Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SVfFA CUMHURİYET 13 AĞUSTOS 2002 SALI
HABERLER
Dl)]NYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
'AB Karşıtı Parti Lanm'
Qündü2 Aktan Dışişleri'ndeyetişmiş, önemli
görevterdebulunmuş, donan ımı, birikimi güçlü,
entelektüel ufku geniş, ifade gücü kuvvetli bir
kişid ir. Böyle olunca da konulara militan ya da
amigo yaklaşımıyla eğilmem eye özen gösterir.
Yazılannı sürekli izlediğim b u dostumun, dünkü
köşesinin başlığı "AB karşıtr bir parti gerekli"
idi.
Biiyük bir bölümü daha önce bu sütunlarda
da dile getirilen görüşleri çok önemli bulduğum
için sizlerle paylaşmakistedim.
Aktan yazısında, Avrupa'da AB karşıtı ülkeler
(Norveç ve Isviçre gibi) ülKeler olduğu gibi,
bazende Isveç ve Danimarka gibi, AB üyesi olup
da zaman zaman bundar» pişmanmış gibi
davrananlar da olduğunu &öyledikten sonra,
üye ülketerde de birliğekarşı olan, rejim partileri
ve de kişiler bulunduğunu belirtiyor, hatta aday
ülkeleıtle de aynı olgunun görîjldüğünü söylüyor.
Yazara göre, bunun tek istisnası Türkiye'dir.
Gerçekten de öyle, Aktan* ın da belirttiği gibi
MHP bile, "bellişartlartaAByeüyeliğe taraftar
görünüyor."
Gerçekten de buradada cJefatle belirttiğimiz
gibi, AB'ye üye veya aday y a da aday olması
tartışılan ülkeler içinde, bu B irliği Türkiye kadar
arzulayan, hem de tartışmaya bile gerek
görmeden arzulayan kimse •yok.
Ama gelin görün ki, AB içinde de tüm adaylar
arasında kamuoyu tarafından Türkiye kadar
istenmeyen veya az istenen bir başka ülke de
yok.
• • •
Gündüz Aktan da AB'de geniş kesimlerin
Türkiye'nin üyeliğine karşı olmasının önemini
vurguluyor.
Nedense kamuoyumuz, Türkiye'nin AB üyeliği
önündeki, bu "onlardan olmayıp öteki olma"
etkenini yeterince anlayıp ciddiye almıyor.
Türkiye 1856 Islahat Fermanı ilan ettiğinde ve
aynı yıl imzaladığı (zaten ikisi birbirinin içine
geçmiş olaylardır) Paris Konferansı sırasında,
Avrupa Devletler Camiası'na kabul edilip toprak
bütünlüğü Avrupa'nın büyükleri tarafından
güvence altına alındığında, bayram ediyor,
Osmanlı Basını'nda artık Avrupalı olduğumuza
dair sevinç dolu yazılar yayımlanıyordu.
Avrupa kamuoyu ve basını ise bunlarla alay
ederken Osmanlı'nın bölünme projesi Şark
Meselesi hâlâ gündemdeki yerini koruyor ve
Paris Konferansı'nın mürekkebi kurumadan,
Avrupa Osmanlı'dan toprak koparmayı
sürdürüyordu.
Gündüz Aktan ifiah olmaz AB'cilerin tavnnı
şöyleanlatıyor "... Türkiye'nin AB dışında kalması
halinde mahvolacağını, dış c/inamiklerolmadan
demokrasinin ve ekonominin gelişemeyeceğine
inananlar AB'ye girişimizin toplumsal
öncülüğûnü yapıyorlar. Bunlar '75 yıllık'
Cumhuhyetin iflas ettiğini savunuyorlar.
Osmanlı 'nın mütareke dönemini anımsatan bir
kendinden nefret ve dışa bağımlılıksergiliyoriar."
•••
Değerli dipiomat, yazar dostum, "kendisi de
küreselleşmeye uyum sıkıntılan çeken, aşın
düzenleyici, aşın müdahaleci, aşın sosyal refahçı,
aşınyüksek standartçı, bir ekonominin Türkiye
gibi henüz gelişmemiş bir ülkeye sağlayacağı
kazançlardan çok daha faz/a maliyet ve zarara
neden olabileceği söylenebilir. Kaldı ki, yeni
üyelehn çokluğu ve azalan AB bütçe kaynaklan
Türkiye'ye çokyetersizkaynak aktanmı olacağını
gösteriyor" diyor.
Söz konusu yazıda son olarak da "Nihayet
AB'nin geleceğipekparlak olmayabilir. ABD gibi
bir süper güç olmayacağı anlaşıiıyor" diyor.
Türkiye'ye AB karşıtı bir partinin gerekli
olmasının gerekçeleri bunlar Aktan'a göre.
Burada üzerinde durup düşünmemiz gereken
noktalar, AB konusuna yaklaşımın Galatasaray
veya Fenertaraftarlığı gibi, mutlakayandaş veya
karşıt bir biçimde olmaması gerektiği kadar,
artık çağdaşlaşmanın tek mümkününün Avrupa
olmadığı gerçeğinin de görülmesi gerektiğidir.
Türkiye, kendi çağdaşlaşmasını gerçekleştirip
tamamlamak zorundadır. Ama bu illa ki, körü
körüne ve ne pahasına olursa olsun, AB
yandaşlığından geçmiyor.
Bu konuları daha tartışacağız. Ancak, şu
noktayı belirtmek isterim. Ne Gündüz Aktan
yeminli bir AB karşıtıdır ne de ben öyleyim.
Ama AB üyeliğini sağlıklı ve doğru biçimde
•.artışmamızı istemek aklın gereğidir.
Canpolat il başkanı oldu
İstanbul ÇHP'de
görev değişikliği
İSTANBUL/SÖRT
(Cumhuriyet) - CHP
İstanbul tl Yönetim
Karulu, İstanbul tl
Bışkanlığı'na Cemal
Canpolat'ı seçti.
CHP istanbul tlBaş-
hnlığı'ndan yapılan
yızılı açıklamaya gö-
re. yönetim kurulu dün
yıptığı toplantıda, mil-
kvekili genel seçimin-
4 aday olduğu için gö-
rfvinden ayrılan Ce-
nal Özdemir'den bo-
Silau istanbul II Baş-
bnlığı 'na Cemal Can-
polat'ı getirdi.
tlsekreterliğineOr-
tan Örkmez, eğitim
skreterliğine ise AB
Ekber Şahin seçildi.
ÖteyandanCHPSi-
irt 11 Başkanı Mervan
Bilek, partisinden ih-
raç edilmediğini, sa-
dece daha önceki bir
cezası nedeniyle mil-
letvekili aday adayı
olamadığını söyledi.
Bilek, Siirt'in Bay-
kan ilçesinde, 1999 yı-
lında yaptığı bir ko-
nuşmadan dolayı hak-
kmda Diyarbakır
DGM'de TCY'nin
312. maddesi uyannca
dava açıldığını ve bu
dava sonucunda ceza
aldığını, cezasının da-
ha sonra ertelendiğinı
ifade etti.
MHP'li Yahnici, 6 partinin PKK cephesinde olduğunun iddia değil gerçek olduğunu savundu:
BeteeMeclistutanaklarıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanı Yardımcısı Şev-
ket BülentYahnici, MHP lideri Deviet
Bahceünin 6 siyasi partinin PKK cep-
hesinde olduğunun biriddia değil, ger-
çek olduğunu belirterek, belge iste-
yenlere Meclis tutanaklannabakmala-
n önensinde bulundu. Yahnici, yıkıcı
değil yapıcı ve uzlaşmacı bir parti ol-
duklannı kaydederek DSP'nin karpuz
gibi ikiye bölünmesine karşın 3 Kasım'a
kadar Bülent Ecevit'in başbakanhğı
sürdürmesini kabul ettiklerine dikkat
çekti. Yahnici, DevletBahçeli'ninhaf-
ta sonu milletvekilleri \e il başkanla-
n toplantısmda ^Böhlcüörgütünyanın-
da şjmdi 6siyasi partivar" sözlenne tep-
ki gösteren siyasi partileri sert bir dil-
le eleştirdi.
Bahçeli'nin "PKK vannsı'' sözünü
kullanmadığını, "Bölücü örgütie
MHP'ninbir cephefcşmesimivar" so-
rusuüzerine "şimdi6siyasi partideay-
m cephe içindedir" anlamında bir ifa-
de kullandığını kaydeden Yahnici,
" Kendilerinin bölücüörgütk aynı cep-
hede yer almalan iddia degü. gerçek-
tir. Belgeisteyenkr,TBMMtutanaİda-
nnabakıpineeksinler.Başkaeabirbel-
geye ihtiyaç var mıdır'* dedı.
DSP Grup Başkanvekili Aydm Tü-
men'in MHP'yle ilgilı olarak kullan-
dığı "jıkıcr ifadesinin çok çirkin ol-
duğunu anlatan Yahnici, MHP'nin ya-
pıcı ve uzlaşmacı tutumu nedeniyle
Bülent Ecevit'in başbakan olduğunu
söyledi. Yahnici, "DSP. karpuzgibiiki-
yeaynhnasuıa karşın Ecevit, 3 Kasun'a
kadar MHP sayesinde başbakandır.
Bunlan en unutmaması gereken parti
DSP'dir" diye konuştu.
îdamın 6 partinin milletvekillerinin
kabul oyuyla kaldınldığına dikkat çe-
ken Yahnici, oy ve görüşme tutanak-
lannın ortada olduğunu söyledi. Yah-
nici, "Manzara,MHFninbiryanda6's-
nın bir başka yanda olduğunun resmi
değil midir? Bu fotoğraftan süahp ra-
hatsızlıkduyacaklaridiyseler,bukare-
ye hiç ginneyeceklerdL Girdflerse, 3
Kasım'akadarbuişiTürkhalkınaan-
latmak nıecburivetinde olduklannı da
bümetidirler" dedi.
PKK'nin kongre kararlannın oldu-
ğunu kaydeden Yahnici, kim ne derse
desinbölücüörgütünprojesiningerçek-
leşmesi fırsatının altın tepside kendi-
lerine sunulduğunu, bu tepsiyi de 6
partinin taşıdığını savundu.
'Ocalan MHP'ye yetmeyecek'
SP Trabzon Millet\'ekili ŞerefMal-
koç, MHP'nin seçimde barajın altın-
da kalma korkusu yaşadığını belir-
terek "Artik bu seçimde Öcalan'm
malzeme olarak yetmeyeceği kana-
atindejiz" dedi. Malkoç, "Bu, siya-
si partilere karşı yapılmış bir neza-
ketsidiktir, TBMM'ye karşı bir ne-
zaketsizliktir"1
dedi.
Mustafa Yılmaz CHP'ye katıldı, DSP'li 9'lar CHP'den çağrı bekliyor
CHP yeniden Meclis'te• CHP, 2 milletvekili
daha transfer ederse
yaklaşık 7.5 trilyon
liralık Hazine
yardımından
yararlanabilecek.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -DSP'denve
bakanlıktan istifa eden
Gaziantep Milletvekili
Mustafa Yılmaz, dün
CHP'ye katıldı. Böylece.
TBMM'de temsıl edilen
partiler arasına CHP de
katıldı. CHP, 2 milletvekili
daha transfer ederse yaklaşık
7.5 trilyon liralık Hazine
yardımından
yararlanabilecek.
DSP'de parçalanma süreci
başladığında istifa eden
Yılmaz, kısa bir süre Yeni
Türkiye Partisi'ni kuran
ekiple birlikte oldu, ancak
daha sonra "Tabanım
istemiyor" diyerek bu
ekipten koptu. Yılmaz, dün
TBMM Başkanhğf na
gönderdiği dilekçede
CHP'ye üye olduğunu,
bundan böyle politikaya CHP
milletvekili olarak devam
edeceğini bildirdi. Yılmaz'ın
CHP'ye katılımıyla,
Yılmaz, losa bir süre Yeni Türkiye Partisi'ni kuran ekiple birlikte ol-
du, ancak daha sonra "Tabanım istemiyor" diyerek bu ekipten koptu.
TBMM'de temsil edilen parti
sayısı 10'ayükseldi.
TBMM'deki son sandalye
dağılımı şöyle:
MHP: 124, DYP: 85, ANAP:
79,DSP:65,YTP:61,AKP:
53, SP: 46, TDP: 3, BBP: 3,
CHP: 1, Bağımsız. 16, Boş:
14. DSP'de "9'lar" olarak
anılan Uluç Gürkan, An
Arabacı, Sadık Kırbaş. Emin
Karaa, Ahmet Arkan,
Ertuğrul Kumcuoğlu, Cengb
Güleç, Bayram Fu-at
Dayanıkh ve Tahir Köse de
CHP'den çağn bekliyor. 9
milletvekili, "biriikte"
hareket etmeyi
sürdüreceklerini söylerken
CHP listelerinde 9 kişiye
birden yer gösterilmesinin
kolay olmayacağına dikkat
çekildi. Kulislerde,
CHP'nin bu isimlerden
bazılanna mesafeli
olduğu da vurgulandı. Süreç
içensinde bu ekibin
dağılabıleceği ve bazı
isimlerin CHP'ye
yönelebileceği öne sürüldü.
9 millervekilinin aralannda
bir değerlendirme yaparak
DSP'den istifa
zamanlamasını
kesinleştirmesı bekleniyor.
Bu ekipte yer alan bir
milletvekili, "Poütikayı
bırakıp köyümüze
dönebiüriz" dedi.
Bazı milletvekilleri ise
"CHP'den çağn gehnese de
bir yurttaş olarak seçimlerde
DSP'ye oy vereceğimizi
açıklayabiMriz.
Aktif politikayı bu^akınz"
görüşünü dıle getirdi.
'Sosyal-liberal' ittifak için çalışmalannı Gaziosmanpaşa'daki ofisinde sürdürecek
Yağcı, bürosunuDerviş'e tahsis etti
İstifa eden Derviş'in kısa bir süre
içinde YTP'ye katlması bekleniyor.
ANKARA (Cumhurhet Bü-
rosu) - Bakanlıktan istifa ettik-
ten sonra sosyal-liberal ittifak
arayışlannı hızlandıran Kemal
Derviş. çalışmalannı Flkret Ün-
lü'nün aile dostu olan işadamı
Necari Yağcı'nın Gaziosman-
paşa'daki ofisinde sürdürecek.
Fikret Ünlü'nün kızı Oya Ün-
lü ile yakınlığı "ağabey-kardeş
iüşkisine'' benzetilen Yağcrnın
kendi bürosunu Derviş'e tahsis
ettiği öğrenildi. Derviş, dün ak-
şam Fikret Cnlü ile yemekte
bir araya geldi.
DSP'deki parçalanmasüreci-
nin başlamasıyla birlikte Hüsa-
mettinOzkan ve tsmail Cemle
birlikte olduğunu açıklayan an-
cak daha sonra "sosyal Kberal
sentez" ara^şlan dogrultusun-
da bu ekibe daha mesafeli yak-
laşmaya başlayan Derviş, bu-
güne dek siyasal tercihlerini
kesinleştirmedi.
Derviş, çalışmalannı sürdür-
mek için Gaziosmanpaşa'daki
bir büroyu seçti. Ünlü ailesi-
nin yakın dostlan olduğu öğre-
nilenNecati Yağcı'ya ait büro-
nun Derviş'e tahsis edildiği öğ-
renildi.
Sol görüşlü olduğu belirtilen
Yağcı'mn Derviş'in girişimle-
rine sıcak baktığı için bürosu-
nu verdiği kaydedildi.
Derviş'in dün akşam Ünlü-
ler'in evine yemeğe gitmesi
dikkat çekti. Hafta sonu yaptı-
ğı temaslar ve son gelişmeler
üzerine değerlendirme yapan
Derviş'in geniş tabanlı bir sos-
yal-liberal ittifak kurulana ka-
dar çalışmalannı sürdürme ka-
rarlılığını aktardığı vurgulandı.
Siyasi çevrelerde Derviş'in
"YTP'ye kaölması bu partiden
aday olacağı anlamına da gel-
mez. 11 Eylül'e kadar istediği
sonuçbn alamazsaadayomıaz"
görüşü dile getirilirken karar
verme süresinin uzaması ken-
disini bekleyen partileri de
"usandırdı''. Derviş'in Anka-
ra'da ayn büro tuttuğu haberle-
ri YTP'Uler i tedirgin etti
Bugüne dek Derviş'e sıcak
mesajlar gönderen CHP'den
"Artık gehnese de olur" açık-
lamalan da "Derviş bıkördT
yorumlanna neden oldu. Der-
viş'in bu tepkiler nedeniyle
yakın çevresine "CHP'ye geç-
mesinin de mümkün olmadığı-
nı" dile getirmeye başladığı
öğrenildi.
MHP'ye başvurular başladı
DevktBahçeti
mületveMerine
güvencevermeâ
• Milletvekillerinin Meclis ve
komisyon çahşmalanna bakarak
adaylık için karar vereceğini söyleyen
Bahçeli "Otobüsler gönderip beni
etkilemeye çalışmayın" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
MHP'de milletvekilhği aday adaylığı
için başvurular dün başladı. MHP lideri
Devlet Bahçeli, "Listeyi ohıştururken
milletvekillerinin MechYteki
çahşmalanna ve tabanla Oişkflerine
bakacağun. Otobüsler getirip beni
etkilemeye çahşmayın" diyerek
milletvekilleri ve il başkanlannı uyardı.
MHP'den milletvekilliğine adaylık için
başvurular dün başladı. MHP'den aday
olmak için istifa eden çok sayıda
bürokrat ile 200'e yakın belediye, il ve
ilçe başkanı, 16 Ağustos gününe kadar
başvTiruda bulunabilecek. Bahçeli,
hafta sonu milletvekilleri ve il
başkanlanyla yaptığı toplantıda
uyanlarda bulundu. Milletvekillerinin
yeniden aday göstermek için bazı
kriterlere bakacağını anlatan Bahçeli,
"Meclis ve konıisyonlardaki çabşmalara
baküacak. Tabanla ilişkileri ve uyumu
dikkate ahnacak, Bu kriterler
doğrultusunda iyi bir liste
hazırbyacağız'' dedi.
MilletvekiHerinden listeyi
garantileyebihnek için genel merkeze
baskı yapmamalannı isteyen Bahçeli,
"AnkaraŞ a 3-4 otobüs gönderip genel
merkezi etkilemeye çahşmaym, buna
tevessül etmeyin. Değil 3-4 otobüs, o ifin
tüm vatandaşlannı getirseniz de bunun
bir etkisi olmaz" diye konuştu. Partiye
seçim hazırlıklan için 15 trilyon lira
Hazine yardımı yapıldığım anlatan
Bahçeli, "Bu bize yeter de artar bile.
Hiçbir arkadaşırmn bağış adı altinda
partiye yardım aldığını duyınayacağım,
aksi takdirde hiç ldmseye acunam"
görüşünü dile getirdi. Toplantıda, DYP
lideri Tansu ÇUIer'in "Gökdelenler
diken partiler var, partikrin
harcamalan denetlenmeh" sözlerini de
eleştiren Bahçeli, "Saym ÇiDer,
Sayıştay 'a gitsin ve mufettişler ekibi
ohıştursun. Gelsin MHP'nin
harcamalaruıı denetletsin. Ancak
kendisinin denetlenmesine de izin
versin. Biam vereme>
<
eceğmüz
hesabımız yok. Biz her türlü denetime
açığız" dedi. Ülke genelinde merkez
yoklamasıyla adaylannı belirleyecek
olan MHP, örgüt kökenli ohnayan
kişiler için "teşkilat yoldaması"
yapmayı planlıyor.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Memduh Eren, Kıbns'ta yayımla-
nan Afrika gazetesindeki bir yazısın-
da Rauf Denktaş'ı eleştirdiği için al-
tı aya mahkûm edildi ve duruşma sı-
rasında tutuklanarak Lefkoşa Ceza-
evi'ne konuldu. Onunla birlikte gaze-
tenin Yazı Işleri Müdürü Şener Levent
de tutuklandı. Memduh Eren yetmiş
yaşında emekli bir öğretmen. Yaşa-
mını, Kıbrıs'ın özgürlüğü mücadele-
si içinde geçirmiş bir aydın.
Memduh Eren, "Bir Numaralı Va-
tan Haini Kim?" başlıklı 29 Temmuz
1999 tarihli yazısı nedeniyle 1929 ta-
rıhli Fasıl 154 Sömürge Ceza Yasası
uyarınca Lefkoşa Kaza Mahkemesi
tarafından mahkûm edildi. 1929 yı-
lında Kıbns Ingiliz somürgesiydi. O ta-
rihte Ingilizlerin sömürge vaiilerini ko-
rumak amacıyla çıkardıkları kanun
iki gazetecintn hapse girmestne ve-
sile oldu. Karann gerekçesinde ilginç
bir ibare vardı: "Cumhurbaşkanı'nın
makamına zarar verme olasılığı." Bu
kanunun Cumhurbaşkanı'nın maka-
mına zarar vermeolasılığından söz et-
mesi mümküm mü? O zaman Cum-
Kıbns'ta ve Tarsus'ta Gazeteciler
hurbaşkanlığı diye bir kurum yoktu ki!
• • •
Kıbns'ta anlaşmazlığa çözüm ara-
nırken, barışı ve çözümü savunan
gazetecilerin hapseatılmasını nasıl yo-
rumlamak gerekebilir? Şener Levent,
1999 yılında Avrupa gazetesini çıka-
rıyordu. Denktaş'ı her zaman en açık
dille eleştiren Levent'in başı beladan
kurtulamadı. Birkaç yıl önce onu "ca-
susluk" gerekçesiyletutukladılar. Bu
bir komploydu ve bu komplo kısa
sürede açığa çıktığı için onu bırakmak
zorunda kaldılar. Sonra gazete kun-
daklandı. Bu da yetmeyince Denk-
taş'ın açtığı tazminat davaları yoluy-
la gazetenin paralanna ve mallanna
el konuldu. Levent bunun üzerine ga-
zetenin adını değiştirdi ve Afrika'ya
çevirdi.
Bir Kıbns gezim sırasında Afrika
gazetesine uğramıştım. Şener Le-
vent, "Biz gazetenin adını Avrupa
koyduk ama bizim durumumuz Af-
rika'ya daha uygun, o gazeteyi ka-
patınca Afrika'yı tercih ettik" dedi, gü-
lerek. Şimdi Memduh Eren'le birlik-
te LefkoşaCezaevi'nde yatıyor. Kıb-
rıs'ta muhalif olmak kolay iş değil.
Kimisine hain deniyor, kimisi hapse
atılıyor. Gazetecı Kutlu Adalı'nın ka-
tili ise küçücük Kıbns adasında bir tür-
lü bulunamadı. Denktaş'a dayana-
rak çözüm ürettiğini söyleyenler, bu
tarihin arkasında neleryattığını da iyi
biliyorlar, sanırım.
Tarsus'ta gazeteciler
yargı önünde
KıbnstaMemduh Eren ve Şener Le-
vent'in hapse girdiğı günlerde, Tar-
sus'ta da bir yolsuzluğa dikkat çeken
gazeteciler hakkında dava açıldı. Ba-
ğımsız tletişimAğı'nda(BlA)ErolÖn-
deroğlu imzasıyla yazılan haberde,
Tarsus'ta yayımlanan Merhabagaze-
tesinin Yazı Işleri Müdürü Cemal Do-
laşmaz'ın başına gelenler şöyle an-
latılır: Cemal Dolaşmaz sahte plaka-
lıbiraraçlaşehirdeMHPanonsunun
yapıldığım tarsus Emniyet Müdürü
Fatih Oztürk'e anlatır. Öztürk ona
"Böyle küçük işlerle uğraşma" diye
uyanda bulunur, sahte plaka takan
aracın MHP Tarsus İlçe Başkanlığı'na
ait olduğunu söyler.
Dolaşmaz da yaşadıklarını gazete-
de yazar. Bunun üzerine Dolaşmaz'a
telefon eden Emniyet Müdürü Öz-
türk şunları söyler: "Artık ayağınızı
denk alın, ben orman müdürü değil
emniyetmüdürvyüm ve bundan böy-
le ensenizdeyim." Öztürk'ün bu söz-
lerini Tarsus Gazeteciler Cemiyeti
Başkanı Mehmet Geçim ve Tarsus
ileri gazetesinin sahibi Mehmet Sa-
mancı diafondan dinlerler.
Bu konuşmadan sonra Çağdaş ga-
zetesinin kuruculan Özgül Yön ve
Ali Yılmaz'ın "sahteparabastıklan"
gerekçesiyle Çağdaş bürosu polis
tarafından iki kez hallaç pamuğu gi-
bi atılır. Evlerde arama yapılır. Gerek-
çe, "Ihbar aldık" diye ifade edilir.
Bütün bu gelişmeleri protesto ama-
cıyla Tarsus Gazeteciler Cemiyeti
bir bildiri yayımlayarak olayı kamu-
oyuna duyurur ve uygulamalan pro-
testo eder. Sen misin bunu yapan?
Bu kınama nedeniyle cemiyet yö-
neticileri hakkında "polise gözdağı
vermek" iddiasıyla dava açılır. Du-
ruşma 19 Eylül 2002'de. Işte size
Türkiye'den basın özgürlüğü man-
zaraları.
* • •
Kıbns'ta ve Tarsus'ta yaşananlar
biz İstanbul'da oturan gazetecileri
acaba ne kadar ilgilendiriyor? Ne-
den bu getişmeler haber olmuyor?
AB'ye uyum yasalan pratiğe nasıl ge-
çırilecekdiyesoru işaretleri içindeyiz.
Yoksa uyum yasaları böyle mi uygu-
lanacak? Kıbns ve Tarsus iki özel ör-
nek. Örnekleri çoğaltabiliriz.