzey Irak'a gire-
lim" görüşünü dile getirdi.
_ Genelkurmay Başkanı Hilmi
Ozkök'ün kredi anlaşmasından
haberi obnadığı yönündeki açıkla-
malannın anımsatılması üzerine
Çelik, "Kredinin ABD Kongre-
si'nden geçişinden herkesin ha-
beri vardı" dedi.