Catalog

SAYFA CUMHURİYET 21OCAK2003SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL UmutsuzlukBir Bataktn 1 "Gazeteyı okurken sınırierım saz telı gıbı genlı- yor Gövdemı ter basıyor Yüreğım, tuzağadüşen bır kuş gıbı çırpınıyor. Beynım zonkluyor öfkem, azgın bırat gıbı gemı azıya alıyor Göğsume, kara saplı bır bıçak saplanıyor " Bu, bellı bır kışıde yaşanan bır durum değıl Bu- nalımlar oylesıne yaygın kı' Duyan, duşunen bırey kopamaz bu karamsarlıktan Umut vermek, guç vermek, 'şarkı söyleyen ya- r\n\ar'\ beklemek' Umutsuzluğu yaygınlaştırmak mı'? Yoksa top- lumca ıçıne ıtıldığımız karabasanı gormezlıkten gel- mek mr? Kimılen, "Nıye bu denlı öfke, kzgınlık, umut- suzluk ıçındesın" dıye çıkışsalar da> Yanm yuzyıldır hep umuttan yana yazılar yazdım Kışının ıçınde çırpındığı dalgalardan yıne kendı dı- rencıyle kurtulabıleceğını, karanlıklann gelıp geçı- cı olduğunu, bılınç aydınlığının yenılmezlığını1 Emeklılık, yaşlılık, sağlıksızlık1 Bıreyın umutsuzluğunu arttıran nedenler, elbet Ama bunun dışında ulkenın, toplumun, halkın gun- den gune bır batağa suruklendığını görup lyı, gu- zel, yararlı goruşlerden kopanlmayı ıçıne sındıre- memek de var Mahmut Makal'ın "Insanca Yaşamak" adlı ya- zısını okudunuz mu'? Kım Mahmut Yağmur'? Bır emeklı oğretmen, Koy Enstıtusu aydınlığının yıl- maz, yıldınlmaz bır erı Bır Atatürk savaşımcısı Koy Enstrtulen Ataturk aydınlığının kalelenydı Çağdaşlık, uygariık, gerçek ulusalcılık, ınsan sev- gısı, saygısı, toplumun temelden kalkınması, genç kuşaklan kendı başlanna duşunen, lyıyı kotuyu ayı- ran bıreyler yapmak ozlemı, ısteğı Hep yaşlandık Mahmut Yağmur da yaşlandı Başaran da, Makal da Yaşamdan kopup gıden- ler var Insanımızı bılınçlı bıreyler, gerçek anlamda 'adam'lar yapmak ısteyenler YüceJ, Tonguç, Eyu- boğlu, yazariar, şaırier, duşunurler Yarım yuzyıl- lıkbırsavaş Hepımızın savaşı 1 Yenık mı çıktık? Açtım yazı dolabını, yuzlerce, belkı bınlerce gaze- te kesıklen' Kımı krtaplaşmış, çoğu tozlar ıçınde kal- mış Hep ılertye, çağdaşlığa, Ataturk devnmıne, okurlan, okuriarla bıriıkte kendımı, bır guzel aydın topluma yakıştırmaya hedeflenmış yazılar Hepsını yakıp, yok etmelı' Boşuna akan bır ır- mak! Etkıleme gucu olsaydı, bugun bu karamsar- lık çızgısıne mı gelırdık? 'Cumhunyet' koleksıyon- lan da ortada Yazılar, sozler, konuşmalar 1 Sonuç, ne? "Burda 363 kışıyız, beş yıl ıktıdardayız, ona go- re davranın" gozdağlan kıme karşı soylenıyor? Sı- ze, bıze, aydınlığa, çağdaşlığa, Ataturk'e "Eğıtıtn ve öğretım, erek değılamaçtır öğrenım gören her ınsan öznel ve nesnel bır değer üret- melıdır Ekmeğını kafa ya da kol gücüyle kazan- malıdır Asalaklığı, dolandıncılığı, uçkâğıtçılığı, bağ- nazlığı onursuzluksaymalıdır Tutartı, dürust, ınsan- cıl olmalıdır lyıyı, guzelı, doğruyu savunmalıdır" Evet, Sevgılı Mahmut Yağmur, evet' Evet, ama DENtZLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Sayı 2001 574 Davacı Sümerbank AŞ (BDDK) \ek Av A Rezzalc Berbercuma tarafından davalı Turker Arslan aleyhine açılan ıtırazın ıptalı da\asında Da\alı Turker Arslan, Saltak Mah 1521 Sk No 4 1 Denızlı adresınde oturur ıken adına çıkartılan da\etıvenın teblıg edılemedığı, tüm araştırmalara rağmen bulunamadığından dava dılekçesı ve duruşma gününün ilanen teblığıne karar venlmekle 7 3 2003 gunu saat 9 00 da kendısı ve>a temsıl ettırecegı vekılle cftvasmı takıp ettırmesı, aksı halde vargılamanın yokluğunda devam edeceğı ve bu şekılde karar venleceğı, bu nedenle dava dılekçesı ve meşruhatı ılanen teblığolunur Basm 1611 Amerika ve împaratorluk... • Çağunızın ımparatorluğu artık emperyalızmden farklı bır şeydır Modern egemenlık kavramı kok saldığı her yerde toplumsal alanı baştan başa kuşatan hem kendı kımlığmı korumak hem de otekı olan herkesı dışlamak ıçın hıye- rarşık toprak sınırlan dayatan bır Levıathan yaratmıştı Negn ve Hardt'a go- re ıse "Emperyalıst dunya hantasmdakı ayn ulusal renkler ımparatorluğun kuresel gokkuşağı ıçınde enmekte ve kaybolmaktadır " Yrd. Doç. Dr. Oktay GÖKDEMİR DokuzEylulU Fen-Edb Fak TanhBol 1 789'dan 1914'e uzanan sureçte kla- tırmekte sık împaratorluk modellennın çozü- Michael Hardt v e Antonio \egri nın Ay- luş sûreçlennı bılenler ıçın yenı bın- rıntı Yayınlan ndan Abdullah Yıtanaz çevı- yıl, bu bağlamda şaşırtıcı gehşmele- nsıyle yayımlanan tmparatorluk(*) adlı kı- re gebe Rönesans, Reform ve Ay- tabı, bu yenı olguyu tanımlamakta bıze ol- sık împaratorluk modellennın çozü- luş sûreçlennı bılenler ıçın yenı bın- yıl, bu bağlamda şaşırtıcı gehşmele- re gebe Rönesans, Reform ve Ay- dmlanma duşuncesının akıl, bılnn, ılerleme v e ulus-devJet gıbı kurucu ılkelenyle gelışen modern çağ, klasık împaratorluk modellen- nın sonunu getırmış ve 20 yuzyılın ozellık- le ılk yansı dağılan ımparatorlukların ıçuıde kurulan ulus-devlet modellenne sahne ol- muştur II Dunya Savaşı sonrası "SoğukSa- vaş" kavramının (konseptınnı) ıçuıde başını Amenka ve Sovyetler Bırlığı'nm çektığı üa kutuplu dunya ve onun yarattığı gergınlıkler, 1980'lenn ılk yansında Sovyet sıstemının çozuluşu ıle sonlanmıştı Yaşlı dûnyamız, o tanhten bugune değın, tek başına 'dünyajan- dartnabğı'na soyunan Amenka 'nın v e 'Kör- fez Savaşı' sırasında Baba Bush'un ortaya at- tığı 'yeni dunya duzeni' sloganı ıle gerçekleş- tınlmeye çalışılan olaylara sahne olmuştur Gönınen o kı bu sureç, dunyaya banş getır- mek ve uluslararası teronzmı engellemek (') adına oğui Bush'la butun dunyada Amenkan hegemonyasının \e yaşam tarzımn egemen kılınmasını gerçekleştırmek amacıyla sur- durülecek Hazar havzasının ve Ortadoğu petrollennnı denehmnıı sağlamak amacıyla Irak'a karşı onumuzdekı gunlerde yapılma- sı duşünulen mudahale bunun somut bır gos- tergesı Butun dunyaya banş gehrmek ve dık- tatörluklere karşı demokrasının zafennı ılan etmek ısteyen (') Amenka'nm 1945'ten bu yana bu konudakı sıcılımn çok temız olma- dığuıı hemen belırtmemız gerekıyor Latın Amenka'dan Asya'ya, Afrıka'dan Ortado- ğu'ya uzanan bır çızgı uzennde demokrası- lere karşı asken dıktatorluklenn en buyuk koruyucusu Amenka, şımdı knzın eşığuıe gelmış ekonomısuıı kurtarmak, sılah tekel- lenne yenı pazarlar açmak ve dunyayı tek merkezden denetlemek amacıyla Pax-Ame- ricana'nıntemellennıatmayaçalışıyor Buol- gu, çağımızda împaratorluk kavTarrunı ve bu kavramın çağnştırdığı yenı açılımlan tartış- mamızı neredeyse bır zorunluluk halıne ge- dukça aynntılı ıpuçlan sunmakta Kıtapta 19 yûzyıl ve 20 yuzyılın bıçımlendırdığı ulus-dev letler çağının sona erdığı ve yeryu- zunu şundı merkezsız v e topraksız yenı bır egemenlık aygıtının ele geçırdığı vurgulan- maya çalışıhyor Sermayenın kureselleşme- sı olgusuyla başat gıden bu olguya karşı ure- tılen emperyalızm kavramının venlı duru- mu açıklamakta yetersız kaldığını söyleyen yazarlanmız, bu ulus-üstu yenı egemenlık çağında, buna karşı gelıştınlen muhalıf cep- henın cılızhğından da dem vurarak seçenek bu~rnuhaüfkültürün yarahlmasmm altını çı- zıyorlar Hardt ve Negn, ulus devletlenn on- tolojık olarak etkınlıklennı yıtırdığı bu sureç- te, yenı egemenlık kavramının împaratorluk olgusunun yenıden tanunlanmasıyla bır an- lama ve ıçenğe kavuşabıleceğını dıle getın- yorlar Onlara gore "...ulus-devlet egemenli- ğinin geriJemesi. genelde egemenliğin gerile- mesi anlamına gelmez» Egemenlik yeni bir biçim ahnış,tek birhükmetme manbğıadıal- tinda birleşmiş bir dizi ulusal ve ulus-üstü or- gandan ohışmuştur." (s 18) Çağunızm imparatorhığu artık emperya- lızmden farklı bır şeydır Modern egemenlık kavramı kok saldığı her yerde toplumsal ala- nı baştan başa kuşatan hem kendı kımlığını korumak hem de öteld olan herkesı dışlamak ıçın hıyerarşık toprak sınırlan dayatan bır Leviatban yaratmıştı Negn ve Hardt'a göre ıse "Emperyalist dünva harftasındald ayn ulusal renkler imparatoriuğun kuresel gok- kuşağı içinde erimekte ve kavbolmaktadır" (s 19) Negn ve Hardt'uı ulus devletlenn çağı- mızda varlığını yıtırdıklen soylemıne karşı ıtırazımız şu yondedu- Evet, ulus-dev letler, kureselleşme ıdeolojısınm denn tahakkûmu altında bulunuyorlar Bu yuzden uluslarara- sı mah sermaye karşısında tamamen teslımı- yetçı bu- tutum sergılemelenne karşın ıç dı- namıkler açısından varlıklannı olanca gu- cuyle surdurmekteler Buradan hareket ede- rek belkı şu yoruma ulaşılabılu" Gunumuz- de ulus-dev letler zayıflamıyor, tersme onu denetleyen gûçler devasa bu- değışıklığe uğ- ramış durumdalar Bu bağlamda Amenkan yaşam tarzının ve hegemonyasunn gunumuzde boyle bu- ımpa- ratorluk modelının buıcık temsılcısı ohnayı başarabıldığını soylemek herhalde bu- abar- n sayılmaz. 11 Eylûl saldınlan sonrasında ulus- lararası terore karşı kuresel bır destek arayan ve bunu da sağlamakta gecıkmeyen Amen- ka, şımdı dunya banşı adma (') kendı kûre- sel çıkarlannm hantasını sağlamlaştınrken bu- nu demokrası v e ınsan hakları adına yaptığı- nı da gızlemıyor Butun bu sıyasal çıkarlan goraıezden gelerek "komşuda pişer bize de düşer" manhğuıdan hareket ederek olası bır Irak savaşmda fıılen yer ahnamız gerektığı- nı savlayanlann arthğı bn- ortamda bulunu- yonız 1948'den bu yana Batı ıttıfakı ıçınde Amenka'yı kendısıne muttefık olarak seçen Turkıye'de bazı çevTeler on yıl oncekı Kor- fez Savaşı'nda Turiaye'nın ugradığı ağır eko- nomık sonuçlan nedense gormezden gelı- yorlar Belleğunızruletmanhğıyladıploma- sı yapıp "Bir koyup üç alacağc" dıyenlen ve sonra yaşananlan unutmuşa benzıyor Ashnda bu durum, bu ıhşkıler açısından Tur- kıye yakın tanhını bılenler ıçuı pek ganpsen- memeh II Dunya Savaşı sona erdığınde Tur- kıye'dekı sıyasal ıktıdarlar Sovyet tehdıdme karşı bağunlı bu~ dış polıhka ıle Amenkan as- ken ve ekonomık yardımından yararlanmak ıçuı bu yolu açtılar TBMM'nın 1947 yılına aıt tutanak dergılennde yaptığmuz ustûnko- rü bır tarama, o donemden ben Amenkan bay- ranlığının ne boyutlarda gezmdığuun açık bır gostergesıdır O donemden bu gûnlere aslında muktedır- ler cephesuıde değışen bır şey yok Hardt ve Negn'nın soyledığı gıbı unparatorluğa kar- şı muhalefet cephesmı genışletmek, ınsanlı- ğın yenı bınyılda atacağı en onemlı adımlar- dan bın olacaktır Yenı kuresel ımparatorlu- ğun kendı çıkarlan ıçuı gerçekleştıreceğı ola- sı bu- savaşta ıse Turk msanını Arap çollenn- de yenı bu- maceranın ıçme sokmamak ıçın Atatürk'un 'Yurtta banş, dunyada banş' ıl- kesı çerçevesınde bolge merkezh, banşçı dış sıyasal tercıhlere ıvedılıkle donmek gerekı- yor Analanmıza yenıden Yemen turkulen soyletmeye, bu ulkerun muktedu-len de dahıl kımsenuı hakla yoktur M Hardt-A Negn, împaratorluk, Avnntı Ya\, htanbul 2000 B u belalı cografyada guzel şeyler de oluyor, ruce guzel- lıkler de vardır dedırtebıl- mek ıçın yıllardır Anadolu'yu har- manlıyor, TRT yapımcısı Nuray Yrimaz. Evcek ıçımız kaynav arak ızledı- ğunız600 "Gezelim GoreBm" ız- lencesınde (programında) yıne kar kış demeden gıttığı, yolu ızı bellı- sız bır ucra koşeden o naıf, ıçtenlı bıçemıyle sahıcı ınsan yuzlen, ın- sanlık durumlan sunuyordu bızle- 'Gezelim Görelim'i Görün... TanjU KUKIAREL Yonetmen re Hele o, dokunulmaktan huyla- nan, onu ılıksız partal pantolonun- dan kara donu gozuken kalender- meşrep koyluyle kendılığınden ge- lışen soyleşısı değme tuluata taş çıkartacak kadar sevımhydı Ve evm geçımıne katkıdabuhmabümek ıçın kuçucuk paralar karşılıgı ayak- kabı sayası yapan alçakgonullu ka- dınlar, genç kızlar bıze, butun oh- garşık kotuluklere karşın bu ûlke- run oyle kolay kolay batmayacağı- nı sessızce haykınyordu Çaylan, çavlanlan, sısh yaylala- n, çıplak dağlan bınbırçıçeğı,mez- ralan kasabalara bağlayan ıssız şo- selen ve butun bunlann nobennı tu- tan yoksul ama onurlu msanlany- la Anadolu, Nuray Yılmaz' ın prog- ramlannda ayağa kalkıyor, tûrku- lenıyor, şure kesıyor Medya mon- şerlenne, sahte reytıng pehlrvanla- nna, bırtakım yoz tıplenn duzmece dalaşma-banşma tefhkalanna ınat, hemde Sayendebuyurduveonun 'korkak, cesur, cahil, hâkim ve çocuk 1 ınsanlannı yenıden ve daha çok sever olduk, kardeşım Sana bu olanagı tanıyan tum TRT yonetımlenne, ama en çok da sana ve ekıbıne teşekkurler PENCERE Postadan Çıkan... "Dokunulmazlıklan kaldıracağım, yolsuzluklan kovalayacağım" dıye yen goğu ınleten AKR ıktıdara geçınce yolsuzluktan kovuşturulan mılletvekıllerını başının tacı yaptı... Medya susuyor Ancak ben postadan bır mektup aldım, ıçınden aşağıdakı lıste çıktı • "Yolsuzluk sanığı mılletvekıllerı: • Idris Naim Şahin, AKP Istanbul Mılletvekılı (Uç yolsuzluk davasından sanık) • Mehmet Mustafa Açıkalın, AKP Istanbul Mılletvekılı (Dort yolsuzluk davasından sanık.) • Akif Gülle, AKP Amasya Mılletvekılı.. (Bır yolsuzluk davasından sanık.) • Hilmi Güler, AKP Ordu Mılletvekılı. (Bır yolsuzluk davasından sanık.) • Adem Baştürk, AKP Kayserı Mılletvekılı. (Beş yolsuzluk davasından sanık.) • Hüseyin Besli, AKP Istanbul Mılletvekılı.. (Bır yolsuzluk davasından sanık) • Mikail Aslan, AKP Kırşehır Mılletvekılı. (Bır yolsuzluk davasından sanık) • Zülfü Demirağ, Elazığ Mılletvekılı.. (Bır yolsuzluk davasından sanık) • Mustafa llıcalı, AKP Erzurum Mılletvekılı (Bır yolsuzluk davasından sanık) AKP hükümetınde en onernlı üç bakanlık, yolsuzluk suçlamasından sanık uç kışının elınde • Enenı Bakanlığızanlı Hılmı Guler'ın elınde.. • Ulaştırma Bakanlığı zanlı Binali Yıldınm'ın elınde • Malıye Bakanlığı zanlı Kemal Unakıtan 'ın elınde.. Üç stratejık Bakanlık yolsuzluk sanıklarının avuçlannın ıçınde . Ama bu yetmıyor, şımdı bu hukümete bır yolsuzluk sanığını Başbakan yapmak ıçın hazırlık suruyor Hakkındakı 5 yolsuzluk davasından toplam 36yıl hapsı ıstenen Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlık koltuğuna oturtulması ıçın anayasa bıle değıştırıldı Dunyada boyle bır 'skandal' şımdıye dek hangı ülkede yaşandı? Değer ki Dost, Laık çağdaş Turkıye Cumhurıyetı'nın Ankara 'dakı yonetıcılennın durumunu belırten bu acı tabloyu genç - yaşlı herbıreyın okuması gerekıyor, lutfen sız de çevrenıze duyurunuz. Turk ulusu boyle bır SKANDAL'a layık değıldır." • Postadan çıkan duyuru bu. Ama bu arada utanılacak bır olay daha yaşandı, Malıye Bakanı Kemal Unakıtan, AKP'lılerın oylarıyla kendısını bağışlatıp kanunlardan sıyırdı. Pekı, bu utanılacak durumu toplumun her katına ve her bıreyıne yıneleyerek duyurmak gorev değıl mı>. 'Süreklı aydınlık' ıçın yapılması gereken bu eylem, ıletışım devnmındeyaşayan bırtoplum ıçın kaçınılmaz bır gerektır Yunus Nadi Armağanı Yarışması, 1946'da kuruldu, hem geçmışe hem gelece- ğe donük olan anlamı, gazetemızın kurucusu Yunus Nadi've saygı ve sevgıden kavnakla- nıyor Yalmz Cumhuriyet gazetesımn değıl, Turhye Cumhurıvetı nın kuruluşunda buyuk emeğı bulunan Yunus Nadı 'nın amsını her yıl tazelemek bızım ıçın bır gorev Devnmcı ve demokrat Cumhuriyet'ın Ulusal Bağım- sızlık Savaşımızla ve Turkıve Cumhurıve- tı 'yle zamandaş ve eşanlamlı bır kuruluş ta- rıhçesı var Yunus Nadı gazetemızın temel taşlarını bu doğrultuda koydu Yunus Na- dı 'nın olum yıldonumunu geçmışe donuk bır acı olarak değıl, geleceğe yonelık bır kultur olayına donuşturmek amacıyla bu vanşma duzenlendı Yanşmamn ılk duzenlendığı yıllarda Tur- kıye de sanat alanında hıçbır ozel odul vok- tu, tek partı donemıydı ve yalmz CHP 'nın koyduğu bır şıır ödulu \ardı Aynı donemde butun dunvada sanat bılım ve edebnat odullerı un yapmışlardı Isveç'te Nobel, ABD de Pulitzer, Sovvetler de Lenin, Fran- sa da Goncourt odullerımn sonuçlan Turkı- ve de de ızlemvordu, ama ulkemız bu alanda da geç kalmıştı Cumhuriyet gazetesı bu on- culuğu ustlendı, ellı vedı vıl önce duzenle- nen Yunus Nadı Armağanı 'vla sanat \ e kul- tur vaşamımızda bır vanşma coşkusu oluş- turdu Daha sonrakı yıllarda Turkıye de de yarışmaların \e odullerın savısı çoğaldı yırmıvı aştı Bugun belkı odul enflasvonun- dan soz açılabıhr, eleştırel bır vaklaşımla sakıncalan gundeme getınlebılır, ama vıne de kultur, bılım ve sanat konularında \apı- lan yatınmlann çok \ararlı olduğu rahatlık- la soylenebılır Zamanla odüller arasında 57. YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2003 avrımlar ortava çıkar, bır vanşma kurum- sallaştıkça, amacı, nıtelıklen, karakten be- lırgınleşır Bu arada bmı holdmglenn kendı amaçlanna yonelıkyanşmalar duzenlemele- n\e oduller dağıtmaları da bu alanda kaçı- nılmaz çoğulculuğu yansıtı\or Kımı banka- ların, şırketlertn, ttcarı tekellerın reklam amacıvla duzenledıklerı yanşmalann odul- len, parasal açıdan ne kadar buyuk olursa olsun, ozu, maddı çerçevenın dışındakı an- lamda odaklaşıyor Öduller, Yunus Nadi Armağanı Yarışma- sı adnla aralıksız olarak kırk vılı aşkın bır surede duzenlı olarak gerçekleştınldı, kul- tûr ve sanat havatımıza amaçlanan katkılan yaptı ve etkılennı duvurdu Daha once bır dalda vapılan odullendırmenm kapsamı 1990 vılından ıtıbaren genışletıldı ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla surmeve başladı Ulkemızın kultur ve sanat yaşamı butun baltalanmalara ve olumsuz yatınmlara kar- şın sureklı gelışıyor ve yaygınlaşıyor Fıkır ve sanat ozgurluklerı Turkıye'de tam değıl, sıyasal ıktıdarlann baskılan hâlâ suruyor \e çağdaş demokratık ortamdan henuz yok- sun savılıyoruz Buna karşın fıkır, sanat, bı- lım, kulturde çabalar suruyor Tanhsel gelı- şım surecınde elbette aydınlanma'nm onu- ne hıçbır guç geçemez Cumhuriyet, çağdaş uygarlığa gıden yolun fıkır, sanat, kultur, bı- lım volu olduğunu kuntluşundan ben savu- nan bır gazete Bu yoldakı çabalan destekle- mek ve ozendırmekte Yunus Nadi Ödülle- ri 'nın ışlevı surecek 1999 yılında başlanılan ıkı anabaşlık al- tında dort odul verılmesı yontemı, bu yıl da surdurulmekte 2003 Yunus Nadı Odullerı Edebiyat Ana Dalı 'nda, ovku, roman, şıır, Görsel Sanatlar Ana Dalı 'nda karıkatur olarak belırlendı Onumuzdekı vıllarda odul ana dalları ve dallarında gereksınımlere göre değışıklık yapüabılecek Adaylara başarüar düiyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nısan 2002 ıle 31 Mart 2003 tarih- len arasında yayımlanmış bır kitap ya da ya- yına hazır bır 'kıtap dosyası'yla aday olu- nabılir. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâ- ğıdma makine yazısı ile çift aralıklı yazıl- mış olması gereklıdır. Adaylar yapıtlannı altı adet olarak göndereceklerdır. Odül bır yapıta venlir. Seçıcı Kurul, ödülü, kıtap ve kitap dosyası arasında paylaştırabılır Seçi- ci Kurul: Mehmet Başaran, Vedat Günyol, Selım îlerı, Tarık Dursun K., Sami Kara- ören. R O M A N Ödüle 1 Nisan 2002 ıle 31 Mart 2003 tarih- len arasında yayımlanmış bır kıtap ya da ya- yına hazır bır 'kıtap dosyası'yla aday olu- nabılır. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çıft aralık- lı yazılmış olması gereklıdir. Adaylar yapıt- lannı altı adet olarak göndereceklerdır. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kıtap dosyası arasında paylaştırabılır. Seçici Kurul: Ahmet Cemal, Konur Ertop, Fethı Nacı, Prof. Dr. Jale Parla, Adnan Bınyazar % İ İ R Ödüle 1 Nisan 2002 ıle 31 Mart 2003 tarih- len arasında yayımlanmış bır kıtap ya da ya- yına hazır bır 'kıtap dosyası' ıle aday olu- nabılır. Yayımlanmamış yapıtlann beyaz dosya kâğıdına makme yazısı ıle çıft aralık- lı yazılmış olması gereklıdır Adaylar yapıt- lannı altı adet olarak göndereceklerdır Ödül bır yapıta venlir Seçıcı Kurul, ödülü, kı- tap ve kitap dosyası arasında paylaştırabı- lır. Seçici Kurul: Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzaffertlhan Erdost, Do- ğan Hızlan, Kemal Özer K A R İ K A T Ü R Kankatürlenn boyutu 30x40 cm 'yı geçme- melıdır Hertürlüteknıkserbesttır Yanşma- ya en fazla 5 karikatürle katılınabıhr Seçici Kurul: Semıh Balcıoğlu, Kamıl Masa- racı, Ton Oral, Ferıt Öngören, Turhan Selçuk H E R D A L İ Ç İ N C EÇ E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör-profesyonel her- kese açıktır. (Cumhunyet mensupları hıçbır dalda ödüle aday olamazlar ) Adaylar ger- çek ad ve adreslennı ve telefon numaralan- nı belırtmek zorundadırlar Ancak adaylar ad ve adreslennın saklı rutul- masını ısteyebılırler Ödül koşullarına uy- mayan yapıtlan yanşma dışında tutmak zo- rundayız. Adaylann yapıtlanyla bırlıkte ad- lannı ve soyadlannı arkasına yazacaklan ıkı fotoğraflanm, açık adreslennın de yer aldı- ğı katılma belgesını ve yaşamöykülennı 15 Nisan 2003 Salı günü saat 17 OO'ye kadar 'Cumhunyet Gazetesı Yunus Nadı Ödülle- n Cağaloğlu 34334 Istanbul' adresıne ıade- lı taahhütlü olarak postayla ulaştırmalan ya da elden teslım etmelen gerekmektedır Yayımlanmış yapıtlann daha önce herhangı bır ödül almamış olması şartı geçerlıdır. Zarfın ya da paketın üzenne hangı dal ıle ıl- gılı olduğunun (şıır, roman, öykü vb.) yazıl- ması zorunludur. Ödül dallannda konu sınırlaması yoktur. Ya- nıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödul alan ya da herhangı bır şekılde ön ele- meden geçınlen yapıtlar, genel yayın ılke- lenmız doğrultusunda gazetemızde yayım- lanabılır. Odul sonuçlan 28 Hazıran 2003 günü açık- lanacaktır Ö D Ü L Her dal ıçın: 5.000.000.000 TL. K A T I L M A B E L G E S İ ADIM, SOYADIM ADRESÎM TELEFONUM KATILDIĞIM DAL