25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 4 EYLÜİL 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H J J V U i l U I V J J . ekonomi(S cumhuriyet.com.tr 13 tffergi toorçfuJarmayeni şans • ANKARA (ANKA) - Vlalıye B akanlığı, vergi b«orcuna getırilen ödeme kolayhğından y.ararlanrnak için başvuruda bulunan, ancak bazı taksitlerini süresinde ö«Jeyemediği için bu hakkını kaybeden ınükelleflere bir olanak daha tanıyarak 2002 yılı eylül ayı sonuna kadar ödeme şaıısı verdi. Söz konusu taksitler, gecikilen her ay için ayn ayn hesaplanacak tecil faizi ile birlikte alınacak. Bankatardan otoyol kredisi • İSTANBUL (ANKA) - îş Bankasj, Vakıfbank, (>yakbank ve Koçbank'ın yurtdışı şube ve bankalanndan oluşaniki ayn konsorsiyum Ankara- Pozantı ve Gaziantep- Şanlıurfa otoyolu projeleri için Hazine Müsteşarlığı'na toplam 210.8 tnilyon dolarhk fınansman sağladı. 5 yıl vadeli kredinın geri ödemesi imza tarihinden 24 ay sonra başlamak üzere 7 eşit taksitte yapılacak. Işçi ve işveren yanyana • ANKARA(ANKA)-3 Kasım sonrasında kurulacak Meclis işçi, memur ve işveren temsilcilerini buluşturacak. Milletvekili aday adayhğı için çeşitli siyasi partilere başvuruda bulunan işçi ve memur sendikalan temsildleriyle sanayiciler, partilerden seçilebilecek sıralarda yer aldılar. Çiftçi temsilcilerinin ise aday listelerinde seçilme olasılığı düşük sıralarda yer aldıklan dikkati çekti. Benziie yüzde 1.3 zam • ANKARA(AA)- Benzin türlerinin perakende satış fıyatma yüzde 1.25 ile yüzde 1.37 oranında zam yapıldı. Istanbul'un Avrupa yakasında, kurşunsuz benzinin litre fiyatı, 1 milyon 602 bin liradan 1 milyon 624 bin liraya, süper benzinin fiyatı da 1 milyon 604 bin liradan 1 milyon 624 bin liraya yükseltildi. TOBB'den öğpenciye destek • ANKARA(AA)- Türkiye Odalar ve BorsalarBüiiğı(TOBB) Yönetim Kurulu, ilköğretim ve lisede okuyan yaklaşık 50 bin fakir ve muhtaç durumdakı öğrencinin ihtiyaçlannı karşılamak amacıyla 1 trilyon 780 milyar lirahk yardım yapma karan aldı. Sağhkçriar ek iş yapıyon • ANKARA(ANKA)- Türkiye Kamu-Sen'e bağlı Türk Sağlık-Sen sağlık alanında çalışan 15 bin memuru kapsayan bir araştırma yaptı. Araştırma sonucunda sağlık çalışanlannın yüzde 50.2'sinin memuriyetleri dışında ek iş yapuİdan belirlendi. Okullar masraflı açıldı • ANKARA(AA)- Okullann açılmasına çok az süre kala velilerin alışverişleri yoğunlaşırken bir öğrencinin ortalama okul masrafi 154-560 milyon lira arasında değişiyor. En ucuz ürünlerin seçilmesi durumunda maliyet 154 milyon lirada kalıyor. Sadece kıyafet masraflan yaklaşık 135 milyon lira ile 350 milyon lira arasında değişiyor. Seçim hesaplan uğruna alışıldık sorumsuzluk örnekleri gösterildiğini belirten Özilhan sert konuştu • • • TUSIAD'danyaybm ateşitBRAHtVl KARAASLAN MARDtN-Türk Sanayici- leri ve Işadamlan Derneği (TÜStAD) Başkanı Tuncay Ozilhan, Türkiye'nin tarihi bir dönemeçte bulunduğunu be- lirterek: yoğun siyasi günde- me yönelik değerlendirmesin- de, "Asgari siyasi ahlakın ya- nmdan bile geçemiyoruz*' de- di. Özilhan, Mardin'de düzen- lenen Türkiye Sanayici ve Işa- damlan Derneklen (SİAD) Platformu Başkanlar Kurulu toplantısındaki konuşmasmda, gûçlü bir hükümetın Avrupa Birliği konusunda gerekli adımlan atarak Türkiye'nin kaderini değiştirebileceğini vurguladı. Özilhan, "Bu kadar çok so- run varken siyasetçiler ne yapı- yor?" diye sordu ve "Seçim be- sapları uğruna arük ahşügırruz ama kabullenmediğimiz so- rumsuzluk örneklerini büyük bir pişkinlikle öne sürüyorlar'' diyerek yanıt verdi. Son günlerdeki siyasi geliş- • TÜSÎAD Başkanı Tuncay Özilhan, siyasetçilere yüklenerek, "Asgari siyasi ahlakın yanından bile geçemiyoruz" dedi. Ozilhan, Türkiye'nin AB'ye üyelik konusunda tarihi dönemeçte olduğunu da belirtti. melere de değinen TÜStAD Başkanı, "Asgari siyasi ahla- kın maalesef yakınından bile geçemiyonız'' ifadesini kullan- dı. Özilhan, isim vermeden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeti, ANAP Genel Başka- nı Mesut Yıfanaz ve DYP Ge- nel Başkanı Tansu ÇiDerı de eleştirdi. Özilhan, şöyle ko- nuştu: "Biri, AB'ye yaklaşılan bu noktada kendini kurtarmak için çocuklanmızm geleceğini feda edrvor. Bir başkası hiçbir tutaıiıhk kaygısı olmadan bir gün seçimden yana, ertesi gün seçime karşı tavır alabttiyor. Bir diğeri ise 2 ay için de olsa baş- bakan olma arzusunu gizleme- ye çanşarak, her değişen oyun- da kendine bir rol bulmaya ça- hşıyor. Her biri diğerinin oyu- nunu bozmak için yeni oyunlar sergütyor. Mflletvekfli seçiteme- yeceğuıi anlayanlar çareyi seçi- mi erteiemede buluvorlar." "Türkiye için AB üyeliği, sa- dece kişi başı gelirin yükselme- si değil; aynı zamanda makro- ekonomik istikrar anlamına gefiyor" diye konuşan Özilhan, A\rupa Birliği üyeliği için en önemli aşamanın Meclıs'ten geçen yasalann uygulanması olduğunu bildirdi. Kıbns meselesinin de AB üyeliği açısından kilit öneme sahip olduğunu kaydeden Özilhan, görüşmelerde güçlü müzakere ermenin çözümü en- gellemeyeceği görüşünü sa- vundu. Ekonomiden sorumlu Dev- let Bakanı Masum Türker de yaptığı konuşmada, Özil- han'ın konuşmasını ima ede- rek yapılacak olan toplantıda işsizlik ve işsizliğe çözüm önerilerinin tartışıünası gerek- tiğini, ancak toplantıda siyaset yapıldığını söyledi. Türker, Türkiye'de sorunlara çözüm ısteniyorsa, çözüm isteyenle- rin siyasete girmelerini istedi. IMF'nin öcü olmadığım, Tür- kiye'nin ortağı olduğunu kay- deden Türker, "Geri bırakıl- mışhğın ne olduğunu çok iyi bi- liyoruz" diye konuştu. Seçı- min ertelenmesi tartışmalannı da gündeme getiren Türker, seçimın yapılacağıru, yapıl- masa bile hiçbir şeyin sanlma- yacağını savundu. Kendisının bakanlığı dönemınde belirsiz- liğın asla olmayacağmı anla- tan Türker, AB'ye ilişkın ola- rak da "Mardin AB'ye girme- dikten sonra Türkiye AB'ye girmiş neye yarar?" dedi. 12.2 milyar Euro'luk zararla sarsılan France Telecom'un desteği kestiği Mobilcom iflasın eşiğinde Telekomda yaprak dökümü• Yüzde 28.5'ine France Telecom'un sahip olduğu Mobilcom'un iflas etmesi, 5 bin kişinin işini kaybetmesine yol açacak. Ekonomi Servisi - Dünyanın ön- de gelen telekomünikasyon devle- rinde "yaprak dökümü" sürüyor. Fransız telekom şirketinin genel müdürü Michel Bon, istifasım açık- ladı ve Almanya'nın cep telefonu şirketi Mobilcom. ortağı France Te- lecom'un mali desteği keseceğini açıklaması üzerine, konkordatoya gidebileceğini açıkladı. Şirketin, yılın ilk altı ayındaki za- rannın 12.2 milyar Euro'yaulaşma- sı ve fmansman konusunda yaşa- nan ciddi zorluklann, Michel Bon'un istifasında önemli rol oyna- dığı bildirildi. Fransız telekmun borçlannın 70 milyar Euro'ya ulaş- tığı tahmin ediliyor. Fransız hükü- meti devletin yüzde 55'ine sahip olduğu şirket için önlem alınaca- ğını bildirdi. Almanya'da seçimle- re bir hafta kala bir büyük şirketin daha iflasın eşiğine gelmesi hükü- meti kara kara düşündürüyor. Mobilcom, ortağı France Tele- com'un mali desteği keseceğini açıklaması üzerine. konkordatoya gidebileceğini açıkladı. Mobil- com'un yüzde 28.5'ine sahip olan France Telecom, Bon'un istifasıyla mali desteği sürdürmeyeceğıni açıklamıştı. Mobilcom'un iflas et- mesi, 5 bin kişinin işini kaybetme- sine yol açacağından seçim kam- panyasını işsizliği azaltma vaadi üzerine kuran Ahnanya Başbakam Gerhard Schröder için ağır bir dar- be olacak. Mobilcom'un da medya devi Kirch, ülkenin en köklü şirketlerin- den inşaat devi Phılipp Holzmann ve uçak yapımcısı Fairchild Dorni- er'in başını çektiği iflaslar kervanı- na katılması halinde, Schröder hü- kümetinin ekonomi politikasma yö- nelik eleştiriler güçlenecek. Fransız TeleconTun genel müdürü Michel Bon istifa etti. Talep patlaması beklentisiyle biriktirilen stoklar ekonomide yeni kısıntılann göstergesi Üretim büyümeyle küçiflecek • Uzmanlar, Türkiye'de bir "rekor"olarak ifade edilebilecek stok artışının "tehlikeli" olduğuna dikkat çekerek, tüketimin daralacağı gelecek dönemde stoklann eritilmesi için üretimde kısıntıya gidileceğini belirtiyor. Üretim kısıntısının büyümeye ve istihdama olumsuz yansıması bekleniyor. GULŞAH KARADAG Umutlarla büyüdük Milli gelirin ana unsurian Özel tüketim Erken seçim öncesi "övünü- lecektabk)" olarak sunulan bü- yüme oranlannm yalnızca stoklardaki artışla ortaya çık- ması yeni bir kısıntılar döne- mini işaret ediyor. îkinci çeyrekte yüzde 8.2 çıkan büyüme oranlannın. ilk günler söylenenin aksine, ih- racat artışıyla değıl üretilen ancak satılamayan mallarla ortaya çıktığı anlaşıldı. Stok- lanan ürünler çıkanldığında, büyüme oranı ekonomi- de büyük bir daralmanın yaşandığı geçen yıla gö- re "eksi2^ w seviyesinde kalıyor. Uzmanlar, Tür- kiye'de bir "rekor" ola- rak ifade edilebilecek Kamu harcamalan stok artışmm "tehfikeÜ" Yatırımlar olduğuna dikkat çeke- rek, gelecek dönemde stoklann eritilmesi için üretimde kısınhya gidi- leceğini belirtiyor. Merkez Bankası Başkanı Süreyya Şerdengeçti'nın de ifade ettiği üretim kısıntısının, büyümenin yam sıra zaten da- rahnakta olan istihdama da olumsuz yansıması bekleni- yor. Dr. Oztin Akgüç, stoklar- daki dalgalanmanın milli geli- ri dalgalandırdığma dikkat çe- kerek, "Beklenen talep arûşı gerçekleşmedi. Gelecek dö- nemde stoklar brtinceye kadar üretim azalacaknr. Buna bağ- lı olarak büyüme oranı da ya- vaşlayacaktir" dedi. Üretim- deki darahnanın istihdamı da olumsuz etkileyeceğini ifade eden Akgüç, stok artışmm et- kisinin dördüncü çeyrekte gö- rülebileceğini belirtti. ''Büyü- me oranlannın övünülecek bir tablo olu^turmadığına" da dik- kat çeken Akgüç, "Büyüme stok arnşryla olmasaydı dahi. rakanılar geçen seneki daral- ma yüzünden yüksek çıkacak- tı" yorumunda bulundu. Türk Ekonomi Bankası 'nın yaptığı araştırmaya göre, milli Değişim Net Ihracat Büyüme hızı (stoklar harıç) geliri stoklar dışında eksiye çe- ken temel faktör net ihracat ol- du. İkinci çeyrekte ihracat sa- bit fiyatlarla yüzde 4.2, ithalat yüzde 19.4 arttı. 6 ay stok birikti Milli gelirin dört temel fak- töründen özel tüketim 2.2 pu- an, kamu harcamalan 0.2 pu- an, yatınmlar 0 puan artarken, net ihracat 5.2 puan azaldı. Bu kalemlerin toplamıyla ortaya çıkan - 2.8'lik büyüme oranını 8.2'ye çeken ise stok- lar oldu. TEB Başekonomisti Selim Somçağ, ilk çe>Tekte stoklarda yüzde 0.7 Tik bir bü- yüme olduğunu ve ilk 6 ayda stok biriktirildiğinı ifade etti. Somçağ, "Doğal olarak, tale- bin yakın gelecekte bu stoklan karşılayacak seviyeye ulaşma- ması, üretimde kîsmüja gidü- mesi ve milli gelir daralması olarak telafi edilecektir'' dedi. Tüketimde düşüş Merkez Bakası Başkanı Sü- reyya Serdengeçti ise, yakala- nan büyümeye karşın milli gelir ve talep unsur- lannm ulaştığı düzeyin geçmiş dönemlerin altın- da bulunduğunu vurgu- ladı. Yılm ikinci yansm- da da büyüme bekledik- lerini belirten Serden- geçti, bu büyümenin sa- nayiden çok tanm ve bankacılık sektörlerinde görüleceğini belirtti. Mayıs'tan itibaren yükselen faiz ve dövizin tanm dışı sek- törlerin büyümesi üzerinde olumsuz etkide bulunacağını ifade eden Serdengeçti, "Ni- tekirn haziran ayından itiba- ren ithalatta bir yavaşlama gözienirken, ağustos a>ı üre- tim beklentilerinde imalat sa- nayi üretiminin bir miktar hız kaybedecegine işaret etmekte- dir. MaH piyasalardaki belir- sizükler yaünm ve tüketim ta- lebinde de kısmen yavaşlama- ya neden olacakür" dedi. SANAYİCİ ELDEKİHESABA GÜVENDİ Beklentiler karşılıksız kaldıBüyüme oranlannı 10 pu- an yukanya çeken stok biri- kimi, sanayicinin "talep can- lanması olacak" sözlerine gö- re hareket etmesi sonucu oluştu. Reel sektörün elinde- ki stoklan bitirmek için önü- müzdeki dönemde üretimi kısmakla birlikte ucuz fiyat- larla ihracata yönelmesi bek- leniyor. Büyüme oranlannı değerlendiren iş çevreleri ise verileri gerçekçi bulmadığını bir kez daha dile getirdi. îhracatta geçen 8 ayda yüz- de 9'luk bir artış olduğunu ifade eden Türkiye üıracatçı- lar Meclisi (TÎM) Başkanı Oğuz SaücL "Ancak ihracat- taki arüşa karşın fryat endek- sinin düştüğünü görüyoruz" dedi. Üretimin, daha önce ya- rarılan beklentiler sonucu art- tığına dikkat çeken Satıcı, "Siyasetin içinde bulunduğu şartiar,üreticinin orta ve uzun vadeli plan yapmasına engel ohıyor, bu planlar boşa çıkı- yor" diye konuştu. TÜSIAD Başkanı Tuncay Özilhan ise StAD toplantı- sında yaptığı konuşmada mil- li gelirde gözlenen artışın stoklardan kaynaklandığım belirterek, "Dolayısrvia ger- çek anlamda büyüme süreci- ne gidiğimiz söylenemez" de- di. Özilhan, stoklann ancak reel sektörde ortaya çıkan olumlu beklentinin gösterge- si olabileceğini ifade etti. Özjnce: Kriz aşümadı Öte yandan ODTÜ Ekono- mi Kongresi'nde de konuş- malar ekonomik büyüme ve- rilerinekilitlendi. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkam Ersin Özince büyümenin krizin aşıldığı an- lamına gelmediğini söyledi. Büyümenin krizi çözeceği konusunda kaygılan bulun- duğunu ifade eden Özince, asıl göstergenin refahın yay- gınlaşması ve eşit dağılımı olduğunu vurguladı. TOBB Başkanı Rifat Hi- sarcıklıoğlu, 2002 yıh ikinci çeyrek büyüme verilerinin ekonomide umulandan da hızh bir toparlanma sürecine girildiğinin göstergesi oldu- ğuna işaret ederek, "Ancak, unutmayahm ki burada söz- konusu olan gerçek büyüme değildir. Dün devre dışı kalan üretim kapasitesinin yalruzca bir bölümünü geri kazan- makür; dün kaybedilen istih- danıın yalnızca bir bölümü- nü geri kazanmakür. Türki- ye'nin kapasitesini geliştire- cek, yeni istihdam yaratacak gerçek bir büyüme sürecine girmesi gerekmektedir" 1 dedi. IŞÇIMNEVRENINDEN ŞÜKRAN SONER Uluslaşma 11 Eylül bağlantılı ABD'deki gelişmeler, bir yılın değerlendirmeleri ister istemez bizdeki seçim kördüğümü gündeminin gölgesinde kaldı. ABD'nin 11 Eylül'ü dayanak yapıp tek kırtuplu dünyadaki yerini sağlamlaştırma ope- rasyonları, Afganistan'a yerleşerek Türkileri, Hindistan'ı, Çin'i denetim altına alması çok yazılıp çizilecek. Aynı çerçevede, gündemde Irak'a müdahalenin olması da. Gündemimizden, dikkatimizden kaçabile- cek bir başka değeriendirmenin üzerinde dur- mak istiyorum: 11 Eylül'ün ABD toplumu için- deki etkileri. Onun da ABD topraklan içinde asla başlanna bir şey gelebileceğini düşünme- miş insanlarının yaşadığı büyük travma, kor- ku, bunun sonucu gelişen paranoyaölçülerin- de yabancı, özellikle de Müslüman düşman- lığı boyutu, ister istemez sonuçlan ile bizlere kadar ulaşıyor. 11 Eylül'ün ABD'deki sonuçlan üzerine ya- pılan değerlendirmeler arasında altı çizilen "uluslaşma" olgusu ilginç. ABD kaynaklı de- ğerlendirmelerde verilen ayrıntılara göre ABD, devlet politikası olarak uluslaşmaya sıkı sıkı- ya sarılmış bulunuyor. 11 Eylül sonrası etkin- liklerde, siyasilerin vurgulamalarında, yapılan törenlerde, toplantılarda işlenen kavram, ABD vatandaşlannı ABD ulus kimliğinde bütünleş- tirmek, ulus kimliği ile özdeşleştirmek. Dünyanın her yerinden -eski yeni- gelmiş göçmenler ağırlıklı ABD vatandaşlannı, bugü- ne kadar geçerli olan "Büyük, zengin Ameri- ka" kimliğinde buluşturmak, 11 Eylül sonrası gelişmeler için çok yeterli görülmemiş olabi- lir. ABD vatandaşlanna yönelik devlet politika- larında, bugüne kadar düzenin gereksinim duyduğu boyut, kitlelerin çoğunluğu için dün- yanın en zengin ülkesindeyaşıyorve bundan pay alıyor bilincini kazımak, hazzını yaşatmak ağıriıklıydı. ABD vatandaşı olarak beysbol ma- çı seyredecek kadar Ingilizce biliyor olmanız, ailenizin ya da sizin göç ettiğiniz ülkenin kül- türü egemen yaşamanız, fazlaca düzenle, olup bitenlerle ilgili olmamanız çok uygun ve yeterli idi. Düzeni, dünyayı sorgulamayan, dahası dün- yada olup bitenlerden habersiz, tüketerek mutlu olan Amerikalı kitleleri yaratmak önem- li idi. Nasılsa onlar adına yöneten, düşünen, dünyaya egemen olan, dünyayı biçimleyen bir üst kadro, seımayenin, siyasetin, devletin, askerierin, güvenlik ve istihbarat örgütlerinin kaymak tabakası vardı. Iç piyasa sıkışıklığa düştüğünde, ömeğin bir Japon pazan, AB ürünleri, ülke pazarına faz- laca girdiğinde, sıkı bir yerti mali kampanya- lan ile işler halledilirdi. Ekonomik dengeler har- camalann artmasını gerekli kıldığında düğme- ye basılır, tüketim toplumu eğilimleri kamçıla- nirdı. Çift kutuplu dünya düzeninde olduğu gibi, tek kutuplu düzenin yükselen yıllannda kolaycayönlendirilebilen, uzmanlıkalanlandı- ' şında kültür ve eğitim düzeyleri özellikle de bi- linçlendirilmeleri denetim altına alınmış kitle- ler, istenilen çizgiye, davranış kalıplanna çe- kilebilirdi. ABD vatandaşlanndan şimdi de uluslaşma, ulus bilincine ulaşmalan isteniyor. Italyan, Çin- li, Meksikalı kimlikleri ağır basan Amerikan va- tandaşlannın davranış kalıpları ile günün so- runlannın altından kalkılamayacağı sonucu- na vanlmış bulunuyor. ABD vatandaşlarının "Dünyanı en zengin, en güçlü ülkesinde bi- ze bir şeyolmaz" özgüveni sarsıldığından, or- tak değerler ve amaçlar doğrultusunda biriik oluşturma çabasına girilmiş bulunuyor. Dünyaya uluslaşma sürecinin bittiğini söy- leyen, ulus devletten vazgeçmeyi dikte ettiren ABD, kendi vatandaşlannı ulus devlet çatısı al- tında birieştirmek için seferberlik ilan etmiş bir konumda. Bizim ikinci cumhuriyetçiler, çağdaşlarımızın(!) bizde çok alay ettikleri, ulu- sal törenler, marşlann okunduğu, bayraklara sarılınan etkinlikler, şimdi ABD'de her an her yerde, her bahane ile gerçekleştiriliyor... İl- ginç, düşündürücü, ders verici, çarpıcı bir gelişme değil mi?.. soner@cumhuriyet.com.tr DTM ticari ilişkileri geliştiriyor îran'a İOO kişilik heyet ANKARA (AA) - Komşularla ticari iliş- kılerin geliştinlmesi stratejisi kapsammda Dış Ticaret Müsteşarlı- ğı (DTM), Iran'a yöne- lik bir ticari heyet gezi- si düzenledi. Organi- zasyonu 27 Eylül-4 Ekim arasında Orta Anadolu Ihracatçılar Birliği'nce yapılacak ve Devlet Bakanı Meh- met Keçeciler başkan- lığında düzenlenecek geziye, 100'e yakın işadamının katılması bekleniyor. Heyete ka- tılacak işadamlan. çe- şitli kentlerdeki ticaret odalarmı ziyaret eder- ken Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler' in de Iran devlet ya da hü- kümet yetkilileri ile iki- li görüşmeler yapması öngörülüyor. tran'ın, özellikle Türk müteahhitlik sek- törü açısından önemli birpotansiyel gösterdi- ğini belirten yetkililer, heyete farklı sektörler- den de katılımın bek- lendiğini kaydettiler. Türkiye'nin Iran'a yönelik geçen yılki ih- racatı, 2000 yılındaki ticaret heyeti gezisinin de etkisiyle. yüzde 52 oranmda artarak 360 milyon dolara çıkarken gerçekleştirilen ithalat ise 839.7 milyon dola- ra yükseldi. Türki- ye'nin, Iran'a yönelik ihracatının yüzde 13"ünü tanm ürünleri, yüzde 2'sini madenci- lik ürünleri ve yüzde 83 'ünü de sanayi ürün- leri oluşturuyor. tran'dan gerçekleştirdi- ği ithalatta en önemli payı ise petrol ve petrol ürünleri oluşturuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear