Catalog

16BJJL2002PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishabıa cumhuriyet.com.tr 11 Sııllerin CMşarîı ^M üg Haberier Ser\isi — Sudi Arabistan'ın. Birfemış Milletler"in < B.M yeşil ışık yakrası halinde Irak'a >-ör.e_k ABD saldıısında işbirligi y apraya hazır olduğu bildiıldı. Suudi yVrabstan Dışişleri Efcakau Saud el Faysal, B M (iivenlik Konseyi t>ir ka-ar aldığı takdirde Rjyac'ın, tümBM üyelei gibi, üzerine düşer sorumluluklan yerins getirmek durununda oldugunu açıkladı. Suudi bakan, Irak'a müdahale dıırununda Riyad'ın, petrolfiyatlannın sabit kalmasını sağlamak için de elinden geleni yapacığını belirtti. IMig-23'lere yenieme • BERLİN(AA)- Irak'u% Sovyet dönemi Mig-25 uçaklannda, insans.z uçacak ve 1000 kilometrelik bir menzilde biyolojik- kimyasal silahlar taşıyacak şekilde değişiklik yaptığı öne sürüldü. Alman Bild am Sonntag gazetesinin yann yayımlanacak sayısmdaki habere göre, Alman Istihbarat Teşkilatrnın Başkanı August Hanning, bu hafta verdiği gizli bir brifingde, millet\ekillerini, Irak konusundaki söz konusu istihbarat konusunda bilgilendirdi. Yom Kippup alarmı • KUDÜS(AA)- Israil polisi ve ordusu, Yom Kippur bayramı için stkı güvenlik önlemleri alırken saldın düzenlenmesi endişesiyle Batı Şeria'daİci Filistin kentlerinde sokağa çıkma yasağı uyguluyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ordunun Batı Şeria ve Gazze'deki kentleri tamamen ablukaya aldığı ifade edilirken, geçen yıllann aksine bu yıl Ramallah, Nablus, Cenin, Beytüllahim, El Halil. Tulkarim ve Kalkilya'da önlemlerin arttınlarak sokağa çıkma yasağı uygulamasına da başlandığı belirtiliyor. Uçakta bomba ihbarı • KUDÜS(AA)- Hollanda'nın başkenti .\msterdam'dan Tel Aviv'e gitmek üzere kalkan bir yolcu uçağı, bomba ihban üzerine Bükreş'e acil iniş yaptı. İsrail radyolannın haberine göre, Hollanda uçağında bomba olduğu yolunda bir not bulunması üzerine Bükreş'e ındirilen uçakta, Rumen bomba uzmanlannca arama yapıldı. Ancak uçakta ve yolculann üzerinde yapılan aramada bomba bulunmadı. Sotiropulu serbest • ATİNA(AA)- Yunanistan'da 17 Kasım'ın baştetikçisi Dimitris Kufodinas'ın hz arkadaşı ve örgütün önde gelen üyelerinden Savas Ksiros'un eski eşi Angeliki Sotiropulu'nun serbest bırakıldığı bildirildi. Yunan televizyonlan, örgüt üyesi olduğu eerekçesiyle yakalanan Sotiropulu'nun aleyhindeki dellilerin cezaevine gönderilmesi için yeterli olup olmadığı hususunda sorgu yargıcı ile savcının görüş aynlığına düştüğünü duyurdular. BM'deBağdatkaygısıAfganistan'm durumunu değerlendiren Birleşmiş Milletler, ABD'nin Irak planınm bulunmamasmdan endişe ediyor. BM, Saddam Hüseyin sonrasmdan korkuyor Dış Haberier Servisi- Birleşmiş Mil- letler'in (BM), Irak lideri Saddam Hü- seyin'in ABD'nin askeri müdahale- siyle de\Tİlmesinin ardından bu ülke- de ortaya çıkabilecek yönetim boşlu- ğu ile ilgili olarak kaygılandığı bildi- rildi. BM Güvenlik Konseyi, Bağdat ile ilgili yeni bir karar tasansı görüş- meye hazırlanırken The Observer ga- zetesinde Irak'ın geleceğiyle ilgili BM'nin kaygılannın değerlendiril- diği bir makale yayımlandı. Observer, BM'nin Irak'ta Sad- dam sonrası anarşiye teslim olma- sından korktuğunu belirtirken Af- ganistan'ı, ABD'nin istemediği yö- netimi devirdikten sonra ülkenin durumuyla pek ilgilenmediğinin iyi bir örneği olarak değerlendirdı tngiltere'de pazar günleri yayımla- nan The Observer gazetesi, BM'nin Saddam Hüseyinin asken harekât- la devrilmesi halinde ABD uzun vadeli bir taahhütte bulunmayaca- ğı için Irak'ın yönetilemez hale gel- mesinden korktuğunu belirtti. Afganistan formülü bile yok The Observer ile görüşen üst dü- zey BM yetkilileri, Irak'ta Saddam Hüseyin'in düşürülmesinin ardın- dan, ülkenin yönetimini kimin ele alacağı belli olmadığından Irak so- runlannın çözümü için bir "Afga- nistan formülü" bile bulunmadığı- nı sa\oındular. Irak'ın iç çatışmalarla yıkılabile- ceğini, bunun da Ortadoğu bölge- sini riske sürükleyeceğini belirten BM yetkilileri, "ABD, Afganistan'da yeteıü çaba göstermedi ve eğer bu Irak'ta neler yapacaklan için bir model oluşturuyorsa o zaman kay- gı duyulacak çok şey var demektir" şeklinde konuştu. Ingiliz gazetesi, Afganistan'a saldı- ran koalisyon güçlerinin, Taleban son- rası yönetimin Hamid Karzai ve ülke- nin çeşitli etnik gruplan arasındaki uzlaşıdan çıkacağını önceden açıkça belirttiklerini ancak Irak için böyle bir planın dahi bulunmadığını öne sürdü. The Observer, BM Güvenlik Kon- seyi'nin beş daımi üyesi arasında haf- ta sonunda yapılan görüşmelerin, Sad- dam Hüseyin'e belli bir süre içinde si- lah denetçilerini kabul etmesi çağnsı yapan yeni bir karar tasansı çıkması olasıhğını güçlendirdiğini belirtti. Gazete, bu yöndeki bir karann ge- lecek hafta onaylanması olasıhğının bu- lunduğunu kaydetti. Irak konusunda şimdiye kadar is- teksiz görülen Avrupa Birliği 'nin (AB) bazı üye ülkelerinin George Bush'u destekler bir çizgiye yaklaştığuıı ifa- de eden gazete, Italya, tspanya ve In- giltere'nin Washingtona destek vere- ceğini, Fransa'nın ise bir mutabakata doğru ilerlediğini öne sürdü. ABD'nin "terörte savaş" gerekçesiyle Afganistan'a müdahalesinin üzerinden yaldaşık bir yıl geçerken Kâbil sokaklanndaki yok- sullar için hiçbirşeydeğişmedL Yoksul Afganlargeçimlerini sağlamak için "aileboyu"dilencilikyapıyor. (Fotoğraf: REUTERS) Saddam Hüseyin'in Usame bin Ladin'in yakın adamlannı eğittiği ileri sürülüyor Blair'nı eliııde her türKi kanıt var Dış Haberier Ser\isi - Ingiltere'de hazırlanan Irak ile ilgili dosyanın. Dev- let Başkanı Saddam Hüseyin'in Usa- me bin Ladin'in en yakın adamlannın bazılanna eğitim verdiğine dair ilk ke- sin kamtlan içereceği bildirildi. Ingiltere'de yayımlanan The Daily Telegraph gazetesi, tngiltere Başbaka- nı Tony Biair'ın 24 Eylül'de kamuoyu- na açıklaması beklenen Irak ile ilgili de- lil dosyasında, El Kaidenın en üst dü- zey iki yöneticisine Irak'ta verilen eği- timle ilgili detaylı bilgiler yer alıyor. Ra- pora göre, Ebu Zübeyir ve Rafid Fatah adlı bu iki El Kaide yöneticisinin, Bağ- dat rejimiyle ilişkileri halen sürüyor. Gazete, Blair'in dosyasında aynca, Bağdat yakınlannda yeniden inşa edi- len üç ayn silah tesisinin "kaygı veri- ci" fotoğraflannın da yer aldığını belir- tiyor. Sunday Telegraph. bu üç tesisin biyolojik ve kimyasal silahlar üreten tesisler olduğunun tespit edildiğini de vurguluyor. Gazeteye göre El Kaim'de- ki uranyum üretım laboratuvarlannda gizli faaliyetlerüı sürmekte olduğuna dair delillere de raporda yer veriliyor. Blair'in, söz konusu dosyayı bugün önce kendi bakanlannı ikna etmek üze- re kabine toplantısında ortaya koyaca- ğı, 24 Eylül'de de parlamentonun yapa- cağı oturum öncesinde milletvekilleri- ne dağıtacağı hatırlatılırken Dovvning Sokağı'ndaki Başbakanlık sözcüsü, içe- rik hakkında yorum yapmaktan dik- katle kaçınıyor. Saddam Hüseyin ile ilgili yeni de- lillerin 24 Eylül günü açıklanacağını hatırlatan Ingiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw da Irak lideri Saddam Hü- seyin'i uyararak "YaeHndekikitieÜTi- ha silahlannı bırak ya da rejiminin so- na ermesine razj ol" dedi. Saddam Hüseyin'in fazla vakti kal- madığını belirten Straw. "Terrihini o yapacak" diye konuştu. Berlusconi tarih verdi Dış HaberierServisi-ABD Başkanı George Bush, dün- ya ülkelerinden destek al- sın ya da almasın, Irak lide- ri Saddam Hüseyin'e karşı harekete geçeceğini yine- lerken BM'ye Irak'a karşı kendilerini desteklemesini istediği mesajını verdi. Ital- ya Başbakanı Silvio Berius- coni, Irak BM silah denetçi- lerinin dönmesine izin ver- mezse, bu ülkeye harekâtın gelecek yıl yapılacağı tah- mininde bulundu. Bush, Camp David'de Berlusconi ile görüşmesi ön- cesinde yaptığı açıklamada, "Saddam Hüseyin BM'ye 16 kez karşı geldL Bir kez değiL iki kez değil tam 16 kez BM'ye kafa tuttu. Arük yeter* dedi. Bush BM'nin ta- \ir almasının zamanının gel- diğine işaret etmekle birlik- te, "Kimse şunda yanıhna- sm. Eğer bizbu probtemletek başunıza uğraşmak zornn- daysak, o zaman öyle yapa- cağH" diye konuştu. Berlusconi de ABD'nin Irak'a 4-5 aydan önce ope- rasyon düzenlemeyeceğini söyledi. Berlusconi, silah de- netçilerinin ülkesine girme- sini reddetmeyi sürdürdüğü takdirde, gelecek yıl başla- nnda Irak'a operasyonun ya- pılabüeceğini kaydetti. BAGDATTAN KOŞULLU EVET Irak'a denetçiler için baskı sürüyor Jjatasuna y ya destek büyüyor Bask bölgesindeki Bilbao kentinde önceki gün 50 bin kişi hükümetin Batasuna Parfisi'ni yasaklama karannı protesto etmek için gösteri düzenledi. Yürüyüşün sonunda polis ve göstericiler arasında yaşanan çatışmada çok sayıda gösterici yaralandı. Bask polisi, yürüyüş sırasmda üç kişinin gözahma ahndığnu, içlerinde üç gazetecinin bulunduğu çok sayıda kişinin de yaralandığını büdirdi Bu gösteri Batasuna'nın yasaklanmasından sonra gerçekleştirilen bir dizi protesto eyleminin sonuncusuydu. (Fotoğraf: AP) Dış Haberier Servisi - BM Genel Kurulu için New York'ta bulunan Arap ülkeleri dışişleri ba- kanlan Irak Dışişleri Ba- kanı Naci Sabri'den silah denetçilerinin ülkeye dön- mesine izin vermelerini isterken. Irak Başbakan Yardımcısı Tank Aziz de- netçilerin dönüşüne ilişkdn kimi şartlar öne sürdü. BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve ABD Dı- şişleri Bakanı Cobn Po- well'ın da katıldığı ve 2 saat süren bir toplanu ya- pan Arap ülkeleri dışiş- leri bakanlan. toplantı- dan sonra gazetecilere açıklama yaphlar. Lüb- nan Dışişleri Bakanı Malunud Hammud, Irak Dışişleri Bakanı Naci Sabri'den, silah denetçi- lerinin ülkeye dönüşüne izin vermelerini istedik- lerini söyledi. Hammud, denetçilerin dönüşüyle banş ve güvenliğin de geleceğini. Irak halkının acılannın sona ereceğini Sabri'ye açık bir şekilde ilettiklerini belirtti. Irak Başbakan Yardım- cısı Tank Aziz ise, BM si- lah denetçilerinin ülke- ye dönüşüne ancak kap- samlı bir anlaşma ve yap- tırımlann kaldınlması karşılığında izin verecek- lerini söyledi. Fischer >ine uyardı Almanya Dışişleri Ba- kanı Joschka Fischer Birleşmiş Milletler'de (BM) yaptığı konuşma- da, Irak'a saldınnın te- ronzme karşı uluslara- rası koalisyonu bölece- ğini vurgulayarak böy- lesi bir müdahalenin ay- nı zamanda Ortado- ğu'yu kargaşaya sürük- leyeceğini belirtti. Fransa Başbakanı Je- anPierreRaffarin ise ga- zetecilere yaptığı açıkla- mada. Fransa'nın BM si- lah denetçilerinin Irak'a geri döndüğünü görmek istediğini belirterek, ABD Başkanı George Bush'un Irak'a saldırmadan önce müttefıklere danışmasın- dan memnuniyet duyduk- lannı_şöyledi. BIÇAKSIRTI EROL MANİSALI Takvim Verilecek, Çunku... Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri "bazı çev- reler" tarafından, özellikle yanlış ortaya konmak- tadır. Konuyu "Bir tarafta AB'ye girilmesini iste- yenler varmış da diğerleri tarafmdan engelleni- yorlarmış gibi" halka sunmaktadırlar. Bu, halkı aldatmaya ve konuyu istismar etmeye çalışmaktan başka bir şey değıldır. Gerçek şudur: - AB'nin yarın da Türkıye'yi tam üye yapmaya- cağını bile bile "Türkiye'yi AB'ye tek taraflı bağla- mak isteyenler" bir tarafta bulunuyorlar. - Dığertarafta ise "AB'ye tek taraflı bağlanıp ör- tülü bir sömürge olmak yerine yan yana, uygar iki devlet" gibi yaşanmasını savunanlar vardır. Peki, bir kısım çevreler neden Türkıye'yi tek ta- raflı bağlı tutmak istiyorlar? Çıkartarı ne? Bunu bi- linçlı olarak yürüten bazı siyasiler ve bazı serma- ye çevrelerı vardır. Batı'nın (ve Batı kapitalizminin), Türkiye'yi eşit statüde, ıçine almayacağını, Soğuk Savaş'ın bitiminde, 1989'dagörmüşlerdır. "Sessiz Darbe"de ayrıntılan ve belgeleri ile anlattım: Batı içıne almıyorsa "Himayesi altına girelim" demiş- lerdir. Bunun için "tek taraflı bağlama"sürecini iş- letmişlerdir. - Aynı çevreler bu nedenle 6 Mart 1995 Gümrük Birliği belgesini yangından mal kaçınr gibi sakla- yıp Meclis'in, muhalefetin, hukuk çevrelerinin gö- zünden kaçırmışlardır. Çünkü hukuk, siyaset ve iktisat dışı böylesine tek taraflı bir beigenin, sak- lanmadan geçirilmesi imkânsızdı. Medya, 65 mil- yon insanı kandırmıştır. Bugün olduğu gibi, bir kısım siyasiler hep bula- nık suda balık avlamışlardır. 1995'te, "Naylon AB pazariayarak" halkı kandırmayaçalıştılar. Bugün de halktan umudunu kesenler, yine "naylon AB pa- zarlaması" yapmaktadııiar. Brüksel takvim verir... Brüksel kesin ve koşulsuz bir takvim değilse bi- le, "takvimimsi ve ödün koşullu" bir takvim vere- cektir. Gerekçeleri ise şunlardır: 1) Brüksel 1995'ten berı Türkiye'yi, iktisadi ve si- yasi olarak tek taraflı bağlamış bulunuyor. Sıstem tamamen AB yararına ve Türkiye'nin de zaranna çalışmaktadır (*). Türkiye'nin oyalanması için bir kâ- ğıt verilmelidir. 2) AB (ve Yunanistan), mevcut dengesiz yapının devamını istiyorlar. Çünkü AB'nin (ve Atina'nın) Kıbns, Ege, Güneydoğu, Ermeni tasansı, AGSR ekü- menik bir patrikhane ile ilgili esaslı ödünler elde et- mesi, bu tekyanlı düzenin devamına bağlıdır. De- vam etmesi için de takvim benzeri bir kâğıdın ve- rilmesi gerekir. 3) Dünyanın en sorunlu, en kritik bölgesinin or- tasındaki Türkiye'nin, "Batı kapitalizminin deneti- minde tutulması" için de umutların kınlmasını en- gelleyen bir kâğıdın, havuç niyetine gösterilmesi kaçınılmazdır. 4) AB'nin Türkiye'nin içinde güçlü bir beşinci ko- lu bulunmaktadır. Bunlar, açık açık mandacıdırlar. Saklamadan, çekinmeden ve utanmadan da söy- leyebilmektedırler. Halk Karen Fogg olayında, sa- dece ucunu görebılmıştir. Bunlar "AB'ye, Türkiye'den çok daha yakındıhar." AB'nin bu unsurların variı- ğından yarın da yararianabilmesi için bir kâğıt gös- termesi kaçınılmazdır. 5) AB'nin takvim sunamamasından, en çok da "Atina korkmaktadır!" Türkiye'yi AB vasıtası ile kö- şeye sıkıştırmış; Türkiye AB'ye tek taraflı bağlan- mış; tam da ensesine tokat atıp ağzından lokma- nın alınacağı zaman. Takvim verilmez ise oyun bo- zulur, maskeler düşer. Oyunun devam etmesi için "takvimimsi bir kâ- ğıdın" Türkiye'ye havuç gibi gösterilmesi kaçınıl- mazdır. - Siz, takvim verilir mi verilmez mi tartışmalan- na bakmayın: Bunlar kızıştırma numaraları: Koşul- laıia dolu, takvim izlenimi veren bir kâğıt, havuç mi- sali geldiği zaman yer yerinden oynayacak; "Bak gördünüz mü, AB bizi alıyor; o halde ödünleri AB için verelim" diye yeri göğü inletecekler. Aynen 6 Mart 1995'te, "Tek yanlı Gümrük Birli- ği belgesinin kabulü için bile, 24 Şubat 1995 Brük- sel belgesine evet dedirtirken" yaptıklan gibi. Bazı çevreler halka hep yalan söylediler, hâlâ da söylüyoriar. Ancak bir kâğıdın; Türkiye'nin AB uye- lıği ile bir ilgisinin bulunmadığı, halkımız tarafından iyi bihnmelidir. C) - Gümrükte Kuşatma (Ank. 77c. Odası, 2002) - 2000'li Yıllarda Tekstilde Dış Rekabet, Mayıs 2001, TEKSİF - Sessiz Darbe, E. Manisalı, 2002. AB için olumlu mesajlar Gürel, Annan'la Kıbns'ı konuştu NEWYORK(AA)- Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şük- rü Sina Gürel cumarte- si akşamı BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Finlandiya Dışişleri Ba- kanı Erkki Tuomioja ve Libya Dışişleri Bakam Muhammed Abdur- rahman Salkam ile bir araya geldi. Diplomatik kaynak- lar, Gürel'in temas kur- duğu AB bakanlannın u A\rupa'daki genel si- yasi ortamı" sıklıkla gündeme getirmekle birlikte "Size bir tarih vereme\iz" de deme- diklerini kaydettiler. AB'li bakanların, "Türkiye'deki süreç doğru yönde gelişmek- tedir. Biz de bunu teşvik ettiğimizi gösterecek ve karaıianmızı bu dog- rultuda alacağız" de- dikleri öğrenildi. Gürel'in buna karşı- lık,"Türkiye'de, AB'ye kaühm iradesinin teza- hür ettiğuü" \nrgula- yarak, takvimle ilgili düşüncelerini ortaya koyduğu ifade edildi. Gürel, gerek Annan, gerekse AB'li bakan- larla görüşürken "Tür- ki>e'nin, KKTC Cum- hurbaşkanı RaufDenk- taş'uı 29 Nisan'da açık- lanan müzakere konu- muna destek verdigini" dile getirdi. Irak'ta yeni karar Gürel-Annan görüş- mesinde Irak konusu- nun da gündeme geldi- ği öğrenildi. Diplomatik kaynak- lar, Genel Sekreter'in bu bağlamda, "Irak'la ilgili yeni bir Güvenlik Konseyi karan çıkarö- lacağuu teyit ettiğini" söylediler.