22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 23 OCAK 2003 PERŞEMBE 8 HABERLERÎN DEVAMI G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada kerin Türk topraklarından geçerek Kuzey Irak'a geçmesine yeşil ışık yakmamızdan hemen son- ra, ABD askeri kaynakları "bu miktar askerle Ku- zey cephesi açmalanna olanak olmadığım" söy- lemeye başladılar. Allah selamet versin öyle bir Dışişleri Bakanı- mız var ki; Amerikalılara biraz daha fazla baskı yapmalarını sağlayacak açıklamalar yapıyor. New YorkTimes'taçıkan üsleri ABD'nin kullan- masına izin verdiğimizi yansıtan demecini yalan- larken; bu kez, "Amerika'nın kuzey harekâtını im- kânsız hale getirmek istemediğimizi" söyledi. 15 bin askerle sınırtı bir görüş bildirdikten, Ame- rika'dan "Bu sayıda asker işimizi görmez" karşı- lığını aldıktan sonra... Dışişleri Bakanı "Ameri- ka 'nın kuzey harekâtını imkânsız hale getirmek is- temediğini" söylerse.. siz VVashington'un yerinde olsanız, daha fazla istekte bulunmaz da, ne ya- parsınız? Mademki harekâtı kolaylaştırmak istiyorsun ey dost, stratejik müttefik Türkiye; ağanın eli tutul- maz hesabı, bırak şu 15 bin inadını, çıkar rakamı 80 bine diye yeni baştan baskıyı arttırmaz mısı- nız? • • • Üstelik gerekçe giderek yoğunlaşıyor. Amerika- lı dostlar ancak 80 bin askerle Saddam'ın imha etme olasılığı bulunan Musul ve Kerkük petrolle- rinin denetim altına alınabileceğini öne sürüyor- lar. Barış isterken savaşa, savaşacak ABD'ye yar- dıma hazırlanıyoruz. Barışla savaşı bir arada gö- türmeyi temel politika sayan hükümet, yabancı askerleri konuşlandırabilmek için gerekli olan TB- MM iznini alamamak kaygısını taşıyor. Rakamı aşağılarda tutsa da, barış için elden gelen çabayı gösterdiğine AKP grubunu ikna ede- bilse de.. anlaşılan hükümete izin kaygısı hâlâ egemen. Bu nedenle yabancı askeri konuşlandırmak amacıyla, gereken izin için TBMM'ye başvurma- dan; hükümete, ABD'ye gerekli kolaylığı (Dışişle- ri Bakanımızın tanımıyla "kuzey harekâtını imkân- sız hale getirmemeyi") sağlayacak yeni yeni for- müller aranıyor. Piyasaya sürülen Dışişleri patentli son formüle göre; ABD'ye sağlanacak kolaylıklar NATO şem- siyesi altına alınırsa yürürlükteki antlaşmalara gö- re TBMM iznine gereksinim olmayacak! Bu formül, Amerikan yararları uğruna ülkeyi doğrudan ilgilendiren ulusal sorunu milletin tem- şilcilerinden kaçırmak anlamına gelmiyor mu? Üstelik NATO, ABD'ye savaş kolaylığı sağlayacak bir karar alacak mı acaba? Kuzey Irak'taki hedeflerimizin karşılanıp karşı- lanmadığı bilinmediği bir dönemde ABD'ye kıyak olsun diye önerilen formülün benimsenmesi, hü- kümetin tek başına iktidar, tek başına buyruk fel- sefesine de pek uygun düşmeyecek. NATO şemsiyesi kuzey cephesinde savaşacak Ingiliz askerlerinin de Türk topraklarına ve Kuzey Irak'a yerleşmesine olanak sağlayacak; Türkiye öteden beri Ingiliz askeri istemiyor. Yeni öneriler, her gün değişen açıklamalar Tür- kiye'nin çeşitli seçeneklerden hangisine hazır ol- duğunu göstermiyor. • • • Ankara'nın banş girişimiyle ABD'ye savaş ola- nakları sağlama çabalarının ne ölçüde bağdaştı- ğını bugün zirvede buluşan beş Arap ülkesi ara- larında tartışmıyor mu acaba? ABD'nin ikiyüzlü siyaseti dikkat çekici yeni ör- neklerle kanıtlanırken Türkiye; (tabii yutan olursa) hem barış hem de savaş yanlısı bir izlenim veri- yor. ABD Büyükelçiliği'nin ise "bazı Amerikalılann" PKK ile altı kez görüştüğünü irdeleyen belgeli ta- nıklı haberleri yalanlamasına karşın; Türk istihba- rat örgütleri PKK ile Amerikalılann masaya otur- duğunu, aralanndaki birlikteliği doğruluyor. ABD, bir yandan PKK ile HADEP'İ terörist ör- güt diye ilan ediyor, beri yandan da onlarla işbir- liği yapacak görüşmelerde bulunmaktan geri dur- muyor. Efendim; PKK, Türkiye'nin Kuzey Irak'a müda- halesinden kaygı duyuyormuş, Amerika'nın Tür- kiye'ye karşı "himayesini sağlamak" için ikili gö- rüşmelere girişmişmiş! Ortadaki gerçek; Amerika'nın tavşana kaç ta- zıyatut diyen, bize başka, oraya başka siyaset iz- lemesi. ötesi masal! İslami sennaye af kapsamında • Baştarafı 1. Sayfada olarak açılan davalarda ise sonuçlar alınmaya başlandı. Bu çerçevede izinsiz halka arz suçunu işle- diği belirlenen Jet-Pa, Organize Sanayi Hol- ding veYimpaş hakkın- da açılan davalarda şir- ketler hakkında mah- kûmiyet karan alındı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), tslami holdinglere yönelik olarak yaptığı incele- meler sonucunda tespit ettiği suç unsurlan hak- kında suç duyurulann- da bulundu. Bu çerçevede kurul, yaklaşık 30 şirket hak- kında yargı yolunun açılması için başvuru- da bulundu. Kurul'un suç duyurusu gerekçe- lerini ise "Türk Tica- ret Yasası'ndaki def- ter tutnıaya yönelik düzenlemeler, Ceza Yasası kapsamındaki suüstimal ve dolandı- ncüık suçları ve izin- siz halka arz" oluşrur- du. Ancak Kurul tarafın- dan açılan ceza davala- n. 57. hükümet döne- minde çıkanlan affa ta- kıldı. Af kapsamına 23 Nisan 1999 öncesınde işlenen suçlann girme- si sonucunda, 32 ceza davası erteleme kapsa- mına alındı. SPK kay- naklan, şu anda süren davalann 23 Nisan son- rasını kapsadığına dik- kat çekti. kçe başkanına silahlı saldırı • tstanbul Haber Servisi - Yurt Partısı (YP) Kâğıthane tlçe Başkanı Mehmet Emin Mollaibrahimoğlu, uğradığı silahlı saldın sonucunda yaralandı. Mollaibrahinıoğlu'na. Çeliktepe tnönü Caddesi'ndeki YP Kâğıthane tlçe Başkanlığı'nın önünde, caddeden geçen bir otomobilden 3 el ateş edildi. Saldında sol omzundan yaralanan Mollaibrahimoğlu, Florance Nightingale Hastanesi'ne kaldınldı. Polis, olay yerinden uzaldaşan siyah renkli Mercedes marka otomobilin arandığını bıldirdi. Hükümetin hazırladığı yasa tasansmdan 2 bin 116 memur etkilenecek Zorunlu emeklilik yaşı 61ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, memur- larda zorunlu emeklilik yaşını 65 'ten 6 l'e düşüren bir yasa ta- sansı hazırladı. Askeri perso- nel, öğretim üyeleri, istihbarat elemanlan, hâkim ve savcılar ile emniyet görevlileri ise dü- zenlemenin kapsamı dışında tutuldu. 61 yaşını doldurduğu halde devletteki bilgi ve dene- yiminden yararlanılmak iste- nen personelin görev süresinin 4 yıl daha uzatılmasına da ola- nak tanındı. Başbakan Abdullah Gfil başkanlığında toplanan Bakan- lar Kurulu, dün kamudaki per- sonel sayısı ve sağlık sistemi- nin temel sorunlan konulannı ele aldı. Kamudaki personel sa- Benzinyerine hava basıyorlar • Baştarafı 1. Sayfada gılanan sanıklar ile Katırcıoğlu katıldı. Sanık Hekimoğlu savun- masında, olayı araştırdıkJannı söyledi. Tünel ise savunmasmda "Pom- pa ayarlarını bozmak gibi bir art niyetle hareket etmedim" dedi. Katırcıoğlu ise duruşmada arabasının raporlarla da tespit edi- len 61 litrelik benzin deposuna, 67 litre benzin dolumu yapıldığı söylenerek kendisine fatura kesil- diğini belirterek şikâyetini yine- ledi. Mahkeme dosyadaki eksiklik- lerin giderilmesi için ertelendi. Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Nazım Unlü'nün hazırladığı id- dianamede, sanıklann TCK'nin 363. maddesinde belirtilen "Bir kişinin müşterisine miktarı be- yan veya sözleşmeye aykın bir mal vermesi" suçundan altı ay- dan bir yıla kadar hapsi isteniyor. Katırcıoğlu'nun benzer olaylar nedeniyle yaptığı yedi suç duyu- rusundan ikisi hakkında Fatih Sulh Ceza Mahkemelerinde dava açılırken diğr şikâyetlerinin so- ruşturulduğu öğrenildi. • Öğretim üyeleri, hâkim ve savcılar, istihbarat personeli, askeri personel ve emniyet görevlileri yapılacak düzenlemenin kapsamı dışında tutulacak. 61 yaşını doldurduğu halde deneyiminden yararlanılmak istenen personel, 4 yıl daha görev yapabilecek. yısının azaltılması çerçevesin- de de memurlar için yaş haddi- ni 65 'ten 6 l'e düşüren bir tasa- n hazırlandı. Düzenlemeyle 2 bin 116 memurun zorunlu emekliliğe sevk edileceği he- saplandı. Başbakan Yardmıcısı ve Hü- kümet Sözcüsü Abdüllarif Şe- ner, kamuda ortaya çıkacak 2 bin 116 boş kadroya ise yeni atama yapılmayacağınm altmı çizdi. Zaten 60 yaşın üzerinde- ki kamu görevlilerinin 30 yıllık hizmet süresini doldurduğu için emeklilik hakkını elde et- tiğini söyleyen Şener, "Bu ne- denle biz eski uygulama>ı as- bnda devam ettirmiş oluyo- ruz. Sadece azami yaş sınırı- nı aşağıya indiriyoruz" dedi. Sağlık sorunlan BakanlarKurulu'nda ele alı- nan bir diğer konuysa sağlık sisteminde yaşanan sorunlar oldu. Türkiye'nin sağlık gös- tergelerinde çağdaş standartla- nn çok altında olduğuna işaret edilerek "Sağlıkta Dönüşüm Projesi" hazırlanarak bir an önce yaşama geçirilmesine ka- rar verildi. Bu çerçevede sağ- lıkta yapılması gereken düzen- lemeler şu başlıklar altında top- landı: "Hastaneler idari ve nıali yönden özerk bir yapıya ka- vuşturulacak. Sağlık hiznıet- lerinin sunumu ve finansma- nı ayrılacak. Genel sağlık si- gortası sistemi kurulacak. Sağlık sevk zinciri etkinleşti- rilecek. Sağlık bilgi sistemi kurularak hasta hakları ev- rensel düzeye getirilecek. Ai- le hekimliği uygulamasına geçilerek anne çocuk sağlığı- na özel bir önem verilecek." 'Viyana Yahudüeri'fotoğrafsergisi Bin yıh aşkın Yahudi geleneğinden izlerin yansıtıldığı " Vryana Yahudileri'" fotoğraf sergisi Karaköy'deki tstanbul Schneidertempel Sanat Merkezi'nde açüdı.AUFWIND Klezmer Grubu da Yahudi çigan müziklerini yorumladıklan kısa bir mûzik dinletisi ile açılışa katıldı. Sergide fotoğraf sanatçısı Janos Kalmar ve tarihçi Alfred Stalzor'a ait 54 eser yer alıyor. Judenpiatz'daki ortaçağ sinagogundan Sigmund Freud'un muayenehanesinin bulunduğu Berggasse 19 binasına dek birçok taribimekân fotoğraflarda geçmişin izlerini anyor. Cemaatin bugünkü sosyal yaşamını yansıtan karelerin de yer aldığı sergi, dün- bugün-yann üçgeninde Yahudi Viyanası'nı ve çok yönlü kültiir etküeşimini yansıüyor. Geçen yıldan bu yana Aünanya, kanada, Slovakya, Bosna, Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya'da sanatsevcrlcrin beğenisine sunulan sergi, 15 Şubat'a dek gezilebilecek. Sergi, tstanbul'dan sonra da Hırvatistan, Latviya, Litvanya ve Polonya'da sanatseverlerin beğenisine sunulacak, (Fotoğraf: VEDAT AR1K) Zirve fiyaskoyla açıkyorB Baştarafı 1. Sayfada rak'ı hedef alması gerektiğini belirtirken Mı- sır ve Suriye, ABD'nin de uyanlması gerek- tiği düşüncesinde. Türkiye'nin gerçekleştir- mek istediği "liderler zirvesini" de Suriye kaptı. Arap ülkelerinin bu tutumu nedeniyle "banş girişiminin" öneminin azaldığı ve amacına ulaşmasının güçleşeceği değerlen- dirmeleri yapılıyor. Başbakan Abdullah Gül'ün başlattığı gi- rişim kapsamında ilk toplantı bugün Istan- bul'da Çırağan Sarayı'nda yapılacak. Sabah saatlerinde "Yüksek Düzeyli Memurlar Toplantısı" ile başlayacak olan zirvede, dı- şişleri bakanlan 17.30'da toplanacaklar. Ba- kanlann toplantısının ardından bir basın top- lantısı düzenlenecek. Başbakan Gül de katı- lımcı ülkelerin dışişleri bakanlanna akşam saatlerinde bir yemek verecek. Zirve nede- niyle Istanbul'da buluşacak olan dışişleri ba- kanlannın gün boyu çeşitli ikili görüşmeler gerçekJeştirmeleri de bekleniyor. Irak sorununun banşçı yollarla çözümlen- mesi için yapılan ilk ve en kapsamlı toplantı olmasına karşın 6 ülkenin ortak bildiri met- ni üzerinde anlaşamaması sonın yaratıyor. Bir haftadır süren diplomatik trafiğe karşın içeriğinde uzlaşma sağlanamayan ortak bil- dirinin îstanbul'da yayımlanamayabüeceği kaydediliyor. Türkiye'nin taraflara sunduğu taslak metinde, Irak hedef ahnıyor ve Birleş- miş Milletler (BM) karanna tam ve eksiksiz uymasının önemine yer veriliyor. Irak'ın bölgedeki son iki savaştan sorum- lu olduğunun anımsatıldığı metinde, BM'nin 1441 ve diğer ilgili kararlan ışığında kitle imha silahlannın ohnadığını kanıtlayabihne- si için silah denetçileriyle tam işbirliği yap- ması gerektiği de vurgulanıyor. îran'ın da destek verdiği taslağa Mısır ve Suriye ise iti- raz ediyor. Mısır Büyükelçisi Fethi El Şazli, taslağa ilişkin açıklamasında, "ortak bildirinin bem Irak'ı hem de ABD'yi uyarması ge- rektiğini" kaydetmişti. Mısır'ın bu yaklaşı- nuna Suriye de destek veriyor. Türkiye ise bu iki ülkenin itirazına "BM Güvenlik Konseyi, 1441 No'lu karannı alarak Irak'ın silah denetçilerine açılma- sı gerektiğini açıkladı. Bu aşamadaki so- run, Irak'ın BM kararlanna uyması ve si- lah denetçileriyle işbirliği yapmasıdır. I- rak, BM kararlanna uyarsa askeri bir operasyonu önlemiş olacak" yanıtını veri- yor. Iran da Türkiye'nin bu tezine "Sonın BM platformunda çözülmeli. Irak, BM ka- rarlanna uymalı" yaklaşımıyla destek ve- riyor. 6 ülke arasında yapılan görüşmelerde bir uzlaşmaya vanlmaması nedeniyle ortak bil- dirinin Şam'da yapılacak ikinci toplantıya bı- rakılacağı belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Istanbul'da- ki toplantının Şam toplantısına "hazırlık" niteliginde olduğunu ifade ederek "Dolayı- sıyla lstanbul'daki çalışmalann ardından hazırlanacak olan bildiri Şam'da açıklana- bilir" dediler. Şam toplantısının tarihi ve dü- zeyi ise bugünkü toplantı da kararlaştınla- cak. Dışişleri yetkilileri, Şam toplantısının büyük olasılıkla devlet ya da hükümet baş- kanlan düzeyinde olabileceğini belirtiyorlar. TGC ödülüTurhan Selçuk'a B Baştarafı 1. Sayfada çuk "Tetikçi" lejantlı karikatü- rüyle ödüle layık görülürken, S- por Sayfa Düzeni'nde de gaze- temiz çalışanı Özgür Ozkü ödül aldı. TGC'de yapılan yazı- lı açıklamaya göre, Prof. Dr. Alaaddin Asna'nın başkanlı- ğında, Prof. Dr. Suat Gezgin, Orhan Ertanhan, Turan Ya- vuz, Cafer Yarkent. Aydın Candabak. Onur Belge.Yalçın Çınar, L mur Talu, Turgay 01- cayto ve Vahap Munyar'dan oluşan Seçici Kurul, yılın başa- nh çahşmalannı değerlendirdi. Buna göre, 2002 Türkiye Gaze- tecilik Başan Ödülleri'ni kaza- nanlar şöyle: HABER: Siyasal-Sosyal: Ak- şam gazetesinden Şaban Ars- lan," Jandarma Operasyonu" başlıklı haberiyle Ekonomi: Akşam gazetesin- den Harun Gürek, "Utanç Servisi" başlıklı haberiyle Çevre-Eğitim: Star gazete- sinden Gökhan Çetin, "Özûr- lü Alt Geçit" başlıklı haberiyle, Külrür-Sanat: Sabah gazete- sinden Veli Özdemir, "Bu \a- sıl Profesör" başlıklı haberiyle Magazin: Anadolu Ajan- sı'ndan Nurten Tokdemir ve Meral Özdemir, "tstanbullu Kız Siverek'e Kuma Geldi" başlıklı haberleriyle Spor: Star gazetesinden Mus- tafa Şirin "Hayata Dört EUe Sanldı" başlıklı haberiyle KÖŞE YAZISI: Zeynep Gö- ğüş Tempo dergisinde yayımla- nan "Nerede Derviş'in Birinci Adamı" ve Rauf Tamer_ Star gazetesinde yayınlanan "Ölçü- ye Dikkat" başlıklı yazısıyla bu dalda ödül kazandılar. ARAŞTTRMA: Hürriyet ga- zetesinden Doğan Satmış "Di- yarbakır'ın Değişen Yüzü" ve Radikal gazetesinden Sevinç Yavuz "tpucu" adlı çalışmala- nyla ödüle değer görüldüler. RÖPORTAJ: Milliyet gaze- tesinden Nevsal Elevli "Emine Laval Anlatıyor", Star gazete- sinden Saygı Öztürk "Işte O Baba" başlıklı yazı dizileriyle ödül kazandılar. SPOR: Fanatik gazetesinden Ercan Güven "Sivrisinek Kim? BataklıkNeresi" başlık- lı köşe yazısıyla, yine aynı gaze- teden Murat Ağca "Başka Dünyanın Çocuklan" başlıklı incelemesiyle ödüle değer bu- lundular. SAYFA DÜZENt: lç Sayfa Düzeni'nde, Zaman gazetesin- den Murat Akkuş, Spor Sayfa Düzeni'nde Cumhuriyet gazete- sinden Özgür Özkü ödül aldı- lar. KARİKATÜR: Hürriyet ga- zetesinden Bülent Düzgit "Rüşvet", Cumhuriyet gazete- sinden Turhan Selçuk "Tetik- çi" lejantlı karikatürleriyle ödü- le değer görüldü. FOTOĞRAF: Sabah gazete- sinden Ali Kazım Ozlüer "Bomba Değil Balon", Star ga- zetesinden Murat Öztürk "KurbanKoyu" konulufotoğ- raflanyla ödül kazandı. TELEVİZYON: Haber: T- GRT'den Işıl Özdem "Sıvas Şe- ker Fabrikası" haberiyle Haber Program: CNN Türk'ten Mehmet Ali Birand "Manşet-Kıbns Özel Progra- mı" ile Belgesel: TRT'den Kerime Senyücel "Zeugma Dün-Bu- gün" belgeseliyle Külrür-Sanat: TV 8 den Se- vim Gözay "Srüdyo Progra- mı" ile Kamera Çalışması: TGRT'- den Yümaz Uzun "Kaza Anı" görüntüleriyle Magazin: NTV'den Ayzen Atalay "Hayatın Ritmi" prog- ramıyla RADYO: Açık Radyo'dan Cemal Ünlü, "Sedanüvis" programıyla ödül kazandı. tNTERNET: NTVMSNBC 2002 internet çalışmasıyla ödü- le değer görüldü. Seçici Kurul, TGC Yönetim Kurulu'nun "2002 Nezih De- mirkent Özel Ödülü"ne ise, C- NN Türk televizyonunda yayın- lanan "5N 1 K" adlı programı değer buldu. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada lemimizi alınz, hazıriıklanmızı yapanz ama, düğme- ye basma karan siyasidir, biz bu karan almadan adım atmayız" diyor. Işıklarla anlatmak gerekirse... AKP, "Asker ne- reden gitmek isterse biz o yönün ışığını yeşil yak- mış oluruz" diyor. Asker, "Biz motoru çalıştınnz, yeşil yandıktan sonra gaza basanz" diyor. Mantık, siyasi kararın kaçınılmaz olduğunu gös- teriyor. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pear- son'la önceki akşam Rkret Bila ile birlikte soh- bet ettik. Sorularımızı üç başlık altında yanıtladı: 1- Bir elimizde Türkiye'nin hassasiyetleri var. Bir elimizde ABD'nin olabildiğince büyük ve cay- dıncı bir güç yığıp sorunu en az zararla çözme ara- yışı. Bu ikisini birbirine yaktaştırmaya çalışıyoruz. Son girişimlerin özeti bu. 2- Bizim PKK ile görüşme yaptığımız yönünde- ki haberlerde gerçek payı yok. Terörist olarak ta- nımladığımız bir örgütle resmi görüşme yapma- mız söz konusu olamaz. Türkiye'nin K. Irak has- sasiyetini anlıyoruz, bunu yukarıda aktardığım çerçevede değerlendiriyoruz. 3- Türkiye'nin bölgedeki Arap ülkeleriyle diya- log kurarak başlattığı barış girişimini destekliyo- ruz. lstanbul'daki dışişleri bakanları toplantısının olumlu sonuç vermesini diliyoruz. Havet havası Türkiye'deki her kesimle özel ilişkiler kuran, önümüzdeki hafta da Meclis'teki 4 ana komisyo- nun üyeleriyle bilgilendirme toplantısı yapmayı planlayan Pearson'ın yaklaşımı böyle. Son dö- nemde Ankara'ya haftanın her günü Amerikan heyeti geliyor. Her heyetin yaklaşımı, arasına kop- ya kâğıdı konulmuşçasına birbirine benziyor. Buna karşılık Ankara'da siyasi kanadın "hayır" la "evef'1 birleştirip "havet" görüntüsü verdiği yaygın bir kanı... Askeri kanatta ise girişteki ışık- landırma dışında, şöyle bir iç değerlendirme ya- pılıyor: 1 - İlk arzu edilen durum, bu savaşın olmama- sı. Bunun için gerekli her şey yapılmalı. 2-ABD, giderek yaygınlaşan muhalefete karşın bu işe girişirse, durumdan Irak'tan sonra en çok etkilenecek ülke biziz. 3- Etkinin güvenlik boyutuyla ilgili her şeye ha- zırlıklı olmalıyız. ABD'nin kuzeyden atacağı her adımın içinde bizim de olmamız gerekiyor. 4- ABD'nin terör örgütü ile temaslarını biliyoruz. Bunu kendilerine de söyledik. "Resmi görüşme yok", açıklaması çok inandıncı değil. Saptamala- nmız var. 5- ABD, kuzeyden harekât yapmazsa, güney- den ya da başka merkezlerden yapacağı bir ha- rekât K. Irak'taki durumu etkilerse, biz tek başı- mıza da olsa, kuzeyde durumu kontrolümüz al- tında tutmak için her şeyi yapanz. Son şıkka dikkat! Türkiye-ABD işbiriiğinin biçimi, önümüzdeki bir- kaç gün içinde biraz daha netleşebilir. ABD'Iİ uz- manlar Türkiye'deki üslerde ve limanlarda ince- leme yapıyorlar. llkincelemelersonundaşu içde- ğerlermeyi yaptılar: - Bu üsler ve limanlar bölgede kullanabileceği- miz en elverişli yerler. - Mevcut altyapı küçük çaplı hareketleri kaldı- rabilir, ancak operasyonun boyutları için kesin bir yargı verilemez. Bu nedenle bazı temel altyapı çalışmaları ve yatırımlan yapmak gerekiyor. - Yatmmın ve teknik donanımın boyutlan 200- 250 milyon dolar dolayında olabilir. Rakamı Pearson da onayladı. "Türkiye'nin ve- receği karara göre hareket edilir" dedi. Eğer hü- kümet altyapı yatırımı için izin verirse, bunun ar- kası, asker konuşlandırma izni olarak gelir! ankcum@ttnet.net.tr CHPAğhyor... I Baştarafı 2. Sayfada ikinci sınıf insan sayıl- mış ve bu siyasal mira- sı, dededen babaya, ba- badan oğula hep devre- degelmiştir. Sıra millet- vekilliğine gelince ise, CHP'ye ve CHP'lilere bakış açısı bu olanlar- dan kimilerinin torunla- n, şaşılası bir yönetim anlayışıyla ön plana çı- kabilmişlerdir. CHP tarihine ve kül- türüne bağlı olanlara, ketesi yağlı olanlar yeğ- lenmiştir. CHP, tükenen umutla- ra, çökmüş dağa, bozul- muş bağa döndürülme- sine, kendisine ruh ve anlam kazandıran de- ğerlerinin tepelenmesi- ne ağlıyor... Bir inanç ve ideal uğ- runda; birlikte yapılmış mücadeleye, bu yolda çekilen çileye, verilen e- mek ve ortak anılara bağhhk ve vefa, CHP ahlakınuı ve soyluluğu- nun temel dayanağı olup, Atatürk ve tsmet Paşa'nın partililere bı- raktığı önemli bir mane- vi kahttır (mirastır). CHP'nin unutubnaz genel başkanlan Atatürk ve lnönü,Ulusal Kurtu- luş Savaşı'nı birlikte yü- rüttükleri kadroda yer alan, örneğin Kazım Karabekir, Rauf Or- bay, A. Fuat Cebesoy ve Refet Bele gibi kimi seçkin insanlann ve bü- yük komutanlann, Cumhuriyetin kuruluş ve gelişme sürecindeki dengeler ve fenomenler içinde ortaya çıkan alın- ganlık ve incitilmişlik duygulannı daıma önemsemişler ve gider- me (telafi) yollan ara- mışlardır. Şimdılerde CHP "Çobanın dostUğu abayı giyene kadar,ke- dinin dostluğu cigeri yiyene kadar" felsefe- sine(!) ağlıyor. Sayın Hüsameıtin Cindoruk Türk Paia- mento Tanhi'nin birnci cildine yazdığı öns&de "Halk kesimlerisin hak ve özgürlüklerb il- gili olarak 1800'lü ıl- lann başlarında <o- nuşmaya başladıpnı \Tirgular" ve ilk parla- mentoyu 1876 tarhJi Kanuni Esasi'ye dayın- dınr. Atatürk'ün açığı 1920 Parlamentcsuı, içinde bulunan koşula- nn geregi ve sonucu <la- rak tamamen kenone özgü bir yapıya saJip, fakat, yurdun kurtail- ması konusunda k e ı a - likle türdeşrir. ilk V^c- lis'i izleyen öbürpala— mentolarda kalite, a p , nitelik ve rejime inı»- mışlık hep ön plandsı*— tuknuştur. Sayın CindonK'a. göre, demokratik egsr— sizleri ve düşünsel :c— melleri 200 yıla uzaaın hak arama duygusunr»., CHP gibi demokrasaiın öncüsü birpartide köel-— tilmesi ve bastınlnnsa çok trajiktr. 80 yıl c » c ^ 'Ulusu' padişahın e n — den kurtâran CHP. kaa— nına düştüğü yeni Psli— şah'tan kurtanlacağı ü — nü beklemesine aaı— yor...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear