25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 OCAK 2003 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI Pearson brifingi iptal etti BÜLENT SARIOĞLU ANKARA - AB- D'nin Ankara Büyü- kelçisi Robert Pear- son, TBMM'de 4 ko- misyonun başkanlık divanına Irak konu- sunda vereceği brifin- gi son anda iptal etti. Pearson, TBMM Baş- kanı Bülent Annç ile arasındaki gerilim ne- deniyle hazırhk süreci de bunalıma neden olan toplantıya, BM denetçilerinin raporu ve ABD Başkanı Bush'un "ulusa ses- leniş konuşması" ge- rekçeleriyle katılama- yacağını bildirdi. ABD Büyükelçisi Pearson'ın Meclis'te- ki bilgilendirme top- lantısını erteletmek is- tediği önceki gün bü- yükelçilik yetkilileri tarafindan TBMM Başkanı Annç ve ko- misyon başkanlanna iletildi. Büyükelçilik yetki- lileri, BM denetçileri- nin raporunun beklen- mesi ve Başkan Bush'un ABD'deki konuşması nedeniyle bugün için toplann ya- pılmasını uygun gör- mediklerini bildirdi. Komisyon başkanlan- nın ise son anda bildi- rilen karar karşısmda rahatsızlıklannı ilet- tikleri öğrenildi. Bazı komisyon başkanlan, belirtilen gerekçelerin önceden bilindiğine dikkat çekerek "bu tavrın şık olmadığı- nı" muhataplanna söyledi. Irak operasyonu için Türkiye'nin nabzını tutmak ve ülkesinin politikalanna destek sağlamak amacıyla turlar dûzenleyen Pe- arson'ınTBMM ile di- yalog yöntemi, başm- dan beri tarnşmaya ne- den oldu. AKP Grup başkanvekilleri Salih Kapusuz ve Eyüp Fatsa ile CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'u elçiliğe davet e- den Pearson, ABD'nin Irak politikası konu- sunda grup başkanve- kilJerini bilgilendir- mişti. Pearson, grup başkanvekillerine, "ABD, sonınun ba- nşçı yollardan çözül- mesini istiyor. Ille de savaş olsun gibi bir ısranmız yok. Sad- dam Hüseyin çekilirse müdahaleye gerek kalmaz. Amacımız güç kullanmak de- ğil.. gûç yığarak cay- dırmak" mesajı ver- mişti. Pearson daha sonra TOBB, TÜSI- AD yöneticilerine de brifıng verdi. Pearson'ın TBMM, Milli Savunma, Dışiş- leri, Plan ve Bütçe ile însan Haklannı Ince- leme komisyonlan başkanlık divanı üye- leriyle yapmak istedi- ği toplantının hazırlık sûreci gerilimli geçti. TBMM Başkanı ile komisyon divanlannı önce ABD Büyükelçi- liği'ne davet eden Pe- arson'ı Bülent Annç reddetti. Annç, baş- kan seçildiğinde ken- disinikutlama ziyareti- ne gelmeyen büyükel- çinin davetine gitme- yeceğini, aynca bir bilgilendirme toplantı- sı içinTBMM üyeleri- nin büyûkelçinin aya- ğına gitmesini kabul edemeyeceğini söyle- mişti. Pearson, bu süreçte kendisinin TBMM'de toplantı yapmasının da tartışmaya neden ola- bileceğini belirtmiş, ancak Meclis yöneti- minin duyarhlığını dikkate alarak parla- mentoya geleceğini bildirmişti.Pearson'ın vereceği brifinge, 4 komisyondan 18'i AKP,8'ideCHP'liol- mak üzere 24 millet- vekili katılacaktı.Pear- son'uı eşinin bu hafta içinde CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal'ın eşi Olcay Bay- kal'ı ziyaret edebile- ceği belirtildi. Yatağan'da kiiçiik Amerika tattşması ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Muğ- la'nın Yatağan ilçesin- de düzenlenen gele- neksel deve güreşinin açılışına katılan AB- D'li konuklann varlığı olaylara neden oldu. Gûreşlerin cazgırlığını yapan Ali Hoca'nın, ABDTilere yönelik, "En büyük Amerika, Türkiye küçük Ame- rika" yönündeki söy- lemi açıhş gecesinin yapıldığı salonda geri- lim yarattı. CHP Muğ- la Merkez îlçe Başka- nı Erol Kutlay ile ba- zı konuklar salonu terk ederken kürsüye gelen CHP Muğla Milletve- kili Gürol Ergin, anonsu sürçülisan ola- rak kabul ettiklerini söyledi. Yaşanan olaylan görüntülemek isteyen gazeteciler CHP Yata- ğan Ilçe Başkanı Sa- kin Koşar tarafindan tartaklandı. Aynı za- manda Muğla Gazete- ciler Cemiyeti Yöne- tim Kurulu Üyesi olan Koşar, gazetecileri olaylan haberleştir- memesi konusunda uyardı. 'Deniz Gezmiş'e öğrenci kredisiyok • Baştarafı 1. Sayfada karşı silahİı mücadele başlatmıştı. Deniz Gez- miş, Sıvas'ın Gemerek il- çesinde yakalanarak yar- gılanmış Yusuf Aslan ve Hüseyin tnan ile birlikte idam edilmişti. CHPlstanbulMilletve- kıli Berhan Şimşek, adı Deniz Gezmiş olan üni- versiteli öğrencinin kredi sorununu çözdüklerini belirterek "Bilmediğimiz o kadar Deniz'ler, Ay- şe'lar, Fatma'lar var kL Bizim görevimiz bu gençlerin şartlannı dü- zeltmektir" dedi. Bu konunun çok fazla gündeme gelmesini iste- mediğini ifade eden Şim- şek, çıkacak haberlerin bu gencin ekonomik duru- munu olumsuz etkileye- bileceğini, bulunan burs- lann kesilebileceğini söy- ledi. Şimşek, "Konu bir sohbet sırasında günde- me geldi. Bu durumda- ki herkese yardıtn ede- riz, görevimiz. Tabii ki 'Deniz Gezmiş' adının da bende özel bir yeri var" diye konuştu. Sultançiftliği Bağcılar • "*" Bahçelievler \ °K.çek Beykoz^ Ümraniye lSultanbeyli \ KartaH Kaynarca < M a r m a r a d e n i z i -^ Hizbullah O Kaplancılar A Hizbullah vahdet • Ceyşutlah £ Tebliğcemaati •ÇUBDA-C • Hizbullah yasat A Tevhid-Selam • Müslüman Gençlik îstanbuPa tarikat kıskacı• Baştarafı 1. Sayfada ri öne sürülüyor. İBDA-C: Cezaevindeki Sa- lih Mirzabeyoğlu'nun liderli- ğinde "Büyük Doğu" akunını benimseyen şeriatçı örgütün Esenler. Eyüp, Fatih, Gazios- manpaşa, Ümraniye ve Üskü- dar'da birbirinden bağımsız hüc- reler şeklinde örgütlendikleri id- dia edüiyor. Kaplancılar tslami Cemi- yet ve Cemaatler Birliği (ÎCCB) ve Anadolu Federe Islam Devle- ti (AFÎD) olarak bilinen Alman- ya merkezli örgütün elebaşıhğı- m babası Cemalettin Kaplan'ın ölümü üzerine "halife" seçilen Metin Kaplan yapıyor. Örgü- tün, Türkiye'de "tebliğ aşama- sında" olduklan gerekçesiyle "ağır ve derinden ilerlemeye çahştığı" iddia ediliyor. Kâğıt- hane, Bağcılar ve Bahçeliev- ler'de sempatizanlannm olduğu düşünülen Kaplancılann kentin iki yakasına yayılmaya çahştığı öne sürülüyor. Vasat: Eski bir ımam olan Şahmerdan San tarafindan 1988 yılında kurulan Vasat'ın, Pendik, Kartal, Kaynarca, Fatih, Ümraniye, Sultanbeyli, Bağcı- lar, Gaziosmanpaşa ve Tuzla'da yapılanmak için harekete geçti- ği belirtiliyor. Tevhld (Selam): tran yan lısı bir örgüt olan Tevhid-Selam 1985 yılında Nurettin Şirin ta- rafindan kuruldu. Tevhid'den ko- parak Kudüs Ordusu'nu oluştu- ran terör şebekesi ise aydmlan hedefaldı. Şeriatçı Tevhid örgü- tünün, kentin gecekondu mahal- lelerinde taban bulmaya çahştı- ğı belirtiliyor. Ceyşullah (Allah'ın Or- dUSU) : 'Selefiler' grubundan Muhammed Emin Yılmaz ta- rafindan 16 yıl önce kurulan ve SelimYeten'in "genel emir" sı- fatıyla liderliğini üstlendiği şeri- atçı Ceyşullah örgütü ilk kez Fa- tih'te ortaya çıktı. Işadamı Sami Manisa'mn oğlu tshak Mani- sa'yı kaçırarak adını duyuran Ceyşullah'ın birkaç yüz tarafta- n olduğu, Üsküdar ve Ümrani- ye'de örgütlenmeye çalıştıklan öne sürülüyor. Müslüman Cençllk: şa - fak Grubu'na bağlı olarak 1978'den bu yana örgütlenen Müslüman Gençlik üyelerinin hedefi, Islamcı öğrencilerin çember sakalla ve türbanla okul- lara alınması... Istanbul'daki bir- çok üniversitede örgütlü bulunan Müslüman Gençlik, 8 yıllık ke- sintisiz eğitime karşı yapılan gösterilerde de boy göstermişti. islaml Tebliğ Cemaati: Dünyadaki bütün Müslümanlan birleştirmeyi hedefleyen Pakis- tan orijinli şeriatçı örgütün Ga- ziosmanpaşa Sultançiftliği'nde külliyesi bulunuyor. Hlzbullahl vahdet: Di- yarbakır'da 1980'li yıllarda Ab- dulvahap Ekinci tarafindan ku- rulan örgüt, Eminönü, Sultanbey- li ve Gaziosmanpaşa'da taban an- yor. Kentte bunun dışında Hiz- bullah Davet, Hizbul Tahrir, Isla- mi Hareket Örgütü, Birleşmiş Is- lam Akvam Devleti (BlAD) ve Selefiler (Mehmet Emin Akın) gibi bazı şeriatçı örgütlenmelerin varlığı biliniyor. Islami tarikat, cemaat, grup ve oluşumlar, Gün- gören, Beyoğlu, Bağcılar, Esen- ler, Küçükçekmece, Avcılar, Ga- ziosmanpaşa, Eyüp, Bayrampa- şa, Sanyer, Fatih, Zeytinburnu, Kâğıthane, Tuzla, Pendik, Sultan- beyli, Kartal, Maltepe, Beykoz, Üsküdar, Kadıköy, Şile'de yapıla- nnı güçlendirmeye ve etkinleş- meye çahşıyor. Nakşibendilerin Istanbul'da binlerce müridinin bulunduğu iddia ediliyor. Istih- barat raporlannda, Nakşilerin kentin hemen her ilçesinde örgüt- lendikleri veya örgütlenmeye ça- hştıklan öne sürülüyor. İskenderpaşa (Caml) CrubU: Fatih'te Mehmet Zahit Kotku tarafindan kurulan "der- gâh" uzunca bir süre Esat Ço- şan tarafindan yönetildi. Co- şan'ın ölümünün ardından gru- bun başma Nurettin Coşan ge- tırildi. Erenköy Crubu: viahmut Sami Ramazanoğlu tarafindan Kadıköy'dekı Zihni Paşa Camii çevresinde kurulan Nakşi grup daha sonra 3'e bölündü. ismailağa (Camli) Cru- bli: Carşamba grubu olarak da bilinen örgütlenmenin, Fatih, Ümraniye, Beykoz (Cavuşbaşı), Üsküdar ve Silivri'deyapılanma- lan bulunuyor. 200 bin üyesi ol- duğu savlanan grubun önemli isimlerini Mahmut l staosma- noğlu ve Cüppeli Ahmet Hoca oluştururken tarikat müritleri, kara çarçaf, çember sakal, cüp- pe ve sanklardan vazgeçmiyor. Saidi Nursi'den yola çıkılarak oluşturulan "Nurcu" örgütlen- menin kollan ise Yazıcılar (Hüs- re\' Alhnbaşak ve Sait Nuri Er- türk) ile Olcuyucular: Şûra (Mehmet Kırkıncı), Yeni Asya (Mehmet Kutlular), Yeni Nesil (Mehmet Birinci). Med-Zehra (Sıddık Dursun), Aczimendi (Aciz KullarTarikatı) ve Fethul- lah Gülen'den oluşuyor. Türkiye'de ve yurtdışında Nakşiler ve Nurcular dışmda ge- niş bir örgütlenme ağma sahip diğer tarikat ve gruplar ise Mil- li Görüş, Süleymancılar (Süley- man Hilmi Tunahan-Kemal Kaçar), Kadiriler (Haydar Baş-Abdülkadir Şaşmaz) ve Işıkçılar (Hilmi Işık-Enver Oren) olarak sıralanıyor. Bu ta- rikat ve örgütlenmeler Istan- bul'daki okullan, kurslan, pan- siyonlan, yurtlan, mescitleri, vakıflan ve şirketleri ile güçle- rine güç katıyor. tstanbul 'da taban bulmaya ça- lışan diğer Islamcı gruplar ise şunlar: Malatyalılar (Şafak De- ğişim Grubu), Adnan Oktar (Adnan Hoca), Hizbullah-Adı- yaman- Menzil (Mehmet Reşit Erol-Abdülbaki Erol), Tekfir (Cemal Molaz Awwad), Mihr (tskender Evrenesoğlu), Hiz- bul Menzil (Fidan Güngör), Yeryüzü (Burhan Kavuncu), Tevhid-i Cekirdek (Muham- met Fatih Ergün), Akabe (Mustafa İslamoğlu). Vehhabi (Sait Çekmegil), Yöneliş, Hak- söz, Ekin, Buruç (Tohum), Rah- met, Yıldız ve Fecr... Kentte ay- nca hiçbir gruba bağlı olmadık- lan halde kendilerini "şeyh", "mesih" ve "mehdi" ilan edenlerle, halkı batıl inançlara sevk eden ve din adına rant pe- şinde koşan muskacılar, üfurük- çüler, cinciler, büyücüler ve medyumlar da bulunuyor. G T J N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada diği anlaşılıyor. En sıcak gelişmeden başlayalım... AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Davos'ta değişik ortamlarda bildirdi: "Kıbns 'ta Annan planının üzerinde görûşmeler sû- rüyor. Bu plan olmazsa, Brüksel modeli de olabilir... Aslında iki tarafda görüşmelere sorunu çözmek için oturmuyor. Bu niyetle oturulsa, durum değişir..." Erdoğan bunları istanbul Anakent Belediye Baş- kanı iken söyleseydi, bir ölçüde kişisel görüşüdür türünden bir yaklaşımla hoşgörülebilirdi ama, Baş- bakan'dan sorumlu Genel Başkan olarak söylüyor! Hatta katıldığı forumlarda, Türkiye'yi en üstte tem- sil eden kişi havasında. Unvanlandırmak gerekirse, başbakanlıklacumhurbaşkanlığı birleştirilip, "cum- başbakan" bile denebilir! Erdoğan'ın sözlerıne KKTC Cumhurbaşkanı Ra- uf Denktaş karşılık verdi: "Milli davada politika değiştiyse, bunuaçıkça söy- leyin. Kulaktan dolma bilgilerle açıklamalaryapılıyor. Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış geliyor, kendisine so- racağım. Hükümet adına konuşanlar arasında kimin dediğine inanacağız..." Yakış da dün Düzce dolaylarından bildirdi: "Denktaş görevini başanyla yapmaktadır. Kimse içinden geçmekte olduğumuz dönemi zoriaştmcı çabalar içinde olmasın..." Erdoğan'la Yakış'ın sözleri taban tabana zıt. Bu- rada Denktaş haklı. Gelinen noktada Kıbns için hükümetin 4 ayrı po- litikası var: 1- Erdoğan, nasıl olursa olsun, çöz-kurtul, diyor. 2- Arkasında en az 200 kişilik AKP milletvekili desteği olduğu söylenen, Kıbns konusunda tüm Meclis adına konuştuğunu vurgulayan TBMM Baş- kanı Bülent Annç, 'teslimiyetçi politika izlenemez' diyor. 3- Yakış, Denktaş'ın tek müzakereci olduğunu, görûşmeler sırasında bazı değişik yaklaşımların ola- bileceğini, ancak Denktaş'ın evet demeyeceği hiç- bır şeyin kabul edilemeyeceğini söylüyor. 4- Başbakan Abdullah Gül, tüm görüşleri birara- ya getirip "Hemen çözüm istiyoruz ama, temel ko- nulardan ödün verilmesin" demeye çahşıyor. Gül'e göre, Erdoğan doğru söylüyor, Denktaş da yanlış söylemiyor! KKTC'yi kim tanır? Kıbrıs'taki gelişmeler için şu tanımı da kullanabi- liriz: Laboratuvar! Her şeyden önce AB, Türkiye'ye yaptırmak iste- diklerini Kıbrıs üzerinden deniyor. Bunu başarırsa, daha da ileri gidecek. Bir de 'hangiyöntem kullanı- lınca ne oluyor' sorusu da yanıtlanıyor: Bir ülkede yönetimi dışarıdan kuşatmak yerine içeriden kuşatırsanız, daha hızlı ve kesin sonuç ala- bilirsiniz! Kıbrıs'ta bu denenmeye çalışıhyor. Bundan Tür- kiye de ders çıkarmalı. Denktaş'ın dört işı var: 1- Türkiye'yi anlamaya çahşıyor. 2- KKTC içindeki muhalefeti yatıştırmaya çahşı- yor. 3- De Soto'yu, BM'yi yeni bir plan için ikna et- meye çahşıyor. 4- Klerides'le müzakere yapıyor! Geçen haftayı özetledik, bu hafta ne olur? Erdo- ğan'ın Davos'ta, ordunun siyasetteki etkisi üzerine gelen soruya karşılık bir değerlendirmesi vardı: "Türkiye'de ordu siyasete karışmaz. Ancak siya- sette boşluk bırakırsanız, bu boşluğu bihleri doldu- rur." Bugün Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ay- taç Yalman Kıbrıs'a gidiyor. Görünen o ki AKP'nin Kıbns politikasında yarattığı boşluk, boş kalmaya- cak! Yazıyı Rum kesimı ile noktalayalım. Klerides dün dedi ki: "Müzakerelerden sonuç çıkmazsa, KKTC tanına- bilir." Ister misiniz, böyle bir durumda Rum kesimi KK- TC'yi tanısın, AKP hiikümeti tanımasın! ankcum@ttnetnet.tr Barış için insan zinciri oluşturuldu • Baştarafı 1. Sayfada turdu. Istanbul'daki mitinge hemen hemen her kesimden insanların katılımı dikkat çekti. CHP Gençlik Kollan üyeleri ve CHP milletvekil- leri dün Ankara'daki BM bi- nası önünde ellerinde çeşitli dövizler taşıyıp sloganlar ata- rak Irak'a yönelik savaş ha- zırlıklannı protesto ettiler. Grup adına açıklama yapan CHP Gençlik Kollan Genel Başkanı Ayhan Yalçınkaya, ABD'nin, dünyayı "yeni bir dünya savaşına sokmak is- tediğini" belirterek "ABD'yi nefretle ve öfkeyle kınıyo- nız" dedi. Dünya devletleri- nin birlikte hareket ederek bu savaşı engellemeleri gerekti- ğini belirten Yalçınkaya. "Unutulmamalıdır ki hiç- bir petrol rezervi insan ha- yatı kadar değerli değildir" diye konuştu. Savaşın engel- lenmesi konusunda en büyük görevin BM'ye düştüğünü di- le getiren Yalçmkaya, hükü- meti, demokratik kitle örgüt- lerini ve toplumun tüm ke- simlerini savaşı lanetlemeye çağırdı. Grup, açıklamanın ardından beyaz güvercinler uçurarak "Savaşa Hayır" sloganlan attı. Istanbul'da ise Beyazıt Meydanı'nda yapılmak iste- nen savaş karşıtı basın açıkla- ması valilik tarafindan yasa- dışı ilan edildi. Buna karşın Emek Platformu'nu oluştu- ran sendikalarla siyasi parti- ler, sivil toplum örgütleri, emekliler, çevreciler, femi- Sendikalarla siyasi partiler. emekliler, çevreciler, feministler, anarşistler, solcular ve İslamcılardan oluşan binlerce kişi, Beyazıt Meydanı'nı rengârenk pankart, döviz ve bayrakla süsledi. (AA) nistler, anarşistler. solcular ve islamcılardan oluşan binlerce kişi, Beyazıt Meydanı'nı ren- gârenk pankart, döviz ve bay- rakla süsledi. Savaş karşıtla- nnın eylemine, yabancı banş girişimcileri, turistler ve yurt- taşlar da büyük ilgi gösterdi. Çeşitli dillerde savaşı kmayan pankartlann açıldığı mitüıg- de, "Irak'ta savaşa hayır", "Kahrolsun Amerika", " I - rak halkı yalnız değildir" ve "Amerikan askeri olma- yacağız" şeklinde sloganlar atıldı. Mitingde KESK Genel Başkanı Sami Evren bir ko- nuşma yaptı. Miting sırasın- da polis ve ÖDP'liler arasın- da kısa süreli bir çatışma ya- şandı. Polisin gazh müdaha- lesine göstericiler taşlar ve sopalarla yanıt verdi. Boğaziçi Üniversitesi Sos- yal Bilimler Kulübü tarafin- dan düzenlenen "Banş Fo- rumu"na, ABD, Isveç, Yu- goslavya gibi değişik ülkeler- den gelen siyaset bilimci, ya- zar ve şairler katıldı. Murat Dikmen Salonu'nda gerçek- leştirilen toplantıda konuşan ABD'li siyaset bilimci ve ya- zarNorman Finkelstein. hü- kümetlerin Irak savaşına kar- şı çıkmamalannı ABD'den korîcmalanna bağladı. ABD'de, 11 Eylül saldın- smda yakınlannı kaybeden- ler tarafindan kurulan "Pe- aceful Tomorrows - Banşçı Yannlar" grubunun temsil- cisi ABD'li Ryan Amund- son, 11 Eylül kurbanlannın Irak'la savaşa alet edildiğini ifade etti. tzmir'de de kitleler dün öğ- le saatlerinde kentin farklı noktalannda toplanmaya baş- ladı. El ele tutuşan kalabalık gruplar Gündoğdu Meyda- nı'na doğru yürüyüşe geçti. Alanda 10 bin kişilik kalaba- lıkla banş zincirinin halkala- nna eklenen Izmirliler, çeşit- li sloganlar attılar. ABD Baş- kanı Bush'un günden güne pervasızlaştığma değinildi. I- rak'ta olacak bir savaştan en çok etkilenecek ülkeler ara- sında Türkiye'nin geldiğine değinilen açıklamada, "Hü- kümet bir yandan savaş ha- zırlıkları yürütüyor. Diğer yandan göstermelik banş söylemleri ve girişimleriyle halkın gözünü boyamaya çahşıyor. Bu ülkede hükü- met edenlerin başı dik, onurlu, savaşa karşı açıkça tavır almasını istiyoruz 9 ' denildi. Milas ve Ayvalık'ta da ba- nş mitingleri gerçekleştirildi. Batman'da yüzlerce kişi- nin katıldığı mitingde sık sık "Kahrolsun ABD, kahrol- sun Saddam, yaşasın b a n ş " sloganı atıldı. Samsun'da Istasyon Ma- hallesi'nde toplanan yaklaşık 7 bin kişi ise "Savaşa hayır" sloganlanyla Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü. TVabzon'da savaş karşıtla- nAtatürkAlanı'ndatoplandı. Mitingde Savaş Karşıtı Plat- form Dönem Sözcüsü Mus- tafa Boz, "Üsleri ve liman- lan ABD askerine açan hü- kümet bir yandan savaş h a - zırlıkları yaparken bir yan- dan da göstermelik banş gi- rişimleriyle halkın gözünü boyamaya çahşıyor" diye konuştu. Antalya Emek Platformu üyesi yaklaşık 100 kişi Kışla- han Otel önünde toplanarak ABD'nin Irak'a müdahale hazırlığını protesto etti. Di- yarbakır Büyükşehir Beledi- yesi Tiyatro Salonu'nda Di- yarbakır Emek Platformu adına açıklama yapan Dönem Sözcüsü Serdar Saraç, h e r gün bir ABD yetkilisinin An- kara'da pazarlık yaptığını, bölgede yaşayan Kürt, Türk- men ve Arap haUdannm öz- gür iradelerinin hiçe sayıldı- ğını söyledi. işbirliğini sürdürmeli İstanbul Haber Servi- si - Türkiye-Irak Dostluk Derneği"nce düzenlenen "Irak'ın Bütünlüğünûn Dünya Banşındaki Önemi" konulu ulusla- rarası toplantının sonuç bildirgesinde, "Irak'ın BM Silah Denetçileriy- le olan işbirliğini devan ettirmesini istiyoruz" denildi. Toplantıda AB- D'nin olası Irak operas- yonuna ilişkin olarak Fransa Çin ve Rusya'nm BM Güvenlik Konse- yi'ndeki veto haklanıa kullanmalan istendi. 12 Avrupa ülkesindea Irak Dostluk Grubu tero- silcilerimn birlikte hazıı- ladığı sonuç bildirgesin- de, "AB Parlamento- su'nun, sivil toplum ör- gütlerinin Türkiye'niı yanında yer alması vt ABD'nin Türkiye üze- rindeki baskısının kal- dınlması" istendi. Toplantıya Irak Dost- luk Grubu temsilcileri, Rusya Parlamentosı üyesi Abdüllatipov Ra- madan ile Fransa'daı Ulusal Cephe Partis Başkanı Jean Vlarie L* Pen'in eşi ve S.O.S Iral Çocuklan Derneği'ni» yöneticisi Jenny Le Pen de katıldı. a
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear