Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 2003 CUMA
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Y 19 Sinop
Edirne Y 17 Samsun
Y 20 Adana PB 29
Y 20
Kocaeli Y 19 Trabzon Y 19
Çanakkale Y 19 Giresun Y 18
Izmır Y 24 Ankara PB 21
Manısa Y 24 Eskışehır PB 20
Aydın Y 26 Konya B 21
Denızli PB 24 Sıvas PB 23
Zonguldak Y 18 Antalya B 27 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkâri
Van
PB
B
B
B
B
Y
Y
26
28
28
26
26
20
18
Y 18
Marmara, kıyı Ege, Ka-
radenız kıyıları ıle Doğu
Anadolu'nun doğusu
yağmur yer yer sağa-
nak yağışlı. dığer yerter
az bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığında
onemlıbırdeğışıklıkoi-
mayacak Ruzgâr gu-
ney ve batı yonterden
orta yurdun bat kesım-
lennde kuvvetli olarak
esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
PB
PB
PB
PB
PB
6
9
7
16
12
13
14
10
Berlın PB 2 Moskova B
Budapeşte B 11 Aşkabat
Madrıd Y 16 Astana
Viyana B 10 Taşkent
B 20
B
B 20
Belgrad B 13 Bakû Y 26
Sofya Y 9 Bışkek B
Roma B 19 Tiflis
Atına Y 22 Kahıre
Münıh PB 14 Zürih B 12 Şam B 29
Tahran
ov fi
f**\ Parçaıı Duiutlu Sısiı , Bulutlu ^ Çok bulutlu Yafjmuriu Karlı Sulu kar , Gök gürultülû
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
devlet yapısı içinde birliğin, beraberliğin sağlan-
ması son derece zor olan bir ülkede çarşaflama dö-
nemi başlar. Bugün olduğu gibi. Yarınlarda olaca-
ğı gıbi.
Hayli ilginç bir süreçten geçiliyor. Hükümet ön-
ce can sonra canan demedi. önce canan (ABD)
sonra can (Türkiye) dedi. Asker gönderme kararıy-
la pazarlıkta elinin güçleneceğine, teknik görüş-
melerin hemen başlayacağına inandı. Ne çare, ev-
deki hesap çarşıya uymadı.
Hükümet, geçici yönetimde veya Kuzey Irak'ta-
ki Türk askeri karşıtı seslerin Amerika höt deyince
kesileceğini sandı. Oysa tersi gerçekleşiyor.
Arap ülkeleri asker göndermemize karşı bir tavır
sergiliyor. Kuzey Kürtleri ise "Besle kargayı, oysun
gözünü" rolünü pekâlâ başarıyla oynuyorlar.
Şii lider El Sadr da, Müslüman Türk askerini is-
temediklerini açıklıyor.
Bu durum karşısında; Amerika, Türkiye ile teknik
görüşmeleri askıyaalıyor. Bush'un Irak politikasın-
dan sorumlu has danışmanı Condoleezza Rice, -
Dışişleri Bakanı Povvell'ın Bağdat'ta söylediğini yi-
neleyen- bir demeç veriyor: "Hassas bir durum-
dan" söz ediyor ve "Taraflarla görüşmeler sürüyor,
nasıl sonuç vereceğini göreceğiz" diyor.
Hükümet, asker göndermeye ABD'nin engel ol-
maolasılığından mı memnun, yoksagayri memnun
mu, bilinmiyor. Şaşkın!
• • •
Neden? Koskoca Amerika bu, işgal etmiş ülke-
yi, ne derse emret diyecek geçici bir yönetim kur-
muş. Tezkere tamam, asker en geç kasım ayı ba-
şında Bağdat'ın kuzeyinde görev başında... diye
düşündü, hâlâ böyle düşünüyor hükümet.
ABD neden duraksıyor? Kuzeyden orta Irak'a
kadar kafalar karışık. Askerin geçiş güzergâhı ko-
nusunda Kuzey Irak Kürtlerini ikna edemiyor.
Kürtler Türk birliklerine saldırırız, demeyi sürdü-
rüyorlar. Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral
Başbuğ, okkalı bir karşıhk veriyor: "Yanıtını alırlar!"
Garip olan şu: Amerika basınında Orgeneral Baş-
buğ'un bu yanıtını sankı sıcak çatışmayı Türkiye
kışkırtıyormuş gibi yorumlamaya çabalayan kimı
yazılar dikkati çekiyor.
Amerika himayesinde erkekliği kabaran peşmer-
gelerle Türkiye'yi tehdit eden, dün kapımızdakı ya-
laka aşiret reislerine Orgeneral Başbuğ başka tür-
lü nasıl bir yanıt verecekti?
ABD, Türk askerinin geçişi sırasında Kuzey
Irak'taki olaysız düzenin bozulmasını istemiyor.
ABD iki arada bir derede. Yukarı tükürse bıyık
(Kürt aşiretleri) aşağı tükürse Türk birliklerine işgal-
ci muamelesi yapacağını ve vuracağını açıklayan
Sünni Araplar, Şii Araplar? Kara kara düşündürü-
yor Amerika'yı...
• • •
Kara kara başka düşünmeyen yok mu? Elbette
var: Dışişleri Bakanı Gül. Söylediklerini dinle izle,
gül gülebildiğin kadar. Diyor ki ta Malezya'da; se-
farete baskın bizi etkilemez!
Anlaşılan Bakan, Irak'tan gelen bir dizi tepkiyi
önemsemiyor. ABD'nin her dediğinı yapacağına ve
yaptıracağınagüveniyorsahâlâ... Yandı gülüm ke-
ten helvam. Oysa ortam da hayli kaygan, hayli oy-
nak.
Bizimkiler asker göndermekte duraksıyorlardı.
Amerika kararınızı bir an önce verin diye bastırıyor-
du.
Amerika bugünlerdeTürk askeri üzerinde durak-
sıyor. Türkiye ise, teknik görüşmelere bir an önce
başlayıp bir an evvel Irak'ta göreve başlamakta ıs-
rar ediyor, bastırıyor.
Ne getireceği ne götüreceği bilinmeyen bir oyu-
nun içinde hükümet.
KamuYönetimiiçin
askeringörüşü alımlı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Hükü-
met. Genelkurmay Baş-
kanlığı'nın uyansı üze-
rine KamuYönetimi Te-
mel Yasa ve Kamu Mali
Yönetim yasa tasanlan-
nı TBMM'ye sevk et-
meden önce Genelkur-
may tkinci Başkanı Or-
general tlker Baş-
buğ'un görüşlerini aldı.
Kamu Yönetimi Temel
YasaTasansı'nı hazırla-
yan Başbakanlık Başda-
nışmam Ömer Dinçer
dün Genelkurmay Baş-
kanlığı'na gıderek Baş-
buğ ile bir araya geldi.
"Bakanlıldann taş-
ra teşkilatının kaldı-
rılmasından merkezi
idarenin görev ve yet-
kilerinin belirlenmesi-
ne, merkezi yetkilerin
yerel yönetimlere dev-
redilmesine ve dene-
tim esaslarına" kadar
tüm sistemi değiştiren
Kamu Yönetimi Temel
Yasa Taslağı'na son
nokta konulamadı. Hü-
kümet, önce yasanın
teşkilatlanmaya ilişkin
hükümlerine dahil etti-
ği, "Genelkurmay
Başkanhğı, MGK Ge-
nel Sekreterliği ve
MİT Müsteşarlığı"nı,
Genelkurmay Başkanh-
ğı'nın son dakika uyan-
sı ile tasandan çıkarmış
ve Meclis"e sevkini er-
telemişti.
• ••
IU cezalandırüıyorM Baştarafı 1. Sayfada
gün içerisinde boşaltıl-
ması istedi.
Maliye Bakanlığı'nm
ulusal ve uluslararası
birçok sempozyuma ev
sahipliği yapan sosyal
tesisleri,YÖKYasaTa-
sansı'nın gündemde ol-
duğu şu günlerde sat-
mayı düşünmesinin an-
lamlı olduğunu vurgu-
layan IÜ Rektör Yar-
dımcısı Prof. Dr. Nur
Serter, "Bu karar her
yönüyle kabul edile-
mez" dedi.
AKP hükümetinin Is-
tanbul Üniversitesi'ni
sindirmek, baskı altına
almak için bu yönde bir
karar aldığını ifade e-
den Serter, hukuki yol-
lara başvuracaklannı
söyledi. Serter, "Bura-
sı tarihi eser konu-
nıunda. Ayrıca 5 bin
500 öğretim üyesi bu-
lunan önversitenin İs-
tanbui'daki tek sosyal
tesisi. Atatürk zama-
nında bize tahsis edi-
len tesis için 1997 yı-
lında da benzer bir gi-
rişimde bulunuldu.
Ancak sonuç alınama-
dı. Karara itiraz ede-
ceğiz" diye konuştu.
IKO'de Osmanlı'ya suçlama
PUTRAJAYA (Cumhuriyet) - Malezya
Başbakanı Mahathir Muhammed. tslam
dünyasının bugünkü geri kalmışlığını eleş-
tirirken son Müslüman dünya gücü olarak
tanımladığı Osmanlı İmparatorluğu'nu da
"entelektüel rönesansı gerçekleştireme-
mekle" suçladı. Muhammed, Osmanlılann
"dar pantolon ve fes İslama uygun mu,
camilerin aydınlatılmasında elektrik kul-
lanılmalı mı" gibi ufak işlerle uğraştığını
söyledi. Muhammed, 1.3 milyarlık Islam
dünyasının birkaç milyonluk Israil tarafından
yenilgiye uğratılamayacağını da belirtirken
"Mutlaka bir yol olmalı" dedi.
Ülkesinde 23 yıldır iktidarda olan ve îsla-
mın modernize edilmesini içeren görüşlere
sahip olan Muhammed, tKÖ Zirvesi'nin açı-
lışında yaptığı konuşmada, Islam dünyasına
ciddi eleştirilerde bulundu.
Islamın ilk başlarda matematikte, bilımde
en ileri din olduğunu anlatan Muhammed,
ancak tslamın sadece dınbilimle ilgilenme-
si gerektığinı öne süren Islam bilginleri ne-
deniyle bu ilerlemenin durduğunu kaydetti.
Muhammed, Osmanlı Imparatorluğu
dönemine de vurgu yaparken şu görüşleri
iletti: "Osmanlılann ilk başanları ente-
lektüel rönesansla tamamlanamadı. Bu-
nun yerine, dar pantolon ve şapka İsla-
ma uygun mudur, matbaaya izin veril-
meli mi ya da camilerde elektrik kulla-
nılmalı mı gibi küçük konularla ilgilen-
diler. Müslümanlar, Sanayi Devrimi'ni
tamamen kaçırdılar. Bu gerileme, İngi-
liz ve Fransızların Türklere karşı isyan-
lan kışkırtmaları sonucunda son Müs-
lüman dünya gücü Osmanlılann yıkıl-
ması ve yerine Avrupalı ülkelerin sö-
mürgelerinin kurulmasına kadar sür-
dü. Bu sömürgeler ancak 2. Dünya Sa-
vaşı'nın ardından bağımsız olabildiler."
Muhammed, "Eski silahiar ve atlar, bizi
artık korumaz. Bizim silahlara, roketlere,
bomba ve savaş uçaklarına, tank ve savaş
gemilerine gereksinmemiz var" dedi.
SezerMen reform çağrısı
I Baştarafı 1. Sayfada
ye katılan Sezer, Ma-
lezya Kralı Tuanku
Syed Siraceddin'ın
öğle yemeği yemek
için davet ettiği tek li-
der olma özelliğini de
kazandı. Pakıstan
Cumhurbaşkanı Per-
vez Müşerref ile dün
görüşen bugün de Pu-
tin ile bir araya gelme-
si beklenen Sezer, zır-
vede yaptığı konuşma-
da şu mesajlan verdi:
İKÖ'nün güveni-
llrlik sorunu: üye
sayısı ve üyelerinin nü-
fuslan bakımından
dünyamn temsil niteli-
ği en yüksek kuruluş-
lanndan biri olan örgü-
tümüz, oynaması gere-
ken rolü tam anlamıy-
la oynayabilmekte mi-
dir? Aldığımız kararlar. yaptığı-
mız öneriler, gösterdiğimiz tep-
kiler arzuladığımız sonuçları
vermekte midir? Bu sorulan bü-
tünüyle olumlu yanıtlamakta
zorlandığımız bir gerçektir.
Ev ödevini yapmalıyız:
Bu durumda yapmamız gere-
ken hem üye ülkeler hem örgüt
olarak kendi bahçemizi gözden
geçirmek, ev ödevimizi yerine
getirmektir. Kendi değerlerimi-
zi yitirmeden, çağın gerisinde
kalmamanın hatta çağı yönlen-
direbilmenin yöntemlerini bir-
lıkte bulmamız gerektiğine ina-
nıyoruz.
Rüzgârı arkasına alan-
lat: Ciddi bir yenilenme ve re-
form süreciyle bunu sağlayabi-
leceğimizi düşünüyoruz. Boyut-
lan farklı da olsa reform rüzgâr-
lan bugün hemen her ülkede ve
her bölgesel ve uluslararası ku-
ruluşta esmektedir. Bu rüzgân
arkasına alanlar diğerlerinin
önüne geçmekte, aralanndaki
fark da giderek açılmaktadır.
Temel terCİh: Temel bir
tercihle karsı karşıyayız. Ya ev
İKÖ'de konuşan Sezer daha sonra zirveye katılan liderlerle fotoğraf çekrirdi.
ödevimizi yapmayarak bugün- lel olarak egemenlik giderek
kü konumumuzla yetineceğiz ya
da kendimizi sorgulayarak ce-
sur kararlar alacak ve Islam dün-
yasının çıtasını yükselteceğiz.
Manevi değerlerimizin de bize
cesur kararlar alma sorumlulu-
ğunu yüklediğine inanıyoruz.
Bunu yerine getirmek için ata-
cağımız adımlar, İKÖ'nün kü-
resel banşa, özgürlüğe, eşitliğe,
demokrasiye, istikrara, uyuma,
hoşgörüye ve gönence yapacağı
yatınm olacaktır.
Ortadoğu sorunu: ona-
doğu bölgesi yeni bir dönemin
eşiğindedir. İsrail-Filistin soru-
nunun çözümü yolunda her iki
tarafın da benimsenmiş Yol Ha-
ritası uyannca atacağı adımlan
hızlandırmasrnı ve çatışmalan,
terörün ve şiddetin sona erdiril-
mesi için etkin bir işbirliği yap-
masını bekliyoruz.
Egemenlik Irak'a dev-
redilmeli: Irak en kısa süre
ıçınde düzlüğe çıkmalı, Irak hal-
kı tam egemenliğine bir an ön-
ce kavuşmalıdır. Irak"ta asayiş
ve istikrann sağlanmasına para-
Irakhlara devTedilmelidir. Bu
süreçte Irak'ın toprak bütünlü-
ğünün ve siyasi birliğinin ko-
runması bizim için vazgeçilmez
ilkelerdir. Irak'ı meydana geti-
ren bütün nüfus kesimlerinin bu
temel ilkeler çerçevesinde ke-
netlenmesi, Irak için olduğu ka-
dar bu bölgenin istikran açısın-
dan da önem taşımaktadır.
Terorizm: Terorizmin dini
ve ulusu yoktur. Uluslararası
toplum bu alandaki savaşımını
tam bir birlik içinde sürdürme-
li, çıkış noktası ya da biçimi ne
olursa olun terorizmin hiçbir tü-
rünü hoş görmemelidir.
KKTC'ye destek olun:
Biz Kıbns Adası'na yönelik her
türlü ambargonun kaldınlma-
sından yanayız. Türkiye olarak
bu alanda üzerimize düşeni yap-
maya hazır olduğumuzu somut
biçimde ortaya koymuş bulunu-
yoruz. Dost ve kardeş ülkelerin
de Kıbns Türk halkına ve attığı
yapıcı adımlara destek vermesi-
nin hakça ve kahcı bir kapsam-
h çözümü kolaylaştıracağını dü-
şünüyoruz. 1970'li yıllar-
dan beri İKÖ'nün gözlem-
ci üyesi olan KKTC haklı
bir tam üyelik beklentisi
ıçindedir.
Annan'ın
'Kıbrıs' mesajı
BM Genel Sekreteri Ko-
fi Annan. Güvenlik Kon-
seyi'nin Irak karar tasansı-
nı çıkarma aşamasında ol-
duğu için katılamadığı tKÖ
Zirvesi'ne bir mesaj gön-
derdi. Mesaj ında Kıbns so-
rununa da değinen Annan,
adada çözüm sağlanması-
nın Türkiye 'nin Avrupa
Birliği yolunu da kolaylaş-
tıracağını söyledi. Annan,
57 tslam ülkesi liderine
seslenirken Islam ülkeleri-
nin bazı gerçekleri görme-
si gerektiğini bildirdi. Ger-
çeğin, süratle değişen dün-
yada Islam toplumlannın çok
geride kalması olduğunu belir-
ten Annan, "Birçok Müslü-
man arkadaşım, sizlerin ço-
ğu, tslam dünyasında devlet
sistemi ve dünya olaylannı iyi
yönde etkileme gücünün zayıf
olduğundan şikâyet ediyorsu-
nuz" dedi. tKÖ'nün Irak konu-
sunda çıkarmak istediği karar
taslağı, Irak Geçici Yönetim
Konseyi'nin istemi üzerine ge-
ri çekildi. Konsey Başkanı
Ayad AUawi dün IKÖ nezdin-
de girişimde bulunarak Irak'm
geleceğine ilişkin bir karar alm-
mamasını istedi.
Allawi, gazetecilere yaptığı
açıklamada, Müslüman ülkeler-
den gelecek yardım ve tav siye-
leri memnuniyetle karşılayacak-
lanm, ancak ülkenin geleceğine
ilişkin müdahaleleri kabul etme-
yeceklerini açıkladı. Edinilen
bilgilere göre ÎKÖ de bunun
üzerine karan geri çekti. Irak"la
ilgili tKÖ düşüncelerinin bugün
açıklanacak Putrajaya Bildirge-
si'nde yer alması bekleniyor.
İslaıııi zirvede İslami Mecca Cola şov
PUTRAJAYA (Cumhuriyet) - ÎKÖ zir-
vesi, daha çok Avrupa Birliği ve NATO zir-
velerini izleyen Türk gazetecilerini alışık ol-
madıklan bir ortamla karşı karşıya bıraktı.
Çoğunluğu Arapça yapılan konuşmalann
tercüme edilmemesi sorun yaratırken basın
merkezinin sınırlı olanaklan da çalışmayı
zorlaştıncı bir başka unsurdu.
Zirve, Malezya'nın idari başkenti Putra-
jaya kentindeki konferans merkezinde ger-
çekleştiriliyor. ÎKÖ zir\f
elerinin geleneksel
gündemine koşut olarak konferans merke-
zinde, Israil'in Filistinlilere dönük baskı po-
litikasından örnekler gösteren sergiler yer
aldı. israiFinboykot edilmesine ilişkin çağ-
nlann yer aldığı sergilerde, multivizyon
gösterileri aracılığıyla Filistin halkrna her
türlü desteğin verilmesi de istendi.
Zirvenin en önemli etkinliklerinden biri-
ni de Mecca (Mekke) Cola gerçekleştirdi.
Islam dünyasının Amerikan kola şirketleri-
ne rakip olarak ürettiği Mecca Cola'nın ku-
nıcusu Tevfik Matluki. bir basın toplantı-
sı düzenleyerek "Mecca Kola Evrensel
Bildirgesi"ni açıkladı. Gazetecilerin ba sın
toplantısma büyük ilgi göstermesi dikkat
çekti. Matluki, kolanın isminin Müslüman-
lar için kutsal kent olan Mekke ile ilgisinin
olmadığını bunun Amerikalılann katlettiği
bir Kızılderili kabilesinin adı olduğunu da
söyledi. Sadece bir içecek olmadıklanm, si-
yasi bir söylemleri olduğunu da vurgulayan
Matluki, gelirlerinin yüzde 20'sini Filistin-
li çocuklara verdiklerini de anlattı. Matlu-
ki, bir soru üzerine Türkiye'de de çok kola
olduğunu, ancak sadece kendilerinin siyasi
söylemi olduğunu bildirdi. Mecca Cola'nın
kurucusu Ramazan'ın ardından Türk paza-
nna girmeyi de planladıklannı iletti.Basının
Mecca Kola'ya ilgi göstermesi gerekçele-
rinden biri de gazetecilere "musluk suyu"
dışında hiçbir içecek servisinin yapılmama-
sıydı. Yerel usullerle yapılan yemekleri ye-
memekte de zorlanan Türk gazetecileri, boş
midelerle çalışmak zorunda kaldılar.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Gündemdeki konunun özü şu:
AKP hükümeti, imam hatip lisesi mezunlarının
sadece bu lisedeki eğitimin devamı nrteliğindeki yük-
sekokullara değil, tümüne gidebilmesinin önünü da-
ha da açacak 'küçük' bir yasal düzenleme yapmak
ıstıyor!
Bunu kamuoyu gündemine böyle taşısa fazla
taraftar bulamayacak. Ne yapıyor? Girişte sözünü et-
tiğimiz özel yöntemleri devreye sokuyor. Bu yön-
temleri tek tek formülleştirmeye çalışalım...
Bütün içinde kaybettirme: YOK Yasası'nın
tümünü birden değiştirmek AKP gündeminin birinci
maddesi değil. Ama asıl hedefe ulaşmak için çok
kapsamlı bir hazırlık yapıyorsunuz. Hedefinizi de
bunun içine küçücük bir-iki maddecik halinde
sıkıştırıyorsunuz!
Haklı arayışın arkasına sığınma: Yine aynı örnek-
ten devam edersek, YÖK'ün uzun yıllar içinde
giderek hantallaştığı, yeniden düzenlenmesi gereken
bölümlerinin olduğu pek çok kişinin paylaştığı görüş.
Asıl hedefi bu arayışın arkasına koyup üniversite
çevrelerinin ve toplumun istediği bir işi yapıyormuş
havasına giriyorsunuz!
Başka mağdurian öne koyma: 8 yıllık kesintisiz
temel eğitime geçışten sonra meslek liseleri mezun-
lanyla ilgili genel bir tartışma vardı. Ancak o döne-
min hükümetleri soruna kalıcı bir çözüm bulmadılar,
bulamadılar. AKP, öteki meslek liselerini de yanına
alıp bağırıyor:
- Ben sadece imam hatipleri değil, yüzbinlerce
mağduru temsil ediyorum!
Aktrf masumluk!
Uzlaşma arama: İlk bakışta hoş bir yaklaşım. Ne
de olsa adı, uzlaşma. Ama, AKP bunu kendi yön-
temine göre boyuyor. Bilinen uzlaşma, taraflann bir
araya gelmesi ve farklı yaklaşımlann ucunu törpüleyıp
ortak bir nokta bulmasıdır. AKP, uzlaşmadan şunu
anlıyor:
Benim istediğim iki maddeyi hiç dokunmadan
taslağa koyalım, altına senin istediğin iki maddeyi de
ekleyelim!
Bunun adı uzlaşma değil, karmaşa olur.
Tabana selam: AKP, kimi istemlerini şu aşamada
yapamayacağını biliyor ama, tabanına selam verme
gereği duyduğu için değişikliği gündeme getiriyor.
Kamuoyu tartışıyor, kimi devlet kurumlan artılannı-ek-
silerini rapor haline getirip gözler önüne seriyor. 01-
mayınca tabanına sesleniyor:
- Görüyorsun senin için her şeyi yapıyorum ama,
bazen olmuyor. Sesini çıkarma!
Ortamı gerip masumlan oynama: Bu çok ustalık
isteyen bir yöntem. Zamanlaması ve seçilecek
davranış biçimi çok önemli. İmam hatip bağlamında
şöyle gelişti:
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konunun bi-
raz içinde biraz dışında kaldı. Yerine göre uzlaşmayı,
yerine göre buzlaşmayı yeğledi. İmam hatipleri
eleştirirken biraz doz aşımı olduğu anda hemen or-
taya çıkıp seslendi:
İmam hatiplere hakaret vaaar. Bunu yaptır-
maaaam. O kişilerbu ülkenin evlatlan. Ben de imam
hatip mezunuyum... Gerekirse mahkemeye
gideceğim..."
Böylece tartışmayı yaratan, tartışmanın mağduru
durumuna geliyor!
Askıya alma: Sık kullanılan bir yöntem. En sıcak
örneği dün yaşandı. AKP'nin imam hatiplerte ilgili
düzenlemesi TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda
askıya alınmış da alt komisyona havale edilmiş de bi-
raz ertelenmiş gibi gösterildi. Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik sabtrsız, acelesi var. Dün tasarı alt
komisyona giderken şunlan söylüyordu:
"Tasanyı çekmek gibi bir niyetimiz yok. ÖSS sis-
temini değiştireceğiz ama, bunu yumuşak ya-
pacağız."
Değişikliğin yumuşağı serti nasıl olacak, zamanla
göreceğiz...
Tartışmayı kısııiaştırıp tepki kırma: önümüzde-
ki günlerde de AKP'nin bu yöntemine tanık olacağız.
Kamuoyunu tartışmadan bezdirecekler, 'yeferöe, bu
tartışma bitsin de ne yapılacaksa yapılsın' dedirte-
cekler...
Ama tartışılan bugünümüz değil, geleceğimiz!
ankcum@ttnet.net.tr
Gül'den Giilen
okuluna destek
SERKAN DEMtRTAŞ
KUALALUMPUR-
Dünyanın birçok bölge-
sinde okullar açan Fet-
hullah Gülen destekçi-
lerinin Malezya'da da
"International Hori-
zon School-Uluslara-
rası Ufuk Okulu" is-
miyle bir okul açtığı öğ-
renildi. Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, Okul
Müdürü Turgay Kara-
man'ın destek istemine
olumlu yanıt verdi.
Okulun açılması süre-
cinde Türk Büyükelçili-
ği'nin Milli Eğitim Ba-
kanlığı'na başvurduğu,
bakanlığın da müfredat-
la ilgili bir sorun olma-
dığı yanıtını verdiği öğ-
renildi. Gül, Türki-
ye'nin tanıtım sorununa
ilişkin konuşurken de
"Örneğin THY'nin
Skylife dergisinde E-
fes harabelerinin fo-
toğrafları var. Bu Ma-
lezyalıların ilgisini
çekmez. Benim de ilgi-
mi çekmez mesela" di-
ye konuştu.
Dışişleri Bakanı Gül,
ÎKÖ Zirvesi için bulun-
duğu Malezya'da bu ül-
kede yaşayan Türklerle
de önceki gün bir araya
geldi. Gül, AKP hükü-
metinin icraatına ilişkin
kısa bir bilgi verdikten
sonra Türk yurttaşlany-
la sohbet etti. Sohbet sı-
rasmda söz isteyen
Uluslararası Ufuk Oku-
lu Müdürü Turgay Ka-
raman, Malezya'da bir
okul açtıklannı gerekli
izinleri aldıklarını an-
cak ileride olabilecek
sorunlann çözümü için
de AKP hükümetinden
destek istediklerini söy-
ledi.
Gül de, Karaman'a
yanıt verirken 8 bin ki-
lometre ötede okul aç-
manın büyük başan ol-
duğunu belirterek
"Tebrik ederim. Yeter
ki siz başarılı olun biz
destekleriz" diye ko-
nuştu.