23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 12 EYLÜL 2002 PERŞEMBE 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr aklarenkazaltındaI • 'Göçmen ülkesi, özgürlükler toplumu' ABD, önce göçmenleri sonra özgürlükleri hedef aldı; medya bir süre sustu; ülkeyi polis devletine çeviren yasalar ve Guantanamo keyfiyetin uç noktasıydı ALPERBALLI VVASHINGTON- 1 1 Eylül'ün hemen ardın- dan göçmen ülkesi, özgürlükler toplumu olarak nitelenen ABD'de yönetim önce göçmenleri hedef aldı, sonra da özgürlükleri. Yabancılara yönelik b>ir dizi operasyon düzen- lenirken alternatifmedya dışındaki yayın organ- lan sa^aş kışkutıcıhğı yapıp "yurtseverliğp öne çıkardı. Saldınlarla ilgiü soru işaretlerine ya da istihbarat zafiyetine değinenler eleştirilere he- def oldu. Amerikan toplumu, bu arada demok- ratlar George Bush yönetimi çevresinde kenet- lendiler. 11 Eylül öncesi de yüzde 50 olan Bush'a destek oranı yüzde 92 "ye yükseldi. Kongre'dede 11 EylüTüiçpolitikamalzeme- si yapmama konusunda uzlaşma sağlandı. Bu uz- laşma ve Bush'a verilern medya desteği, Cum- huriyetçi Parti için bağış kampanyası sırasında Bush'un başkanlık uçağından dışanya bakar- ken çekilmiş bır fotoğrafinın 100 dolara satışa çıkanlmasıyla sona erdi. Bu olay istihbarat skan- dalmı da tetikledi. CBS televizyonu, 11 Ma- yıs'ta, Bush'a, saldınlardan 1 ayönce El Kaide'nin ABD içinde uçak kaçırmaya hazu-landığı yo- lunda brifıng verildiğini açıkladı ve "Bush biü- yordu, Bush ne bfiryordu" manşetleri gazetele- rin birinci sayfalannda yer almaya başladı. 11 Eylül'den bu yana gündem savaş dışın- daki konulara da kaydı. Sübyancı papazlann seks skandallan gündeme düşerken aralann- da enerji (Enron), medya (AOL), iletişim (Worldcom), muhasebe (Arthur Andersen) şirketlerinin bulunduğu devler soruşturma ge- çirdı. Soruşturmaya konu olan iki isim dikkat çekiciydi. Bush (Harken Enerji) ve DickChe- ney (Halliburton) görevlerine seçihneden ön- ce yönettikleri şirketlerin kârlannı şişirdıkleri suçlamasma hedef oldular. Medya uzun süre görmezden geldiği bazı ko- nulan da haruiamaya başladı: tnsan haklan ih- lalleri ve özgürlüklerin daralhlması. Ortadoğu- lulann oluşturduğu 1182 kişi gözaltma alındı. Çoğu için en fazla ülkeden çıkanlmayı gerekti- ren vize yasasının ihlali suçlaması geçerliydi, an- cak sanıklar uzun süre avukatlanyla görüştürül- medi. adlan açıklanmadı. Işkence suç olarak kabul edıldiği için ABD istihbaratı "ldriüşleri"ni başkalannayaphrdı. Aralannda Suriye, Mısır ve Pakistan'ın da bulunduğu bazı ülkelerde gözal- tına alman sanıklara sorulmasuıı istedikleri so- rulan "sorgu makamlanna" ıletmekle yetindi- ler. ABD'de gözaltında bulunanlara ise "işbirn- ği" teklif edildiği, karşıhğında "iş, para, yeni künKk'' önerildiği basına yansıdı. CIA ajanlannı öperek karşılayan zanh 1990'larda ABD'nin de aradığı, Mısır'da gö- zalhna aluıan bir terör zanlısının kendisini alma- ya gelen CIA ajanlannı saniıp öperek karşıla- dığı, trajikomik bir örnek olarak anlatıhyor. Kongre'de kabul edilen terörle mücadele ya- sası. sağcılan bile harekete geçirdi. Aralannda muhafazakârlann da bulunduğu 120 grup, Po- litik Özgürlükleri Korumak için Ulusal Koalis- yon çatısı altında yasaya karşı çıktı. Yeni düzenlemeyle Adalet Bakanlığı'nın bir kişi hakkında "şüphefi" nitelemesi yapması tu- tuklama için yeterîi olacak. "Gizfi bir mahkeme, yine gizfi kanıdarla" telefon dinleme ve ev ara- ma izinleri verebilecek, istihbarat birimleri elekt- ronik posta mesajlannı okuyabilecek. Yasa terörün tanımını da genişletiyor. Koyu Protestan Adalet Bakanı John Aschroft, pos- tacı, pizza dağıtıcısı, tamirci, taksi şofbrü gi- bi meslek mensuplannın ajan olarak kullanıl- masına dönük yasa taslağı hazırladı. Küba'daki Guantanamo üssünde yaşananlar ise ABD'nin keyfiyetinin en uç noktasını oluşturu- yor. Bush 13 Kasım 2001 'de askeri mahkeme- lerin kurulmasına ilişkin başkanlık direktifi ya- yımladı. Buna göre, askeri mahkemelenn yar- gıçlan Savunma Bakanı taraftndan atanacak, yasadışı elde edilen ifadeler (ışkence altında alı- nan da dahil) kanıt olarak kullanılabilecekti. 30 ülkeden 600 kişi, 11 aydır Guantanamo'da avu- katlanyla görüştürülmeksizin ABD cezaevi stan- dartlanndaki en küçük hücrede tutuluyor. 1SLAM TARTIŞMALARI BAŞLADI Cihadakarşı HaçlıSeferi İREM SAĞLAMER ABD'nin ticari süngesi Dünya Ticaret Merkeziyle askeri simgesi Pentagon'a uçaklarla düzenlenen ve yaklaşık 3 büı kışinin ölümüne yol açan 11 Eylül saldınlan, bütün dünyada yeni bir tartışmayı da başlattı. Saldın dünya liderleri tarafindan kınanıp terörle savaşım sözleri verilirken bir yandan da başta ABD olmak üzere pek çok Batılı ülkede "tslam karşıthğı ve düşmanhğı'* hortladı. Eylemcilerin hepsının Müslüman olması "tslamla terör sözcüklerinin eşanlamlı olarak anıhnaya" başlamasma yol açtı. Islamın terörü körükleyip körüklemediği sorusu gündeme geldi.l 1 Eylül'ü izleyen birkaç gün içinde ABD'de çok sayıda Müslüman ve Arap saldınya uğradı. 1 yıl içinde binlerce Müslüman haksız yere gözaltma alındı, uçaklardan indirildi. smırlardan geri çevrildi ya da sınırdışı edildi, Islam merkezlerine saldınlar düzenlendi. Müslüman ve Araplann insan haklan çiğnendi. El Kaide lideri Usame büı Ladin'in "dhat" çağnsma karşılık Başkan George Bush da saldından birkaç gün sonra terorizme karşı "Haçh Seferi* başlattığını açıklıyordu. Bush. "Teröre karşı başlatacagunız bu Haçlı Seferi, bu savaş zaman alacakbr. Amerikahlar sabırta obnaüdır" dedi. Islam karşıtı duygulan iyıce kışkırtacak bu açıklamanın ardından Müslümanlar ayağa kalktı. Bush, ertesi gün danışmanlannm uyansıyla "öyle demek istemediğini'' söyledi. Bir süre sonraysa, Italya BaşbakanıSflvio Berhısconi, "Kendi uygarhğımızın fistün olduğunu bilmeliyiz" diyerek Hınstiyanlığın —»«-«.«—»-—~~ Müslümanlığa karşı IT ' "üstünhlklerinden ve •"•ava erdemlerinden" söz etti. îslam karşıtı koroya katılan bir ünlü isim de gazeteci-yazar Oriana FaDaci oldu. Fallaci, makalesinde Müslümanlann Batı uygarlığını yok etmek ava korsanlannın Müslüman olması, Batı'da Müslüman karşıtlığını körükledi. Beriusconi gibi isimlerin dışında Batılı liderler, terörle îslarru birbirinden ayırmaya çalıştılar. Ancak Islamın terörle ilişkisi hâlâ sorgulanıyor. için "dhat" başlattığını yazdı ve bu saldınya karşılık verilmesi gerektiğini ifade etti. Fallaci yazısını, "Onlar bizi yok etmek istiyor-. Allah kahretsin" sözleriyle bitirdi. Bu tartışmalarla birlikte, Samuel Huntington'ın 1993 te yazdığı ve büyük yankı uyandıran "Medeniyetler Çaüşması" makalesi de yeniden gündeme geldi. Huntington taraftarlan 11 Eylül'ü uygarlıklar çahşmasının bir kanıtı olarak gösterdi. Huntington, gelecekteki savaşlann Müslümanlarla Batı arasında yaşanacak bir kültür ve uygarlık çatışması olarak gerçekleşeceğini yazmıştı. 'İslamto Ban arasındaki savaşın son halkası' Huntington yandaşlanna göre 11 Eylül, "îslamla Baü'mn arasındaki bitmeyen savaşın son halkasıydL." Beriusconi ve Fallaci de aslında Huntington'ın Bah'nın üstünlügü tezinden yola çıkmıştı. Bir grup Müslümanın bu korkunç eylemi "Aflah ve kutsal değerler adına" gerçekleştirmesi Batı'yı dehşete düşürdü. Artık îslamla terörün birlikte anılmaya başlaması, Müslüman liderleri sıkıntıya soktu ve Islam dünyası "Bunu yapanlar gerçek Müslümanlar olamaz. tslam banş ve hoşgörü dinidir" şeklinde açıklamalar yaptı. "Haçlı Seferi" sözünü geri alan Bush da bir süre sonra ABD'deki ve dünyadaki Müslümanlann gönlünü ahnaya çalıştı. Bunun iç nedenlerinden birinin, Müslümanlann oyunu çekmek olduğu gündeme getirildi. Saldınlardan sorumlu tutulan Büı Ladin'in yakalanması için olduğu söylenen oysa arkasında çok daha başka büyük oyunlann da bulunduğu söylenen Afganistan operasyonu için Bush'un uluslararası destek sağlaması gerekiyordu. Bush, teröre karşı uluslararası koalisyon oluşrurabilmek için Islam ülkelerine yanaşmak ve söylemini yumuşatmak zorunda kaldı. Saldırınııı bilanço Gelecek iki yılda New York için tahmin edilen maiiyet Sefmaye ve varlık kaybı 30.5 mityar dolar Dünya Ticaret Merkezı'nın yeniden ınşası 6.7 mityar dolar Diğer ofislenn ınşası 4.5 mityar doiar Allt yapı ınşası (yol, metro. vb.) 4.3 milyar dolar Dığer harcamalar 27 milyar dolar İş gücü kaybı özel temizleme 11 milyar dolar anlaşrnalan 1.1 milyar dolar Bılgisayariar, masalar, telefonlar vb. 5.2 milyar dolar Vergi kaybı 3.5 milyar dolar 35 mdyardolar 30 25 15 Acil durum fonları Diğer 1.7 milyar dolar r • *** Şj Asken operasyonlar ' (Afganıstan'daki savaş ve küresel istihbaratı 11.9 milyar dolar Dış ınsanı ve ekonomık destek 1.3 milyar dolar Teronzmle mücadele 13.1 milyar dolar Havacılık sektorüne ekonomık destek 15 milyar doiar Saldın tazmınat 11.9m«yardolar Ekonomik büyüme tahminleri 2002 için Büyüme (%) Ağustos 2002 <natc THE TIMES Ekonomi Servisi -11 Eylül'ün yıldönümünde verilcr. savunma sanayü dışında hemen her sektörde • • kaybuu da savunma harcamalan ve azanan savunma sanayıı büyük bir tahribat yaşandığını ortaya koyuyor. Küresel ekonomik durgunlukla birlikte gelen tahribat, getişmiş ülkelerdeki büyüme tahminlerini olumsuz etkilerken ABD üzerinde "sınırü" etki yararması dikkat çekiyor. New York'ta 95 milyar dolarlık bir kayba uğrayan ABD'nin büvüme tahminleri, Ekim 2001 'de yüzde 2.8'den yüzde l'e kadar indirilmişti. Aynı ay içerisüıde .laponya'run 11 Eylül öncesi yüzde 0.5 olan büyüme oramnın -0.5'e ineceği tahmin ediliyordu. Amerikan toplumunun Nevv York dışında bir başka Savunma sanayüne ve ilgili sektörlere hız kazandıran harcamalar için ABD Senatosu bir acü durum fonu ohışturarak fona bütçeden 40 milyar dolaruk ka> nak aktardı. Kaynağın 25 mihar dolardan fazîası ise askeri harcamalara aynldı. Lluslararası borsalarda ise 11 Eylül'le başla\an şü-ket skandallanyla de>am eden "şoklar züıciri" rrihonlarca dolarlık kayba yol açn. Ka>ıp, Avrupa'nın beBrle>ici endeksi Ingiltere FTSE Endeksi'nde 495 milyar dolar, New \brk Borsası Dow Jones Endeksi'nde ise 664 mirvar dolan buldu. Bush yönetiminin saldınlann sorumlusu olarak gördüğü Bin Ladin kayıp ABD, teröristiııi hâlâ anyor BİLGE ESER iki uçak, 11 Eylül günü ABD ekonomisinin sembolik kalbi Dünya Ticaret Merkezi'nin ikiz kulelerine çakıldı. 1 saatgeçme- den bir başka uçak bu kez ülke- nin "savaş" merkezine, Washing- ton'daki SaMinma Bakanlığı bı- nastna çarptı. Saldınlann arkasın- da kim vardı? Akıllara gelen ilk isim Usame bin Ladin oldu. Bin Ladin'in düzenlediği ey- lemlerin kronolojisi ve ABD'ye duyduğu nefret bir gün sonra bü- rün gazetelerde geniş yer bulmuş- tu. Suudi eylemci. 7 Ekürı 2001 'de "ABD'ye bir çift sözüm \ar: Biz Fiüstin'de güven içinde olana ka- dar Amerikalılar güven içinde olamayacaklardır" diyordu. Washington, saldınlardan iki gün sonra "11 EyKil saldırüannı • Taleban'ın Bin Ladin'i iade etmemesi üzerine 7 Ekim'de ABD operasyonuyla taruşan Afganistan, köktendinci yönetimden kurtuldu ama istikrar daha çok uzakta. VVashington'ın baş zanlısı Bin Ladin'den ise eser yok. Usame bin Ladin gerçekleştirdT açıklamasını yaptı. Taleban'ın sakladığı Bin Ladin'i ele geçir- mek için, 7 Ekim'de Afganistan'a "Sonsuz Özgürhık" harekâtı baş- latıldı. Taleban yıkıldı; yerine ABD güdümlü yönetim kuruldu. Ancak ne Afganistan banşa da- ha yakın, ne de ABD "teröristi- ni" henüz bulabildi. 1957'de Suudi Arabistan'da do- ğan Bin Ladin, 80 milyon dolar mirasını aile şırketlerinde katla- dı. 1979'da Sovyet işgalinin ardın- dan Afganistan'a giden Bin La- din, parasını Müslüman örgüt- lenmeyeharcadı. 1988'de< üs"an- lamına gelen El Kaide'yi kurdu. ABD'yse bu süreç içinde, "mü- cahitlere'' yaptığı para ve silah yardımıyla Bin Ladin'i "besle- dL" Komünizme karşı birlikte sa- vaşan El Kaide ve ABD'nin yol- lan, Körfez Savaşı'ndan sonra aynldı. Bin Ladin, 10 Kasım'da Pakistan gazetesi Davvn'a, "ABD ve müttefikleri. Fiüstin'de, Çeçe- nistan'da ve Irak'ta bizi katledi- yor. Müslümanlar, karşıbk ver- mekte hakhdu-" diyordu. Bin La- din bu sözlerle, 1993 "te, DTM'de- ki bombah eylemde 6 kişinin; 1998'de ABD büyükelçılikleri- ne yönelik saldınlarda 224 kişi- nin ve 2000'de Yemen'deki USS Cole gemisine yönelik saldında 17 denizcinin öldüğü eylemlere gerekçe buluyordu. Afganistan'a 7 Ekim'de ope- rasyon başlatan ABD, kendi elle- riyle büyüttüğü "Frankeştayn"ını yakalamaya çalışıyordu. Bin La- din 'UÎ Pakistan, Iran, hatta Çin'e kaçtığı yönünde haberler geüyor- du. Olmüş olabileceğine ilişkin açüdamalanysa Bin Ladüı ya- yımlanan kasetleriyle yalandı: ABD'ye ilk kez kendi toprak- lannda "dehşet" yaşatan Bin La- din, hâlâ yakalanamadı. "Bin Ladin öktii", "Bin Ladin yaşrvor" ya da " Yakalanması an mesele- si" şeklinde açıklamalara De- mokrat Partili Senatör Max Cle- land sonunda şu sözlerle tepki verdi: "Operasjonun adı, Son- suz Öfke olarak değişmeli. çün- kü BinLadin'ine yakalayabildik ne de öldürebildiL" B EDELÎAĞIR OLDU Ortadoğu bilinmeze gidiyor ÖZGÜRULUSOY ABD, 11 Eylül'ün üzerinden daha 1 yıl geçmeden, saldınlarda yaklaşık 3 bin kişinin öldürülmesinden sorumlu tutruğu El Kaide lideri Usame bin Ladin'i 2. plana atarak kamuoyunu Irak'a saldınya hazırlamaya başladı. "Teröre karşı mücaddenin" yeni aşamasının hedefi Saddam Hüseyin için ilk elde öne sürülen El Kaide'ye yatakhk yaptığı iddialan çok alıcı buhnadı. Muhammed Atta'nm, Prag'da Iraklı bir yetkiliyle görüştüğü savlannı ABD bile dogrulayamıyor. Sıra Irak lidennin yeniden kitle imha silahlan edinmeye çalıştığı savlannı içeren raporlarda.Saddam Hüseyin'in, kitle imha silahlan edinmek isteyeceğinden kuşku duyuhnasa da Washington yönetiminin gerçek amacı pek net değil. Sözgelimi piyasalar, tekleyen ABD ekonomisinin bu kararda etkili olup olmadığını merak ediyor. Nedeni ne olursa olsun Ortadoğu, sonu görünmeyen bir sürecin içine çekiliyor... 11 Eylül'ün hemen ardından oluşan "teröre karşı mücadele" koalisyonuna Arap ülkeleri de kahrmıştı. Sorunu bir tslam-Hıristiyan çatışması olarak göstermekten kaçmma çabalan, küreselleşmenin kamçıladığı yoksulluk, adaletsizlik gibi terörü besleyen kaynaklann kurutuhnası gerektiği vurgusu, önceleri Filistin için umut ışığı olarak görüldü. Başkan George Bush da "Filistin devletinin her zaman vizyonun bir parçası" olduğunu söylüyordu. Gerçi bu açıklamanın. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Afganistan operasyonuna destek aramak için çıktığı Mısır, Suudi Arabistan ve Umman turu öncesine denk gehnesi dikkat çekiciydi. Bush'un açıklamalan yine de Araplan umutlandmnıştı. Bush, bölgeye el atacaktı. Bush Afganistan'da operasyonun soğumasının ardından gerçekten de Filistin sorununa el attı ve Israil Başbakanı Ariel Şaron'un "Biz de terörle mücadele edryoruz" adı altmda Filistin'de yürüttüğü şiddet kampanyasma destek verdi. VVashington'ın Filistin sorununda yanlı tutumu ve Saddam - --,,.-- » - Hüseyin ABD'ye kafa tutmaya devam ederken Iraklı sivillerin 12 yıldır ambargo alnnda yaşıyor ohnası, Arap ülkelerinde ABD'ye yönelik öfkeyi körüklüyor. Bu öfkeyi dizginleyememekten ürken Arap liderleri de artık "küresel komutan" Bush'un "ya bizimlesinizdir ya da bize karşı" söylemıne rağmen Ortadoğu sorunu çözülmeden Irak'a düzenlenecek bir saldınnm bölgeyi ateşe vereceği uyansını dillendiriyor. Suudi Arabistan, hatta Kuveyt, BM silah denetçilerinin Irak'a dönmesine dayalı diplomatik çözümden yana olduklannı açıklıyor. Katar operasyona karşı olduğunu söylüyor, ama bu açıklamalar El Udeyd Hava Üssü'nün savaşta kullanılacağı haberlerinin sızmasrnı önleyemedi. Ürdün de savaşa karşı, oysa yine basına göre ABD saldınsuıda en büyük görev Ürdün'e düşecek. 11 Eylül'den sonra gelişmekte olan ülkelerde egemenlik kavTamma yeni bir bakış geliştiren VVashington'ın Ortadoğu'da köklü bir "temizük harekâtma" girişerek Suudi Arabistan, Suriye ve Mısır dahil "beğenmediği" bütün rejimleri değiştirmek istediği yolundaki haberler Ortadoğu'nun baskıcı rejimlerini endişelendiriyor. Bağdat'ta kurulabilecek ABD'ye yakın yeni rejimle ilişkileri iyi tutmak kendi çıkarlanna olacak. frashington'ın Afganistan operasyonu Öncesinde Filistin sorunu için verdiği mesajlar Arap dünyasuu umutlanduTnıştı. Riyad'ın endişesi 11 Eylül'e kanşan 19 hava korsarundan 15'inin Suudi Arabistan vatandaşı ohnası Riyad için aynca bir tedirginlik kaynağı. Vv'ashington'ın Suudi petrolüne bağımlılıktan kurtuhnak istediği biliniyor. Şaron'un Eylül 2000'deki Harammüşşerif ziyaretinden sonra yaşanan şiddetin faturasını Filistin lideri Yaser Arafat'a çıkaran Bush, Filistin halkınm iradesine bakmaksızın Arafat'ı gözden çıkanyor. Filistinli sivillerin öldüğü "operasyonlan" bir kalemde silerek Israil'e yönelik terör eylemlerini "durdunnayan'' Arafat'ın yerine yeni isimlerin gelmesi gerektiğini belirtiyor. ABD'nin yardımlanndan aslan payını alan Israil, Filistin'in devlet olma yolundaki her türlü girişimini baltalamaya, hedef gözeterek yaptığı saldınlarda aralannda çocuklann da bulunduğu sivilleri "yanhşhkla" öldürmeye devam ediyor. Israil'in operasyonu sırasında Ramallah'ta "hapis" kalan Arafat ise gücünü günbegün yitiren yönetimini ayakta tutabilmek için ABD'nin desteğine ihtiyaç duyuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear