Catalog

a TEMMUZ 2002 PAZARTESf CUMHURİYET SAYFA HABERLER Aykut Küçükkaya'ya pfaket Deııizdlik Bakanhğıiçin Derviş'e imza çağna SÖZ ÇİZGİNİN Turhan Selçuk HaberMerkezi-Deniz- cUerŞöleni'nin lO.yılkut- lamalannda Denizcilik Bakanlığı'nın kurulma- sıyla ilgili istekler bir kez daha dıle getirildi. Türki- ye'deki denizcilik faali- yetlerinin 8 ayn bakanlı- ğa ve 30 dan fazla kuruma dağıldığını vurgulayan de- nizcilikten sorumlu Dev- let Bakanı Ramazan Mir- zaoğhı. Denizcilik Bakan- lığı 'nın kurulması için ha- zırlanan kararnameyi im- zalamayan tek bakan olan Devlet Bakanı Kemal Der- viş'i göreve çağırdı. İTU Denızcılik FaküJte- si Mezunlan Derneği ta- rafindan düzenlenen De- nizcilerŞöleni'nin 10. yıl kutlamalan Tuzla Deniz- cilik Fakültesi Yelken Sa- hili'nde yapıldı. Burada bir konuşma yapan Dev- let Bakanı Mirzaoğlu, Tür- kiye'dekı denizcilik faali- yetlennın 8 ayn bakanlı- ğa ve 30'dan fazla kuruma dağıldığını söyledi. Ko- nuşmasında ÎTÜ Deniz- cilik Fakültesi Mezunlar Demeği tarafindan asılan afişe değinen Mirzaoğlu. afişteki "Denizcilik Ba- kanbğVnın kurulmasıiçin kalan son imza>ı daha ne kadar bekleyeceğiz'' yazı- sına dikkat çekti. Mirza- oğiu. "Buradan ünhersi- temiz, Ankara'va sesJeni- yor. ınşallaiı AnJcara'ya kadar bu ses gjder" diye- rek taslağı imzalamayan Devlet Bakanı Kemal Der- viş'e çağnda bulundu. ITÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün Saglamer de bir an önce Denizcilik Bakanlığı'run kurulmasını istediklerini belirtti. Gazetemiz Haber Mer- kezi çalışanlanndan Ay- kut Küçükkaya da denız- cilikle ilgili haberleri ne- denıyle gecede bir plaket aldı. Küçükkaya'ya pla- ketini ANAP Milletvekı- li Şamil Aynm verdi. Özüriüter piknikte bufuştu • Istanbul Haber Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi Başkanlığı'na bağlı Istanbul Özürlüler Merkezi (İSÖM), özürlüler ve ailelerini piknikte buluşturdu. Florya Atatürk Ormanı'nda düzenlenen piknikte şarkılar söyleyip oyuniar oynayan bedensel ve zihinsel engelliler, tekerlekli sandalyelerinde voleybol oynayarak çeşitli yanşmalara katüdılar. Rayfı sistem protokolü • Istanbul Haber Servisi - Istanbul Büyükşehir Belediyesi 'nin Harem- Tuzla arasında yapmayı planladığı rayh sistem için E-5'in bu kesimindeki orta refüjün belediyeye devrine ilişkin protokol, Bayındırlık ve îskân Bakanlığı ile Istanbul Büyükşehir Belediyesi arasuıda bugün imzalanacak. Kara noktalar azaldı • İSTANBUL (AA) - IstanbuTda 2 yıl öncesine kadar 220'nin üzerinde olan yollardaki sürüş güvenligini tehlikeye düşüren "kara noktalar"ın sayısı, yürütülen çalışmalar sonucu 48'e kadar indirildi. Trafik Düzenleme Büro Amirliği, bu çalışmalar sonunda Istanburdaki kara noktalann sayısını sıfira indirmeyi hedefliyor. • Istanbul Haber Servisi - Kadıköy'de bir grup mahalleli, Anne ve Bebek Sağlığı Vakfi'nın, Anne Eğitimi ve Bebek Sağlığı Merkezi inşa etmek amacıyla kiraJadığı arsadaki yüz yıllıİc ağaçlann kesilmesini protesto etti. Grup aduıa açıklama yapan Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu Genel Sekreteri Ayduı Atıcı, ağaçlann herkesin gözü önünde, "yasal küıfina uydurularak" kesildiğini öne sürdü. 1100 kez aradı, tutuklantiı • VVASHEVGTON (AA) - ABD'de Michael Holmes adlı bir kişi, 1100 kere acil yardım hattı 911 'i arayarak bu servisin 2 gün boyunca kilitlenmesine neden olmaktan tutuklandı. Florida'da tutuklanan 20 yaşındaki Holmes, 911 'i arama nedenini bölge şerifine, "Sıkıldım" sözleriyle açıkladı. Holmes, bazı aramalannda telefonu kapattı, bazılannda ise birkaç telefondan acil yardım hattını arayarak operatörleri birbiriyle konuşhırmaya çalıştı. Osmanlı taröşılacak • LONDRA (AA) - Ünlü tarihçiler ve akademisyenler, buyıl 15'ûıcisi düzenlenen Osmanlı Öncesi ve Osmanh Çalışmalan Uluslararası Komisyonu (CIEPO) toplantısı için bugün Ingiltere'nin başkenti Londra'da bir araya geliyor. Konferans. Ingiltere'nin ünlü üniversitelerinden^^^ London School of Economics'te başlayacak ve 12 Temmuz Cuma günü sona erecek. Konferansa Prof. Dr. Salahi Sonyel, Prof. Dr. Uber Ortayh, Prof. Dr. Süıa AJkşin, Prof. Dr. Kemal Karpat ve Orhan Koloğlu da katılacak. Turizmciler Ayvalık, Dikili ve Foça civanndaki ikinci konutlardan yana dertli KuzeyEge turististiyor• Kuzey Ege'deki işletmeciler yüzde 50'yi geçmeyen doluluk oranlanndan mustarip. Turizmciler yetkililerden bölgenin daha çok tanıtımının yapıJmasını ve bir turizm politikası oluşrurulmasını istiyor. jvüvfr TOKDEMIR AYVALIK/BURHANİ- YE - Turizmde özellikle Akdeniz ve Güney Ege'de- ki yabancı turist yoğunlu- gunu hiçbır zaman yakala- yamayan Kuzey Ege'deki işletmeciler bu sezonda da mutsuz. Bölgenin uzun yıl- lardır yaşadığı tanıtım ve ulaşım sorunlanna çözüm bulunamaması, turizmci- nin istemlerinin göz ardı edilmesi, bu sezonun da "buHuğııyia yetinerek" ge- çeceğini ortaya koyuyor. Kuzey Ege'de Burhani- ye Oren'den başlayarak Ay- valık, Dikili, Çandariı, Fo- ça çizgisiyle uzayan turizm yörelerinde daha çok ikin- ci konutlar ağırlıklı. Ege'nin doğayla iç içe, kıv- nm kıvnm koylannda şim- dilerde salt ikinci konutla- n dolduran yerli turizmci hareketliliği var. Okullann kapanması, üniversite sı- navlannın yapılmasıyla bir- likte adı geçen yörelerde- ki hareketlilikten olumlu etkilenen tek girişimci ke- sim olarak esnaf gösterili- yor. Bölgedeki turistik işlet- meler, yine her yıl olduğu gibi yabancı turisti yeterli oranda çekememenin sı- kıntısını yaşıyor. Bunun yanı sıra yaşanan ekonomik krizle birlikte tatil olanağı- nı yitiren orta sınıfin ilgi- sizliği turizmcileri umut- suzluğa itiyor. Burhanıye ören'deki tesislerde daha çok Alman ve Fransızlar dikkat çekiyor. Ne var ki, işletmeciler yörede genel anlamda doluluk oranının yüzde 50'nin altında kaldı- ğını belirtiyor. Bazı işletmelerde yüzde 50 oranı geçilmiş olması- na karşın, geneldeki düşü- şün gerçeği ortaya koydu- ğunu belirten Artemis Oren işleticisi Mehmet Niyazi Onai, gerilemenin tüm iş- letmeleri zora soktuğunu vurguluyor. Mehmet Niyazi Önal, Kuzey Ege'ye yönelik ta- nıtım eksikliği ve ulaşun sorunu çözülmediği süre- ce, bu bölgede turizm ya- tınmlanrun karşılığını bu- lamayacağını belirtiyor. Bakan Ünlü bölgenin, Türkiye'nin tanıtımı için tekbaşınayeterli olduğunu söyledi Marie Claire dergisl 2003 sonbahar- yaz dönenıi mo- delleriııi tamtmak için Türki>e'de sürdürdüğû çekün- ler kapsamında Kapadok\a"va geldL Peri bacalannın fonunda yapılan çekimterde Finlandiyalı fotomodei Larnel Pİıckeridge kuüaıukİL (Fotoğraf: . 'Kapadokya y ya gelin' NEVŞEHtR(AA)-Kapadokya'da balona bınen Devlet Bakanı Fikret Ünlü. "Kapadokvu, Tiirkiye'nin tanıtımı için tek başına yeterii bir tarihi bölge" dedi. Bakan Ünlü, gençlik kampına katılan 2 öğrenci ve bir grup kameramanla Göreme Beldesi Aşk Vadısi yakınlaruıda balona bindi. Bu sırada kameramanlann, "trtifa kaybetmeniz durumunda biziaşağı atma- yın. Kimifl vükseklikkorkusu \arsa onu atalım" şeldindeki espirisine Ün- İü, "Hükümetten memnun olduğunuziçin bakan olarak beni atmazsmız degil mi?" diye karşılık verdı. Ünlü ve beraberindekiler, 1 saat 15 dakika havada kaldıktan sonra Ür- güp ilçesi tkizler bölgesi yakjnlanna indi. Ünlü, "Bölgeji daha çok ta- nıtmamız gerekiyor. Sabah saat 05.00- 06.00'da bu uçuşlar yapılnor. Ne- redej'se bir tek yabancı yok" dedı. AYDINLANMA EMRE KONGAR Holbrook ve Parris Türkiye'nin Geleceği İçin Ne Diyor Sevgıli okurlarım, Türkiye'de olaylarçok hızlan- dı. Hükümetin yarın ne olacağı bile belli değil. Hem çok yakın gelecek hem de 2003 yılı belir- sizliklerle dolu. Bugün size bu belirsizlik ortamında, ülkemizde neler olabileceğine ilişkin bazı önemli görüşlerak- taracağım. Geçtiğimiz hafta cumartesi günü, Holbrook ile öğle yemeginde, Parris ile de akşam yemeğinde, çok küçük iki farklı grup içinde Türkiye'yi tartışmak olanağı buldum. Her ikisi de Türkiye'yi çok iyi tanıyan bu iki önem- li diplomatın ülkemizin geleceğini nasıl gördükle- rini aynı gün, birkaç saat ara ile gözlemlemek ger- çekten çok ilginçti. Holbrook'la yemeğe başladıktan sonra nezaket sözleri biter bitmez ilk soruyu ben sordum: "Amerika'nın, Türkîye-AB ilişkileri hakkındaki görüşlerinde, Clirrtort döneminden buyana birde- ğişiklik olduğu ve Bushyönetiminin, eskisi kadar Türkiye'yi Avrupa'nın birparçası olarak görmedi- ği söyleniyor. Ne dersiniz?" Holbrook dersini çok iyi çalışmıştı: "Bu soruyu bekliyordum. Buraya gelmeden ön- ce Dışişleri Bakan Yardımcısı Grossman ve An- mehka'nın Türkiye Büyüke/çisi Pearson'/a ko- nuştum. Bana böyle bir değişikliğin söz konusu olmadığını belirttiler. Sanıyorum, sorun, uygula- madaki önceliklerden kaynaklanıyor. Clinton Bal- kanlar'a ve Ortadoğu'ya büyûk önem veriyordu ve bu nedenle de Türkiye, gündeminin birinci maddesinde yer alıyordu. Oysa Bush yönetimi- nin birinci önceliği uluslararası terörle savaş. Bu nedenle Afganıstan ve Irak birinci gündem mad- desı." Holbrook daha sonra büyük bir açıklıkla şunla- rı söyledi: "Soğuk Savaş döneminde BatıAlmanya, ABD için ne ifade ediyordu ise, bugün Türkiye de o ko- numdadır: Batı ittifakının sınır noktasındaki ülke. Ben Türkiye'yimutlaka AB içinde görüyorum. Yıl sonundaki Kopenhag zirvesine kadar olan altı ay- lık süre Türkiye için çok çok önemli. Türkiye bu süre içinde reformlannı yapabilir ve AB'den üye- lik için takvim alabilir. Ama bugünlerde karar al- ma açısından siyasal olarak liderlik zaafınız oldu- ğunu gözlemtiyorum. 'Yine çok küçük bir grupla yediğimiz akşam yemeğinde Mark Parris'e aynı soruyu sorduğumda şu yanıtı aldım: "Geleneksel olarak Cumhuriyetçiler Türkiye'ye daha olumlu, Demokratlar ise insan haklan ve benzeri konular açısından daha olumsuz bakar- lar. Clinton Türkiye'yi çok önemsiyordu. Onun için bu geleneksel durumun tersine uygulamalar ortaya çıktı. Bu söylentinin nereden çıktığını bili- yorum: AB dışında kalan bir Türkiye'nin ABD ta- rafindan daha kolay manipüle edilebileceğini dû- şünenler bugünkü Bush yönetiminin tam içinde olmayan, daha çok Savunma Bakanlığı'na danış- manlık yapan kurumlarda çalışan Richard Perle gibi kişiler. Bunlann bugünkü yönetimde önemli bir ağırlıklan yok. Dolayısıyla, ABD'nin, Türkiye-AB ilişkileri açısından bir politika değişikliği söz konu- su değil." Sevgili okurlanm, şimdi konuşmalann en can alıcı noktasına geliyoruz: Her iki diplomat da, 2003 yılının Türkiye için eko- nomik bakımdan çok zor bir yıl olacağını, çünkü bu yıl hem IMF'den alınan borçların geri ödeme- sinin başlayacağını hem de ülkenin yerli ve yaban- cı yeni kaynak yaratmakta yetersiz kaldığını dü- şünüyor. Yine her iki diplomat da, ABD'nin, Irak harekâ- tı konusundakı kesin kararını en geç 2003 yılında vereceği görüşünde. Türkiye'nin IMF ile olan ilişkilerinde bugüne dek gözlemlenen (ömeğin Arjantin'e göre olan) "ai'an- tajlı" durumunu ise uluslararası siyasal konjonk- türe, örneğın 11 Eylül saldınsına ve Türkiye'nin (hem coğrafi hem de siyasal ve kültürel anlamda- ki) stratejik konumuna bağlıyorlar. Ama 2003 için aynı derecede iyimser değiller. Holbrook'a soruyorum: "Yani 2003 'te Türkiye 'nin önündeki seçenekfer 'ya ekonomik rflas ya ABD'nin Irak harekâtına destek' mi?" "öyle görünüyor" diyorve yeniden ekliyor "önü- müzdeki altı ay sizin için çok önemli ve geleceği belirieyici. Tabii şu anda zaaf içinde görünen si- yasal karar alma mekanizmalannı ça/ıştırabilirse- niz." Sevgili okurlanm, bu görüşleri dikkatle değer- lendirirseniz, hem hükümette yakın gelecekte ne- ler olacağını hem de 2003 yılının nasıl geçeceğini oldukça net bir biçimde görebilirsiniz sanıyorum. Gelecek hafta bu konuşmalann yapıldığı ortam- ların genel havalarını ve başka bazı aynntılan ya- zacağım. www.kongar.org DAĞCILAR ZtRVEYE ULAŞTI Görme özürlüler dönüş yolımda DOĞUBAYAZIT(AA) - Ispanya'dan Türkiye'ye gelen 10"u görme özürlü 18 dağcı, beraberindekı iki Türk dağcıyla birlikte Ağn Dağı'na zirve yapa- rak dönüşe geçti. GrupBaşkanıHaüsÇe- ven'den telefonla edindı- ği bilgiye göre, dün hava koşullannın kötü olması nedeniyle 4 bin 200 met- rede kurduklan kampta kalan dağalar, sabahın er- ken saatinde tekrar tırma- nışa başladı. Havanın açık ve tırma- nışa elverişli olması so- nucu 4 saatlik birtırmanı- şın ardından Ağn Dağı'nın 5 bin 137 metre yüksek- liğindekı zirveye ulaşök- lannı anlatan Çeven, zir- ve yapma başansııu gös- teren dağcılann oldukça neşeli olduklanru belirt- ti. Dağcılann sağlüc du- rumlannın gayet iyi ol- duğunu da söyleyen Çe- ven, "Görme özürlü İs- panyol dağcılar, a n ede kutsal dağa ürmandık- lan için çok neşeii ve he- yecanbydı" dedi. ÇOCUKLAR OKULA GÎDEMEDl Ailelere 4 milyar Bra ceza uyansı GLTIKANA1A ERZURUM-Erzurum Milli Eğitim Müdürlüğü. çocuğunu okutmayan 5 bin 600 aileyle yaptığı ik- na çalışmalanndan tam sonuç aîamadı. 3 bin 500 çocukyeniden okullu olur- ken diğerlerınin ailelerine gonderilen tebligatta, "Eğer önümüzdeki sezon da çocuğunuzu okulagön- dermezseniz,4'er mirvarB- ra para cezasına çarpan- lacaksuuz" denildi. ll Mıllı Eğitim Müdürü Fevzi Budak, çocuklann eğitim almasına büyük önem verdiklerini, bu ne- denle kaymakam, muhtar ve öğretmenlerle birlikte çalışma başlattıklannı be- lirtti. Budak, aileleritektek ikna çabasına giriştikleri- ni ifade etti. Ailelere ço- cuklannı okula gönder- memeleri halindepara ce- zası uygulanacağına iliş- kin mektup gönderildiği- ni belirten Budak, "So- nuçta 3 bin 500 öğrenci okullu oidu, böyiece ceza- landaaffediidi' - dedı VEFAT Safranbolu eşrafından merhum Sabri Asmazoğlu ve merhume Aliye Asmazoğlu'nun kızlan, Üsküdar eşrafından merhum Bahçıvanbaşızade Lala Mustafa Bey ve merhume Gülşah Hanım'ın gelinleri, merhum Mehmet Asmazoğlu ve Sabiha Memişoğlu'nun kardeşleri, Meral-Hamit Esen, Gülser ve Mustafa Kızılyalım'ın biricik anneleri, Zeynep-Cüneyt Aksoy, Mine-Kartal Ergür, Sinan ve Murat Canbekte'nin çok sevgili anneanneleri, Asmazoğlu, Memişoğlu, Esen, Canbekte, Aksoy, Ergür ve Yalım aılelerinin büyüğü, merhum Veteriner Hekim Hüsnü Kızılyalım'ın sevgili eşi SENİHA KIZILYALIM 07.07.2002 Pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 08.072002 Pazartesi günü (Bugün) öğle namazını müteakiben Teşvikiye Camii'nden kaldınlarak Karacaahmet Aile Kabristanı'na defnedilecektir. AİLESİ Not: Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin TEV'e bağış yapmalan rica olunur.