Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2003 ÇARŞAMBA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbu!
Edirne
Kocaeli
Çanakkale
Izmır
Manısa
Aydın
Denizli
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
20
20
25
21
25
24
25
25
Sinop PB 20 Adana A 31
Zor>guldak PB 17 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
B
PB
17
15
20
20
20
20
22
A 28 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
A
A
A
A
A
B
B
29
31
32
29
30
23
20
B 17
Yurdun kuzey ke-
sımlen parçalı çok bu-
lutlu. Doğu Karadenız
kıyılan sağanak yağışlı,
dığer yerier az bulutlu
veaçıkgeçecek Hava
sıcaklıgında onemlı bır
değışıklık olmayacak.
Ruzgâr kuzey ve batı.
yurdun doğu kesımte-
nnde güney yonlerden
hafif ara sıra orta kuv-
vette esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo B 7 Berlın B 13 Moskova
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
PB
B
B
B
B
B
6
8
7
14
15
17
16
Budapeşte
Madnd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
PB
PB
Y
Y
PB
13
19
12
15
11
23
25
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahıre
B
B
B
PB
Y
Y
B
20
6
19
22
9
22
28
Münıh B 12 Zürıh PB 14 Şam B 32
(P^\ Parçalı butuilu k
Çok bulutlu p Yağmurtu Karlı Sulu kar , Gok gürültulu
G U N C E L CCNEYT ARCAYCKEK
• Baştarafı 1. Sayfada
konusunda "nihaikarann", elbette doğacak so-
rurnluluğun hükümette olduğunu söyledi.
Asker konusunda son karan Genelkurmay'ın ve-
receği ve bu karara hükümetin uyacağı yolunda-
ki söylentiler kulislerde yaygınlaştınidı.
Başbakan'ın, Dışişleri Bakanı'nın bu konudaki
müzakerelerin ABD ile Genelkurmay arasında sür-
dürüldüğünü sürekli açıklamalanna koşut olarak,
asker gitmesi ya da gitmemesini Genelkurmay'ın
karartaştıracağını öne süren görüşler hız kazandı.
Oysa; askerler, görüşmelerde Irak ile Ilgili ola-
nak/arı saptamak ve bu saptamanın olumlu olum-
suz yanlannı hükümete bildirmekle yükümlü.
Gerisi hükümete kalmış. Ama olasılık giderek
güçlendl.
Kısa, orta ve uzun vadede olumsuz kimi sonuç-
lardan sonra, hükümetin "Askerler istedi, Irak'a
gittik" gibi çarpıtma mantığıyla sorumluluğu asker-
lere yüklemeye hazııiandıgını gösteren işaretler
alınmaya başiandı.
Orgeneral Başbuğ, olayın anatomisini açıklar-
ken hükümetin TBMM'den geçirdiği tezkeredeki
son paragrafı okudu:
"... Kapsamı, sının vezamanı hükümet tarafından
belirlenecek şekilde... TSKunsurtannın Irak'ta gü-
venlik ve istikrara katkı yapmak amacıyla Irak'a
gönderilmesine ve bu kuvvetlerin görev ve kulla-
nılmasına ilişkin gerekli düzenlemelerin hükümet
tarafından yapılmasına..."
Bu tfade olası sorumluluğu bugün ve yannlarda
askere yüklemenin olanaksızlığını ortaya koyuyor.
• • •
Gerek Orgeneral Başbuğ'un, gerekse daha ön-
ce takdim konuşması yapan Harekât Başkanı Kor-
general Metin Yavuz Yalçın'ın, Türk askerinin
Irak'taki Istikrar Gücü namıyla anılan işgal kuvvet-
lerine katılacağının altını çizmelerine karşın; Baş-
bakan'la Dışişleri Bakanı bu gerçeği dile getirmek-
ten özenle kaçınıyorlar.
Oysa Irak'ta bu yargı pekişmiş durumda: Türki-
ye, işgalci ABD'nin yanında yeraldı. Müslüman ol-
ması bir şey yazmaz. İşgalci sayılacak ve... vuru-
lacak!
Irak ayakta. Arap devletleri de. Şiisiyle, Sünni-
siyle, Kürdüyle, Arabıyla karşımızda.
ABD ile Türk hükümeti dışında Irak'a asker gön-
dermemize istekli olana pek rastlanmıyor.
Bu hükümet baştan beri ne istediğini, ne iste-
yeceğini bilemedi.
Asker göndermekten söz edildiği günlerde, bu
hükümet uzun süre Irak halkının neredeyse elieri-
ni göğe kaldırmış, aman Türkler gelsin diye dua et-
tiğini medya kanallan ile kamuoyuna pompaladı.
Hükümete ve medyaya göre işlem tamamdı!
Geçici hükümette Kürtler patladı. Arkası geldi.
Bugün Irak'ta istenmeyen ülke durumundaTür-
kiye. Haysiyet kıncı bir konumda.
Bu manzaranın, bu sonucun sorumlusu bu hü-
kümettir.
• • *
Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Başbuğ,
PKK-KADEK konusundaki kaygılarımızı "ABD ile
bu konudakigörüşmelerin 'umut' verici olduğunu"
söyleyerek karşıladı.
Aylar geçti, geçiyor. ABD, PKK konusunda bizi
hâlâ oyalıyor. Bu kanımızı Orgeneral Başbuğ ince
bir üslupla destekledi; "ABD'nin tek başına veya
bizimle birlikte PKK'ye karşı bazı yaptınmlara baş-
layacağını bekliyoruz" dedi.
Korgeneral Yalçm'ın takdim konuşması, görev
bölgesinden tutun da bir tugay yerine 40-50 bin
askere gereksinildiğini işleyen yorumlara, hatta
"gönüllü subay ve astsubaylann " saptandığı yala-
nına kadar... dış ve iç basında işlenen haberierin
ne denli palavra olduğunu gözler önüne serdi.
Genelkurmay'da doğrulan dinledik, öğrendik,
aydınlandık.
• • •
Genelkurmay dedi ki: "Heraskeri harekât birrisk
ihtiva etmektedir."
Risk demek, saldın demek ve... Şehit demek!
Özkök, imam hatiplerle ilgili yasanın anayasaya aykın olduğunu Erdoğan'a iletti
Sürpriz görüşmeANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Hilmi Özkök, Irak,
Kıbns gibi dış gelişmelerin ya-
ru sıra imam hatip lisesi mezun-
lanna istedikleri üniversiteye gi-
debilme kolaylığı tanıyan yasaya
ilişkin endişelerini aktarmak üzere
dün Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'dan randevu istedi.
Resmi progTamda yer alma-
yan görüşme, öğle saatlerin-
de gerçekleşti. Gazeteciler-
den kaçınlmak istenen gö-
rüşme, Başbakanlık Konu-
tu'na alındı. Özkök'ün, i-
mam hatiplerle ilgili yasa-
nın anayasaya uyumlu olma-
dığı konusundaki kaygısını
aktardığı; Erdoğan'ın iseya-
pılan düzenlemenin imam hatiplere
değil, genel anlamda meslek lisele-
rinin uğradığı kayıplan gidermeye
dönük olduğunu savunduğu öğrenil-
di. Tasanmn TBMM'de olduğunu,
ancak uzlaşıya da açık olduklannı
kaydeden Erdoğan, Üniversitelera-
rası Kurul temsilcileri ile yeniden
bir araya geleceğini de ifade etti.
Edinilen bilgiye göre, görüşme-
de Türk askerinin Irak'ta ne kadar
güçle bulunacağı konusunda ABD
ile yürütülen müzakareler de ele
alındı. K. Irak'm PKK/KADEK'ten
temizlenmesi konusunda ABD'nin
somut adım atmasısının önemi vur-
gulanan toplantıda, müzakerelerde
bu noktanın altmuı çizilmesi isten-
di. TSK'nin görev bölgesine ilişkin
seçenekler de değerlendirildi. Öz-
kök, Selahaddin eyaleti üze-
rinde durduklannı ifade eder-
ken ABD'nin, El Anbar eya-
leti üzerinde ısrar ettiğini
aktardı.
Görüşme sürerken Türki-
ye'nin Irak Büyükelçiliği'ne
yapılan intihar saldırısı bir ya-
zılı notla Erdoğan ve Özkök'e ak-
tanldı. Özkök'ün KKTC Cum-
hurbaşkanı Rauf Denktaş'a
destek verilmesi, AB'ye kar-
şı yalnız bırakılmaması uya-
nsında bulunduğu da ifade
edildi.
Öte yandan ABD'nin An-
kara Büyükelçisi Eric Edel-
man da dün Dışişleri Ba-
kanlığı'na gelerek Müste-
şar Uğur Ziyal ile görüştü.
Gül, Iraksavaşı öncesinde Saddam 'ınAnkara 'yayaptığı öneriyi açıkladı
4
KürÜeri birlikte keselim'
SERKAN DEMİRTAŞ
PUTRAJAYA - Dışişlen Ba-
kanı Abdullah Gül, Irak savaşı
öncesinde Saddam Hüseyin yö-
netiminin Ankara'ya "KürÜerin
başını beraber keselim" öneri-
sinde bulunduğunu, ancak bunu
reddettiklerini açıkJadı. Kürt
gruplanrun Türk askerinin gön-
derilmesine ilişkin eleştirilerine
tepki gösteren Gül, "10-15 sene
kim korudu sizi" diye konuştu.
Gül, tKÖ Zirvesi'nde Irak'ı
temsil eden Dışişleri Bakanı
Hoşyar Zebari'nin Türk as-
keri istemediklerine ilişkin
açıklamalanna sert tepki gös-
terdi. Gazetecilerin sorulannı
yanıtlayan Gül, Kürtgruplan-
nı yıllardır Türkiye'nin koru-
duğunu anımsattı. Savaş ön-
cesinde Saddam Hüseyin yö-
netiminin Kürt gruplan konu-
sunda Ankara'ya her türlü
öneriyi yaptığını iddia eden
Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Saddam bize her türlü tek-
lin yaptı. Birlikte Kürtlerin
başını keselim, diye. Savaş
öncesi de yaptı bu teklifi.
Türkiye bunları reddetti.
(Kürt gruplara) Niye hak-
sızlık yapıyorsun diye sor-
mak gerekir. Gizli planımız
olsa Saddam'la önceden ya-
pardık işbirliğini."
tKÖ'nün hem Filistin hem
de Irak konusunda aktif olma-
sı gerektiğini yineleyen Dışiş-
leri Bakanı Gül, tslam Banş Gü-
cü önerisinin de bir taktik olma-
dığını savundu. Irak'taki geliş-
melerin yakından izlenmesi için
bir temas grubu kurulmasını da
öneren Gül, "Ramazan ayı iyi
değerlendirilmeli" dedi.
Dışişleri yetkilileri de Saddam
Hüseyin yönetiminin, Kürtlerle
ilgili düşüncesini 1990'li yıllann
başından bu yana dile getirdiğini
belırttiler. Saddam Hüseyin yö-
netiminin Kuzey Irak'ta büyük
özerklik içinde yaşayan Kürt
gruplarla ilgili olağanüstü duru-
mun ortadan kaldınlmasmı iste-
diğini anlatan yetkililer, Bağdat
yönetiminin "Kuzey'den Keşif
Gücü'e izin vermeyin, bunun
karşılığında size daha fazla
stratejik imkân sunalım" öne-
risinde bulundukJannın kaydetti-
ler. Türkiye'nin bu önerileri ka-
bul etmediğini anlatan yetkililer,
"Şimdi Kürt gnıplann Türki-
ye'yi hedef alan açıklamalarını
anlamak mümkün değil. Dışiş-
leri arşivleri de hem Talabanı
hem de Barzani'ninTürldye'ye
teşekkür eden mektuplarıyla
dolu" dedıler.
Diplomatik kaynaklar da zirve
sırasında hiçbir ülkenin resmi
olarakTürk askerinin Irak'a gön-
derilmesine karşı çıkmadığını
kaydettiler. Buna karşın konuya
ilişkin eleştirel görüşlerin basına
yapıldığını gördüklerini, bunun
üzerine de ilgili ülkelere, "Böy-
le bir düşünceniz varsa kürsü-
den yapın" dediklerini anlatan
kaynaklar, Türkiye'nin asker
göndermeye ilişkin kendi analizi-
ni yapacağına ve ona göre karar
vereceğine dikkat çekti.
AKP: Sorun Çözen mi? Sorun Üreten mi?
Dr. Alev C O Ş K U N Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi
• Baştarafı 2. Sayfada
yakın, tslamcı esaslan benimsemiş kimi
özel okullara destek yatmaktadır. Ne iyi
oldu ki, bu proje Danıştay'dan dönmüş bu-
lunuyor.
- Meslek Jiselerinden mezun olanlara
üniversitelerin her bölümüne girmeyi söz-
de kolaylaştırmak için, ama aslında imam
hatip lisesi mezunlanna üniversitenin her
bölümüne girme olanağı sağlayanbirmad-
delik bir yasa tasansı şu anda Meclis'tedir..
Bu tasan egitimdeki temel kurallan
tersyüz etmeyi amaçlamaktadır. Böyle bir
yasa toplumda gerginliği inanılmaz dere-
cede arttıracaktır.
Başbakamn söylemleri
- Sayın Başbakan söylemlerinde de ger-
ginlik yaratıcıdır. Geçen ay AdaletYıh'nın
açılış töreninde bulundu. Yargıtay Başka-
nı Sayın Özkaya'nın Hukukun Ustünlü-
ğü ilkelerine dayalı bilimsel konuşmasın-
daki "... sınırsız din ve vicdan özgürlü-
ğü isteyenlerle, tslami devlet kurmak he-
veslileri aynı amaçta birieşiyorlar" cüm-
lesine karşı "çirldn ve olumsuz yakla-
şım" nitelemesini yaptı. Başbakan neden
sinirlendi?Yargıtay Başkanı'run yukanda-
ki tanımlamasında "çirkin" olan neydi?
- Sayın Başbakan, ekim başında üniver-
site rektörlerine de çatarak rektörlerin ko-
nuşmalan için "edebe sığmayacak" nite-
lemesi yaparak rektörler için "edepsizler"
demeye getirdi.
Görüldüğü gibi, AKP iktidan Cumhur-
başkanı, Yargı Erki, Türk Silahlı Kuvvet-
leri ve üniversitelerle çatışma halindedir.
Boyalı basmın gösterdiği gibi, ülkemiz
hiç de "şahane" bir konumda değildir.
Ekonomide hassas dengeler sürmektedir.
Dışsatımda ilerleme görülmekle birlikte,
dışahmda bü}-ük artış vardır. Dövizin sü-
rekli güç kaybı nedeniyle dışsatımcı zor-
lanmaktadır.
Kıbns sorunu kapıda, Irak sorunu dev gi-
bi ortada dunıyor. AB ile ilişkiler titizlik ve
dikkat istiyor. Türkiye'nin çözüm beldeyen
binlerce sorunu var. Bu koşullarda AKP ik-
tidan bu sorunlarla ilgilenip, bunlan çöz-
mek yerine kamu alanında türbanın yerleş-
mesi. laik eğitimin delinmesi, YOK'ün
ters yüz edilmesi, Cumhurbaşkanı, TSK,
üniversiteler ve Yargı Organı ile çatışma gi-
bi siyasal iktidara yarar getirmeyecek konu-
larla uğraşıp enerji ve zaman yitiriyor.
Ülkemizde \1izlerce siyasal, ekonomik,
yönetimsel ve eğitimsel çeşitli nesnel so-
runlar yığını çözüm beklerken, AKP ikti-
danmn bunlan çözme yerine, tabanlanna
şirin görünmek için kendi ürettiği öznel
sonınlarla enerji tüketmesi ne yazık ki
AKP'nin siyasal iktidannı bir süre sonra
"yönetemeyen demokrasi" konumuna
getirecektir.
1. Giovanni Sartori, Demokrasi Teorisine
Geri Dönüş, (Çev.: Tuncer Karamustafa-
oğlu ve Mehmet Turan) Ankara. Yetltin,
1993 s. 146.
2. Karl Mannheim, Man and Society in
An OldAge Reconstruction, London, Ro-
utledge & Kegan 1940s. 87Sartori, a.g.e.
s. 179.
3.A.D. Lindsay, The Modern Democratic
State, London, OxfordPress, 1943, s. 261,
Sartori, a.g.e. s. 179.
'Bizide tutuJdayın'
İstanbul Gençlik Derneği üyeleri, 4 giin önce
Galata Kulesi'nde "Irak'taki işgale ve tecride
son" yazıb pankart açtıklan için rutuklanan 4
üniversiteli öğrencinin serbest bırakılmasını is-
tedi. İstanbul Üniversitesi (ÎÜ) Edebiyat Faknltesi'm'n kapısında toplanan öğrenciler, "Katil ABD,
işbirlikçi AKP", "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Sonuna, sonsuza. sonuncumuza kadar direnece-
ğiz" sloganı attı. Dernek üyeleri Hasibe Çoban, Sinan Giizel, Günay Dağ ve Musa Kurt'un, tezke-
renin geçmesini ve tecridi kınadıkları için tutuklandıklarını belirten öğrenciler, "İşgale karşı çık-
mak suçsa biz bu onurlu suçu işlemeye devam edeceğiz.Arkadaşlarımız ülkenin bağımsızlığını ve
ulusal onuru savundukları için ruruklandı. Bizi de tutuldayın" dedi. (Fotograf: ALPER TURGUT)
Nobel kazananlara suclama
'Buluşumu
çaldılar' iddiası
GÜRKAN UÇKAN
STOCKHOLM-Er-
meni asıllı buluşcu Ray-
mond Damadian,
"mıknatısla kamera
kullanıınına" yaptıkla-
n katkıdan dolayı 2003
Nobel Tıp Ödülü'nü
paylaşan Amerikalı
kimyager Paul Lauter-
bur ile İngiliz fizikçi
Peter Mansfield'in
kendi buluşunu çaldık-
lannı savladı.
New York Times ve
The Washington Post
gazetelerine verdiği
yaklaşık 150 bin dolar-
lık ilanla Stockholm'de-
ki Karolinska Enstitü-
sü'nü, "utanç verici"
hata yapmakla suçlayan
Damadian, hatanın
"derhal" düzeltilmesi-
ni istedi.
tsveç'teki Uppsala
Üniversitesi eski radyo-
loji profesörü Anders
Hemmingsson. Dama-
dian'ın buluşunun, bu
yılın Tıp Ödülü'ne yol
açan mıknatıslı kamera-
nm temelini oluşturdu-
ğunu doğrularken iki
kamera arasında önem-
li bır fark bulunduğuna
dikkat çekti.
Damadian 'ın kamera-
sı sonuçlan yazılı veri
olarak saptarken Lauter-
bur ve Mansfield'inki
ise resim verebiliyor.
Damadian'ın ödülü bu
fark yüzünden alamadı-
ğı belirtiliyor.
Seçim tansiyonu yükseliyor
KKTC'de genel
grev ve gösteri
REŞATAKAR
LEFKOŞA - KK-
TC'de 14Aralık'tayapı-
lacak genel seçimler ön-
cesinde siyasi tansiyon
yükselmeye başladı.
Hükümet ortaklan
Ulusal Birlik Partisi ile
Demokrat Parti'nin se-
çim öncesinde vatandaş-
lık dağıttığını ve devlet
dairelerine yeni personel
alındığını ıddia eden
sendikalar dün başkent
Lefkoşa'da 2 saatlik ge-
nel grev ve gösteri ger-
çekleştirdi. Öğretmen-
lerin de katıidığı eylem-
de, tüm okullarda ders-
ler durdu, öğrenciler ev-
lere gönderildi. Tüm
devlet kuruluşlannda da
greve gidilmesi nede-
niyle saat 11.00-13.00
arasında hizmetler ta-
mamen durdu.
Annan Planı'nın, Tür-
kiye'nin etkin ve fıili ga-
rantisini ortadan kaldır-
dığını tekrarlayan KK-
TC Cumhurbaşkam Ra-
uf Denktaş, seçimlerin
devleti koruyanlarla, AB
yolunda Simitis'in ve
Papadopulos'un, iste-
dıği yere götürmek ıste-
yenlerin arasında geçe-
ceğini söyledi. AB'ye
girildiğinde 5 kat fazla
maaş alacağını iddia e-
den kamu görevlilerini
eleştiren Denktaş, Tür-
kiye'siz girildiğinde bu-
günkü maaşlann bıle ve-
rilemeyeceğinı kaydetti.
Akla Son Çağrı
İSMAİL CEM*
Türkiye'yi yönetenler, dengesini, idrakini mi kay-
betti? Göre göre, bile bile, memleketi ve insanlan-
nı böyle bir tehlikeye nasıl sürüklerler? Ne yakın
geçmişte teröre kaybedilmiş on binlerce insan ha-
yatı ne de, Türkiye'ye yeniden dehşet ihraç etme-
nin hesabıyla pusuda bekleyen bölücü ve gerici
terör örgütleri: AKP iktidannın gözünü savaş bürü-
müş. Ne yapacaklar ne edecekler, son tezkerede-
ki gibi, gereğinde anayasayı bile çiğneyecekler, a-
ma çocuklarımızı kargaşa ve ölüm ortamına, Irak'ın
'Şeytan Üçgeni'ne mutlaka gönderecekler... Ne
için, kimin için?
Bu yazıdaki tahlillerimin doğruluğuna güvenmek-
teyim. Ama yanlış çıkmalarını diliyorum;
1) Türkiye'yi yönetenler, trak'ta mevzilenmiş bö-
lücü ve gerici terör örgütlerinin kendilerinden bek-
lediğini yapmak üzeredir. Askerierimizin belirtilen
çerçevede ve sayılarda Irak'a girmesi, onlan sade-
ce işgale direnen Iraklılann ek bir hedefi yapmaya-
caktır. Bizim insanlanmız, Irak'taki bölücü ve geri-
ci terör örgütlerinin de özel hedefi olacaklardır. Bu
örgütlerin hesaplan, planlan açıktır ve bilinmekte-
dir: Irak'a gelecek Türk askerierine her fırsatta sal-
dırmak, çatışmayı, tepkiyi tahrik etmek; ardından,
Irak'ta oluşan gerilim ve çatışma ortamını Türki-
ye'ye ihraç ederek Türkiye'de huzursuzluğu ve ay-
nşmayı körüklemek; Türkiye'nin içine terörist sız-
dıımak ve terörü büyütmek...
Bu süreç, AKP iktidannın birbirini izleyen yanlış-
larından yararlanarak zaten başlamış durumda:
Türkiye, kendini yönetenler tarafından her olayda
teslimiyetçi, kişiliksiz, beceriksiz bir konuma düşü-
rüldü. Terör sızmalannı engelleyen Türk biriiklerinin
Kuzey Irak'taki variığının (ABD askerierinin Irak'a
henüz girmemiş olduğu dönemde) takviye edilme-
si gerekiyordu. AKP'nin sağduyusu ve cesareti bu-
na yetmedi; Kuzey Iraklı parti başkanlanndan ica-
zet arar duruma Türkiye düşürüldü. Irak'ta başına
çuval geçirilmiş subay ve astsubaylan için sesini
yükseltmekten bile aciz, caydıncılığını yitirmiş bir
'kâğıttan kaplan'görünümü sergilendi. Bütün bun-
lann etkisiyle, terör cesaret buldu, eli rahatladı. Dik-
kat çekicidir. Son üç ayda Türkiye'de yaşanan te-
rör olaylannın, patlamalann, öienlerin, şehitlerin sa-
yısı, son üç yıldakinden neredeyse üç kat daha faz-
la.
2) Türkiye'yi yönetenler, bizim insanlanmızı, 7s-
tenmediklen" bir ülkeye göndermektedir. Durumun,
Bosna'ya, Kosova'ya, Afganistan'a benzer hiçbir
yanı yoktur. Irak Yönetim Konseyi'nden Bağdat es-
nafına, çöldeki şeyhlere kadar herkes, ağız biriiğiy-
le aynı şeyi tekrariamaktadır. Çok büyük bölümü,
iyi niyetle, işgal güçlerine Türklerin eklenmesinin,
çatışma ortamını geliştireceği kaygısıyla bunu söy-
lemektedir. Türk biriiklerinin Irak'taki variığı, göre-
vi ve bu harekâtın kaçınılmaz olarak yol açacağı ça-
tışmalar, Türkiye'yle Iraklılar arasında kalıcı öfke bi-
rikimleri ve düşmanlıklar yaratacaktır. Daha şimdi-
den, Türk kamyonlarına Irak'ta saldırılmaktadır. Üç
kamyon sürücüsünün boğazlarının teneke ile ke-
sildiğini, canını kurtarabilmiş arkadaşları, Türk te-
levizyonlannda anlatmaktadır. Ingiltere uzaktır,
Amerika çok uzaktır, biz Irak'ın komşusuyuz. Tec-
rübeyle bilmekteyiz ki, Türklerle Araplar arasında-
ki benzer karşıtlıklar, Türkiye modelinin ürküttüğü
tutucu Arap çevrelerince on yıllar boyu sömürülür;
Türkiye'nin Ortadoğu'daki etkinliğini sınırlamak he-
sabındaki bazı Batılı güçlerce kullanılır. Türklerle
Iraklı Kürtler arasında günümüzde oluşacak karşıt-
lık ise hem Kuzey Irak'ta hem Türkiye'de bazılann-
ca alabildiğine istismar edilir.
Türk biriiklerine karşı terör örgütlerinin saldınlan
ve çatışmalar Irak'ta yaşandığında, bu gelişmeler,
Türkiye'yi karalamak amacıyla da kullanılacak: Bö-
lücü örgütler, Batı Avrupa'daki geleneksel destek
çevrelerine '...Türk askerleri Kürtleri öldürüyor" ben-
zeri haberier gönderecek ve Batı Avrupa'nın 'insan-
sever ve banşsever' (!) odaklan elbirliğiyle Türkiye'yi
kınayacak...
3) Türkiye'nin Irak için yapabileceği ve yapması
gereken şudur: Kapsamlı, sivil vetoplu (kolektif) bir
katkıyı, hem Avrupa Biriiği hem Islam Konferansı
örgütü ile organize etmek ve hayata geçirmek...
Türkiye, kendi birikiminin sadece askeri gücünden
ibaret olduğu saplantısını terk etmelidir. Türkiye el-
bette çok önemli bir askeri güçtür, ama aynı zaman-
da büyük bir tarih, kültür ve tecrübe birikimidir.
Hem AB ile hem İKÖ ile bağlantılı olan tek ülkedir
ve Irak'ın komşusudur. Türkiye, sivil alanlarda, eği-
timde, güvenlik eğitiminde, idarenin ve ekonomi-
nin yapılanmasında kapsamlı bir destek programı-
nı, kendi başına değil, AB ve İKÖ ile ayn ayn orga-
nize edebilir; iki topluluğun birbiriyle eşgüdümün-
de, gelişmelerden ABD'nin bilgilendirilmesinde,
düzenleyici işlev taşıyabilir. Türkiye bunlan yapar-
sa tüm Irak halkının kalıcı sevgisini, saygısını kaza-
nır; kendi konumunu güçlendirir. Türkiye'nin bu
yöndeki girişimlerinin AB ve İKÖ'ye Irak'ta imkân
ve etkinlik sağlayacağı, bu kuruluşlar tarafından
olumlu karşılanacağı açıktır. Mesele, karariılıkla, bil-
giyle ve en önemlisi, cesaretle adım atabilmektir.
Vakit hâtâ çok geç değildir: Türkiye'yi yöneten-
ler, memleketi de kendilerini de büyük bir macera-
ya sürüklemekten vazgeçmelidir. Girmekte olduk-
lan yolun çıkışı yoktur; Türkiye'nin başına büyük be-
lalar sarmanın eşiğindedirier.
Türkiye'yi yönetenler, siyasal iktidann sahibidir.
Türkiye, hepimizin Türkiyesidir.
* Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı
AKP binalarına bombalı saldın
• Haber Merkezi - AKP tstanbul Beşiktaş ilçe,
Izmir il ve Konak ilçe başkanlığı ile istanbul il
başkanlığı binalanna yönelik bombalı saldın
yapıldı. Binalarm girişlerine bırakılan ses
bombalanmn patlaması soncu can kaybı ya da
yaralanma olmazken maddi hasar meydana geldi.
Beşiktaş ilçe Başkanlığı'na yapılan saldmda,
binanın giriş katındaki kafenin camlan Kınlırken
asansör de hasar gördü. tstanbul Ü Başkanlığı'nda
ise binanın arka tarafuıdaki boş alana konan ses
bombası patlarken Izmir'de aynı anda meydana
gelen patlamalarda maddi hasar meydana geldi.
Ankara'dakı Genel Merkez'in yakınlanna
bırakılan şüpheli paket ise polis tarafından fünye
ile patlatıldı. Pakette ses bombası olduğu anlaşıldı.