22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 EYLÜL 2002 PAZARTESİ + CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Cumhur Asparuk, Erdoğan ve Erbakan'a sert çıkh: Şeriatinkestiği parmakacımazANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ha- va Kuvvetlen Komutanı Orgeneral Cum- hurAsparuk. Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), AKP Lıderi Recep Tayyip Erdo- ğan "ve kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan hakkındaki karannı "Şeriatin kestiği parmak acunaz" diye değerlendırdı. Başbakan Bülent Ecevit de, Avrupa Bırliği'nin (AB) Türkiye'de gerçek demokrasi ıstiyorsa "yargı erki- nin bağunsızlığma saygı göstermesi" ge- rektiğinı söyledi. Türk Hava Kurumu'nun (THK) 37. Büyük Genel Kurul Toplantısı'na katılan Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Asparuk. gazetecilenn YSK'nin Erdo- ğan ve Erbakan ıle ilgıli karanna ilişkin sorulan üzenne, "Şeriatin kestiği par- • Türk Hava Kurumu'nun Genel Kurulu'nda konuşan Bülent Ecevit de, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'de gerçek demokrasi istiyorsa "yargı erkinin bağımsızlığına saygı göstermesi" gerektiğini söyledi. mak acımaz. Ben de bir suç işlersem eğer, kanun suçlanmanu gerektiriyorsa suçu- mu çekerim, herkes çeker. Kanun herke- se ayıu. Bana veya başkasma fark etinez" dedi. 'Katı yapünmlar doğru değü" Başbakan Ecevit de, Denizli 'ye gitme- den önce Esenboğa Havalimanı'nda YSK karannı değerlendirirken, u Bukonu,ada- letin emrinde olduğu için aynnülara gjr- meyi doğru bulmadığmı" söyledi. YSK'nin karanna Avrupa'nın da tepki gösterdiğinin belirtilmesi üzerine Ece- vit, AB'nin Türkiye'deki yargının tama- men özerk, özgür olduğunu ve hükümet- lerin yargınm işlerine kanşamayacağını göz önünde bulundurmalan gerektiğini söyledi. Ecevit, "Eğer, AB, Türkiye'de gerçek demokrasi istiyorsa o zaman yar- gı erkinin bağunsızhğına da saygı göster- mendir" dedi. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Ba- kanı Şükrü Sina Gürel, YSK karannı de- ğerlendirirken, "Keşke herkes sorumlutu- ğumı bilip. Türkiye'deki tophımsal getiş- menin tersine ve bütün uhıslararası alan- daki geüşmelere aykın siyasal çıkışlar, adımlar atmaya kalkışmasaydı da, şimdi öoümüzde bu sorun olmasaydT dedi. Siyasal faalıyetlenn uluslararası ölçüt- lere uygun olması gerektiğini anlatan Gürel, "Ama elbette Türkrve şimdi bir geçiş döneminde. Bazı yasalarda değişik- Kk sağlasak bile öbürlerinde uyumu sağ- layamıyoruz" diye konuştu. Bağımsız yargının verdiği karara müdahale etme- lerinın söz konusu olmadığım belirten Gürel, yargının karanna müdahale edil- mesi halinde AB'nin bu defa Türkiye'ye "Yargının işine niye kanşryorsunuz" di- yeceğıru soyledı. DYP lideri Ciller: Gençkr htttduş Ecevit: Karşı çıkılan projeyi 10 dakika anlattık, destek geldi Dünya Baııkası Köy-Kent'i anladı SEDATKURT ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer, Gençlik Kollan Temsilciler Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada "Bu dava, gençleri sevmiştir. Bu dava İslamcı olan, aşm sağda ya da aşui solda olan gençleri de sevmiştir. Ama hiçbir dönemde bu davanın içinde gençbğinıizicinayedere kanşbranlann yeri olmamjştir w dedi. Çiller, "yasakaz bir Türldye" istedıklerini vurgularken de "Ancak maceraya zaman yok. Çünkü kurtuluş savaşmm ortasuıdayız'' açıklamasını yaptı. Selim Sım Tarcan Spor Salonu'ndaki toplantıya, eski DTP Genel Başkanı Mehmet AB Bayar'la birlikte gelen Çiller, DYP'li gençleri "kurşun asker değfl, gerçek birer dava arkadaşT olarak gördüğünü söyledi Aydın Menderes, Yılduım Akbulut, Tuğrul Türkeş ve Bayar'm DYP ıçınde yer aldığım vurgulayan Çiller, "Çûnkü bu büyük dava, her zaman yenüiğin, değişimin, gençliğin kaiesi olmustur" dedi "Bugün bir kurtuluş savaşı veriyonız. Hazır mısmız bu birtiktetiğe" diye gençlere soran Çiller, "Evet" yanıtını alınca *O zaman siz bir büyük Türkiye''ye hazırsınız. Türkiye'yi şaha kaMınnaya hazu-suuz" karşılığını verdi. Çiller, "Bir büyük Türkiye seferbertiğine var nusnuz? Sizi bir kurtuluş savaşuıa davet ediyorum. Ama bu savaş dışandan getirflen ordularla, kumandanlaria ohnaz. Bu kurtuluş savaşını hep birlikte yapacağız. Bütün gençkrimizL, bir miBi takun ruhuyla kurtuluş savaşuıa davet edhDrum" dedi. "Yasaksız Türkiye'' istediklenni vurgulayan Çiller, ancak "maceraya da zaman buhınmadığınr söyledi. Çiller, Kemal Derviş'in bir sol partiden diğenne geçtiğine dikkat çekerken CHP'nin sonınlara çare olamayacağını savundu. Çiller, sorunlann çözümü içın DYP'den, Kırat'tan başka çare olmadığım sözlerine ekledi. DENtZLt - DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, 3.5 yühk iktidarlan sı- rasında Türkiye'nin sorun- lanna genel olarak çözüm bulamadıklarmı söyleyerek, "Ama enmizden gelen has- sasiyeti de gösterdik'' dedi. Başbakan Ecevit, seçım kampanyasını dün Deniz- li'de sürdürdü. Denizli'ye hareketınden önce havaala- nında bir açıklama yapan Ecevit, "Devlet Bahçeli, va- kıflar konusundaki düzen- lemeler Bakanlar Kurulu' na inerse 'Hükümet biter' de- dL Siz bu çerçevede bu dü- zenlemelerin, bu hafta Ba- kanlar Kurulu'na getanesmi uygun buluyor musumız" sorusuna, u Şu ana kadar böyle bir olasılık görülme- dL Bu, Başbakanhk'a inti- kal ettiğizaman gereken tav- n ahnz" yanıtmı verdi. Daha sonra Denizli'ye ha- reket eden Ecevit, DSP il ör- gütü tarafindan Cumhuriyet Meydanı 'nda düzenlenen mi- tinge kahldı. Devlet bakan- lan Masum Türker, MeMa Bayer ve Mehmet Kocabat- maz'la birlikte Denizli'ye gelen Ecevit, meydanda top- lanan yaklaşık 2 bin kişılik gruba konuştu. Başbakan Bü- lent Ecevit, konuşmasında Ecevit Dtnizh'deki seçim kampanyasında "Anadolu'nun birçok kesiminde Köy-Kent projeleri hayata geçiribnek üzere ve 100'ün üzerinde başvunı var" dedi (Fotoğraf: AA) 3.5 yıllık icraatlan dönemin- de yaptıkJannı anlattı. Ko- nuşmasına. "Denizfisporta- kmunm FransKtakmuna kar- şı gösterdigi başanyla spora yaptığnnız desteğin ne kadar yerinde olduğu ortaya çık- uuşür" diye başlayan Ece- vit'e yurttaşlar, "Vur vurin- lesin, YTP dinlesin" ve "Hafltçı Ecevit" sloganlany- la destek oldular. Konuşmasında Köy- Kent projesüıden uzun bir biçim- de söz eden Başbakan, "Bu- nu 40 yıldır gerçekJeştirme- yeçakpyontaık Ama başta ay- dmlarohnak üzere birçokin- san bizlerin hayati olarak yo- rumlaaı Dünya Bankası di- rektörlerine 16 dakika anlat- tik ve destek verdiler. Ana- dolu'nun birçok kesiminde Köy-Kent projeleri hayata geçirilmek üzere ve 100'ün üzerinde başvuru var. tkti- dara bir kez daha gelirsek birkaç yd içinde Köy-Kent projesi Anadohı'nun tümü- ne yayıhmş olacak" dedi. Dile getirdiklerini DSP'nin tek başına iktidan sayesınde yapabileceklerini söyleyen Ecevit, "Bu siz yurttaşlara bağh" diye konuştu. Erken seçime sadece DSP'nin karşı çıktığını vur- gulayan Ecevit, "Şimdi hep- si de pişmanhk içinde. Bizim \-irrlanimi7 rahat Bizi dmle- meyenler şjmdi bizden medet umuyorlar'' diye konuştu. Seçimi erteleme için son çabalar ANAPyöneticileri, AKP lideriErdoğan'danolumluyanıtalamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Se- çimı erteletmek için çaba gösterenler, aday olamayacağı kesinleşen AKP Ge- nel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan umduklan desteğı bulamadı. Erdoğan'ın destek vermemesi üzerine erteleme yö- nündeki umutlar azalmaya başladı. YSK'nin Erdoğan ve Necmettin Er- bakan hakkındaki karannın ardından harekete geçen seçimi erteletme cephe- si, yoğun bir kulıs yürütmeye başladı. Gi- rişimi yönlendıren YTP, SP ve ANAP'lı yönetıciler, hafta sonunda bu yöndekı ça- lışmalannı sürdürdü. Bu doğrultuda AKP Genel Başkanı ve yöneticıleriyle "mesajlaşan" ANAP yöneticileri, olum- suz yanıt aldı. AKP'liler, ertelme yan- lılanna, "Biz sechnin ertdenmesinden ya- na değfliz. Gerekirse yeni genel başkan seçer volumuza devam ederiz" vanıtını verdi. ANAP'ta hsteye giremeyen 17 millet- vekihnin imza vermesı ile seçimi erte- letme cephesinin yeterli sayıya ulaştığı, TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağ- nhnası için toplanan imzalann bugün TBMM Başkanhği'na verüebileceği bil- dırildi. Ancak 110 imza verilse bile, TBMM 1 Ekim'de zaten açılacağından TBMM Başkanı Ömer Izgi'nin takdir hakkını kullanarak bu çağnya olumsuz yamt verebileceği vurgulandı. TBMM 1 Ekim'den önce toplanamazsa, "küskün- lerin" son umudu 1 Ekim'de aç-kapa yapması planlanan genel kurulu açık tutmayı sağlamak olacak. Bu amaçla, TBMM Genel Kurulu'nun seçim sonu- na dek tatile girmesine ilişkin karann oy- laması önem kazanıyor. Bu oylamada ta- til karan reddedilirse, genel kurul açık kalacak ve erteleme çabalan sürecek. Milletvekillerinin imzalanna karşnı, ANAP yöneticileri, girişimlere kurum- sal destek vermelerinin söz konusu ol- madığım söyledi. IRMIKI AYDIN ENGİN aengin « doruk.net.tr Televizyonlaryaşamı saniye- lerle ölçer. Gazeteler sütunla, santımle, sözcük sayısıyla. Televizyonlar canlı yayın ya- pabilirler. Gazeteler yapamaz. Televizyonlar her haberi kı- sa, ayrıntısız, yüzeysel aktanr- lar. Gazeteler enıne boyuna ele alabilir, haberiyle, yorumuyla dörtbaşı mamur bir haberciliğı gerçekleştirebilirler. Kimı günler ve çoğu günler te- levizyon gazetecilerı bencile- yin yazılı medyada çalışanlan kıskanıriar, çünkü söyleyecek- lerimizi, gözleyip iletecekleri- mizi epey uzun anlatma şansı- mız vardır. Televizyonda ise za- man (saniyelerle ölçülen za- man) belirleyıcidir. Kısa, özlü, aynntısız ve ıster istemez yüzey- sel... Ama seçim günleri roller de- ğişir. Kıskanan biz oluruz. Tele- vizyon kanallan seçim sonucu- nu açıklandığı anda iletebilırler. Biz? Biz yazacağız; gazeteye yol- layacağız; yazıişlerindekilerya- zıyı bir yere yerleştirecek; ga- zete baskıya girecek; basıla- cak; kamyonlara yüklenip ül- Soluk Soluğa Bir Yazı Serüvenikedeki yüz binı aşkın gazete satış noktasına iletilecek; siz de sabahleyın gazetenizi elini- ze alacaksınız. Diyelim Almanya seçimleri ıle şu ya da bu biçımde yakından ilgileniyorsunuz. Gazetede (di- yelim ve dileyelim) bir başlık okuyacaksınız: "Almanya'da seçimin galibi SPD oldu. Yeşıl- ler ve PDS de barajı aştılar" Zavalh yazılı medyaamelesi! Okur, o haberi bir gün önce daha akşam saatlerinde televiz- yondan, hem de sesiyle, gö- rüntüsüyle, grafiğiyle öğrenmiş; gece boyunca da epey aynn- tıya kavuşmuştur. Ya sıkıntıyla sayfayı çevire- cektir ya da televizyonların her şeyi kısa kısa, yüzeysel aktar- masından doğan açıkları, yanı perde arkasını, ayrıntılan, "ne- denler"'\, "nasıllar"\, "bundan sonra ne olacaklar"\ öğrenmek için paragraflararasında biryol- culuğaçıkacaktır.... • • • Bugün yazılı medyada çalışan gazetecilenn televizyonculan kıskandığt; benimse hasetten neredeyse çatladığım günlerden birı. Cumhuriyet, "Almanya se- çimlerini birucundan da sen iz- le" diyerek beni Almanya ova- larına saldı ya, ikı haftadır aya- ğı yanmış it örneği dolandım durdum. Ama sonra o saat geldi. 22 Eylül Pazar. Seçmenler sandık başına gıtti. Ben de işsiz güç- süz (ve çok keyıfli), Ulm kenti- nin içınden akıp Tuna Irmağı boyunca hedefsiz, amaçsız do- landım. Hayatta en iyi becerdi- ğim işi yaptım: Tembellik!.. Şim- di (size göre dün), şu anda sa- at 17.56. Dört dakika sonra san- dıklar kapanacak. Almanya'nın çok gelişkin iletışım olanaklan ve seçim tahmin teknikleri sa- yesinde saat 18.01 'de seçimin sonucunu yüksek bir kesinlik yüzdesi ile öğrenecegiz. Televizyonda çalışan mes- lektaşlar sizlere anında ilete- cekler. Bu fukara gazeteci ise bilgı- sayann başına geçip... Anladınız... ••• Saat 18.03. Haydi buyur buradan yak: llk (tahmini) sonuçlara göre seçim sonucu başa baş. Sosyal De- mokratlar (SPD) yüzde 38, Hı- ristiyan Demokratlar (CDU- CSU) yüzde 38. Yeşiller yüzde 9. Hür Demokratlar (Liberaller- FDP) yüzde yüzde 7.4, Sosya- listler (PDS) yüzde 4.3. Bu hesapça SPD ile Yeşiller yeni hükümeti kurabilirier. Ama bu kadar başa baş, bu kadar kıl payı tahminlerle ne yazı yazılır, ne hesap yapılır. Besbelli gece uzun surecek. Bir SPD, bir CDU öne geçe- cek. Koalisyon olanak ve ola- sılıklan "kıl payıyla" değışe- cek... Aydın Engin fukarası da Al- man seçımlerının sonucunu Cumhuriyet'e iletip okurlan pa- zartesi sabahı seçimler üstüne değerlendirmelerle, yorumlar- la aydınlatmaya çalışacak. Üs- telik Türkiye'yi çok yakından etkileyecek bir seçim yaşan- makta. Saat 18.19: SPD: Yüzde 37.8, CDU: 38.1. Yeşiller: 9.1. FDP: 7.4... Haydaaaaa... CDU-CSU ge- riciliği tırmanışa geçti. SPD ge- rilemekte... Saat 18.26... ••• Pes ediyorum. Cumhuriyet yazıişlerindeki elebaşılann komutanı Mehmet Sucu, "Abi 19.30'da yazı gel- di geldi. Gelmedi sana geçmiş olsun" dediydi. Ey okur. Geçin televizyonla- nnızın başına... Benden bu kadar. Gazeteler canlı yayın yapa- maz. Benım yazı saatim ise geç- ti geçıyor. Onümüzdeki günlercteAlman- ya seçimleri üstüne yüksek fı- kirlerimi ve ukalalıklanmı nasıl ol- sa uzun uzun okursunuz... Şimdilik yazı Istanbul'a, Aydın Engin de Chianti ile Bordeaux şaraplan arasındaki yanşmayı iz- lemeye... 9'lardan Kumcuoğlu neden MHP'ye geçmiş? DSP'de "9'lar" arasında yer alan Ertuğrul Kumcuoğlu'nun MHP'ye geçmesı şaşkınlık yarattı. Oyle ya; Kumcuoğlu DSP milletvekili olarak AB paketı içın, ölüm cezasının kaldınlması için oy vermişti. Sonra, "9'lar" içinde de CHP liden Deniz Baykal'ın solda bütünleşme çağnsına "evet" demişti. Baykal kendilerini CHP'ye çağırmayınca "solda birlik>! ten umudunu kesen Kumcuoğlu da MHP'li oluverdı! Kumcuoğlu'na bu noktaya nasıl geldiğını sorduk. Yanrtlannı aynen aktanyoruz: • 70 milyon insanın siyasi tercihini şu veya bu biçimde yönlendinmeye çalışanlar 3 Kasım sonrasını şekillendirmeye çalışıyor. Bu stratejilerin omurgasını da CHP üzerinden AKP'nin önünü kesmek teşkil ediyor. Bizler 9'lar hareketi içerisinde buna katkıda bulunduk. Ama bugün CHP'nin oylannın yüzde 20 civannda kalacağı görülüyor. Yüzde 10 DSP ile YTP dersek, geriye yüzde 70 kalıyor. O sryaset Ertuğrul Kumcuoğlu. mühendisleri bunun tamamının AKP'ye gitmesini istemiyorsa, bu oylann bir yere gitmesi lazım. Bu yönlendirme ancak sağda olabilir. Solun nefesi tükendi. Sağda ikinci seçenek olarak MHP görünüyor. • DSP ıle MHP'nin 1999 seçim bıldirgelerıni inceliyorum, birbirinden farklı değil. Ikisi de ulusalcıdır, devletin düzenleyıcı rolüne işaret eder ve toplumun marjinal kesimlere yardımcı ve destek olmasını öngörür. • MHP, uyum paketi konusunda tarihi tutarlılığına sadık kaldı. Parti, Anayasa Mahkemesi'ne giderek soruna hukuk çerçevesinde çözüm anyor. AB'ye üye olmanın temel şartlanndan biri de hukuk devleti olmaktır. • Sıyası kımlığim ınsana saygı, Atatürkçü, ulusalcı çızgı, ınançlı olmak ama laik durmak esaslanna dayanıyor. Bir çelişki yok. Kemal Derviş krizınden sonra kendısıne yapılan bakanlık teklifine ilke uğruna "hayır" diyebilen Kumcuoğlu mu ilkesiz? Tabii ki ilkeliyim. 'Bir sizden, bir bizden'! YTP Izmir Milletvekili Burhan Bıçakçıoğlu, lıstedekı yerini beğenmeyince "çalışmama" karan aldı. ANAP'tan YTP'ye geçen Rrfat Serdaroğlu'nun bölgesinde liste başına konmasını kabul edemeyen Bıçakçıoğlu, "Seçimler için çalışmayacağım. Çalışıp da Serdaroğlu gibi sağcı birini mi seçtireyim? Ben milletvekili olmayayım, o da olmasın" diyor. Bıçakçıoğlu, durumunu yansıtan bir Laz fıkrası da anlattı: "Ortalıkta dolaşan sinek Laz vatandaşın arkadaşının alnına konmuş. O da çekmiş silahı, sineği vurmuş. Bu arada, arkadaşı da ölmüş. Bunun üzerine, bir sizden, bir bizden, demiş. Şimdi ben de öyle diyorum. Sağcı da seçilmesin, ben de..." Pokere oyuncu aranıyor... Baraj endişesı taşıyan partiler, seçimi erteletmek için çeşitli arayışlar ıçine girdi. Liste dışında kalan milletvekilleri ikna edilmeye çalışıldı, imzalar toplandı, ancak birtürlü TBMM Başkanhği'na başvuruda bulunulamadı. Kulislerde, 3 partinin imza sayısının yetmediği, dördüncü bir partinin desteğinın gerektiğı konuşulmaya başlandı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici, bir fıkrayla tabloyu özetledi: "Adamın biri gemiyle yolculuğa çıkmış. Güvertede elleri titreyerek sigara içerken, hemen yan tarafında bir başkasının yine elleri titreyerek sigara içmeye çalıştığını görmüş. Yanına yaklaşmış ve 'Poker oynar mısınız?" diye sormuş. Adam 'Nereden bildiniz benim poker oynadığımı?' diye sorunca, 'Pokerci pokercının halinden anlar' yanıtını vermiş. Adam hemen teklrfi kabul etmiş ve 'Masa tamam mı' diye sormuş. Sorunun yanıb gecikmemiş. 'Evet, tamam sayılır. 1. ve 4. adam tamam, sen ikinciyi ben de üçüncüyü bulacağız." Emine Hanım'ın intikamı! AKP milletvekilleri arasında başvurduğu halde Hsteye alınmayan tek kişi Siirt Milletvekili Ahmet Nurettin Aydın idi. üstelerin YSK'ye verildiği dakikalarda Aydın panik içinde "günahının ne olduğunu" araştınrken, Tayyip Erdoğan dan bir açıklama gelmişti. Erdoğan, 3 gün 3 gece yoğun şekilde çalışmanın ardından, yorgunluğun verdiği dikkatsizlikle Nurettin Aydın'ın "unutulduğunu" söylüyordu. llerleyen günlerde parti yöneticilennin benzer açıklamalanyla sakinleşen Aydın da Meclis'te düzenlediği basın toplantısında "Gerçekten unutulduğuma kesin olarak inandım" diyor ve Erdoğan'dan boşalacak sıraya yerleştirileceğine güveniyordu. Ancak kulislerden sızan biigiler, "kazın ayağının öyle olmadığını" gösterdi. Siirt'in, Erdoğan açısından iki önemli anlamı vardı. Birincisi, eşi Emine Erdoğan Siirtli'ydi. Ikincisi ceza almasına neden olduğu konuşmayı Siirt'te yapmıştı. Geçen aylarda partinin Siirt'te düzenlediği miting beklendiği gibi geçmemiş ve gazetelerde "Enişteye şok" gibi başlıklar yer almıştı. Ahmet Nurettin Aydın'ın da kulağına gelen bir bilgi, neden "unutulduğunu" gösteriyordu. AKP'nin "first lady"si Emine Hanım, başansız mitingden milletvekilini sorumlu tutmuşve "Memleketimde kocamı rezil edeni, günü geldiği zaman ben de rezil ederim" sözlenyle "intikam gününü beklediğini" çevresine duyurmuştu... 'Cin kimi çarpacak?' ANAP Grup Başkanvekili Nihat Gökbulut, seçim karan alınmadan önce, "Cin şişeden çıktı, artık geri dönüş olmaz" diyerek seçime destek veriyordu. Ancak, seçim karan alındıktan sonra, ANAP erteletme cephesine geçiverdi. Bir gazeteci "Efendim sizin cin şişeye sokulmak isteniyor galiba" deyince, Gökbulut şu yanıtı verdi: "Fazla uğraşmaya gelmez, cin adamı çarpar. Bakalım kimi çarpacak bu seçimde?" Türey Köse, Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş tbmmcumrâttnetnetD-
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear