24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2003 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbu! Edirne Kocaeli Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denizli PB PB PB PB B B B B 20 20 25 21 25 24 25 25 Sinop PB 20 Adana A 31 Zor>guldak PB 17 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB B PB 17 15 20 20 20 20 22 A 28 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A B B 29 31 32 29 30 23 20 B 17 Yurdun kuzey ke- sımlen parçalı çok bu- lutlu. Doğu Karadenız kıyılan sağanak yağışlı, dığer yerier az bulutlu veaçıkgeçecek Hava sıcaklıgında onemlı bır değışıklık olmayacak. Ruzgâr kuzey ve batı. yurdun doğu kesımte- nnde güney yonlerden hafif ara sıra orta kuv- vette esecek. DIŞ MERKEZLER Oslo B 7 Berlın B 13 Moskova Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB B B B B B 6 8 7 14 15 17 16 Budapeşte Madnd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y PB PB Y Y PB 13 19 12 15 11 23 25 Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre B B B PB Y Y B 20 6 19 22 9 22 28 Münıh B 12 Zürıh PB 14 Şam B 32 (P^\ Parçalı butuilu k Çok bulutlu p Yağmurtu Karlı Sulu kar , Gok gürültulu G U N C E L CCNEYT ARCAYCKEK • Baştarafı 1. Sayfada konusunda "nihaikarann", elbette doğacak so- rurnluluğun hükümette olduğunu söyledi. Asker konusunda son karan Genelkurmay'ın ve- receği ve bu karara hükümetin uyacağı yolunda- ki söylentiler kulislerde yaygınlaştınidı. Başbakan'ın, Dışişleri Bakanı'nın bu konudaki müzakerelerin ABD ile Genelkurmay arasında sür- dürüldüğünü sürekli açıklamalanna koşut olarak, asker gitmesi ya da gitmemesini Genelkurmay'ın karartaştıracağını öne süren görüşler hız kazandı. Oysa; askerler, görüşmelerde Irak ile Ilgili ola- nak/arı saptamak ve bu saptamanın olumlu olum- suz yanlannı hükümete bildirmekle yükümlü. Gerisi hükümete kalmış. Ama olasılık giderek güçlendl. Kısa, orta ve uzun vadede olumsuz kimi sonuç- lardan sonra, hükümetin "Askerler istedi, Irak'a gittik" gibi çarpıtma mantığıyla sorumluluğu asker- lere yüklemeye hazııiandıgını gösteren işaretler alınmaya başiandı. Orgeneral Başbuğ, olayın anatomisini açıklar- ken hükümetin TBMM'den geçirdiği tezkeredeki son paragrafı okudu: "... Kapsamı, sının vezamanı hükümet tarafından belirlenecek şekilde... TSKunsurtannın Irak'ta gü- venlik ve istikrara katkı yapmak amacıyla Irak'a gönderilmesine ve bu kuvvetlerin görev ve kulla- nılmasına ilişkin gerekli düzenlemelerin hükümet tarafından yapılmasına..." Bu tfade olası sorumluluğu bugün ve yannlarda askere yüklemenin olanaksızlığını ortaya koyuyor. • • • Gerek Orgeneral Başbuğ'un, gerekse daha ön- ce takdim konuşması yapan Harekât Başkanı Kor- general Metin Yavuz Yalçın'ın, Türk askerinin Irak'taki Istikrar Gücü namıyla anılan işgal kuvvet- lerine katılacağının altını çizmelerine karşın; Baş- bakan'la Dışişleri Bakanı bu gerçeği dile getirmek- ten özenle kaçınıyorlar. Oysa Irak'ta bu yargı pekişmiş durumda: Türki- ye, işgalci ABD'nin yanında yeraldı. Müslüman ol- ması bir şey yazmaz. İşgalci sayılacak ve... vuru- lacak! Irak ayakta. Arap devletleri de. Şiisiyle, Sünni- siyle, Kürdüyle, Arabıyla karşımızda. ABD ile Türk hükümeti dışında Irak'a asker gön- dermemize istekli olana pek rastlanmıyor. Bu hükümet baştan beri ne istediğini, ne iste- yeceğini bilemedi. Asker göndermekten söz edildiği günlerde, bu hükümet uzun süre Irak halkının neredeyse elieri- ni göğe kaldırmış, aman Türkler gelsin diye dua et- tiğini medya kanallan ile kamuoyuna pompaladı. Hükümete ve medyaya göre işlem tamamdı! Geçici hükümette Kürtler patladı. Arkası geldi. Bugün Irak'ta istenmeyen ülke durumundaTür- kiye. Haysiyet kıncı bir konumda. Bu manzaranın, bu sonucun sorumlusu bu hü- kümettir. • • * Genelkurmay Ikinci Başkanı Orgeneral Başbuğ, PKK-KADEK konusundaki kaygılarımızı "ABD ile bu konudakigörüşmelerin 'umut' verici olduğunu" söyleyerek karşıladı. Aylar geçti, geçiyor. ABD, PKK konusunda bizi hâlâ oyalıyor. Bu kanımızı Orgeneral Başbuğ ince bir üslupla destekledi; "ABD'nin tek başına veya bizimle birlikte PKK'ye karşı bazı yaptınmlara baş- layacağını bekliyoruz" dedi. Korgeneral Yalçm'ın takdim konuşması, görev bölgesinden tutun da bir tugay yerine 40-50 bin askere gereksinildiğini işleyen yorumlara, hatta "gönüllü subay ve astsubaylann " saptandığı yala- nına kadar... dış ve iç basında işlenen haberierin ne denli palavra olduğunu gözler önüne serdi. Genelkurmay'da doğrulan dinledik, öğrendik, aydınlandık. • • • Genelkurmay dedi ki: "Heraskeri harekât birrisk ihtiva etmektedir." Risk demek, saldın demek ve... Şehit demek! Özkök, imam hatiplerle ilgili yasanın anayasaya aykın olduğunu Erdoğan'a iletti Sürpriz görüşmeANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Irak, Kıbns gibi dış gelişmelerin ya- ru sıra imam hatip lisesi mezun- lanna istedikleri üniversiteye gi- debilme kolaylığı tanıyan yasaya ilişkin endişelerini aktarmak üzere dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan randevu istedi. Resmi progTamda yer alma- yan görüşme, öğle saatlerin- de gerçekleşti. Gazeteciler- den kaçınlmak istenen gö- rüşme, Başbakanlık Konu- tu'na alındı. Özkök'ün, i- mam hatiplerle ilgili yasa- nın anayasaya uyumlu olma- dığı konusundaki kaygısını aktardığı; Erdoğan'ın iseya- pılan düzenlemenin imam hatiplere değil, genel anlamda meslek lisele- rinin uğradığı kayıplan gidermeye dönük olduğunu savunduğu öğrenil- di. Tasanmn TBMM'de olduğunu, ancak uzlaşıya da açık olduklannı kaydeden Erdoğan, Üniversitelera- rası Kurul temsilcileri ile yeniden bir araya geleceğini de ifade etti. Edinilen bilgiye göre, görüşme- de Türk askerinin Irak'ta ne kadar güçle bulunacağı konusunda ABD ile yürütülen müzakareler de ele alındı. K. Irak'm PKK/KADEK'ten temizlenmesi konusunda ABD'nin somut adım atmasısının önemi vur- gulanan toplantıda, müzakerelerde bu noktanın altmuı çizilmesi isten- di. TSK'nin görev bölgesine ilişkin seçenekler de değerlendirildi. Öz- kök, Selahaddin eyaleti üze- rinde durduklannı ifade eder- ken ABD'nin, El Anbar eya- leti üzerinde ısrar ettiğini aktardı. Görüşme sürerken Türki- ye'nin Irak Büyükelçiliği'ne yapılan intihar saldırısı bir ya- zılı notla Erdoğan ve Özkök'e ak- tanldı. Özkök'ün KKTC Cum- hurbaşkanı Rauf Denktaş'a destek verilmesi, AB'ye kar- şı yalnız bırakılmaması uya- nsında bulunduğu da ifade edildi. Öte yandan ABD'nin An- kara Büyükelçisi Eric Edel- man da dün Dışişleri Ba- kanlığı'na gelerek Müste- şar Uğur Ziyal ile görüştü. Gül, Iraksavaşı öncesinde Saddam 'ınAnkara 'yayaptığı öneriyi açıkladı 4 KürÜeri birlikte keselim' SERKAN DEMİRTAŞ PUTRAJAYA - Dışişlen Ba- kanı Abdullah Gül, Irak savaşı öncesinde Saddam Hüseyin yö- netiminin Ankara'ya "KürÜerin başını beraber keselim" öneri- sinde bulunduğunu, ancak bunu reddettiklerini açıkJadı. Kürt gruplanrun Türk askerinin gön- derilmesine ilişkin eleştirilerine tepki gösteren Gül, "10-15 sene kim korudu sizi" diye konuştu. Gül, tKÖ Zirvesi'nde Irak'ı temsil eden Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin Türk as- keri istemediklerine ilişkin açıklamalanna sert tepki gös- terdi. Gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Gül, Kürtgruplan- nı yıllardır Türkiye'nin koru- duğunu anımsattı. Savaş ön- cesinde Saddam Hüseyin yö- netiminin Kürt gruplan konu- sunda Ankara'ya her türlü öneriyi yaptığını iddia eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: "Saddam bize her türlü tek- lin yaptı. Birlikte Kürtlerin başını keselim, diye. Savaş öncesi de yaptı bu teklifi. Türkiye bunları reddetti. (Kürt gruplara) Niye hak- sızlık yapıyorsun diye sor- mak gerekir. Gizli planımız olsa Saddam'la önceden ya- pardık işbirliğini." tKÖ'nün hem Filistin hem de Irak konusunda aktif olma- sı gerektiğini yineleyen Dışiş- leri Bakanı Gül, tslam Banş Gü- cü önerisinin de bir taktik olma- dığını savundu. Irak'taki geliş- melerin yakından izlenmesi için bir temas grubu kurulmasını da öneren Gül, "Ramazan ayı iyi değerlendirilmeli" dedi. Dışişleri yetkilileri de Saddam Hüseyin yönetiminin, Kürtlerle ilgili düşüncesini 1990'li yıllann başından bu yana dile getirdiğini belırttiler. Saddam Hüseyin yö- netiminin Kuzey Irak'ta büyük özerklik içinde yaşayan Kürt gruplarla ilgili olağanüstü duru- mun ortadan kaldınlmasmı iste- diğini anlatan yetkililer, Bağdat yönetiminin "Kuzey'den Keşif Gücü'e izin vermeyin, bunun karşılığında size daha fazla stratejik imkân sunalım" öne- risinde bulundukJannın kaydetti- ler. Türkiye'nin bu önerileri ka- bul etmediğini anlatan yetkililer, "Şimdi Kürt gnıplann Türki- ye'yi hedef alan açıklamalarını anlamak mümkün değil. Dışiş- leri arşivleri de hem Talabanı hem de Barzani'ninTürldye'ye teşekkür eden mektuplarıyla dolu" dedıler. Diplomatik kaynaklar da zirve sırasında hiçbir ülkenin resmi olarakTürk askerinin Irak'a gön- derilmesine karşı çıkmadığını kaydettiler. Buna karşın konuya ilişkin eleştirel görüşlerin basına yapıldığını gördüklerini, bunun üzerine de ilgili ülkelere, "Böy- le bir düşünceniz varsa kürsü- den yapın" dediklerini anlatan kaynaklar, Türkiye'nin asker göndermeye ilişkin kendi analizi- ni yapacağına ve ona göre karar vereceğine dikkat çekti. AKP: Sorun Çözen mi? Sorun Üreten mi? Dr. Alev C O Ş K U N Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi • Baştarafı 2. Sayfada yakın, tslamcı esaslan benimsemiş kimi özel okullara destek yatmaktadır. Ne iyi oldu ki, bu proje Danıştay'dan dönmüş bu- lunuyor. - Meslek Jiselerinden mezun olanlara üniversitelerin her bölümüne girmeyi söz- de kolaylaştırmak için, ama aslında imam hatip lisesi mezunlanna üniversitenin her bölümüne girme olanağı sağlayanbirmad- delik bir yasa tasansı şu anda Meclis'tedir.. Bu tasan egitimdeki temel kurallan tersyüz etmeyi amaçlamaktadır. Böyle bir yasa toplumda gerginliği inanılmaz dere- cede arttıracaktır. Başbakamn söylemleri - Sayın Başbakan söylemlerinde de ger- ginlik yaratıcıdır. Geçen ay AdaletYıh'nın açılış töreninde bulundu. Yargıtay Başka- nı Sayın Özkaya'nın Hukukun Ustünlü- ğü ilkelerine dayalı bilimsel konuşmasın- daki "... sınırsız din ve vicdan özgürlü- ğü isteyenlerle, tslami devlet kurmak he- veslileri aynı amaçta birieşiyorlar" cüm- lesine karşı "çirldn ve olumsuz yakla- şım" nitelemesini yaptı. Başbakan neden sinirlendi?Yargıtay Başkanı'run yukanda- ki tanımlamasında "çirkin" olan neydi? - Sayın Başbakan, ekim başında üniver- site rektörlerine de çatarak rektörlerin ko- nuşmalan için "edebe sığmayacak" nite- lemesi yaparak rektörler için "edepsizler" demeye getirdi. Görüldüğü gibi, AKP iktidan Cumhur- başkanı, Yargı Erki, Türk Silahlı Kuvvet- leri ve üniversitelerle çatışma halindedir. Boyalı basmın gösterdiği gibi, ülkemiz hiç de "şahane" bir konumda değildir. Ekonomide hassas dengeler sürmektedir. Dışsatımda ilerleme görülmekle birlikte, dışahmda bü}-ük artış vardır. Dövizin sü- rekli güç kaybı nedeniyle dışsatımcı zor- lanmaktadır. Kıbns sorunu kapıda, Irak sorunu dev gi- bi ortada dunıyor. AB ile ilişkiler titizlik ve dikkat istiyor. Türkiye'nin çözüm beldeyen binlerce sorunu var. Bu koşullarda AKP ik- tidan bu sorunlarla ilgilenip, bunlan çöz- mek yerine kamu alanında türbanın yerleş- mesi. laik eğitimin delinmesi, YOK'ün ters yüz edilmesi, Cumhurbaşkanı, TSK, üniversiteler ve Yargı Organı ile çatışma gi- bi siyasal iktidara yarar getirmeyecek konu- larla uğraşıp enerji ve zaman yitiriyor. Ülkemizde \1izlerce siyasal, ekonomik, yönetimsel ve eğitimsel çeşitli nesnel so- runlar yığını çözüm beklerken, AKP ikti- danmn bunlan çözme yerine, tabanlanna şirin görünmek için kendi ürettiği öznel sonınlarla enerji tüketmesi ne yazık ki AKP'nin siyasal iktidannı bir süre sonra "yönetemeyen demokrasi" konumuna getirecektir. 1. Giovanni Sartori, Demokrasi Teorisine Geri Dönüş, (Çev.: Tuncer Karamustafa- oğlu ve Mehmet Turan) Ankara. Yetltin, 1993 s. 146. 2. Karl Mannheim, Man and Society in An OldAge Reconstruction, London, Ro- utledge & Kegan 1940s. 87Sartori, a.g.e. s. 179. 3.A.D. Lindsay, The Modern Democratic State, London, OxfordPress, 1943, s. 261, Sartori, a.g.e. s. 179. 'Bizide tutuJdayın' İstanbul Gençlik Derneği üyeleri, 4 giin önce Galata Kulesi'nde "Irak'taki işgale ve tecride son" yazıb pankart açtıklan için rutuklanan 4 üniversiteli öğrencinin serbest bırakılmasını is- tedi. İstanbul Üniversitesi (ÎÜ) Edebiyat Faknltesi'm'n kapısında toplanan öğrenciler, "Katil ABD, işbirlikçi AKP", "Baskılar bizi yıldıramaz" ve "Sonuna, sonsuza. sonuncumuza kadar direnece- ğiz" sloganı attı. Dernek üyeleri Hasibe Çoban, Sinan Giizel, Günay Dağ ve Musa Kurt'un, tezke- renin geçmesini ve tecridi kınadıkları için tutuklandıklarını belirten öğrenciler, "İşgale karşı çık- mak suçsa biz bu onurlu suçu işlemeye devam edeceğiz.Arkadaşlarımız ülkenin bağımsızlığını ve ulusal onuru savundukları için ruruklandı. Bizi de tutuldayın" dedi. (Fotograf: ALPER TURGUT) Nobel kazananlara suclama 'Buluşumu çaldılar' iddiası GÜRKAN UÇKAN STOCKHOLM-Er- meni asıllı buluşcu Ray- mond Damadian, "mıknatısla kamera kullanıınına" yaptıkla- n katkıdan dolayı 2003 Nobel Tıp Ödülü'nü paylaşan Amerikalı kimyager Paul Lauter- bur ile İngiliz fizikçi Peter Mansfield'in kendi buluşunu çaldık- lannı savladı. New York Times ve The Washington Post gazetelerine verdiği yaklaşık 150 bin dolar- lık ilanla Stockholm'de- ki Karolinska Enstitü- sü'nü, "utanç verici" hata yapmakla suçlayan Damadian, hatanın "derhal" düzeltilmesi- ni istedi. tsveç'teki Uppsala Üniversitesi eski radyo- loji profesörü Anders Hemmingsson. Dama- dian'ın buluşunun, bu yılın Tıp Ödülü'ne yol açan mıknatıslı kamera- nm temelini oluşturdu- ğunu doğrularken iki kamera arasında önem- li bır fark bulunduğuna dikkat çekti. Damadian 'ın kamera- sı sonuçlan yazılı veri olarak saptarken Lauter- bur ve Mansfield'inki ise resim verebiliyor. Damadian'ın ödülü bu fark yüzünden alamadı- ğı belirtiliyor. Seçim tansiyonu yükseliyor KKTC'de genel grev ve gösteri REŞATAKAR LEFKOŞA - KK- TC'de 14Aralık'tayapı- lacak genel seçimler ön- cesinde siyasi tansiyon yükselmeye başladı. Hükümet ortaklan Ulusal Birlik Partisi ile Demokrat Parti'nin se- çim öncesinde vatandaş- lık dağıttığını ve devlet dairelerine yeni personel alındığını ıddia eden sendikalar dün başkent Lefkoşa'da 2 saatlik ge- nel grev ve gösteri ger- çekleştirdi. Öğretmen- lerin de katıidığı eylem- de, tüm okullarda ders- ler durdu, öğrenciler ev- lere gönderildi. Tüm devlet kuruluşlannda da greve gidilmesi nede- niyle saat 11.00-13.00 arasında hizmetler ta- mamen durdu. Annan Planı'nın, Tür- kiye'nin etkin ve fıili ga- rantisini ortadan kaldır- dığını tekrarlayan KK- TC Cumhurbaşkam Ra- uf Denktaş, seçimlerin devleti koruyanlarla, AB yolunda Simitis'in ve Papadopulos'un, iste- dıği yere götürmek ıste- yenlerin arasında geçe- ceğini söyledi. AB'ye girildiğinde 5 kat fazla maaş alacağını iddia e- den kamu görevlilerini eleştiren Denktaş, Tür- kiye'siz girildiğinde bu- günkü maaşlann bıle ve- rilemeyeceğinı kaydetti. Akla Son Çağrı İSMAİL CEM* Türkiye'yi yönetenler, dengesini, idrakini mi kay- betti? Göre göre, bile bile, memleketi ve insanlan- nı böyle bir tehlikeye nasıl sürüklerler? Ne yakın geçmişte teröre kaybedilmiş on binlerce insan ha- yatı ne de, Türkiye'ye yeniden dehşet ihraç etme- nin hesabıyla pusuda bekleyen bölücü ve gerici terör örgütleri: AKP iktidannın gözünü savaş bürü- müş. Ne yapacaklar ne edecekler, son tezkerede- ki gibi, gereğinde anayasayı bile çiğneyecekler, a- ma çocuklarımızı kargaşa ve ölüm ortamına, Irak'ın 'Şeytan Üçgeni'ne mutlaka gönderecekler... Ne için, kimin için? Bu yazıdaki tahlillerimin doğruluğuna güvenmek- teyim. Ama yanlış çıkmalarını diliyorum; 1) Türkiye'yi yönetenler, trak'ta mevzilenmiş bö- lücü ve gerici terör örgütlerinin kendilerinden bek- lediğini yapmak üzeredir. Askerierimizin belirtilen çerçevede ve sayılarda Irak'a girmesi, onlan sade- ce işgale direnen Iraklılann ek bir hedefi yapmaya- caktır. Bizim insanlanmız, Irak'taki bölücü ve geri- ci terör örgütlerinin de özel hedefi olacaklardır. Bu örgütlerin hesaplan, planlan açıktır ve bilinmekte- dir: Irak'a gelecek Türk askerierine her fırsatta sal- dırmak, çatışmayı, tepkiyi tahrik etmek; ardından, Irak'ta oluşan gerilim ve çatışma ortamını Türki- ye'ye ihraç ederek Türkiye'de huzursuzluğu ve ay- nşmayı körüklemek; Türkiye'nin içine terörist sız- dıımak ve terörü büyütmek... Bu süreç, AKP iktidannın birbirini izleyen yanlış- larından yararlanarak zaten başlamış durumda: Türkiye, kendini yönetenler tarafından her olayda teslimiyetçi, kişiliksiz, beceriksiz bir konuma düşü- rüldü. Terör sızmalannı engelleyen Türk biriiklerinin Kuzey Irak'taki variığının (ABD askerierinin Irak'a henüz girmemiş olduğu dönemde) takviye edilme- si gerekiyordu. AKP'nin sağduyusu ve cesareti bu- na yetmedi; Kuzey Iraklı parti başkanlanndan ica- zet arar duruma Türkiye düşürüldü. Irak'ta başına çuval geçirilmiş subay ve astsubaylan için sesini yükseltmekten bile aciz, caydıncılığını yitirmiş bir 'kâğıttan kaplan'görünümü sergilendi. Bütün bun- lann etkisiyle, terör cesaret buldu, eli rahatladı. Dik- kat çekicidir. Son üç ayda Türkiye'de yaşanan te- rör olaylannın, patlamalann, öienlerin, şehitlerin sa- yısı, son üç yıldakinden neredeyse üç kat daha faz- la. 2) Türkiye'yi yönetenler, bizim insanlanmızı, 7s- tenmediklen" bir ülkeye göndermektedir. Durumun, Bosna'ya, Kosova'ya, Afganistan'a benzer hiçbir yanı yoktur. Irak Yönetim Konseyi'nden Bağdat es- nafına, çöldeki şeyhlere kadar herkes, ağız biriiğiy- le aynı şeyi tekrariamaktadır. Çok büyük bölümü, iyi niyetle, işgal güçlerine Türklerin eklenmesinin, çatışma ortamını geliştireceği kaygısıyla bunu söy- lemektedir. Türk biriiklerinin Irak'taki variığı, göre- vi ve bu harekâtın kaçınılmaz olarak yol açacağı ça- tışmalar, Türkiye'yle Iraklılar arasında kalıcı öfke bi- rikimleri ve düşmanlıklar yaratacaktır. Daha şimdi- den, Türk kamyonlarına Irak'ta saldırılmaktadır. Üç kamyon sürücüsünün boğazlarının teneke ile ke- sildiğini, canını kurtarabilmiş arkadaşları, Türk te- levizyonlannda anlatmaktadır. Ingiltere uzaktır, Amerika çok uzaktır, biz Irak'ın komşusuyuz. Tec- rübeyle bilmekteyiz ki, Türklerle Araplar arasında- ki benzer karşıtlıklar, Türkiye modelinin ürküttüğü tutucu Arap çevrelerince on yıllar boyu sömürülür; Türkiye'nin Ortadoğu'daki etkinliğini sınırlamak he- sabındaki bazı Batılı güçlerce kullanılır. Türklerle Iraklı Kürtler arasında günümüzde oluşacak karşıt- lık ise hem Kuzey Irak'ta hem Türkiye'de bazılann- ca alabildiğine istismar edilir. Türk biriiklerine karşı terör örgütlerinin saldınlan ve çatışmalar Irak'ta yaşandığında, bu gelişmeler, Türkiye'yi karalamak amacıyla da kullanılacak: Bö- lücü örgütler, Batı Avrupa'daki geleneksel destek çevrelerine '...Türk askerleri Kürtleri öldürüyor" ben- zeri haberier gönderecek ve Batı Avrupa'nın 'insan- sever ve banşsever' (!) odaklan elbirliğiyle Türkiye'yi kınayacak... 3) Türkiye'nin Irak için yapabileceği ve yapması gereken şudur: Kapsamlı, sivil vetoplu (kolektif) bir katkıyı, hem Avrupa Biriiği hem Islam Konferansı örgütü ile organize etmek ve hayata geçirmek... Türkiye, kendi birikiminin sadece askeri gücünden ibaret olduğu saplantısını terk etmelidir. Türkiye el- bette çok önemli bir askeri güçtür, ama aynı zaman- da büyük bir tarih, kültür ve tecrübe birikimidir. Hem AB ile hem İKÖ ile bağlantılı olan tek ülkedir ve Irak'ın komşusudur. Türkiye, sivil alanlarda, eği- timde, güvenlik eğitiminde, idarenin ve ekonomi- nin yapılanmasında kapsamlı bir destek programı- nı, kendi başına değil, AB ve İKÖ ile ayn ayn orga- nize edebilir; iki topluluğun birbiriyle eşgüdümün- de, gelişmelerden ABD'nin bilgilendirilmesinde, düzenleyici işlev taşıyabilir. Türkiye bunlan yapar- sa tüm Irak halkının kalıcı sevgisini, saygısını kaza- nır; kendi konumunu güçlendirir. Türkiye'nin bu yöndeki girişimlerinin AB ve İKÖ'ye Irak'ta imkân ve etkinlik sağlayacağı, bu kuruluşlar tarafından olumlu karşılanacağı açıktır. Mesele, karariılıkla, bil- giyle ve en önemlisi, cesaretle adım atabilmektir. Vakit hâtâ çok geç değildir: Türkiye'yi yöneten- ler, memleketi de kendilerini de büyük bir macera- ya sürüklemekten vazgeçmelidir. Girmekte olduk- lan yolun çıkışı yoktur; Türkiye'nin başına büyük be- lalar sarmanın eşiğindedirier. Türkiye'yi yönetenler, siyasal iktidann sahibidir. Türkiye, hepimizin Türkiyesidir. * Yeni Türkiye Partisi Genel Başkanı AKP binalarına bombalı saldın • Haber Merkezi - AKP tstanbul Beşiktaş ilçe, Izmir il ve Konak ilçe başkanlığı ile istanbul il başkanlığı binalanna yönelik bombalı saldın yapıldı. Binalarm girişlerine bırakılan ses bombalanmn patlaması soncu can kaybı ya da yaralanma olmazken maddi hasar meydana geldi. Beşiktaş ilçe Başkanlığı'na yapılan saldmda, binanın giriş katındaki kafenin camlan Kınlırken asansör de hasar gördü. tstanbul Ü Başkanlığı'nda ise binanın arka tarafuıdaki boş alana konan ses bombası patlarken Izmir'de aynı anda meydana gelen patlamalarda maddi hasar meydana geldi. Ankara'dakı Genel Merkez'in yakınlanna bırakılan şüpheli paket ise polis tarafından fünye ile patlatıldı. Pakette ses bombası olduğu anlaşıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear