24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
. 5 EKİM 2003 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZt îktidarm yüzde 30'unu ellerinde tuttuklannı söyleyen reformcu kanat, daha etkili eylemlere yöneliyor Reformcıüar dönümnoktasında Adalet \e Savunma Bakan- lığı ıle yargı kuruluşlan mollalann elinde. Ellerin- dekı bu güçte. reform yanlısı muha- lifaydınlan süreklitutuJduyorlar. Ge- çen hazirandaki öğrenci olaylanna polisin kanşmadığı, bastırma ve sal- dınyı mollalara bağlı silahlı güçlerin, yani Pasdaran ve Besiçlerin gerçek- İeştırdiği söyleniyor. Öğrenciler gös- tenler sırasında ılk kez açıktan dini lider Hamaney'i hedef alan slogan- lar atmışlar. Cumhurbaşkanı Hate- mi'yi ise uzlaşmacılıkla suçlamışlar- dı. Reformcular. iktidann yüzde 30'unun reformcuların elinde oldu- ğunu söylüyorlar. Tahranlı Iki tarafı da elestlrlyor Gençlık olaylannın şiddetie bastı- nlmasına CunJıurbaşkanı Hatemi'nin ve hükümetin seyirci kalması halk içinde parlamenter rejime olan güve- ni sarsmış durumda. Bu nedenle 2004 Şubat ayında yapılacak genel seçim- lerde halkın seçımlere eskisi kadar istekli olup olmayacağı tartışılıyor. Reformcular, yerel seçimlerle genel seçimlerin faxklı olacağı inancında- lar. Şubat seçimlennde halkın sandı- ga gıdeceğini belirtıyorlar. Geçen dönem Tahran Belediye Baş- fcanı olan reform harekerinin önde gelen isimlerinden Gulamhüseyin Kerbasçfnin tutuklanması, baskı gör- •Gençlik olaylannın şiddetie bastmlmasma Hatemi ve hükümetin seyirci kalması Iranlılann seçimlere ve parlamenter rejime güvenini sarsmış. Yerel seçimlerde halkrn sadece yüzde 12'sinin sandığa gittiği belirtiliyor. Bu olumsuz durumdan etkilenen meclis içindeki ve dışındaki reform yanlılanysa, açlık grevi gibi etkili eylemler yapmak için harekete geçmiş durumda. İran'da Molla Rejimi Sallanıyor 'veûralÇaİJşlar Hatemi'nin danışmanı ve yakın arkadaşı Aghaceri dinin insanla Allah arasında bir ilişki olduğunu söylediği için mollalann tepkisini çekti ve tutuklanarak idama mahkûm edildi. Tepkiler nedeniyle idam cezası kaldınlan Aghaceri halen tutuklu. Hatemi'nin cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra 'basın patlaması' yaşanan ülkede, pekçok gazeteci de inatla muhalefetini sürdürüyor. ÖDÜL REFORMCULARI SEVİNDİRDİ mesi, görevini yerine getirememesi, bu yılın şubat ayındaki yerel seçim- lere katılım oranının düşük olması- nın en büyük nedeniydi. Yerel seçimlere katılım oranı yüz- de 35 civanndaydı. Bu oran, Hate- mi'nin cumhurbaşkanlığına seçildi- ği 2000 yılında yüzde 70'in üzerin- deydi. Tahran'da halkımn yalmzca yüzde 12'si sandığa giderek hem re- formculan eleştırdiğini gösterdi hem de umutsuzluğunu boykot ederek tep- kiye dönüştürdü. Bu düşük kanlım ne- deniyle Tahran Belediyesi'nde ço- ğunluk muhafazakârlann eline geç- ti. Reformcu muhalefet bir dönüm noktasında. Toplum içinde giderek seçimler yoluyla bir şey değişmiyor anlayışı yaygınlaşırken, yasal olma- yan bir muhalefetin güçlendiğinden söz edenler de vardı. Amerikan yan- hlannın da çoğaldığı söyleniyordu. Toplumda tepkinin arttığuıı gören reform yanlılan, etkili eylemler yap- mak amacıyla harekete geçmişlerdi. Açlık grevi bunlardan birisiydi. Ük de- fa, meclis içindeki güçlerle, sivil güç- ler ortak bir eylem platformunda bir- leşmişlerdı. Bu eylemler henüz yeni başladı. Ne yönde ilerleyebileceğini zaman gösterecek. Reformcuların amacı, Şubat 2004 seçimlerine ka- dar halkı seçim sandıklanna çekmek ve bu döneme kadar da Mollalan ge- rilermeye çalışmak. Aghacerl İdama mahkûm edlldl İran'da adından en çok söz edilen kişilerden birisi, Hatemi'nin danış- manı ve yakın arkadaşı SeyyidHaşiın Aghaceri'ydi. Aghaceri, 2001 yılı- nın 19 Haziranı'nda yapnğı konuşma yüzünden rutuklandı. Sosyoloji pro- fesörü olan Aghaceri, Molla düzeni- ne karşı en kritik eleştirileri yapmış; fetva ve tevhid üzerine çok radikal yo- rumlargetirmiştı. Aghaceri, dinin insanla Allah ara- sındaki bir ılışki olduğunu söylemiş ve tevhidı ınsanın kendisinin yapabi- leceğinı belırtmışti. Aghaceri 'nın gö- ıüşleri şöyleydi: "Moflalann,toplum adınadiniyorumlama \e fetva verme haldan yoktur. Bu rejim dine de in- sanlığa aykındır. Mollalann tevhid anlayışL, insanı aşağılryor. Her kuşak değişen koşullara göredineilişkinyo- rumunu kendisi yapmahdır. Molla- lar var olan durumu korumak için fetvaveriyorUr. Fetvagününgeiişme- lerinevetoplumun modernJeşmesine uygun olmabdır. Biz yeni kuşaklar devrim sözcüğününyerine demokra- shi koyuyoruz. Şah döneminde, Is- lam devrimi karşra mollalar 'Islami- yet, devrimi reddeder' djvorianh. Şim- diki mollalar da 'Islam demokrasıy- le bağdaşmaz" diyorlar. Bence her ne- sil kendi Islami yorumunu yapmah." Aghaceri, Islami rejime karşı ayak- lanma kışkırttığı gerekçesiyle idama mahkûm edildi. Cumhurbaşkanı Ha- temi, idam karannın durdurulması için dini lider Hamaney'e başvurdu. Aghacen'nın idama mahkûm edil- mesi dünya kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı. Düiryanın birçok ye- nnde aİcademisyenler Aghaceri için kampanyalar başlattılar. Haşim Ag- haceri'nın idam cezası kaldınldı. An- cak tutukluluk halı sürüyor. Bız iran'da iken Iran gazeteleri Ag- haceri'nin Nobel Banş Odülü'ne aday gösterildiğini yazdılar. Hatemi, büyük toplantılarda yakın dostu Aghace- ri 'yi anan konuşmalar yapıyor. Geçen temmuzda Meşrutiyet, yıldönümün- de kıtle önündeki konuşmasında "Ha- ceri\içokö^ttyorum.Onunyerinihiç- bir şey doMurmuyor'' diyor. YARIN: SÜREKLİ TUTUKLANAN CAZETECİ Artık ev hapsinde olmayan Iranlı kadınlar deldikleri çok sayıda yasakla devleti sıkıntıya sokuyor Bir de şukadınlarolmasaydı... K adınlar yaşam alanlanm genişletmek için verdikleri kavga sonucunda epey yol almışlar. Tahran'ın kuzeyinde, ge- ce vakti, kadınlı erkekli gittığimiz ev, tek başı- na yaşayan bir kadına aitti. Biz geç saate kadar oturunca, apartmanın ana kapısını kilıtlemışler. Yüreğimiz hop etti. GürüJtümüze gelen kapıcı sakin sakin anahtar getirmeye gitti. O sırada ev sahibi de ündadımıza yetişti. Durumdan hiç ra- hatsız olmamıştı. Onu zor durumda mı bırakuk diye huzursuz olduk. "Merak etmeyin" dedi- ler... Kimi semtlerde kadınlann artık tek başla- nna yaşayabildiğini ve dilediğini misafır edebil- diğini söylediler. Kadınlann örtülü gezmesinden erkeklere de fenalık gelmişti. Akıcı Ingilizce konuşan bir Iranlı turist rehberi, "An güzefim kadmlannuz» Nasıl da çadonın (çarşafin) alonda görünmez oluyorlar"dıye yakındı. Birbaşkası da, "Buçar- şaf ve türban takmDsmm bize yılda kaç paraya padadığını bilseniz" diye ifade etti düşüncesini. Aslında kadın-erkek herkesin sabn taşmıştı. Yakında iran'da molla rejimi askıya ahnacak, ör- tunmek istemeyen kadınlar başlannı açacak, herkes keyfine göre yaşayacak demek, çok da hayalcilik sayılmaz. Televlzyon ve sahne yasak İran'da kadın artık ev hapsinde değil. Devlet dairelerinde çalışanlann üçte biri, üniversite sı- navuıı bu yıl kazananlann yüzde 62'si kız öğ- renciymiş. Vaktiyle futbol maçı izlemesi bile gü- nah olarak görülen kadınlar sayısız yasağı de- lip geçmişler. "Şu kadınlar otmasa Iran Islam rejimi her şeyi düzene koyacakmış, ama" hissi- ne kapılıyorsunuz, ınsanlarla konuştuğunuzda... Büyük önderleri Humeyni'nin kansı dört çocu- ğunuda hiç ertalıktagörünmedenbüyütmüş. Ama Humeyni'nin kızlan hem okul hem de çalışma yaşamında yerlerini almışlar. Neyse ki artık Iran'da her şey tartışılıyor. Yasaklar ve insan haklanna aykın uygulamalar durmadan yazılıp çiziliyor, yine de kadınlar için en tabu konu hi- cap, yani örtünme. Veli Asır Caddesi'nde yan açık başlanyla sa- lınan kadınlara haddini bildirmek isteyen Besiç militanlan zamanı geldiğinde ortaya çıkarlarmış. Kadınlar, "Bö\1e durumlarda eşarplar bir süre daha sıla baSamr", dediler. Kadımn bisiklete binmesi bile İran'da hâlâ büyük mesele. Kadın- lara tahsis edikniş özel bisiklet alanlan olduğu- nu söylediler. Otobüste uygulanan kaç-göç hafıflemiş. Dol- muşlarda kadın ile erkek yan yana oturabiliyor. Sinema ve tiyatroda da kadınlann ve erkeklerin yan yana oturmasına kanşan yokmuş. Kadın şarkıcı yasağı ise sürüyor. Kadın şarkıcılar te- levizyona ve sahneye çıkamıyormuş. Müjde Ar, İbrahlm Tatlıses'ln kızı mı? tranlılar, Türkiye sinemasından, şarkıcılann- dan pek kimseyi tanımıyorlar. Çok eski filmler- de kalmışlar. Aramızdan bırine sormuşlar: Müj- deAr,lbrahnnTathses'in kızı mı? Tarkan'ı sev- diklerini söyleyenler oldu. Otobüsümüz Kum'dan Isfahan'a giderken teypte çalan melodi tamdık geldi. "Beraber YürüdükBizBu Yoflarda" şar- kısının Farsça versiyonu çalıyordu. Şarkının bir Türk besteciye ait olduğunu sandığımızı söyle- dik. "Bubizinıçokeskibirşarkınuz^yanıruııal- Revlet dairelerinde çalışanlannın üçte birinin kadın, üniversite sınavım kazananlann yüzde 62'sinin hz öğrenci olduğu Iran da erkeklere de 'fenalık gelmiş' "Ah güzelim kadınlarımız... Nasıl da çadorun altında görünmez oluyoriar" dtyeyahnıyor ahcı hgilizce konuşan bir turistrehberi. TepkHere bablvsa, yaktnda molla rejimi askıya alınacakdemek çokda hayalcilik sayılmaz. dık. Bu şarkmın, Tayyip Erdoğan'ın seçim kam- panyasında kullanılmasına ise güldüler. Kitapçılann önünde KıırtCobainve Harry Pöt- ter afışlerine rastladık. Dünya popüler kültürü oraya da ulaşmış. Dış dünyadan en çok izledik- leri yazarlan sorduk. CoeOıo,Kundera,AminMa- alouf yanıtını aldık. Bizden de Yaşar Kemal ıle Aziz Nesin'i tamyorlardı. Tahran'da 30 kadar olduğunu öğrendigimiz kitapçı zinciri Book City'lerden birinde Orhan Pamuk'un Farsçaya yeni çevrilen "BenimAdım Kmnın''ldtabını ara- dık. Bu çabamızda bize yardım eden bir tranlı kadın ressam "Ben de bir Türk romanı okumak isti- yordum diyerek bulduğumuz "Beyaz Kale" kitabını satın aldı. Ermenllerln yasaksız kulübü Içkinin yasak olduğu ülkede Hırishyanlann kendi özel alanlannda şarap ürerip tüketmesi serbest. Zaman zaman Ermenilerden şarap te- min eden MüslümanJar, "Siz olmasaydnuz biz bu rejime nasıl dayanırdık..." diyorlarmış. Par- lamentodaikimilletvekiliolanErmenilerin ço- ğunlu- ğu Tah- ran 'dayaşıyor. Tahranh Ermenıler, Ermeni Mahallesi diye bi- linen kesimde dev bir alanı dev birduvarla çevirip özerk bir alan yaratmışlar. Ara- rat Kulüp, Tahran'ın eğlence ve içki yasağının göbeğinde dev bir vaha. Müslümanlann adım atamadığı kulüpte kadın erkek birhicabauyma- dan eğlenebiliyorlar. Bu özerk alan Agos Ga- zetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in benzetmesiyle "sanki bir Kınahada." Ama çok özel. Adı Iran'a ait rehber kitaplarda geçmiyor. YARIN UNH KIZLARA ÖZEL VERSITE DEV SİNEMA PLATOSUNDA MEDİNE KENTİ ahran'dadevletsinema ve TVfilmleri için dev birplato inşa etmiş. Adı da Gazaîi Sinema Şehri. Grupolamkgittiğimfcbumekânda "Gmnd Hotel" adı dtında Doğu çizgileri taştyan bir lokantada mükeüefbiröğleyemeğiyedik. IşıkJandınlmışyapma çiçeMeranmnda bir erkekşarhcı hphrmızı birsaten kapitonefon önünde bize îran şarhlan söyledi. Bu mekânınpek çokInanfilminde bkanta olarakkullanüdığını söylediler. AncaksinemaalaHa buluşacağımızı sanarnkgittiğimtyerde biz bize kaldık Karşanıza tekbirsinemacı çıkmadı. 6sene önce kurulan Gazali Sinema kentmde bir sinema salonu, bir de sergi salonu vardı. Kentın sahibi Iran TV'si imiş. Platoyu gezince tarihi birfilm için kurulan Medine kentini degezmiş olduk Platodabirde TVdtisi çekiliyoniu. Birmikikokulu öğrencileriprovayagelmişlerdı. Tesadüfen karşımıza çıkan bu genç ekipten gitel bir konser dinledik. v/\ mm. / ŞirinEbadi: Şimdieylem zamanı • Yürüttüğü hukuk ve insan haklan kavgası nedeniyle Nobel Banş Ödülü'nü alınca tran resmi çevrelerinin ne tavır alacaklanna karar veremediği Ebadi "Yasalann kaynağının îslam olduğu söyleniyor. Ama ben iddia ediyorum ki îslamla ilgisi yok bunlann" diyor. f ^ Üniversitesi öğretim üyesi I Homa Darabi Tahraıü kadınlara M. uygulanan baskılan protesto amacıyla 1994'TE kendisini yakmıştı. Yaklaşık on yıl sonra, Tahran Üniversitesi'nden bir başka kadın öğretim üyesi Şirin Ebadi, yürüttüğü hukuk ve insan haklan kavgası nedeniyle Nobel Banş Ödülü'nü alınca Iran resmi çevreleri ne tavır alacaklanna karar veremediler. Basm, olaya ıhmlı yaklaşmaya çalışıyor. Ödülü îran aleyhine bir girişim olarak yorumlayan radikaller, reformcuların sevincine engel oluyoriar. Ebadi, bir konuşma yapmak için davet edildiği Paris'ten Tahran'a dönmeîc için havaalanına giderken taksinin radyosundan Nobel Ödülü aldığını ögrenmiş. ödülünü açık başıyla alan Ebadi, Newsweek muhabirinin sorulanm şöyle yanıtlıyor: "tran'da kadmlarm başmı örtmesmi gerekfi kdan bir yasa var: Hkab. Saçımı bu yasaya uymakiçin kapaoyonun, ama tsiamm dahaflericiyonımu yapdabffir. Müsiüman kadın, başmı açıp kapatma koflusunda kararmı kendisi vermetidir. Her zaman yasalara uydum. Banşçı gösterilerden yana oklum ve kurbanlarmı savurıdum. 1999'da öğrenci yurtlan saldmya uğradığmda onlan korudum \e hapse aüldım. Umanm bu ödül, tran'daki insan haldan savumıculanna, gereldj cesaret ve enerjhi verir. Bu ödül aynı tran'da yaşaym da insan haklan kavgaa verflebfleceğini ortaya koydu. Şu anda eylem ve pragmatik diişünce jçin en uygun zamandır. Bugüne dek tran'da kayda değer bir reform gerçeldeşmedi Ama reform isteyenlerin sayıs çok arttL. Arok gerçekleşeceğine olan umudum arnyor. Bizim, kadmlara daha çok alan tanrvan, bireyin haklanna saygıh ve demokrasi ile uyumhı bir tslama ihtiyacomz Sorun kafa yapılarında îran yasalan kızlan 8, erkekleri 13 yaşında ergin kabul ediyor. Ergin ohnayan kişi muamelesi gören kadın, ceza yasası karşısında çok erken bir yaşta ergin. Şirin Ebadi bir yuvarlak masa toplantısında kadımn durumunu belirleyen yasalan şöyle anlatmış: "Ben bir hukukcu>ıım ve kadın sorunlanna doğal blarak hukuk açısmdan bakryorum. Bana göre bu ülkede yaşayan kadınlann en önemh' sorunu hukuk sistemi üzerinde etkili olan ataerkil düşüncedir. Hepfanizbihyonız kl yasa iktidariarm sembolûdür ve bizim yasalar kadmın son derece aleyhindedir. Yaşama hakkı bfle- erkek ve kadın için aynı değfldir. Yasalann kaynağmın tslam olduğu sö\1enryor. Ama ben iddia edrvorum ki Islanila ilgisi yok bunlann. Çünkü tslamm eani tektir ve tutarhdır. Çefişkfler göstermektedir ki tsbm yorumculan düriist da\Tanmamışlardır. BeBrieyici olan İslami esin değil, yasayı kaleme alanlann ataerkil zihniyetidir. Sorun kafa japıandan kaynaklanr^or.''
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear