24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3EKİM20O3CUMA CUMHURİYET SAYFA l İ j J V v l l ı U1VJJ. ekonorni@cumhuriyet.com.tr 13 Tekstilci fuan ziyaretçi bekKyor • Ekonomi Servisi - Türk tekstilcisini uluslararası fırrnalarla buluşturan Uluslararası Teksril ve Aksesuvarlan Fuan(ITSE),CNR EXPO'da açıldı. 300 fırmanın katılacağı fuarda, 2004 sonbahar ve 2005 kış trendleri ürünleri de tanıtılacak. Dünyaca ünlii markalann satın alma yetkilileri de fuan ziyaret edecek. iKşkiter paradan daha önemli' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Rusya ile sürdürülen doğalgaz görüşmelerinde birbirinden çok farklı olan dört fiyatı tek fiyat haline getirmeye çalıştıklannı söyledi. Bakan Güler. "Türk-Rus ilişkilerine birkaç dolardan daha fazla önem veriyoruz" diyerek Ruslarla "iyi" ilişkiler uğruna ekonomik ödün verilebileceği sinyalini verdi. Otomotiv ihpacatı pekorkırdı • BURSA(AA)-Türk otomoti\- sektörünün ihracatı, yılın ilk dokuz aylık dönemınde gerçekleşen yüzde 57.9 artışla, 5.1 milyar dolan aştı. Sektör, bu oranlarla 2002'nin tamamında yapılan 4.8 milyar dolarhk ihracat rakamını geride bıraktı. Otokar'm hedefi Irakpazan • ANKARA (AA)- Otomotiv üreticisi Otokar'ın Genel Müdürü Kudret Önen, orta vadede, kendileri için en önemli pazann Irak olacağını söyledi. Önen, Irak piyasasına, ilk aşamada ticari araç, daha sonra da askeri araç ürünleriyle girmeyi planladıkianru belirtti. SEBGrubu 10. yıhnı kııtluyor • Ekonomi Servisi - Tefal, Roventa. Moulınex ve Krups gibi markalan bünyesine katan Fransız SEB Grubu, Türkiye'deki 10. yılını kutladı. Küçük ev aletleri üreticisi firmanın Başkan Yardımcısı François Duley, Türkiye'nin diğer ülkelerden farkırun dağıtım kanalı olduğunu ve "Tefal Mağazalan Konsepti'"nin dünyanın başka hiçbir bölgesinde bulunmadığıru belirtti. geri sayım • tSTANBUL(AA)- Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, "sicil barışf'nı getireceklerini açıkladı. Sicil banşı, bankadan aldığı krediyi içine sürüklendiği kriz dolayısıyla ödeyememiş, ama ondan sonraki bütün yükümlülüklerini yerine getirmiş kuruluşlann Merkez Bankası'nda ve bankalardaki listelerde aklanmasını içeriyor. UNCTAD'agöre, gelişmekte olan ekonomilerdeld istikmrsız büyümeden zenginler sorumlu Varsılhapşınnca yoksulülkelerinliyor• UNCTADraporunda,hâlâ 1990'lann ekonomik kalıntılanyla uğraşan zengin ve sanayileşmiş güçlerin, küresel toparlanmanın altını oyduğu ifade edildi. Le Monde gazetesinden ahnmışrır. Ekonomi Servisi - Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Ör- gütü (UNCTAD), yılhk kalkınma ve ticaret raporunda, zengin ül- kelerde ortaya çıkan zayıflıklann gelişmekte olan ülkeleri istikrar- sız büyümeye maruz bıraktığını belirtti. Zengin ve sanayileşmiş güçle- rin hala, 1990'lann küresel eko- nomiyi ve yoksul ülkelerdeki bü- yümeyi hiçe sayan ekonomi man- tığıyla hareket ettiğı belirtilen ra- porda. bu durumun tüm dünya ül- kelerindeki büyümenin de tahmin edilenin altında gerçekleşmesine yol açtığı ifade edildi. Gelişmekte olan ülkelerin *sü- rekK aynı seviyede süren küresel toparlanmaya güvenmemeleri" uyansının yapıldığı rapor, bu ül- kelerdeki ekonomik iyileşmenin 2002 için öngörülenden daha "yavaşvedengesizw olduğu sapıa- masını da içeriyor. 'İ$slz toparlanma'ya dönüş Raporda, ABD'nin küresel bü- yümenin motoru olma yönünde- ki gücünü kaybetmesi konusun- da, yine 1990'lann ekonomisine gönderme yapılıyor. ABD ekono- misinde son dönemde kendini göstermeye başlayan toparlanma- nın, giderek 1990'larda yaşanan -çifte çöküş ve işşiz toparlan- ma*ya benzemeye başladığı ifa- de edilirken, bunun ABD'nin kü- resel ekonomiye dönük gelenek- sel rolünü azalttığı belirtiliyor. Raporda, ABD'nin. ekonomik patlamamn yaşandığı dönemden bu yana çözüm bulamadığı aşın borç ve iç dengesizliklerin, yük- seliş ve çöküşlerin yaşandığr istik- rarsız ve durgun bir büyüme peri- yoduna yol açabileceğine dikkat çekiliyor. ABD'nin küresel ekonomiye dönük rol kaybının yanı sıra, Av- rupa ve Japonya'mn da mevcut ekonomileriyle ABD'nin yeter- sizliğini telafi edecek bir pozis- yonda olmadıklan belirtiliyor. Öte yandan, Doğu Asya ve Afrika'da ticaretin geçireceği e\Tİminbelir- leyici olacağı ifade edilirken, tica- rerin gelişmekte olan ülkelerde sa- nayileşmiş üıkelerden daha hızlı genişleyeceği beklentisine yer ve- riliyor. Latin Amerika, olumlu po- litik görünüm açısmdan durgun- luk tehlikesinin dışında tutulma- sına karşın, ülkede cansız ve kınl- gan bir toparlanma öngörülüyor. TO BAŞKANI AYGÜN: Avrasya Birliği ABD'yigeçer Ekonomi Servisi- Top- lam 3.8 milyarlık nüfusa ve 11 trilyon dolarlık milli gelire sahip Avras- ya bölgesinindeki eko- nomik işbirliğinin geliş- tirilmesi amacıyla bu yıl ö.'sı düzenlenen Avrasya Ekonomi Zirvesi dün Is- tanbul'da başladı. Zirvenin açılışında bir konuşma yapan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Türki- ye'nin 386 milyar dolar- lık milli geliriyle dünya- nın en büyük 20. ekono- misi olduğunu belirte- rek, "Bu çerçevede 5 bi- ne vakın Türk fırmasu Balkanlar'da Kafkas- lar'daveOrtadogu'da 10 mityan aşan projeler üretmektedir" dedi. Avrasya Birliği kurulsun Türk fırmalannın sa- dece Rusya'daki işlen- nin 8 milyar dolan aştı- ğını kaydeden Aygün, Türk müteahhitlik fir- malannın 40 ülkede 40 milyar dolarlık iş üstlen- diklerini ve 50 bin kişi- ye iş imkânı sağladıkla- nnı ifade etti. Tüm bunlann Türki- ye'nin önemli ve bölge- sinde lıder bir ülke oldu- ğunu gösterdiğini kayde- den Aygün, Avrasya böl- gesinde gerçekleşecek ekonomik ve siyasi işbir- likleri sayesinde dünya polikalanna yön verebi- leceğini vurguladı. Avrasya haritasına 69 ülkenin sığdığını belir- ten Aygün, "Avrasya Birliği adını vereceğimiz bu birlik 11 triryon do- larhk toplam milli geür. 3.8 milyar dolarlık nüfiıs Ue 9.8 mih ar dolar milli gelire sahip ABD'yi geri- de bırakacak bir güce erişebilmektedir" diye konuştu. Bu dönüşü- mün ilk adımının Türki- ye'nin Avnıpa Birli- ği'ne (AB) tam üyeliği ile atılacağını belirterek, "AB bu dönüşüm yolun- da kararlı ve hızlı adım- lar atmazsa Afganistan ve Irak'ta karakollar kuran ABD'nin ABD- Asya güçbirliğini, güç kuilanarak gerçekleşti- receği açıkça görülmek- tedir" dedı. Zirvede bir konuşma yapan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, da bu yıl beklenenden daha az bir bütçe açığıyla karşı- laşılacağını belirterek, "Bu sene en azından 7-8 katrilyon lira daha az fa- iz ödeyeceğiz" dedi. Unakıtan, sene başın- da 65.5 katrilyon lira fa- iz ödemesinin hesaplan- dığını söyleyerek "Her sene ne kadar hesaplan- nuşsa ondan daha fazla oluyordu. Gelenek hali- ne gelmişti ama ilk defa faizlerin düşmesi bu se- neye de yansıdı. Ve bu se- ne en azından 7-8 katril- yon lira daha az faiz öde- yeceğiz. Beklediğimiz- den daha az bir bütçe açıgıyla karşılaşacağız" diye konuştu. Unakıtan "Benden bir para çıkar- sa bunun enflasyon ve büyümeyi de iyi etkile- meyeceği açık" dedi. 1? İKCİVP vnVOU Pa^bahçeişçUerinineylemininaltmcıgünündejan- İ Z l^iyt: ZUrgU damafabrikayamüdahaleetri.Sabahsaat08.00'de başlayan jandarma müdahalesi sonunda yaklaşık 100 işçi saat 12JO'da fabrika dışına çıkarüldı. İşçiler- den 12'i sorgulanmak üzere Jandarma Alay Komutanhğı'na götürüldü. Fabrikada eyleme önderiik eden işçilerden 10'unun işine ise sabah saaderinde son verildi. Fabrikada halen kadrolu yaklaşık 200 işçi, üre- timi sürdürüyor. Paşabahçe direnişinde 6. gün geride kahrken Şişecam işvereni, Eskişehir'den fabrikayı kaldıracağuu ve yeni yatmm yapmaktan vazgeçeceğini ilan etti. (ESKİŞEHİR - CAN HACIOGLU) Türkiye'deyargı reformuna ihtiyaç olduğunu belirten Özilhan: Sistem cüzdanla, vicdan arasında ROSTOV (AA) - Türk Sanayıcile- ri ve Işadamlan Derneği (TÜSÎAD) Yönetim Kurulu Başkam Tuncay Ozilhan, Türkiye'de bir yargı refor- munun gerçekleştirilmesinin zorun- lu olduğunu söyledi. Anadolu Grubu Icra Başkanı da olan Özilhan. Efes Pilsen'in bira fabrikasının açılışı nedeniyle geldi- ği Rusya"nın Rostov kentinde basın mensuplannın çeşitli konulardaki sorulannı yarutladı. Özilhan. Türki- ye'ye yabancı sermaye gelmemesi- nin en önemli nedenlerinden birinin yargının çok geç. yavaş ve farklı iş- lemesi olduğunu, aynı konuda iki farkh karar çıkabildiğini söyledi. Yargının çok yönlü olarak ele alın- ması gerektiği görüşünü dile getiren Özilhan, şunlan kaydetti: "Yorumlar farkh olduğu için de hâkinı farkh karar \erebiliyor. Son dönemde bir tabir var, -katiyen suç- lama babında söylemiyorum-sistem cüzdanla vicdan arasuıa sıktştL Tür- kiye'nin muhakkak yargjyı ele alma- sı gerekiyor. Yargı reformunun ger- çekleştirümesi etzem. Türkiyenin bu geüşen yapısına yeterli degİL Orada birtakun güvensizfikkr var. Yaban- cı yatınmcı yargıya gü\enemiyor. Mesela Mercedes Karapınar'da ta- kıkh kakü, nekrk uğraştL" Efes'in Rusya'da 5. fabrlkası Yargıtay'ın DEHAP karannı anımsatarak seçimlerden önce iti- razda bulunulduğunu ve 1 yıl sonra Yargıtay'ın karar verdiğini belirten Özilhan. mahkemelerin çok yükü bulunduğunu \e geç gelen cezanın da hıçbır ışe yaramadığını söyledi. Efes İçecek Grubu, Rusya'da 3. fabrikasının açılışını yaptı. Açılış dolayısıyla Rostov kentine gelen Özilhan, Moskova bira fabrikasının kapasitesini 450 milyon litreye çıka- racaklannı, Rusya'da toplamda 700 milyon litreye ulaşacaklannı belirte- rekböylece Türkiye'deki rakamı ya- kalayacaklannı söyledi. Önümüzdeki \ıl ,\mstra bira fab- nkasıru büyüteceklerini aktaran Özilhan, yeni fabrika arayışlannın sürdüğünü bildirdi. Rusya'da bü- rokrasiyi hissetmediklerini ifade eden Özilhan, Türkiye'de devletin >atınm yapma imkânı bulunmadığı- na dikkat çekerek "Bunuözelsektör yapacak. Yani yaharryoruz, yaka- nyoruz, bırakın açm bu yohı" diye konuştu. Diyarbahr'da başlayan çalışmada 84 Jaşiye kaynakdesteği sağîandı Yoksuttuğa iııikı-okretlT üacıEkonomi Servisi - Küçük ölçekli krediler (mikrokredi) kullandıran mikrofınans kuruluşlan. "fakireba- hk tutmasım sağlayacak aletJer" ka- zandınyor. Türkiye'de 18 Tem- muz'da 6 kişiye ilk kredi çeklerinin verilmesiyle başlayan mikrokredi uygulaması kapmasında, şu ana ka- dar 84 kişiye 200 ile 500 milyon li- ra arasında kaynak desteği sağîandı. Dünyada yüzde 98 olarak gerçekleşen geri ödeme ora- yanın önde gelen mikrofınans kuru- luşlan. yatınm ve kalkınma banka- lan. İstanbul'da "Küresel Mikrofı- nans deneyimleri ve Türkiye" adlı çahşma toplantısı düzenledi. Toplantıya katılan Maliye Baka- nı Kemal Unakıtan, mikrokredi uy- gulamalannın vergi ve benzeri yü- kümlülüklerden muaf tutulacağını belirtti. Türkiye'de mikrofınans ku- Türkiye'de Diyarbakır'da ilk mik- rofinans çalışmasını başlatan Tür- kiye İsrafı Önleme Vakfı Başkanı Akgül. dünyaca ünlü spekülatör Ge- orge Soros'un desteği ile kurulan Açık Toplum Vakfı'ndan da 300 bin dolarlık destek sözü aldıklannı açık- ladı. Akgül. bu desteğin İçişleri Ba- kanhğı'ndaki izin prosedürünün ta- mamlanmasının ardından 3 taksitte alınacağını duyurdu. Türkiye'de temmuz aymda projenin Dünyada özellikle son 20 ruTürkıyede 2.5 aylıkzaman hedefinin açllk Sinin İle yoksulluk Simn yılda gelışen mikrofinans dılımınde yüzde 100 olarak a r a s m d a b u ı u n a n 1 5 m i l y o n i n s a n kuruluşlan, Bırleşrmş Mıl- oldueunu belirtti. IFC'nin düzenlediği toplantıya Maliye Bakanı Ke- mal Unakıtan da kaüldı. (TotoğrafÂA) gerçekleşirken yetkililer, pro- jenin hedefinin açlık sının ile yoksulluk sının arasında bu- lunan 15 milyon insan olduğunu be- lirtti. Yoksulluk ve gelir dağılımı adaletsizliğinin fakir kesime yükle- diği maliyetin azaltılması için yeni politikalar geliştirilmeye çahşılıyor. Bu çerçevede bir araya gelen Dün- ya Bankası bünyesinde faaliyet gös- teren IFC (Uluslararası Finans Bir- liği), BDDK (Bankacıhk Düzenle- me ve Denetleme Kurumu) ve dün- ruluşlannın kurulabilmesi için ge- rekli yasal çalışmalann yürütüldü- ğüne dikkat çeken Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve AKP Diyarbakır Millet- vekili Aziz Akgül. "Amacunız U, il- çe, köy temelinde mikrofinans kuru- luşlannın oluşturulması \e ana he- def kiüemiz; fakirin fakiri olan ka- duılar" diye konuştu. letler'in 2005 yılını "Mik- rokredi yıh" olarak ilan et- mesiyle birlikte daha da bir önem kazandı. Türkiye'de de Diyar- bakır'ın pilot bölge olarak seçilme- sinin ardından projenin ilk etapta Trabzon, Mersin, Siirt, Batman, To- kat ve Yozgafı kapsayacak şekilde genişletilmesi planlanıyor. Türki- ye'deki uygulamada dünyadaki di- ğer uygulamalar gibi mikrokredi alabilmek için kefıl, teminat ve ben- zeri zorunluluklar aranmıyor. NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Dürüst Olmak, Dürüst Kalmak Idari görevdeki ilk yıllarımızdı. Vergi Idaresi'nin otomasyona geçirilmesi hazırlıkları için gittiğim bü- yük birkentte bazı sorunları konuşmak için Defter- dar'ı ziyaret etmiştim. Ancak daha iki laf etme ola- nağı bulamadan odanın kapısı açıldı, müşavir ma- liye müfettişi olan bir üstat içeri girdi. Selam bile vermeden, kurulmuş gibi konuşmaya başladı. Üstat ne kadar dürüst ve erdemli olduğunu, as- laşaibeli işlere bulaştırılamayacağını anlatıyor, yol- suzluklaria mücadeledeki katkısını vurguluyor, bir yandan da imalı bir şekilde "değil mi?" diye söz- lerini Defterdar'atasdikettirmeyekalkışıyordu. Es- ki bir maliye müfettişi olan Defterdar'ın boyun da- martarı şişiyor, kızanp bozanyor, kendisine hâkim olmak için büyük çaba harcıyordu. Sonunda Defterdar dayanamadı, yerinden fıria- yıp müşavir müfettişin karşısına dikilerek: "Sana bak üstat, senin yaşam boyu önüne bir fırsat çık- tı mı? Hiç seniyasa gereği yapman gereken birişi yapmaktan alıkoymak için tüm güçlerseferberol- du mu ? Ğir işi yapman ya da yapmaman için rüş- vet tekJif edildi mi? Tüm cesaretlerini toplayarak usulsüzlük imasında bulunanları bile analanndan doğduklanna pişman ettin mi? Direneceğin bir olay çıktı mı? Direndiğin için sen ve ailen tehdit ve şantajlaha karşı karşıya kaldın mı? Kalmadın. Çünkü yaşamının hiçbir dönemınde uygulamanın içinde yer alıp sorumluluk üstlen- medin. Idari görevleri kabul etmedin. Elini taşın al- tına koymadın. Meslek yaşamın boyunca evrak üzerinden incelemeler yaparak, binlerce işin ara- sında birkaç usul eksikliği bulduğunda, ya da at- lanılan bir kural hatasına rastladığında raporiarya- zıp insanlan suçladın. Oysa bizim önümüze hergün yüzlerce sorun ge- liyor. Biz bu sorunlan çözüyor, devlet çarkını çe- virmekiçin çırpınıyoruz. Uygulamalan değiştiriyor, olumsuzluklann geldiği gibi gitmeyeceğini kanıt- lamaya çalışıyoruz. Kamu kurumlannı hizmet ku- rumu haline getirmeye uğraşıyor, hizmeti de ayn- calık yapmadan alnımızın akıyla sunuyoruz. Doğ- ru bazen de kural hatası yaptığımız, hatta takdir yetkimizi kullanırken bazı kurallan zorladığımız olu- yor. Ama bunu yolsuzJuk olarak değil hakkaniyet adına, insanların haklannı verme adına yapıyoruz. Ve biz tüm bu fırsatlara karşın namuslu kalmayı ba- şanyoruz. Eğer gerçekten erdemli isen ve kendi- ne güveniyorsan kendini bir de uygulamanın için- de göster ve ondan sonra konuş" dedi. • • • Iktidarerkini kullanmaya başlayanlann eylemle- ri ile söylemleri arasındaki büyük çelişkileri gör- dükçe hep bu olayı hatırlarım. Dürüstlük ve erdem laflarını en fazla kullananlar genellikle bu niteliklerini kanıtlayacaklan fırsatlar- la henüz karşılaşmamış olanlardır. Bu insanların yetki kullanmaya kalktıklan zaman nasıl davranacakları bilinemez. Bazen özü ve sö- zü birbirini tutanlar ortaya çıkar ve topluma büyük hizmetler verirler. (Üstadın da bu grupta olacağın- dan benim kuşkum yoktu). Bazen de yetki kullan- maktan ve sorumluluktan çekinip imza atmayarak tüm işleri tıkayabilirler. Ancak dürüstlük ve erdem saplantısı olanlardan birikimsiz, duyumlarla konuşan ve özellikle de bu- nu başkalanna saldırmak için kullananların dürüst- lük ve etikten nasiplerini almadıklan ise bunlann eli- ne yetki geçtiği zaman görülür. Yolsuzlukları önlemek için iktidara gelenlerin geçmişi aratacak şekilde yolsuzluklara bulaşma- lan bundandır. Geçmişte dürüstlük ve erdem nutukları atanla- nn sırfellerinde fırsat olamaması nedeniyle dürüst- lük tasladıklannı, ellerine fırsat geçtiğin de ise bu erdemlerden eser kalmaması bundandır. Yetkilerini kendilerine ya da yakınlanna çıkar sağ- lamak için kullanıp da "Ne olmuş yani, benim ya- kınlanmm ticaret yapma hakkı yok mu" gibi söz- lerin sık sık duyulması bundandır. Bunun için yolsuzluklarla mücadele, lafia yürü- tülemeyecek kadar ciddi bir konudur. Mücadele- nin kurumsallaşması ve süreklilik kazanması bu nedenle gereklidir. Onun için, dürüstlük maskesini takıp da sığ bir şekilde ve sorumsuzca başkalarını suçlayanlara, belli bir ihtiyatla yaklaşılması kaçınılmaz olmak- tadır. temizeKg cumhuriyet.com.tr Tansoş'a Ingiltere'denyatınm Ekonomi Servisi - In- gütere'de yerleşik ulus- lararası yatınm fonu MCAP Global Finance, Doğuş Holding'in pera- kende sektöründeki işti- raki Tansaş'a, 30 nülyon dolar yatınm yapacak. Tansaş Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, ko- nuya ilişkin yaptığı açıklamada, MCAP'nin kararuun Tansaş'ın ya- nnlanna güveninin en önemli bir işareti oldu- ğunu belirterek bu ser- maye girişini Tansaş'ın cari işlemleri için kulla- nacaklannı söyledi. Acar. MCAP'nin Tan- saş'ın mevcut ortakla- nndan hisse devri alma- yacağını, sadece serma- ye arttınmrna katılaca- ğını belirtti. Aclan Acar, 30 mil- yon dolarlık tutan alışıl- madık olarak nitelendi- rerek "Bundan sonra da Tansaş'a uluslararası il- ginin artaraksüreceğine inanrvoruz" dedi. Oran: Kotalann kcdkmasına 449gün kaldı Ekonomi Servisi - Türkiye Giyim Sanayi- cileri Derneği (TGSD) Başkanı Umut Oran, kotalann kalkacağı 2005 yıhna sadece 449 gün kaldığını belirte- rek, Türkiye'nin hare- ket planlannm hazırlan- mış olması gerektiğini bildirdi. Oran, yaptığı açıkla- mada, 2005 yılında tekstil kotalannın kalk- masınm ardmdan bütün dünyada çok daha fazla rekabet yaşanacağını ve yeni bir ticaret düzeni- nin başlayacağuıı hükü- mete ve Meclis'e anım- satmayı görev bildikle- rini işaret etti. Oran, "Kotalann kalkmasına 449 gün kaldı. Ne önlemler dü- şünüyorlar? Avnıpa Birliği'nden tarih alına- cak. Tarih verilmezse B planı ne olacak?" diye sordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear