24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23EKİM2OO3PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ailelere lösemi bilgisi SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk Herşey ı çocuklariçin MUSTAFAÇAKIR ANKARA - Ankara Lösemili Çocuk- lar Sağlık ve Eğıtim Vakfı (LÖSEV) yıl- da 50 çocuğun lösemıye yakalandığı Di- yarbakır'da, anne-babalan bilinçlendir- mek amacıyla eğitim kampanyası başlat- tı. Proje kapsamında 50 bin kişiye ulaş- mayı planlayan LÖSEV, lösemili çocuk- lara Ankara'da ücretsız tedavi olanağı da sağlayacak. LÖSEV Başkanı Dr. Üstün Ezer, her çocuğun yaşama ve sağlıklı bir tedavi hakkı olduğunu belırterek "Bizher U için hazınz. Yeter ki istek gejsüT dedi. Proje hakkında bilgi veren LÖSEV Baş- kanı Dr. Üstün Ezer, her çocuğun yaşa- ma ve sağlıklı tedavi olma hakkı olduğu- nu, "hiçbir çocuğun tedavisiz kalmama- sınT amaçladıldannı söyledı. Doğu ve Güneydoğu illerinde anne-babalann lö- semi hastalığı hakkında yeterli bilgiye sa- hip olmadığına ışaret eden Ezer, "Bunu gidermek gerektiğine inandık. Halkı ay- dıniatmalıyız,öğretmehyiz. Löseminin ne olduğunu halka anlatacağız" dedi. Ezer, anne-babalann ıstemesi durumunda ye- ni tanı konulan çocuklann da ücretsiz ola- rak Ankara'dakı hastanelerinde tedavi edi- leceğını söyledı. ARAYIŞ TOKTAMI!? ATEŞ Büyiik Adamlar ve Tarih - BEN LA FONTAINE'İ OKUMUŞ HINZIR BİR KARGAYIM.. • • Uç dinin temsilcisinin oluşturduğu komisyondan 'Antakya barut ve kan kokmayacak' mesajı çıktı Tüm dinler kardeştirMEHMET ALİSOLAK ANTAKYA - "Kavbnler ŞehrT olarak bılinen Antakya'da çeşitlı din temsilcılen yüzyıllardıryaşa- nan banş, kardeşhk ve hoşgörü ortammın bozulmaması ıçın Ha- tay Valıliği öncülüğünde "Banş Koırasyonu"nda bir ara- yageldı. Yapım ve yönetmen- liğıni Kerime Şenyü- cel'in yaptığı "Antak- ya, ÇaiL,Ezan,Hazzan" belgesehnin galası ön- cesınde komisyondan yapılan ılk açıkJamada "Antakya Kudüs gibi kan vebarutkokmasuT denıldı. Hatay Valısi Abdul- kadirSan, sivil toplum örgütlennın de komisyona destek vermesmi istedi. Valı San'ya en büyük destek Antakya Belediye Başkanı Iris Şentürk ile Müftü Mustafa Varh'dan geldı Varlı, "Üç semavi dini bir ara- da banndıran iki kentvardır. Bun- • Valiliğin öncülüğünde bir araya gelen Banş Komisyonu Antakya'daki çeşitli dinlerin temsilcilerinden oluşuyor. lardan birisi Kudüs, diğeri Antak- ya dır. Kudüs son günlerde kan ve barut kokuyor. Antakya asla Ku- düs olmayacak" dedi. Antakya Musevı Cemaatı Baş- kanı ŞaulCenudioğhı da komisyo- nu çok anlamlı buldukJannı belir- terek "Antakya'da üç dinin men- suplanyıllardır bir ara- da hoşgörüjle, kardeş- çe geçiniyor. Bu hoşgö- rününtüm dünyaya van- sunası da en büyük di- leğüniz" dıye konüştu. Antakya Ortodoks Kılisesi Dıyakosu Di- mitri Doğum da "Bü- tün vecibeierunizi laik, demokratik, cumhuri- yetin verdiği imkânlar çerçevesinde özgür bir şekilde yapıyoruz. Ço- cuklanmıza ve torunlanmıza bıra- kabfleceğimizen büyükmiras,dost- hık, kardeşlik ve banşnr" dedi. Antakyah Alevı hocası Meh- met Mullaoğlu ise her bireyin ba- nşı korumakla görevli olduğunu belirtti. "Antakya, Çan, Ezan, Hazzan" belgeselinin yapım ve yönetmenliğini Kerime Şenyücel yapıyor. (AA) 80. YILA BİR ARMACAN OKTAYEKtNCt Türkiye demek, bınyıllann Anadolu su demek... Bu büyük derinlığın çağdaş uygarlık buluşması ıse "Cumhuriyet" demek... Böylesi bir derinliğın, aynı zamanda bir "küJtürler ve inançjar buluşmasT olduğunun en güçlü ve hâlâ "yaşanan" kanırı da Antakya değil mi?.. TRT'nin 30 Ekım 2003'den itibaren ekranlanmıza getireceği "Ezan_Çan_. Hanan-" sesleri de Türkıye Cumhuriyetı'nın 80. yılına en anlamlı armağan oluyor... TRT'nin bu tanhsel duyarhlığına bılgı ve binkıminı katan Prof. Dr. Ataman Demir, hocamdır... Yıllardır üzerine titredıği bu banş ve dostluk kenti'nin "adT bıle geçtiği anda, yüreğindeki sevginin gözünde nasıl parladığınıa sayıstz kez tanık oldum.. Bu projenin de danışmanlığını nasıl bir heyecan içinde yaphğını, seyrederken göreceksiniz. Belgeselin yapımcısı ve yönetmeni Kerime ŞenyüceTin kültür ve uygarlık zengınliğimıze olan bağhlığmı da Demır'den öğrendım... Artık bıze düşen, her perşembe gecesı yanm saatimızi Antakya'ya ayırmak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl bir zenginlığin "bekçisi" olduğunu anımsamak... Yazıya başlamadan şunu vurgulayayım ki; yazının baş- lığına bakarak, hemen Mus- tafa Kemal'le ilgili bir çıkar- sama yapılması, yani bir an- lamda, "öküz altında buzağı aranmasının" hiçbir anlamı yok. Eğer Mustafa Kemal ve onun önderlıği olmasaydı, ne Ulusal Kurtuluş Savaşımızı başarabilirdik ne de Cumhuri- yetimiz kurulabilirdi. Fakat tüm "önderliğe karşın, eğer o dönemin Osmanlı toplumu- nun altyapısı olmasaydı" hiç- bir şeyi başaramazdık. Zaten bugünkü yazımın konusu da bu. • • • "Büyük adamlar", tarihin gıdişatını sezen ve yönlendi- ren insanlardır. Tarihte görü- len büyük adamlarm çoğu askerdir ama, elbette asker olmayan büyük adamlar da vardır. Hele günümüzün ge- lişmiş toplumlannda; insanla- rın gözleri, üniformalılardan çok, ünıformasızlardadır. Tarihin normal akışı içinde, ne büyük adamlara gereksi- nim vardır ne de bu büyük adamlarm ortaya koyacakları başarılara. Fakat bilebildiğı- miz kadanyla, toplumların ya- şamlarında normal "gidişat", oldukça istısnadır. Şu ya da bu türden sıkıntılar, her za- man büyük adamlara ve bun- ların vereceklen doğru karar- lara gereksinım doğurur. Bu yaklaşım, günümüz açısından da doğrudur. 1960'larda bu olgu, daha açık bir biçimde görülmek- teydi. 2. Dünya Savaşı'nın yaralannı bir türlü saramayan ve sıyasal yapısını oturtama- yan ülkelerde, gözler "büyük adamları" aramaktaydı. Al- manya'da Adenauer, Fran- sa'da De Gaulle, vb. gibı isimler öylesıne etkin olmuş- lardı kı; siyasal literatürde, "//- der demokrasısi" gıbi yeni bir kavram arayışına girilmişti. ABD'de Başkan Kennedy, yepyeni bir "karizma" ortaya koyuyordu. Sosyalist ülke liderlerı, da- ha etkili görülmekteydiler. ör- neğin Küba'da Fidel Castro, SSCB'de Kruşçef, Viet- nam'da Ho Shi Minh, aklıma ilk gelen isimler. Elbette Çin Halk Cumhuriyeti'nin efsane- vi lideri Mao'nun ismini de anımsamak gerekir. Gözümüzü tarihe çevirdiği- miz zaman, çok daha fazla sayıda büyük adam ve bun- lann başardıkları önemli şey- ler görürüz. Fakat bugünkü yazıdaki arnacım, büyük in- sanların envanterini çıkar- mak değil, bu insanlarla ya- şadıklan toplumlann altyapı- lan arasındaki ilişkileri ortaya koymaya çabalamak. • • • Gerçekten bir süre önce; br dost meclisinde bir arka- daşımız, toplumların altyapı- la'i ne olursa olsun, büyük adamlarm o toplumları iste- dı<leri yöne çekebileceklerini iddia etti. Ve örnek olarak Atatürk'ü verince, elbette akansulardurdu... ^kan sular durdu ama, acaba bu ıddıa doğru muy- du? Evet, Atatürk olmasaydı, yazımın başında da vurgula- dığım gibi, ne Kurtuluş Sava- şırnızı yürütebilir ne de savaş sonrasında laik, modern ve çağdaş Türkiye Cumhuriye- ti'ni kurabılirdik. Atatürk'ün siyaset ve silah arkadaşları- nm çoğu özverili, yiğit ve do- nanımlı insanlardı. Ama bu işin liderliğini ve sorumluluğu- nu üstlenmekten çok uzaktı- lar. örneğin; Ali Fuat Paşa, Kâzım Karabekir Paşa, Ra- uf Bey vb. isimler, bu konuda çok yetersizlerdi. Hele Çer- kez Ethem, Ali Şükrü, Topal Osman vb. gibi isımleri dü- şünmek bıle mümkün değildi. Evet tek "çare" ve tek "çö- züm", Mustafa Kemal idi. Ama Mustafa Kemal ve arka- daşlarını o günlerin Afganis- tanı'na ya da Mısın'na götür- seydiniz, acaba aynı başanla- n sağlayabilirler miydi? Hayır, sağlayamazlardı. Bu başarıyı sağlayamazlar- dı, zıra bu büyük başarının ar'dında, o günkü Osmanlı toplumunun sosyo-ekonomik yapısı vardı. Bızde yakınçağ, daha doğrusu TC tarihi ile uğraşan kimi değerii tarihçile- rimiz, Cumhuriyet tarihimizi Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkmasıyla başlatır ve daha öncesini dikkate almazlar. Bir kısım tarihçilerimız ise mo- dern Türk devletini Osmanlı toplumunun son yanm yüzyı- lındakı gelişmelerin bir ürünü sayarlar. Bir tarihçı olmama- ma karşın, ben bu düşünceye yakın duruyorum. • • • Toplumların altyapılarını, büyük adamlar belirlemez. Altyapıyı, o toplumların tarih- sel gelışmelerı, coğrafi ko- numları vb. belirler. Ayrıca "büyük insanların" ortaya çı- kabilme şansları da, o top- lumların altyapılanna bağlıdır. Fakat altyapı ne olursa ol- sun; kimi şanssız toplumlarda "büyük adam" ortaya çıkma- ması, bu altyapının harcan- masına neden olur. Ne mutlu bize ki; Osman- lı'nın o yıkım günlerinde, bu toplum Mustafa Kemal gibi bir lider ortaya çıkardı ve "Türkiye'nin şansı" olan bu isim, bizi bugünlere taşıdı. Siemens Yönetim Kurulu Başkanı Işbırlığının odulu 'liyakat nişanı' ÎSTANBUL (AA) - Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Zaferlncecik'e, Türkiye ile Avusturya arasındaki işbirliğine katkılanndan dolayı "A\Tistur>'a Liyakat N^fanı" verildi. Ayusturya Konsolosluğu'nda düzenlenen törende konuşan Başkonsolos Wechner, Avusturya Cumhurbaşkanı Thomas Klestil'in, Incecik'e, Avusturya Cumhuriyeri'ne olan hizmetleri nedeniyle üst düzeyde bir nişan tevcih ettiğini bildirdi. Incecik bu nişanın, Avusturya kültür ve düşüncesiyle olan 50 yıllık bağını temsil ettiğini belirterek nişandan gurur duydugunu söyledi. Dünvanın en ivi 200 küçük şirketi Forbes'in listesine 4 Türk firma girdi NEW YORK (AA) - Amerikan Forbes dergisinin belirlediği "ABD dışındaki en iyi 200 küçük şirket* içinde 4 Türk fırması yer aldı. Derginin son sayısında yayımlanan listeye, Türk firmalarından Adana Çimento, Anadolu Efes, Mardin Çimento ve Trakya Cam dahil oldu. Forbes sıralama için yıllık sahşlan l milyar dolann altında kalan küçük şirketleri değerlendirdi. Dergideki verilere göre Adana Çimento'nun yıllık satış hacmi 89 milyon dolar, biracılık sektöründe faaliyet gösteren Anadolu Efes'inki 379 milyon dolar, Mardin Çimento'nunki 25 milyon dolar, Trakya Cam'ınki ise 199 milyon dolar. Forbes'un listesinde îngiltere'den 29, Avustralya'dan 11, Hong Kong'tan 9, Hindistan'dan 18, Almanya, Danimarka, Hollanda, Tayland ve Endonezya'dan 7 fırma bulunuyor. Ford Mondeo'nun dızel modelını sınıfındakı dığer otomobıllerden ayıran en onemlı ozellık, dıreksıyondan kumandalı vıtes seçeneğıne s^hıp oması Durashıft 5-tronıc vıtes sıstemının bu benzersız ozellığı sayesınde tek parmağınızla aracınıza hukmetmenın keyfinı yaşıyorsunuz Elınızı dıreksıyondan kaldırmadan, gozlerınızı yoldan ayırmadan vıtes buyultup kuçültebılıyor yakın vıtes aralıkları sayesınde yuksek çekış gucu ve motor performansını hıssedıyorsunuz Yenı vıtes sıstemı ve Ford Mondeo TDCı'ın ustun dızel teknolojısı, eşsız bir yakıt ekonomısı sağlıyor Kısacası guvenlığın yanı sıra, performans ve konfor da yenı Ford Mordeo'da elınızın altında. Aynntılı bılgı ıçın, Ford Dırekt Hattı 0212 473 3673 ya da www ford com tr Koç FordMondeo Ford Otosan tarafından ıthal edılmektedır Tasarımı yaşamdan, güvenı teknolojider.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear