Catalog

14 EYLÜL 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayar'atepld süpüyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Genel Başkanlığı'ndan aynlarak DYP listelerinden seçime giren Mehmet Ali Bayar'a eski partisinden gelen tepkiler sûrûyor. DTP'den yapılan açıklamada, "Yeni genel başkanımız önümüzdeki günlerde Siyasi Partiler Kanunu ve parti tüzüğü çerçevesinde belirlenecektir" dendi. DYPileittifakatepki gösteren 7 DTP"li listelerden çekildi. HakanŞükÜP îfade venl • ANKARA (AA)-Milli futbolcu Hakan Şükür, hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel'e ifade verdi. Milli fiıtbolcu, ifade verdikten sonra, DGM polisleri tarafindan basın mensuplanmn görüntü almaması için arka kapıdan kaçınldı. Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Yüksel, Şükür hakkuıda, 17. Dünya Kupası Finalleri sürerken CNN Türk Televizyonu'nda katıldığı bir programda, Fethullah Gülen ile ilgili yaptığı açıklamalar dolayısıyla soruşturma başlatmıştı. Karakaş'tan iste savunması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Türkiye Partisi (YTP) PM üyesi Ercan Karakaş, partilerinin milletvekili adaylanmn 15 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu'nca (MKYK) belirlendiğini kaydetti. Karakaş, YTP'nin milletvekili aday sıkıntısı çekmediğini, ancak kendilerinin hatalan nedeniyle YSK'ye verilen listelerin eksik olduğunu söyledi. MKYK heyetinin, illere göre listeleri belirlerken kadın aday sayısı ile diğer ilkeleri göz önüne aldığını bildiren Karakaş, YTP lideri Cem'in "Listeleri ilk ve son kez böyle yapıyoruz. Bundan sonraki seçimlerde Genel Merkez kontenjanının dışındakileri teşkilatlar belirleyecek" dediğini de aktardı. Usfcj, siyasiteri uyanfe • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hak-Iş Genel Başkaru Salim Uslu, Türkiye'nin seçim sürecine girdiği bu dönemde, siyasi partilerin Türkiye-AB ilişkılerinde görüşlerini açıkça ortaya koymalannı, seçim sürecinde Türkiye'nin AB gibi önemli bir konuyu ıskalamaması gerektiğini söyledi. Uslu, Türkiye'nin AB üyeliğinin 40 yıllık bir geçmişe sahip ulusal bir politika olduğunu belirterek, "AB üyeliği, siyasi tartışmalann, polemiklerin malzemesi haline getirümemelidir. Türkiye'nin ulusal çıkarlannın dengelenmesi elbette gereklidir. Ancak halkımızın Avrupa'da kurulan ekonomık, demokratik ve sosyal kurumlan ve standartlan alep ettiği gerçeği de göz ardı edihnemeb'dir" dedi. Ansen'e soruşturma • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eskı Halk Bankası Genel Müdürü Yenal Ansen hakkında, "*haksız malvarhğı edindiği" iddiasıyla soruşturma başlattı. Alınan bilgiye göre Istanbul Bağımsız Milletvekili Mustafa Düz, Yeni Şafak gazetesinde 29 Temmuz 2002 tarihinde, "Hortum Patronlan" başhğıyla yayımlanan habere dayanarak suç duyurusunda bulundu. Sezer'in sözleri, yeni bir hükümet formülünü 'garantilemeden' yola çıkılmasını zora soktu 'Küskünler'inKöşkkorkusuANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer'in öncekı gün seçimlerin ertelenmesine sıcak bakmadığını söyleme- si, dün de "Şartiar oluşursa Meclisi fesih yetkhni kullanı- nm" sözleri seçimleri erte- letmek için imza toplayanla- n geriletti. Seçimi erteletmek için çaba gösterenler, "276 rakamına ulaşıhnası ve yeni bir hükümet formülü garan- ti altma alınmadan" yola çık- mak istemiyor. Hüsamettm Özkan'ın TBMM Başkanve- kili Murat Sökmenoğlu nu te- lefonla arayarak "Meclis'i top- lamak için imzalanmız ta- Avrupa'dan baskı •Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "Şartlar oluşursa Meclis'i fesih yetkimi kullanınm" sözleri küskünleri tedirgin etti. SP'nin gensoru önergesini geri çekmesi olasıhğına karşı, YTP'liler de bir önerge hazırlıyor. mam, ancakMHP'den de im- za almak bizim için önenıK" dediği öğrenildi. Sökmenoğ- lu'nun uyansı üzerine de MHP lideri DevletBahçeB'nin, kur- maylanna "Küskünleri ikna «an" dediği belirtilidi. Seçimi erteletme girişim- leri dün de gün boyu sürdü- rüldü. TBMM'de liste dışı ka- lan ya da seçilemeyecek yer- lere konulan milletvekillerinin odalannda toplantılar yapıldı. Imzalar toplanırken dün öğ- leden sonra Cumhurbaşkanı Sezer'in Edirne'de yaptığı açıklamalar küskünleri tedir- gin etti. YTP grup başkanvekilleri tüm milletvekillerinden boş kâğıda imza aldılar. YTP se- çim erteletme çabalan içeri- sinde aktif olarak yer alırken parti yöneticileri "sonuca ulaş- mayacak bir girişime öncülük yapmaktan" da çekiniyor. SP' nın gensoru önergesini ge- ri çekmesi olasıhğına karşı, YTP'liler de bir önerge ha- zırlıyor. ANAP'tan imzasız destek Seçimler öncesinde baraj kaygısını en çok hisseden ANAP'ta küskunlere ilk des- teği Diyarbakır Milletvekili DEP'liler yeniden yargılanmalı STRASBOURG (AA) - Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Anayasa Mahkemesi tarafindan kaparılan DEP'in cezaevinde bulunan 4 eski milletvekilinin yeniden yargılanması için gerekli düzenlemeyi yapması konusunda Türkiye'ye baskı yapmaya çalıştığı bildirildi. Bakanlar Konseyi'nde büyükelçiler seviyesinde yapılan delegeler komitesi toplantısında, Leyla Zana ve arkadaşlannın tekrar yargılanması konusu, başta Almanya olmak üzere bazı AB ülkelerinın temsilcileri tarafindan bir kez daha gündeme getirildi. Türkiye'nin Avrupa Konseyi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Numan Hazar, Zana ve arkadaşlannın terör örgütüyle yakın ilişkiler içinde olduğuna ve bunlann mahkemede kesin delillerle kanıtlandığına dikkati çekti. Büyükelçi Hazar, terörle mücadelede uluslararası kamuoyunda ortaya çıkan hassasiyete atıfta bulunarak Türkiye'nin terör yüzünden geçmişte çektiği acılara dikkati çekti. Hazar konuşmasında, TBMM'de ağustos ayı başında kabul edilen yasalar hakkuıda bilgi verirken hükümetin insan haklanna saygı konusunda kararlı tutum sergilediğini hatırlattı. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, mayıs ayuıda yayımladığı bir bildiride, maddi tazminat ödemenin dışında Türkiye'nin, cezaevinde tutulanlann tekrar yargılanmasına olanak sağlayan bir düzenleme yapmasını istemişti. Kapatılan DEP'in 4 eski milletvekili Leyla Zana, Setim Sadak, Hatip Dkie ve Orhan Doğan, 1994yılında 15"er yıl hapis cezasına çarptınlmıştı. Avrupa însan Haklan Mahkemesi (AlHM), eski DEP milletvekillerinin şikâyet başvurusu üzerine, geçen yıl Türkiye'yi maddi tazminat ödemeye mahkûm etmişti. AtHM, kapatılan DEP'in eski milletvekillerini yargılayan DGM'nin tarafsız ve bağımsız olmadığı gerekçesiyle AÎHS'nin 6'ncı maddesinin Türkiye tarafindan ihlal edildiği görüşüne varmıştı.AÎHM, Türkiye'nin şikâyet başvurusu yapanlara, kişi başına 25 bin ABD Dolan ve mahkeme masrafi için toplam 10 bin ABD Dolan ödemesini kararlaştırmıştı. ANAPMderi YümaiBrüksd'de ABKoınisyoDuBaşkanıPn)diQedesohbetenx(Fotograf: AA) Yılmaz: 3 Kasım'ın ertelenmesinde sakınca yok AB seçimden önemli BRÜKSEL(AA)-Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı MesutYıhnaz, Tür- kiye-AB ilişkilerinin en kri- tık aşamasına gelindiğini, Türk hükümetinin tavnnın belirleyici olacağuıı ve *tek sesi" olmak gerektiğini söy- ledi. Yılmaz, erken seçim- lerin kaçınılmaz olduğunu ancak 3 Kasım tarihinin er- telenmesinde sakınca bu- hınmadığını söyledi. "Bu- günkü yapısıy- la, hükümetin Türkiye'ye yük ofanası tehJikesi vardır" diyen Başbakan Yar- dımcısı Yılmaz, "üımalkâr- bk ve savsaklamanın bede- Bnin çok ağjr obcağmı" be- lirtti. Avrupa Konvansiyonu toplanhlan nedeniyle Brük- sel'de bulunan Yılmaz, bir basın toplantısı düzenledi. Türkiye'de AB gerçeğinin yeterince anlaşılamadığını savunan Yılmaz, reformla- nn uygulanması ve sürdürül- mesi konusunda siyasi ira- denin önemi üzerinde dur- du. Türkiye'de uzun vadeli icraat yapacak bir hükümet kalmadığını, erken seçim- lerin kaçınılmaz olduğunu, seçim sürecinın "frenleyi- cP etken olduğunu söyle- yen Yılmaz, yeni bir hükü- met kurulmasına ilişkin, ka- muoyundan gizli hiçbir te- maslan obnadığını, Türki- ye'nin AB konusunda yü- kümlülüklerini yerine geti- rebihnesi ve Kopenhag Zir- vesi'nden sonuç alınabılme- • Yılmaz, yeni bir hükümet kurulmasına ilişkin, kamuoyundan gizli hiçbir temaslan olmadığını söyledi. si için "bugünkündenfark- hbiryapmm gerekebieceği- ni" ifade etti. "4© yıh aşkm bir süredir devamedenTürkiye-ABaş- kOerinin en kritik aşaması- na geldik" dıyen Yılmaz, "AB'nin Türkiye'ye şu an- dald bakışında en önemH unsurlardan birisi, gerçek- teştİJtn£i^nizöne^nlirefo^m- brm, siyasiirade tarafindan gerçekten benimsenmiş ve sindüilmiş ohıp obnadığı mesefcskHr"dedi. Yılmaz, çıkanlan yasala- nn, AB normlanna uygun bir şekilde hayata geçirile- ceği konusunda bazı soru işaretleri, şüpheler, tered- dütler bulunduğunu ifade etti. Brüksel'deki temasla- nnı tamamlayarak dün yur- da dönen Ydmaz, Atatürk Havalimanı'nda, CNN Türk'ün canlı yaymma ka- nldı. "3KasDn'dayapdacak erken gend se- çimin ertekn- mesini isteyen ohııadığHiı'be lirten Yılmaz, "Sadecebenşu- nn söylöyorum; önümüzde 2 takvim var. Birisi AB tak- vimi,bana göre Türkiye'nin 50 >Tİmı, 100 yıhnı etkDeye- cek bir takvim. O takvimin gereklerini yapmamız la- zun" dedi. Yıhnaz, "'AB'ye uyum yasalannın uygula- mayageçirimesi koousunda MHP engeDeme yapmazsa, bu hükümet 3 Kasnn'a ka- dar görevde kalabilir ve 3 KasBn'daseçimdeyapdabi- 1E* dıye konuştu. Sebgetullah Seydaoğhı ver- di. ANAP milletvekillerinin, seçimin ertelenmesi ve hükü- met hakkında verilecek gen- soruya büyük oranda destek vermesi bekleniyor. ANAP'lı- lar, hükümet hakkında gen- soru ve seçimin ertelenmesi yönünde başvuru yapılması için YTP"nin yeterli imza top- ladığını dile getirdi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz'ın talimatıyla ANAP mil- letvekillerinin imza verme- yecekleri, Meclis'in açıhna- sı sırasında genel kurul salo- nuna girerek destek verecek- leri bildirildi. Yılmaz'm hü- kümeti düşürecek çogunluğu görmesinin ardmdan hü- kümetten çekilebıleceği kaydedildi. DYP yöneticileri, seçi- min ertelenmesi yönün- dekı girişimlere kesin- likle destek olmayacak- lannı belirterek ANAP lideri Yılmaz'ı eleştin- yor. DYP Grup Başkan- vekili Turhan Güven, Yıbnaz'ın seçimleri er- teletmek için AB'yi kul- landığını kaydederek "AB'ye sarrimak Sayın Ydmaz'a bir şey kazân- dırmaz" diye konuştu. DYP 'den küskunlere des- tek verdiğini yalnızca Nurettin Atik açıkladı. MHP içindeki küs- künler de seçimin erte- lenmesine destek verip vermeme konusunu tar- tışıyor. Milletvekilleri önergeye imza vermeye çekinirken genel kurul- daki görüşmeler sırasın- da küskünlerin büyük bölümünün destek ve- rebileceği kaydedildi. Bahçeli, partisindeki küskünleri ikna etmek için kurmaylannı görev- lendirdi. Küskünler için- de etkili olan bazı isim- lere, üst sıralardaki kişi- leri adaylıktan çektirerek seçilebilecek yerlere ge- tirme önerisi sımuldu- ğu; bazı isimlere de hü- kümet olunması duru- munda üst düzey görev- lere aksi durumda da parti yönetimine getirme sözü verildiği ileri sü- rüldü. Baykal'dan sezer'e övgü CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, Se- zer'in değerlendirmele- rinin anımsatıhnası üze- rine, "Sayın Cumhur- başkam'mn Türkiye Cumhuriyeti Cumhur- başkanı'nm da\ranma- sı gerektiği gibi davranı- yorolduğunu görmekhe- pinıizi muthı ediyor" de- di. Baykal, siyasi parti- lerin kendi özel konum- lanna bağlı olmadan ba- raj konusunda tavır ta- kınmalan halinde Tür- kiye siyasetinin rahatla- yacağını söyledi. IRMIKI AYDIN ENGtN aengin@doruk.net.tr En zoru budur işte. Artık memlekette değilim ki ülke so- runlan üstüne "yüksek fikirieri- mi, ağıryonımlanmryazay\m. Almanyatoprağına gece ayak bastım; apar topar kalacağım eve gittim; bir süre çene çaldık- tan sonra vurup kafayı yattım. Şimdi sabah. Birtas kahve içip şu yazıya oturdum. Yani Alman- ya'dan aktanlacak "yüksek fi- kir - ağıryorum" da henüz yok. Eee, ne yazılacak şimdi? Hah, bu da soru mu? Siyasettekı çalkantı yüzün- den birtürlü sıra getmeyen, ge- ciktiği için gazetecinin kafasını ve yüreğini tırmalayan Nesin >fakfi'ndan haberieri okura ilet- menin tam da sırasıdır. Bilenler çok, ama ola ki bil- meyen, hattaduymayanlarvar- dır: Aziz Nesin ölümünden yıllar ve yıllar önce, yanılmıyorsam 1974 ya da 1975'te "Nesin Vak- f/"nı kurdu. Vakfıyesi de kitap- lannın geliri oldu. Istanbul'un Trakya'daki ilçesi Çatalca'da üç beş dönümîük bir minik çift- likte kimsesiz ya da çok yoksul ailelerin küçük çocuklannın ya- îrem'in Pabucu Dama Atılmış... şama ve ülkeye kazandınlacak- lan bir yuva oluşturdu. Gönül verenlerin katkılanyla Vakıf büyüdü ve yürüdü. Yani Aziz Nesin "olmaz" sanılanı "olur" kıldı. Oğlu Ali Nesin de babasının ölümünden sonra "Artık yürû- mez" denileni "yürür" kıldı. Nesin Vakfı'nın bahçesinde yıllardır ve şimdi, yani hâlâ çığ- lıklar, kahkahalar atarak küçü- cük çocuklar koşuşuyor. Geçen yıllarda Ali Nesin gü- zel de bir âdet çıkardı. Her ay Nesin Vakfı dostlanna e-posta ile mektup yollayıp, Vakfın bir ayını anlatmaya başladı. Bu mektuplardan biri geçen yıl bu köşede yayımlandı. Sizi bilmem, ama ben o mektubu, o mektuptaki küçük Irem'i hiç unutmadım. Ali Nesin'in ayda bir yolladığı "Vakıf mektupla- n"m her ay okura iletmeyi ka- faya koydum. Ge) gör ki Ali Ne- sin'in mektuplan kesildi. Meğer Vakfı güvenilir ellere teslim edip matematiğe, yani akademik yaşama bir yıllığına dönüş yapmış. Şimdi ise yeni- den yurda ve Vakfa dönmüş. "Vakıf mektuplan" da yeniden başladı. İlk mektuptan bazı bölümle- ri sizlerle bölüşmek istiyorum. Ola ki içinizden bazılan "olma- zı olurkılan" Aziz Nesin'e, "yü- rümeziyürür kılan" Ali Nesin'e omuz verir. Böylece bu Tırmık kırk yılın başı işe yarar. ••• Geçen yıl yayımlanan mek- tubun kahramanlanndan Irem'i anımsayanınız var mı? Hani Va- kıfta "Fasulye mi ekelim, do- mates mi, patlıcan mı, bamya mı" tartışmasına "Makama eke- lim " diye katılan küçük Irem 'i? Ali Nesin yazıyor "... Irem'i anımsar mısınız? Hani en küçüğümüzdü. Ana- okulundaydı. Müthiş sevimli bir kız. Tam bir cimcime. Cır cır konuşur... Irem'in saltanatına son verildi. Üç küçük çocuğu- muz daha var artık: Neslişah, Nurgül ve Umut . Umut, Vakfa geldiğinde ca- navardı. Bir elinde taş, öbür elinde sopa, kendinı koruyor- du... Daha sonra çocuk oldu. Irem'in pabucunu dama atan Neslişah ise dört yaşında katıl- dı aramıza... Neslişah, Nurgül ve Irem cı- vıl cıvıllar; çığlık çığlığa ordan oraya koşup duruyorlar. Koşma düşersin, bağırma başım ağn- yor, diyen yok... Umut çok da- ha ağırbaşlı. Ama şimdi de Neslişah'ın saltanatına son verilecek. Beş yeni çocuk daha alıyoruz. En küçüğü üç yaşında..." Küçüklerden bu kadar. Ge- lelim "Nesin çocukları"nüan büyüyenlere. Ali Nesin yazıyor: "... Gençlerimizden Tarkan, Ankara Üniversitesi Fizik Bö- lümü 'nü bitirdi. Bu yıl aynı üni- versitede yüksek lisansa baş- layacak... Geçen yıl Türkçe öğretmenliğini bitiren Meh- met AYı'nin tayini ise Çatal- ca'ya çıktı. Mehmet Ali'nin Kars 'tan Vakfa gelişini dün gi- bi anımsıyorum. Beş yaşında sümüklü bir çocuk olarak gel- diği Çatalca'da şimdi öğret- menlikyapıyor. Kendinebirde ev tuttu. Dansı diğeherinin ba- şına..." Çocuklardan bu kadar. Ge- lelim, Vakfın hayvanlanna. Bir kere emektar inek Mer- sedes'in torunu olmuş. Genç inek Milenya doğurmuş. Ali Ne- sin'e göre bu iyi haber. Ama bir de kötü haber var: Milenya bir boğa doğurmuş. Boğa de- diğin süt müt vermez. Ali Ne- sin boğayı ne yapacaklannı ka- ra kara düşünmekte. Ali Nesin'in kara kara düşün- düğü başka sorunlar da var. Kendisı anlatsın: "...Akan damlan, çatılan ak- tardık. Kış yaklaşıyor. Kömür almak lazsm... Okullar açılıyor. Çocuklara önlük, kitap, kalem almak lazım. Ayrıca okullara harç, kayıt parası filan vermek gerek..." Son paragrafı bir kez daha okur musunuz? Yapabileceğiniz bir şey var- sa ne yapmanız gerektiğini her- haldeanladınız!.. POLTIİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP de Kafkasya Kökenli 25 Aday... Gediz Ovası'nda bağbozumu başlamış... Manisa'dan Saruhanlı'ya doğru yol alırken, üzüm bağlarına bakıyorum... Üzüm bağları bitiyor, pamuk tarlalan başlıyor... Tarlalarda çocuklar, kadınlar görüyorum Akhisar'a yaklaşırken... Dalıp dalıp gidıyorum... Yemyeşil Gediz Ovası'nı Salihli, Turgutlu üze- rinden geçtim, Alaşehir yakınlannda soluklanıp, Sarıgöl üzerinden Nazilli'ye indim, tekrar geri dö- nüp Spil Dağı eteklerinde mola verdim... Üç gün önce Bodrum Gümüşlük'te güneş de- nizlerde yıkanırken, kıyıdakı tüm balıkçı lokantala- n tıklım tıklım doluydu... Güneş batarken, Şükran Kurdakul'un dizele- rini anımsamaya çalışıyordum: "Bir hapislik korkusu, bir cesaret/Bir seferber- lık karanlığı, bir ışık/Bir kitap, her yaprağında anı- lann kanı/Birşarkı alanlara sığmayan/Bir heves de- nize çıkar gibi/Bir sevda dar gelir damartarına/Bir resim kendi arayanlarından biri/Bir kuşku soran- lardan sormayanlara/Bir gerçek dünyalann ger- çeği/Bir kadın senin gibi/Bir adam benim gibi." Çevremdekilere baktım sonra... Konuşmalara kulak kabarttım... Kimse seçimleri konuşmuyordu!.. Söke Ovası'ndan geçerken çardak altında ko- nuştuğum köylüler de seçimlerle pek ilgili sayılmaz- lardı... Gediz Ovası'nda da durum aynıydı... Samhanlı'da bir genç yanıma yaklaşıp sordu: "Kemal Derviş'// CHP'liler bizim buralarda Tü- tün Yasası'nı nasıl savunacak?" Yanıtım açık oldu: "Uşak'ta Şeker Yasası 'nı nasıl savunuıiarsa, 7ü- tün Yasası'nı da öyle savunacaklar!" • • • Hacırahmanlı'da durdum. Bir çay içımi kahve- dekilerle sohbet ettim... On kişiden beşi ANAP'lıydı... Sorum şu oldu: "3 Kasım seçimlerinde hangi partiye oy vere- ceksiniz?" Beş ANAP'lı sözbirliği etmişçesine şu yanrtı ver- di: "Tayyip'/n partisi AKP'ye!" Sordum: "Neden?" Yanrt: "Bu sefer öyle!" Geriye kalan beş kişiden ikisi DYP'ye, bir kişi MHP'ye, ikisi de hiçbir partiye oy vermeyeceğini söyledi... Aklıma Şükran Kurdakul'un dizeleri geldi... "Bir hapislik korkusu, bir cesaret/Bir seferber- lik karanlığı, bir ışık..." Umutsuzluk dalga dalga büyüyorduL Kırsal alanda CHP'nin adı bile geçmiyor, geçti- ğinde Kemal Derviş'e karşı tepki yumağı oluşuyof- du: "Perişan etti tütün üreticisini!" Biliyorum 'Has Baykalcılar' bu tür yazılara çok kızıp, öfkeleniyorlar!.. Ama Ege'de durum hemen hemen her yerde böyle!.. Söke'de de aynı görüntülere tanık oldum, Bod- rum'da da, Kuyucak'ta da, Selçuk'ta da, Turgut- lu'dada... Hele hele Manisa'da AKP, Bülent Annç'ın ön- derliğınde ANAP'ı ve MHP'yi silindirgibi ezipgeç- miş!.. Geriye de sadece CHP ile DYP kalmışL Bu yüzden de özellikle Alaşehir, Salihli ve Tur- gutlu'da çok sevilen ANAP'lı Maliye Bakanı Sü- mer Oral'ın Manisa'da işi çok zor!.. Ege'de ve Akdeniz'deki genel havadan ANAP'ın hayli sıkıntılı olduğunu gördüm... Buralarda DSP ve YTP'nin adını hiç duymadım desem daha doğru olur!.. DYP ve MHP'de şu korku var: "Burayı geçeriz ama nasıl!" AKP, ANAP ve MHP tabanını zorluyor, Recai Kutan'ın SP'sini barajın altına itıyor... Bu bir gerçek!.. ANAP özellikle Antalya ve Denizli'de Süleyman- cıların desteğini bekliyor; Antalya'da Ahmet Arif Denizolgun'u binncı sıraya, Denizli'de Mehmet Yüksel'i ikinci sıraya koyuyor... • • • CHP'de ise Deniz Baykal'a karşı örgüt tepkisi giderekartıyor... lyonya'da tatil bitti, Istanbul'adönüyorum... Şükran Kurdakul'un dizeleriyle avunurken tele- fonum çaldı... CHP'Iİ eski dost ilginç bir not düşüyordu: "CHP listelerinde seçilecek sıralara konulan isimlerin 25'i Kafkasya kökenlkJir, haberin olsun!.." Adana'dan Trabzon'a; Kayseri'den Konya'ya dek CHP örgütleri ayak+aydı... Örgüte karşı kendi bildiğini okuyan Deniz Bay- kal, 3 Kasım seçimleri ertelenirse ayakta kala- bilir miydi? Yol uzundu... Şükran Kurdakul'un dizelerine yeniden takıldım: "Bir kuşku soranlardan sormayanlara I Bir ger- çek dünyalann gerçeği." hikmet.cetinkaya(S cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 KULTÜR • SANAT OSMANBEY GAZI 2479665 11.00-13.30-16.15-19.00-21.45 KADIKÖYSİNEMATEK 3460141 11.30-14.00-16.30-19.00-21.30