24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKİM 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabv/cumhuriyet.com.tr 11 Savunma Bakam'nın, 4 yetkiliye ilettiği ve basına sızan notu, başansızlık itirafı olarak görülüyor ABD'de'Rumsfeldgate'Dış Haberier Servisi - ABD başkenti \ashington, Savunma Bakanı Donald Kjunsfekf in Pentagon'da sadece 4 üst âzey yetkiliye gönderdiği ve basına sı- •zn iç yazışmayla sarsılıyor. •'alnızca 4 kişının bildiği yazışma- nı basına sızması kadar. Rumsfeld'in h. yazışmada kullandığı ifadeler de k-kesi şaşırttı. Kamuoyu öniinde her :aman Irak savaşını ve ABD'nin terör- fc mücadelesini savunan Bakan, y3D'nm terorizme karşı savaşımında •"|prrye gidip gitmediğini" sorguluyor •^kendı bakanlığının değışıme kapa- 1 clduğunu belirtiyor. .vBD'nin USA Today gazetesı, Rums- t l i ' i n sadece bakan yardımcılan Pa- •1 vVolfovvitz, Douglas Feith, ABD Ge- «ekurmay Başkanı Orgeneral RichardMyers ^;3enelkurmay Başkan Yardımcısı Pfcter Pa- «s^ gönderdiği, terorizme karşı savaşa ilişkin b r metni birinci sayfasından yayımladı. Sa- vjıma Bakanı metınde, "terorizme karşı sa- -%tda ABD'nin, ka> dettiği ilerlemeyi ölçme im- lâıına sahip olmadığu El Kaide ve diğer terör ö-jiitleriyle müeadelede gerçekten etkili bir b ü a n kazanamadığı, Irak ve Afganistan'da ı c u ı ve zorlu bir işle karşı karşıya bulunuldu- g ı * yöniindeki görüşlerini belirtiyor F umsfeld, "Teröre karşı kûresel savaşı kaza- A/onald Rumsfeld, Pentagon'da yalnızca 4 yetkiliye yolladığı, ancak USA Today gazetesinin birinci sayfadan yayımladığı notta, ABD'nin terorizme karşı savaşımında 'geriye gidip gitmediğini' sorguluyor. Fox News televizyonu. bakanlık kay- naldanna dayanarak haberin sızdığını duyan Rumsfeld in "mosmorkesildiği- ni" öne sürdü. Rumsfeld, gazeteciler- le konuşurken metni yayımlanan yazı- nın bir "iç yazışma" olduğunu ve ABD'nin terorizme karşı savaşta ba- şansını ölçme yönünde fikirler yansıt- madığını savundu. Rumsfeld "Basındayayımlanmasını isteseydim, basın açıklaması olarak gön- derirdim ki bunu yapmadım" dedi. ABD Genelkurmay Başkanı Myersde metındeki ifadelerde, yanıtlardan çok sorular bulunduğunu savundu. Demokratlar memnun nıyormımız,kaybediyorınu>uz~ ş ^ layan 16 Ekim tarihli metınde, "îçinde bulun- duğumuzdurum, "daha çok çalıştıkça, daha ge- ri mi gidiyoruz" şeklinde midir" diye soruyor. Savunma Bakanı, "EJ Kaide'ye karşı kan- şık sonuçlar elde cdildiğini, bazı Iraklılann ya- kalanmasuıda başan kaydedildigini, ancak Ta- liban liderlerinin yakalanması siirecinin ya- vaşladığmı" ifade ettı. Rumsfeld, yazışmada kendi bakanJığını da sorgulayarak "değişraek- te yavaş davranan Savunma Bakanbğı bu rür bir savaşı ele aimakta yetersiz mi kabyor" di- yc elc^tınlerini ortaya koyuyor. Rumsfeld şöy- le devam ediyor: "Köktendinci medreselerde terörist yetişti- rilirken bu teröristler, sadece milyonlar harca- yarak ABD'ye karşı dunıyor. Bizse terorizm- le savaşa nıih arlarca dolar döküyoruz. Kâr-za- rar oranı bizim aleyhimize. Bizim yakaladığı- nuz veya öldürdüğümüz teröristlerin sayısı, medreselerde \etiştirikn veya köktendincilerin eğittikleri ve topladıklan teröristlerden daha mı çok? Bunlaryerinebu kişilerin >etiştirilme- sinin nasd öniine geçilebüeceği düşünülmeBdir." Demokrat Partilı yetkılilerse. Rumsfeld'in iç yazışma metnini, "Bush yönetiminin poB- tikalannın başansızhğııun kanıü" olarak ni- telediler. Demokrat Parti Senatörü Tom Daschle, "Bush yönerimi. bu tarihe kadar başan kazanamadı- ğıru, bu belgeyle kabul etmiş oldu. Rumsfeld'in yorumlan. yönetimin şu ana kadar Irak'taki politikalannda başansız olduğuna ilişkin kay- gılannın bir yansımasıdır'' dedi Demokrat Par- tı Senatörü İoe Biden da. "İşte kanıt, Bush yö- netimi timi başansız" ifadesinı kullandı. REMER AÇIKÇA K.4RŞI Irak ValisV Türk askeri istemiyor • Los Angeles Times, Bremer'in "Türk askeri gönderilmesi planından vazgeçilmesi" konusunda ısrarlı olduğunu ve Bush yönetiminin daha önce harcadığı çabalann boşa çıkabileceğini yazdı. D ş Haberler Servisi - TCrkiye'nin Irak'a asker göndermesinin zorluğuna işaret eden ABD'li yetkililere, Washingtonın Irak'taki sivil yöneticisi Paul Bremer de katıldı. Bremer, Türk askerinin gönderilmesi planından vazgeçılmesini önerdi. Amerikan Los Angeles Times gazetesi, Bush yönetiminin bazı üst düzey yetkililennin, Bremer'in "kuvvetü ısrarlan" üzerine plandan kuşkulanmaya başladıklannı kaydetti. Gazete, Bremer'in, "Türk askeri gönderilmesi planından vazgeçilmesini önerdiğini ve Bush yönetiminin, bunun için harcadığı çabaıun boşa çıkacağa benzediğmi" yazdı. 'Hayal Kırıklığı olur' Irak'ta. Türk askeri gelmemesi yönünde çok güçlü muhalefet olduğu belirtilen haberde, bazı yetkililerin Bremer'in tavsiyesi üzerine plandan şüpheye düştülderi görüşü dile getinldi. Gazete. "Çok zor kazamlan bu yardımın geri çevrilmesi, ABD için büyük hayal kırıklığı olacak. Çünkü Türkiye, yararlı olması beklenen bir Müslüman güvenlik gücü oluşunun yanı sıra yüksek sayıda asker göndermeye istekli birkaç ülkeden biriydi'' yorumunda bulundu. Türk askerine karşı seslerin daha çok Iraklı Kürtlerden geldiğine ışaret edilen haberde, "Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilinin, pazartesi günü Reuters haber ajansına, Türk askerinin Irak'a gideceğini zannetmediğini söylediğr de bildirildi. Haberde. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Richard Armitage'ın. bir Türk televızyonuna yaptığı, "Bir çıkış yohı bulmak için Ceçici Hükümet Konseyi'nde yalnızca Kürtlerle değil, Irakhlan temsil eden tüm üyelerie göriişmek zorundayız" şekhndekı konuşmasına yer verdı. ABD Sa\-unma Bakanı Donald Rumsfeld de öncekı gün bu konudan "Ankara'nın asker göndermesinin önündeki pürüzlerin aşıhp aşılmayacağını büemediğini"' söylemışti. Madriddek itoplantıya ABD Dışişleri Bakanı CoKn Povvell ik ABDnin Irak'taki yetkilisi Paul Bremer de kahldı. (Fotoğraf AP) ISIRLILARGELSİN 1 KYB lideri kendi bahanesini unuttu • Talabani daha iki gün önce, Türk askerine Irak'ta ihtiyaç olmadığını savunurken "Irak'ın güvenliğini, Iraklılar sağlayabilir" demişti. Dış Haberler Servisi - Irak'ın güvenliğinin Iraklılarca sağlanması gerektiğini belirterek Türkiye ve diğer komşu ülkelerden asker gönderilmesine brak Geçici Hükümet Konseyi'nin karşı çıktığını savunan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Celal Talabani, Mısır'dan asker istedi. Kahıre'de Mısırlı yetkililerle görüşmesinin ardından El Cezire tele\ izyonuna konuşan Talabani, Mısır'ın askeri varlığının, hem Mısır hem de Irak'ın yaranna olacağında ısrar etti ve bu yönde Mısırlı yetkililerden talepte bulunduğunu kaydetti. KYB lideri, -Özdlikle. ulusal bağunsızhk, egemenHk ve terörist örgürJerle sa\aşta amacımıza ulaşmamıza yardım etmesini istedim" dedi. Talabani, Irak'ta ABD'ye karşı yapılan "terörist" saldınlar için Mısır"daki bazı çevrelenn, "direnişçi" tanımmı kullanmasını eleştirdi. Talabani. "Bunlar arkasında terör örgütkri \ar. Ben de siyasi, ekonomik hatta askeri bakımdan, Irak'ta güçlü bir Mısır varhğı istedim" dedi. Talabani iki gün önce, Türk askerine ihtiyaç olmadığını sa\Tinarak "Irak'ın güvenKğinin. Irakhlann elinden sağlanabileceğine inamyoruz" demişti. Irak'ın yeniden inşası konferansı suçlamalar arasmda başladı MadricPde güven bunalınu Dış HaberlerServisi - Irak'ın yeniden yapılandınlması için milyarlarca dolarlık bir fon oluş- turulmasının amaçlandığı kre- ditörülkeler konferansı, tspan- ya'nın başkenti Madrid'de baş- ladı. 70 kadar ülke ve 19 ulus- lararası örgütün katıldığı kon- ferans sonucunda ortaya çıka- cak tablonun, savaştaki farkh tu- tumlan yansıtması bekleniyor. Daha önce telafruz edilen 55 milyar dolara da yaklaşılması beklenmiyor. Bugün sona erecek konfe- ransla eşzamanh olarak. çoku- luslular dahii yaidaşık 300 şir- ketin katıldığı özel sektör top- lantısı da başladı. Bu şirketle- rin arasında 134 AB, 19 ABD ve 25 Irak şirketi bulunuyor. Toplantıdan önce İngiltere'nin önde gelen yardım kurumu I ngiliz yardım kuruluşu Christian Aid, toplantı öncesinde Irak'taki Amerikan ve Ingiliz yöneticileri, bu ülkenin yeniden inşasına gitmesi gereken en az 4 milyar dolarlık petrol gelirinin hesabını verememekle suçladı. Christian Aıd'in işgal yöneti- mıne yönelttiği eleştirilerin yar- dım yapacak ülkelerde yeni bir gü\ ensizliğe neden olduğu be- lirtiliyor Kuruluş, Irak'taki Amenkan ve Ingiliz yöneticileri, bu ül- kenın yeniden inşasına gitme- si gereken en az 4 milyar do- larlık petrol gelinnin hesabını verememekle suçladı. Christi- an Aid, ABD liderliğrndekı Ko- alisyon Güçleri Geçici Idare- sı'nin (CPA), Saddam Hüse- yin'in nisan ayında de%Tİlmesın- den bu yana nakit akışlannın ay- nntılanrun kamuoyuna açık- lanmadığını bildirdi. CPA ıse, Irak fonlannın kullanımında hesap verme konusunda has- sasiyet gösterildiğini belirtti. Dünya Bankası' ndan iki gün önce yapılan bir açıklama da gü- vensizliği besleyecek bir baş- ka faktör. Dünya Bankası, kre- ditör ülkelere. "bu iş için kuru- lacak rröst fonundaki parala- rui rümünün yardım sağlayan ülkelerce talep edilen sektörle- re aktanlacağı garantisini ve- remeyıeceğini" duyurdu. Irak'ın yeniden inşası için biri BM'ce 2007'yekadar işletilecekikifon oluşturulacak. Başbakan YardımcısıŞahinden Irakdeğerlendirmesi: ABD'nin Irak'ta işi zor ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Başba- kan Yardımcısı Mehmet AB Şahin. hüküme- tin Irak'a asker göndermek için TBMM'den yetki tezkeresi almasının ardından ABD'nin bu konuda gösterdiği belirsizlik hakkında il- ginç değerlendirmelerde bulundu. "Budurum- dan bireysel olarak biç şikâyetçi değüim" dı- yen Şahin, ABD'ye mesaj da vererek "Şu bir gerçek ki ABD başta olmak üzere ittifak güç- lerinin Irak'ta işlerinin hiç kolay olmadığı da ortada" dedi Irak'ta gelinen süreci değerlendiren Şahin. ABD'nin Irak'ın istikrara kavuşturulması için Türkiye'den talepte bulunmasının ardın- dan hükümetin bu ülkeye asker göndermek için TBMM'den ızin aldığım anımsattı. Şa- hin, "Ancak tezkerenin gerekçesinin son pa- ragrafinda 'gereği. kapsamı. süresi Bakanlar Kurulu'nca tespit edilmek üzere' dedik Ya- ni. lüzum olursa Irak'a TSK unsuriannın gönderileceğini ifade ettik" dedi. Gelişmele- re baktıklannı söyleyen Şahin, "Girmemizi gerektiren bir noktaya gelirsek bu izin istika- metinde gerekli adımlan atanz" dedi. "Hü- kümet olarak fevkalade rahat olduklannı" sa\Tinan Şahin, "Irak'ta Türkiye'yi rahatsız edecek gelişmeler olursa asker göndermesek bile duyarsız kahnayız" dedi. Şahin, bu has- sas noktalan da "Irak'm toprak bütünlüğü, Irak halkını demokratik seçimler sonucunda temsil edecekbir hükümet, Irak'ın doğal zen- ginliklerinin tüm Irak halkınca paylaşınu, Irak'ta Türkiye'ıün güvenliğini tehdit edecek unsurlann bulunmaması" olarak sıraladı. Bunlan "izin alsak da alnıasak da hassas ol- duğumuz noktalar" olarak niteleyen Şahin. bu hassasiyetlerinin devam edeceğini kay- detti. Şahin, ABD'nin önce asker talebinde bu- lunmasını, daha sonra da konuyu zamana ya- yarak yeniden değerlendirmeye almasmı yo- rumlamak istemedi. Toplantı öncesinde konuşan BM Genel Sekreteri Kofı An- nan ile ABD Dışişlen Bakanı CoKn Povvell, yeniden inşa için gereken yardımlann tümünün kısa sürede elde edilemeyece- ği uyansında bulundular. En büyük yardımı yapması bekle- nen ABD. Irak ekonomisinin to- parlanması için ilk 18 ayda 20 milyar dolar, 2007'ye kadar ise topİam 35.8 milyar dolar yar- dım vaat ediyor. Rusya'dan para yok Almanya ve Fransa, şimdiye kadar taahhüt ettiklennın öte- sınde yenı yardım temın etme- yeceklennı bıldirdiler.Rusya Dışişlen Bakan Yardımcısı \u- ri Fedotov da. Irak'ın yeniden inşasına para yardımında bulun- mak için geçerli bir neden gör- mediklerini söylemiştı. Şa\aşın sona ermesinden be- ri Irak'a 900 milyon dolar ve- ren Kuveyt, yine cömert bir yardım sunacak. Japonya 2004 için 1.5 milyar dolar. Güney Kore 200 milyon dolar, Kana- da 150 milyon dolar sözü ver- mıştı. Holanda ıse 27.3 milyon Euro \ erecek. Yoksul ülkelere giden paradan kesilecek Ispanya 2007'ye kadar 300 milyon dolar, İngiltere 2004- 2005 döneminde 439 milyon dolar yardım verecek. İngilte- re Irak'ın yeniden yapılandı- nlmasına aktaracağı yardımla- ra karşılık. Latın Amerika, Do- ğu Avrupa ve Orta Asya'da yok- sul ülkelere yaptığı yardımlar- dan kesintiye gidecek. Irak'ın yeniden inşasına katkısını bir yılla sınırlayan Avrupa Birliği 233 milyon dolar yardımla ye- tinecek. Dünya Bankası da, ge- lecek beş yılda 3 ıla 5 milyar do- lar kredi saelavacak. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Türkiye İçindeki Danimarka'mn Manifetleni... Türkiye'nin ıçinde bir Danimarka var. Aslında her ül- kenin içinde Danimarkalar var; Fransa'da da, Alman- ya'da da, Amerika'da da. Piramidin tepesindekiler Batı kapitalizmi içinde hep var. Iktisadi. sosyal, siyasi Danimarkalar hertoplumda, her ülkede boy gösteririer. Ancak Batı kapitalizmi için- deki "Danimarkalann" diğerlennden çok önemli birfar- kı bulunuyor - Avrupa ve ABD'deki "Danimarkalar" kendi ülke- leri ıle bütünleşmişlerdir. Iktisadi, siyasi ve sosyal ola- rak "tamamlaşma" içindedirter. Aralannda "çıkaror- taklığı sağlanmıştır". - Buna karşılık Türkiye benzeri ülkelerdeki "Dani- markalar" kendi toplumu ile bütünleşmemişlerdir; "dı- şandaki Danimarkalar ile" çıkar ortaklığı kurmuş, ık- tisadi, sosyal ve siyasi olanlar da dışarıdakı güçlü odaklarla işbirliği yaparlar. Dışandaki güç odaklannın çıkarlan ile bütünleşince kendi halkına, ülkesine ister istemez ihanet etmeye başlıyorlar. Çünkü ahtapotun kolları durumuna düşüyortar. Niçin böyle oluyor, bunun sebepleri nelerdir? 1 )Türkiye'de güçlü bir orta sınıf bulunmuyor. Güç- lü bir orta sınıf bulunsaydı toplumsal bütünlüğün sağ- lanmasında bir işlev görürdü. 2) Türkiye'de toplumsal demokrasi bulunmuyor. Toplumsal demokrasi yerine, "dar bir güç odağının tekelinde" biçimsel demokrasi çalıştırılıyor. Zaten, güçlü bir orta sınıf bulunmadığı için toplumsal de- mokrasi zaafı yaşıyoruz. Yumurta-tavuk hikâyesi. 3) Üçüncü öğe ise Türkiye'nin, kapitalizmin "kay- beden tarafmda "bulunmasıdır. Batı kapitalizminde, şirketler kazanırken toplum da kazanıyor. Çünkü "dış sömürü çalışıyor". Patronlar, şirketler, işçiler, çiflçiler hep birlikte kazanıyorlar, "dışandakileh" sömürüyor- lar. Aynen, Türkiye'yi pamukta, tütünde, bilgisayarda, otomobilde, gıdada, ilaçta, inşaat malzemesinde, eği- timde, iletişimde, sağlıkta sömürdükleri gibi. Türkiye'deki büyük şirketler ile kurdukları "tekyan- lı ilişki düzeninde" içerideki Danimarka'yı kurtanrken Türkiye'yi sömürdükleri gibi. "Büyük Sermaye" ve "Kapitalizm" kitaplarımda teknik mekanizmalannı ve işin aynntılannı gösterdiğim gibi, "bizimiçimizdekiDanimarka"', onlann içindeki "Da- nimarkalar"üar\ çok farklı çalışıyor. Kapitalizmin ka- zanan tarafmda bulunan Batı kapitalizminde şirketler, devlet, işçi, köylü, memur birlikte kazanıyor. Buna karşılık Türkiye gibi ülkelerde "içerideki Danimarka", Batı kapitalizmi ile birlikte kazanırken bedelini 70 mil- yona ödetiyor. İçerideki Danimarka'yı oluşturanlar... Esas sorun, "Türkiye'nin içindeki Danimarka ile halkın çıkahannın örtüşmemesi, çatışma durumuna gelmesi" sonınudur. Böyle olunca da Danimarka için- deki büyük sermaye "gayri milli sermaye", medya ve eğitim gayri milli oluyor. Hatta siyasal parti bile gayri milli hale geliyor. Bu gayri milli çevreler çıkarlannı, "dışandaki Dani- markalarile bütünleştiriyoriar". Dışandakiler ile kader ortaklığı içıne gıriyorlar. Mesele yalnızca iktisadi bir çı- kar meselesi değildir. Türkiye'de sosyal, dini ve etnik sorunlar, içerideki Danimarka üzerinden dışanya bir köprü kurularak yürütülmeye başlanıyor. Sömürünün derınliği artıyor. Sivil ve sessiz darbeyi yürüten içer- deki Danimarka değil mi? - O zaman, pamukta ve tütünde halk aleyhine or- taya çıkan sorunlar Kıbns, Ege, Patrikhane ve diğer sorunlaria bütünleşiyor. İçerideki Danimarka, pamuk- ta, şekerde, çokuluslu şirketlerde, Kıbns'ta, Ege'de, KADEK'te ödün verilmesi gerekir, diyor. Ordumuzu Irak'ta ABD'nın emrine vermeliyiz, diyor. Yann Türki- ye'nin AB'ye alınmayacağını çok iyi bilse bile "alına- caktır" diye halka yalan söyleniyor ve ödünlerin yolu- nun açılması isteniyor. Çünkü içerideki Danimarka'mn ayakta kalabilmesi buna bağlı. - Bazı iyi niyetli aydınlar da içerideki Danimarka'yı, Avrupa'da, ABD'de olduğu gibi, "toplum ile bütün- leşmiş, Türkiye ile çıkarlan örtüşen birDanimarka" zan- nediyortar. Onu örnek alıp onun içine dahil olmaya ça- lışıyorlar. Ancak, girdikleri zaman da "Türkiye'ye kar- şıbirduruma" geleceklerinı bilmiyoriar. Hatta, bu Da- nimarka içine dahil olmayı "Atatürkçülüksananlar" bi- le var. içerideki Danimarka'mn Atatürk'e ve Cumhu- riyet'e ihanet ettiğini göremiyorlar. İçimizdeki Danimarka, Özalcı politikalardan sonra iyice "aynştı". Soğuk Savaş bitince de Batı kapitaliz- minin ve diğer güç odaklarının mutlak denetimi altı- na girdi. Batı'nın yeni hesaplannın bir aracı haline gel- di. AB ve ABD ne istiyorsa verelim derken Türkiye'yi, 70 milyon insanı değil, içimizdeki dar bir çevreyi, ken- dilerini yanı içimizdeki Danimarka'yı düşünüyoriar. Çünkü Danimarka'mn ayakta kalması, Batı'nın ta- leplerinin karşılanmasına bağlı. Batı ise taleplerini art arda sıralıyor; ta ki ortalıkta bir tek Danimarka kalın- caya kadar. Bu aynşma, içimizdeki Danimarka'yı bu nedenle hiç mi hiç ilgilendirmiyor. önemli olan kendilerinin kurtul- ması...Batı kapitalizmınin emrinde olduklannı, hâlâ anlamak ve görmek istemeyenler var. Gazetelere ba- kın, ekranlan izleyin, boy boy dizildiklerini görürsünüz... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali CUMHURİYETİN 80. \1LINDA CUMHURİYETİN AYDINLARI KONÜŞLTOR Açış Konuşması Nazan MOROĞLU tstanbul Kadın Kuruluşlan Birliği Koordınatörü Oturum Başkanı Prof. Dr. Necla ARAT I Ü Kadın Sorunları Araştırma \e Lşgulama Merkezı Müdürü Konuşmacıİar Ahmet Taner KIŞLALI (Cumhuriyet'ın 75. yılında konuşması ile aramızda) Kemalizm 2000'lı Yıllara Işık Tutuyor Prof. Dr. Erol MANİSALI I U. Oğretim Üyesı Cumhuriyet'in 80. Yıünda Türkiye'nin Sıcak Gündemi Tarih: 28 Ekim 2003 Salı Saat 11.00-13.00 Yer : The Marmara Oteli Balo Salonu - Taksim Gınş serbesttır tstanbul Kadın Kuruluşları Kadın Araştırmaları Birliği Derneği
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear