Catalog

AĞUSTOS 2902 ÇARŞAMBA +CUMHURfYET SAYFA HABERLER İHITden TürtCe zayıfnot • A-NKARA (Cıunhurryet Bûrosu) - Insan HakJan Demeği (ÎHD) Anlcara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Saadet Erdenu eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün bakanlığı sırasında insan haklanna yakı şır bir tutum izlemediğini ilen sürdü. Erdem düzenJedigi basın toplantısında, cezaevlerinde yaşanan sorunlara ilişkin bilgi verdi. Erdem. eski Adalet Bakanı Türk'ün bir konuşmasında, "Cezaevierine yapılan "Hayata Dönüş Operasyonu" nedeniyle kendimle gurur duyuyorum" ifadesini kullandığını belirterek "Insan haklanndan sonımlu bakanlık yapan bir kimseninin insan haklanna yakışır bir tutum izlemesini isterdik" dedi. Adayhk başvıruten • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'ye düne kadar 356 kişi, MHP'ye de 200 kişi millervekilligi aday adaylığı için başvuruda bulundu. CHP'ye başvuranlar arasında eski bakanlardan Şerif Ercan ve Hasan Fehmi Güneş gibi isimler bulunurken MHP'ye de Kjnkkale Valisi Behiç Çelik ve Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Necdet Özkaya'run yanı sıra çok sayıda öğretim üyesi başvurdu. FHveMlTCen ortak operasyon •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-11 Eylül'de New York'taİd Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldınnın ardından Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajaniannca izlenen îmamlar Birliği örgütü kuryesi "Ubeyde" kod adlı Mevlüt Kar'ın. Ankara Esenboğa Havaalanı'nda geçen hafta yakalandıgı bildirildi. El Kaide örgütünün para transferlerini de gerçekleştırdiği iddia edilen Kar, sorgusunun ardından tutuklandı. Operasyonun FBI, MİT ve Emniyet'in ortakJığıyla gerçekleştirildiği bildirildi. Çanakkate'de merkez yoMaması • ÇANAKKALE (Cumhuriyet)-CHP'de îsmail Özay'ın milletvekilliğine soyunarak belediye başkanlığı görevinden istifa etmesinin ardından. genel merkez tarafından Çanakkale'de merkez yoklaması yapılacağının açıkJanması parti kademelerinde "şok" jtkisi yaptı. Merkez yoklamasına karşı DİdukJannı, demokrasiyi savunan bir partinin üye ıaklannı görmezlikten >elmesini içlerine iindiremediklerini belirten :HP Çanakkale II Başkanı vlusa Artam, gerekirse stifa etmekten •ekinmeyeceğini söyledi. ndeoy yacakJar IPERVARİ (AA) - Siirt'in 'ervari ilçesine bağlı )olusalkım Köyü'ndeki atandaşlar, siyasi partileri rotesto etmek için seçimde y kullanmamayı ararlaştırdılar. Köy luhtan Hakim Afşin. 400 ;çmenın bulunduğu öylerinde yollanrun ve •lefonJannın olmadığuy___ _ 5yledi. Afşin, geçen rçimde tüm partilerin 5yleraıe gelerek yol ve lefon vaadinde ılunduğunu, ancak bugüne ıdar bunlann ;rçekJeşmediğini ifade etti. DİSK Başkanı Çelebi devreye girdi. CHP lideri, çatı için kendi partisini işaret ediyor Baykal'dan ittifak şartıANKARA (CumhuriyetBü- rosu) - Solda birlik için liderler düzeyinde görüşmelerde bulu- nan Kemal Derviş, sendika yö- neticilerıni devTeye soktu. Bu çerçevede, DİSK Başkanı Sû- kyman Çdebi'nin dün ziyaret ettiği CHP lideri Deniz Bay- kal'ın, soldakı birlik arayışla- nna "CHP şemsiyesi aJtmda ol- mak koşuluyla" sıcak baktığı- nı ilettiği ögrenildi. Derviş, "Sa- bırlar tükenryor. Solda birlik sagfanmah. Ötesinde birşeysöy- lemekisteıniyonınr diyerek si- yasi adres belirtmekten kaçın- dı. YTP Başkanı tsmailCem ise ittifak arayışlanndan umutlu olmadığını açıkladı. Derviş, hükümetten aynldık- tan sonra da solda bütünlük ara- yışını sürdürüyor. Dün yoğun birmesai yapan Derviş, bu ko- nuda DÎSK ve Türk-îş'ten is- tediği desteğe olumlu yanıt al- dı. Derviş'le bir araya gelen Türk-îş Genel Başkanı Bay- ram Meral ve DlSK Başkanı Çelebi. soldald dağınıklığın gı- derilmesi çağnsında bulundu. Çelebi daha sonra, Deniz Bay- kal'la da bir araya geldi. Görüş- me sonrasında açıklamalarda bulunan Çelebi, Türkiye'de so- lun iktidar olması için gayret gösterdiğini belirtri. Sol diye takdim edilen tüm değerlerin bir arada olması gerekriğini vur- gulayan Çelebi, "Sayın Baykal da mı böyle düşünüyor" yö- nündeki soruya ise şu yanıtı verdi: "BaykaTdan akhğım iz- lenim. kimseye kapdarmm ka- palı olmadığı yönünde. Ama Yarın Hacıbektas'ta ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART 4KASIAI karıkatürü Başbakan meydankra iniyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 4 Mayıs'tan bu yana sağlık sorunlanyla uğraşmak zorunda kalan Başbakan Bfilent Ecevit meydanlara iniyor. Ecevit, yann Hacıbektaş şenJiklerine kafıiacak. Ecevit, 18 Ağustos Pazar günü de Kaynaşlı'ya gidecek. Başbakan Bülent Ecevit, 4 Mayıs'ta rahatsızlanarak hastaneye kaldınlmıştı. Başbakan Ecevit, o tarihten bu yana bir kez Ankara dışuıa çıktı. 25 Temmuz günü Ata uçağıyla Milli Güvenlik Kurulu toplantısı için Istanbul'agitti. Seçim sürecine girildikten sonra meydanlara inme karan alan Başbakan Ecevit'in programınm önümüzdeki günlerde netleşeceği ve sayısı çok fazla olmasa da bazı illere gideceği vurgulandı. Ecevit, yann Hacıbektaş şenJiklerine katılacak. Ecevit'in 18 Ağustos pazar günü de köy-kent projesi uygulanan Kaynaşlı'ya gideceği bildirildi. Yağcı'nın BDDK'den aldığı şirkete Oya Ünlü'nün eşinin yerleştirildiği ortaya çıktı Derviş'ten torpiDi atama ÇOK HALKIM ÎRAP&S>) MANJSIPI SAMAÎVt «AMSI ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet bakanlığı görevin- den istifa ederek yoğun siyasi çalışmalannı sürdüren KemaJ Deniş'e Ankara'daki ofisini ve şoforlü makam aracını tahsis eden Mardinli işadamı Necati Yağcı'nın, sahibi olduğu Inter Yatınm'ı, Bankacılık Denetle- me ve Düzenkme Kurulu'ndan (BDDK) aldığı ve buraya Der- viş'in danışmanı Oya Ünlü'nün (Kızıl) Öctisat Bankası'na el ko- nulmasının ardından işsiz kalan eşi Emre Kml'ı da yerleştirdigi ortaya çıktı. BDDK kaynaklanndan elde edilen bilgilere göre, fon yöne- timindeki InterYatınm daha ön- ce hiç bankacılık deneyimi ol- mamasına ve bu işi yürütecek personele sahip olmadığı bilin- mesine karşın Necati Yağcı'ya Komşular tepki gösterdi ANKARA (Gnmhuriyet Bürosu) - KemaJ Derviş in, çalışmalannı Gaziosmanpaşa'dalci büroya taşıması nedeniyle artan görüşme trafiğine semt sakinleri tepki gösterdi. îki mahalle sakini, canlı yayın araçlarının jeneratörlerinden rahatsız olduklan gerekçesiyle Derviş'in bürosuna giderek tepkilerini dile getirdiler. verildi. tddialaragöre, Inter Ya- tınm'ın Yağcı'ya verilmesi için dönemin Devlet Bakanı Derviş ile YTP Mardin Milletvekili Mustafa Kemal Tuğmaner, BDDK'den ricacı oldu. Yağcı, Inter Yatınm'ı aldıktan sonra spordan sonımlu Devlet Baka- nı FlkretÜnlü'nün, Öctisat Ban- kası'na el konulmasının ardın- dan işsiz kalan damadı Emre Kızıl'ı da burada işe başlattı. 1IRMIKIAYDIN ENGİN CavitÇağfara ait olan ve el ko- nulan Inter Yatınm'ı satın alan işadamı Necati Yağcı'nın, büro- sunu ve 2 adet Renault Megane marka aracını Derviş'e tahsis et- mesi ise tarnşmayaratn. Derviş, istifasının ardından siyasette iz- lediği bu yöntem nedeniyle eleş- tirüere hedefoldu. Derviş'in "ofi- snden" yapılan yazıh açıklama- da, dairenin Yağa'ya aitZafer Ta- ahhüt Inşaat AŞ'den 1.5 milyar liraya kiralandığı ifade edildi. Açüdamada. 2 aracın da 1.5 mil- yar liraya kiralandığı savlandı. DYP Grup Başkanvekili AM Rı- zaGönülise, gazetecilerinkonuy- la ilgili sorusuna "Türk usuîü Amerikanvari potitika'" karşılı- ğını verdi. Gönül, "DemekkiSa- ym Derviş de bakan olarak gö- rev yapöğı 18 ayhk süre içinde Türkiye'yebenzedi'' dedı. DSP'lı Dev let Bakanı Zeki Sezer, "50yi- dır siyasetin içinde olan Sayın Ecevit'in en küçük bir benzeri falsosu yoktur. Ecevit'e dfl uzat- maya cüretedeıüereduyuruhır" görüşünü dıle getırdi. SP Genel Başkan Yardımcısı MehmetBe- kâroğhı da. "Derviş'in bu çevre- lerin kendisinetahsis ettiği büro- larda kalması doğaL Çünkü ru- zukurulann sözcüsûdür" değer- lendinnesini yaptı. adrnı birtaraftan aülmaz. Ken- dini solda ifade eden örgütier, birçok sol olmavan örgütkrie divalog kurarken solda buhı- nan organizasyonlaıia diyalog kurubnasmı da bep bir verden beklememelLOnlanndabirça- bası olmah." Edınılen bilgiye göre, görüşmede Baykal sol- dald biriiktelik arayışlanna CHP çahsında olması koşuluyla kar- şı olmadığını belirtri. Bay- kal'uı, Derviş'i daha önce CHP'ye davet ettiği ve bu yöndeki çağnsının geçer- li olduğu görüşünü taşıdı- ğı öğrenildi. 'Derviş'in karan yann netieşccek' DervTş'le görüşen YTPTi Şişli Belediye Başkanı Mustafa SangüL Derviş'in tsmail Cem ve Hüsamet- tin Özkan'la birlikte hare- ket edeceği izleniminde ol- duğunu söyledi. Sangül, "Zannederim en geç per- şembegünü(yam),bu nok- tadald karannı çok oium- luolarakverecek" diye ko- nuştu. Sangül'den sonra da te- maslannı sürdüren Der- viş'in ise, "YTP'yekaüla- caknusnnz" yönûndekı so- rularayanıt vermemesi dik- kat çekri. Solda birliği sağ- lama çahşmalanna sivil toplumdan da destek gel- diğini anımsatan Derviş. "Solda birlik çahşmalan başanh otanazsa ne yapa- caksınız" sorusuna ise, "Mutiaka başanfa ounah" yanıtuu verdi. Çağdaş güç- lerin Meclis'te çalışması- nın önemli olduğunu söy- leyen Derviş, "DSP, CHP ve YTP'nin yaklaşımlan birbirine benzryor. Bu par- tilerdeki kadrolann bir ks- mı geçmişte de birlikte ça- l^fo" dedi. Milletvekilliği- nin önemli ohnadıgını, li- derlik peşinde de olmadı- ğını vurgulayan Derv iş, Baykal'lagörüştükten son- ra karar vereceği savlannı da yalanladı. Derviş şun- lan söyledi: "Saym Bay- kal'la şu anda bir görüş- me durumumuzyok. Siya- settetoparlanmanın obna- sıgerektiğineinanmayade- vamedîyorum.Zor bfreko- nomikprogram uygubdık, buyöndekikazanımlansi- yasalistikrarsızhkuğruna kaybetmeyelim istiyorum. Füdr birliği içindeki biryö- netim, ülkevi daha güzel günlere görürür. Seçim önemli bir araç ve iyi kul- lanılması gerekn-." Cem: Umutlu değflim YTP Genel Başkanı Is- mail Cem ise, Derviş'in it- tüâk çahşmalanndan umut- lu olmadığını açıkladı. Cem, "Derviş'in çabalan- na saygı duyuyorum ama buittifaklardaa ittifak ara- yışlanndan pek bir sonuç alınabilecegini sanmıyo- rum" dedi. aengin@doruk.net.tr 1839 yılında Istanbul sokakla- nna dağılan münadiler "Gülha- ne Hattı Hümayunu "nu okurlar- ken duyduklannı anlamayan so- kaktaki "Osmanlı "ya, duyduk- lannı anladığını sanan bir başka "Osmanlı" olup biteni pek kes- tirme özetledi: - Bundan böyle gâvura gâvur denmeyecek!.. Fazla kestirmeydi. Gerçeği doğru yansıtamayacak kadar fazla... Osmanlı uymklannı yasalar ve padişah önünde eşit haklı kılan kurallarGülhane Hattı Hümayu- nu'nun maddelerinden sadece bir bölümüydü. Kimileri Osmanlı toprağında "Batılılaşma"yı Gülhane Hattı Hümayunu ile tarihlendirir. Kimi- leri daha da geriye gıdip. II. Mah- mırt'un 1826'da Yeniçeriliği or- tadan kaldırmasını Batılılaşma- nın başlangıcı sayar. Daha da in- ce eleyip sık dokuyanlar Batılı- laşmanın başlangıcını III. Se- lim'e kadar götürürler. Tarhşmayi erbabtna, yani tarih- çilere bırakalım. Biz 1839da ka- lalım. Gülhane Hattı Hümayu- nu'nda. 0 tarih, Türkiye'de kapitalizmin gelişmesinde önemli bir adım, hatta ilk adımdır. Çünkü Türki- 160 Yıllık Süreçte Bir Halkaye'de "Batılılaşma" ile "kapita- lizme geçiş" ayn ı döneme işaret eder ve aynı sürecin iki ayn adı- dır. Bütün mülkün Tann adına pa- dişaha ait olduğu, özel mülkiye- tin olmadığı, dolayısıyla serma- ye birikimine olanak tanımayan koşullardan 1839'dan itibaren özel mülkiyetin yasal güvence altına alındığı bir döneme geçil- di. Yani Osmanlı toprağı üstünde kapitalizmin gelişmesinin yolu ve önü açıldı. 160 yıldır Türkiye'de kapita- lizmin gelişmesinin duraklan sı- ralanıyor. Büyük siyasal attüstlük- ler bu sürecin keskin dönemeç- leri anlamına geJiyor. 1876'daki 1. Meşrutiyet, özün- de padişahın, elindekı siyasal er- ki toplumun varlıklı kesimleri ile (=kapitalistadaylanyla, sermaye- dar sınıflarla) paylaşmak zorun- da kalmasıydt... 19O8'de2. Meşrutiyet'in ilanı ile yarım kalan deneme yinelen- di... 1923'te Cumhuriyetin ilanı ile siyasal erk tümüyle Türkiye Bü- yük Millet Meclisi'nin eline geç- ti. (Cumhuriyet döneminde, ka- pitalist sistem içinde bir kalkın- ma modelinin yeğlendiğini anım- sayalım. Devletçiliğin, özünde devlet fideliğinde kapitalist yetiş- tirme aracı olarak işlediğinın al- tını çizelim). Ve1950. 1950 seçimleri ve Demokrat Parti'nin ezici bir çogunlukla ik- tidara gelişi, devlet fideliğinde palazlanan, 2. Dünya Savaşı ko- şullannda, savaşa girmeyen bir ülkenin sağladığı olanaklarlaepey semiren kapitalistlerin siyasal er- ki tümüyle ele alma atağı, en azından siyasal erkin egemen, başat ortağı haline gelmesi de- mektir. 27 Mayıs 1960,12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 askeri müdahale- leri de bu sürecin gitgelleri, zik- zaklan olarak okunmalıdır. Keza Turgut Özal'la doruğu- na çıkan dönem de Türkiye'de kapitalizmin gelişmesinin aftüst- lük denebilecek yoğunluk ve kes- kinlikteki dönemeçlerinden biri- dir. • • • 2002 yazındayız. Siyaset kilitlenmiş durumda. Kasımda seçim var. Türkiye kapitalizminin bütün örgütleri bugüne dek görülme- miş bıretkinlik içindeler. TÜSİAD bir dernek gibi degil, bir siyasal parti gibi çalışıyor. Programlar hazııiıyor, siyasal erkin kompo- zisyonunu beliriemek için var gü- cüyle çalışryor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) siya- setin içinde hiç bu kadar dotay- sız ve aleni rol üstlenmemişti. Ve Kemal Derviş. Kemal Derviş'i Türkiye'de ka- pitalizmin gelişmesinin keskin bir dönemeci içindeki rolüyle kavrayamazsak, şu günlerde si- yasetin neden onun adı çevre- sinde kılitlendiğini de açıklayama- yız. Kemal Derviş'e, "IMF'nin aja- nı, DünyaBankası'nın memuru, ABD'nin misyoneri" gibi sövüp saymaktan ibaret nitelemelerle yaklaşmak belki kimi öfkeleri se- rinletir, ama "Kemal Derviş olgu- su"na ciddi hiçbir açıklama ge- tirmez. Kemal Derviş, 2002 yılında Türkiye kapitalizminin gelişme çizgisinde daha ileri bir adımı temsıl ediyor. Bu ileri adım, kü- reselleşme koşullannda uluslar ötesi sermaye ile bütünleşmiş, ulusal olanı o bütünün içinde erit- meye yönelmiş, geleceğini Av- rupa Birliği'nin ekonomik-kültü- rel-siyasal şemsiyesi altında yer almaktaarayan, BatıAvrupa'nın parlamenter demokrasisini ve o demokrasinin standartlannı he- defleyen bir Türkiye anlamına geliyor. Çekinmeden söyleyelim: Bu Türkiye'de kapitalizmin gelişme- sinde ileri bir adımdır. Milliyetçi, tutucu unsurlara karşı daha mo- dern bir Türkiye hedeflemekte- dir. Ama bu daha adil, daha hak- lı, sınıflar arasındaki gelir dağılı- mı daha adaletli, kapitalist sömü- rünün daha az olduğu bir Türki- ye demek değildir. ••• Türkiye'de kapitalizmin geliş- mesi bir gazete yazısının çapını aşan çok karmaşık bir süreç. Bir dizi bileşen ve etmenin beliriedi- ği gitgellerle. zikzaklarta örülmüş bir süreç. Bu yazı sadece "Derviş Bil- mecesi"ri\ bir tarihsel sürecin içine oturtma gereğinin attını çiz- mek için yazıldı. Derviş 160 yıllık süreçte bir halka. • • w •• POUmKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Hayatİçin Yazı Sayfası... Gözlerinde hem hüzün hem de sevinç vardı... Onlarca kamera önünde gazetecilerin sorularını yanıtlıyordu... O artık altın madalya sahibiydi... Münih'te 60 bin kişi önünde, elinde Türk bayrağıyla koşarken sevinç gözyaşlan dökmüştü... Süreyya Ayhan'ı, televizyon ekranlannda izlerken Edmond Jabes'in dizeleri geldi aklıma... "Hayat için yazı sayfasıyım ben; tıpkı ölümün benim için okuduğum sayfa olması gibi..." Bir ağustos akşamıydı... Tüm televizyon kanallartnda Süreyya Ayhan konuşuyordu... Yaşamöyküsünü yazmak geldi önce aklıma... Uçsuz bucaksız bir inci çiçeğinin orta yaprağı vardır ya narin ve kırılgan, onu anlatmak geldi içimden... Bir süre düşündüm!.. Genç bir kızın özel yaşamına girenleri, ona saldıranlan anımsadım tek tek... Baktım ki onlar da konuşuyorlar televizyon ekranlannda!.. Hiçbirini izlemedim! Biliyordum ne söyleyeceklerini!.. Süreyya Ayhan'ın gözlerinde sevinç bulutları uçuşuyordu, yüreği ezik olsa bile!.. Anılan beyazlar giydiriyordu Süreyya'ya; anılan tomurcuklar açacak sevginin kaynağında, derin uykulardan uyandırıyordu Süreyya'yı... Sıcak bir yaz akşamında Süreyya'yı izlerken televizyon ekranlannda bir genç kızın savaşımını görüyor, acımasızlar ormanında onun bir zamaniar yalnız bırakılmasını hatırhyordum!.. • • • Yanında antrenörü Yücel Kop oturuyordu!.. Suskundu!.. Sanınm bir zamaniar ellerinde kör bıçakla saJdıran anlı şanlı medya şövatyelerini görür gibi duyordu... Bir rastlantı sonucu Avrupa Şampiyonu olunur muydu atletizmde? Ne diyordu Süreyya Ayhan'a maddi manevi desteği veren Deniz Gökçe: "Tesadüfen Avrupa Şampiyonu olunmayacağına göre Süreyya Ayhan ve Yücel Kop ikilisinden bir özür dilenmesi gerekiyor..." Gördüm ki özür dileyen filan yok!.. Süreyya'yı ve Yücel'i küçümseyen medya şövalyeleri öncekı akşam geriye dönüş yapmışlaıdı... Hepsi birden şöyle diyoriardı: "Biz zaten onun Avrupa Şampiyonu olacağını söylemiştik!" Süreyya Ayhan ve Yücel Kop için neler yazıldı, neler çizildi!.. Neden bu denli acımasızlık, neden? Gözlerindeki sevinç bir anda hüzne dönüştü Süreyya'nın!.. YutkunduL Kesik kesik konuşmaya başladı: "Biryıl boyunca hiç konuşmadım, sustum!" Ardından ekledi: "Çok kötü günler geçirdim!" . >tu,'i Gözleri doldu Süreyya'nın!.. Kelimeler boğazında düğümleniyordu: "Sakatım dedim, kimseyi inandıramadım!" Antrenörü Yücel Kop susuyordu... Süreyya devam etti: "Eğerbenim antrenörüm yetersizolsaydı, Avrupa Şampiyonluğu'na ulaşmam mümkün olur muydu?.." Acıları geçmiş miydi Süreyya'nın? Hiçsanmıyorum!... Ama konuştukça, içini döktükçe rahatlıyordu... "Günde yedi saat çalıştım. Bu süre içinde çektiğimizi bir Allah, bir de biz biliyoruz..." Dalıp gidiyordu Süreyya!.. Sorulann arkası kesilmiyordu... Her şeyi anlatıyordu Süreyya: "Neler söyledıler neler. Çocuk düşürmemden, dopinge kadar... Yılmadım. Çünkü kazanmak istiyordum..." • • • O artık Avrupa Şampiyonu.'.. Onu acımasızca eleştirenler, özel yaşamını didik didik edenler de Süreyya'yı öve öve bitiremiyoriar... Hüzünlerie, acılaria geçen yıllar gerilerde kakJı... Süreyya'nın ellerinde birgök ölüyor, inceliğinde bir gök doğuyor; sevecenlik bir çiçek gibi açıyor yanında düşünürken... Yeni biryaşam mı başlıyordersiniz Süreyya için? Bir de başka kişiler var alkışlanacak!.. Deniz Gökçe!.. Savaşım tek başına değil!.. Rkret Ünlü, Kemal MutJu, Mehmet Yurdadön.'.. Katkısı olan herkese teşekkürler!.. Hayatın beyaz sayfası yeniden yazılıyor!.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Şebinkamhisarhn ü umudu başka seçime ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)- Şebinka- rahisar, Suşehri ve Ine- göl'ün il yapılması is- temiyle olağanüstü gündemle toplantıya çağnlan TBMM Ge- nel Kurulu'nda yeterli çoğunluk sağlanama- dı. Çoğunluk sağlana- mayınca, olağanüstü toplantı gündemi ta- mamlandığı için Mec- lis 1 Ekim'e kadar ta- tile girdi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'in hemşerileri- ne verdiği söz doğrul- hısunda Başbakan Bü- lentEcevit ile DSP gru- bunun büyük bölümü dün genel kurula ka- tıldı. Diğerpartilerden dü- şük sayıda katılımlar nedeniyle genel kurul- da oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Kamer Genç, olağa- nüstü toplantı çağnsı- nın düştüğünü ve Mec- lis'in 1 Ekim'e kadar tarile girdiğini açıkladı. Milletvekillerini esp- riyle uğurlayan Genç, "Imzalan olan arka- daşlar gelse toplantryı yapardık. Sözkri var- dı, bütün İnegöl köfte- lerideonlardanolacak- ü. Olmadı ne yapabnu. İyi tatiller diliyorum, seçimde başanlar dih- yorum. Seçimden son- ra isteriz ki birçok ar- kadaşımız vine burada olsun" diye konuştu.